Etiket: Savaş

  • Rus Savaş Uçağını Diyarbakır’dan Kalkan F-16’lar Vurdu

    Suriye sınırında ihlal yapan ve uyarılara aldırış etmeyerek 17 saniye boyunca ihlalini sürdüren SU 24 tipi Rus uçağının Diyarbakır’dan havalanan F-16’lar tarafından vurulduğu belirtildi.

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Ortadoğu’ya bakan en kapsamlı ve gözde üslerinden olan Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden havalanan savaş uçaklarının sürekli olarak Suriye sınırını kontrol altında tuttuğunu dile getiren askeri kaynaklar, 5 dakika boyunca 10 defa uyarılan Rus savaş uçağının ihlalini sürdürdüğü gerekçesiyle vurulduğunu dile getirdi. Askeri kaynaklar, Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden havalanan 4 adet F-16 savaş uçağının Suriye sınırında sürekli olarak kontrol sağladığını belirtti. Üst düzey bir askeri yetkiliden edinilen bilgiye göre, Rus uçağının hava ihlali yaptığı sırada bölgeye yakın 2, F-16 tarafından takibe alındığı ve 5 dakika arayla 10 defa uyarıldığı kaydedildi. Askeri yetkililer uyarılara aldırış etmeyen ve 17 saniye boyunca Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının angajman kuralları gereği Türk hava sahasında vurulduğunu dile getirdi. Rus uçağını havada vuran F-16 savaş uçaklarının görevlerini tamamladıktan sonra sorunsuz bir şekilde Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’ne iniş yaptığı bildirildi.

    Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri de, “24 Kasım 2015 tarihinde saat 09.20 civarında Hatay Yayladağı bölgesinde Türk hava sahasını ihlal eden milliyeti bilinmeyen bir uçak beş dakika içerisinde 10 kez ikaz edilmesine rağmen Türk hava sahasını ihlal etmiştir. Söz konusu uçağa angajman kuralları çerçevesinde 24 Kasım 2015 saat 09.24’te bölgede hava devriye görevinde bulunan iki adet F-16 uçağımız tarafından müdahalede bulunulmuştur” açıklamasında bulunmuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Düşürülen Rus Savaş Uçağıyla İlgili Açıklama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün sabah saatlerinde tüm uyarılara rağmen hava sahamızı ihlal eden bir aidiyeti belli olmayan savaş uçağına angajman kuralları gereği müdahale edilmiştir. Aidiyeti bilinmeyen bir uçağın 5 dakika içinde 10 defa uyarılmasına rağmen maalesef ihlalini devam ettirmekte ısrarını sürdürmüştür. Bunun üzerine F-16’larımız tarafından yapılan müdahale sonrası bu uçak düşürülmüştür, iki uçaktan bir tanesi düşürülmüştür” dedi.

    24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde öğretmenleri ağırlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

    Suriye meselesine adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmadan ne mülteci ne de terör sorununun önüne geçilmeyeceğini artık herkesin görmesi gerektiğini belirten Erdoğan, Viyana görüşmelerinde bu doğrultuda ümit verici gelişmelerin yaşandığını söyledi.

    “SOYDAŞLARIMIZ TANKLARLA TOPLARLA SÜREKLİ BOMBALANIYOR”

    “Esed rejimi ve onu destekleyen ülkeler bu görüşmelerde varılan mutabakatın ruhuyla uyuşmayan yeni saldırılara giriştiler” diyen Erdoğan “Bakınız, Hatay’ın hemen yanı başındaki Bayırbucak Türkmenleri’nin yaşadığı bölgeye yoğunlaşan saldırıları şiddetle kınıyoruz. Orada bizim soydaşlarımız var, orada bizim akrabalarımız var. Ve bu akrabalarımız, bu soydaşlarımız sürekli uçaklarla bombalanıyor, tanklarla toplarla sürekli olarak bombalanıyor. Şu anda oralardan bu soydaşlarımız sınıra doğru göç etmeye, kaçmaya başladılar. Bunların bir kısmı Türkiye’deki kamplara yerleştirilmiş vaziyette ama bir kısmı da Suriye tarafındaki kamplarda, onlarda iskan ediliyor. Peki bütün bunlara destek nereden? Türkiye’den. Kızılayımızla sivil toplum örgütlerimizle onlara her türlü yardımı götürüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “NE OLUYOR, GELİŞMELER NE DURUMDA, BUNA GÖRE NE GİBİ ADIMLAR ATACAĞIZ?”

    Cuma gününden beri gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Başbakanımızdan, Genelkurmay Başkanımızdan, Dışişleri Bakanımızdan, MİT Müsteşarımızdan ve diğer ilgili arkadaşlarımızdan sürekli bilgi alıyorum. Nitekim az önce daha kapsamlı bir güvenlik toplantısını yaptık. Gerek Sayın Başbakanımız gerek Genelkurmay Başkanımız, ilgili bakan arkadaşlarım ve ilgili bürokratlarımızla beraber bir toplantı yaptık. Ne oluyor, gelişmeler ne durumda, buna göre ne gibi adımlar atacağız?” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesi konusunda, “Bilindiği gibi bugün sabah saatlerinde tüm uyarılara rağmen hava sahamızı ihlal eden bir aidiyeti belli olmayan savaş uçağına angajman kuralları gereği müdahale edilmiştir. Aidiyeti bilinmeyen bir uçağın 5 dakika içinde 10 defa uyarılmasına rağmen -hava sahamıza girmeden önce çünkü sınırlarımıza doğru geliyor- maalesef ihlalini devam ettirmekte ısrarını sürdürmüştür. Bunun üzerine F-16’larımız tarafından yapılan müdahale sonrası bu uçak düşürülmüştür, iki uçaktan bir tanesi düşürülmüştür” dedi.

    “BÖYLE BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYA BIRAKILMANIN NE YAZIK Kİ IZDIRABINI YAŞIYORUZ”

    Bu sözleri üzerine resepsiyona katılanlardan yoğun alkış alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

    “Kardeşlerim yani mesele aslında bir alkış meselesi değil yani biz buna şahit olmak istemeyiz ama böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ne yazık ki ızdırabını yaşıyoruz. Bu hadise tamamen Türkiye’nin önceden ilan ettiği angajman kuralları çerçevesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin komşularıyla başka herhangi bir ülkeye karşı düşmanlığı asla söz konusu değildir. Suriye’de bugüne kadar çok daha vahim olaylar yaşanmamasının sebebi Türkiye’nin soğukkanlı tutumudur. Bu son hadisenin önüne geçmek için de elimizden gelen gayreti gösterdiğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’nin kendi sınırlarını koruma hakkında da herkes saygı göstermelidir.”

    “KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN”

    “Türkiye, Suriye’de zalim rejime karşı kendi kurtuluş savaşlarını veren muhalif grupları samimiyetle destekliyor” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Burada yalnız bir şeyin altını çizmem lazım, Bayırbucak Türkmenleri’nin olduğu bölge DAİŞ terör örgütünün olduğu bölge değildir. Kimse kimseyi kandırmasın. Orada sadece Bayırbucak Türkmenleri vardır, soydaşlarımız vardır, akrabalarımız vardır. ’DAİŞ terör örgütünü vuruyoruz’ diyerek orada Bayırbucak Türkmenleri vurulmaktadır. Ve bunlar topraklarını savunmanın gayreti içerisindedir, ailelerini kamplara göndermişlerdir ve orada sadece o direnişçiler kalmıştır. Bunlar içinde Bayırbucak Türkmenleri, ülkemizle olan yakın akrabalık ilişkileri sebebiyle tıpkı Halep’teki, Humus’taki, Şam’daki, Golan’daki Türkmenler gibi bizim için ayrı bir öneme sahiptir. Esed rejimi ve onu destekleyen ülkelerin Bayırbucak Türkmenleri’ni hedef alan saldırılarının gerisindeki amacını gayet iyi biliyoruz. DAİŞ’in hemen hiçbir varlığının olmadığı bu bölgedeki saldırılar doğrudan Esed rejimini ayakta tutma amacına yöneliktir. Türkiye, Cerablus’tan başlayıp Akdeniz’e kadar uzanan hattı tüm terör örgütlerinden arındırma kararındadır. Türkiye olarak bu bölgede yaşayan kardeşlerimize eskinden beri her türlü desteği veriyoruz, vereceğiz.”

    “VARSA NE OLACAK YOKSA NE OLACAK”

    “17-25 Aralık darbe girişiminden hemen sonra yaşanan o meşhur MİT tırları ihanetini biliyorsunuz değil mi?” diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Halen utanmadan, sıkılmadan bunları gazetelerine başlık yapanlar var. İşte o tırlar bu bizim Bayırbucak Türkmenleri’ne yardım götüren tırlardı. Şimdi bazıları diyor ki ’Başbakan Erdoğan diyordu ki onların içinde silah yok.’ Yahu varsa ne olacak yoksa ne olacak. Ne diyoruz biz oraya insani yardım götürüyoruz. Kim onlar? Mağdur, mazlum, bizim Bayırbucak Türkmen kardeşlerimiz. Biz bunu yaptık. Ülkemizin, hükümetimizin ve şahsımın aleyhine bir algı oluşturabilmek adına bu yardımları sabote edenleri milletimizin asla affetmeyeceğine inanıyorum. Bugün de bölgede gerçekten çok zor şartlar altına mücadele veren kardeşlerimize destek olmak için hem ülkemiz tarafında hem de sınırın diğer tarafında her türlü imkanı seferber ediyoruz. İnşallah çok yakında Cerablus-Akdeniz hattındaki insani güvenlik bölgesi uygulamasını müttefik ülkelerle birlikte hayata geçireceğiz. Bu uygulamayla bir yandan bölgede yeni insani dramlar ortaya çıkmasına engel olurken diğer yandan da kendi vatanlarında hayatlarını sürdürmek isteyen o muhacirlere imkan sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’nin bu çabasına destek vermeyen veya engel çıkarmaya çalışan herkes Suriye’de hayatını kaybeden 380 bin masuma eklenecek her yeni canın sorumluluğuna ortak olacaktır. Bizim Suriye halkının güvenli ve istikrarlı bir geleceğe kavuşmasından başka bir gayemiz yoktur. Kendi güvenliğimizin de bundan geçtiğini biliyoruz. Aynı şekilde Avrupa’nın mülteci ve terörizm kıskacından kurtulabilmesinin yolu da Suriye’nin istikrara kavuşmasından geçiyor. İnşallah Suriyeli kardeşlerimiz için aydınlık günler yakındır. Türkmen kardeşlerimize mücadelelerinde başarılar diliyorum. Duamız ve desteğimiz sonuna kadar onların yanında olacaktır.”

  • Obeziteye Savaş Açan Gıdalar

    Bugün dünyada bir numaralı halk sağlığı problemi olarak kabul edilen obeziteye karşı mücadelede, doğru gıdaların seçiminin hastalıktan etkili korunma biçimi olduğu belirtildi. Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, “Fazla kilolar çeşitli hastalıkları beraberinde getiriyor. Sağlıklı ve fit olmak için, hareketli bir yaşam tarzının yanı sıra doğru besinleri tercih etmek de gerekli” dedi.

    HASTALIKLARIN NEDENİ

    Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, obezitenin, diyabetten hipertansiyona, kalp hastalıklarından solunum yetersizliğine kadar birçok hastalığa davetiye çıkardığını kaydetti. Obezite ile mücadele yöntemleri içinde bilinçli egzersiz ve hareketli bir yaşam öneren Op. Dr. Tepeli, doğru gıdalarının seçiminin ise bu yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini söyledi.

    YOĞURDU DOFRADAN EKSİK ETMEYİN

    Obezite ile savaşta önerilen gıdalardan birisinin yoğurt olduğunu belirten Genel Cerrahı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli,” Yoğurt, içerdiği yüksek protein ve kalsiyum oranı ile sağlıklı beslenme programlarının en etkili besinlerindendir. Kalsiyum içeriği ile yağların yakımını destekleyerek depolanmasını engeller. İçerdiği faydalı bakteriler sayesinde bağırsak sağlığında iyileşme sağlar ve metabolizma hızı üzerinde olumlu etkisi vardır” diye konuştu.

    YEŞİL ÇAY İŞTAH BASTIRIYOR

    Yeşil çayın da araştırmalara göre iştah baskılayıcı özelliği olduğunu bildiren Op. Dr. Tepeli, “Yeşil çay, içerdiği antioksidan özelliği sayesinde özellikle karın bölgesindeki yağlanmayı azaltır, metabolizma hızını artırır ve bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar” dedi.

    KIRMIZI ET DİKKATLİ TÜKETİLMELİ

    Op. Dr. Tepeli, obezite ile savaşta kırmızı ete de bir pencere açarak, “Kolesterol içeriği sebebiyle tüketimine dikkat edilmesi gereken kırmızı et, içerdiği yüksek protein miktarı sayesinde kas yapısını geliştirici ve metabolizmayı arttırıcı etki yapar” ifadelerini kaydetti.

    SEBZE METABOLİZMAYI HIZLANDIRIYOR

    Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, obezite ile mücadelede sebzelere ise önemli rol düştüğünü kaydetti. Op. Dr. Tepeli, “Sebzeler yüksek orandaki lif içeriği sayesinde, tok tutucu ve iştah baskılayıcı özelliğe sahiptir. Tüm bu özelliklerinin yanında kalorisi düşük olması sebebi ile sindirilirken verdiği enerji de yakılır. Metabolizmayı hızlandıran ve zayıflamaya yardımcı bu besinleri mutlaka beslenme planımıza ekleyelim. Sağlıklı beslenme kişinin kilo vermesine ve iştahını kontrol etmesine her zaman yardımcı olacaktır” dedi.

  • Sınırdaki Savaş Silo Kıtlığına Neden Oldu

    Şanlıurfa’da Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Müdürlüğü’nün mısır alımında sorunlar yaşandığına dair haberler sonrası harekete geçen Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, TMO yetkilileri ile görüştü. Görüşme sonrası Başkan Eyyüpoğlu, her biri 100 bin tonluk Akçakale ve Ceylanpınar depolarının kullanılamamasından dolayı sorun yaşandığını ancak çalışmalar neticesinde yeni oluşturulacak depolar ile sorunun kısa sürede çözümü için söz aldıklarını, ayrıca kentte daha büyük siloların yapımı için de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na başvuruda bulunulacağını söyledi.

    Şanlıurfa’da TMO’da yaşanan mısır alımı sorunun çözümü için harekete geçen Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyüpoğlu, TMO yetkilileri ile yaptığı görüşme neticesinde sorunun kısa sürede çözüleceği müjdesini verdi. Görüşme sonucunda sorunun özellikle sınırda bulunan Akçakale ve Ceylanpınar ilçelerindeki TMO depolarının kullanılamaması olduğu açıklandı.

    Günde 2 bin ton alım yapıldığı bilgisini aktaran TMO yetkilileri, önümüzdeki günlerde oluşturulacak yeni mısır depoları sayesinde alımların daha da hızlanacağı aktardı. Eyyüpoğlu, ayrıca önümüzdeki yıllarda benzer sorunların yaşanmaması için bir tarım kenti olan Şanlıurfa’da daha büyük siloların yapımı için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na da başvuruda bulunulacağını kaydetti.

    Mısır çiftçisinin sorunlarının çözüleceği müjdesini veren Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, açıklamasında, “Bir süredir mısır çiftçisinin TMO’ya ürün teslimatı yapamadığı bilgisini alır almaz TMO yetkilileri ile görüştük. Görüşmede bizlere şu bilgiler verildi; il genelinde günlük 2 bin tonluk alımların sürdüğü, Akçakale ve Ceylanpınar’daki her biri 100 bin tonluk depoların kullanılamaması ve var olan depoların yetersiz kalması nedeniyle alımlarda sorun yaşanıyor. TMO İl Müdürü Maşuk Bayraktar ile görüşmemizde sorunun hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiği talebimizi ilettik. Mısır çiftçisinin mağduriyetinin önlenebilmesi için yeni depoların oluşturulacağına dair kendileri bizlere söz verdi. Sorunun yakın zamanda çözüleceğini çiftçilerimize duyuruyorum. Ayrıca bir tarım kenti olan Şanlıurfa’da daha büyük siloların yapımı için Tarım Bakanlığı’na da başvuruda bulunacağız” ifadelerine yer verdi.

  • Ensarioğlu: “Suriye’deki Gibi Savaş Görüntüsü Vermek İstiyorlar”

    AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde daha önceden yapılan planlı hazırlıklarla algı operasyonu yapılmak istendiğini belirterek, Türkiye’de Irak ve Suriye’de yaşanan savaş görüntüleri gibi görüntü verilmek istendiğini söyledi.

    26. dönem için kaydını yaptırmak üzere Meclis’e gelen AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Silvan’da 11 mahallenin üçünde planlı bir şekilde hazırlık yapıldığının altını çizerek, örgütlü bir şekilde Silvan’da bir algı oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti. “Bu defa çok daha kalabalık bir grup Silvan’a girdi. Bugüne kadar 30 yıldır dağda savaşan bir örgüt bugün sokak aralarında işi ne, sivillerin, çoluk çocuğun arasında işi ne?” ifadelerini kullanan Ensarioğlu, “Kimse bu insanların niye sokak arasına şiddeti taşıdığını, sivil hayatı neden zora soktuğu, sivil ölümlere imkan verecek çatışmanın içine niye girdiler? Bütün bunlar Türkiye’de Suriye ve Irak’taki gibi savaş görüntüsü verebilmek için. 11 gün çok uzun bir süre ama sivil giyimli insanlar, sivil insanların arasında bomba tuzaklayarak, roketlerle dolaşarak, okulları kapatıp camilere yerleşerek orada devletin bu operasyonları yapmasını amaçlıyorlardı. Hiçbir devlet oturup bunu seyretmez” dedi.

    Operasyonlarda tank ve helikopterlerin neden kullanıldığını açıklayan Ensarioğlu, “Tankların görüntüsü bizim arzu ettiğimiz görüntüler değil. Türkiye’de askeri kışlasına çeken iktidarın bugün bu tankları sokaklara taşıması arzu ettiği bir şey olamaz. Ancak, hafif zırhlı araçların bombalı tuzaklarda polis ve asker ölümlerine sebep olduğunu herkes biliyor. Mecburen ağır zırhlı araçlarla o operasyonları yürütmek zorunda kalıyorsunuz. Sosyal medyada ‘halk helikopterlerle bombalanıyor’ deniliyor, asla helikopterlerden ne ateş edildi, ne bomba atıldı, sadece görüntü alınarak operasyon yürütülmeye çalışılıyor” diye konuştu.

    Silvan’da yardım talebinde bulunan herkese yardım edildiğinin de altını çizen Ensarioğlu, “Birileri ısrarla sokak aralarına şiddeti taşıma gayreti içinde olurlarsa devlet kamu düzenini sağlamakla mükelleftir. Bu çok fazla uzun sürmeyecek. Silvan’da her gün gıda dağıtımı yapılıyor, kaymakamlığa ulaşıp yardım talep edenlere yardım yapılıyor. Orada yaşamak istemeyenler gerek lojmanlara yerleştirildiler, gerekse kiraları ödenerek başka yerde ikamet etmeleri sağlanıyor. Yardım talebinde bulunan herkese yardım ediliyor” ifadelerini kullandı.