Etiket: Sanığa

  • Fetullah Gülen’e ’hoca’ diyen sanığa kızan mahkeme başkanı: “Hoca, deme şuna”

    Isparta’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ve aralarında eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, eski Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Hasan İbicioğlu, bazı eski rektör yardımcılarının da bulunduğu 49’u tutuklu 129 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada bir sanığın Fetullah Gülen için hoca ifadesi kullanmasına kızan mahkeme başkanı, “Hoca, deme şuna” diyerek tepkisini dile getirdi.

    Isparta Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma sanık sayısının fazlalığı nedeniyle adliye konferans salonunda yapıldı. Akşehir Cezaevinde bulunan tutuklu eski Isparta Valisi Memduh Oğuz, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı. Davanın bugünkü duruşmasında sanıkların HTS kayıtları okundu. Kayıtlarla ilgili sanıkların savunmaları istenerek telefon görüşmelerini kimlerle hangi amaçla yaptıkları soruldu. HTS kayıtları ile ilgili savunmasın veren sanık eski Vali Memduh Oğuz ilginç bir ifadede bulunarak “Ben bu davanın aslında bilirkişisi olmam lazım” dedi.

    Kendi telefonumu kullandım

    Mülki idare görevi yaptığı boyunca devletin telefonunu kullanmadığını kendisine ait cep telefonunu kullandığını Isparta’ya geldiğinde de cep telefon numarasını basına ve kamuoyuna açıkladığını belirten Oğuz, “Bana gelen aramalara cevap verdim. Cevapsızlara da döndüm. Bayram ve kandillerde de 3 binden az mesaj atmadım” ifadelerini kaydetti.

    İbicioğlu ile 265 defa görüşmüş

    Davanın sanıklarıyla yaptığı görüşmeleri açıklayan Oğuz, 265 kez görüştüğü eski SDÜ rektörü davanın tutuklu sanığı Hasan İbicioğlu için, “Bana saygısızlık yapmamış benden 20 yaş küçük biri. Üniversite şehir bütünleşmesini sağladık. Kendisi benim valilik yaptığım dönmede üniversitenin rektörüydü” diye konuştu.

    Sanık Bedri Ayhan’la da o dönem Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı olması nedeniyle tüm protokol ve açılışlara katıldığı için görevi gereği yakın temas sağladıklarını belirten Oğuz, iş adamı tutuklu sanık Ali İhsan Altınok için de “2011 yılından itibaren her Cuma mutlaka kendisi beni aramıştır. Tebrik mesajlaşmaları olmuştur. Bu 5 yıl devam etti” dedi.

    “Güzel bir arkadaştır”

    Ulu Cami’de Cuma namazı sonrası davanın sanığı iş adamı Ahmet Tahir Bakal’ın iş yerine uğrayarak çay içtiğini ve tanışıklığını buradan geldiğini aktaran Oğuz, yine sanık Adem Demiralay’ı da hem IYAŞ’ın idarecisi hem de bir sivil toplum örgütünün başkanı olması nedeniyle Valilikle ilişkisi olduğundan görüştüğünü belirterek “Güzel bir arkadaştır” dedi. Oğuz, davanın bilirkişisi olması gerektiğini söyledi.

    “Sarıkaya bu yapıya karşı durmuş biridir”

    Davanın tutuklu sanığı dönemin İlahiyat Fakültesi Dekanı Talip Türcan ile görüşme nedenini açıklayan Oğuz, “Ben ilahiyata meraklıyım. Özellikle tefsir konusunda kendisiyle görüşürdüm” derken, sanık iş adamı Salih Sarıkaya için de “Çok değer verdiğim bir kişiliktir. Bu yapıya karşı durmuş biridir. Kendi evladım gibi gördüğüm herkesin yardımına koşan kaliteli bir adamdır” diye konuştu.

    Türkçe olimpiyatları için bastırılan biletleri satmaları istenmiş

    Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise, Mahkeme Başkanı Mustafa Yazıcı, daha sonra farklı dosyalarda şüpheli olan kişilerin ifadelerini okudu. Şüpheli K.E, okunan ifadesinde sanık Osman Demirhan’ın 2012’de Isparta’da “il imamı” olduğunu belirterek, “Zaman zaman toplantılarına katılırdım. Toplantılarda yurt içi ve yurt dışındaki okullar için para, daha sonra da Türkçe Olimpiyatları için bastırılan biletlerin satılmasının istendi” ifadesinde bulundu. Şüpheli İ.E. de toplantılarda Türkçe olimpiyatları için bastırılan biletlerin, burada bulunanlara dağıtıldığını ve bunların satılmasının istendiğini, aksi halde bilet paralarını kendilerinin vermek zorunda olduğunun söylendiğini aktardı.

    “Hoca deme şuna”

    Bir diğer şüpheli T.B., de bir arkadaşının aracılığıyla katıldığı bir toplantıda Osman Demirhan’ın toplantıda bulunanlara Fetullah Gülen’e ziyaret edilmesi için vize alması gerektiğini, daha sonra himmet adı altında para istediğini ifade etti. T.B.’nin ifadelerinin okunmasının ardından suçlamaları kabul etmeyen Osman Demirhan, “Amerika’ya vize almak kolay mı?” diye sordu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Yazıcı, “Sen Amerika’dan gelirken yakalandın mı?” diye sordu. Demirhan da, “Her Amerika’ya giden Fetullah Hoca ile ziyaret etmek zorunda mı?” dedi. Mahkeme Başkanı Yazıcı, Demirhan’a “Hoca, deme şuna” diyerek tepkisini dile getirdi. Şüpheli Ş.Ö. de dönemin Isparta Valisi Memduh Oğuz’un davetiyle Mozanbik’e gittiğini, havalimanına gittiklerinde Osman Demirhan’ı gördüğünü, o anda bu gezinin örgütün gezisinin olduğunu anladığını ifadesinde anlattı. Ş.Ö., gittikleri yerde örgüte ait okulların gezildiğini de söyledi.

    Duruşma yarına ertelendi.

  • Tarihi İzmir Büyükşehir davasında 129 sanığa beraat

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 397 yıl hapis cezası talebiyle yargılandığı 129 sanıklı tarihi İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında, mahkeme bütün sanıklara beraat kararı verdi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik 2011 yılında iki dalga halinde yapılan polis operasyonuyla başlatılan ’ihalelerde yolsuzluk, organize suç örgütü kurma’ suçlarından, aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve belediye bürokratlarının bulunduğu 129 tutuksuz sanık hakim karşısına çıktı. 7’nci Ağır Ceza Mahkemesindeki son duruşmada, salonun tamamı doldu. Başkan Kocaoğlu adliyeye gelişinde Çamdibi Bandosu tarafından “İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar” marşı ile karşılandı. Adliye önünde bekleyen yaklaşık 2 bin kişi Aziz Kocaoğlu’nun maskesini takarken, ’İzmir Aziz’dir, Aziz Kalacak’ sloganları attı.

    300 kişi de duruşmayı izledi

    Aziz Kocaoğlu kendini bekleyenlerin oluşturduğu koridordan selamlayarak duruşma salonuna girdi. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tutuksuz yargılanan diğer bürokratların yanı sıra, CHP İzmir milletvekilleri Atilla Sertel, Mustafa Balbay, Özcan Purçu, Zeynep Altıok, Musa Çam, Ali Yiğit, Murat Bakan, Zekeriya Temizel, CHP’li İzmir ilçe belediye başkanları katıldı. Sanıkların ve izleyicilerin yoğun katılımı nedeni ile 150 kişilik mahkeme salonu tamamen dolarken, merdiven boşluklarının da dolmasıyla yaklaşık 300 kişi duruşmayı izledi.

    Eski Cumhuriyet Başsavcısının tanık olarak dinlenmesi reddedildi

    Sanık Tülay Azeri’nin avukatı Emin Azeri, mahkeme heyetinden FETÖ’den tutuklu İzmir eski Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, dosyanın geldiği aşama nedeni ile Avukat Azeri’nin talebini reddetti. Ayrıca, Akdeniz Temizlik’in sahibi Fatih Yazoğlu, dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunurken, mahkeme heyeti katılma talebini reddetti.

    Savcı mütalaasında ’suç örgütü yok’ dedi

    Savcı Zafer Sercan Yetişer, 29 sayfalık mütalaasını verdi. Savcı Yetişer, okuduğu mütalaasında ortada bir örgütün bulunmadığı sonucuna varıldığını belirtti. Dosyadaki 24 ayrı eylemden 15’inde ihaleye fesat karıştırma suçunun bulunduğunu belirten savcı Zafer Sercan Yetişer, iddia edilen 24 ayrı suçun da oluşmadığını kaydetti. Verilen mütalaada, bazı ihaleye fesat karıştırma eylemlerinde, hukuka aykırı deliller toplandığını ifade eden Yetişer, bu durumu hukuk dilinde ’zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur’ şeklinde ifade ettiği görüldü. 24 ayrı suçun oluşmadığını verdiği mütaalasında okuyan savcı Zafer Sercan Yetişer, bütün sanıkların ayrı ayrı beraatına karar verilmesini talep etti.

    Salonda büyük sevinç

    Savcının beraat talep istemesinin ardından duruşmaya gelen sanıklar ve izleyiciler alkışladı. Mahkeme Başkanı Tamer Bulam, “Burası şov yeri değil, tiyatro alanı değil. Mahkemenin bir düzeni var. Bu düzene uyalım” diye tepki gösterdi.

    Savcının mütalaasının ardından mahkeme Başkanı Tamer Bulam, karar vermek için bir saat ara verdi. Daha sonra sanıklara son sözü soruldu. Sanıklar beraat taleplerinde bulunurken, daha sonra sanık avukatlarından da son sözleri alındı. Aranın ardandan kararı okuyan Mahkeme Başkanı Tamer Bulam, 129 sanığın tamamının beraatına karar verdi. Mahkeme başkanı ayrıca, soruşturma aşamasında görev alan kamu görevlilerine soruşturma açılması kararını açıkladı. Kararın ardından duruşma salonunda büyük sevinç yaşandı.

    Davanın geçmişi

    İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik ilk operasyon 2 Mayıs 2011 tarihinde yapılmıştı. İlk operasyonun yankıları bitmeden bu kez, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu EXPO sunumu için Paris’de bulunduğu 22 Kasım 2011 tarihinde ikinci operasyon yapılmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, 2 Ocak 2012 tarihinde soruşturmayı yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Çengil’e ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı. Kocaoğlu’na, ESHOT durak ihalesi, Şevval Sam konseri, öğretmenlere hediye edilen şal ve kaşkollar, Çankaya’daki katlı otopark ihalesi, Grand Plaza şirketi üzerinden 2009 yerel seçimlerinde CHP seçim ofislerine dağıtıldığı iddia edilen sandviçler, EXPO 2015 Organizasyonu öncesinde yapılan adaylık çalışmaları kapsamında İzmir’de düzenlenen organizasyonu ZED Firmasının alması, Aliağa-Menderes Hattı’nı işleten TCDD ve Büyükşehir Belediyesinin ortaklığıyla kurulan şirket, İZBAN’ın tanıtım filmi ihalesi ve belediye şirketi Grand Plaza üzerinden yapılan mandalina alımları ve personel ihalesi başta olmak üzere, toplam 28 soru sorulmuştu. ’Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak’, ’kurulan örgütün faaliyetleri kapsamında ihaleye fesat karıştırmak’, ’belgede sahtecilik’, ’kurumu zarara uğratmak’, ’rüşvet’, ’tehdit’, ’görevi kötüye kullanmak’ suçlamalarıyla toplam 130 sanık hakkında 8’inci Ağır Ceza Mahkemesinde 2012 yılında dava açılmıştı. Özel yetkili mahkemeler kapandıktan sonra 2014 yılında dava 7. Ağır Ceza Mahkemesine alınmıştı. Bir numaralı sanık Aziz Kocaoğlu için de toplam 397 yıl hapis cezası istenmişti. İddianameyi hazırlayan savcı Birol Çengil, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, FETÖ’den gözaltına alınmıştı.

  • Yanında çalışan kadını yaralayan sanığa 14 yıl hapis

    Zonguldak’ta yanında çalışan 37 yaşındaki B.B.’yi av tüfeği ile yaraladığı iddiasıyla tutuklu bulunan 27 yaşındaki sanığa, 14 yıl 2 ay hapis cezası verildi.

    İddialara göre, B.B. isimli kadın, Cüneyt T.’nin kurye dağıtım şirketinde işe başladı. İşten ayrılmak isteyen B.B.’yi silahla tehdit eden sanık, cinsel saldırıda da bulundu. B.B., bir süre sonra işten ayrıldı.

    Olay günü ise Cüneyt T., B.B.’nin evine giderek av tüfeği ile ateş etti. Olayda yaralanan kadın hastanedeki tedavisinin ardından sağlığına kavuştu. Cüneyt T. ise olay günü bıçakla hafif şekilde yaralandı.

    “Tasarlayarak veya bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle adam öldürmeye teşebbüs”, “Nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali”, “Nitelikli cinsel saldırı”, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Mala zarar verme” suçlamasıyla tutuklu bulunan Cüneyt T. Zonguldak Adliyesinde hakim karşısına çıktı.

    Olay günü yaşananları anlatan Cüneyt T., “Olay günü hayatımı gayet normal devam ettirirken mağdurenin kızı beni arayıp ‘anneme tecavüz ettin’ dedi. Sinirle oraya gittim. Ancak kimseye zarar vermek amacım yoktu. Üstüme saldırıp silah patlamamış olsaydı, o gece yaralanma olmayacaktı. Silahla eve girdim karşı taraf beni bıçakla yaraladı. Mağdur konusunda üzgünüm. Çünkü çocukları karşısında küçük duruma düştü. Ben de çocuklarımın karşısında mahcup duruma düştüm. Son söz olarak pişmanım” dedi.

    “Mala zarar verme” ve “Nitelikli cinsel saldırı” suçlamasından beraat eden sanığa, “Tasarlayarak veya bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle adam öldürmeye teşebbüs” ile “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 14 yıl 2 ay hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı.

    1 yıl 8 ay hapis verilen “Nitelikli konut dokunulmazlığı ihlali” suçundan ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.

  • Ağabeyini öldüren sanığa 16 yıl 8 ay hapis

    Zonguldak’ta tutuklu sanık Tuğhan A.’ya, ağabeyinin ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Sanık, ağabeyinin kız arkadaşını silahla yaraladığı gerekçesiyle de 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Tuğhan A., 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Olaydan sonra suçu üstlenen anne Nuray K. de tutuksuz yargılanmak üzere duruşmada hazır bulundu.

    Duruşmada son sözü sorulan tutuklu sanık, ağabeyinin ölümüne sebep olduğu için pişman olduğunu söyledi. Tuğhan A., “Bana ateş edilince ayağımdan vuruldum sandım. Korkuyla rastgele ateş etmiştim. Keşke böyle bir olay olmasaydı” dedi.

    Mahkeme ise kardeşe yönelik kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edilen tutuklu sanığa, ağabeyini öldürmek suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Ağabeyinin kız arkadaşı G.O.’yu yaralamak suçundan ise 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Olayda silah kullanması sebebiyle genel güvenliği tehlikeye sokmak suçundan verdiği 5 aylık hapis cezası için de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

    Tutuksuz sanık anne Nuray K. hakkında ise ilk etapta olayı kendisinin işlediğini söylemesi nedeniyle suç üstlenmek suçundan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Ancak Nuray K.’nin suçu üstlenmesinin alt soyu kurtarmak için olduğu gerekçesiyle cezanın tamamen kaldırılmasına ve şahsi cezasızlık nedeniyle ceza verilmemesine karar verildi.

    Olay günü

    İddialara göre, olay 24 Kasım 2015 tarihinde Çaycuma ilçesine bağlı Karapınar beldesinde meydana geldi. 23 yaşındaki Ferdi A. ile kardeşi Tuğhan A. arasında tartışma yaşandı. Tuğhan A., olayda ağabeyi Ferdi A.’ya silahla ateş ederek ölümüne sebep oldu. Ferdi A.’nın kız arkadaşı olduğu iddia edilen G.O. ise tüfekten çıkan saçmalarla yaralandı.

  • Boğazı kesilerek öldürülen Necla Sağlam cinayetinde sanığa müebbet

    Zonguldak’ta geçen yıl 24 Şubat’ta 23 yaşındaki Necla Sağlam’ın boğazının kesilerek öldürülmesi olayıyla ilgili tutuklanan alçı ustası Tolga K., müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    Türkiye Taşkömürü Kurumunda memur olarak göreve başlayan 23 yaşındaki Necla Sağlam, geçen yıl 24 Şubat günü yalnız yaşadığı apartman dairesinde boğazı kesilmiş halde bulundu. Olayın faili üzerine çalışma başlatan ekipler, 600 gigabyte büyüklüğündeki güvenlik kamerası görüntülerini inceledi.

    Meşrutiyet Mahallesi’ndeki Karadeniz Apartmanı’na giriş ve çıkış yapan kişiler üzerinde inceleme başlatan ekipler, çalışmalar sonucunda alçı ustası Tolga K.’ye ulaştı. Zanlı, suçlamaları kabul etmedi ancak genç kızın tırnaklarındaki DNA örneği ile başına geçirilen çöp poşeti rulosunda parmak izi tespit edildi.

    Tutuklanarak cezaevine gönderilen Tolga K., “Canavarca hisle adam öldürme” suçlamasıyla Kocaeli F Tipi Ceza İnfaz Kurumundan Zonguldak Adliyesinde görülen duruşmaya video konferans yöntemiyle katıldı. Bitirilen yargılamada son sözü sorulan Tolga K., dördüncü kez katıldığı mahkemede suçlamaları kabul etmediğini tekrarladı.

    Mahkeme; DNA örnekleri, tanık ifadeleri, kamera kayıtları ile adli tıp kurumu raporlarını göz önünde bulundurarak sanığın müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.

    “Olaydan bu yana 47 kadın daha öldürüldü”

    Mahkeme kararı sonrası adliyeden ayrılan Necla Sağlam’ın annesi Serpil Gökyer, adaletin yerini bulduğunu söyledi. Gökyer, şöyle konuştu:

    “Adalet yerini buldu. Benim kızımın hiçbir suçu, günahı yokken ben devletten bunları yapanların idam edilmesini istiyorum. Bunlar idam edilmedikçe bunların önü arkası kesilmeyecek. Bir tek benim çocuğum değil şubat ayından bu yana 47 kadın daha öldürüldü. Devlet gerekeni yapsın biz bunu istiyoruz. Bizim canımızı yakanların canını yaksınlar.”

    “Sağlam delillere rağmen mahkemeyi yanıltıyor”

    Karar sonrası değerlendirmede bulunan aile avukatı Merve Kır ise sanığın “kasten adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezası ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan da 2 yıl ceza aldığını ifade etti. Av. Kır, şunları kaydetti:

    “Bugün mahkeme Necla Sağlam cinayetinde karara vardı. Bu karar kendisinin adam öldürme suçundan müebbet hapis cezası ve konut dokunulmazlığını ihlalden artı 2 yıl ceza olarak uygulandı. Kendisine iyi hal indirimi uygulanmadı çünkü hala son duruşmada bile SEGBİS ile bağlandık ama ’yapmadım, etmedim, hiçbir suçum yok’ diye kendisini savunuyor. Sağlam deliller olmasına rağmen mahkemeyi yanıltıyor, mahkemeye hiçbir şekilde yardımcı olmuyor. Süreç henüz bitmedi karşı taraf bunu temyize gönderebilir sürecin takipçisi olacağız.”