Etiket: Sahipsiz

  • Sahipsiz eşek ‘Mazlum’ yeni yuvasına götürüldü

    Bilecik’te bir mahallede sahipsiz olarak bulunan ve ‘Mazlum’ ismi verilen bir aylık eşek, tedavisinin ardından yeni yuvasına götürüldü.

    Bilecik’te bir ihbarı değerlendiren Bilecik Belediyesi Sokak Hayvanları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi çalışanları, merkez Bahçelievler Mahallesinde sahipsiz bir eşek buldular. Bir aylık olduğu belirlenen eşek, tedavisinin ardından Bursa’nın Mudanya ilçesinde yeni sahibine götürülmek için bir hayvan nakliyat şirketi vasıtasıyla yola çıktı.

    “Çocukların çoğu daha önce eşek görmedikleri için burada gelip eşeğin fotoğrafını çektirdiler”

    Eşeğe ilginin büyük olduğunu anlatan Bilecik Belediyesi Veteriner İşleri Müdür Nedret Avcı, “Burası Bilecik Sokak Hayvanları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi. Bahçelievler Mahallemize sahipsiz bırakılan eşeğimizi barınağımıza aldık. Barınağımızda yaklaşık 1 aydır tedavisini yaptık ve bir hayvan sever vasıtasıyla sahiplendirdik. Şimdi Mudanya’ya yolculuğa başlıyor. Kendisine isim de koyduk ‘mazlum’. Şimdi yeni yuvasında mutlu bir şekilde yaşamaya gönderiyoruz. İnsanlar özellikle çocukların çoğu daha önce eşek görmedikleri için burada gelip eşeğin fotoğrafını çektirdiler. Onla beraber baktılar, beslediler. İlgi alaka Bilecik’te eşeğimize çok fazlaydı” dedi.

    “Şimdi bu eşeğimizi Mehmet Özdemir’e Mudanya’ya götüreceğim”

    Bursa’nın Mudanya ilçesinden eşeği götürmek için gelen hayvan nakliyat şirket sahibi Fatih Mehmet Dik ise; bir hayvansever olan Mehtap Özer’in tavsiyesiyle bu eşeğimizi Bilecik Belediyesi’nde Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde olduğunu öğrendik. Bu eşeği Mudanya’da Mehmet Özdemir’e iletilmek üzere ben teslim edeceğim. Şimdi bu eşeğimizi Mehmet Özdemir’e Mudanya’ya götüreceğim” dedi.

    Ardından Bilecik Belediyesi Veteriner İşleri Müdür Nedret Avcı’nın son kontrollerinin ardından kamyonete yüklenen eşek yeni sahibine götürülmek üzere yola çıktı.

  • Sahipsiz köpeklerin öldürüldüğü iddiası

    Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde başıboş köpekler, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce av tüfeğiyle vurularak öldürüldüğü iddia edildi.

    Hayvan Hakları Temsilcisi Necdet Demirat, köpeklerin öldürülmesine tepki göstererek, suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Ölen annesinin başında bekleyen yavru köpeklerin de açlıktan öldüğünü ifade eden Demirat, “Şu anda 9’a yakın köpek cesetleri var. Bunlar hep tüfekle öldürülmüş. Biz 156 jandarmaya da haber verdik. Burada köpek çok diye geceleri öldürülüyor. Jandarmaya söylüyoruz, Allah razı olsun jandarma ilgileniyor. Ama biz bu vuran kişileri bulmamız lazım. Kimin vurduğu belli olmuyor. Tutanak eskiden de tutturduk. Takipsizlik kararı geliyor. Kimin vurduğunu bulamıyoruz. Burası çok büyük geniş bir arazi, burada haddinden fazla köpek var. Buradaki canlarımız kısırlaştırılır ve bu hayattan kurtulurlar diye ümit ediyoruz. Kısırlaştırıldıktan sonra doğaya salınabilir. Üremeyi azaltmamız gerekir. Ayrıca çevrede su kanalları kenarında köpeklerin yavruladığı yerler var, buraların tarla sahipleri tarafından yakılmamasını istiyoruz” dedi. (Tİ – EFE)

  • (Özel Haber) Uludağ’daki sahipsiz hayvanların babası

    Bursalı hayvansever, 18 yıldır Uludağ’daki sahipsiz hayvanları yüzlerce kilo etle besliyor. Hayvanlar, kendilerine yiyecek getiren hayvanseveri arabasının sesinden tanıyor.

    İşadamı Şahin Gençal, iki günde bir Uludağ’daki sokak hayvanlarını yüzlerce kilo etle besliyor. 18 yıldır beslediği sokak hayvanları Gençal’ı aracının sesinden tanıyıp üzerine koşuyor. Hayvanlara tutkuyla bağlı olan Şahin Gençal, Uludağ’da kimsenin bakmadığı sokak köpekleri ve kedilerini iki günde bir kendi bütçesinden aldığı yüzlerce kilo tavuk eti ve ciğerle besliyor. Uludağ’da eski 15 dereceyi bulan soğukta bile hayvanlara et götürmeye devam eden Gençal, sokak hayvanlarının babası olarak anılıyor.

    18 yıldır dağdaki hayvanları beslediğini ifade eden Şahin Gençal, “Bu hayvanlar benim canım. Bursa’da anlaştığım 5 kasaptan 2 günde bir 150 kilo çorbalık tavuk eti alarak, 20 bölgede 120 köpeği besliyorum. Ayrıca Uludağ yolunda 20 tane beslediğim kedi var. Bunlar için de 10 kilo tavuk ciğeri alıyorum. Bu hayvanlar bana o kadar alıştılar ki, kediler aracımın sesini duyunca koşarak arabanın etrafını sarıyor. Ben ticaretle uğraşıyorum. Yanımda birçok eleman çalışıyor. Benim gidemediğim günlerde elemanlarım gidip sokak hayvanlarını doyuruyor. Uludağ yolunda Milli Parklar giriş kapısına kadar çıkıp sokak hayvanları doyuruyorum. Bu benim için bir tutku” dedi.

  • Sokak hayvanları sahipsiz kalmadı

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki iller olan Manisa, İzmir, Muğla ve Aydın’da geçtiğimiz yıl belediyeler ile birlikte 41 bin civarında sokak hayvanına ulaştı. Müdürlükten yapılan açıklamada 6 bin 910 sokak hayvanının da sahiplenilerek yeni yuvalarına kavuşmalarının sağlandığı bildirildi.

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “2016 yılında Bölge Müdürlüğümüz ile Manisa, İzmir, Aydın, Muğla Büyükşehir Belediyeleri ve bağlı belediyeler ilgili kanun kapsamında; 40 bin 782 sahipsiz hayvanını kısırlaştırdık. 41 bin 4 hayvanı da aşılarken, 41 bin 172 hayvanı işaretledi ve 6 bin 910 sahipsiz hayvanın da sahiplenerek yeni yuvalarına kavuşmalarını sağladık.” denildi.

    Kısırlaştırma çalışmaları

    Yapılan açıklamada 4 ilde kent merkezlerinde yaşayan sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik kısırlaştırma çalışmalarının da yapıldığı bildirilerek şu bilgilere yer verildi:

    “Kent içinde yaşayan sahipsiz hayvanların sayılarını kontrol altında tutmak amacıyla Manisa’da 2 bin 899, İzmir’de 25 bin 596, Aydın’da 2 bin 355 ve Muğla’da 9 bin 932 hayvana kısırlaştırma çalışması yapıldı. Sokaklarımızda yaşayan sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlar, belediyelere ait uzman ekiplerce sivil toplum örgütlerinin de desteği ile bulunduğu ortamdan alınarak, Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yerel yönetimlerce kurulup işletilen geçici hayvan bakımevlerine getirilmektedir. Tedavileri, kısırlaştırma ve aşılama işlemleri yapıldıktan sonra öncelikle sahiplendirilmeye çalışılmaktadır. Sahiplendirme işlemi yapılamadığı durumlarda ise işaretlenerek alındığı ortama bırakılmaktadır. Bölge Müdürlüğümüz çalışma alanı içerisinde Manisa, İzmir, Aydın, Muğla Büyükşehir Belediyeleri ve bağlı belediyelerin kurup çalıştırdıkları 53 adet Geçici Hayvan Bakımevi bulunmaktadır.”

  • Sahipsiz kalan Alman kadın 2 yıldır hastanede kalıyor

    Almanya’da aşık olduğu evli sevgilisiyle birlikte yaşamak için 32 yıl önce Adana’ya gelen ve eşi öldükten sonra beyin kanaması geçiren Bernhardine Krall (79), kimse sahip çıkmayınca 2 yıldır hastanede kalıyor.

    Adana’dan 1970 yılında Köln kentine giden İsmail Tanrıkulu, çalıştığı bir iplik fabrikasında geçirdiği iş kazasında parmakları kesilince tedavi için kaldırıldığı hastanede bakıcı Bernhardine Krall ile tanışıp ona aşık oldu. Evli ve 7 çocuk babası Tanrıkulu, taburcu edilmesinin ardından 1983’te Krall ile Türkiye’ye geldi. Krall, 1 kız çocuğunu ise Almanya’da bıraktı. Tanrıkulu’nun 2002 yılında akciğer kanserinden vefat etmesine rağmen ülkesine dönmeyen Krall, Türk sevgilisinin çocuklarıyla yaşamını sürdürdü.

    Tanrıkulu’nun kızı Hayriye Özbek’in yanında kalan Krall, yaklaşık 2 yıl önce geçirdiği beyin kanamasının ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde Beyin Cerrahi Servisi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altına alındı. Almanya’da herhangi bir sosyal güvencesi olmayan ve herhangi bir yakınına ulaşılamayan kadının, tedavi masraflarını hastane üstlendi. Ancak, tedavisi tamamlanıp taburcu edilmesi gereken Alman kadın bugüne kadar bakımını üstlenen sevgilisinin kızı Hayriye Özbek kabul etmeyince ortada kaldı. Bunun üzerine Balcalı Hastanesi yetkilileri, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği ile irtibata geçip yardım istedi.

    Hem üvey kızı hem de öz kızı tarafından kabul edilmeyen Alman kadın, 2 yıldır hastanede kalıyor. Alman kadının bütün masrafları da hastane tarafından karşılanıyor.

    Balcalı Hastanesi Hasta Kabul Sorumlusu Cafer Gül’ün başvurusu üzerine Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Alman kadının hayatta bir kızının olduğunu ona da ulaştıklarını, ancak kızın Türkiye’ye gelerek annesini almayı reddettiğini bildirdi.

    Hastanın hastaneye geldiğinde beyin kanaması geçirdiğinin tespit edildiğini ve yapılan müdahalenin ardından hayatta kalmasının sağlandığını belirten Gül, “Ancak 2 yıldır hastanemizde kalıyor. Artık bizim hastanemizin yapabileceği bir şey yok. Artık bu kadın evde de kalabilir. Ancak biz yaptığımız bütün müracaatlarda kadını alabilecek kimseyi bulamadık. Buradaki üvey kızı bakamayacağını söyledi. Biz Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne başvurduk. Onlar kızını bulmuş ancak o da bakmayacağını söylemiş. Biz bunun üzerine devlet yetkililerine başvurduk şimdi onlardan gelecek cevabı bekliyoruz. Bu hasta hastanemizde kaldıkça başka hastaların tedavi edilmesini de engelliyor. Kendisi geçirdiği beyin kanaması nedeniyle felç kaldı. Yatağa mahkum yaşıyor. Hastane dışında da bakımı mümkün” dedi.