Etiket: sağlıyoruz”

  • “Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin oluşmasına katkı sağlıyoruz”

    “Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin oluşmasına katkı sağlıyoruz”

    DeFacto, Brüksel’de düzenlenen Corporate Social Responsibility & Sustainability Summit 2019’da sosyal sorumluluk vizyonunu başarıyla yansıtan Mutlu Kadın Hareketi ve Kumaştan Hayaller projeleriyle büyük ilgi gördü.

    Türkiye hazır giyim sektörünün lider markalarından DeFacto CFO’su Önder Şenol, Brüksel’de düzenlenen Zirve’de “Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Filantropi ile İlişkisi’ adlı panelde DeFacto’nun ulusal ve uluslararası operasyonel gücü ve yenilikçi çalışmalarının yanı sıra, hayata geçirdikleri kurumsal sosyal sorumluluk projelerini dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılara aktardı.

    24-25 Ekim tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen Kurumsal Sosyal Sorumluluk & Sürdürülebilirlik Zirvesi 2019’da (Corporate Social Responsibility and Sustainability Summit 2019) kurumsal sosyal sorumluluk alanının dünyada geldiği nokta ve iş dünyasına ilham veren örnek projeler masaya yatırıldı. Zirveye konuşmacı olarak katılan DeFacto CFO’su Önder Şenol, ’Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Filantropi (Hayırseverlik) ile İlişkisi’ adlı panelde, Kumaştan Hayaller ve Mutlu Kadın Hareketi projelerinin çıktılarını paylaştı. İki örnek projenin başarı hikâyeleri zirveye katılan Pepsico, Jacobs, ING Bank, Atkins gibi çok uluslu şirketlerin sürdürülebilirlik birim başkanları, başkan yardımcıları, direktör ve yöneticileri tarafından büyük ilgi gördü.

    DeFacto olarak insana yatırımın her zaman öncelikli olduğuna dikkat çeken Şenol, “Tüm çalışanlarımızın mutluluğunu önemsiyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunmayı, kadın istihdamını arttırmayı, kadınların hayallerinin gerçekleşmesini ayrıca önemsiyor, bu alandaki çalışmalarımıza ağırlık veriyoruz. Sürdürülebilir kalkınma için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması büyük önem taşıyor” açıklamasında bulundu.

    Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk kavramının şirketlerin gündeminde giderek daha yoğun şekilde yer almaya başladığını belirten Şenol, “DeFacto, hayata geçirdiği projelerle bu bilincin oluşmasında katkıları bunun şirketler arasında yer alıyor. Günümüz iş dünyasında bir şirketin sadece kar odaklı iş yaparak başarıya ulaşması mümkün değil. Bu bakış açısıyla Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’na (KAÇUV) destek olmak üzere Kumaştan Hayaller’i hayata geçirdik. Bu projeye büyük bir coşku ve birçok hayalle başladık. Projenin tüm süreçleri bizi oldukça heyecanlandırıyor; çünkü yaptığımız çalışmaların tamamı DeFacto kurumsal kültürünün temel bileşenlerini oluşturan gönüllülük, yardımseverlik ve duyarlılık ilkelerine dayanıyor. Temel olarak projemiz, üretim fazlası kumaşların, kanserli çocuklar için umut olacak şekilde kullanılmasına dayanıyor. Bu projemizle DeFacto fabrikalarından elde edilen üretim fazlası kumaş ve aksesuarları İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla meslek liselerine gönderiyoruz. Ürünlerin tasarım ve üretimi bu okullarda okuyan kız öğrenciler tarafından yapılıyor. Ürünleri alıyoruz, paketliyoruz ve sirkülasyonu en yoğun olan DeFacto mağazalarında satışa sunuyoruz. Elde edilen gelirle de KAÇUV projeleri destekleniyor” dedi.

    “DeFacto olarak çalışanlarımızın mutluluğuna ve gelişimine yatırım yapıyoruz”

    “Küresel bir moda markası olma yolunda dünya standartlarına uygun stratejilerle hareket ederken DeFacto’da özellikle kadın çalışanlarımızın mutluluk ve gelişimine sürekli yatırım yapılıyor. Evden çalışma olanakları, mutluluk odaları, spor merkezi ve Mutlu Kadın Hareketi gibi projelerimiz sayesinde çalışan mutluluğu oluşturacak bir ortam oluşturuyoruz” ifadelerini kullanan Şenol, ayrıca DeFacto Akademi ile çalışanlarının mesleki gelişimlerini sürekli olarak desteklediklerinin altını çizdi.

    Şenol, “Çalışanlarımızın kişisel performanslarına, verimlilik ve üreticiliklerine katkı sunuyoruz. Kurumsal değerleri benimseyen ve sosyal sorumluluk bilinciyle çalışmalar yürüten, ekip bilinci ve teknik bilgisi yüksek birer birey olmalarına katkı sunuyoruz. Değişim Yönetimi, Sürdürülebilir Büyüme ve Sosyal Fayda değerlerini iş yapış biçimimizin merkezinde yer alıyor. Bu anlamda üzerimize düşeni yapmak için 2011’de DeFacto Mutluluk Müdürlüğü’nü kurduk. Ardından 2015 yılında kadın çalışanlarımıza pozitif ayrımcılığın ötesinde uygulamalar sunan ve ekstra imkanlar tanıyan ‘Mutlu Kadın Hareketi’ni başlattık. Aynı yıl iş dünyasında kadınları desteklemeye devam edeceğimizi taahhüt ettiğimiz Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme İlkeleri’ni (WEPs) imzaladık. Bugüne kadar Türkiye’de ilk olan birçok uygulamayı hayata geçirdik. Mutlu Kadın Hareketi, sektörümüze öncülük ettiğimiz ilk çalışmalarımızdan biri. Bununla birlikte, eşit iş ve eşit ücret politikasını, tüm sektörlerin ve sektör oyuncularının öncelik vermesi gereken temel koşul olarak görüyoruz. Bugün çalışanlarımızın yüzde 53’ünü kadınlar oluşuyor. Kadın çalışanlarımızın oranının bu denli yüksek oluşu, refahlarını ve şirketimize bağlılıklarını sağlamada başarılı bir yolda ilerlediğimizi gösteriyor” dedi.

    “Kendi dijital iş modelimizi geliştiriyoruz”

    Şenol, “DeFacto olarak Türkiye’de moda ve hazır giyim sektöründeki en büyük markalardan biri konumundayız. Bugün için 30 ülkede 14 binden fazla çalışanımız ve 500’den fazla mağazamız ile faaliyetlerimize devam ediyoruz. DeFacto’nun faaliyetlerine başlamasından kısa süre sonra bir tane teknoloji şirketi kurduk. Yüzden fazla Türk mühendisin görev yaptığı Ar-Ge şirketimiz DeFacto Teknoloji ile küresel hedeflerimize ulaşmak için kendi dijital iş modelimizi geliştiriyoruz. Bugüne kadar yapay zekayı kullandığımız perakende yazılımlarını oluşturduk. Omni-channel, e-ticaret ve mağaza entegrasyonu, tam otomatik depo gibi yerli projelere imza attık” açıklamalarıyla beraber, DeFacto’nun bu sayede moda üreten bir şirket olmanın yanı sıra ihtiyaç duyduğu teknolojiyi kendi bünyesinde üreten bir yapıya kavuştuğunu belirtti.

    DeFacto, İstanbul’da açtığı ilk akıllı mağazasında akıllı aynalarla misafirlerine hızlı, kolay ve rahat bir alışveriş deneyimi sunuyor.

  • Türel: “Ürettiğimiz projeler ile gelir sağlıyoruz”

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ürettiği projeler ile belediyeye gelir sağlar hale geldiğine dikkat çeken Başkan Menderes Türel, “Ürettiğimiz projelerden elde ettiğimiz gayrimenkulleri belediyeye yatırım yapmak için gelire dönüştürüyoruz. Mirasyedi gibi harcamıyoruz” dedi.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ayı devam meclisi, Belediye Başkanı Menderes Türel’in başkanlığında yapıldı. Meclis, 48 maddeyle açılarak önergeler bildirildi. Doğu Garajı Projesi’nde Festival Çarşısı’ndaki hak sahibi esnafa verilen dükkânların dışında kalan, mülkiyeti belediyeye ait dükkânların satışı konusunda açıklamalarda bulunan Başkan Türel, “Biz proje üreterek satış yapıyoruz. Çalışıyoruz, uğraşıyoruz, proje üretiyoruz. Ürettiğimiz projelerin içinden oluşan gayrimenkulleri satıyoruz” diye konuştu.

    “Yatırım için gelir sağlıyoruz”

    2009-2014 yılları arasındaki CHP’li büyükşehir belediyesi tarafından Doğu Garajı projesinin durdurulduğuna dikkat çeken Başkan Türel, “Burayı hastane mi yapacağız postane mi yapacağız, pastane mi yapacağız diye 5 senesini Antalya’nın kaybettirdiler. Buraya bir çivi çakmadılar. Geldik her zaman olduğu gibi çiviyi biz çaktık. Şimdi bu ürettiğimiz projelerden elde ettiğimiz gayrimenkulleri belediyeye yatırım yapmak için gelire dönüştürüyoruz. Mirasyedi gibi harcamıyoruz. Bu projelerin hepsini biz ürettik. Sanki Büyükşehir Belediyesi’ni elinde avucunda ne varsa satıyormuş gibi göstermek fevkalade yanlış” dedi.

    “Biz harcayan değil üreten belediyeyiz”

    Kepezaltı Santral projesini de örnek veren Başkan Türel, “Biz o projeyi üretmeseydik, orada da bir gayrimenkul satışı ile bir gelir elde edip, o geliri Antalya’nın alt yapısında, üst yapısında kullanamazdık. Biz üreten belediyeyiz harcayan belediye değil. Keşke her belediye böyle proje üretse ve o üreteceği projelerden gelir elde etse” şeklinde konuştu.

    Antalya gibi bir şehirde 6 ay maaşını ödeyemeyen bir belediyenin olmasının büyük bir ayıp olduğuna vurgu yapan Başkan Türel, “Bu belediyeler proje üretirlerse hem kul hakkını zamanında öderler hem de belediyelerin ihtiyaçlarını karşılarlar. Keşke o belediyeler de böyle projelerle önümüze gelse. Mecliste kabulü için hiç düşünmeden evet deriz. Kepezaltı Santral, Güneş Mahallesi hep proje ürettik buralarda. Belediyenin bütçesinde kullanılabilecek şekilde olmayan yerler varsa onların da turşusunu kuracak değiliz. Biz bu memlekete yatırım yapıyoruz. Başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.

    “İller Bankası proje getirene kredi verir”

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ekonomik performansının destan yazdığının altını çizen Başkan Menderes Türel şunları söyledi:

    “Borç her belediyede olur. Ben İller Bankası’ndan borç alıyorum. İller Bankası kime borç veriyor? Proje getirene. İller Bankası kredisi faizi bugün Türkiye’nin en düşük faizli kredisi, en uzun vadeli kredisi. İller Bankası’ndan kredi bulmak proje üretirseniz mümkündür. Böylesine ucuz faizli ve uzun vadeli bir kredi bulduğu için Büyükşehir Belediyesi’nin alkışlanması gerekir. İller Bankası kimsenin eline “git borcunu öde” diye para vermez. “Personelinin maaşını öde” diye para vermez. Eline tıkır tıkır har vurup harman savursun diye kimseye kuruş vermez. İller Bankası, proje getiren belediyelere ve sosyal kalitesi olan, sosyal amaçlı da düşünülebilecek projelere Türkiye’nin en düşük faizli en yüksek vadeli kredilerini verir. İller Bankası’ndan kredi almak marifettir, alkışlanacak bir olaydır.”

    “Antalya’nın kalbine hançer sokan CHP’dir”

    CHP Meclis Üyesi Recep Tokgöz’ün “Antalya’nın kalbine hançer soktunuz” sözleri üzerine Başkan Türel, Doğu Garajı Projesi’nin 1999-2004 yılları arasındaki CHP büyükşehir belediye başkanlığı tarafından mimarlar odası ile birlikte yapılan bir yarışma projesi olduğunu hatırlattı. Başkan Türel, “Antalya’nın kalbine hançer soktunuz diye eleştirdiğiniz proje CHP’li belediyenin yaptırdığı bir proje. O hançeri sokan varsa o hançeri sokan CHP’dir. Çünkü bizim yaptığımız proje tıpkının aynısı o projedir. Hiçbir değişiklik yoktur. Biz kurumsal aidiyet vardır dedik ve CHP’li belediyenin bize bırakmış olduğu o projeyi 2004’ten sonra devam ettik” dedi.

    Esnafın sokağa atılmasını içimize sindiremedik

    2004’te CHP’li büyükşehir Belediyesi tarafından festival çarşısı esnafının 1 metrekare yer verilmeden tahliye edildiğini hatırlatan Başkan Türel, ”Esnafı sokağa atmak için sarı zarfları ellerine verdiler. Biz oradaki esnafın sokağa atılmasını içimize sindiremediğimiz için alternatif bir proje yapıp onları yeniden yerlerine taşıyacak adımları attık. Halbuki ben çok kolay benden önceki CHP’li belediye buradaki hukuki süreci tüketmiş tahliye içinde sarı zarfları muhataplarına göndermiş. Biz vicdanlı insanlarız” şeklinde konuştu .

  • Bakan Selçuk: “Üniversite öğrencisi gençlere yaz tatillerinde çalışma imkanı sağlıyoruz”

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Üniversite öğrencisi gençlere yaz tatillerinde çalışma imkanı sağlıyoruz” dedi.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yaptığı yazılı açıklamada, “Kadın ve genç istihdamının artırılması her zaman öncelikli hedeflerimiz arasında yer aldı. Bu konuda birçok yeni uygulamayı hayata geçirdik. Son olarak üniversite öğrencilerimizin iş hayatı ile tanışması için ‘Sosyal Çalışma Programı’ uygulamasını yürürlüğe sokuyoruz. Üniversite öğrencilerimizin; çalışma hayatı ile tanışmasını sağlamak, gençlere çalışma disiplini kazandırmak, insani değerlerinin geliştirilmesini desteklemek hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Böylece gençlerimiz hem toplumsal faydanın yüksek olduğu alanlarda sunulan hizmetlere geçici süreyle katılacak hem de cep harçlığını kazanmış olacak” ifadelerini kullandı.

    Önümüzdeki yaz tatilinden itibaren uygulanmaya başlayacak Sosyal Çalışma Programına ilişkin düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlandığını bildiren Selçuk, şunları kaydetti:

    “Üniversite öğrencilerinin faydalanabileceği program Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında toplumsal faydanın yüksek olduğu alanlarda kamu kurum veya kuruluşlarında uygulanacak. Programlar en fazla üç ay süreyle düzenlenebilecek. Program kapsamında gençler, doğanın korunması, kültürel mirasın restorasyonu, korunması ve tanıtılması, kütüphanelerin bakımı ve düzeni, kamu kurumlarının kültürel ve sosyal hizmetlerinin desteklenmesi alanlarında çalışma yapacaklar. Her bir üniversite öğrencisinin üç ay yararlanabileceği programa, yaz tatilinde dersleri devam eden veya zorunlu staj yapmakta olan öğrenciler katılmayacak. Haftada 3 gün olarak uygulanacak olan programlar sayesinde gençler bir yandan günlük asgari ücret düzeyinde gelir elde edecek kalan zamanlarında aileleriyle vakit geçirebilecek ve kişisel gelişimlerine katkı sunacak başka alanlara da yönelebilecekler. Başvurular 2019 Haziran ayından itibaren İŞKUR üzerinden alınacak.”

  • Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel: “Çiftçiye önemli destek sağlıyoruz”

    Antalya’da açılışı yapılan Domatexpo’ya katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, güneş enerji santralleri ile sulama birliklerine elektriği bedava sağladıklarını ve çiftçiye önemli destekler verdiklerini, Kumluca sel felaketinde zarar gören afetzedelere can suyu olması için maddi katkıda bulunacaklarını kaydetti.

    Kumluca’da bu yıl 5’incisi düzenlenen Domates Yetiştiriciliği Teknolojileri Fuarına (Domatexpo) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Hüseyin Samani, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve eşi Ebru Türel, AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer, Kumluca Kaymakamı, ilçe başkanları, muhtarlar STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    Fuarda konuşma yapan Başkan Türel, 3 gün önce yaşanan afetten dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Büyükşehir Belediyesi olarak tarımda yaptıkları hizmetleri anlatan Başkan Türel, “Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Güneş Enerji Santralleri kurduk. Artık Büyükşehir Belediyesine devrolmuş sulama birliklerinin ve kooperatiflerinin elektriği bedava. Bu çiftçimize çok önemli bir destek. Böylelikle çiftçimiz enerji maliyetlerini düşürmek suretiyle ürününü daha rekabet edebilir olarak satabiliyor ve ucuza mal ediyor” dedi.

    “Tarım sektörüne gözümüz gibi bakmak zorundayız”

    Antalya’da tarımı destekleyecek hale geldiklerini belirten Başkan Türel, “Antalya’da dönümlerce arazi Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu kapalı devre sulama sistemleri ile sulanabiliyor. Tarım bizim en önemli sektörümüz. Antalya tarımın da turizmin de başkenti. Antalya’nın tarımda başı ağrısa, Türkiye’nin midesi bulanır. Antalya’nın tarımda başı ağrısa dünya gıdasız kalma tehlikesiyle baş başa kalabilir. O yüzden tarım sektörüne de biz gözümüz gibi bakmak zorundayız” diye konuştu.

    Afet bölgesinde üç gündür incelemelerde bulunduklarını belirten Başkan Türel, “Hiç merak etmeyin, devletimiz güçlüdür. Bütün yaralar devletimiz tarafından sarılacaktır. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak sıcağı sıcağına bu sıkıntı ile karşı karşıya kalan vatandaşlarımızın aç ve açıkta kalmaması için derhal bölgede ekiplerimizle beraber çalışmalarımızı yürüttük, yürüteceğiz. Şimdi en azından bugünlerdeki bir cep harçlığı olabilecek maddi katkıyı da afetten zarar gören vatandaşlarımıza dağıtma kararı aldık. En azından can suyu olsun” ifadelerini kaydetti.

    Konuşmasının ardından Başkan Türel, düzenlenen domates yeme yarışmasında dereceye giren yarışmacılara da ödüllerini takdim etti.