Etiket: sakız

  • Sakız, Yunanistan tekelinden çıkarılacak

    Gerek yurt içi gerek de yurt dışı piyasalarda kilosu 100’lerce Euro’ya alıcı bulan sakızın, Yunanistan tekelinden çıkarılıp Türkiye’de de yaygınlaşarak üretiminin çoğalması amacıyla Orman Genel Müdürlüğü geniş kapsamlı bir çalışma yürütüyor.

    Halk arasında “altın damlayan ağaçlar” olarak kabul gören sakız ağacının sayıca çoğaltılması, Türkiye’de sakız üretiminin artırılması için Orman Genel Müdürlüğü 2014-2019 yılları arasında sürecek “Sakız Eylem Planı” başlatmıştı. Konuya ilişkin İzmir Orman Bölge Müdürlüğünden açıklama yapıldı. Açıklamada, “Dünyada üretimi ve ticareti Yunanistan’ın tekelinde olan sakızın Türkiye’de üretilmesi için Orman Genel Müdürlüğü geniş kapsamlı bir çalışma yürütüyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün başlattığı 2014-2019 yılları arasında sürecek “Sakız Eylem Planı” kapsamında İzmir’de sakız ormanlarının tesisi aralıksız devam ediyor” denildi.

    İzmir Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, sakızda dışa bağımlılığımızın azaltılması, kaybolan sakız üretim kültürünün yeniden canlandırılması, yöre halkının kalkındırılması ve sakız ağacının ülkemizin uygun ekosistemlerine yeniden kazandırılması amacıyla başlatılan eylem planı ile 2014 yılından bugüne kadar İzmir ilinde toplam 20 bin hektar sahada sakız envanteri yapıldığını söyledi. Aybal açıklamasına şöyle devam etti:

    “12 hektar alanda 3 bin 500 sakız ağacının bulunduğu Anaçlık Bahçe oluşturuldu. Doğada bulunan 5 bin adet sakızların aşılaması yapıldı. Bin ferdin bulunduğu Sakız Ağacı Klon Parkı Orman Ağaçları ve Tohum Ens. Müd. tarafından tescillendi. Bin 300 adet havai köklendirme ile sakız fidanı üretildi. 53 bin adet fidan aşı altlığı amacı ile fidanlıkta üretildi. Torbalı Orman Fidanlığında 100 fert ten oluşan anaçlık bahçe oluşturuldu. Çeşme Çiftlik köyde 17 ha alanda bin 500 aşı ve havai köklendirme ile elde edilen fidanları dikildi. Ayrıca aynı sahaya 2 bin adet pistacia atlantica fidanı dikilmiş ve sahada aşılanacak. Yine sahada daldırma metodu ile 400 adet Çeşme’de doğal olarak bulunan Pistacia lentiscus var. Chia ağaçlarından alınmış çelikler toprakla buluşturuldu.”

  • Büyüközer: “Sakız belasından çocuklarınızı koruyun”

    GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin K. Büyüközer, çocukların dikkatini çeken renkli kutularıyla daha fazla albenisi olan sakızların zararları konusunda ailelerin yeterince bilinçli olmadığını söyledi.

    Günümüzde sakızın birçok insan için vazgeçilmez bir hal aldığını belirten Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin K. Büyüközer, bakkallarda, süpermarketlerde, benzin istasyonlarında yani her yerde satılan sakızların içine katkı maddeleri sığdırıldığını ve zararlı olduğunu açıkladı. Bugün, dünya sakız piyasasında yıllık üretimin 560 bin tonu bulduğunu ve endüstriyel sakız üretimine 55 yıl önce başlanan Türkiye’de ise yıllık 500 milyon TL’lik (140 milyon dolarlık) dev bir pazarın söz konusu olduğunu belirten Büyüközer, bu dev pazarın hedef kitlesinin gençler ve çocuklar olduğunu bildirerek, “Günlük hayatımızda elimizin altından, arabamızın torpido gözünden, çantamızdan, çocuklarımızın beslenme çantasından eksik etmediğimiz bu sakızlar masum değil. Eğer devamlı sakız çiğneyici iseniz ve bu olmadan kendinizi daha iyi hissetmiyorsanız bu bir alışkanlık olduğunu kanıtlar. Şüpheli katkı maddeli bu ürünlerin diş ve sindirim üzerindeki kötü etkisi de göz önüne alındığında, bu sakızlar ağzınıza değil çöpe layık olmalıdır” dedi.

    Sakızı ağzınıza almadan önce, sakız çiğnemenin oldukça rahatsız edici yan etkilerini göz önüne alınması gerektiğinin altını çizen GİMDES Başkanı, “Birçok kişi teorik olarak, gıda isteğini azaltmak ve sakızla meşgul ederek sağlıksız gıdalar yemekten kendini önlemek maksadı için sakız kullanıyor. Ancak araştırmalar aksine sakız, açlık hissini artırarak yemek için motivasyon sağlamaktadır. Sakız, alt çene eklem bozukluğunu tetikler. Acı veren kronik bir durum olabilir, çene ve hatta eklem bozukluğu (eğer bir tarafı diğerinden daha fazla çiğnemede kullanıyorsak) sakız çene kas dengesizliğine neden olabilir. Ne zaman kas belirli bir dizi aşırı derecede kullanıldığında, zamanla baş ağrısı, ve diş ağrısı dahil kas ağrılarına yol açabilir” şeklinde konuştu.

    “Aslında şekerle dişlerinize ’banyo’ yaptırıyorsunuz”

    Sakızın karın ağrısına da katkıda bulunabileceğini açıklayan Büyüközer, “Sinirsel bağırsak sendromu (IBS) ile görülen şişkinlik ve fazla hava yutmaya neden olur. Bundan başka sakız çiğnemekle, vücudunuza bir gıdanın girmek üzere olduğunu beyninize fiziksel sinyalleri göndermiş oluyor. Bu zaman enzimler ve asitler devreye girer, dolayısıyla serbest bırakılırlar, ancak gıda olmadan onlar sindirim için tasarlanmış oluyorlar. Bu da şişkinliğe, mide asidinin aşırı çıkışına neden olabilir ve neticede yemek yemek istediği zaman yeterli sindirim salgıları üretme yeteneğini bozabilir. Piyasada yaygın olan çoğu sakızlarda bulunan yapay tatlandırıcılar bazı insanlarda ishal gibi olumsuz gastrointestinal semptomlar, oluşturabilmektedir.

    Sakız şeker içeriyorsa, çiğnemekle, aslında şekerle dişlerinize ’banyo’ yaptırıyorsunuz. Bu ise diş çürümesine katkıda bulunabilir. Eğer şekersiz sakız çiğniyorsanız bile, şekersiz sakız ksilitol içerir, aslında bu da diş erozyonuna yol açabilir. Asidik tatlandırıcılar ve koruyucu içerdiğinden hala dişlerinize riskler vardır. Diş erozyonu zamanla tam anlamıyla dişlerinizi eritir, bu bir süreçtir. Sakızlar genellikle yumuşak kalmasına yardımcı olmak için, koyun yününden elde edilen, lanolin denilen, bir mumsu madde içerir. Sağlık için mutlaka tehlikeli olmasa da, lanolin çiğneme tam iştah açıcı bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

    Büyüközer, eğer sakız çiğneyen kişide cıva dolguları varsa, bilinen nörotoksinlerin vücudun içine yayılmasına dolguların neden olabileceğini bilinmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Sakız çiğneme ve uyuşturucu için kötü üne sahip. Çocuğunuz sık sakız çiğneyici ise ve baş ağrısından muzdarip ise her iki konu ile de yakın bir bağlantı olabileceği bilinmeli. Araştırmacılar sakız çiğneme baş ağrılarına neden olabilir. Geçmişteki araştırmalarda sakızdaki yapay tatlandırıcı aspartamın baş ağrılarına neden olabileceği bildirilmişti. Sakızda en yaygın olarak kullanılan yapay tatlandırıcılarından biri aspartamdır. Aspartam, odun alkolü ve formaldehiti vücudunuzun içinde metabolize eder. Bu, doğum kusurları, kanser, beyin tümörleri, ve kilo alma olaylarına sebep olur. Aspartam bugün maalesef sadece sakızlarda değil birçok gıdanın içerisinde kullanılmaktadır. Meyveli içecekler, meyveli yoğurtlar, dondurulmuş tatlılar, sofralık tatlandırıcılar, ilaçlar, çocuk şurupları ve antibiyotikler, düşük kalorili gıdalar, sporcu içecekleri, çikolatalar, nane şekerleri, dondurmalar, kahvaltılık gevrekler, konserve meyveler bunlara örnektir. Yapay tatlandırıcılar sakızdan kaçmak için tek bir neden olarak yeterlidir. Çoğu markalar da vücudunuzda size ait olmayan ek kimyasal maddeler içerir. İşte bu şüpheli maddeler içermeyen piyasada doğal sakız markalar varsa, onları çiğneyebilirsiniz. Ancak, doğal sakızları da aşırı çiğneme, çene kemik ve kas rahatsızlıkları ile sindirim sorunları riskini teşkil edeceğini unutmayın”.

    Çocukların ne kadar doğal gıdalarla beslenirse sağlıklı gelişimleri için o kadar faydalı olduğunun altını çizen Büyüközer, “Daha sonradan beslenme kültürümüze empoze edilen kola, ciklet, cips vs. gibi ürünler çocuklarımızın sağlığını ciddi olarak tehdit etmektedir. Sakız, cips, kola yerine taze sebze ve meyveleri ne kadar çiğ ve direkt doğadan yerlerse o kadar iyi. Bize emanet olarak verilen ve her anne babanın iyi bakmakla yükümlü olduğu yavrularımıza doğal, sağlıklı ve helalinden beslenme alışkanlığı kazandırmak bizlerin en önemli görevidir” dedi.

    GİMDES Başkanı Büyüközer sakıza konulan katkı maddelerini de şöyle sıraladı:

    “BHT: zaten birçok ülkede yasaklandı. ABD’de, genellikle sakız ve diğer işlenmiş gıdalarda koruyucu olarak kullanılır. BHT çocuklarda böbrek ve karaciğer hasarı, hiperaktivite dahil organ sistem toksisitesi, bağlantılı ve kanserojen olabilir.

    Kalsiyum Kazein (Kalsiyum Fosfat): Temel olarak Trident sakız bulunan, madde, bir beyazlatma maddesi ya da texturizer olarak kullanılabildiği düşünülmektedir. Kazein, daha önce Çin’de bebek maması zehirlenmelerle bağlantılı ve otoimmünite iyi tanınan tetikleyicisi rağmen işlenmiş süt türevi olarak, küçük, uzun vadeli alımından hakkında bilinmektedir.

    Sakız mayası: Bu sakız mayası çok kere bir sır olarak saklanır, ancak araştırmalarda elastomerler, reçine, plastikleştirici ve dolgu maddelerinin bir karışımından oluştuğu anlaşılmaktadır. Sonuçta, neden onlar potansiyel petrol türevli parafin, kansere bağlı bütün bunlar polivinil asetat (marangoz tutkalı) ve talk, çiğneme olduğunuzu bilmek isterim.

    Titanyum Dioksit: Genellikle sakız bir beyazlatma maddesi olarak kullanılır, ancak bu oto-bağışıklık hastalıklar, astım, Crohn hastalığı ile bağlantılı potansiyel kanserojen tehlikesi, özellikle nanopartikül formunda.

    Sorbitol: Pek çok şekersiz sakızda sorbitol isimli tatlandırıcı bulunur. Sorbitol, ince bağırsak tarafından çok zor absorbe edilir. Aşırı sorbitol tüketimi diyareye (ishal), aşırı kilo kaybına, karın ağrısı, mide krampları, rektal kanama, vücutta ve yüzde şişkinlik, alerjik deri döküntüleri, baş dönmesi, bağırsak sendromları ve nöbetlere sebep olduğu kanıtlanmıştır.

    Ksilitol: Suni tatlandırıcı olarak kullanılır. farelerle yapılan testlerde böbrek taşı, idraryolu etkileri ve psikolojik huzursuzluklara neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca düşük enerjili gıdalar, tatlılar, dondurma ve reçellerde de kullanılır.

    E422 Gliserol (gliserin):

    Kıvam arttırıcı, tatlandırıcı ve nem tutucu özelliğinden dolayı sakızlara katılır.Yüksek miktarda alımı baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve yüksek kan şekerine sebep olabilir. Ayrıca müslüman tüketiciler olarak hayvan kökenli olması ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.

    E 471-E477 Mono- ve digliseridler ve modifiye edilmiş formları: Bitkisel ve hayvani kökenli olabilir.Bitkisel kökenden olması halinde tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Hayvani unsurlardan türetilirse, helallik açısından sakıncalıdır. Eğer, eti helâl ve kesimi İslâmi usulle yapılmış hayvani yağlardan türetilmiş ise helal kabul edilir. Aksi halde haram olur.

    Aromalar: Sakızlara meyve tadı ve kokusu verebilmek amacıyla, meyve yerine o tadı ve kokuyu verecek kimyasallar kullanılmaktadır. Bu katkı maddesinin adı doğala özdeş aromadır. Doğala özdeş aromalar laboratuarlarda yapay olarak üretilir.

    Renklendiriciler: Aromalar dışında, sakızlarda çok sık kullanılan diğer katkı madde grubu ise renklendiricilerdir. İngiltere’deki Southampton Üniversitesi tarafından 6 tane yapay renklendirici (tartrazine-E102, quinoline yellow-E104, sunsetyellow -E110, carmoisine- E122, ponceau 4R-E124, allurared AC-E129 ) üzerinde yapılan bazı araştırmalar sonucunda kansere sebebiyet verdiği kanıtlanmıştır. Ayrıca bu renklendiricileri içeren gıdaları tüketen çocuklarda davranış bozukluğu ve hiperaktivitenin arttığı gözlenmiştir. Bu renklendiricilerin çocukların diyetinden çıkarıldıklarında çocuklardaki davranış bozuklukları ve hiperaktivitenin düzeldiği gözlenmiştir.

    Diğer kullanılan katkı maddeleri: Maltitol, Mannitol , Acacia, Acesulfame potassium , Aspartame, Candelilla wax, Sodium stearate”

  • İzmir’e 200 bin dekarlık sakız ormanı

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) sakızın üretimini artırmak amacıyla İzmir’de sakız ormanı kuruyor. Bakanlık tarafından hazırlanan “Sakız Eylem Planı” kapsamında İzmir’de toplam 200 bin dekar alanda sakız ormanı tesis edilecek.

    Geçen günlerde 85 dekarlık alanda 3 bin 500 adet sakız ağacının bulunduğu anaçlık bir bahçe kuran Orman ve Su İşleri Bakanlığı, burada havai köklendirme metoduyla bin 300 adet sakız fidanı üretti. Bölgedeki fidanlıklarda 2014’ten bu yana 53 bin adet sakız fidanı üretilirken tabiatta bulunan 5 bin adet sakızın da aşılanması tamamlandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu sakız ağacının ana vatanının Anadolu oluğunu ve İzmir’in sakız ağacı üretiminde bir dünya markası olacağını belirterek şunları söyledi:

    “Bu projeyle sakızda dışa bağımlılığımızın azaltılması, kaybolan sakız üretim kültürünün yeniden canlandırılması, yöre halkının kalkındırılması ve sakız ağacının ülkemizin uygun ekosistemlerine yeniden kazandırılmasını sağlayacağız. Hazırladığımız eylem planı çerçevesinde 100 bin adet sakız fidanı üretmeyi hedefliyoruz.”

  • Başkandan sakız koyunu müjdesi

    Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından, yerel üreticiyi aracısız bir şekilde tüketici ile buluşturmak için hizmete açılan Çakırbeyli Köy Pazarına ziyaretlerine devam eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Aydın’da kalkınmayı kırsaldan başlatacaklarını belirtti. Başkan Çerçioğlu, “Kalkınmayı kırsaldan, kırsaldaki kadınımızdan başlatacağız” dedi.

    Vatandaşların yoğun ilgisi eşliğinde Çakırbeyli Köy Pazarındaki sergileri tek tek gezerek pazar esnafı ile sohbet eden Başkan Çerçioğlu, Çakırbeyli Köy Pazarında satış yapan üreticilerin kadın ağırlıklı olmasının kendisini çok mutlu ettiğini ifade ederek, “Kalkınma kırsaldan, kırsaldaki kadından başlar. Türk kadını çalışkan ve cefakardır, her şeyin en güzeline layıktır” şeklinde konuştu. Çakırbeyli Köy Pazarında birde müjde veren Başkan Çerçioğlu, en verimli süt imkanını sağlayan Sakız Koyununu köyden mahalleye dönüşen yerleşim noktalarında vatandaşlara dağıtacaklarını ifade ederek, “Tarım Daire Başkanlığımız tarafından yürütülecek olan bu projeyle kırsala desteğimizi arttırarak devam ettireceğiz. Sakız koyunu projesi ile kırsaldaki ocakların ekonomisine destek sağlayacağız. Kalkınmayı kırsaldan başlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kadın Üreticilerden Başka Çerçioğlu’na Teşekkür

    Çakırbeyli Köy Pazarında ürünlerini satan kadınlar adına, Başkan Çerçioğlu’na kendilerine sundukları imkan için teşekkür eden bir bayan üretici, “Bizde evimizin ekonomisine destek oluyoruz. Lise son sınıfta okuyan çocuğumun üniversite hazırlığına bende ekonomik anlamda destek verebiliyorum. Bu benim için çok büyük mutluluk” şeklinde konuştu.

    Çakırbeyli Köy Pazarında sadece Çakırbeyli’deki üretici kadınların değil civar köylerden de üretici kadınların tezgah açtığını kaydeden Başkan Çerçioğlu, “ Aydın kalkınacaksa kırsaldan başlayacaktır. Onun için kırsal diyoruz, kadınlar diyoruz. Türkiye’nin yüzde 50’si üretimin dışında kalırsa nasıl kalkınacağız. OECD ülkelerine baktığımızda kadınların istihdam oranı çok yüksek. Bizde bunun için kadınlarımızın üretimin içinde olması adına zemin oluşturmaya başladık. Çine Mutaflarda Çiçek Kooperatifi kurduk. Çalışanlarının tümü kadın. Karacasu’da kurduğumuz mantar kooperatifi yine çalışanlarının tümü kadın. Geçen yıl 3 milyon çiçeğimizi ön anlaşma yaparak Mutaflardaki Çiçek Kooperatifimizden aldık. Hedefimiz Aydın il genelindeki tüm çiçek ihtiyacımızı Mutaflardan karşılamak“ şeklinde konuştu.

    Çakırbeyli Muhtarı Mehmet Demir ise, Başkan Çerçioğlu’nun artık Aydın değil tüm Türkiye’deki kadınların rol modeli olduğunu vurgulayarak, “Mahallemizin çehresi yatırımlar ve Köy Pazarı ile değişti. Başkan Çerçioğlu bizim Önderimiz, liderimizdir. Tüm Çakırbeyli halkı ve özellikle kadınlarımız adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

  • Komşu Sakız İle İzmir’den Turizm Dayanışması

    Sakız Adası’nı tanıtma amacıyla İzmir Ticaret Odası’na gelen Yunan heyeti iki ülke arasında turizm ve ticaretin geliştirilmesini isterken, İTO Başkanı Ekrem Demirtaş da turizmin zor günler yaşadığı bir dönemde iki ülkenin dayanışmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

    Sakız Belediye Başkan Yardımcısı Dimitris Karalis ve Sakız Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yorgos Yorgullis başkanlığındaki Sakız Turizmciler Heyeti, Sakız Adası’nın bir turizm destinasyonu olarak tanıtımını yapmak ve yaz dönemi faaliyetleri hakkında bilgi vermek amacıyla, İzmir Ticaret Odası’nda “Sakız Adası Tanıtım Toplantısı” düzenledi.

    İTO Mücahit Büktaş Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya ayrıca Sakız Müzesi Müdürü Dimitris Gavalas, Sakız Bölge Valiliği Turizm Departmanı Sorumlusu Eleni Kostano, Sakız Belediyesi Turizm Sorumlusu Rena Pagoudi Damigou ile Sakız Belediye Başkan Yardımcısı Dimitris Karalis de katıldı.

    KAPIDA VİZE UYGULAMASI TURİZMİ CANLANDIRDI

    Yunanistan’ın kapıda vize vermeye başlamasından duyduğu mutluluğu dile getiren Başkan Demirtaş, Başkonsolos Argiro Papoulya nezninde Yunan hükümetine teşekkür etti. Demirtaş, “Zira, kapıda vize uygulaması başladı bu bizim için çok önemliydi. Özellikle tatillerde ve bayramlarda vize sorunu yaşıyorduk. Bir teşekkürümüz de Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısına. Türkiye; Rusya, İsrail ve Amerika ile birlikte şeref ülkesi ilan edildi. Böylece Türk vatandaşları esnaftan yüzde 20 indirimli alışveriş yapabilecek. Zaten aramızdaki gidiş ve gelişlerde turist sayısı milyonu geçmişti. Umarım birlikte yapacağımız çalışmalarla bu sayı daha da büyür” diye konuştu.

    “TURİZMİN ZOR GÜNLERİNDE İKİ ÜLKE DAYANIŞMASI ÖNEMLİ”

    Turizmin zor günler yaşadığı bir dönemde dost ve komşu ülkelerin desteklerinin önemli olduğunu belirten Başkan Demirtaş, “Bugün dost ve komşu Sakız adasının belediye yetkilileri ile turizmciler, İzmirlileri Sakız’a davet etmeye gelmişler. Bizde aynı şekilde kendilerine burada ev sahipliği yaptık. Zor günlerde insanlar en yakınından yardım görür. Marmara Depremi’nde nasıl ki ilk Yunanistan bize yardıma geldiyse, nasıl ki biz Atina’daki depreme gittiysek; şu anda da turizm zor günler yaşıyor. Bu zor günlerde iki ülkenin dayanışması çok büyük önem taşıyor. Bu bir dayanışma toplantısıydı ve ilgi de son derece fazlaydı. Umut ediyorum ki hem Yunanistan’ın hem de Türkiye’nin turizmi bu yıl, dünyadaki yaşanan terör olayları dolayısıyla zarar görmez” dedi.

    HAZİRAN AYINDA 7 BİN VİZE

    Yunanistan İzmir Başkonsolosu Argiro Papoulya da, İzmir ve Ege insanının Sakız Adası’nı kendisinden bile iyi tanıdığını belirtti. İzmir’de Başkonsolosluk görevine 8 Nisan’da başladığını aktaran Papoulya, “O günden beri de Türk vatandaşlarının vize ihtiyacını karşılamak ve bu yoğunluğun altından kalkmak için haftanın 7 günü çalışıyoruz. Ama zamanında vize vermeyi başarıyoruz. Hesaplarımıza göre Haziran ayını 7 bin vizeyi aşarak tamamlayacağız. Diğer yandan kapıda vize uygulamasına tekrar geçtiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

    KIYILAR ARASINDA TİCARET YAPILACAK

    İTO Başkanı Ekrem Demirtaş ile bir süre önce bir araya gelip neler yapabileceklerini ele aldıklarını aktaran Başkonsolos Papoulya, “Ege’nin iki kıyısında ticaretin gelişmesi için konuşup anlaştık. İzmir ve kıyıları ile Yunanistan kıyıları arasında ticaretin artması yönünde bir çalışma yapma kararı aldık. En kısa zamanda detaylarını ele alacağız” ifadelerini kullandı.

    Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yorgos Yorgullis de iki ülke arasındaki iş fırsatlarının arttığına dikkat çekerek, “Turizm alanındaki fırsatlar verimli olur. Bunlar üzerinde birlikte çalışmalıyız. Bu işbirlikteliğine engel olacak zorlukları ortadan kaldırmalıyız. Sakız adası olarak ben her türlü sorunun çözümü için sizin yanında ve emrinizdeyim” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Sakız Adası’nın tanıtım sunumu yapılarak, adada nasıl vakit geçirilebileceğine kadar geniş kapsamlı bilgiler verildi.