Etiket: Savaş’ın

  • Suriye’deki savaşın simgesi Ümran’nın son görüntüleri

    Enkazdan çıkarılan görüntüleriyle Suriye’deki savaşın simgesi olan beş yaşındaki Ümran’ın yeni görüntüleri yayınlandı.

    18 Ağustos 2016’da Halep’te gerçekleştirilen hava saldırısının ardından enkazdan çıkarılan Ümran Dakneş’in her yeri toz içinde yüzü kanlı bir şekilde tepkisizce ambulansta otururken çekilen görüntüleri sosyal medyada hızla paylaşılmış ve dünyanın gündemine oturmuştu. Küçük ümran’ın yayınlanan yeni görüntülerinde ise sağlıklı ve mutlu olduğu görünüyor.

  • Savaşın çocukları annesiz kaldı

    Ülkesindeki iç savaştan kaçarak 4 çocuğuyla birlikte Türkiye’ye gelen Suriyeli anne, vizesi olmadığı gerekçesiyle sınır dışı edilince 2 ile 8 yaşlarındaki çocukları mağdur oldu.

    Orta Doğu’da yaşanan karışıklık ve çıkan iç savaşlar nedeniyle, 6 kişilik bir aile ülkelerinden kaçıp Türkiye’ye sığınmak istedi. Önce Suriye’den Bağdat’a, oradan da hava yoluyla İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanına iniş yapan Firas Sifyan Muhiddin (36) isimli kadın ile eşi İhab Sifyan Muhiddin ve 4 çocukları polis kontrolünden geçirildi. Hem Irak hem de Suriye vatandaşı olan baba İhab ile 4 çocuğa geçiş izni sağlanırken, anne Firas Muhiddin ise iddiaya göre vizesi olmadığı gerekçesiyle sınır dışı edildi.

    Anne tekrar Bağdat’a gönderilince baba İhab Muhiddin, 4 çocuğuyla birlikte Samsun’daki erkek kardeşi Minas Seyyid Abdurrahman’ın yanına geldi. Tam 13 gündür annelerinden ayrı kalan 4 çocuktan 2 yaşındaki Rezan isimli kız çocuğunun hala anne sütünden kesilmediği öğrenildi.

    “Anne sütüne ihtiyacı var”

    Sınır dışı edilen Suriyeli annenin Samsun’da yaşayan kız kardeşi Hayfa Seyyid Abdurrahman, “Kız kardeşimin bir an önce Türkiye’ye tekrar geri dönmesini istiyoruz. Vizesi olmadığı için sınır dışı edildi. Yetkililerden bu konuda bir yardım bekliyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı biz çok seviyoruz. Allah ondan razı olsun. Kardeşimin 4 çocuğu burada perişan oldu. Zaten bizim durumumuz yoktu. Şimdi daha da zor geçiniyoruz. Hiçbir şekilde yardım almıyoruz. Çocuklar annelerini özledi. Anneleri olmadığı için geceleri ağlıyorlar. 2 yaşındaki çocuğu daha sütten kesilmedi. Anne sütüne ihtiyacı var” dedi.

    Çocukların amcası olan Minas Seyyid Abdurrahman ise “Ben günlük ne iş bulursam onu yapıyorum. Belirli bir işim ve ya bir yardım yok. Günlük kazandığımla evimin ihtiyaçlarını sağlıyorum. Biz savaştan kaçarak buraya geldik. Yetkililerin bize yardımcı olmasını istiyoruz. Sınır dışı edilen Firas Sifyan Muhiddin’in Türkye’ye gelmesini istiyoruz” diye konuştu.

  • Mülteci çocuklar savaşın acısını müzikle anlatıyor

    Hatay Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde tamamı mülteci çocuklardan oluşan müzik korosu ilk konserini 26 Şubat’ta İzmir’de verecek.

    Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, yüzyıllarca medeniyeti, kardeşliği, beraberliği, sevgiyi birlikte soluyan, birlikte dünyaya ilan eden bir şehir olduklarını söyledi. Savaş, çocukların sesini duyan egemen güçlerin barış adına önemli adımlar atma gayreti göstereceklerini ümit ettiklerini belirterek, “Bugün gerçekten mini bir konser izledik. Gençlerimiz 2 tane parça söyledi. Bir tanesi bizim Türkçe parçamızdı. Bir tanesi ise Halep’teki kıyıma dikkat çekti. Biliyorsunuz ki biz, yüzyıllarca medeniyeti, kardeşliği, beraberliği, sevgiyi birlikte soluyan, birlikte dünyaya ilan eden bir şehiriz. Ve bu şehirde altı yıldır bir dram yaşanıyor. Dramın adı Ortadoğu’daki Savaş. Ve bu savaşın mağdurları yaklaşık 500 bine yakın insan Hatay’da yaşıyor. Tabi ki altı yıldır söylediğimiz barış olsun, Ortadoğu’ya, ülkemize barış hakim kılsın diye maalesef barış bir türlü gelmedi. Savaşın başladığı günkü doğan çocuklar bugün ilkokula başlamış durumda. Bizde şuna inanıyoruz. Devletler ve hükümetler kendi ülkesinin menfaati için mücadelede ediyorlar. Şehirler ve belediyeler orada yaşayan annelerde anne şefkatiyle aş için uğraşırlar. Devletler belki bir şehrin menfaati için koşabilirler ama belediye başkanları ve belediyeler bir anne şefkati ile huzura katkı sağlamanın peşinde olurlar. Maalesef altı yıldır ne bu işin her noktasındaki devletler barış için çok önemli adım atamadı, şehirlerinde sesi dünyada fazla duyulmadı. Ama dedik ki belki anne şefkati isteyen bu çocuklarımız ve büyüdükten sonra huzurlu bir ev sahibi olmak isteyen bu çocuklarımızın feryadı hem bu coğrafyamızı, dünyamızı ayağa kaldırır. Ve bu çocuklarımızın sesini duyan egemen güçler barış adına çok daha önemli adımlar atma gayreti içerisinde olurlar. Sadece Suriye’de değil Ortadoğu’daki birçok yerdeki huzursuzluk bir an önce biter. Ve bu çocuklarla ve aileleriyle birlikte doğmuş oldukları coğrafyaya gidip orada kendilerini idame ettirmeye çalışırlar. Ayrıca huzurlu bir yaşamı aileleri ile birlikte bulurlar diye düşünüyoruz. Biliyorsunuz biz bu savaştan etkilenen illerin başında geliyoruz. Ve en çok da insanı amaçlar uğruna hem de Hatay’ın geleceği adına bu savaşın bitmesini bekliyoruz. Bunun içinde tabi ki çocuklarımızın bu çabasını dünya ile paylaşmak siz değerli basın mensuplarımızın sayesinde olacak” dedi.

    Antakya Medeniyetler Korosu Direktörü Yılmaz Özfırat, onların çektiği sıkıntıları yeteri kadar bilmediklerini bunu müzik yoluyla anlatmaya çalıştıklarını vurguladı. Özfırat, ilk konserin İzmir’de 26 Mart tarihinde vereceklerini vurgulayarak, “Onların çektiği acıyı biz yeteri kadar anlamıyoruz. Müzik yoluyla da başta şehrimize dikkat çekmek bu vatandaşlarımızın burada ikamet ettiğini gösterebilmek, bunlara artık bizim de sahip çıktığımızı gösterebilmek için oluşturduğumuz bir topluluktur. İlk konser 26 Mart’ta İzmir’de Konak AKM’de olacak. Kapsamlı bir gece hazırlanıyor içerisinde Türkiye’nin çok sayılı sanatçılarının yer aldığı bir program olacak. Amaç biraz daha Türkiye’ye dikkat çekmek. Bu çocukların çektiği sıkıntılara bir nebze ışık olabilmek. Onları bir yerlere duyurabilmek. En azından yurt dışındaki bir yerlere. Bunun içinde huzurlarınızda samimiyetimle çok teşekkür ediyorum. Projeye inandığı için Lütfü bey bu işe başlayın dedi. Bizde bunun üzerine çocuklarla başladık. Burada HATMEK’e ciddi yardımlar yapılmakta. Bu çocuklarda HATMEK’e gelen SAR isimli bir organizasyonun bünyesinde bulunan bir çocuklar. Hepsi Türkçe biliyor, İngilizce biliyor. Böyle birde güzel özellikleri var. Yarın öbür gün bir yerlerdeki savaş karşıtı insanlar bunları görüp tek bir hedefleri var barış olsun istiyorlar. Ülkelerine geri dönmek istiyorlar. Bunu da en güzel yolda müzikle anlatırız diye yaptığımız bir çalışmadır” diye konuştu.

  • Savaşın yaralarını protezle sarıyorlar

    Gaziantep’te Suriyelilerin çalıştırdığı sağlık merkezinde, Suriye’deki iç savaşta kolunu ve bacağını kaybeden savaş mağdurları ücretsiz protez kol ve bacak takılıyor.

    Suriye’deki iç savaşta kol ve bacaklarını kaybedenler için Gaziantep’te Kuveytli iş adamlarının finansmanıyla, Uluslararası Merhametli Kalpler Derneği’ne bağlı çalışan Elsayir Rehabilitasyon ve Protez Uygulama Merkezi kuruldu. Çalışanlarının tamamı Suriyeli olan merkezde idareci, doktor, teknisyen, fizik ve rehabilitasyon uzmanları ve psikologlar dahil çok sayıda personel görev yapıyor. Aylık yaklaşık 40 kişiye protez kol veya bacak takılan merkezdeki atölyede, hastaların ölçülerine göre istenilen ebatlardaki protezler de yine çalışanlar tarafından üretiliyor. Hiç bir ücret alınmadan protezlerin takıldığı merkezde tedavi gören savaş mağdurlarının Gaziantep içi ulaşımı ve konaklama masrafları da karşılanıyor. Protezlerin monte edildiği hastalara, yeni kol ve bacaklarına alışabilmeleri için psikolojik ve fiziksel destek de veriliyor.

    Halep’te çiftçi olan Mahmut Hemre, traktörle toprağını sürerken hava bombardımanı sonucu ağır yaralanmış iki ayağını kaybetmişti. Türkiye de tedavi edilen Hemre, “Uçakların attığı bombayla yaralandım. Gerisini hatırlamıyorum. Her iki ayağımı kaybetmişim. Türkiye de yeniden hayata tutundum. Bu merkezde bana protez ayak taktılar. Allah Türkiye ve bu merkezden razı olsun” dedi. Halep’te tanktan atılan bomba sonucu iki ayağını kaybeden Riyad Aced ise, “Halep’te köyümde oturuyordum. Tankın attığı bir bomba sonucu her iki ayağımı kaybettim. Bana burada protez ayak taktılar. Yeni bir hayata başladım. Allah Türkiye’den razı olsun” diye konuştu.

    Protez teknisyeni Tuğrul Turan ayda 40 hastaya protez kol ve bacak hazırladıklarını protezleri bu atölyede yaptıklarını belirtti.

  • (Özel) Savaşın gölgesinde eğitim görüyorlar

    Suriye’de yıllardır devam eden savaşta binlerce çocuk hayatını kaybederken binlercesi de hayatta kalabilme umuduyla aileleriyle birlikte evlerinden göç etmek zorunda kaldı. Hayatta kalabilmek için Halep’teki bombardımandan İdlib’e göç eden çocuklar, burada kurulan çadırların içinde hem yaşamlarına hem de eğitimlerine devam etmeye çalışıyor.

    6 yıla yakın süredir Suriye’de devam eden savaş, çoğunluğunu çocukların oluşturduğu yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine yüz binlercesinin de evlerinden göç etmesine neden oldu. Savaşın kirli yüzünün çocukların üzerindeki etkisi, son olarak Halep’te yaşanan yoğun bombardımanda bir kez daha kendini gösterdi. Türkiye’nin yürüttüğü yoğun diplomasinin sonunda Halep’ten aileleri ile birlikte tahliye edilen binlerce sivil, Suriye’nin İdlib kırsalında kurulan derme çatma çadırlarda hem yaşamlarını hem de eğitimlerini sürdürmeye çalışıyor.

    Zor şartlar altında yaşamlarını sürdüren çocuklar eğitimlerinden de geri kalmamak için yoğun çaba gösteriyor. Bölgedeki cami, çocukların eğitimi için okula dönüştürülürken çevre köylerden gelen gönüllü Suriyeli öğretmenler de eğitim veriyor. Dondurucu kış şartları altında üşüyerek eğitimlerine devam eden çocuklar her şeye rağmen yüzlerindeki gülümsemeyi bırakmamaya gayret ediyor.

    Patlak topla oynuyorlar

    Çocukların tek oyuncağı ise patlak bir top. Onlarca çocuk, ders aralarında küçücük bir alanda patlak bir top ile oynayarak eğleniyor. Topun peşinden mutlulukla koşturan çocukların en büyük isteği ise kırtasiye malzemeleri, kışlık kıyafet ile soba. Özellikle gecelerin çok soğuk geçtiğini söyleyen çocuklar, “Eğitim için kırtasiye malzemelerine ihtiyacımız var. Hava burada çok soğuk ve ısınacak bir sobamız dahi yok. Sobaya ihtiyacımız var” diye konuştu.

    Zor şartlar altında yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Suriyeli öğretmen Hasan Cemal “Burada bir düzen yok. Çocukların kırtasiye malzemelerine ihtiyacı var. Havalar çok soğuk. Kışlık kıyafetleri neredeyse hiç yok. Elektrik ve soba ihtiyacımız var” dedi.

    Bölgede incelemelerde bulunan Kızılay, İHH İnsani Yardım Vakfı, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Sadakataşı Derneği gibi yardım kuruluşları ihtiyaçların karşılanması noktasında çalışmalar yaptı. Yardım kuruluşları gerek çocukların kırtasiye ihtiyaçlarının gerekse ısınma ihtiyaçlarının kısa sürede giderilmesi yönünde harekete geçti.