Etiket: Savundu

  • Araçlarında bir kilo 170 kokain ele geçen sevgililer kendilerini “İçiciyiz” diye savundu

    Adana’da şüphe üzerine durdurulan bir araçta yapılan aramada bir kilo 170 gram kokain ele geçirildi. Araçlarında kokain ele geçen sevgililer kendilerini “İçiciyiz” diye savundu.

    Edinilen bilgiye göre, merkez Seyhan ilçesinde bulunan Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü önünde gece rutin yol uygulaması yapan ekipler şüphe üzerine bir araç durdurdu. 2 kişinin bulunduğu araçta arama yapan ekipler motor kaputuna gizlenmiş bir kilo 170 gram kokain buldu. Araç içerisinde bulunan erkek B.H.K (24) ile sevgilisi Y.B. (20) gözaltına alındı.

    Gözaltına alınan zanlılardan B.H.K’nın polise verdiği ifadesinde, içici olması nedeniyle torbacılara para kaptırmamak için İstanbul’a giderek bir kilo 170 gram kokaini piyasa değeri olan 110 bin dolar yerine 55 bin dolara aldığını söylediği öğrenildi. Öte yandan, B.H.K. ile Y.B.’nin nişanlanacakları ortaya çıktı.

    Gözaltına alınan zanlılar Adli Tıp Birimindeki sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Adana Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

  • Suçlanan Firma Kendini Savundu

    Diyarbakır’da Ceylan-Karavil Alışveriş Merkezi’nde bulunan ve müşterilerini dolandırdığı iddia edilen, ünlü bir mobilya firmasının bayiliğini yapan kardeşlerden M.V.T. kendini savundu. AVM’nin sahipleri tarafından mağdur edildiklerini ve AVM’nin sahiplerinin aynı zamanda o mobilya firmasının bölge bayisi olduğunu belirten M.V.T., “Ürünler bazen 1 ay bazen 2 veya 3 aya kadar gecikmeli geldi. Müşterilerle sıkıntı çekmemize sebep olarak zarara uğratıldık. Bu sebeple Karavil’i Allah’a havale ediyorum. Bütün gücümle onlarla mücadele edeceğim. Mahkeme süreci başladı. Benim ismimi lekediler, şerefimle oynadılar” dedi.

    Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesinde bulunan ve kentin en büyük AVM’lerinden biri olan Ceylan-Karavil Alışveriş Merkezi’nde faaliyet gösteren ve tanınmış bir mobilya firmasının ürünlerini satan şirket tarafından dolandırıldıklarını iddia eden vatandaşlar, ödedikleri paranın karşılığında ürünlerin kendilerine teslim edilmeden mağaza sahibi olan kardeşlerin iş yerini kapatıp kayıplara karıştığını iddia etmişti. Kardeşlerin yaklaşık 40 kişiden bu yolla para aldıkları ve binlerce lira ile kayıplara karıştıkları iddia edilirken, o kardeşlerden M.V.T. kendilerini savunarak, sorumluların kendilerinin değil, aynı zamanda o mobilya firmasının bölge bayiliğini yapan, AVM’nin sahipleri olduğunu iddia etti.

    “ÇEKLERİMİZİ DÜZENLİ ÖDEMEMİZE RAĞMEN SÜREKLİ SIKINTI ÇIKARDILAR”

    Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan firma sahibi M.V.T. kendilerinin mağdur edildiğini savunarak, “2 yıldır mobilya firmasının bayiliğini yapmaktayım ama bölge bayisi yaklaşık 2 yıldır sürekli tüm çek ödemelerimizi düzenli yapmamıza rağmen ve bağlantı yaptığımız bekleyen ürünlerimizin çeklerini vermemize rağmen, bekleyen ürünlerimiz gönderilmemektedir. Alacağımız olan ürünleri, sürekli sıkıntı çıkartılarak bize gönderilmesi ayrıca sepetimizdeki ürünlerin her seferinde kapalı tutularak siparişlerimizin geç verilmesinden dolayı sürekli müşterilerle sorun yaşanmakta olup iptaller gerçekleşmekte ve bu da o mobilya firması adına büyük bir güvensizlik oluşturmaktadır. Yapılan ödemeler çerçevesinde herhangi bir aksaklık meydana getirmediğimiz halde bu yapılanlar bizlere çok büyük sıkıntı ve zarar oluşturmakta olup her müşteriye 3-4 sefer montaja gidilip fazladan 4 tane montajcı çalıştırmak zorunda kaldık. Bu da bizlere ekstra zarar yaşatmakta ve müşteri memnuniyeti adına büyük bir kayıp oluşturmaktaydı. Bölge bayinin bütün bu olanlardan bilgisi olmasına rağmen sıkıntılar devam ettirmekle beraber başka bayilerin müşterilere bunlar ürün teslimatı yapamıyorlar, onlardan almayınız, gibi birçok söylemler ortaya atılmıştır. Bunları bölge bayine söylememize rağmen hiçbir şekilde gereğini yapmamış ve bizi mağdur etmiştir” dedi.

    “DEPOMUZ YANDI YİNE DE KİMSENİN HAKKINI GÖZ ARDI ETMEDİK”

    Diyarbakır’da 26 Ağustos 2015 tarihinde kepenk kapatma olaylarında depolarına yönelik saldırı girişimi yaşandığı ve depolarının da yanmasına rağmen kimsenin hakkını göz ardı etmediklerini ifade eden M.V.T., “26 Ağustos 2015 tarihinde Kayapınar Gaziler’de bulunan depomuzu yaktılar. Yine zarar etmemize rağmen kimsenin hakkını yemedik. Şu an dolandırıcı durumuna düştük. Defalarca uyarmamıza rağmen bizleri dikkate almadılar. Ailece hayatımızı karartılar. Bizlere haksızlık yapıldı. Bunun hesabını yargı yoluyla soracağız” diye konuştu.

    “KARAVİL’İ ALLAH’A HAVALE EDİYORUM”

    Teminatları 2 katına çıkarmalarına rağmen gerek sözlü, gerek yazılı olarak bütün uyarılarına rağmen, müşteri ürünlerinin geç gönderildiğini ve zarara uğratıldığını iddia eden M.V.T. AVM’nin sahiplerini Allah’a havale ettiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdü:

    “Sipariş sepetimizi kapalı tuttular. 30 günde gelmesi gereken ürünler bazen 1 ay bazen 2 veya 3 aya kadar gecikmeli gelerek müşterilerle sıkıntı çekmemize sebep olarak zarara uğratıldık. Bu sebeple Karavil’i Allah’a havale ediyor ve var gücümle onlarla mücadele edeceğimi, mahkeme sürecinin de başlamış olacağını bildirmek istiyorum. Benim ismimi lekediler, şerefimle oynadılar. Onlarca müşterimi 3 kuruşu olup ürün alanı da düğünü olanı da mağdur ederek ürünlerimizi göndermeyip sorun yaşamamıza sebebiyet verdiler. Tüm bu yaşananların sorumlusunun o mobilya firmasının bölge bayisi yetkilisi olduğunu tüm kamuoyuna duyurur, bu sıkıntıları neden verdiklerini bir iki gün içinde kamuoyuyla paylaşacağım”.

    Bölge bayisi yüzünden müşterilerine yaşattıkları sıkıntılardan dolayı tüm müşterilerinden özür dilediklerini ve bu sıkıntıların en kısa zamanda çözüme ulaşması için ne gerekirse yapılacağından hiç kimsenin şüphesinin olmamasını isteyen M.V.T., “Kanuni haklarımızı arayacağım Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulunacağız. Biz bunları hak etmedik kimsenin bugüne kadar hakkını yemedik, yıllardır esnaflık yapıyoruz ve bugün bizlerin onuru ve şerefiyle oynadılar. Biz asla kimseyi dolandırmadık dolandırmaya da hakkımız yok. Cenabı Allah bunların hesabını soracaktır” dedi.

    Durumlarıyla alakalı olarak firma yetkilileriyle defalarca yazışmalar gerçekleştirdiklerini ancak herhangi bir sonuç çıkmadığını dile getiren M.V.T. yazışmaların olduğu gibi durduğunu ve hepsini mahkemeye sunacağını dile getirdi. M.T.V. ayrıca avukatı aracılığıyla istenilen ürünlerin zamanında gelmediğini. bölge bayi ile yapılan görüşmeleri de noter huzurunda da kanıtladıklarını ve bu belgeleri de mahkemeye sunacağını kaydetti.

    Öte yandan Ceylan Karavil Alışveriş Merkezi yetkilileri bu konu ile ilgili her hangi bir açıklama yapmayacaklarını dile getirdi.

  • Suriyeli Yüzbaşı Kadri, Kanının Son Damlasına Kadar Çanakkale’yi Böyle Savundu

    Çanakkale’de Anafartalar Cephesi’nin son noktası olan Kireçtepe’de Bursa Seyyar Jandarma Taburu ile Gelibolu Seyyar Jandarma Taburu’nun kahramanlık destanı, komutanların cepheden gönderdiği günlük raporlarla gün yüzüne çıktı. Suriye’nin Hama kenti nüfusuna kayıtlı Yüzbaşı Kadri, “Düşman taarruz ediyor. Sağ tarafımız da kuşatıldı. Fakat biz savunmamamızı namusla yerine getireceğiz inşallah” dedikten kısa süre sonra şehit düştü. Başta Binbaşı Hasan Tahsin ve Yüzbaşı Kadri olmak üzere tüm komutanların isimleri pano haline getirilerek Kireçtepe Şehitliği’nde ölümsüzleştirildi.

    Bursa’dan 150 otobüsle yaklaşık 6 bin kişi Kireçtepe’de bir kez daha atalarına olan vefa borcunu fatihalar ve yasin-i şerif okuyarak gösterdi. Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanlığı ve Büyükşehir Belediyesi 101 yıl önce Kireçtepe’de İngilizler’e karşı verilen destanı askeri raporlardan derleyerek kitaplaştırdı.

    Bursa Seyyar Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Hasan Tahsin ile Bursalılardan oluşan Gelibolu Seyyar Jandarma Taburu’nun Komutanı Suriye Hama’lı Yüzbaşı Kadri’nin yazdıkları okuyanları duygulandırıyor. Cepheden komutanlığa gönderilen cerideler (günlük raporlar) Bursalı askerlerin nasıl kahramanlık ortaya koydu.

    Yüzbaşı Kadri, şehadet şerbetini içmeden kısa süre önce, “Düşman yoğun taarruz ediyor. Sağ tarafımız da kuşatıldı. Fakat biz, elden geldiği kadar savunmamızı namusla yerine getireceğiz inşaallah ” diye yazdı. Binbaşı Hasan Tahsin de, imkansızlık içinde ama büyük bir gayretle savunma hatlarını tuttuklarını, düşmanın yoğun taarruzlarına karşı dayandığını ifade ederken, “100 adet kum torbası geldi. Cephenin en kritik yerine onlarla destek yaptım” diye rapor hazırladı.

    Başkomutan Vekili Enver Paşa da Bursalıların destanını meclisi mebusanda şu sözlerle dile getirdi: “Düşmanın 10 bin tüfeklisine karşılık Bursa ve Gelibolu Seyyar Jandarma Taburları 800’er mevcutlu idi. Kahramanca mücadele ettiler. Gerçi bu taburlar eridi. Fakat vatanın kalpgahı emindir” dedi. Enver Paşa’nın bu sözleri de Kireçtepe şehitliğinde yazdırıldı.

    KOMUTAN DESTANI İÇİŞLERİ BAKANI’NA AKTARDI

    Kireçtepe’deki anma töreninde Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya şehit komutanların destanını pano üzerinden anlattı. Panoyu İçişleri Bakanı’na gösteren Tümgeneral Seyfullah Saldık, Suriye Türkleri’nden olan Yüzbaşı Kadri ve diğer komutanların biyografileri hakkında bilgi verdi.

    Kireçtepe’de Bursalıların destanı Anafartalar Grup Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Atatürk’ün de dikkatini çekti. Kasım 1915’te Atatürk, Kireçtepe’yi ziyaret etmiş ve ziyaretinde o gün yapılan anıtın önünde fotoğrafı çekilmiş. O fotoğraf zamanın Askeri Dergi olan Harp Mecmuası’nda yayınlanmış. Fotoğrafın orijinal hali de Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınarak şu anda Bursa Kent Müzesi’nde sergileniyor.

    KİREÇTEPE DÜŞSEYDİ İNGİLİZLER İSTANBUL’A GELECEKTİ

    Kireçtepe Destanı, İngiliz Kuvvetleri’ nin İstanbul önlerine gelmesini önlerken, buradaki görevinin ardından Binbaşı Hasan Tahsin’in Makedonya’da Fransızlara karşı görevlendirildi. Oradan Filistin Cephesi’nde savaşırken İngilizlere esir düştüğü, 26 ay esir kampında kaldıktan sonra esir mübadelesiyle memlekete geri döndüğü ifade ediliyor. Milli mücadelede yine cepheye büyük yardımları olan Binbaşı Hasan Tahsin, 1932 yılında Sivas Jandarma Bölge Komutanı iken hayatını kaybetti.

  • CHP’li Aksünger Çözüm Sürecinin Yeniden Başlayacağını Savundu

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, çözüm sürecinin yeniden başlayacağını iddia etti.

    Teşkilat içi eğitim çalışması kapsamında Malatya’ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve CHP İl Başkanı Enver Kiraz ile birlikte CHP Malatya İl Teşkilatı’nda basın toplantısı düzenledi. Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, burada yaptığı konuşmada, 3 haftadır her hafta 4 gün 4 değişik ilde çalışmalar yaptıklarını belirterek, partide yeni bilimsel bir hareket oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.

    Türkiye’nin son dönemde ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Aksünger, ABD’nin 11 Eylül soruşturmasını yeniden açmasının Ortadoğu’da yeni bir projenin ortaya konduğunun göstergesi olduğunu vurguladı. Aksgünger, “Obama’nın yeni açıklamasını gördüğümde Türkiye’nin harici politikasının ne kadar batakta olduğunu da aslında içerideki basın görmüyor ama veya ana akım medya görmüyor ama bunu akıllı insanların hepsinin gördüğünü dün okuduğum fotoğraftan anlıyorum. Ortadoğu’da yeni bir proje var. Görünen o ki Suudi Arabistan eksenli olan bu özellikle Vehhabilik ve Selefilik üzerine dayalı olan hareket, artık ABD ve Rusya tarafından yok edileceğine dair bir takım emareler var. Bununla ilgili gerekli açıklamalar yapıldı. Üstü kapalı tehditler yapıldı. IŞİD’e ve buna benzer onunda uzantısı olan daha önce El-Kaide ile başlayan bu Vehhabilik-Selefilik eksenli hareketi sonlandıracaklarını görüyorum. Amerikan Devlet Başkanı’nın açıkladığı 11 Eylül’e geri dönüş, bizde Rıza Sarraf’a geri dönüşe benziyor. Nasıl Rıza Sarraf davası bence şu an Amerika’da tutulması hukuki değilse, bir siyasi şantaj davasıysa ve Ortadoğu’da yeni şekillendirmeyse, bugün 11 Eylül dosyasının yeniden açılmasının istenmesi de Suudi Arabistan’ın artık bundan sonra Amerika’yla aynı müttefikliği götüremeyeceği anlamına geliyor. Bu bir tehdit, bu bir bence ciddi bir aslında sorun olacağını gösteriyor. Türkiye bu pozisyonlanmasından nasıl bir yer alacak? Bu bizim geleceğimizi belirleyecek” diye konuştu.

    Reza Sarraf’ın ABD’de tutuklanmasının bir şantaj olduğunu söyleyen Aksünger, “Reza Sarraf davası bir siyasi şantaj davasıdır. Recep Tayyip Erdoğan yakında 3-5 ay sonra PYD’ye terör örgütü demeyecek. Çözüm sürecini yeniden başlatacak. O zaman millet ‘Bu kadar insan niye öldü?’ diye soracak. Asker, polis, çocuklar vatandaşlar. Hesabını kim verecek? Türkiye’de bugüne kadar Suudi Arabistan eksenli bir yapının dış harici politikası olarak bir parçası olarak gözüktü. Burada da Suudi Arabistan kralını getirip, burada ödül verenlerde bugün açıklamaların nedenini iyi okuması lazım. Eğer bunu iyi okuyamazlarsa, Türkiye’yi Ortadoğu’da daha büyük bir bataklığa doğru itelerler. Ambargolarla karşı karşıya kalabiliriz. Suriye’nin toprak bütünlüğü’ derken, kimin önderliğinde diyorsunuz? Bunu bir açıklamanız lazım çünkü bu çok ciddi bir sorun. İran bizle her konuda mutabık olmadığını da söylüyor. Ama arkasında Suudi Arabistan bu görüntüyü vermek bence çok pragmatik bir yaklaşım. Türkiye’yi dış politika olarak bataklığa götürmeyin. Bu süreci okuyun. Bundan sonra Suriye’deki bu konulara, bu bataklığa girmeyin. Siz yine barıştan taraf olun. Siz yine Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği ’yurtta barışı’ destekleyin. Güneydoğu’da olsun, sınırlarımızda olsun, komşularımızla olsun barışı destekleyin ve dünyada da barışı destekleyenlerin yanında olun. Aslında bu mesaj bizim açımızdan pozitif bir siyaset, muhalefet anlayışıdır” şeklinde konuştu.

    50 milyon seçmenin bilgilerinin internete sızdırılmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Aksünger, “50 milyon seçmen verisinin açıklanması, internete düşmesi, verilerin ortada dolaşması, TC kimlik numaralı adreslerin ortalığa saçılması meselesinde biz, Başbakan Davutoğlu ve ondan önce Adalet Bakanı’nın açıklamalarını görünce dehşete düşmüştüm. Biz basın toplantısı yaptık ama Başbakan arkasından başka bir şey anlatıp, CHP’yi suçladı. Bence ciddi bir hata yaptı. Hata yaptığını da anladılar. Dün ve evvelsi gün itibariyle Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bizim açıklamalarımız ve gösterdiğimiz belgelerden sonrada ’bunu Cumhuriyet Halk Partisi yapmış demedik’ dedi. YSK yerine açıklama yapma hakkı olmayan ve Adalet Bakanı. YSK bağımsız bir kurum. Sen partilere bunları verip veremeyeceğine karar vermezsin. Bu senin yükümlülüğünde değil. Senin haddinde de değil. Cumhuriyet Halk Partisi’ni bunlarla ilgili suçlayamazsın. Bu kişisel veriler 2004’ten 2009’a kadar yanında tanıdığı bir avukat varsa sorabilirler zaten parayla satılıyordu. Hatta mailler atılıp, mesajlar gönderiliyordu. 500 ila bin TL arasında para ödeyen avukatlara getirip, bu verileri veriyorlardı. İnsanların bilgilerine, özel hayatlarının mahremiyetine ve onu koruma yükümlülüğüne sahip olan bu ülkeyi yöneten iktidarın kendisidir. Ben, millet olarak sana binayı teslim etmişim, ’sen o binayı al koru’ demişim. Yüzlerce güvenlik görevlisi var, sen bu zafiyetini ’bunlar şu çalmış’ diye açıklayamazsın. Failleri çıkar, onları niye sen koruma sağlayamadığını da söyle. Bunların vizyonu çok zayıf” ifadelerini kullandı.

    CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da Malatya’nın ülkenin Doğu’ya açılan en önemli kapılarından ve önemli şehirlerden biri olduğunu söyledi. Kentte 3 ilden partililerin katılımıyla bir eğitim çalışması yapacaklarını aktaran Atıcı “Malatya’da, Elazığ ve Tunceli illerimizi de çağırarak, daha önceden burada yetiştirmiş olduğumuz parti eğitmenlerimizle bir eğitim planladık. Bu eğitim, ’Sandık Örgütlenmesi’ eğitimidir. Yani adı konulmuş seçime daha 3 yıl varken biz bugünden sandıklarımızda bir bir örgütleniyoruz. Sandıklarımıza bir bir sahip çıkıyoruz. Bu eğitimin temel amacı sadece seçim günü sandığı beklemek değil, bugünden itibaren o sandıkta oy kullanan bütün seçmenlere ulaşabilmektir. O açıdan bu proje son derece önemli; doğrudan doğruya seçmenle sürekli iletişim kuracağımız bir projedir” cümlelerini kullandı.

    CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz da Erdal Aksünger ve Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın Malatya’da parti okulunun başında eğitim çalışmalarını yürüttüğünü, Malatya, Elazığ ve Tunceli’nin katılım gerçekleştireceği bir eğitim çalışması yapılacağını bildirdi.

  • CHP Milletvekilleri Kılıçdaroğlu’nu Savundu

    CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ve CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na sarf ettiği sözleri savundu.

    CHP Gaziantep il başkanlığını ziyaret eden Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ve Akif Ekici, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na sarf ettiği sözlerle ilgili sorulara Fikri Sağlar, “Bu tabiri AK Parti oluşturdu. AK Parti’nin bir bakanı Reza Zarrab’ın önünde yatarım demişti. Yani bunu cinselliğe çekmenin bir anlamı yok. Ensar Vakfı’nda bulunan 45 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığında bir defadan bir şey olmaz diyen kişinin anlayışı, Reza Zarrab’a söylenen anlayışından farklı değildir. Bunun ahlakla terbiyeyle ilgili olduğunu söyleyenler önce kendi ahlaklarına baksın” dedi.