Etiket: Sağlığınızdan

  • Müzik keyfi işitme sağlığınızdan mahrum etmesin

    Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz, “Kulaklıklarda öncelikle hijyenik koşullara dikkat etmek gerekiyor” dedi.

    Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz, kulaklık kullanımı öncesi ve sırasında dış kulak kanalı ve kulak zarını tehlikeye atmamak için önerilerde bulundu. Günlük hayatın içerisinde sıklıkla kullanılan kulaklıkların enfeksiyon riskine neden olabildiğini belirten Doç. Dr. Titiz, “Bu nedenle kulaklıklarda öncelikle hijyenik koşullara dikkat etmek gerekiyor. Günlük hayatın içerisinde sıklıkla kullanılan kulaklıklar, çabuk yıpranarak saklanma ve temas ettikleri alanlara bağlı olarak enfeksiyon riski içerebiliyor. Bu nedenle kulaklıklarda öncelikle hijyenik koşullara dikkat etmek gerekiyor. Kişinin başkasına ait bir kulaklığı kullanması veya daha önce kullanılmış fakat yeterli temizlik yapılmadan paketlenmiş kulaklıkların kullanımı enfeksiyon açısından büyük risk yaratıyor. Bu açıdan özellikle seyahatlerde sunulan kulaklıkların tek kullanımlık olduğuna veya ilk kullanan kişi olunduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra uzun süre kulak kanalının kapalı kalması bu alanın nemlenmesine, ısı artışına ve oluşan basınç değişikliğine bağlı olarak ortamın pH değerinin değişmesine, dolayısıyla da kulak cildi üzerinde tahrişe neden oluyor. Bu durum kulaklıkla taşınabilecek veya daha sonra bulaşabilecek bakteri, virüs ve mantarlar için üreme ortamı yaratıyor. Bu faktörler enfeksiyon riskini artırıyor” dedi.

    Doğru kulaklık seçimi çok önemli

    Bir diğer faktörün de kulaklıkta doğru seçim olduğunu kaydeden Doç. Dr. Titiz, “Profesyonel bir müzik sistemi için kulak içi küçük bir kulaklık ne kadar yanlış ise, parmak boyutunda bir müzik çalar için de profesyonel bir DJ kulaklığı da bir o kadar yanlış olacaktır. Bu nedenle kulaklık seçiminde ses kalitesini belirleyen unsurlara göre rahatlık odaklı bir seçim yapılması, kulak ve işitme sağlığı açısından önem taşıyor” diye konuştu.

    “Tıkaç şeklindeki kulaklık ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor”

    İşitme sağlığında sorun yaşamamak için alınabilecek önlemlerden birinin de kulak kanalına uygun, yumuşak ve doku uyumlu materyaller ile yapılmış kulaklık seçmek olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Titiz, “Böylelikle hem kulak kanalında oluşabilecek yabancı cisim reaksiyonu hem de cilde yapacağı baskı ile cilt travması ve enfeksiyon riski azalıyor” dedi.

    Tıkaç şeklinde kulak yoluna oturan modellerin kullanımı konusunda hassas olmak gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ali Titiz, “Çabuk kirlenen, kullanım süresi uzadıkça kulak kanalında ter ve nemi artıran bu modeller kulak cildi koruyucu bariyerlerini ortadan kaldırdığı için ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu nedenle kulak kanalı sorunlarına daha az rastlanan dış kulaklıkların kullanımı öneriliyor” ifadelerini kullandı.

    “Kulaklık günde en fazla 90 dakika kullanılmalı”

    Doç. Dr. Titiz, kulaklık kullanımında sesi dış ortamdan etkilenmeden kaliteli bir şekilde kulağa ulaştırmanın amaçlanması gerektiğinin altını çizerek, “Ancak aynı konforu sağlayabilen her tipte kulaklık, sesin kulak kanalına doğrudan iletilmesi nedeniyle iç kulak travması ihtimalini ortaya çıkartıyor. Buna bağlı olarak geçici veya kalıcı kulak çınlaması ve sinirsel işitme kayıplarıyla karşılaşılabiliyor. Bu durumları önlemek için cihazın en yüksek ses seviyesinin maksimum yüzde 80’i kadar olacak şekilde günde en fazla 90 dakika kulaklık kullanılmalı. Daha uzun süreli kullanımlar için ses seviyesinin yüzde 60’ı geçmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Alınabilecek önlemler

    “Yaz aylarında havuz ve deniz faaliyetlerinin artması hem enfeksiyon riskinde artışa hem de dış ortamda daha fazla bulunma, kullanım sırasında daha yüksek ses şiddetine ihtiyaç duyulmasına neden olabiliyor” diyen Doç. Dr. Titiz şu bilgileri aktardı:

    “Tüm bu faktörler kapsamında dış kulak kanalı ve kulak zarı sağlığının yaz mevsimine girerken muayene edilmesi çok önemli. Kulak kiri olarak bilinen kulak tıkaçları, kulak zarında var olan delik durumunun belirlenmesi ve gerekli görülen küçük müdahaleler veya önlemler, hem sağlıklı işitme sağlıyor hem de kulaklık kullanımı sırasında oluşabilecek riskleri ortadan kaldırıyor. Ayrıca, kulak kirlerinin veya kulak zarının delik olmasının getirdiği işitme azlığı nedeni ile kulaklık kullanımı sırasında ses şiddetinden korunmuş olunuyor.”

  • (Özel Haber) Hızlı Kilo Verirken Sağlığınızdan Olmayın

    Hava sıcaklıklarının artış göstermesiyle birlikte adeta kilo verme mevsiminin başladığı son dönemlerde, parklar ve spor salonlarına akın eden insanlar, hızlı bir şekilde kilo verme arayışında. Spor Eğitmeni Gamze Can, özellikle yaz döneminde fit görünmek isteyen insanlara, hızlı kilo vermenin zararlarından bahsederek, sağlıklı spor hakkında tavsiyelerde bulundu.

    Akademi Plus Spor Merkezi Spor Eğitmeni Gamze Can, bahar aylarının başlaması ve hava sıcaklıkları artış göstermesiyle birlikte insanların hızlı bir şekilde kilo verme isteklerinin zararlarından bahsetti. Can, özellikle bu dönemlerde kilo vermek isteyen kişilere sağlıklı spor hakkında tavsiyelerde bulundu.

    “İLERİDE DAHA FAZLA KİLO ALMALARINA SEBEP OLABİLİYOR”

    Spor Eğitmeni Gamze Can, yaz dönemi yaklaştığı için spor yapmanın hiçbir mantığı olmadığına değinerek, “Sporun hayatımızın her gününde olması gerekiyor. Yaz dönemi yaklaştığı için insanlar spor salonuna yazılıyor, diyete başlıyorlar ve bu diyetler ileride daha fazla kilo almalarına sebep olabiliyor. Onun haricinde profesyonel sporcular bile müsabakalardan önce 1 saat ısınma yaparken, spor salonuna gelen diğer arkadaşlar bira kaç dakika ısınıp ağır halterlerin altına giriyorlar ve bu kaslara zarar veriyor, yırtılmalara sebep olabiliyor. Onun haricinde kas ve kemik arasında bulunan tendonlara zarar verebiliyor” ifadelerini kullandı.

    “GÜNDE 1 İLE 1,5 SAAT SPOR YAPMALARI ONLAR İÇİN YETERLİDİR”

    Ayrıca Can, kilo vermek isteyen insanlar için uyku ve beslenme konusuna vurgu yaparak, “Evet spor hayatımızda çok önemli bir yer kaplıyor. Kilo vermek istiyorsak, öncelikle uyku düzenine çok dikkat etmeliyiz. Onun haricinde beslenme çok önemli bir faktördür. Evet sporun da yüzde 30 gibi etkisi vardır ama tamamen spora bel bağlamak da anlamsızdır. Yani bayanlarda şöyle bir gerçek var, bayanlar hangi yaşta olursa olsun kendini kilolu hisseder. Günde 1 ile 1,5 saat spor yapmaları onlar için yeterlidir. Yani, ‘Yarım saat koşu yapayım, sonra geleyim diğer aletleri kullanayım’ vesaire şeklinde değil 1 kez önce ısınmayla başlamaları, daha sonra da diğer aletlerle devam etmeleri gerekiyor. Onun haricinde haftada 3 kez gelmeleri bizim için yeterlidir” şeklinde konuştu.

    “PERŞEMBE GÜNLERİ ENGELLİ BİREYLERE YÖNELİK BİR PROJEMİZ VAR”

    Akademi Plus Spor Merkezi Spor Eğitmeni Gamze Can, salon olarak engelli bireylere yönelik projelerinin olduğuna da değinerek, her hafta Perşembe günleri engelli vatandaşlara ücretsiz salon hizmeti verdiklerinden bahsetti. Can, “Her hafta Perşembe günleri engelli bireylere yönelik bir projemiz var. Salonumuzu ücretsiz olarak kullanabiliyorlar ve biz de Perşembe günleri. Engel durumuna göre değişiyor mesela bacaklarında problem varsa, üst bölgesini çalışıyoruz, kol, omuz ve sırt çalışabiliyoruz. Onun haricinde başka problemleri varsa da ona yönelik fizik tedavi şeklinde de uygulamalar yapıyoruz. Salonumuza gelen her engelli vatandaşın başında bir spor koordinatörü mutlaka bulunuyor ve bu koordinatör eşliğinde sporlarını yapabiliyorlar” dedi.

  • Sucuk Ve Köfte Alırken Sağlığınızdan Olmayın

    Gıda Mühendisi Fatma Üstündağ, “Aldığınız et ürünlerinin etiket bilgilerini ve son kullanma tarihlerini mutlaka kontrol edin” diyerek tüketicilere tavsiyede bulundu.

    SS Yalova Kasaplar Temin Tevzi Kooperatifi Sucuk -Köfte İmalathanesi’nde görevli Gıda Mühendisi Fatma Üstündağ, imalathanelerinde İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğünün kontrolünde, hijyenik şartlara uygun olarak ve fırınlanarak kaliteli sucuk ürettiklerini dile getirdi. Üstündağ, sucuk, köfte gibi ürünlerinin kasap dükkanları ve bazı marketlerde kendi etiketleri ile bulunduğunu ve güvenli olarak alıp tüketebileceklerini belirtti. Üstündağ, vatandaşların aldıkları et ürünlerinin etiket bilgilerine ve son kullanma tarihlerine mutlaka kontrol etmeleri gerektiğini söyledi.

  • Mideyi Küçültmek İsterken Sağlığınızdan Olmayın!

    Dr.Fevzi Özgönül, mide küçültme ameliyatı hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özgönül, “Obezite cerrahisi bedenin anatomik yapısını bozarak kilo verdirmeye ve kötü yağları enerji olarak kullanıp yok etmeye çalışıyor. Aman dikkat.” dedi.

    Son zamanlarda mide Küçültme Ameliyatları Tüm Türkiye’nin gündeminde olduğunu dile getiren Dr.Fevzi Özgönül, “Peki bu tür ameliyatlar doğru mudur? Kalıcı mıdır? Bakınca Kilo vermek isteyenlere çok cazip bir teklif gibi geliyor ama… Siz yemiyeceğim diye uğraşmayın, cerrahlar midenizin yarısını alırsa zaten yiyemezsiniz. Böylece diyetlerde olduğu gibi geçici açlıklar ile uğraşmak yerine kalıcı olarak aç kalır ve çok kısa sürede kurtulmak istediğiniz kilolardan kurtulabilirsiniz diyorlar. Aslında kalıcı olarak kilolardan kurtulmanın yanında kalıcı olarak sindirim sitemini bozduğunuz için artık isteseniz de düzgün beslenemiyorsunuz. Düzgün beslenemediğiniz de ne mi oluyor. En başta bağışıklık sisteminiz çöküyor çünkü açlık sizi güçlü kılmıyor aksine zayıf düşürüp kilo vermenizi, sağlıyor. Zayıf düştüğünüz için bir ay gibi kısa sürede 10-15 kilo veriyorsunuz. Kilo verirken yiyecek bulamadığı için enerji olarak hiç kullanmak istemediği göbek yağlarını kullanmaya çalışıyor. Göbek yağlarını enerji olarak kullanınca sürekli kuyruk yağıyla beslenen bir kişi gibi kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere böbrekler dahil bir çok organınıza kendi elinizle zarar veriyorsunuz” dedi.

    “Şüphesiz ki göbek yağlarından kurtulmak size çok hoş geliyor fakat bir de o yağları enerji olarak kullanmaya çalışan bedeninize sorun” diyen Dr.Fevzi Özgönül, “Şimdi oturun bir düşünün bedeninize bu derece kötü davrandığınızda sağlıklı olabileceğinizi umuyormusunuz? Obezite cerrahisi bedenin anatomik yapısını bozarak kilo verdirmeye ve kötü yağları enerji olarak kullanıp yok etmeye çalışıyor Obezite bedenin kendisini korumak için oluşturduğu bir fazlalıktır. Aynı yıkılmaması için bir binaya destek koymak gibi. Bedeni güçlü besinlerle düzenli , sindirim sisteminin fizyolojisini düzeltirseniz beden kendisini korumaya gerek duymaz göbek kendiliğinden kaybolur. Beden aklınızı dinleyin, Yaradanın verdiği bedenin anatomisini bozmayın. Hiç bir organ fazlalık olarak yaratılmamıştır.” dedi.

  • Para Kazanacağız Derken Sağlığınızdan Olmayın

    Ankara’da sanayinin her geçen gün gelişmesiyle birlikte kozmetikten otomotive kadar pek çok sektörde kullanımı yaygınlaşan metallerin neden olduğu meslek hastalıkları “laboratuvar testleri” ile kontrol altında tutuluyor. Türkiye genelinde ise Ankaralı işverenlerin işçi sağlığı konusunda bilinçli oldukları ortaya çıktı.

    Ankalab Laboratuvarları Genel Müdürü Dr. İlker Kütükoğlu, pek çok iş kolunda kullanımı yaygınlaşan metallerin neden olduğu meslek hastalıklarını kontrol etmek amacıyla çeşitli laboratuvar testleri yaptıklarını söyledi. Ankaralı işverenlerin işçi sağlığı konusunda bilinçli olduğunun altını çizen Kütükoğlu, işveren veya işçi talebi doğrultusunda kan ölçümü yaptıklarını da kaydetti. Kandaki kurşun, arsenik, civa, kalay oranlarına ilişkin tahlillerin yanı sıra kandaki bakır, kadmiyum, kobalt ve selenyumu da kontrol edebildiklerini söyleyen Kütükoğlu, özellikle elektrik ve elektronik, inşaat, ulaşım, endüstriyel ekipman, kimya, kuyumculuk, boya sanayi ve turistik eşya üretiminde çalışanların bakırdan olumsuz etkilendiğini ve meslek hastalığına yakalanabileceğini anlattı. Kütükoğlu, kandaki bakır düzeyinin maruziyet sınırlarını aşması durumunda böbreklerde, karaciğerde ve sinir sisteminde hasar meydana gelebileceğini belirtti.

    Pil, boya, plastik, sentetik elyaf sanayi, televizyon tüpleri ve florasan lamba üretiminde kullanılan kadmiyumun akciğer kanserine neden olabildiğini vurgulayan Kütükoğlu, “Ayrıca kadmiyuma maruziyet sonucu pnömoni, kronik bronşit gibi akciğer hasarı ve böbrek hasarı da oluşabildiğini biliyoruz” diye konuştu.

    “ÇALIŞANLARIN SAĞLIĞI İÇİN ANALİZ YAPTIRIN”

    Kütükoğlu, cam pigment, boya, elektronik cihaz, lastik gibi maddelerin üretimi sırasında kandaki selenyum düzeyinin yükseldiğini vurgulayarak, bu durumda saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları ve karaciğer hasarının oluşabileceğini kaydetti. Civa, kurşun ve arsenik ölçümü de yaptıklarını anımsatan Ankalab Genel Müdürü Kütükoğlu, diş tedavisi başta olmak üzere yüzlerce alanda kullanılan metallerin unutkanlıktan guatra, davranış bozukluklarından depresyona kadar birçok hastalığa davetiye çıkardığını ifade etti. Kütükoğlu, Ankaralı işverenlere, “Çalışanlarınızın sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için belirli periyotlarla bu etken maddelerin analizini yaptırın” çağrısı yaptı.