Etiket: Şart”

  • Başkan Çetin: ” Dijital dönüşüm şart”

    Başkan Çetin: ” Dijital dönüşüm şart”

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Antalya Bilim Üniversitesi ve ANTGİAD tarafından imzalanan Yapay Zeka İnisiyatifi’nin ilk etkinliği “İş Dünyasında Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka” çalıştayı webinar üzerinden gerçekleşirken, ATSO’nun youtube kanalından da canlı yayınlandı. ATSO üyelerini ve Antalya iş dünyasını dijital dönüşüm ve yapay zeka konularında bilgilendirmeyi amaçlayan etkinlikte, Antalya Bilim Üniversitesi’nin alanında uzman akademisyenleri tarafından konuya dair güncel bilgiler paylaşılarak, kullanım alanları uygulamalı olarak gösterildi.

    Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, “Antalya Bilim Üniversitesi ve ANTGİAD ile Antalya ekonomisinde yapay zeka kültürünü geliştirmek yolunda önemli bir adım atıyoruz. Bu işbirliğinin üyelerimiz ve Antalya için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    “Her işletme akıllı teknolojileri kullanmalı”

    Günümüzde geleneksel ticaretin yerini e-ticaret, deneyim ekonomisi, paylaşım ekonomisi, döngüsel ekonomi gibi yeni iş modellerinin aldığını belirten Davut Çetin şöyle konuştu:

    “Elbette ki pandemi halen en önemli gündemimiz olmaya devam etmektedir. Pandemi nedeniyle kapalı kalan ve yüksek ciro kayıpları yaşayan işletmelerimize destek olmak için çalışıyoruz. Ancak, pandemi dışında da küçük işletmeler artık devamlı olarak yapısal nedenlerle zorluk yaşamaktadırlar. Çünkü çağ değişmektedir, geleneksel ticaretin yerini e-ticaret, deneyim ekonomisi, paylaşım ekonomisi, döngüsel ekonomi gibi yeni iş modelleri almaktadır. Bu çağda günlük sorunlar ne olursa olsun her işletme yapay zeka gibi akıllı teknolojiler kullanmalı, değişime hızlı uyum sağlayabilmelidir.

    “Pandemi, 1 yılda herkese öğretti”

    Birkaç sene önce, müşteriyi artık mağazada, işyerinde bekleme çağının geçtiğini, müşteriyi internette yakalamak gerektiğini söylediğini hatırlatan Başkan Çetin ” Pandemi bizim anlatamadığımız bu gerçeği 1 yılda herkese öğretti. Şimdi artık ürünü internette satmak, internette ürünün reklamını yapmak bile yetersiz kalmıştır. Artık işletmeler ürün değil, müşteri oluşturmak zorundadır. Müşteriyi işletmenin üyesi yapmak, ürün ve hizmeti müşterinin fikirleri doğrultusunda geliştirmek, müşteriyle iletişimi 7/24 sürekli hale getirmek gerekiyor. Bunun için de dijital dönüşümü başarmalıyız.” diye konuştu

    Dijital dönüşümü, sadece işletmelerin değil, devletin, eğitim kurumlarının ve kentlerin de dikkate alması gerektiğini vurgulayan Davut Çetin, “Yani bu alanda hem ulusal hem kent düzeyinde dijitalleşme stratejisine ihtiyacımız bulunmaktadır. Biz Antalya 4.0 projesinde her sektörde ve kent düzeyinde neler yapılması gerekli olduğunu ortaya koyduk. Turizmde dijital destinasyon yönetimine geçilmesi gerektiğini vurguladık. Turizm sektörümüzün geleceği için sosyal medya yönetiminde yapay zeka destekli uygulamalarda daha ileride olmalıyız.” dedi.

    Antalya Bilişim Vadisi projesi

    Antalya’nın, bilişim sektöründe İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli’nden sonra geldiğini kaydeden Başkan Davut Çetin, Antalya’nnın bilişimde çok başarılı işletmeleri, girişimcileri olduğunu, Türkiye Bilişim 500 listesinde daha fazla işletmenin yer alması gerektiğine dikkat çekti. Çetin şöyle devam etti: ” Ben, Antalya’nın bilişim vadisi gibi yatırımlarla daha ileri gidebileceğine inanıyorum. Bilişime öncelik vererek Antalya’ya yabancı sermayeli şirketleri ve free lance çalışan profesyonelleri çekebiliriz. Maalesef pandemi dikkatleri dağıttı, günlük sorunlar öne geçti, fakat artık geleceği daha fazla ihmal edemeyiz. Hep birlikte gelecek stratejilerimizi gözden geçirmeliyiz, aksi halde pandemi biter, ama ekonomide ve toplumda yapısal hastalıklar devam eder. Bu nedenle projemizin yeni halkalarla büyümesini ve Antalya’nın dijital dönüşümü inisiyatifi için güçlü bir adım olmasını ümit ediyorum” diye konuştu.

    Osman Sert: “Değişme ayak uydurmayan ayakta kalamaz”

    Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert de, ATSO ve Antalya Bilim Üniversitesi tarafından imzalanan “Yapay Zeka İnisiyatifi”ni çok önemsediklerini belirterek, “Antalyamız için katma değer katmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

    Ünlü bilim insanı Darwin’in “En güçlü veya en zeki olan değil değişime en çok uyum sağlayabilen hayatta kalır” sözünü hazırlatan Osman Sert, “İnsanlığın varoluşundan bugüne bir değişim söz konusu. Biz de pandemi sürecinde büyük bir değişim içerisindeyiz. Gerek ticari, gerek kültürel anlamda bir değişim içindeyiz. Bu değişime ayak uyduramaz isek maalesef ayakta kalamayacağız. Ülke olarak ne yazık ki, sanayi devrimlerini yakalayamayan, ıskalayan bir toplumuz. Doğru kararlar almaz isek, gelişmiş toplumlar ile aramızdaki uçurumun açılacağı ortada. Bugün yapay zekada ve dijital dönüşümde, geldiğimiz noktada bu iki kavram işletmelerimiz ve insanlık için büyük önem arz ediyor” dedi.

    Antalya Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ise programa Antalya Bilim Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörü Dr. Ali Cem Başarır aracılığıyla gönderdiği mesajında, “Şehrin dinamiklerinin bu derece hızlı ilerlemesi, diğer şehirlerden daha hızlı aksiyon alması önemli. Bu işbirliği kültürüyle çok hızlı yol alabiliriz, geleceğin iş modellerinin tasarlanması için büyük bir fırsat oluştu. Artık konuşmaktan çok, faaliyetlerimizi hızla aksiyona dönüştürerek iyi yerlere gidebilir ve dünyadaki dönüşüm sürecine daha aktif katılabiliriz” ifadesini kullandı.

    ATSO Müşaviri Seçil Gülbudak Dil’in moderatörlüğünü yaptığı çalıştayda; Antalya Bilim Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Dr. Ali Cem Başarır, “Geleceğin İş Modelleri ve Dijital Dönüşüm”, ANTGİAD Fikir Kulübü Başkanı Prof. Dr. Şadi Evren Şeker, “İş Dünyasında Yapay Zeka ve Uygulamaları” konulu sunumlar yaparak, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.

  • Opr. Dr. Şeyma Yöney: “Menopozu sağlıklı geçirmek için egzersiz şart”

    Opr. Dr. Şeyma Yöney: “Menopozu sağlıklı geçirmek için egzersiz şart”

    Menopozun da doğum gibi doğal bir süreç olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Şeyma Yöney, “Bazı kadınlarda adetlerin devamını sağlayacak ve hormonal dalgalanmaları ortadan kaldıracak tedavi yaklaşımları olabilir. Bunun yanında düzenli egzersiz yapmak, dengeli ve düzenli beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak, terletmeyecek pamuklu hafif giysiler tercih etmek de bu dönemdeki kadınlarımızı rahatlatacak tavsiyelerdir” dedi.

    Belli bir yaşa gelen kadınlardaki yumurta rezervinin tükenmesi ile yumurtlamanın son bulması, östrojen üretiminin ortadan kalkması sonucu olarak da adetlerin kesilmesinin menopoz olarak adlandırıldığını belirten Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Opr. Dr. Şeyma Yöney, 18 Ekim Dünya Menopoz Günü dolayısıyla menopoz hakkınad bilgi verdi. 45-55 yaş arası kadınlarda adet kesilmesinin normal olarak değerlendirildiğini vurgulayan Opr. Dr. Şeyma Yöney, “Bir kadının menopoza girdiğini söylemek için 12 ay boyunca kesintisiz olarak adet görmeme durumu olmalıdır. Bu süreç öncesi yıllarda yumurtalıkların çalışmasının yavaşlaması ya da ‘anovulatuar’ dediğimiz yumurtlama olmadan yumurtalıklardan hormon üretilmesi şeklinde adetlerin araları açılmaya başlar” diye konuştu.

    İlk belirtisi adet gecikmesi

    Menopozun ilk belirtisinin adetlerin gecikmeli olmaya başlaması olduğunu söyleyen Opr. Dr. Yöney, şöyle devam etti:

    “Ayrıca sıcak basmaları, uyku bozuklukları olabilir. Adetlerin kesilmesini kadınlık hormonlarının tükenmesi ve dolayısıyla kadınlığının azalması ve yok olması gibi yanlış algılayan kadınlarda bu süreçte psikolojik bazı sorunlar tetiklenebilir. Dikkat çekmek istediğimiz en önemli husus, sadece doğurganlığın son bulmasıdır. Bazı kadınlarda bu dönemde oluşabilen vajinal kuruluk, vajinal elastikiyetin azalması jinekolojik muayene ve değerlendirme sonrası yapılan tedavilerle kolaylıkla ortadan kaldırabilir ve sağlıklı bir cinsel yaşam için tehdit oluşturmaz. Menopoz belirtileri başladığı anda mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulmalı ve ayrıntılı muayene ile değerlendirme yapılmalıdır.”

    “Hekim tarafından destek sağlanmalı”

    Opr. Dr. Şeyma Yöney, “Nasıl ki gebelikte normal fizyolojik bir süreç olmasına rağmen oluşabilecek her türlü problemin erken ortaya konması ve ortadan kaldırılması için hekim kontrolü gerekir. Menopoz da böyledir; tamamen fizyolojiktir. Ancak bu dönemi en sağlıklı şekilde geçirmek için hormonal değişimlerin organizma ve psikoloji üzerindeki tesirlerini düzenlemek adına süreç uzman hekim tarafından izlenmeli ve gerekli destek sağlanmalıdır. Bazı kadınlarda adetlerin devamını sağlayacak ve hormonal dalgalanmaları ortadan kaldıracak tedavi yaklaşımlarımız olabilir. Bunun yanında düzenli egzersiz yapmak, dengeli ve düzenli beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak, terletmeyecek pamuklu hafif giysiler tercih etmek de bu dönemdeki kadınlarımızı rahatlatacak tavsiyelerdir” ifadelerini kullandı.

  • Sağlıklı yaşam için doğru beslenme şart

    Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Diyetisyeni F. Bengü Büyükdereci, Kadın ve Demokrasi Derneğinde eğitime katıldı.

    Beslenme üzerine seminer veren Diyetisyen Büyükdereci, sağlıklı beslenmenin nasıl olması gerektiğini anlattı. Sağlıklı beslenmeyi; “Vücudun fonksiyonlarını tam ve yeterli şekilde yerine getirebilmesi için besin öğelerinden yeterli ve dengeli miktarda alınması” olarak tanımlayan Büyükdereci, sağlıklı bir yaşam için dengeli beslenmenin şart olduğunu vurguladı. Diyetisyen Büyükdereci “Dengeli beslenme için süt ve süt ürünleri grubundan 2-3 porsiyon, tahıl grubundan her öğünde 1-2 dilim ekmek, öğünlerden birine ek 4-5 yemek kaşığı pilav, makarna gibi et grubundan 2-3 porsiyon (1 porsiyon-90gram-3 köfte kadar), sebze-meyve grubundan ise 5 porsiyon alınması gerekir” şeklinde konuştu.

    Yetişkin bir bireyin günlük alması gereken posa miktarının ise 25 gram olduğunu belirten Büyükdereci, “Posa, kolesterolün düşmesine yardımcı olur, bağırsak sağlığını korur, doygunluk sağlar, kan şekeri kontrolünde etkilidir, obezite riskini azaltır. Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi , sosyo – kültürel etmenler, gelir durumu, hormonal ve metabolik etmenler, genetik etmenler, psikolojik problemler, sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama, sigara-alkol kullanma durumu, kullanılan bazı ilaçlar, doğum sayısı ve doğumlar arası süre” dedi.

    “Dünyada 700 milyon kişi obezite ile savaşıyor”

    Dünyada obezite ile mücadele eden 700 milyon kişi olduğuna dikkat çeken Fizyomer Terapia Diyetisyeni “Bir birey için obezite, genellikle alınan kalorilerle harcanan kaloriler arasındaki dengesizliğin bir sonucudur” ifadelerini kullandı. Düzenli fiziksel aktivite yapmanın beden sağlığını korumaya yardımcı olduğunu vurgulayan Büyükdereci, diyette doğru bilinen yanlışları ise şöyle sıraladı:

    “Ekmeği kes zayıflarsın. Aç karnına limonlu ılık su içmek zayıflatır. Aç kalırsan zayıflarsın. Detoks yapmak faydalıdır ve vücudumuz için gereklidir. Karbonhidratlar düşmanımızdır. Yağı tamamen hayatımızdan çıkarmalıyız. Sağlıklı beslenmek, İsveç diyeti, Dukan diyeti ya da ’özel isimli’ herhangi bir diyette anlatıldığı gibidir.”

    Seminerin sonunda Büyükdereci katılımcıların sorularını yanıtladı.

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “Esnafa faturalarda avantaj sağlanması şart”

    Esnafın yeni yıla umutla başlaması için elektrik, su ve doğalgaz faturalarında avantaj sağlanmasını isteyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu yıl esnafımız için zor bir yıl oldu. Zincir marketlerin de sayısı her geçen gün hızla arttığı için esnaf daha da zor zamanlarla burun buruna gelecek. Yeni bir yıla umutla başlamak için esnafa en önemli giderleri olan faturalarda indirim sağlanmalı. Esnafın korunması ekonominin korunması demektir” dedi.

    Elektrik, su, doğalgaz faturalarında farklı farklı kalemlerden alınan bedellerin esnafa ağır geldiğini vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Geçtiğimiz günlerde 757 liralık elektrik faturasındaki 144 liralık dağıtım bedelinin ağır olduğu ile ilgili şikâyetlerini dile getiren esnafımızın videosu gündeme geldi. Bu esnafımız gibi tüm 2 milyon esnafımız da faturalardaki bu bedellerin altından kalkmakta zorlanıyor. Özellikle elektrik faturalarında dağıtım bedeli, vergiler, TRT payı gibi kalemlerle fatura tüketim bedelinin iki katı olarak yansıyor. Esnaf en azından bu kalemlerden muaf tutulmalı. Ankara Büyükşehir Belediyesinin su faturalarında kaldırmış olduğu şube yolu bakım ücreti gibi su faturalarında da tüm esnafımıza indirim sağlanmalı. Kış günlerini yaşadığımız bu aylarda esnaf hem evinde hem dükkânında doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanıyor” diye konuştu.

    “Esnaf yeni yıla önünü rahatça görerek girmeli”

    Faturalarda indirim sağlanmasıyla esnafın yeni yıla umutla gireceğini belirten Palandöken, “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrikte kesme-bağlama ve güvence bedellerini her yıl Tüketici Fiyatları Genel Endeksi’ne göre güncelliyor. Önümüzdeki yıl için de elektrikte güvence birim bedeli sanayi ve ticarethane için kilovatsaat başına 84,8 lira olarak belirlendi. Elektrik faturasındaki bu kalemlerdeki artış önümüzdeki yıl daha fazla fatura ödeneceğini garanti ediyor fakat esnafın daha fazla kazanacağını bilmiyoruz. Sürekli artan zincir marketler, ödemeler, faturalar derken esnafın beli bükülüyor. En önemli giderler elektrik, su ve doğalgaz faturası. Esnafın yeni yıla önünü görerek, umutla girmesi için faturalarda avantaj sağlanmalı. Çünkü esnafın korunması demek ekonominin korunması demektir” dedi.

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “Esnafa faturalarda avantaj sağlanması şart”

    Esnafın yeni yıla umutla başlaması için elektrik, su ve doğalgaz faturalarında avantaj sağlanmasını isteyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu yıl esnafımız için zor bir yıl oldu. Zincir marketlerin de sayısı her geçen gün hızla arttığı için esnaf daha da zor zamanlarla burun buruna gelecek. Yeni bir yıla umutla başlamak için esnafa en önemli giderleri olan faturalarda indirim sağlanmalı. Esnafın korunması ekonominin korunması demektir” dedi.

    Elektrik, su, doğalgaz faturalarında farklı farklı kalemlerden alınan bedellerin esnafa ağır geldiğini vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Geçtiğimiz günlerde 757 liralık elektrik faturasındaki 144 liralık dağıtım bedelinin ağır olduğu ile ilgili şikâyetlerini dile getiren esnafımızın videosu gündeme geldi. Bu esnafımız gibi tüm 2 milyon esnafımız da faturalardaki bu bedellerin altından kalkmakta zorlanıyor. Özellikle elektrik faturalarında dağıtım bedeli, vergiler, TRT payı gibi kalemlerle fatura tüketim bedelinin iki katı olarak yansıyor. Esnaf en azından bu kalemlerden muaf tutulmalı. Ankara Büyükşehir Belediyesinin su faturalarında kaldırmış olduğu şube yolu bakım ücreti gibi su faturalarında da tüm esnafımıza indirim sağlanmalı. Kış günlerini yaşadığımız bu aylarda esnaf hem evinde hem dükkânında doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanıyor” diye konuştu.

    “Esnaf yeni yıla önünü rahatça görerek girmeli”

    Faturalarda indirim sağlanmasıyla esnafın yeni yıla umutla gireceğini belirten Palandöken, “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrikte kesme-bağlama ve güvence bedellerini her yıl Tüketici Fiyatları Genel Endeksi’ne göre güncelliyor. Önümüzdeki yıl için de elektrikte güvence birim bedeli sanayi ve ticarethane için kilovatsaat başına 84,8 lira olarak belirlendi. Elektrik faturasındaki bu kalemlerdeki artış önümüzdeki yıl daha fazla fatura ödeneceğini garanti ediyor fakat esnafın daha fazla kazanacağını bilmiyoruz. Sürekli artan zincir marketler, ödemeler, faturalar derken esnafın beli bükülüyor. En önemli giderler elektrik, su ve doğalgaz faturası. Esnafın yeni yıla önünü görerek, umutla girmesi için faturalarda avantaj sağlanmalı. Çünkü esnafın korunması demek ekonominin korunması demektir” dedi.