Etiket: SAMÜ

  • SAMÜ Rektörü Aydın: “İslami İlimler Fakültesi şehrimize hayırlı olsun”

    SAMÜ Rektörü Aydın: “İslami İlimler Fakültesi şehrimize hayırlı olsun”

    SAMSUN (İHA) – Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ardından İslami İlimler Fakültesi’nin de kuruluşu hem üniversitemize hem de ülkemize önemli katkılar sunacak bir adımdır” dedi.

    Samsun Üniversitesi bünyesinde İslami İlimler Fakültesi kurulması kararını ifade eden Cumhurbaşkanı kararnamesi 6 Şubat 2021 tarihli ve 31387 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın kararı değerlendirdi.

    Samsun Üniversitesi olarak ilim ve irfan yuvası olma şiarıyla çalışmalarını yürüttüklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Nitelikli Toplum için nitelikli üniversite hedefiyle kısa sürede gerçekleştirdiğimiz büyük bir atılım ve yapılanma ile faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ardından İslami İlimler Fakültesi’nin de kuruluşu hem üniversitemize hem de ülkemize önemli katkılar sunacak bir adımdır. Üniversitemizi her geçen gün daha da geliştirmek ve donanımlı hale getirmek için çalışıyoruz. Kurulma kararı Resmi Gazete’de yayımlanan İslami İlimler Fakültemiz de bu kapsamda hazırlık yaptığımız bir eğitim yuvamızdır. Ülkemizdeki genç nüfusun kaliteli ve doğru bir eğitim alması, eleştirel ve özgür bir zihne sahip olması, bu sırada da değerlerimizi benimseyip katkı sunması bizim için oldukça önemlidir. Şehrimize hayırlı olsun” diye konuştu.

    Bir ilahiyat fakültesi mezunu olarak bu fakültenin açılmasını ve kısa sürede cazibe kazanmasını önemsediğini belirten Mahmut Aydın, “Üç yıl önce kurulan üniversitemiz, hem nicelik hem de nitelik olarak hızla büyümüş, bunu yaparken de günümüz dünyasının ve ülkemizin ihtiyaçlarını hesaba katmıştır. Üniversite olarak toplumsal dinamikleri bilen ve yüce dinimiz İslam’ı anlayan bireyler yetiştirerek toplumumuza kazandırma işlevimiz bulunmaktadır. Bu çerçevede araştırmalarını gerçekleştirerek önemli eserler ortaya koyacak ve bu çalışmaları daha da ileri götürerek toplumun aydınlanmasına rehberlik edecek gençlerimizi topluma kazandıracağımıza inanıyorum. İslam üzerine daha fazla araştırma yapmaya, çalışmaya, ondan ilham almaya ihtiyacımız var. Bu bölümden yetişecek disiplinli, İslam ilmine ve dinlere karşı meraklı, sorumluluğunun farkında ve eleştirel kültür sahibi gençler şüphesiz ki hem şehrimiz hem de ülkemiz için faydalı olacaktır. Bir İlahiyat Fakültesi mezunu olarak ben de bu fakültenin açılmasını ve kısa sürede cazibe kazanmasını önemsiyorum” şeklinde konuştu.

    Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarını sunan Aydın, “Kısa sürede uluslararası düzeyde adından söz ettireceğine inandığım Samsun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nin özelde Samsun’a genelde ise ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle, bizlerden desteklerini esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

  • SAMÜ Tıp Fakültesi 12 öğretim üyesi alacak

    SAMÜ Tıp Fakültesi 12 öğretim üyesi alacak

    Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Tıp Fakültesi 12 öğretim üyesi alacak.

    31 Ağustos 2020 tarihli 31230 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2916 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile kurulan Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi, öğretim üyesi alımına başladı. 29 Aralık 2020 tarihli ve 31349 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2020/7 öğretim üyesi alım ilanı ile Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri, Temel Tıp Bilimleri, Dahili Tıp Bilimleri alanlarında toplam 12 öğretim üyesi alımı gerçekleştirecek.

    Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın yaptığı açıklamada, “31 Ağustos 2020 tarihinde kurulan ve Samsun Eğitim-Araştırma Hastanesi ile afiliye eğitim-öğretim ve sağlık hizmeti vereceğimiz Samsun Üniversitesi Tıp Fakültemize ilk öğretim üyelerimizi almaya başladık. Hedefimiz nitelikli bir tıp eğitimi ve nitelikli bir sağlık hizmeti sunmaktır. Bu hedefimiz doğrultusunda başta Tıp Fakültemizin kurulmasına katkı sağlayanlara ve kurulduktan sonra desteklerini esirgemeyen Samsun halkına şükranlarımı arz ediyorum. Tüm paydaşlarımızın, iş insanlarımızın ve halkımızın desteğiyle ilk adım kenti Samsun’umuza layık bir tıp fakültesini hayata geçirmek boynumuzun borcudur” dedi.

    Diğer fakültelere de 6 öğretim üyesi alınacak

    Samsun Üniversitesi, Tıp Fakültesi’nin yanı sıra İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Sağlık Yönetimi, Türk Dili ve Edebiyatı, Ekonomi ve Finans; Mühendislik Fakültesi Yazılım Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği; Kavak Meslek Yüksekokulu Mimarlık ve Şehir Planlama ve Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojileri bölümlerine 6 öğretim üyesi alımı gerçekleştirecek.

  • SAMÜ Kamu İhale Kurumu eğitimleri yetkili kuruluşu oldu

    SAMÜ Kamu İhale Kurumu eğitimleri yetkili kuruluşu oldu

    Samsun Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAMÜSEM) ve Kamu İhale Kurumu arasında eğitim ve iş birliği protokolü imzalandı.

    Kamu İhale Mevzuatı Eğitimleri verme yetkisi alan SAMÜSEM, Kamu İhale Kurumu (KİK) uzmanlarının görev alacağı eğitimle, tüm Türkiye’de kamu ve özel sektörde kamu alımları ve kamu ihaleleri konularıyla ilgili çalışanlara ulaşılması planlanıyor. SAMÜSEM tarafından 17-20 Aralık tarihleri arasında çevrimiçi olarak düzenlenecek eğitim, 4 gün boyunca toplam 36 saat sürecek. Aralık ayında yapılacak olan kamu ihale mevzuatı eğitimine ilişkin tüm detaylara http://sem.samsun.edu.tr/kamu-ihale-mevzuatiegitimi/ adresinden ulaşılabilir. Eğitime Türkiye’de kamu ve özel sektörde kamu alımları ve kamu ihaleleri konularıyla ilgili çalışanlar ve konuya ilgi duyan herkes katılabiliyor.

    Eğitimi tamamlayan ve yapılacak sınavda başarılı olanlara Kamu İhale Kurumu onaylı sertifika, eğitime katılıp sınava giremeyenlere ise katılım belgesi verilecek.

  • ’SAMÜ Tıp’ta hedef: Nitelikli eğitim, en iyi sağlık hizmeti

    ’SAMÜ Tıp’ta hedef: Nitelikli eğitim, en iyi sağlık hizmeti

    Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, SAMÜ Tıp Fakültesi’nde öğrencilere nitelikli bir sağlık eğitimi vermeyi, vatandaşlara da en iyi sağlık hizmetini sunmayı hedeflediklerini söyledi.

    Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç, SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın’ı ziyaret etti. Canik Kampüsü’nde gerçekleşen ziyarette Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Oruç, Rektör Aydın’la Samsun’daki pandemi süreci ve yürütülen çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

    Tüm ülkede olduğu gibi Samsun’da da tedbirlerin artırılması hakkındaki görüşlerini Prof. Dr. Mahmut Aydın ile paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç, “Samsun Üniversitesi, ilimizin gelişime açık üniversitelerinden birisi. Karadeniz Bölgesi’nin sağlık üssü olma yolunda hızla ilerleyen Samsunumuza ikinci tıp fakültesini kazandırdıkları için rektörümüze teşekkürlerimi iletiyorum. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü olarak SAMÜ ile iş birliği içinde çalışarak, ilimizi sağlık anlamında markalaştıracak projeler üretmekten büyük mutluluk duyacağız” dedi.

    Şehirdeki tüm kurumlar gibi Samsun Üniversitesi’nin de pandemi konusundaki hassasiyetini dile getiren Rektör Aydın, “Tüm birimlerimizde devletimizin aldığı tedbirlere en üst seviyede riayet ederek ülkemizin bu süreci en az kayıpla atlatabilmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Personellerimize bu konuda çeşitli eğitimler vermeye devam ediyoruz. Bir taraftan öğrencilerimizi en iyi teknik alt yapıyı sunarak uzaktan öğretim sürecini hamdolsun sorunsuz bir şekilde sürdürürken öte taraftan da AR-GE çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” diye konuştu.

    Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi ile ilgili de bilgiler veren Rektör Prof. Dr. Mahmut Aydın, “İl Sağlık Müdürümüze bu konudaki destekleri için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Samsun’un sahip olduğu sağlık potansiyelini daha da geliştirmeye katkı sunarak ülkemizin en önemli sağlık üslerinden ve sağlık turizmi merkezlerinden biri yapmak için Sağlık Müdürlüğü ve diğer paydaşlarımızla iş birliği içinde çalışıyoruz. Ana gayemiz, şekillendirmeye çalıştığımız Tıp Fakültemizi başta Sağlık Müdürlüğümüz olmak üzere şehirdeki tüm paydaşlarımızla birlikte oldukça sağlam bir temel üzerinde inşa ederek öğrencilerimize nitelikli sağlık eğitimi, aziz milletimize de en iyi sağlık hizmeti sunarak onların dualarını almaktır” ifadelerini kullandı.

  • SAMÜ yazar Sadık Yalsızuçanlar’ı ağırladı

    SAMÜ yazar Sadık Yalsızuçanlar’ı ağırladı

    Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Düşünce ve Sanat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSAM), Öteki Buluşmalar kapsamın da yazar Sadık Yalsızuçanlar’ı ağırladı

    Samsun Üniversitesi DÜSAM , Öteki Buluşmalar 2020 Güz Dönemi kapsamında SAMÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Salih Kesgin’in moderatörlüğünde yazar Sadık Yalsızuçanlar’ı ağırladı. Online bir platform üzerinden gerçekleştirilen programda “Bir Memleket Sevdalısı: Tevfik İleri” başlığı altında Yalsızuçanlar, Tevfik İleri’nin memlekete adanmış hayatını ve Türkiye için yaptığı çalışmaları izleyenlerin dikkatine sundu.

    “Tevfik Bey, köylerde imam kalmadığı bir ortamda imam-hatip mektepleri açtı”

    Tevfik İleri’yi özellikle Samsun Üniversitesi’ndeki dostlarla konuşmanın apayrı bir heyecan vesilesi olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Sadık Yalsızuçanlar, “Tevfik İleri 1950 ila 27 Mayıs 1960 kanlı darbesi arasında Samsun milletvekilliği yapmış dört dönem. İlk Nafia Vekilliği (Bayındırlık Bakanlığı) ilk kabinede, 1950 yılında kısa bir süre dört ay kadar yapmış. Daha sonra Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) olmuş. 1950-51 aralığında 7 tane imam hatip okulu açmış. İstanbul, Ankara, Adana, Konya, Isparta, Kayseri gibi. 1950 yılına kadar Türkiye’nin hiçbir köyünde ilkokulu yok. Ortaokulu zaten yok. 1950’den itibaren yani Maarif Vekili olduktan sonra 1960’a kadar hem köylerde okullar açmış hem de ilçelerde o zaman için YI·BO adı verilen Yatılı Bölge Okulları adıyla Yatılı Bölge Mektepleri adıyla okullar açmış. Oraya köylerden çocukları yurtlarda barındırarak getirip okutmuş. Mesela Süleyman Demirel merhum Ispartalı idi. Süleyman Demirel merhumun okuduğu Afyon Lisesi, Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından açılan Türkiye’deki 42 liseden birisi. Tevfik İleri’nin farkı burada biraz daha belirginleşiyor. Çünkü 1951 yılında o ilk dört aylık Bayındırlık Bakanlığı’ndan sonra Maarif Vekili olunca hızla kolları sıvıyor. İlk olarak Demokrat Parti’nin 1950 seçimleri sürecinde millete verdiği sözlerden biri olarak İmam Hatip kursları açmışlar. Daha sonra imam hatip mektepleri açılmış fakat bunların bir ara sayıları biraz yükselmiş ama 1940’ların ikinci yarısında bu okullar kapatılmıştır. Dolayısıyla neredeyse 7-8 yıl kadar imam hatip kursları ve mektepleri yok. O yüzden imam yetiştiren okullar, hatip, imam, vaiz yetiştiren okullar da yok. Mesela merhum Kamil Aydoğan, Ankara Milli Eğitim Müdürümüz, yazar ve şair bir roman yazmıştı. Kısık Vadisi diye, amcası ölüyor romanda bunu anlatıyor. Tabutunu omuzluyorlar. Köyün ileri gelenleri dört saat tabutu omuzlarda taşımak suretiyle imamın olduğu ilçeye götürüyorlar. Yani köyden pek çoğunda maalesef cenaze namazı kıldıracak imam yoktu” dedi.

    Adnan Menderes’in Ezan-ı Muhammedi aslına çevirmek ve imam hatip mekteplerini açmak için verdiği mücadeleden söz eden Yalsızuçanlar, “Siyaset hizmet üretmek için yapılır biliyorsunuz. Toplumsal talepleri dile getirir, yansıtır ve hizmet eder. O taleplere uygun hizmetler üretirler politikacılar. Adnan Menderes’in ilk verdiği söz, yani eğer iktidar olursak Ezan-ı Muhammedi’yi aslına çevireceğizdir. Demokrat Parti hükümetinin Meclis’te çıkardığı ilk kanun Ezan-ı Muhammedi ile ilgili kanundur. Maalesef o zamanki Reis-i Cumhur Celal Bayar merhum, imzalamak istememiş, öteleyelim bunu, daha sonra çıkaralım demiş. Adnan Bey ’Ben meydanlarda milletime söz verdim. Ben sözümde durmak isterim. Dolayısıyla bu kanunu çıkarmamız lazım’ demiş. Aralarında bir gerilim de olmuş. Hatta tabiri caizse restleşmişler ve önce Celal Bayar blöf yaptığını zannediyor. İstifa etmiş edeceğim, ya bu kanun çıkacak ya da istifamı kabul ediniz, Başvekil olarak diyor. Hasılı kanun çıkıyor. İkinci olarak da imam hatip mektepleri açılmaya başlanıyor. 1950 ila 51 aralığında arz ettiğim gibi yedi tane imam hatip mektebi açılmıştır. Birincisi İstanbul’da, Vefa’da çok bağışlayın beni mütevazı, kâgir. Böyle bir ahır gibi bir binada tabiri caizse, daha sonra Fatih’te daha kâmil bir binaya taşınmış. Şimdi üçüncü yerinde. Şu an İstanbul İmam Hatip Lisesi, Fatih Anadolu İmam Hatip Lisesi. İşte Tevfik Bey’in açtığı ilk imam hatip mektebidir” diye konuştu.

    “Merhum Celalettin Ökten son mohikanlardandır”

    Tevfik İleri’nin Celalettin Ökten ile olan ilişkisinden söz ederek sözlerini sürdüren Yalsızuçanlar, “Merhum Celalettin Ökten hoca Tevfik Bey’in hocasıdır. Tevfik Bey Hemşinlidir. Fakat babası emekli nahiye müdürü. 3 yaşında İstanbul’a taşınırlar ve Fatih’te yaşarlar. Fatih’te Gelenbevi okulunda okur. Şu an orası ortaokul ve lise bölümüyle üniversiteye çok öğrenci veren, iyi üniversitelere öğrenci veren başarılı bir lisedir, kendisi oranın ilk bölümünde okur ilk ve ortaokulunda . O ilkokulda okurken bir yandan Celal Hoca’dan da dini dersler almıştır. Tabiri caizse kendisi son mohikanlardan diyebiliriz. Kendi oğlu Profesör Doktor Sadettin Ökten hocamızın ifadesiyle son Osmanlı kuşağından ve gerçekten de Sadettin hoca şöyle demişti babasıyla ilgili olarak: ‘Yani ben biraz birazcık babamı anlayabiliyorum. Ama bizim kuşakların babam ve babamın kuşağından insanları anlaması çok zor. Kendi kuşakları arasında bile, kendi muhitinde bile babam yeterince anlaşılmış bir şahsiyet değil’ dedi maalesef. Tevfik İleri ve babası ile ilgili bir dizi projesi vardı, onun için görüşmeye gitmiştim. Orada bahsetti. O yüzden ‘Mümkünse babamı diziye koymayın. Doğru yansıtılabileceğini zannetmiyorum’ dedi. Hocam ben de aynı kanaatteyim dedim” şeklinde konuştu.

    “Tevfik İleri ’kim bize taş atar ise, güller nisar olsun ana’ diyor”

    Tevfik İleri’nin sadece bir bürokrat, politikacı, mühendis olmadığını kendisinin bir derya olduğunu anlatan Yalsızuçanlar, “Mesela bir kültür insanı, mesela irfan sahibi bir insan, aşk sahibi bir insan. Yani bugün böyle insanlar çok değil. Bu topraklar çok bereketli. Tevfik Bey Osmanlı kuşağındandır. Kuzeni Murat Karayalçın’dan da kendisini ve ailesini dinledim. ‘Onlar bambaşka insanlar. Siyasi görüşleri farklı olsa bile çok enteresan insanlardı onlar. Yani bir edep hali vardı. Bambaşka bir gramer kullanırlardı. Konuşmaları farklıydı, kelimeleri farklıydı’ dedi. Karayalçın bana bir fotoğraf göstermişti. O fotoğraftaki herkes bir şekilde Türkiye’nin 40’lı, 50’li, 60’lı yıllarda kaderinde pay sahibi olan insanlardı. Tevfik İleri’nin büyük kızı Cahide Abla bana ‘Adnan Menderes babamı ne zaman görse ceketini ilikler, eğilerek selam verirdi. Babama çok saygısı vardı’ derdi. Tevfik İleri Ortadoğu Teknik, Karadeniz Teknik ve Atatürk olmak üzere Türkiye’ye üç üniversite armağan etti. Kendisi o zaman adı İstanbul Yüksek Mühendis Mektebi olan şimdi İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bildiğimiz Yüksek İnşaat Mühendisliği bölümüne giriyor. Oradan parlak bir dereceyle mezun oluyor. Milli Türk Talebe Birliği’nin üniversite başkanlığını yapıyor, Milli Türk Talebe Birliği Genel Başkanlığı’na kadar yükseliyor. Doğu Türkistan meselesiyle ilgileniyor. Kıbrıs meselesi ile ilgileniyor. Razgrad hadisesi var. Müslüman Türk mezarlarına hakaret ediyorlar. Bulgar fanatikler taşlarla, taşlarla kitabelerini kırıyorlar, insan dışkısı bırakıyorlar. Tevfik Bey hemen Milli Türk Talebe Birliği’ni harekete geçirerek bir miting tertip ediyor, basın açıklaması yapıyor ve İstanbul’daki Bulgar Mezarlığı’na giderek karanfil bırakıyorlar. Yani Tevfik İleri ‘kim bize taş atar ise, güller nisar olsun ana’ diyor” ifadelerini kullandı.