Bir polis kaynağı da üç kadından birinin erkek arkadaşının, Çarşamba günü boyunca kız arkadaşından haber alamadığı için, binaya gittiğini ve cansız bedenleri bularak durumu kendilerine ihbar ettiğini aktardı.
Liberation’a konuşan bir polis kaynağına göre kadınlardan bir tanesi kafalarına dört kurşun sıkılarak, diğer ikisi ise yine kafalarına sıkılan üçer kurşunla öldürüldü.
Yargı mensuplarının verdiği bilgiye göre 1998 yılından beri Fransa’da siyasi sığınmacı olan Sakine Cansız’ın Fransa’daki adli sicili “bomboş”. Bir istihbarat yetkilisinin ifadeleri ise çok çarpıcı: “Kürt aktivistler arasında son zamanlarda ihtilafların çoğaldığına şahit oluyorduk. Bunlar bazen, özellikle de PKK’ya aktarılan paralar söz konusu olduğunda, şiddet ve hesap görmeye kadar varabiliyordu. Ama bu raddeye hiç ulaşmamıştı.”
OLAY YERİNDEN DETAYLAR
Le Parisien gazetesi de haberinde olay yeriyle ilgili detaylı bilgiler verdi. Maktullerden ikisinin bir sehpanın ayaklarının arasında, üçüncüsünün ise bir kanepenin yanında uzanmış halde bulunduğu ifade edilen haberde soruşturmaya yakın kaynakların ifadelerine dayanılarak kullanılan silah ya da silahların 7.65 mm kalibrede olduğu belirtildi.
Haberde bu tür silahların, büyük mafya örgütlerinin kullandığı bir tür olmadığına, yani yaygın bir silah olduğuna vurgu yapılırken kadınların kıyafetlerinin de bir yerden gelmiş ya da bir yere gitmek üzereymiş gibi olduğu belirtildi. Odada, içindeki kıyafetler özenle katlanarak dizilmiş kıyafetler bulunan bir valiz olduğuna dikkat çekildi. Maktullerin içlerinde para ve cep telefonları bulunan el çantalarının alınmamış olması ise hırsızlık ihtimali olmadığının kanıtı olarak değerlendirildi.
İMKANSIZ HATTA GÜLÜNÇ
Le Figaro’ya konuşan bir terörle mücadele uzmanı polis, “Türk devletinin bu türden bir operasyonu Fransa’da gerçekleştirmesini pek mümkün görmüyorum. Polisiye ve adli konular, Paris ile Ankara’nın en iyi yardımlaştığı iki alan. Fransız terörle mücadele yargıçlarıyla Türk mevkidaşları arasında bilgi paylaşımları oluyor. Bu şartlarda, bu olayın arkasında bir istihbarat işi olduğunu varsaymak imkânsız, hatta gülünç” dedi.
Bir terörle mücadele yargıcı da yine Le Figaro’ya, “Türk istihbaratının bizim topraklarımızda Kürtlere karşı bir operasyon düzenlediğini, özellikle de içinde bulundukları müzakere sürecinde düşünmek çok zor” diye konuştu. Bununla birlikte gazete, hiçbir varsayımın çerçeve dışında tutulmadığını vurguladı. Habere göre ilk etapta bunun bir PKK içi hesaplaşma olup olmadığına bakılıyor. İkinci ihtimalse, “Bozkurtlar” olarak görülüyor.
“SABOTAJ GİRİŞİMİ”
İngiliz Guardian gazetesi ise Türkiye’deki Kürt grupların bu saldırıların barış görüşmelerine yönelik bir sabotaj girişimi olduğu yorumlarına dikkat çekti. Örneğin DIHA haber ajansı muhabiri Mehmet Ali Ertaş gazeteye yaptığı açıklamada, “Bu cinayetler çok önemli bir anda yaşandı. Hem askeri operasyonlar hem de görüşmeler devam ediyor. Görünen o ki birileri barış süreci ihtimaline sekte vurmaya çalışıyor, birileri kaos yaratmaya çalışıyor” dedi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı İhsan Kaçar ise cinayetlerin Türkiye’de henüz başlamakta olan barış sürecine verilen olumlu tepkileri zayıflatma amacını taşıyor olabileceğini belirterek, “Öcalan’la yapılan görüşmelerden çok umutluydum ama Paris’teki cinayet haberini okuyunca umutlarım yıkıldı” dedi.
Gazetede ayrıca geniş bir Sakine Cansız portresine yer verildi. Portrede Cansız’ın Kürt kadın hareketinin en önemli lideri olduğuna vurgu yapılarak Öcalan’ın 1999’da yakalandığı zamanki sözleri hatırlatıldı.
İngiltere’nin bir diğer önemli gazetesi Daily Telegraph ise haberinde hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın ölümler nedeniyle duyduğu üzüntüyü ifade ettiği sözlerine yer verdi. Gazete Başbakan Tayyip Erdoğan‘ın Senegal’deki “Yorum yapmak için çok erken” açıklamalarını da hatırlattı.