Etiket: Sanık

  • Kardeşini infaz ettiği iddia edilen DEAŞ’lının raporu geldi: “İnfazı yapan kişi, sanık değil”

    DEAŞ terör örgütünden aldığı emir ile 2016 yılı içerisinde örgüte muhalif öz kardeşini canlı yayında infaz ettiği iddia edilen ve yasa dışı yollardan girdiği Kayseri’de polis ekiplerince yakalanan DEAŞ’lı ile birlikte 2’si tutuklu 10 sanık hakkında karar çıktı. Gelen raporda infazı gerçekleştiren kişinin tutuklu sanık olmadığı tespit edilirken, sanığa ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

    Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar Irak uyruklu Abdulkhaleq Abdulqader A. ile Yusuf M. ve avukatları hazır bulunurken, tutuksuz sanıklar Sabir K., Mohammed İbrahim Yaseen Y., Mohammed K., Mahmud Ş., Şehab el B., Raad el B., Abdurrahman Y. ve Mohanad İbrahim Yaseen A. duruşmaya katılmadı.

    2016 yılı içerisinde DEAŞ terör örgütünden aldığı emir ile örgüte muhalif öz kardeşi Abdulkadir Abdurrahman’ın kafasına silahla ateş ederek infaz ettiği iddia edilen ve bu infaz görüntülerinin de DEAŞ terör örgütü mensuplarınca propaganda amaçlı video paylaşım sitesinden yayınlanan Irak uyruklu Abdulkhaleq Abdulqader A. tercüman eşliğinde yaptığı savunmasında “Görüntülerdeki kişi ben değil, kardeşimdi. Kardeşim de DEAŞ’tan kaçmak isterken öldürüldü. Kardeşim 1979 doğumluydu. Ben hastayım, DEAŞ’lı değilim” dedi.

    Diğer sanık Yusuf M. de “Diğer şahıs ile hiçbir ilişkim yok” diyerek tahliyesini istedi.

    Rapor geldi: “İnfazcı, tutuklu sanık değil”

    Önceki celselerde fotoğrafları çekilen Irak uyruklu Abdulkhaleq Abdulqader A. ile ilgili Adli Tıp Kurumu’nda canlı yayındaki infaz görüntülerinin karşılaştırılması için beklenen raporun geldiği raporda infaz görüntüsündeki kişinin farklı kişi olduğu tespit edildi.

    Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu tutuklu sanıklar Abdulkhaleq Abdulqader A. ile Yusuf M.’ye ‘DEAŞ silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçundan ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezası ile tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıklar Mahmud Ş., Mohammed K., Raad E. ve Mohanad İbrahim Yaseen A.’ye aynı suçtan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, tutuksuz sanıklar Abdulrahman Y., Şahap El B., Sabir K. ve Mohammed İbrahim Yaseen Y., hakkında ise beraat kararı verdi.

    Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Abdulkhaleq Abdulqader A. hakkında infaz görüntüleri ile ilgili gelen rapor doğrultusunda ‘adam öldürme’ eylemi olarak değerlendirmeyip, infazı gerçekleştiren kişinin tutuklu sanık olmadığı kanaatine vardı.

    Öte yandan, mahkeme emniyetteki ilk ifadesinde bazı isimler verdiği ve kardeşine karşı yapılan infazı kabul etmese de üyelik suçlamasını kabul ettiği ancak mahkemedeki aşamalarda DEAŞ üyeliğini kabul etmediği için sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına karar verdi.

  • Çocuğunun önünde karısını öldüren sanık işyerinin kamera kablolarını söktürmüş

    Kayseri’de 7 yaşındaki kızının önünde karısını birlikte çalıştırdıkları mobilya atölyesinde 7 bıçak darbesi ile öldüren, iki işçiyi de yaralayan ve bu suçlardan tutuklu yargılanan sanığın, işyerindeki güvenlik kamerasına ait kabloları söktürdüğü, kameraların 1 haftadır çalışmadığı ortaya çıktı.

    Cumhuriyet Savcısı’nın iddianamesinde 23 Şubat’ta Organize Sanayi Bölgesi 43. Caddede bulunan mobilya atölyesinde meydana gelen olayda, iddiaya göre şüpheli F.Y. (36) ile resmi nikahlı evli olan 4 çocuk annesi Hatice Y.(34) olay tarihinde 6 yaşındaki kızı S.Y. ile saat:14.00 sıralarında eşiyle birlikte çalıştırdıkları mobilya atölyesindeki yazıhaneye geldi. Şüpheli F.Y. de saat:16.30 sıralarında olay yerine geldi. İki çift arasında para yüzünden tartışma çıktı, F.Y., Hatice Y.’nin çantasını alıp gitmek istedi ancak Hatice Y. engel oldu. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi ile birlikte yanındaki bıçak ile 6 yaşındaki kızının önünde Hatice Y.’yi sırtından 7 bıçak darbesi ile öldürdü. Eşinin öldüğünü anladıktan sonra odadan çıkan F.Y., iş yerinde çalışan E.S.(27) ve H.Y. (28) isimli iki işçiyi de bıçakla yaralayıp, olay yerinden kaçtı. Kısa sürede yakalanan F.Y. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık F.Y. (36) ve öldürülen Hatice Y.’nin şikayetçi annesi F.P.(58), babası O.P. (64) ile avukatlar hazır bulundu. Olayda yaralanan mağdur işçiler E.S.(27) ve H.Y. (28) ise duruşma katılmadılar.

    Adli Tıp: “Sanığın ceza ehliyeti tam”

    Sanık F.Y. hakkında Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan ceza ehliyetinin olup, olmadığının tespiti için raporun geldiği, raporda sanığın ceza ehliyetinin tam olduğunun tespit edildiği mahkeme başkanınca okunarak, dosyasına konuldu. Sanık avukatı, Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu kabul etmediklerini söyleyerek, yeniden rapor alınmasını talep etti, mahkeme bu talebi reddetti.

    Duruşma Savcısı verdiği mütalaasında sanığın ‘eşini kasten öldürme’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

    Mahkeme heyetine yazılı savunma veren tutuklu sanık F.Y.’nin önceki celse savunmalarında, “12-13 yıldır evliydik. 4 çocuğumuz var. Ben uyuşturucu madde kullanıcısıyım. Olay günü tartışmanın ve niçin olayın gerçekleştiğini bilmiyorum” dediği öğrenildi.

    Olay günü yaralanan işçi E.S.’nin de önceki ifadelerinde olaydan 1 hafta önce sanık F.Y.’nin işyerindeki güvenlik kamerasına ait kabloları söktürdüğü, kameraların 1 haftadır çalışmadığını söylediği ortaya çıktı.

    Mağdur avukatı: “Sanığa iyi hal uygulanmasın”

    Mağdur tarafın avukatı Ahmet Coşkun da duruşmada sanığın olaydan önce kameraları söktüğü, cinayeti tasarlayarak işlediğinden, kamu vicdanı ve bütün mağdur kadınlar adına üst sınırdan sanığın cezalandırılmasını, sanık hakkında iyi hal indirimi yapılmamasını talep etti.

    Mahkeme heyeti sanık avukatının savcılık mütalaasına cevap vermek için süre istemesi üzerine duruşmayı erteleyerek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

  • 5 kişilik aileyi yakarak öldüren 3 sanık mahkemede suçlamaları reddetti:

    Kastamonu’da hayvan hırsızlığı sırasında silahla öldürüldükten sonra ev ile birlikte yakılarak yok edilmek istenilen 5 kişilik Çataloğlu Ailesi cinayetinde yargılanan sanıklar, duruşmada Kur’an-ı Kerim’in üzerine yemin ederek suçlamaları reddettiler.

    Kastamonu’da merkeze bağlı Bürme köyü Kuzören Mahallesi’nde 29 Kasım 2017’de çıkan yangında, Çataloğlu Ailesi’ne ait iki ev yandı. Evlerden birinde oturan Fazıl Çataloğlu ile eşi Sebahat, oğlu Emin, gelini Şengül ve torunu Serdar Çataloğlu’na yangından sonra ulaşılamadı. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 5 kişilik Çataloğlu Ailesi’nin, 42 gün sonra ev ile birlikte yakıldıkları ortaya çıktı. Yürütülen soruşturma kapsamında Erkan K. ile kardeşi Ersan K. ve kardeşlerin kayınpederi Ali Ş. tutuklanırken Ali Ş.’nin diğer damadı Hüseyin D. ise serbest bırakıldı. Tutuklu yargılanan sanıklar Erkan K. ile kardeşi Ersan K. ve kardeşlerin kayınpederi Ali Ş. ile Ali Ş’nin damadı Hüseyin D. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘hırsızlık, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, kasten yangın çıkarma, kasten öldürme’suçlarından dava açıldı.

    “Biz, böyle bir olaya karışmadık”

    Duruşmaya Karabük’ten SEGBİS sistemiyle katılan Erkan K., geçtiğimiz yıl Kurban Bayramında maktul Fazıl Çataloğlu ile tanıştıklarını belirterek, “Hayvan alım satımı için kendisiyle görüştük. Bana, Salı günü hayvanları almaya gelmemi söyledi. Bende Salı günü kardeşim Ersan işten çıktıktan sonra yemek yiyip yola çıktık. Biz, böyle bir olaya karışmadık. Biz, böyle bir olay işlemedik. Hayvanları alıp, hayvan pazarında sattık. Güvenlik kameralarından da görünebilir. Biz, köye gittiğimizde Fazıl abi vardı. Koyun yüklüyorlardı traktöre. 4 tane inek vardı Fazıl abide. 17 bin liraya pazarlığını yaptık, 2 bin lira peşin parasını verdik, geri kalan 15 bin lirayı da hayvanları sattıktan sonra ödeyecektik. Hayvanlar ahırdan çıkartırken kaçtı. Hayvanları yakalamamız biraz zaman aldı. 2 saat falan sürdü. Sonra hayvanları kamyona bindirip köyden ayrıldık. Cinayetle ilgili hiçbir şey olmadı. Biz de olayı Perşembe günü duyduk” dedi.

    “Üç evladım var, Kur’an-ı Kerim çarpsın bu olayla bir ilgimiz yok”

    Fazıl Çataloğlu’nun evine olay gecesi gittiklerini anlatan Erkan K., “Kayınpederim köye gittiğimizde yanımızda yoktu. Cinayet gecesi köyde yaşananların bizimle ilgisi yok. Biz, bilmiyoruz. Bu yüzden üzerimize atılan suçlamaları kabul etmek zorunda kaldık. Bu olay başımıza kalmasın diye yalan beyanlarım oldu. Pişmanın böyle söylediğim için” diye konuştu.

    Cesette silahına ait kurşun çıkmasına rağmen suçsuz olduğunu söyledi

    Mahkeme heyetinin çocuğun başından çıkan kurşunun Erkan K’ya ait silahtan çıktığını hatırlatması üzerine Erkan K., kendisine ait silahın Daday’da köyünde durduğunu ve evden çıkarmadığını söyledi. Fazıl Çataloğlu’ndan 4 büyükbaş hayvan satın aldıklarını ve hırsızlık yapmadıklarını anlatan Erkan K, “Çocuklarımızın üzerine yemin ederim kayınpederim yoktu. Kardeşimle birlikte gittik. Hayvanları normal bir şekilde alıp sattık. Kur’an çarpsın bizim bu olayla ilgili bir alakamız yok. Üç evladım var, Kur’an-ı Kerim çarpsın bu olayla bir ilgimiz yok. Bu olaydan sonra bütün hırsızlık olayını bizim üzerimize yıktılar” şeklinde konuştu.

    “İşkence yaparak bu suçu kabul ettirdiler bizlere”

    Çorum’dan duruşmaya SEGBİS sistemiyle katılan, işkence ile suçlamalarını kendilerine kabul ettirildiğini iddia Ersan K. ise, “Abimin ehliyeti yoktu. Yolda çevirme oluyordu, bende kamyonu kullanmak için abimle köye gittim. Ben, rahatsızdım bu yüzden kamyonda kaldım. Abim, eve gidip hayvanları alıp geldi. Abimin eve gidip gelmesi 2-3 saat sürdü. Döndüğünde bana hayvanların kaçtığını ve pazarlık yaptığını söyledi. Bildiğim her şeyi anlattım. Bize işkence yaptılar. Bu suçu kabul ettirdiler bizlere. Silah köydeydi, silahı yanımızda taşımıyorduk. Silahtan çıktığını söylenen merminin çocuğun kafasından nasıl çıktığını bilmiyorum. Ben, silah sesi falanda duymadım. Avukatım gelmeden bize suç attılar. Biz, böyle bir suç işlemedik. Ben, bir aylık evliyim. Ben, neden böyle bir şey yapayım. Ben, yangın görmedim. Görseydim, ihbarda bulunurdum. Bizim üzerimize suç atıldı” ifadelerini kullandı.

    “Ne ifade verdiğimi bilmiyorum, kendimi tanıyamaz hale gelmiştim”

    Duruşmaya Çankırı’dan SEGBİS sistemiyle katılan ve olayın olduğu gece evinde olduğunu iddia eden Ali Ş. de, şunları kaydetti: “Sabah kalkınca Kastamonu’ya geldim. Biraz kahvehanede oturdum. Bende olayı öğleden sonra duydum. Benim, yaşanan bu olayla ilgili bir alakam yok. Karakolda bana baskı yaptılar. Dövdükleri için şuurumu kaybettim. Ne ifade verdiğimi bilmiyorum, kendimi tanıyamaz hale gelmiştim.”

    “Cesetler tespit edilemediği için 5 kişi öldürüldü denilemez”

    Tutuklu sanık Ali Ş’nin avukatı da, savunmasında mevcut delillerle 5 kişinin öldürüldüğünün söylenemeyeceğini belirterek şöyle konuştu: “5 kişi öldürüldüğü demek için bunların cesetlerinin tespit edilmesi gerekiyor. Ali Ş’nin alınan savunmasında baskı olmuştur. Şuurunu kaybettiği için bütün damatlarının ismini vermiştir. Önce savcının, daha sonra kolluk kuvvetleri tarafından sanığın ifadesi alınmıştır. Sanıkların ifadelerinden yola çıkılarak deliller oluşturulmuştur. Bu yüzden baskıyla ifade alınmıştır sonucu ortaya çıkıyor.

    “Bin 200 derece yakılan cesetlerin bulunması tabii ki de mümkün değil”

    Bunun üzerine söz alan müşteki tarafından avukatı ise, Yargıtay Ceza Dairesinin bazı kararlarından örnekler vererek, cesetler bulunamazsa dahi bulunamayan cesetler için cezalar verildiğini söyledi. 1200 derecede bir sıcaklıkta vahşice yakılarak yok edilmek istenilen cesetlerin bulunmasının tabii ki de mümkün olmadığını savunan müşteki avukatı, ama diğer bulunan delillerle cesetlerin yakıldığının kanıtlandığını ifade etti.

    Çataloğlu’nun abi ve ablası davaya katılma talebinde bulundu

    Fazıl Çataloğlu’nun ağabeyi Emin Çataloğlu ile ablası Nuriye Kabuloğluise, sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediklerini kaydetti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, Cumhuriyet Savcısının mütalaa hazırlayabilmesi için duruşmayı 31 Ocak tarihine erteledi.

  • Annesini öldüren sanık, “Sanki içime biri girdi”

    Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde cinnet geçirerek annesini 24 bıçak darbesiyle öldüren Ersin K., hakim karşısına çıktı. Annesini öldüren genç “Annemin başkasıyla ilişkisi olduğunu, çocuk düşürdüğünü söyledi. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde annem kanlar içinde yerde yatıyordu” dedi.

    Edinilen bilgiye göre olay Geçen yıl 24 Kasım’da Yenimahalle’de meydana geldi. İddiaya göre, psikolojik tedavi gören işsiz Ersin Kılınç, evde annesi Hatice Kılınç’ı 24 kez bıçaklayarak öldürdü. Gözaltına alınan Ersin Kılınç, tutuklandı. Ersin Kılınç hakkında ’yakın akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkamesi’nde görülmeye başlanan duruşmaya tutuklu sanık ile babası Ali Kılınç ve avukatlar katıldı.

    Tutuklu sanık Ersin Kılınç, mahkemede verdiği ifade de “Kulağıma sesler yine geldi. Annemin başkasıyla ilişkisi olduğunu, çocuk düşürdüğünü söyledi. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde annem kanlar içinde yerde yatıyordu. Dışarı koştum ve 112’ye haber vermelerini için bağırdım. Sonra “Su içmezsen öleceksin” diye bir ses duydum. Yakınımdaki su birikintisinden su içtim. Sonra polisler geldi. Keşke böyle şey olmasaydı, çok üzgünüm ve pişmanım. Sanki içime biri girmiş gibiydi” dedi.

    Mahkeme heyeti, sanığın akıl ve ruh sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verdi. Duruşma, raporun beklenmesi ve dosyadaki eksiklikler nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi.

  • 60 sanık son kez savunma yapıyor

    Bursa’da aralarında eski vali Şahabettin Harput’un da bulunduğu 8’i tutuklu 60 sanıklı FETÖ davasının görülmesine devam edildi. Geçen celse mütalaa açıklanması sebebiyle bu celse mütalaaya karşı savunmaları alınan sanıkların yargılamasının önümüzdeki hafta da devam etmesi bekleniyor.

    Aralarında Bursa Şahabettin Harput’un da bulunduğu çoğu iş adamı 60 sanıklı FETÖ davasının görülmesine devam edildi. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz tanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. Geçen celse duruşma savcısının mütalaasını açıklaması sebebiyle bu celse sanıkların savunmaları alındı. Son kes savunma yapacak olan sanıklar suçlamalara ve haklarında talep edilen cezaya itiraz etti.

    Kasım ayının 27’sinde başlayan duruşmanın 3. gününde Harput savunma yaptı. Yaklaşık bir buçuk saat savunma yapan Harput, “Kendimi savunmuyorum, adil bir karar verilmesi için mahkeme heyetine yardımcı oluyorum” dedi.

    Geçtiğimiz aylarda sağlık sebepleri ile tahliye edilerek ev hapsine karar verilen Şahabettin Harput, ev hapsinin kaldırılmaması için de, “Adli kontrol şartımın kaldırılmaması yüreğime hançer gibi saplanmıştır” diyerek sağlık sorunlarını gideremediğini iddia etti.

    Duruşmanın önümüzdeki hafta devam etmesi beklenirken, mahkeme heyeti bu celsenin sonunda 60 sanık hakkındaki kararını açıklayacak.