Etiket: Sağlamalıyız”

  • Bakan Pakdemirli: “Gıda ihtiyaçlarını sürdürülebilir şekilde sağlamalıyız”

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Gelecek nesillerin gıda ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir şekilde sağlamanın yolunu bulmamız lazım” dedi.

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin davetiyle Adana Ticaret Odası Anadolu Lisesi öğrencileri Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nı ziyaret eden lise öğrencilerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırladı.

    Bakan Pakdemirli de öğrencilerle TİGEM’de bir araya geldi. Bir arada Adana’da fidan diktiklerini anımsatan Pakdemirli, kendileriyle yeniden bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ülkeyi yeni nesile emanet edeceklerini aktaran Pakdemirli, “Bugün ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz” dedi.

    2053 ve 2071 yıllarında en az yüzde 50 daha fazla gıda üretilmesi gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, ağaç olmayınca yağışın olmadığını, yağış olmayınca da suyun, dolayısıyla tarımın olmayacağını söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığının bir araya gelmesiyle bu konuları ele alma fırsatı olduğunu paylaşan Pakdemirli, “Gelecek nesillerin gıda ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir şekilde sağlamanın yolunu bulmamız lazım” şeklinde konuştu.

    Öğrencilerden Bilge Nida Yıldız ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme fırsatı yakalamanın verdiği mutluluğu anlattı. Yıldız, Erdoğan’ın yurtdışı ziyaretinin ardından yoldan gelmiş olmasına rağmen kendilerini ağırlamasını, büyük bir zarafet ve tevazu olarak tanımladı.

  • Vali Köşger; “Engelli vatandaşlarımızın hayata daha kuvvetli tutunmasını sağlamalıyız”

    AYDIN (İHA) – Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolaysıyla bir kutlama mesajı yayımladı.

    Her yıl 3 Aralık tarihinde kutlanan Dünya Engelliler Günü’nün engelli vatandaşların sorunlarının gündeme getirilmesi, bunlara çözüm üretilmesi ve tüm halkın bu konuda duyarlılığının artırılması bakımından büyük önem taşımakta olduğuna vurgu yapan Vali Köşger, “Şüphesiz ki, engelli olmak kimsenin kendi tercihi değildir. Engelli yurttaşlarımızın sorunlarını ve yaşadıkları zorlukları daha iyi anlayabilmek için empati kurmamız ve bir gün bizimde engelli bir insan olabileceğimiz gerçeğini unutmamamız gerekir. Engellilerimiz ve ailelerinin yaşadıkları sorunlar toplumun ve tüm insanların ortak sorunudur. Engelliler de herkes gibi, başka hiçbir sebeple değil; insan oldukları için onurlu bir yaşamı hak etmektedirler. Bu doğrultuda, ülkemizde insan merkezli yönetim anlayışının ete kemiğe büründüğü alanların başında engelli vatandaşlarımıza yönelik uygulamalar gelmektedir. 2005 yılında çıkarılan engelliler kanunu ve 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile engellilere yönelik pozitif ayrımcılık güvence altına alınmıştır. Bu güvence ile engelli kardeşlerimiz, spor, sanat, edebiyat, sivil toplum, siyaset ve iş dünyası gibi hayatın her alanında sergiledikleri üstün başarılarla, azim ve kararlılıklarıyla hepimize örnek olmakta ve göğsümüzü kabartmaktadırlar” dedi.

    “Engelli vatandaşlarımızın toplumsal yaşamdan kopmadan hayatlarını sürdürmeleri için meslek edinip üretken hale gelmesi, sağlık, eğitim, ulaşım ve rehabilitasyon başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarının karşılanması hepimizin ortak sorumluluğudur” diyen Vali Köşger, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Onlara göstereceğimiz ilgi ve sorunlarına bulacağımız çözümler, insana ve topluma duyulan saygının ve çağdaş toplum olmanın gereğidir. Engelli vatandaşlarımızın hayata daha kuvvetli tutunması için hepimize görevler düşmekte olup, İlimizde engellilere yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetleri, evde bakım hizmeti, engellilere ve ailelerine yönelik danışmanlık ve destek hizmetleri kesintisiz bir şekilde sürdürülmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle tüm engelli vatandaşlarımıza geleceğe daha umutla bakabilecekleri huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum”

  • Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu: “İnsanlığın ‘nizam ve merhamet medeniyeti’ ile buluşmasını sağlamalıyız”

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “İnsanlığın ‘nizam ve merhamet medeniyeti’ ile buluşmasını sağlamalıyız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçiliğinde düzenlenen Kök Tuğ Kazak Derneği açılış törenine katıldı. Programda bir konuşma yapan Yalçın Topçu, günümüzde yüksek demokrasilerin kaliteli STK’ların varlığı ve çokluğu ile ölçüldüğünü belirterek, “Yakın tarihimizde bu gibi sivil toplum kuruluşlarının müstesna hizmetleri gurur sayfalarına kaydedilmiştir. İnşallah, Kök Tuğ Kazak Kültür Derneği gibi gönüllü fikir ve kültür kuruluşlarımızın çalışmaları ve çabaları ile önümüzdeki asrı Türk asrı yapar, bu asrın en gür sedasının da İslamın sedası olmasını gerçekleştirerek insanlığın yeniden ‘Nizam ve Merhamet Medeniyeti’ ile buluşmasını sağlamalıyız” değerlendirmesinde bulundu.

    “İlahi kaderin, tarihi bir misyonunun parçası olduğumuza inanıyorum”

    Topçu, “Büyük medeniyetindeki gücün farkında bir anlayışla yürüyen, Türk-İslam dünyasının Aksakal’ı, çağdaş Kazakistan’ın kurucusu Bilge Lideri Sayın Nursultan Nazarbayev’in üstün liderliği sayesinde Kazakistan artık Türk-İslam aleminin gururu olmuş; bölgesinin ve dünyanın barışına, refahına ve güvenliğine katkıda bulunmaktadır. Bizleri; Kazak, Kırgız, Tatar, Türkmen, Özbek, yani Türkleri, Tanrı Dağı’ndan Adriyatik sınırlarına kadar getiren bir ilahi kaderin, tarihi bir misyonunun parçası olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Bizler aynı milletin fertleriyiz”

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Akarca ise iki devlet ve haklarının yakınlıklarına vurgu yaparak, “Bizler aynı milletin insanlarıyız, fertleriyiz. Birbirimizi dostlarımız, kardeşlerimiz, akrabalarımız olarak görüyoruz. Bundan sonraki süreçte iki ülkenin liderlerinin arasındaki sıcaklık ve samimiyet çok daha artarak devam edecektir” diye konuştu.

    “Kazakistan, kardeş Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine büyük önem vermektedir”

    Kazakistan Ankara Büyükelçisi Saparbekulı yükselen Kazakistan-Türkiye ilişkilerine vurgu yaparak, “Kazakistan, kardeş Türkiye ile kültürel ve manevi ilişkilerin gelişmesine büyük önem vermektedir. Zaten geçmiş ayda Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in Türkiye ziyareti çerçevesinde kültür alanında önemli bir anlaşmaya imza atılmıştır. Bu kültürel faaliyetleri bağımsız olan birlik ve derneklerle yürütmekteyiz. Cumhurbaşkanımız Nursultan Nazarbayev’in üzerinde durduğu Milli Uyanış projesiyle milli değerlerimize, geleneklerimize ve kültürümüze sahip çıkarak, milli bilincimizi oluşturacağız” şeklinde konuştu.

    “Kazak medeniyetinin yaşatılması tüm Türk dünyasının geleceği için önemlidir”

    Kök Tuğ Kazak Kültür Derneği Başkanı Mülazımoğlu ise derneğin amaçlarına değinerek, “İki ülke arasındaki işbirliği ve dostluğu daha da geliştirerek, ilişkilerimizin daha sağlam temele dayanması için katkıda bulunacağız. Turan elinin en bariz ve en geniş bozkırlarının mirasçısı olan Kazak medeniyetinin güçlü bir şekilde yaşatılması tüm Türk dünyasının geleceğinde önemli bir yer ve anlam ifade etmektedir” dedi.

    Etkinlik “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Haritalarla Türkistan ve Osmanlı Devlet Arşivlerinde Türk- Kazak İlişkileri” sergisi ile devam etti. Ayrıca programda Kazak türkülerinden ve Kazak milli elbiselerinden seçkiler sunuldu.

    Büyükelçi Abzal Saparbekulı’nın ve Kök Tuğ Kazak Kültür Derneği Başkanı Lezzet Mülazımoğlu’nun ev sahipliği yaptığı törene ayrıca Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Akarca, AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Türkiye-Kazakistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Haluk İpek, Başkent Üniversitesi Kurucusu ve Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Fırat Purtaş, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ve çok sayıda davetli katıldı.

  • Başkan Fırat: “Üreterek istihdamı sağlamalıyız”

    Adıyaman Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Fırat, Ülkemizin ekonomik baskılara üreterek karşı durabileceğini ve ekonomik dalgalanmanın durağanlaştığını dile getirdi.

    Adıyaman Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Fırat,ağırlıklı olarak dış güçlerden kaynaklı ekonomik krizin başlangıcında ciddi bir panik havası oluştuğunu ancak özellikle son bir haftada bu panik havasının dağıldığını ifade etti.

    Mahmut Fırat açıklamasında, “Ekonomik baskılar ülkemiz ekonomisinde duraklama yaşattı ve esnafta ciddi bir panik oluştu. Dövizdeki dalgalanmalar, son 1 buçuk aylık süreçte hükümetin aldığı ekonomik tedbirler sonucunda son bir haftadan beri dalgalanmalar soğuma sürecine girdi. Birkaç günden beri dövizde gerileme var. Alınan tedbirler inşallah topluma güven verir. İyimserliğimiz var ve bu ülke bizimdir. Bizim üretmemiz lazım. Ekonomik seviyesi yüksek olan firmaların yatırımları sürmelidir. Hükümetin ciddi boyutta destekleri bulunuyor.

    İnsanlarda ciddi boyutta bir tedirginlik vardı. Satacağı ürünün yeniden temininde nasıl bir fiyatla alacağını kestiremiyor. Özellikle bunun etkisi inşaat sektöründe görülüyor. Gıda sektöründe ise panik havasından faydalanmak isteyen kesim var. Ekonominin üzerindeki bulutların tamamen dağılması için biraz zamana ihtiyaç var” dedi.

    Başkan Fırat, “Daha öncede ülkemiz krizler yaşadı. Ekonomistlerinde söylediği, sorumluluklarımızı bilip tedbirleri almamız gerektiği belirtiliyor. Tedbirlerin başında üreteceğim ve istihdam sağlayacağız. Hesapsız işlere girmemeliyiz. Ticaret erbapları iletişim çağında dünyayı izliyor. Herkes sorumluluğunu biliyor. ‘Aman aman kıyamet koptu’ tedirginliği kendimize zarar verir. Çok para kazandığımız zamanlarda olur, kaybettiğimiz zamanda olabilir. İnsanlarımız lüks bir yaşama alıştı. Çalışmadan, üretmeden tüketmeye alıştık. Bununla ilgilide hem bireysel hem de kamusal önlemler alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

  • TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem: “Birlik ve beraberliği sağlamalıyız”

    TÜRSAB Başkanlığına adaylığını koyan Hasan Erdem, “Böl parçala politikası bizi birbirimizden ayırıyor. Birbirimizi sevmeliyiz. Diyoruz ki birlik ve beraberliği sağlayalım. Yıllardır değişmeyen durumu değiştirelim. 32 projemizin gerçekleşmesi konusu şeref sözümüz olsun. Sizden 2 dönem istiyoruz. 2 dönem sonunda projelerimizi gerçekleştireceğiz” dedi.

    Kasım ayında yapılacak TÜRSAB seçimlerinde başkan adayı olan Ramses Turizm’in Başkanı Hasan Erdem “Güçlü TÜRSAB, Güçlü Türkiye” sloganıyla seçim kampanyasını sürdürüyor. Bursa merkezli Selam Tur, İstanbul merkezli Ramses Turizm’in Başkanı Hasan Erdem Antalya’da seyahat acenteleriyle toplantı gerçekleştirdi. Etkinliğe Antalya Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ve seyahat acentelerinin temsilcileri katıldı. TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, birlik ve beraberliğe ihtiyaçları olduğunu ve seçilmeleri halinde söz verdikleri 32 projeyi 2 dönemde gerçekleştireceklerini kaydetti.

    “TÜRSAB’ın ortak akılla yönetilmesi gerekir”

    Ortak akıl için değişimin şart olduğunu ifade eden TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, “Ortak akıl ve değişim dedik. Bu iki kavram bizim için çok önemli. İnsanı insan yapan akıldır. Ortak aklın kullanılması halinde kurumların geliştiğine inanan bir kitleyiz. Ortak akıl demokratik olmayı gerektirir. Dolayısıyla bu toplantıların içerisinde TÜRSAB’ın ortak akılla yönetilmesi gerekir. Tek elden değil, bütün teşkilatımızın fikir ve düşünceleri doğrultusunda yönetilmesi konusunda biz öneride bulunuyoruz ve bunu savunuyoruz” dedi.

    “Bizim ülkemizde nedense bir koltuğa geldiği zaman bırakmak istemiyor”

    Değişim amaçlı toplantılar yaptıklarını söyleyen Erdem, “İnsanın hayat kaynağı olan su bile bir yerde belli bir süre kaldığı zaman ve değişmediğinde kokmaya başlıyor. En gelişmiş ülke olan ABD anayasasında iki dönemden başka devlet başkanı seçilemiyor. Sebebi başarısızlık değil. İnsanlar da motive kaybı yaşanabiliyor. Bizim ülkemizde nedense bir koltuğa geldiği zaman bırakmak istemiyor. Kanunlar da buna müsait. Devletimiz nasıl memuru için 67 yaş sınırı getiriyorsa bu durum içinde bir şeyler getirilmelidir” diye konuştu.

    “Seçilenler ağa, padişah olmak için seçilmiyor hizmetkar olmak için seçilir”

    Acentelerin sorunlarının ortak olduğunu kaydeden Hasan Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Antalya Türkiye’nin destinasyonu durumunda. Daha fazla katılım bekliyorduk. Sabahtan akşama kadar yorulan arkadaşlarımız gelmemiş olabilir. Burada bulunanlar bizim elçimizdir. Acentelerimiz 18 yıldan beri gittikçe maddiyat ve itibar kaybediyor. Pastaları küçülüyor ama acenteler çoğalıyor. Proje olarak önereceğim şeyler 18-20 yıl önce gerçekleşmesi gereken şeyler. Bunları söylemem bile yapılmadığının reçetesidir. Biz sizlere şunu öneriyoruz. Acentelere belge devir hakkını getirmek istiyoruz. TÜRSAB’ın gücü küçümsenemez ve turizmin lokomotifi durumunda. Bu güç sizlerin menfaatine kullanılırsa o zaman temsiliyet noktasında bir yere gelebiliriz. TÜRSAB’da bizler seçiyorsak hizmet etsinler diye seçiyoruz. Biz seçilirsek bize hesap sorun. Seçilenler ağa, padişah olmak için seçilmiyor hizmetkar olmak için seçilir. Bir sonraki seçimde sözler yerine getirilmemişse seçilmemelidir. Seçimden sonra kimse kimseyi hatırlamaz. Böyle olmamalıdır. Her yeni kurulan acente için TÜRSAB teşkilatına 40 bin TL ödeniyor. Bu paralar nereye gidiyor. Bilmiyoruz acentelere gitmediğini biliyoruz. Açılan 10 bin 250 acenteye ulaştık. Bu menfaat değil bizim aleyhimize bir durum. Ama genel merkez bu paradan nemalanıyor. Asıl olan acentelerdir.”

    “Muhalefet olarak birlik ve berberlik yolunda ilerlemeliyiz”

    TÜRSAB’ın daha demokratik olmasının alt yapısını hazırlayacaklarını dile getiren Erdem, TÜRSAB’ın mali ve idari yapısının karmakarışık olduğunu dile getirdi. Erdem, “26 tane şirketimiz var bunlar kimin için çalışıyor belli değil. Böl parçala politikasıyla bizi bölmeye çalışıyorlar. Birlik ve beraberlik şart. Muhalefet tek ses halinde seçime gitmeli. Ahmet, Mehmet bir taraftan çıkarsa başarılı olamayız. Her geçen gün de şikayet ettiğimiz sistemde devam ederiz. Muhalefet olarak birlik ve berberlik yolunda ilerlemeliyiz. Seçim günüde orada olarak değişimi yapmalıyız” dedi.

    “Acenteler uluslararası alanda yalnız bırakılmıştır”

    TÜRSAB’ın, Türkiye’nin turizm sektörünü aktif şekilde tanıtması için kurulan bir kurum olduğunu ifade eden TÜRSAB başkan adayı Hasan Erdem, “Bugün yapılan şeylere bakıldığı zaman Türkiye’nin tanıtımıyla ilgili hangi projeleri ürettik. Biz diyoruz ki gerçek amacımıza uygun şekilde Türkiye’nin tanıtımının yapılması gerekiyor. En iyi şekilde tanımını yapacağız diyoruz. Acenteler uluslararası alanda yalnız bırakılmıştır. KOSGEB’de alınan yardımlar uygulanmamıştır. Yurt dışı fuarlarına acentelerimiz kendileri gitmiştir. Maddi anlamda onları desteklemeliyiz” şeklinde konuştu.

    “Kaçak turizm faaliyetleri aldı başını gidiyor”

    Kaçak turizm faaliyetlerinin başını alıp gittiğini söyleyen Erdem, TÜRSAB’ın şuan bunun önlemini alamadığını dile getirdi. Erdem, “Bunun çözümü yolları keserek yaparsak gelen turiste hoş olmaz. Teknolojik ve bir takım önlemler alarak olduğunuz yerde o tur başlamadan müdahale edebilirsiniz. Müzeler önünde tespiti yapılarak kanuni cezalar kesilerek önlemler alınabilir” dedi.

    “Bazı acentelerimiz hac ve umre dönemlerinde haksızlığa uğruyor”

    Hac ve umre işi yapan acentelerin var olduğunu belirten Hasan Erdem, Diyanet İşleri Başkanlığının umre işlerini kendilerine bırakması gerektiğini söyledi. Erdem, “Hac ve umre acentelerimiz hac dönemlerinde haksızlığa uğradığı dönemler oluyor. Bunun önüne TÜRSAB’ın geçmesi gerekiyor ama geçemiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı paralı işlerden uzaklaşması gerekiyor. Zor bir olay ama doğrusu da budur. Diyanet İşleri Başkanlığı istediği parayı alsın ama organizasyonu bizim yapmamız lazım. Fakat TÜRSAB’ın bunu yapabilmesi için kutsal topraklarda 35-40 kişi istihdam edilmeli. Hacılarımızın ülkemize rahat ulaşması lazım. Bunu da yapacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

    “2 dönem sonunda projelerimizi gerçekleştireceğiz”

    En çok birlik ve beraberliğe ihtiyaçları olduğunu dile getiren Hasan Erdem konuşmasını şöyle tamamladı:

    “Böl parçala politikası bizi birbirimizden ayırıyor. Birbirimizi sevmeliyiz. Diyoruz ki birlik ve beraberliği sağlayalım. Yıllardır değişmeyen durumu değiştirelim. 32 projemizin gerçekleşmesi konusu şeref sözümüz olsun. Sizden 2 dönem istiyoruz. 2 dönem sonunda projelerimizi gerçekleştireceğiz.”