Etiket: Saraç

  • YÖK Başkanı Saraç, KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Berova ile bir araya geldi

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ile bir araya geldi.

    Çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Ankara’da bulunan KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Berova ve beraberindeki heyet YÖK Başkanı Saraç’ı ziyaret etti. Görüşmede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki yükseköğretim kurumlarının ve bu ülkede öğrenim gören öğrencilerin durumları ile iki ülke arasında yükseköğretim alanındaki iş birliği konuları görüşüldü. Ayrıca, Bakan Berova tarafından YÖK Başkanı Saraç ve YÖK üyelerine, KKTC’de geçtiğimiz ay yürürlüğe giren yeni yükseköğretim yasasına ilişkin bilgi verildi.

    YÖK’te gerçekleşen ziyarette KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Rauf Ataöv, KKTC Talim Terbiye Kurumu Müdürü Havva Dağsever, KKTC Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Müdürü Ziya Öztürkler, KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Fazıl Can Korkut ve Eğitim Kültür Ateşesi Canev Engelkıran da hazır bulundu.

  • Dr. Saraç: “Kanseri öldürmek için oruç tutun”

    Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Sağlıklı Yaşa’ konulu panele katılan Dr. Ender Saraç, kanserle mücadele etmenin yollarını, hangi bitkilerin kanserle savaşta yardımcı olduğunu anlattı.

    Bursa Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu’nun düzenlediği ‘Sağlıklı Yaşa’ konulu panel Merinos AKKM Orhangazi Salonu’nda yapıldı. Panelin konuşmacısı Dr. Ender Saraç, kanserin tam ne olduğu ve nasıl oluştuğunun henüz bilinmediğini ifade etti. Kanserin bulunmuş radikal çaresi olmadığını dile getiren Saraç, kanser için risk faktörlerinden bahsetti. Obezitenin kanser riskini yüzde 25 ile 300 arasında arttırdığını söyleyen Saraç, bel civarı erkekte 94, kadında 88 santimetrenin üzerindeyse kanserin vücuda davet edildiğini dile getirdi.

    Sigara içmenin de kansere davetiye çıkardığını hatırlatan Saraç, Amerika’da sigara tüketimi yüzde 30’a inmesine rağmen sigara üreticilerinin karının ise yüzde 8 arttığını, bunun ‘John kanser olmasın, sen kanser ol’ demek olduğuna dikkat çekti. Üstüne Amerika’ya para ödendiğini, kanser, kalp krizi, damar sertliği gibi hastalıkların parayla satın alındığını ve tedavi için aynı ülkeye tekrar para bağışlandığını belirten Saraç, “Ülkesini ve çevresini gerçekten seven kişi sigara içmez. Sigara içen birden fazla kanser çeşidinin riskini 5 misli artırıyor. İnsan niye para verip kanseri satın alır? Alkol özellikle kadınlarda meme kanserinin görülme riskini artırıyor. GDO’lu gıdalar da kanser riskini artırıyor. Her gün GDO’yu soya ve mısır şurubu bol bol alınıyor. Gofretler, kekler, hazır ürünler, asitli meşrubatlar yani neredeyse her üründe bulunuyorlar. Hayat satranç gibidir. Doğru manevra yapan sonunda şah mat der. Yapmayan ise şah mat olur. Öte yandan elektromanyetik kirlilikte kanser riskini artırıyor. Cep telefonlarına karşı değilim ve aktif kullanıyorum, ama kablolu kulaklıklarla açıp konuşuyorum. 2G’dan 3G’ye geçince 9 misli radyasyon arttı. Şimdi 4.5G’ye geçtik. Artık wifi alanında yaşıyoruz. Tüm faktörler üst üste gelince vücut ne kadar dayanacak?” dedi.

    Sarımsak kanser savaşçısı

    Kansere karşı koruyucu olan, kanserojen hücrelerin üremesini azaltan maddelerden de bahseden Saraç, siyah sarımsağın kanserle mücadele etkili olduğunu, en iyi sarımsağın Kastamonu Taşköprü’de yetiştiğini anlattı. Hafif sütte haşlanmış veya az yağda kavrulmuş beyaz sarımsağın da kansere karşı büyük savaşçı olduğunu aktaran Saraç, “Sarımsak limonla tüketilirse tesiri artar. Zerdeçalı ve köriyi ısrarla tavsiye ediyorum. Günde iki tatlı kaşığına yakın zerdeçal tüketilirse kansere karşı ciddi koruyuculuk olur. Zerdeçalın iyi emilmesi için de kaynaması gerekiyor. Zerdeçallı rezene çayını da tavsiye ediyorum. Zencefil ve biberiye de kansere karşı etkilidir. Kahverengi bitkilerden keçiboynuzu, tane karanfil, kakao, muşmula ve kahve çok güçlü antioksidandır. Kakaodan değil, fazla yağlı ve glikoz şuruplu çikolatadan korkun. Şekeri az, içinde Antep fıstığı ve fındık var ise çikolata yemek iyidir. Türk kahvesi şekersiz içilmelidir. Mor renkli ürünlerden karadut, vişne, mor üzüm, nar, böğürtlen kansere karşı koruyor. Üzüm suyu yerine zarı ve çekirdeğiyle beraber kendisini tüketin. Mor havuçtan yapılan şalgam son derece faydalıdır. Uzun sürede mayalananını bulup tüketin” diye konuştu.

    Çilek ve karpuz kanseri önlüyor

    Kırmızı ürünlerden ahududu, domates, kırmızıbiber, çilek, karpuzun da kanseri önlediğini anlatan Saraç, karpuz tüketiminin prostat kanserine karşı çok etkili olduğunu belirtti. Çilekte abartıldığı gibi hormon olmadığını aktaran Saraç, bol bol tüketilmesini istedi. Isıl işlem görmemiş, soğuk sıkma sızma zeytinyağının da tüketilmesini tavsiye eden Saraç, “Kansere karşı koruyu tedavide içindeki doymamış yağ asitlerinden dolayı zeytinyağı ön plandadır. Her gün en az bir iki çorba kaşığı tüketmeliyiz. Yeşillerde brokoli, roka, tere, maydanoz, kuzukulağı, dere otu, Brüksel lahanası, turp, lahana, kara lahana kanserden koruyor. Karadeniz’in meşhur kara lahanasını dünya yeni keşfetti. Beyazlarda yoğurt, peynir, Hindistan cevizi ve beyaz turp kansere karşı koruyucu gıdalardır. Doğal yoğurtta kalsiyum protein ve probiyotik var. Tahin, pekmez, boza, kombo çayı ve bazı mantar türleri kansere karşı koruyucudur. Sarılarda limon bin bir derde devadır. Tarçın da tedavide önemlidir” dedi.

    Kanseri öldürmek için oruç tutun

    Kanserin bol yağ ve bol şekeri sevdiğini ve bu sayede geliştiğini dile getiren Saraç, kanserin öldürülmesi için oruç tutulmasını tavsiye etti. Oruç tutulup yağ ve şeker kesildiğinde ilk kanser hücrelerinin öldüğünü belirten Saraç, şunları söyledi;

    “Aşırı yemek ve beslenmek, arsız, Saldırgan ve anarşist hücre olan kanser hücresini besliyor. Ara ara oruç tutmakta ve hacamat yaptırmakta fayda var. Mümkün olduğunca doğaldan beslenen ve serbest gezen tavuklar tüketin. Kansere karşı protein için et tüketilmeli ama işlenmiş et yemeyin. Mangal yaparken etleri ateşe 15 santimden fazla yaklaştırmayın. Yoksa karbonmonoksit ete yapışır ve direk kanserojen etki yapar. Eti yakmadan yiyin. Kekik ve zahteri kanserle mücadele için tüketmeli. Hindiba grubu da önemlidir. Alüminyumlu deodorant, tencere, gereksiz bazı aşılar da alüminyumu arıtıyor. Özellikle dövme yaptırdıktan iki üç sene sonra kurşun ve civa lenf yoluyla kana karışıyor. Senede iki kere hacamat yaptırmak bu yüzden önemlidir. Mutlaka C, D ve B12 vitamini, omega3, selenyum alınmalı. Aşırı tuz tüketimi de kanser riskini artırıyor”

    Stresle başa çıkmanın da kanserle mücadele de önemli olduğunu vurgulayan Saraç, sağlıklı beslenmeye ve yaşamaya rağmen mutsuzluğun ve stresle başa çıkamamanın iyi hücre üretilmesine engel olduğunu anlattı. Mutlu olarak ve pozitif enerjiyle iyi hücrelerin üretilebildiğini söyleyen Saraç, beden ile ruhun uyumlu olması, ikisine de iyi bakılması gerektiğini dil getirdi.

  • YÖK Başkanı Saraç: “Liyakat esas alınmalı”

    Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yüksek öğretimde atama ve yükseltilmelerde liyakatin esas alınması aslında bu yapının(FETÖ/PDY) yüksek öğretimin bünyesinden temizlenmesi için en önemli araç olduğunu söyledi.

    Amasya Üniversitesinde düzenlenen bir programda yaptığı konuşmada maksatlarının; Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) yerleştiği kurumları zedelemeden, bu terörist yapıyı kurumlardan temizlemek olduğunu belirten YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Üniversiteler olarak bu dönemin, yıllardır kat ettiğimiz yolları tahrip etmesine, bizi tekrar geri götürmesine izin vermeyeceğiz. Fakat bir diğer görevimiz ise bu tür yapıların tekrar devlete sirayet etmemesi için gerekli tedbirlerin dikkatli bir şekilde alınmasıdır. Yüksek öğretimde atama ve yükseltilmelerde liyakatin esas alınması aslında bu yapının yüksek öğretimin bünyesinden temizlenmesi için en önemli araçtır. Bütün üniversitelerimize bu kültürün, liyakat ve ehliyet anlayışının, devletimize, milletimize sadakat anlayışının yerleşmesi için çalışacağız” diye konuştu.

    “Nasıl ki, eğitimin bir ülkenin istikbali için esas unsur olduğunu kabul ediyorsak, eğitim ve öğretimin bütün kademelerinde ve boyutlarında nitelik ve liyakatten sapıldığında bir amaç değil kamu kurumlarında hakimiyet için bir araç halini aldığında o ülke için güvenlik zaafı noktası olabileceğini de 15 Temmuz gecesi gördük ve yaşadık” diyen YÖK Başkanı Saraç, “Türkiyemiz, ülkemiz, vatanımız, memleketimiz 15 Temmuz’da bir facianın eşiğinden döndü. Doğrudan milli varlığımıza ve anayasal düzenin üzerine kabus gibi çöken bir karanlığı yaşadık o gece. Türk milletinin iktidarı ve muhalefetiyle iradesi, karşı duruşu, askeriyemizin meşru düzeninin bu girişimi reddetmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın olağanüstü kararlı duruşu ve liderliği etrafında kenetlendi ve bu liderlik ertesi gün bizi yeniden aydınlığa taşıdı” şeklinde konuştu.

    “Hedef dikey büyüme”

    Türk yüksek öğretim sistemine öğrenci sayısının 7 milyonu geçtiğine değinen Yekta Saraç, “Üniversite sayımız 182 oldu. Öğretim elemanı sayımız 152 bin 261’dır ve gittikçe artmaktadır. Bu sayısal veriler yatay büyümenin ne denli büyük olduğunu göstermektedir. Şimdi yeni YÖK olarak önümüze koyduğumuz hedef dikey büyümedir. Dikey büyüme ile kalite, nitelik, keyfiyeti kastediyoruz. Bunun için son iki yıldır büyük bir şevkle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Bölgedeki üniversite yöneticileriyle de görüşüp Amasya Üniversitesi Prof. Dr. Metin Orbay’dan bilgiler alan Saraç, Kültür Sanat Söyleşileri kapsamındaki ‘Osmanlı’nın Kayıp Halkaları: Şehzadeler’ başlıklı konferans öncesi teşvik ödülü kazanan akademisyenlere de ödüllerini verdi.

  • Dr. Saraç, zerdeçal çayının formülünü açıkladı

    Diyarbakır’a gelen Dr. Ender Saraç, insan sağlığına birçok faydası olduğu belirtilen zerdeçal çayının formülünü açıkladı.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Diyarbakır İl Kadın Girişimciler Kurulu (KAGİK) ve Diyarbakır Ticaret Borsası’nın da (DTB) katkıları ile Diyarbakır’a gelen ve tamamlayıcı tıp üzerine çalışmalarıyla tanınan Dr. Ender Saraç, DTB konferans salonunda Diyarbakırlı kadınlarla bir araya geldi. Saraç, DTB Başkan Yardımcısı Ramazan Özkılıç, yönetim kurulu üyesi Şükrü Boylu, KAGİK Başkanı Hatice Akyıl, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile merkez Sur ve Bağlar ilçelerinden 250 kadının katıldığı programında, insan sağlığına birçok faydası bulunan zerdeçal çayının formülünü de ilk kez paylaştı.

    Zerdeçal çayının ömrü uzatan, vücuttan toksin atan, genç ve diri kalmaya yardımcı olan, vücuttaki şişlikleri ve ödemi temizleyen müthiş bir çay olduğun belirten Dr. Saraç, şunları kaydetti:

    “Yapılışı çok basit. Bir büyük bardak oldukça kaynar suya bir tatlı kaşığı toz zerdeçal ve bir tatlı kaşığı kadar da rezene tohumu koyuyorsunuz. 4-5 dakika kadar demleniyor. Demlendikten sonra bunları süzüyorsunuz ve içerisine sadece 6-7 damla taze limon damlatıyorsunuz. Tadı buruk gelir içemem diyorsanız, iki çay kaşığı kadar da kaliteli bal koyabilirsiniz. Bu ılındıktan sonra her sabah aç karnına yudum yudum tadına hissederek içiyorsunuz. Sonrasında kahvaltı yapabilirsiniz. Böylece 3 hafta içerisinde vücuttan toksinler atılır, ağır metallerin temizlenmesine yardımcı olur. Karaciğer ve safrayı temizler, ciltteki lekeleri ve olumsuzlukları da geriletiyor.”

    Lice’de yetişen botav bitkisi ile ilgili bilgi veren Saraç, “Damar açıcı özelliği var. Aynı zaman karaciğer ve sarılık hastalıklarında yardımcı olabilir. Yapılışı çok kolay 4 litre suya 100 gram kadar botavı koyuyorsunuz. Birkaç dakika kaynadıktan sonra süzüp 40 gün kadar sabah öğle ve akşam birer bardak içiyorsunuz. Mardin küşüdünün şeker hastalarında şekerin düşmesi, karaciğer ve safranın kendini temizlemesi için kullanılabilir. 4 litre suya 100 gram kadar Mardin küşüdü 5-6 dakika demlendikten sonra sabah öğle akşam tok karnına içiyorsunuz” dedi.

    KAGİK Başkanı Hatice Akyıl ise, gönüllü olarak Diyarbakır’a gelen Saraç’a teşekkürlerini ileterek, “Gönüllü olarak aramızda bulunan değerli hocamız Diyarbakırımızın lezzetli yemeklerine karşı formda kalmanın sırlarını Diyarbakırlı kadınlarımızla paylaşarak sağlıklı beslenmemizi sağlayacak. Değerli hocamıza ve Kadın Girişimciler Kurulumuzdan desteklerini esirgemeyen Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Engin Yeşil ve borsa yönetim kuruluna teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • YÖK Başkanı Saraç doktora bursları için rektörlerle bir araya geldi

    ANKARA (İHA) – Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşılan ve ülkemizin gelecek on yılını şekillendirecek nitelikli insan kaynağını yetiştirmek üzere yakın zamanda başlatılacak olan “100/2000 YÖK Doktora Bursları” ile ilgili bilgi paylaşımında bulunmak üzere devlet üniversitelerinin rektörleri ile bir araya geldi.

    “100/2000 YÖK Doktora Bursları” bilgilendirme toplantısında konuşan YÖK Başkanı Saraç, yükseköğretim kurumlarında eğitim gören doktora öğrenci sayısının 91 bin 926’ ya ulaştığını söyledi. Saraç, ülkemizdeki doktoralı insan kaynağı oranını arttırabilmek amacıyla ülkemizin ihtiyaçları ve gelişim alanları dikkate alınarak uzun soluklu ve katılımcı bir yaklaşımla tasarlanan “100/2000 YÖK Doktora Programı” ile 100 interdisipliner alanda 2 bin öğrenciye doktora bursu verileceğini belirtti. Saraç, Yeni YÖK’ün stratejik yaklaşımı ile hayata geçirilen bu projenin önceki projeler gibi Türk yükseköğretimini artık keyfiliğe ve mühmelliğe bırakılmadığının ve bilimsel bir metotla ve rasyonel bir tarzda yeniden şekillendirilmesine katkı sağlayacak bir proje olduğunu söyledi.

    Öğrencilere 4 yıl süreyle yılda 12 ay boyunca bin 550 TL burs verileceğini dile getiren YÖK Başkanı Saraç, “2016-2017 bahar döneminde Yükseköğretim Kurulu tarafından doktora programlarına kayıtlı öğrencilere verilecek burs programı, 22 Aralık-6 Ocak 2017 tarihleri arasında yükseköğretim kurumlarının başvurularının alınmasıyla başlayacak olup, yükseköğretim kurumlarından gelen taleplerin YÖK tarafından değerlendirilmesi 20 Ocak 2017 tarihine kadar tamamlanarak ilan edilecektir. 23-27 Ocak tarihleri arasında ise adayların kurumlara başvurularını yapması, Şubat ayı içinde de sonuçların ilan edilmesini öngören oldukça yakın tarihli bir takvim belirlendi. Temel bilim ve mühendislik, sağlık, sosyal bilimler, mimarlık, sanat ve tasarım kategorilerinde toplam 100 tematik alanda verilecek doktora burs programı kapsamında YÖK çağrı açacak, üniversiteler bu alanlar için yetiştirecekleri öğrenci sayılarını belirterek YÖK’e başvuracak ve YÖK yetkin ve başarılı üniversiteleri destekleyecektir” şeklinde konuştu.

    Saraç’ın konuşmasının ardından YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal, burs programı konusunda rektörlere bilgi verdi. Rektörlerden gelen soruların yanıtlamasının ardından bilgilendirme toplantısı sona erdi.