Etiket: Şansımız

  • Hamza Hamzaoğlu: “Matematiksel olarak halen şansımız var”

    Hamza Hamzaoğlu: “Matematiksel olarak halen şansımız var”

    Fenerbahçe mağlubiyeti ardından BB Erzurumspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, “Son hafta çıkıp aynı şekilde mücadele edeceğiz. Matematiksel olarak halen şansımız var” dedi.

    Süper Lig’in 33. haftasında Kazım Karabekir Stadyumu’nda oynanan ve Fenerbahçe’nin BB Erzurumspor’u 1-0 yendiği müsabakanın ardından BB Erzurumspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, iyi mücadele ettiklerini fakat penaltı pozisyonundan sonra oyun dengelerinin bozulduklarını ifade ederek, “Bugün kazanmamız gereken bir maçtı ama maalesef mağlubiyetle ayrıldık. Matematiksel olarak halen şansımız var. Oyunu baştan tutmaya çalıştık. Oyunumuzu üçüncü bölgeye yığarak kazanmayı amaçlıyorduk. İstediğimiz gibi gelişiyordu oyun ama ta ki penaltı pozisyonuna kadar. Biz ne yapalım oyuncularımıza ceza sahasına girince yere mi atın diyelim. Biz dürüst olun kendinizi atmayın haksız kazanç yapmayın dedik. Maalesef bu adaleti dağıtanlar doğru yerlere hakkı vermiyor. Biz yine dürüst oynamaya devam edeceğiz. Çok hakkımız yendi. Hakem bugün iyi bir maç yönetti ama VAR hakemi pozisyonda ısrarla çağırıyorsa bizim Sunu’ya da aynısı oldu ona da çağırsaydı. Çok konuşmak istemiyorum. Eğer kural hatası varsa biz atmosferden bunu atlamış olabiliriz ama bunu inceleyeceğiz. Oyuncularımız engelleniyor ama kendini atmayınca penaltı verilmiyor. Penaltı pozisyonunda çarpışılıyor ama penaltı veriliyor. Ufak temaslara penaltı verilmiyor. Eğer buna vereceksen bütün ufak temaslara ver. Bir futbol ortamında herkesin oturup beraberce bir karar alması lazım. Herkes hata yapar ama herkesin biraz daha dikkatli olması lazım. Rashad Muhammed davranışlarından dolayı kadro dışı bıraktık o yüzden maç kadrosunda yoktu. En son ki yaptığı davranıştan dolayı ise antrenmandan attım. Neyin ne olacağı belli olmaz biz çıkıp yine aynı şekilde maçımızı oynayacağız” dedi.

  • Orhan Kaynak: “Oyuna müdahale etme şansımız yoktu”

    Spor Toto 1. Lig’in ilk haftasında deplasmanda Adanaspor’la berabere kalan Tetiş Yapı Elazığspor’da Teknik Direktör Orhan Kaynak, ”Sıkıntılı bir dönemde buraya gelip maç oynamak kolay değildi. Oyuncu arkadaşlarımı tebrik ediyorum” dedi.

    Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Orhan Kaynak, ”Sıkıntılı bir dönemde buraya gelip maç oynamak kolay değildi. Oyuncu arkadaşlarımız tebrik ediyorum. Bu sıcak iklimde oynamak iki takım için de zordu. Maç içerisinde gerginlik olsa da, hakeme itirazlarımız olsa da, 1-1 bitmiş maç. Son dakika da golü atmış olsaydık 3 puanla dönebilirdik. Çok net pozisyondu. Oyunun genelinde, ortada geçen bir maçtı. İkinci yarıda Adanaspor hücum anlamında ofansif anlamda oyuncu değişikliklerinden sonra biraz daha hareketli biraz daha baskı kursa da, oyuna müdahale etme şansımız yoktu. İki gün önce takıma katılmış, Orhan Şam ile Kadir Bekmezci’yi oyuna almak zorunda kaldık. Zor bir süreç Elazığspor için. En kısa sürede transfer dosyası açılır, ondan sonra yapacağımız transferle ile ligde iyi bir şekilde devam ederiz” ifadelerini kaydetti.

  • Avcı: “Şansımız devam ediyor”

    UEFA Avrupa Ligi C Grubu’nda deplasmanda Hoffenheim’e yenilen Medipol Başakşehir’de Teknik Direktör Abdullah Avcı şanslarının devam ettiğini söyledi.

    UEFA Avrupa Ligi C Grubu’nda Medipol Başakşehir, deplasmanda Alman ekibi Hoffenheim’e 3-1 mağlup oldu. Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Abdullah Avcı, ilk gol öncesi faul yapıldığı ve bunu hakemin vermediğini dolayısıyla faullü bir gol yediklerini söyledi. Gruptaki şanslarının devam ettiğini bundan sonraki maçları en iyi bir şekilde değerlendirerek yollarına devam edeceklerini belirten Avcı, gruptaki her takımın birinci ve dördüncü olma durumlarının söz konusu olduğunu da vurguladı..

    Avcı, UEFA Avrupa Ligi C Grubu’nda mücadele eden takımların hepsinin birinci ve dördüncü olma durumlarının söz konusunu olduğunu belirterek, kalan üç maçın ikisi içerde, birini dışarıda oynayacaklarını ve kalan son üç maçı iyi bir neticeyle bitirmeyi hedeflediklerini belirtti.

    Rakiplerinin üç beş iki oynayan oyun içinde sistemlerini değiştiren, oyunu kendi alanlarında kuran en iyi takımlardan biri olan takıma karşı dört dört iki düzeninde oynadıklarını ifade eden Avcı, ilk yarı itibariyle rakiplerine karşı başarılı olduklarını ikinci yarıda da aynı taktiği uyguladıklarını fakat duran toplardan gol yediklerini kornerden yedikleri golün faul olduğunu rakip Hoffenheim’ın 17 faul yaptığını Başakşehir’in ise 7 faul yaptığını söyledi. Tecrübeli teknik adam, ikinci golden sonra üçüncü gole kadar oyu disiplininden koptuklarını belirterek, sistemde değişiklik yaptıklarını, başarılı olamayınca eski sisteme döndüklerini ve oyunu kaybettiklerini ifade etti.. UEFA Avrupa Ligi C Grubu’ndaki takımların çok farklı oyu sisteminde oynayan takımların olduğunu bundan dolayı da zor bir grup olduğunu dile getiren Avcı, “Bundan sonra üç maçımız kaldı. ikisi içeride biri dışarıda. Ligin sonuna kadar ne yapabileceğinizi göreceğiz. Bundan sonra Türkiye ligine bakacağız ve oradaki yarışa devam edeceğiz. Seyircilerimize çok teşekkür ediyoruz. Belki İstanbul’da bile bu kadar seyircimiz olmuyor. Galip gelerek onları mutlu edemedik. Maç boyunca güzel bir atmosferde bizi destekledir. Hepsine teşekkür ediyoruz. Gruptaki şansımız devam ediyor. Bundan sonraki maçları en iyi bir şekilde değerlendirerek yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Gabriel: “Katar krizini aşma şansımız var”

    Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Katar’a uygulanan izolasyonla ilgili yaptığı diplomatik araştırmalar sonucunda, komşu ülkeler arasındaki gerginliğin hat safhada olduğunu söyledi.

    Alman medyasına açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, son günlerde Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, İran ve Kuveytli mevkidaşların doğrudan ya da telefonla oldukça yoğun bir şekilde görüştüğünü söyledi. Gabriel, “Bu görüşmeler neticesinde durumun çok ciddi olduğunu biliyorum ama bunu aşma şansımız da var” diye konuştu.

    “Karşıt taraflar arasında yapılacak görüşmelerin bunun için kaçınılmaz” diyen Gabriel, “Bu anlaşmazlığın savaşa sürüklenme tehlikesi var, kardeş toplumların ve komşularının tutumu dramatik” ifadelerini kullandı.

  • Havelsan Genel Müdürü Atalay: “Dünyanın En İyi Ürününü Dahi Yapsak Bugün Rusya’ya Satma Şansımız Yok”

    HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, “Biz dünyanın en iyi ürününü dahi yapsak bugün Rusya’ya, Suriye’ye satma şansımız yoktur. Biz ancak savunma ürünlerimizi dost ve kardeş diye tabir ettiğimiz ülkelere satabiliriz” dedi.

    HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin düzenlediği toplantıya katıldı. Toplantıda basın mensuplarına HAVELSAN’ın çalışmaları hakkında bilgi veren Atalay, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. HAVELSAN’ın komuta kontrol ve savaş sistemleri, eğitim ve simülatör teknolojileri, bilişim alanı ve siber güvenlik gibi alanlarda hizmet verdiğini belirten Atalay, simülatör teknolojisi hakkında şu bilgileri verdi:

    “Simülatör alanı bizim en yetkin ve dünyada en rekabetçi olduğumuz alan. Milli denizaltımızın simülatörünü yapıyoruz. Dünyadaki en geniş simülatör spektrumuna sahip firmalardan biriyiz. Bizden daha çok ürün çeşitliliğine sahip olan firma yok. D seviyesinde bir sertifikaya sahip bir firmayız. Simülatör alanında bugüne kadar hep savunmaya yönelik simülatörler geliştirdik. İlk defa Türk Hava Yolları’yla yeni imzalamakta olduğumuz bir anlaşmayla sivil uçak simülatörü yapıyoruz. Bu çok önemli bir şey ve bizim için hayati öneme sahip bir şey. Sivil uçakların regülasyonları çok zor. Biz ilk defa bu THY ile yapacağımız ortak projede sivil uçak simülatörü yaparak sivil uçak alanında sertifikalanmış bir ürün sahibi olacağız. Biz bunu artık dünyanın her yerine satabiliyor olacağız. THY’nin zaten elinde bir simülatör envanteri var. Bizim onlara simülatör envanterlerinin daha da geliştirilmesi açısından bir teklifimiz oldu. Burayı gelin dünyanın pilot eğitim merkezi haline getirelim dedik. Sivil havacılık dünyanın en hızlı gelişen alanlarından bir tanesidir. Önümüzdeki 15 yıl içinde yaklaşık 300 bin civarında pilotun pazara gireceği bekleniyor. Mutabakata vardık ve ilk yerli uçak simülatörü olacak. Bu simülatörü dünya üzerinde yapabilecek firma sayısı bir elin parmağını geçmez.”

    “SİBER GÜVENDE DEĞİLSENİZ ULUSAL GÜVENLİĞİNİZ GARANTİ ALTINDA DEĞİLDİR”

    HAVELSAN Genel Müdürü Atalay, kritik tesislerin fiziki ve siber güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesi konusunda çalışmalarının olduğunu belirterek, konuyu ilişkin olarak şunları söyledi:

    “Hepimiz bu sanal dünyanın veya sayısal evrenin parçası halindeyiz. Önümüzdeki 2020 yılında 50 milyar nesnenin bu dünyaya bağlanacağı öngörülüyor. Dünya üzerinde 8 milyar insan nüfusu olduğunu düşünürsek 50 milyar dediğimizde yaklaşık kişi başına 5 cihazdan daha bahsediyoruz. Dolayısıyla sadece insanlar olarak değil ama kullandığımız aletlerle birlikte bir bağlantılı dünyanın parçası haline geldik zaten. Şuan da bağlantılı nesne sayısı yeryüzünde 15 milyarlar civarındadır. Bu her şeyin bağlantılı hale geldiği dünya da, o dünyanın bütün riskleri hepimiz için bir risk teşkil ediyor. Siber güvenlikte bu cihazların ne yaptığını bilmiyoruz. Burada kullanacağınız çözümlerin ve sistemlerin milli olması kaçınılmaz hale geliyor. Siber güvenlikte parasını veriyorsunuz ve sizin güvenliğinizi sağlamak için örneğin bir virüs programı alıyorsunuz ve bu sizin için risk kaynağı oluşturuyor. Sizi koruyor gibi gözükürken belki de size bir kapı açıyor aslında. Bunu anlayamazsınız. Siber güvenlikte sizin saldırı altında olduğunuzu bile anlamak mümkün değildir. Anladığınız an zaten iş geçmiş oluyor. Bundan dolayı burada milli çözümler olmazsa ülke olarak güvende olmanız mümkün değildir. Siber güvenlik ulusal güvenliğin ayrılmaz ve çok önemli bir parçasıdır. Siber güvende değilseniz ulusal güvenliğiniz garanti altında değildir. Ben kendimi güvenlik altına aldım, ben rahatım, bana bir şey olmaz diyemezsiniz. Biz bu alanın teknoloji geliştiren bölümündeyiz.”

    “TÜRKİYE’DE 15 BİN SİBER GÜVENLİK UZMANINA İHTİYAÇ VAR”

    HAVELSAN bünyesinde Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi’nin oluşturulduğunu ve Türkiye’de bu merkezin bir ilk olacağını kaydeden Atalay, “Burası bir laboratuvar ve ürün geliştiriyor. Burası aynı zamanda bir test merkezidir. Herhangi bir kurumun temin ettiği bir siber güvenlik çözümü varsa eğer bizden talep ederse biz onu test edip, açığının olup olmadığını söyleyebileceğiz. Aynı zamanda kötücül yazılım analizi diye bir fonksiyon var. Herhangi bir yazılım ününün alıp test ediyoruz ve bunun üzerinde kötücül yazılım var mı? Bir yazılım zafiyetinin olup olmadığını test edebileceğiz. Burası aynı zamanda bir eğitim merkezi olacak. Dünya üzerinde çeşitli araştırmalara göre yaklaşık 1.5 milyonluk siber güvenlik uzmanına ihtiyaç var. Dünyada ki her şeyden yüzde bir pay aldığımızı düşünürsek Türkiye olarak bizde de en az 15 bin siber güvenlik uzmanına ihtiyaç var. Bizim bu 15 bin rakamına ulaşmamız çok zor. Açık çok büyük. Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi olarak kurumlara gelin sizin güvenliğinizi bize emanet edin diyoruz. Sizin bütün güvenliğinizi sağlayalım. Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi’nin bir amacı da işte kurumlara güvenlik hizmetini vermektir. Bunun amacı ise, Türkiye’de ki siber güvenlik uzmanı açığını bir nebze kapatmaktır” diye konuştu.

    TÜRKİYE’DE YERLİ DONANIM VE YAZILIM HANGİ BOYUTTA

    Türkiye’nin yazılım ve donanım teknolojileri açısından geldiği noktaya da değinen Atalay, “Yazılım konusu bizim gibi ülkeler için en başarılı olunabilecek alandır. Endüstriyel gelişimini nispeten geç tamamlamış veya tamamlayamamış ülkeler için belli bir birikimi henüz oluşmayan ülkeler için yazılım dünyası veya internet dünyası yeni bir alan açıyor. Yazılım ve internet bizi dünyada ki en iyilerle aynı noktadan başlatıyor. Eksiğimiz yok, artımız var. Bizim insanımızın doğasına yazılım yapmak çok uygun bir şey. Biz ekip oyunu oynamayı çok başaramıyoruz ama bireysel başarılara çok alışkın bir milletiz. Yazılım alanında bir şey yapmak için ihtiyacınız olan tek şey bilgisayar. Bin dolarlık bir yatırımla kafası çalışan bir adamı siz doğrudan üretime hazırlayabiliyorsunuz. Yazılım, Türkiye için gerçekten bir fırsat alanıdır. İnternet ve yazılım dünyasının özellikle 2000’li yıllardan sonra geldiği aşama dolayısıyla bizim başka ülkelerden geri kalan hiçbir tarafımız yoktur. Biz HAVELSAN olarak dünyada bu alanda yapılabilen ne varsa aynısını ve daha iyisini yapabilecek durumdayız. Hiçbir yazılım ürünü yoktur ki birisi bunu yapmış biz yapamayız diyebileceğimiz. Donanım da bu olabilir. Çünkü donanımda bir takım maddi kısıtlar var. Malzeme temininde sorunlar olabilir, işlemede sorunlar olabilir. Ama yazılımda bütün dünyayla rekabet edebilecek her şeye sahibiz. Bu rekabeti yapmak sadece işin teknolojisiyle olmuyor. Örneğin, bizim faaliyet gösterdiğimiz savunma ve güvenlik alanında sizin bir pazarda yer alabilmeniz, ürününüzün ucuz veya iyi olması yetmiyor. Sizin uluslar arası ilişkilerinizin de belli seviyelerde olması lazım. Biz dünyanın en iyi ürününü dahi yapsak bugün Rusya’ya satma şansımız yoktur. Biz ancak savunma ürünlerimizi dost ve kardeş diye tabir ettiğimiz ülkelere satabiliriz. Oralara gittiğinizde de bazılarının finansal sıkıntıları olabiliyor. Dolayısıyla savunma alanında mal satabilmek kolay değildir. Yazılımda Türk mühendislerinin yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Pazarda yer alabilmek için zamana ihtiyaç vardır” dedi.