Etiket: Şaşırtıyor

  • (Özel) Lise öğrencisinin geliştirdiği robot görenleri şaşırtıyor

    Kocaeli’nin İzmit ilçesinde lise öğrencisi Ahmet Akif Kaya, cep telefonundan verilen sesli komutla komutu veren kişiyi bulup içecek servis eden bir robot tasarladı. Tasarladığı robotla 10 ülkeden 386 proje arasında birincilik ödülüne layık görülen Kaya, hedefinin yazılım alanında iyi bir mühendis olabilmek olduğunu söyledi.

    Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bulunan Kocaeli Fen Lisesi 11. sınıf öğrencisi Ahmet Akif Kaya, okul laboratuvarında internetten yaptığı araştırmalar sonrasında başlayan merakla telefondan verdiği sesli talimatlar doğrultusunda çalışan bir robot tasarladı. Yaklaşık 3 yıl boyunca çalışmalarını sürdüren Kaya, bilgisayar öğretmeni ve rehber öğretmenin yardımı, marangoz ile demir ustalarının desteğiyle Tashımasu adını verdiği robotu hayata geçirdi. Telefonlarda bulunan sesli asistan sistemleriyle kontrol edilen robot, aldığı sesli talimat sonrasında talimatı veren kişiyi bularak içerisine yerleştirilen içeceği servis ediyor. Kamera yardımı ile içecek servisi yapacağı kişiyi bulan robotla 3 yarışmaya katılan ve dereceye giren Ahmet Akif, son olarak Ekim ayında 10 ülkeden 386 projenin yarıştığı INSPO 2018 yarışmasında mühendislik kategorisinde 1. oldu. Kendi imkanları ile tasarladığı robotu geliştirmeyi hedeflediğini söyleyen Kaya, ileride hayata geçireceği projelerle Türkiye’yi uluslararası alanda temsil etmeyi hedeflediğini söyledi.

    “Bu robotu tasarlama fikri tembellikten ortaya çıktı”

    Projesine yaptığı araştırmalar sonrasında edindiği merak sonrasında başladığını söyleyen Ahmet Akif Kaya, “Kocaeli Fen Lisesinde 11. sınıf öğrencisiyim. Yaklaşık 2 buçuk yıldır robotik, elektronik programlama tarzı şeylerle uğraşıyorum. Bu konuya ilgim internetle başladı. İnternetten araştıra araştıra bu tarz şeylerle uğraşmaya başladım. Derslerimin yanında boş vakit buldukça bu tarz şeylerle uğraşıyorum. İlk başta bir robot yaptım. Daha sonra geliştirdim bunu biraz daha. En son ses komutuyla içecek taşıyan bir robot tasarladım. Bu robotu tasarlama fikri tembellikten ortaya çıktı. Hani, ‘Bir robot olsa da bunu şunu yapsın’ diye bir tabir vardır. Ben de o şekilde bir robot olsa da içecek getirse diye düşündüm. Sonra neden gerçek olmasın diye düşünmeye başladım. O sırada da Ulusal Bilim Kampları’nın bir yarışması vardı. Onun için proje geliştirmeye başladık, daha sonra projemizi geliştirdik, tasarımını yaptık” dedi.

    “Cep telefonları içerisinde bulunan sesli asistanları kullanıyoruz”

    Tasarladığı robotla çeşitli hediyeler aldığını kaydeden Kaya, “Tasarım sırasında ilk olarak teknik bir yazılım var. Projemi bilgisayarda tasarladım ve 3D yazıcıyla tasarımını çıkarttım. Daha sonra bir demir ustası ve marangozdan yardım alarak robotun üretimini gerçekleştirdik. Daha sonra robotun elektronik kısmına geçtik. Devrelerini kurmaya başladık. İçerisinde raspberry pi var. Bunlarla bağlantılarını tasarladık ve daha zor kısmı olan yazılımına geçtik. En çok burada uğraştım. Farklı yazılımları bir araya getirerek bu çözüme ulaştım. Robot sesli komutlarla içeceği getiriyor. Bunun için de cep telefonları içerisinde bulunan sesli asistanları kullanıyoruz. Projemizle yarışmalara katıldık, ilkinde başarılı olamadık. Ama daha sonra İzmit’te Bilim ve Teknoloji Vakfı tarafından düzenlenen yarışmada 6. olduk. Daha sonra ise Uluslararası İNSPO tarafından düzenlenen yarışmada mühendislik kategorisinde 1.’lik aldık” diye konuştu.

    “Mühendislik ve elektronik dalında baya bir yetenekleri olan öğrencimiz”

    Ahmet Akif Kaya’nın tasarımını kendi imkanları ile yaptığını ve kendisinin de Kaya’ya malzeme ve donanım konusunda çeşitli yardımlar sağladığını kaydeden Bilgisayar Öğretmeni Gökhan Kaya, “Ahmet Akif yetenekli bir öğrencimiz. Mühendislik ve elektronik dalında bayağı bir yetenekleri olan öğrencimiz. Biz Ahmet’in robotik kodlama dalındaki yeteneğini fark ettik. Daha sonra yarışmalara katılmasını sağladık. Ben de projede Ahmet Akif’e donanım ve ekipman anlamında yardımcı olduk” şeklinde konuştu.

    “Bedensel engelli, yaşlı, hasta insanlara dünyanın her yerinden bu hizmeti sunabiliyorsunuz”

    Tasarlanan robotun geliştirilmesi durumunda dünya çapında engelli ve hasta insanlar için büyük kolaylıklar sağlayabileceğini kaydeden Kaya’nın rehber öğretmeni Şadiye Öztürk, “Ahmet Akif geçen yıl 10. sınıftayken Ulusal Yetenek ve Mentol Ağı tarafından üstün yetenekli öğrenciler arasında düzenlenen yarışmaya katıldı. Orada Türkiye 3’sü oldu. Bu proje tamamen ilk projesinin üzerine geliştirilmiş bir projedir. O projesinde de robot sesli komutlarla çalışıyordu. Bu projede ise robottan telefonla içecek isteyebiliyorsunuz. Bunu dünyanın her yerinden yapabiliyorsunuz. Bedensel engelli, yaşlı, hasta insanlara dünyanın her yerinden bu hizmeti sunabiliyorsunuz. Evden telefonunuzla sesli komutu veriyorsunuz, ardından robot oda içerisinde sizi arıyor. Kamera yardımıyla yüzünüzü tanıyor ve içeceği servis ediyor” ifadelerini kullandı.

    “En küçük adımlar, büyük buluşların başlangıcıdır”

    Okulda sağlanan eğitimin yanında öğrencilere verilen destekle bilimsel alanda çalışmaların ortaya çıkabileceğini ifade eden Okul Müdürü Mesut Tekin ise, “Okulumuz sadece akademik alanda değil, bilimsel, sanatsal ve kültürel çalışmalarıyla da her zaman farkını ortaya koymuştur. Biz bu projede daha önce Türkiye 3.’lüğü elde ettik. Ama tabii o projemiz biraz daha başlangıç seviyesindeydi. Biz öğrencilerimize ‘En küçük adımlar, büyük buluşların başlangıcıdır’ diyoruz. Küçük adım atmazsanız ileri gidemezsiniz mantığını sürdürüyoruz. Okul olarak bu tarz şeylere her zaman hazırız. Okul olarak bilimsel, teknolojik ilerlemelere öğretmen, idareci, çalışan olarak nasıl katkı sağlayabileceğimiz konusunda her zaman onların yanında yer alıyoruz. Ahmet de okulumuzda bulunan 475 öğrenciden bir tanesi. Ahmet kendisini biraz daha bu anlamda bilime, araştırmaya, incelemeye ayıran bir öğrencimiz. Ahmet 2 yıldır bizimle. Öğretmenlerimizin müthiş bir desteği var. Ahmet’in bu çalışmasına öğretmenler de katkı sağlayınca güzel eserler çıkıyor. Ahmet bu doğrultuda çalışmalarına devam ederse Türkiye’nin gelişmesinde endüstriyel anlamda katkı sağlayacaktır. Bunun en basit örneği tasarladığı robot. Bunun bir sonraki aşamasında evlerimizde temizlik, bakım ve özellikle hasta ve yaşlı bakımlarında robotik çalışmalarına gideceğini göreceksiniz. Ahmet’te bu yolda ilerliyor” dedi.

  • Yozgat’ın organik dev lahanaları görenleri şaşırtıyor

    İç Anadolu’nun önemli tarım bölgelerinden biri olan Yozgat’ta lahana hasadı devam ediyor. Hasadı yapılan lahanaların büyüklüğü ise görenleri şaşırtıyor.

    Yozgat merkez Topcu köyü ve Sorgun’un Burunören köyü ile Sarıkaya Elembey köyünde yöreye özgü organik tarım yöntemiyle yetiştirilen ve 10-63 kilogram arasında ağırlıkları değişen dev lahanalar bu yıl da pazarda ilgi odağı oldu.

    Sorgun Buruören köyünde 4 yıldır yöreye özgü lahana yetiştiriciliği yapan İbrahim Aydoğan, 12 dönüm arazide damlama usulü sulama sistemi ile yetiştirdiği lahanaları perşembe günü Sorgun pazarında diğer günlerde ise Sorguna bağlı köylere traktör üzerinde götürerek sattığını söyledi. Türkiye’nin çeşitli illerinde üretimi yapılan lahanalara göre büyüklük açısından yarışabilecek durumda olduğunu ve daha lezzetli olduğun ifade eden Aydoğan daha sonra şunları söyledi:

    “Şifa ve sağlık deposu Yozgat lahanalarının vatandaşlar tarafından sarmalık ve turşuluk olarak aldıkları gibi çeşitli hastalıklar için şifa olarak kullanıyorlar. Lahanaları büyük olmasına rağmen uzun süre bozulmadan ve lezzetini kaybetmeden evlerin serin bir kösesinde muhafaza edilerek kış boyu tüketilebilir. Yozgat’ta yetişen dev lahanaların lezzet ve büyüklük ve dayanıklılık bakımından Türkiye’nin diğer illerinde yetişen lahanalardan farklıdır. Alternatif ürün olarak ekimi yapılabilecek bir ürün. Yöremizin iklimi ve toprak yapısı bu lahanaların yetişmesine büyük katkı sağlıyor. Bozok üniversitesi Ziraat Fakültesi ve İl Tarım müdürlüğü konuyu inceleyip araştırarak tanıtımını ve çekim alanını arttırmalıdır.”

    Yozgat merkeze bağlı Topcu köyünde organik dev lahana yetiştiriciliği yapan ve Kayseri Atatürk yolu üzerinde yol kenarında satış yaptığını söyleyen Nusret Alper ise 6 yıldır lahana yetiştirdiğini ifade ederek,”Topçu köyünün eskiden beri lahana ve kuru soğanının meşhurdur. Günümüzde ekimi birkaç kişi tarafından yapılıyor. Lahanaları zirai gübre kullanılmadan yetiştiriyoruz. Çok büyük olmasına rağmen küçük aileler dahi organik olması sebebiyle tüm aileler tarafından tercih ediliyor. Bize her konuda yardımcı olan Yozgat Ziraat odası Başkanı İsmail Açıkgöz’e teşekkür ederim” dedi. .

  • Saman balyasından figürler görenleri şaşırtıyor

    ABD’nin Kentucky eyaletinde Creasey Mahan Doğa Koruma Alanı’nda çalışan Jean Marie Smith’in saman balyasından yaptığı figürler görenleri şaşırtıyor.

    ABD’nin Kentucky eyaletinin Goshen şehrindeki Creasey Mahan Doğa Koruma Alanı’nda kaynak öğretmen ve misafir sanatçı olarak çalışan Jean Marie Smith’in saman balyasından yaptığı figürler görenlerin beğenisini kazanıyor.

    Jean Marie Smith, çocuklar ve yetişkinler için doğa ve eğitim programlarını desteklemek amacıyla yaptıkları bir etkinlikte için 4 yıl önce saman balyalarına Cadılar Bayramı figürleri çizmeye başladı. Smirth’in ilk yaptığı 3D figür ise Frankenstein’di.

    Saman balyaları çift halde istiflenerek yapılan figürler, balyanın boyutuna bağlı olarak 2,5 metre ile 3,5 metre arasında olabiliyor. Saman balyasına önce astar boya sürülüyor, sonrasında da samanlar çekilerek, şekil verilerek ve sprey boyayla boyanarak figürler son haline geliyor.

    Jean Marie Smith tarafından yapılan ve en çok çocuklarca beğenilen figürler arasında Frankenstein, Lego Batman, Minion, Harry Potter ve Hedwig bulunuyor.

  • Gugukçukla bakkalın dostluğu şaşırtıyor

    Balıkesir’in Manyas ilçesinde bir bakkal, yavruyken bulup beslediği gugukçuk kuşuyla dost oldu.

    Manyas’a bağlı Akçaova Mahallesi’nde bakkal dükkanı işleten 56 yaşındaki Şemsettin Kalpakçı, sabah iş yerini açmaya geldiğinde dükkanının önünde bir gugukçuk kuşu yavrusu ile karşılaştı. Kalpakçı, henüz uçamayan yavru kuşu kediler yemesin diye muhafaza altına aldı. Kalpakçı, ilk günlerde şırınga yardımı ile sıvı yiyecekler vererek kuşu besledi. Gugukçuk ile bakkalın arkadaşlığı şimdi görenleri şaşırtıyor.

    Şemsettin Kalpakçı, “Kuş epey büyüdü. Yavruyken aldığım için ayrılmak zor gelecek. Piliç yemiyle, buğdayla besliyoruz. Tüylerini büyüttü, inşallah yakın bir zamanda tabiata salacağım” dedi.

  • Yanan toprak görenleri şaşırtıyor

    Konya’nın Beyşehir ilçesinde, bir tarladaki toprağın duman çıkararak yanması görenleri şaşırtıyor.

    İlçeye bağlı Adaköy Mahallesi Taşdibi mevkisinde bulunan tarlasının geçtiğimiz yıl sonbahar döneminde kendiliğinden yanmaya başladığını belirten tarla sahibi 80 yaşındaki çiftçi İbrahim Ulu, “Geçen yıl, bu aylarda burası yandı, ardından yanan yer çöktü” diye konuştu.

    Tarladaki toprağın kış mevsiminin gelmesi ile birlikte kar yağıncaya kadar duman çıkararak yanmaya devam ettiğini anlatan Ulu, “Bu sene de buralar yanmaya başladı. Kar yağana kadar toprak yanıyor, üzerini karla birlikte beyaz örtü kaplayınca yanma sona eriyor. Yanan toprağın da siyah rengi değişiyor” dedi.

    Atasından kalma tarlayı çocukluğundan beri ektiklerini ancak bugüne kadar böyle bir durumla karşılaşmadıklarını anlatan Ulu, ekim aylarında yanarak dumanlar yükselmeye başlayan tarlayı ilkbahar döneminde ektiklerini, alanda genelde mısır, fasulye ve bal kabağı gibi ürünler yetiştirdiklerini söyledi.

    Obruk oluşabilir tedirginliği yaşıyorlar

    Toprağın yandığı dönemde üzerine tarlayı sürmek için traktör çıkaramadıklarını, bahar döneminde de traktörün üzerinde yürüdüğünde olduğu yerde toprağın sanki çökecekmiş gibi sallandığını aktaran Ulu, şöyle devam etti:

    “Geçen yıl 20-25 gün bu şekilde yandı. Yanan yer olduğu yere oturdu, çöktü. Yandıktan sonra toprak bembeyaz bir hal alıyor. Artık ürün yetişmez hale geliyor. Neden yanıyor hiç bilmiyoruz. Geçen yıl ‘senin bostan yanıyor’ dediklerinde gelip kontrol ettim baktım, hakikaten yanıyor. Yandıkça, yandıkça toprak oturdu çökme yaptı. Tarlamız Beyşehir Gölü’ne yakın bir mesafede bulunuyor. Uzun yıllar önce yapılan araştırmalarda, Beyşehir Gölü’nün ve buraların altında kömür madeni olduğunu ama olgunlaşmadığını söylediler. Kömür var mı bilmiyoruz, varsa kendi haline de böyle yanar mı? Endişemiz; Konya’da bazı yerlerde toprakta 10-15 metre çökme oluyor, obruk oluşuyor ya. Buralarda da olur mu diye tedirgin oluyoruz. Toprağın altını iki karış kazdın mı, dumanlar çıkmaya başlıyor, yanıyor. Traktörle alana giremiyoruz. Burada yetiştirdiğimiz ürünleri sulamayız. Çünkü, toprağın birkaç karış altı su. Ürün, toprağın altından suyunu nemini alır. Bu sene de kar yağıncaya kadar yine böyle toprağın yanacağını düşünüyoruz.”

    Isı el yakıyor

    Tarla sahibinin oğlu Mehmet Ulu da, bir haftadır tarladaki toprağın yandığını belirtirken, “Geçen yıl 20-25 gün yanmıştı. Ne zaman kar yağar, taban suları yukarı çıkarsa o zaman sönüyor” dedi. Toprağın yandığını elindeki sopayı toprağın altını kazdığında çıkan dumanlarla gösteren Ulu, toprağın üzerinde oluşan ısının el yaktığını belirtti. Ulu, komşu tarlalarda böyle bir manzara yaşanmazken, kendi tarlalarında yaşanan bu durumun konunun uzmanı olan ilgililer tarafından araştırılmasını istedi.

    Öte yandan Tarım ve Orman İlçe Müdürü Mehmet Kaya, hafta başında topraktan numune alarak gerekli incelemenin yapılması için laboratuvara göndereceklerini bildirdi.