Etiket: Sağlanıyor

  • Karaman-Mersin karayolunda ulaşım güçlükle sağlanıyor

    İç Anadolu Bölgesi’ni Akdeniz Bölgesi’ne bağlayan Sertavul geçidinde, etkili olan kar yağışı ve tipi nedeniyle ulaşımda aksamalar yaşanıyor.

    Dün gece trafiğe kapanan Sertavul geçidi, karayolları ekiplerinin yaptığı çalışması sonucu yaklaşık 20 saat sonra kısmen trafiğe açılabildi. Otomobil ve otobüslerin zincirli geçişlerine izin verilirken, çekicilerin geçişine izin verilmiyor. Trafik ekipleri çekicileri, Karaman çıkışındaki akaryakıt istasyonunda bekletiyor. Karayolları ekipleri tuzlama ve kar küreme çalışmalarını sürdürüyor. TIR şoförleri uzun süredir akaryakıt istasyonunda Sertavul geçidinin açılmasını beklediklerini, yolun açılmaması durumunda ise geceyi araçlarının içinde geçireceklerini söylediler.

    Bu arada kapanan Karaman-Ereğli karayolunu açma çalışmalarının ise halen devam ettiği öğrenildi.

  • Hasbeyler Köyü’ne ulaşım güçlükle sağlanıyor

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Hasbeyler Köyü’nün bazı mahallelerine yolların aşırı derecede bozulması nedeniyle ulaşım güçlükle sağlanıyor.

    Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Hasbeyler Köyü’nün özellikle Bıdaklar Mahallesi’ne giden yolun aşırı derece bozuk olması araç sürücüleri ve köyde yaşayan vatandaşların tepkisine neden oluyor. Hasbeyler Köyü sakinleri Bıdaklar Mahallesi’ne giden yaklaşık 2-3 kilometrelik yolun asfaltının 2001 yılında yapıldığını ve o günden bu yana hiç bakımı yapılmadığını ifade etti. Köy sakinleri “15 yıl önce 2-3 kilometrelik yolumuz asfalt yapıldı. Ancak zaman içerisinde yolumuz bozuldu. Özellikle yağmur giderlerinin yapılmayışı nedeniyle yola akan sular asfaltın bozulmasına neden oldu. Özellikle son bir senedir araçlarımızla Bıdaklar Mahallesi’ne ulaşım güçlükle sağlanıyor. Şikâyetlerimiz ilettiğimizde her seferinde ‘Seneye programa alınacak’ deniyor. Ancak o seneler bir türlü bitmiyor. Devletimizin buraya yeniden asfalt dökme imkanı yoksa en azından bazı bölümlerde derinliği 30-40 santime varan çukurları kapatsınlar, geçicide olsa bakımını yapsınlar. Başta Zonguldak Valimiz Sayın Ali Kaban olmak üzere, Kdz. Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay, bölge milletvekillerimiz, AK Parti il ve ilçe başkanlarımız, il genel meclisi üyelerimiz ve özel idare yetkililerinden sesimize kulak vermelerini istiyoruz. Bu kötü koşullar bizlere reva görülmemeli. Çukurlardan dolayı sürekli araçlarımızın altları vuruyor, lastiklerimiz patlıyor” dedi.

    Hasbeyler Köyü sakinleri 15 yıldır hizmet alamadıkları köy hizmetleri yetkililerini köylerine davet ederek, durumu kendi gözleri ile de görmelerini istedi.

  • Öğrencilere Mezun Olmadan İş İmkanı Sağlanıyor

    İstanbul Gelişim Üniversitesinin düzenlediği Kariyer Haftasının başlamasıyla birlikte öğrenciler, birbirinden farklı firmalarla buluşacak ve aynı zamanda mezun olmadan iş bulma imkanını elde etmiş olacaklar.

    İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Kampüsünde sürecek olan etkinliğe katılım sağlayan sektörün önde gelen firmaları stant kurdu. 28 Nisana kadar devam eden Kariyer Haftası ile açılan stantlarla beraber öğrenciler iş alanları hakkında bilgi alabilirken firmaların ellerinde bulundurdukları formları doldurarak iş başvurusunda bulunabilecek. Bu sayede mezun olmadan ileride çalışacakları meslekleriyle ilgili deneyim kazanacak öğrencilerle birlikte sektörün en büyük sorunu olan deneyimsiz eleman açığını da destek sağlamış olacaklar. Prof. Dr. İzzet Gümüş, Öğretim Görevlisi Ebru Cengiz ve Meryem Uzundurkan’ın düzenlediği organizasyonun açılışına başta İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Türkiye İş Kurumu İstanbul İl Müdürü Muammer Coşkun, birbirinden önemli üst düzey yöneticiler, akademisyen ve öğrenciler katılım sağladı.

    “SEKTÖRÜN EN BÜYÜK SIKINTISI DENEYİMLİ ELEMAN BULMAK”

    Üniversitelerinde yaptıkları etkinlikle beraber önceliklerinin öğrencilere deneyim kazandırmak olduğunu söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, şunları söyledi:

    “Öğrencilerin sektörü tanıması, sektörün de öğrencileri tanıması açısından Kariyer Haftası gerçekten bizim için çok önemli. Sektör sahiplerinin ciddi bir şekilde kaliteli, kalifiyeli, başarılı, çalışkan ve deneyimli çalışanlara ihtiyacı var. Üniversite olarak bize düşen vazife de sektörleri tanıyıp onların istediği kalifiyedeki insanı yetiştirmek. Kariyer Haftası ile bizler de öğrencilerimiz için bu amaçlarımızı gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İşveren ve işçinin bir arada olduğu bir platform oluşturarak artık Türkiye’ye üreten bir nesil kazandırmak, dışa bağımlılığı azaltmak istiyoruz. Bu sayede Türkiye’nin dünya liderliğine doğru adımlarını daha da hızlı atmasını sağlamış olacağız.”

    Abdülkadir Gayretli öğrencileri çeşitli alanlarda aktif hale getirdiklerini de vurgulayarak, “Gelişim Üniversitesi olarak öğrencilerimizden proje yapmalarını öneriyoruz. Projeyle birlikte öğrenci artık hem bir şeyler yapabiliyor olduğunu gösteriyor hem de kendine olan özgüvenini geliştiriyor. Bunların yanı sıra aslında üretken ve aktif olmasını da sağlamış oluyoruz. Öğrencilerimize maddi olarak da katkı sağlamak için, yapılan projeleri ya satın alıyoruz ya da şirketlere sunuyoruz. Gençlerimize okurken hem ulusal hem de uluslararası destek vermemizin yanı sıra kendi işlerini de kurmaları için imkan veriyoruz. Bu sayede en azından mezun olduktan sonra işsizlik problemi ile karşı karşıya kalmamış oluyorlar” diye konuştu.

    “GENÇLERDEN BEKLENTİMİZ ÇOK BÜYÜK”

    Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da etkinlikle alakalı olarak şunları söyledi: “Kariyer Haftası ile öğrencilere hedef koyma, hedeflerini gerçekleştirebilme adına biz de belediyedeki tecrübelerimizi aktaracağız. Üniversitelerin verdikleri eğitimin yanı sıra hayata atılma ile ilgili bu şekilde değişik programlar yapması gayet güzel. Öğrenciler için de bu tür etkinliklerle beraber okulda öğrendikleri teorik bilgilerin yanı sıra hayata dair bir şeyler öğrenmeleri onlar için çok yararlı olacaktır. Ülkemiz eğer daha iyi noktalara gelecekse bu gençlerle olacaktır bu yüzden onlardan beklentilerimiz çok büyük.”

    “AMACIMIZ ÖĞRENCİLERİMİZİ HAYATA DOLU DOLU HAZIRLAMAK”

    Türkiye İş Kurumu İstanbul İl Müdürü Muammer Coşkun, bu tarz etkinliklere katılarak İŞKUR’un öğrenciler için yaptığı imkanları onlara daha rahat ulaştırdıklarını dile getirerek, “Bugün buradaki farklı sektörler aslında önümüzdeki 25 yıla damgasına vuracak olan gençlerle tanışma ve işbirliği yapma imkanı elde edecek. Öğrenciler de aynı zamanda okuldan mezun olduktan sonraki çalışacakları alanları tanımış olacaklar. Bu konuda da İŞKUR’un öğrencilere sunmuş olduğu bazı olanaklar var. Okuldan boşta kalan zamanlarında çalışmak istediği işletmeye gidip işi öğrenmek istediği takdirde her katıldığı gün için 50 TL cep harçlığını 30 gün üzerinden de sigortalarını İŞKUR karşılıyor. Bu sayede öğrenciler hem kendini geliştiriyor hem de bir gelir elde etmiş oluyor. Bu yüzden bu bilinci arttırmak için bu tür faaliyetlere katılım sağlıyoruz hatta özel üniversitelerin büyük bir çoğunluğunda da İŞKUR Kariyer hizmet noktaları oluşturduk. Amacımız öğrencilerimizin hayata başlarken daha dolu dolu olmasını sağlamak” dedi.

    Dört gün sürecek Kariyer Haftasında katılımcılara organizasyonun son günü katılım belgesi verilecek.

  • Yozgat’ta Kardeş Aile Projesiyle Sığınmacılara Daha İyi Bir Yaşam Olanağı Sağlanıyor

    Yozgat’ta, Yozgat Belediyesi, İl Müftülüğü ve sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle oluşturulan ’Kardeş Aile Projesi’ ile sığınmacılara daha iyi bir yaşam olanağı sağlanıyor.

    Yozgat Belediyesi, il müftülüğü ve sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle oluşturulan kardeş aile projesinde, kendisine kardeş aile edinen sivil toplum kuruluşu veya vatandaşlar, kardeş aile edindiği sığınmacıların, kira, elektrik, su, gıda ve giysi ihtiyaçlarını karşılıyor. Kardeş aile projesi kapsamında oluşturulan komisyon şehirde yaşayan sığınmacı aileleri tek tek ziyaret ederek kayıt altına alıp ne gibi ihtiyaçları varsa onları tespit ederek yardım etmeye çalışıyor.

    Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, son dönemde Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylarla ilgili olarak Türkiye’nin bir çok şehrinde olduğu gibi Yozgat’ta da Suriye ve Irak’tan gelen çok sayıda ailenin bulunduğunu belirtti. Başkan Arslan, “Bunların bir kısmının sıkıntıları yok ama önemli kısmının maddi anlamda sıkıntıları var. Bu noktada zaman zaman hoş olmayan durumlarla da karşılaşabiliyoruz. Baştan beri gerek yemek gerekse kuru gıda olarak biz ailelere yardımcı oluyoruz. Bu arada ilimizde bulunan sivil toplum kuruluşları da bu ailelere yardımcı olmak için bir gayret içerisindeler. Fakat zaman içerisinde biz belediye olarak gördük ki bu gayretler güzel gayretler ama organize olmadığı içinde kaynak israfına sebep oluyor. Bu noktada biz Yozgat’ta üç ay önce sivil toplum örgütlerini bir araya getirmek suretiyle Ensar- Muhacir kardeşliği platformu adı altında bir çalışma başlattık. Burada yapmak istediğimiz iki şey vardı. Birincisi, sivil toplum örgüt temsilcilerinin yapacağı yardımların koordineli bir şekilde uygun olan yerlere gitmesini sağlamaktır. Çünkü bazı ailelere gerektiğinden fazla yardım gidiyor. Bazı ailelere de hiç yardım gitmiyor. Daha çok sesini duyuran daha çok bağıranlara yardım gidiyor ama bir kenarda kalanlara gitmiyor. Bu noktada bütün bu ailelerin kayıtları ve ekonomik durumları bizce bilindiği için biz sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu yardımları belediye olarak organize ettik ve bu yardımların tam manası ile yerine ulaşmasını sağladık. Böylece yardım israfının önüne geçmiş olduk. İkincisi de bilhassa cami önlerin de dilencilik yapan aileler vardı. Bu da hoş olmayan bir görüntüydü. Bu görüntüyü de ortadan kaldırmak için sivil toplum örgütlerinin hepsine birer ikişer tane kardeş aile verdik. O sivil toplum örgütü o ailenin bütün sorunlarıyla ilgileniyor ve bütün sorunlarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda bu kişiler ve ailelerin Yozgat’a ve Türkiye’ye adaptasyonu konusunda gerek adet gerekse dil noktasında gerekse dini ihtiyaçlar noktasında yardımcı olunuyor” diye konuştu.

    Yardım komisyonunda yer alan Yozgat Müftülüğü Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Şube Müdürü Fevzi Yılmaz da, Yozgat’ta mukim olan sığınmacılara yönelik olarak bilhassa cami önlerindeki dilenmelerini azalmak maksadıyla bu projenin hazırlandığını belirterek, “Öncelikle müftülükte çalışan görevlilerimizle başlattık. İlk desteği veren Divasen verdi. Bizim bu kardeş aile projesindeki amacımız, buraya gelen sığınmacı ailelerin buradaki Yozgat’ta ki hayata intibaklarını sağlamak, onların güzel bir şekilde geçimlerini temin etmektir. Sığınmacı aileler, burada iş bulamıyoruz diye camilerde dilenmeyi sanki meslek haline getirmişler. Dolayısıyla biz bunun önüne geçip, hem bu çocukların eğitimini almalarını, hem de Suriyeli aile ve diğer sığınmacıların yardım almaları için bu projeyi başlattık. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarından ve bilhassa belediyemizden çok büyük destek görüyoruz. Hepsine teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.

    Yaklaşık 20 kişilik bir aileyi kendilerine kardeş aile olarak seçen Divasen Yozgat Şube Başkanı Osman Taşcı, “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır” hadisi şerifi gereğince genelde tüm insanlığa özelde de Müslüman kardeşlerimize yardım etmek hem Müslümanlığın özelliği hem de görevi olduğunu ifade ederek, “Müftülüğümüz bize bu teklifi yaptığında tereddütsüz kabul ettik. Haftada bir kez kardeş ailemizi ziyaret ediyoruz, eksiklerini tespit edip ertesi günü eksikleri kardeş ailemize sunuyoruz” dedi.

    Suriye’de yaşanan savaştan kaçarak Yozgat’a sığınan 35 yaşındaki Muhammet Osman, eşi ve 4 çocuğuyla birlikte savaşta eşini kaybeden kız kardeşi ve 7 çocuğuna bakmaya çalışıyor. Hazırlanan projeden dolayı teşekkür eden Muhammet Osman, “Türkiye bize sahip çıktı. Bizimle yakından ilgileniyor. Bu projede bizim için çok iyi fakat biz, bu şekilde yapılan yardımlardan çok iş verilmesini istiyoruz. Biz çalışalım ailemizi geçindirelim, bizlere yardım eden bütün kurumlara ve Yozgat halkına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    İnfak Derneği Başkanı Davut Aslan ve yönetim kurulu üyeleri de edindikleri kardeş aileye dikiş makine verip diğer eksiklerini giderdi.

  • AB-türkiye Desteği İle KOBİ’lere, Üniversitelere Ve Araştırmacılara 52.5 Milyon Euro’luk Kaynak Sağlanıyor

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Teknoloji Transferini Hızlandırma Fonu Projesi (TTH-Türkiye) gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede Türkiye’nin inovasyon ve teknolojinin ticarileştirilmesi odaklı ilk risk sermayesi fonları 52.5 milyon euro kaynak sağlıyor.

    Yeni iş fikirlerine, inovatif araştırmalarına kaynak arayanlara Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB fonları ile kapı aralıyor. AB-Türkiye mali işbirliğinde yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında yer alan TTH-Türkiye Projesi’nden yararlanacak kuruluşlara veya projelere 52.5 milyon Avro’luk kaynak dağıtılacak. Projenin tanıtımı 16 Şubat’ta Conrad İstanbul Bosphorus Hotel’de yapıldı. Türkiye’nin ilk teknoloji transfer fonları olan Diffusion Capital Partners & ACT Venture Capital’in tanıtıldığı toplantıda, fonların yatırım süreçleri ve hedefleri hakkında bilgi verilirken, Türkiye’de teknoloji transferi konusu masaya yatırıldı.

    Toplantıda, Avrupa Yatırım Fonu (EIF) Güney Doğu Avrupa ve AB’ye Komşu Ülkelerde İş Geliştirme Başkanı Ionnis Tsakiris, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları (TEYDEB) Başkanı Mehmet Aslan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’ndan Virve Vimpari ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB Mali Programları Daire Başkanı Murat Altun’un açılış konuşmalarının ardından, Avrupa Yatırım Bankası Grubu Türkiye Temsilcisi Massimo d’Eufemia’nın moderatörlüğünde TTH-Türkiye Projesi’nin tanıtımı Avrupa Yatırım Fonu Kurumsal İş Geliştirme Müdürü Nitan Pathak, Diffusion Capital Partners Yönetici Ortağı Haluk Zontul, ACT Ventures Partners Yönetici Ortağı Okan Kara ve Proje danışmanlık hizmetlerini yürütecek TTGV – Bpifrance – VentureWell Konsorsiyumu Takım Liderleri Deniz Bayhan ve Heath Naquin’in katılımlarıyla paneller gerçekleştirildi.

    Açılış konuşmasında Avrupa Yatırım Bankası Grubu Türkiye Temsilcisi Massimo d’Efemia, Türkiye ile Avrupa Yatırım Bankası arasındaki ilişkinin 50 yıla ulaştığını, Avrupa Yatırım Fonu ile 2006’da yarım milyon Avro ile başlayan bir kortrgaranti projesinden bugün bir milyar avroya çıkan bir işbirliğine ulaşıldığını belirtti. TTH-Türkiye Projesi kapsamında Diffusion Capital Partners (DCP) ile ACT Venture Partners fonlarının belirlendiğini söyleyen d’Efemia, teknoloji transferi alanında iyi pazar uygulamalarını hayat geçiren bu kuruluşlar aracılığıyla yatırım fırsatlarının değerlendirileceğini, projeye teknik destek veren TTGV-Bpifrance-VentureWell Danışmanlık Hizmetleri Konsorsiyumu ile de uzun soluklu teknoloji ve inovasyon desteği sağlanacağını belirtti.

    TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları (TEYDEB) Başkanı Mehmet Aslan, TTH-Türkiye projesini tanıtarak, proje kapsamında yenilikçi fikirlerin ve projelerin destekleneceğini, TÜBİTAK’ın ticari yönünün artırılacağını, yenilikçi girişime destek sağlanarak yeni başarı hikayelerinin ortaya çıkacağını kaydetti. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’ndan Virve Vimpari, araştırmaların ticarileştirilmesi açısından Türkiye’nin önemli mesafeler kaydetmeye başladığını ifade ederek, ancak araştırma ve yatırım açısından yapılacak çok iş olduğunu, proje kapsamında çok fazla sayıda proje geliştiricisine, üniversiteye ve KOBİ’ye destek sağlanacağını, 2007-2020 dönemi kapsamında Türkiye’de Ar-Ge’ye 800 milyon Avro yatırım yapılacağını belirtti. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB Mali Programları Daire Başkanı Murat Altun ise açılış konuşmasında TTH-Türkiye Projesinin Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında yürütüldüğünü ifade ederek, ancak sadece teknoloji konusunda destek sağlamadıklarını, başta Türkiye’nin görece az gelişmiş 43 şehri olmak üzere farklı sektörleri desteklediklerini, iş geliştirme merkezleri kurduklarını, sektörlere özel ortak kullanım alanları ve Ar-Ge merkezlerini hayata geçirdiklerini, kümelenme modelleri gerçekleştirdiklerini ve finansa erişim modellerinin yanı sıra turizm projelerine destek verdiklerini söyledi. Altun, bu kapsamda Rekabetçi Sektörler Programının biri çatı programı olduğunu vurguladı.

    Panelde, Avrupa Yatırım Fonu Kurumsal İş Geliştirme Müdürü Nitan Pathak, teknoloji transferi ve fikri mülkiyet konularında önemli çalışlamar yaptıklarını ifade ederek Avrupa Yatırım Fonu kapsamında start-up’lara çıkış noktasından itibaren destek verdiklerini, bir anlamda yaşam döngüsünün en başından destek sağladıklarını kaydetti. Doğrudan yatırım yapmadıklarını, aracılarını seçtiklerini ifade eden Pathak, aracılar yoluyla start-up’ları desteklediklerini, üniversitelerin bünyesinden doğan start-up’ların pazara girmesini sağladıklarını belirtti. Erken aşamada destek sağladıklarını dile getiren Pathak, lisans alınması ve girişimin piyasaya sürülmesine her aşamada destek sunduklarını söyledi.

    Diffusion Capital Partners Yönetici Ortağı Haluk Zontul, rekabetçi olabilmek için katma değeri yüksek ürünler geliştirmek gerektiğini, bunun için araştırma ve geliştirmenin en önemli faktör olduğunu ifade ederek, son 10 yılda Türkiye’de gerek devlet teşvikleri gerekse üniversiteler ve özel sektör bünyesinde gelişen Ar-Ge çalışmalarının önemli bir düzeye yükseldiğini belirtti. Ancak eksik olan halkanın araştırmaların ticarileşerek piyasaya sürülmesi olduğunu söyleyen Zortul, TTH-Türkiye’nin bu alanda bir ilk olmasıyla büyük önem taşıdığını kaydetti. Erken aşamada risk sermayesine destek veren bir kuruluş olduklarını belirten Zortul, başlangıç yatırımında 50 bin Avrodan 5 milyon Avroya kadar destek sağladıklarını belirtti.

    Projenin diğer bağımsız fon yöneticisi olan ACT Ventures Partners Yönetici Ortağı Okan Kara ise, farklı alanlarda uzmanlaşmış bir ekiple faaliyet gösterdiklerini ifade ederek, ACT’nin teknolojinin ticarileştirilmesi konusunda faaliyet göstermek üzere kurulduğunu kaydetti. Risk sermayesi fonu olarak 25 milyon Avro hedeflerinin olduğunu söyleyen Kara, faaliyet süresi 2017 yılında dolacak TTH-Türkiye kapsamında 20-25 projeye destek vermeyi planladıklarını belirtti.

    TTGV – Bpifrance – VentureWell Danışmanlık Hizmetleri Konsorsiyumu Takım Liderleri Deniz Bayhan, TTH-Türkiye’nin danışmanlık hizmetleri kapsamında teknoloji transfer ofislerinin kapasitelerinin geliştirilmesi, ofislerin bir üst düzeye yükseltilmesi, TÜBİTAK’ın kapasitesinin geliştirilerek yeni programlar kazandırılması, fonların yatırım portföylerine yeni yatırım önerilerinin sunulması faaliyetlerini yürüttüklerini belirterek, firmalara teknik destek ve yapılandırma doğrultusunda destek veren uzman bir ekiple çalıştıklarını ifade etti. Teknoloji transfer ofislerinin eşleştirilmesi kapsamında Avrupa’daki TTO’larla bilgi alışverişini sağladıklarını belirten Bayhan, bu doğrultuda kapsamlı ve yoğun bir eğitim programı düzenlediklerini söyledi.

    TTGV – Bpifrance – VentureWell Danışmanlık Hizmetleri Konsorsiyumu Uzmanı Heath Naquin ise TTH-Türkiye Projesinin büyük bir proje olduğunu dile getirerek, yeni fikirlerin oluşturulmasına odaklandıklarını, üniversitelere odaklı bir ekiple çalıştıklarını belirtti. Teknoloji transfer ofislerine geniş kapsamlı hizmetler verdiklerini ifade eden Naquin, WentureWell olarak ABD’de çok geniş bir ağa sahip olduklarını, eşleştirme konusunda TTH-Türkiye Projesinde yer alan TTO’lara birçok bağlantı kurabileceklerini ifade etti.

    GENİŞ KAPSAMLI DESTEK

    Avrupa Birliği-Türkiye finansmanı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Teknoloji Transferini Hızlandırma Fonu Projesi (TTH-Türkiye), yeni teknoloji projeleri ve yenilikçi fikirleri geliştirenlere ticari pazarlara açılma fırsatı sunuyor. Proje ile fikri mülkiyet temelli projelere, start-up’lara, üniversitelerin bilgi ve becerilerini ticarileştirmek amacıyla kurulan şirketlere (spin-off) ve KOBİ’lere öz sermaye ortaklığı karşılığında fikri mülkiyet varlıklarına yatırım amaçlanıyor.

    Avrupa Birliği öncülüğünde Türkiye’de ilk kez bu ölçekte bir fonla desteklenecek olan akademisyenler, araştırmacılar, teknoloji üreticileri ve girişimciler, gerçekleştirecekleri çalışmalarına yatırım yapılması imkânına sahip olacaklar.

    EN AZ 50 YENİLİKÇİ FİKİR DESTEKLENECEK

    Türkiye’de tekno-girişimciliği de yaygınlaştırmayı hedefleyen proje kapsamında oluşturulan fon ile en az 50 yenilikçi proje fikrine yatırım yapılabilecek. 2017’nin sonuna kadar devam edecek proje kapsamında alınacak bu yatırım kararları için konunun uzmanı EIF tarafından yürütülen fon yöneticisi seçimleri 2015 yılında tamamlandı.

    TTO’LAR İÇİN KAPASİTE ARTIRIM FIRSATI

    Proje kapsamında Türkiye’de bulunan teknoloji transferi ekosisteminin yapısı ve dinamikleri göz önünde bulundurularak Teknoloji Transfer Ofislerinin (TTO) teknik kapasitelerinin geliştirilmesi, TÜBİTAK’ın Ar-Ge ticarileştirme kapasitesinin ilerletilmesi ve TTH-Türkiye (TTA-Turkey) fonlarının uygun yatırım bulma süreçlerinin desteklenmesi amaçlanıyor.