Etiket: Sağlıkta

  • Balıkesir’de sağlıkta ’çılgın proje’

    Balıkesir’de ’çılgın proje’ olarak değerlendirilen çalışma ile yılda yaklaşık 470 bin liralık kar elde edilmesi bekleniyor.

    Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Servet Kocaöz ve Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Murat Yeşilbaş, Biyokimya Uzmanı Dr. Özgür Baykan’ın laboratuar cihazlarında dışa bağımlılığı önlemek ve yüksek kit fiyatlarını düşürmek için yaptığı çalışmaları yerinde inceledi. Dr. Özgür Baykan, “D vitamininin kemik ve iskelet patolojileri yanında son yıllarda kanserler, DM, astım, psikiyatrik bozukluklar başta olmak üzere pek çok hastalıkla ilişkili olabileceğine dair bildirilen yayınlar, bu testin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de klinisyenlerce sık istemine sebep olmaktadır. Öyle ki 2013 yılında Atatürk Devlet Hastanesinde D vitamini çalışılması için yıllık harcanan miktar yaklaşık 17 bin lirayken 2014 yılında 42 bin 500 lira ve 2015 yılında yaklaşık yüzde 340 artarak 187 bin 500 liraya ulaşmıştır. İlimizde D vitamini testine yapılan harcama 2014 yılında tüm biyokimya laboratuvar giderlerinin yaklaşık yüzde 3.3’ünü oluştururken 2015 yılında ise yüzde 11.2’sini oluşturmuştur. Buna rağmen 2015 yılında bu miktar karşılığı alınan test adedi Balıkesir halkının ancak yüzde 1.75’inin sadece bir kez D vitamini düzeyinin ölçülebilmesini mümkün kılmaktadır. Çünkü birim test maliyetleri yaklaşık olarak B12 vitaminin 5 katı, Serbest T4 testinin ise 10 katı civarındadır. Öncelikle D vitamini ölçüm maliyetini düşürmeyi hedeflenen bu çalışmada dünyada uzun süre altın standart kabul edilen HPLC (Yüksek Performanslı Sıvı Kromotorafisi) yöntemini kullanıldı. Metot geliştirme ve validasyon süreci laboratuvarlarda tamamlandı. D vitamini ölçüm maliyetini mevcut kullandığımız yöntemin yaklaşık 8’de bir fiyatına düşürüldü. Yöntem kit karşılığında alındığında istenen 35 bin test, hasta başı maliyeti 15,70 lira. Toplam maliyeti ise 549 bin 500 lira iken geliştirdiğim metotla yine istenen 35 bin test, hasta başı maliyet 2,27 liraya düşürüyor. Toplam maliyet 79 bin 450 lira oluyor. Aradaki fark ise 470 bin 50 lira” diye konuştu.

    Geliştirilmiş olan metot ile çalışılması durumunda hastanede iki yıl içerisinde yaklaşık olarak 470 bin lira tasarruf sağlanması hedeflendiğini ifade eden Baykan, “Testin doğruluğu ve izlenebilirliğinin tayini için iç kalite kontrol materyalleri (Recipe, Germany) ve dış kalite kontrol materyali (DEQAS, Vitamin D External Quality Assessment Scheme, UK.) ve standart referans materyal kullanıldı (TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü, Türkiye). Maliyetlerin ve dışa bağımlılığın azaltılmasına katkı sağlayan bu projenin hastanemizde sınırlı kalmamasının ülke ekonomisi açısından oldukça önemli olduğunu düşünmekteyiz. Bu amaçla bakanlığımız bünyesinde hizmet veren sağlık kurum ve kuruluşlarına eğitim programları düzenlemek başta olmak üzere teknoloji transferi de dahil her türlü desteği vermekten mutluluk duyarız” dedi.

    Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Dr. Murat Yeşilbaş ise, “Erken ve doğru tanı yöntemleri geliştirmek ve dış ülkelere bağımlılığı azaltmak için ben ve kurumumuz her türlü desteğe hazırız” şeklinde konuştu.

    İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Servet Kocaöz de, “Bu şartlarda yeni tanı metotları araştırıp geliştiren Dr. Özgür Baykan gibi idealist arkadaşlarımıza her türlü desteğe hazırız. Yeni hastanemiz faaliyete geçtiğinde çok daha iyi koşullarda ve daha modern cihazlarla kendilerine çalışma imkanı inşallah sunacağız, çalışmalarından dolayı doktorumuzu ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Sağlık Bakanı Akdağ: “Sağlıkta dönüşüm programının ikinci fazılını 2017’de yürürlüğe koyacağız”

    Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık sektöründeki dönüşümün önümüzdeki yıldan itibaren hız kazanacağına dikkat çekerek, “2017 yılından itibaren sağlıkta dönüşüm programının ikinci fazılını yürürlüğe koyacağız. Şuanda sahada arkadaşlarımız harıl harıl çalışıyor ve veri topluyor” dedi.

    Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na katıldı. Yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda sağlık politika belirleyicisi, bilim insanı ve öğretim üyesi ile araştırmacının katılımıyla gerçekleştirilen kurultay, The Marmara Otel’de başladı. Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek olan “3’üncü Türk Tıp Dünyası Kurultayı”nın açılışında konuşan Bakan Akdağ, “2017 yılından itibaren sağlıkta dönüşüm programının ikinci fazılını yürürlüğe koyacağız. Şuanda sahada arkadaşlarımız harıl harıl çalışıyor ve veri topluyor” şeklinde açıklama yaptı.

    Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kurultaydaki katılımcılara yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 93’üncü yılında 15 Temmuz gecesi büyük bir felaketin eşiğine geldik. Büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Bir kere daha bu milletin 93 yıl sonra kurtuluş savaşından çıkan bir milletin cumhuriyetin 93. Yılında yine aynı ruhu taşıdığını gördük.İnşallah bu darbeci zihniyet, Türkiye’yi geri bırakan ufka baktığımızda bizi geri bırakan bu darbeci zihniyet, ümit ediyorum ki artık bu ülkede sona ermiş olsun.”

    Bakan Akdağ, anne ve bebek ölümleri verileri

    Anne ölümlerinin yüz binde 70 civarından, yüz binde 15’lere gerilediğini, bebek ölümlerinin ise binde 30’lardan, binde 7 civarına gerilediğini anlatan Bakan Akdağ, “Türkiye’de ne oldu sağlıkta dönüşüm programıyla. Anne ve bebek ölümlerine baktığımızda anne ölüm oranları 2000’li yılların başında AK Parti hükümetleri göreve başladığında yüz binde 70 civarındaydı. Bugün 100 binde 15’lere gerilemiş durumda. Bebek ölümleri de binde 30’lar civarındaydı. Şuanda binde 7 civarında. Açıkça ifade etmeliyim ki son 3-4 senedir de bu durumu artık iyileştiremiyoruz. Demek ki yeni bir şeyler yapmak lazım. Onun günü geldi. Nasıl 2002’de büyük bir dönüşüme giriştiysek şimdi de sağlıkta dönüşümün ikinci faslına geçmek yeni bir şeyler yapmak gerekiyor” şeklinde konuştu

    “Hedefler koymuş durumdayız”

    2002 yılında ağır sağlık harcaması yapan, yıllık gelirinin yüzde 40’ını sağlığa harcayan aile sayısının 160 binin üzerinde olduğunu, ancak bu sayının 2012’de 30 binlere indiğini kaydeden Akdağ, “2015’te 60 binlerde. Biraz artmış. 160 binle kıyasladığınızda aza ama burada da yapacaklarımız var. Vatandaşımızı yıkıcı harcamadan kurtarmak lazım. Vatandaşın memnuniyeti 2013’ün sonunda yüzde 39’dan şuanda yüzde 70’lerin üstünde. Hedefler koymuş durumdayız. Bu memnuniyeti yüzde 80’lere yaklaştırmak, yıkıcı harcamayı 0’a indirmek lazım ama realitede zor. En azından 10 bin ailenin altına çekmek anne ölümlerini yüz binde 10’un bebek ölümlerini ise binde 6’nın altına çekmek istiyoruz. Nereye kadar Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılı 2023’e kadar. 2017 yılından itibaren sağlıkta dönüşüm programının ikinci fazılını yürürlüğe koyacağız. Şuanda sahada arkadaşlarımız harıl harıl çalışıyor ve veri topluyor” dedi.

    Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasının ardından ‘3’üncü Türk Tıp Dünyası Kurultayı’na yurtiçi ve yurtdışından katılan sağlık politika belirleyicisi, bilim insanı ve öğretim üyesi ile araştırmacılar ile aile fotoğrafı çektirdi. Akdağ, daha sonra kurultaydan ayrıldı.

  • Bakan Akdağ, “Sağlıkta da mülakatla personel alımını başlatacağız”

    Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, bakanlık bünyesinde 2 bin 18 kişinin ihraç edildiğini söyledi. 2017 yılından itibaren mülakatla alım yapacaklarını ifade eden Akdağ, atamalarla ilgili, “Yıl sonuna kadar doktorlar hariç 11 bin sağlık personeli alacağız” dedi.

    Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kardelen TV Gündem Özel programında İHA Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve Gazeteci Esat Bindesen’in sorularını cevaplandırdı. FETÖ soruşturmaları kapsamında bakanlık içerisinde 2 bin 18 kişinin ihraç edildiğini söyleyen Bakan Recep Akdağ, “Bugüne kadar 2 bin 18 kişiyi ihraç ettik. Ama çok önemli sayıdaki kişiyi açığa almıştık görevlerine iade ettik. Önümüzde de ihraç için Başbakanlıkla görüştüğümüz bir liste var. Oldukça önemli sayıda da iadesini düşündüğümüz kişiler de mevcut. Neden açığa alınanların iadesinde çok çabuk davranmıyoruz? Çünkü acele davranma bir taraftan bizi, Allah korusun yanlışlıkla onları ihraca sürükleyebilir. Dolayısıyla arada kaldığımız durumlar için açığa alma durumunu sürdürüyor ve delilleri yeniden gözden geçiriyoruz. Bu yüzden açıkta olanların bir kısmı bekliyor. Yakın zamanda ihraç edeceklerimizin bir kısmı ve iade edeceklerimiz olacak” dedi.

    “2017’ye kadar 11 bin personel alacağız”

    2016 yılı içerisinde 11 bin personeli alacaklarını ifade eden Bakan Akdağ şöyle konuştu:

    “Ekim ve Kasım aylarında 3’er bine yakın sınavla aldığımız sağlık personelini alacağız. Bu arada peyderpey doktorlarımızı da kuralarla atama yapıyoruz. Dolayısıyla bu sene 11 bine yakın personelin atamasını yapmaya gayret gösteriyoruz. 2017 yılında bize garanti olarak verilmiş atama sayısı 12 bin kişi. Bunun içinde doktorlar hariç. Bu sayı bana göre tabiki de yetersiz inşallah bunu artırmaya çalışacağız. Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı mülakat uygulamasını biz de 2017 yılında başlatmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili Başbakanlığımıza bir teklifte bulunduk. Çünkü bizim göreve ilk başlayan personellerimizi ihtiyaç bölgelerinde tutmamız lazım.”

    “İhtiyaç halinde hastanelerin bir kısmı askere hizmet edecek”

    Terör bölgelerinde ihtiyaç durumunda sadece askere yönelik hizmet verecek hastanelerin olabileceğini anlatan Bakan Akdağ, “Silahlı kuvvetlerin ihtiyacı varsa bu hastanelerin bir kısmını da sadece askerlere hizmet eder halde tutacağız. Diyelim ki terör bölgesine çok yakın bir yerde yoğun ihtiyaç var. Biz oraya sivil hasta almayacağız sadece asker hasta alarak hizmeti devam ettireceğiz. Silahlı kuvvetlerin bu askeri sağlık hizmetlerinde birden dörde kadar sıralanan rolleri var. Cephede başlıyor en gelişmiş hastanede tamamlanıyor. Rol bir ve iki cephede ve cepheye yakın yerde verilen hizmetler ve silahlı kuvvetler buna odaklanacak. Geri kalanını biz zaten hastanelerde yapacağız” diye konuştu.

  • Samsun’a sağlıkta “VM” kalitesi geliyor

    VM Medical Park Samsun Hastanesi, çok yakında yeni binası ile hizmete geçiriyor.

    Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Dr. Hakan Özcan, anlaşmalı kurum ve özel sağlık sigortaları temsilcilerini ağırladığı davette kente kazandıracakları yeni sağlık yatırımlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. Özcan, yeni binalarında, yeni markaları “VM” ile Samsun ve bölge halkına kişiye özel sağlık hizmeti sunacaklarını dile getirdi. Genel Müdür Dr. Hakan Özcan ve Medical Park Genel Koordinatörü Dr. Hikmet Çavuş toplantıda sunum yaptı. Sunumlardan sonra gelen misafirlere hastane binası gezdirildi.

    Samsun halkı çok yakında üst düzey sağlık hizmetine erişebileceği yepyeni bir markayla tanışacak. Adını İngilizce’de ‘Value AddedMedicine’ın karşılığı olan ‘Sağlığa Değer Katan Hizmet’ sloganından alan “VM” markasının yeni hizmet binası, Medical Park Samsun Hastanesi’nin yanı başında, çok yakında kapılarına açarak sağlıkta standartları yükseltecek.

    Samsun’da bir ilk

    Samsun’da ilk kez hizmete girecek bu yeni sağlık konsepti, anlaşmalı kurumlar ve sağlık sigortaları temsilcilerine verilen özel bir resepsiyonla kamuoyuna duyuruldu. Toplantı sonunda açıklamalarda bulunan Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Dr. Hakan Özcan, kamu ile güçbirliği içinde, özel hastanecilikte örnek teşkil edecek bir anlayışla Samsun’daki sağlık yolculuklarına hız kesmeden devam ettiklerini vurguladı.

    Genel Müdür Dr. Özcan, “Sadece Samsun’a değil, tüm Karadeniz bölgesinin sağlık hizmetlerinde referans alacağını ümit ettiğimiz VM binasını hizmete geçiriyoruz. Hasta odaklı anlayışımız, ileri tanı ve tedavi yöntemlerimiz, yenilikçi yaklaşımımız ve alanında birçok bilimsel çalışmaya öncülük eden akademik uzman kadromuzla sağlıkta dünya standartlarını bölge halkıyla buluşturacağız” dedi.

    Son teknolojik imkanlar

    Son teknolojik imkanlarla donatılan yeni hizmet anlayışlarıyla bölge insanının sağlık konusundaki beklentilerini üst düzeye taşıyacaklarını sözlerine ekleyen Genel Müdür Dr. Hakan Özcan, kusursuz hizmet anlayışı ve sağlık kavramını öne çıkaran duruşlarıyla bölge insanının yaşam kalitesini artırmayı hedeflediklerini belirtti. Kişiye özel sağlık hizmeti, erken teşhis, etkin tedavi ve hasta konforunu ön plana çıkaran anlayışlarıyla kısa sürede bölgede adlarından söz ettireceklerini söyledi.

    Hastalar kendini evinde hissedecek

    Davete katılan Medical Park Hastaneler Grubu Genel Koordinatörü Dr. Hikmet Çavuş misafirlere VM Medical Park ile ilgili sunum yaptı ve açıklamalarda bulundu. Hasta odaklı bir yaklaşımın yanı sıra, sağlıkta mükemmeliyeti ve hasta memnuniyetini hedefleyeceklerini vurgulayan Dr. Hikmet Çavuş, “Hasta ve hasta yakınlarını kendi evlerinde hissettirmek’ hedefiyle kurgulanan misafir hizmetleri bölümümüzle ve hasta odaklı kusursuz otelcilik hizmetlerimizle hastalarımızı ‘güler yüzlü hizmet’ prensibiyle ‘misafir’ olarak kabul edip, onlara hastane içinde her aşamada eşlik edeceğiz” şeklinde konuştu.

    LIV Hospital da yolda

    Medical Park, Liv Hospital ve VM Medical Park Hastanelerinin çatı markası MLP Care Grubu olarak Samsun’a sağlık alanında çok önemli başka yatırımlar da yaptıklarının altını çizen Dr. Hikmet Çavuş, “Yakında VM Medicalpark konsepti ile hastalarımıza hizmet vereceğiz. Şehir merkezinde inşaatı bitmek üzere olan Liv Hospital Samsun ile de VİP hastanecilik anlayışı ile hastalarımıza hizmet vereceğiz. Bu iki binamızın hizmete başlamasıyla Samsun’a bölge dışından ve yurtdışından da çok hasta geleceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

  • Sağlıkta ölüm belgesi ve adli nöbetlerde düzenleme yapıldı

    Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, sağlıkçıların ölüm belgesi düzenlemesi ve adli nöbetlerde düzenleme yapıldığını belirtti.

    Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun (THSK), Ölüm Belgesi ve Adli Nöbetler yazısını yayınladığını belirten Sağlık-Sen Şube Başkanı Baki Karaer, “Yazıda, ölüm belgesi verecek kurumlar ve hekimlere yönelik düzenleme yer alıyor. THSK’nun yazısında, mesai saatleri içerisinde ölüm belgesinin cenazenin bulunduğu yerdeki belediye tabibi tarafından, belediye tabibi bulunmayan yerlerde toplum sağlığı merkezi hekimi tarafından, yoksa aile hekimi tarafından verileceği ifade edildi. Ölüm raporunun mesai saatleri dışında ise hak sağlığı müdürlüğü tarafından, belediye başkanı ve başkan yardımcıları hariç tüm belediye hekimleri, toplum sağlığı merkezi hekimleri ile aile hekimlerinin dahil edildiği aylık nöbet planı ile yürütüleceği kaydedildi. Nöbetlerin icap nöbeti olarak tutulmasının esas olduğunun belirtildiği yazıda, halk sağlığı müdürlüğünce gerekçesi belirtilerek teklif edilen ve il halk sağlığı müdürlüğünce uygun görüler yerlerde aktif nöbet tutulabileceği belirtildi. Nöbet planlaması yapılırken mümkün olduğunca adli hizmetlerle ilgili nöbetin birleştirilerek yazılmasının istendiği yazıda, Adli Tıp Kurumunun doğrudan hizmet verdiği yerlerde hekimlere ayrıca adli nöbet görevi verilmeyeceği kaydedildi” diye konuştu.

    Lojistik hizmetleri halk sağlığı verecek

    Yeni düzenlemelerden söz eden Baki Karaer, şöyle konuştu: “Yazıya göre, nüfusu 50 binin üzerindeki ilçelerin toplum sağlığı merkezi başkanları nöbete dahil edilmeyecek. Daha az olan ilçelerin başkanları ise nöbet tutacak. Mesai saati dışında tutulan nöbetlerde, her kurumun kendi mevzuatına göre hareket edilecek. Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı olarak nöbet tutanlar tutulan nöbete göre icap veya aktif nöbet için belirlenen ücreti 657 Sayılı Kanunun Ek 33. maddesine göre nöbet ücreti alacak. Defin nöbetindeki ihtiyaç duyulan lojistik hizmetler olan bilgisayar, yazıcı, şoförlü ve araç gibi hizmetler halk sağlığı müdürlüğünce verilecek”