Etiket: Sağlam

  • Aytemiz Alanyaspor’un yeni Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam oldu

    Aytemiz Alanyaspor’da Hüseyin Kaplar ile yolların ayrılmasının ardından yeni teknik direktör belli oldu. Başkan Çavuşoğlu, yeni teknik adamın Ertuğrul Sağlam olduğunu sosyal medya hesabından duyurdu.

    Spor Toto Süper Lig’in 17. haftasında 3-2 kaybedilen Çaykur Rizespor maçının ardından taraftarların istifaya davet ettiği Teknik Direktör Hüseyin Kalpar, yönetim kuruluna istifasını sunarak görevi bırakmıştı. Bu gelişmelerin ardından Kalpar’ın yerine arayışa geçen Aytemiz Alanyaspor yönetimi birçok isimle görüşürken, turuncu-yeşillilerin Başkanı Hasan Çavuşoğlu, yeni teknik adamın Ertuğrul Sağlam olduğunu Facebook hesabından duyurdu. 48 yaşındaki teknik adam, Süper Lig’de son olarak Bursaspor’un teknik direktörlüğünü yapmıştı.

  • Boğazı kesilerek öldürülen Necla Sağlam cinayetinde, sanık ikinci kez hakim karşısında

    Zonguldak’ta geçen 24 Şubat’ta meydana gelen olayda, 23 yaşındaki Necla Sağlam’ın boğazının kesilerek öldürülmesi olayıyla ilgili tutuklu bulunan alçı ustası Tolga K., suçlamaların hiçbirini kabul etmedi.

    Edinilen bilgiye göre, geçen Şubat ayında meydana gelen olayda Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda memur olarak görev yapan 23 yaşındaki Necla Sağlam, Meşrutiyet Mahallesi’ndeki yalnız yaşadığı apartman dairesinde boğazı kesilerek ölü bulundu.

    Genç kızın tırnaklarındaki DNA örneği ile başına geçirilen çöp poşeti rulosunda parmak izi tespit edilen 34 yaşındaki Tolga K., cinayetten 20 gün sonra yakalanarak gözaltına alındı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    İkinci kez hakim karşısında

    Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada, Kocaeli Cezaevi’nde bulunan tutuklu sanık hazır bulunduruldu. Öldürülen Necla Sağlam’ın annesi Serpil Gökyer ile taraf avukatları da mahkemeye katıldı. Tanıkların dinlendiği duruşmada, mahkeme başkanı delil torbasından çıkartılan çöp poşetini sanığa göstererek parmak izlerine rastlandığını hatırlattı. Tutuklu sanık ise parmak izinin kendisine ait olmadığını iddia etti.

    Zonguldak Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 10’a yakın güvenlik kamerasından elde ettiği görüntüler de mahkemede delil olarak sunuldu. Görüntüleri izleyen tutuklu sanık, görüntülerde kendisinin olduğunu kabul etti. Yaklaşık 45 dakika zaman diliminde geçirdiği sürenin hatırlatılması üzerine çelişkili ifadeler veren Tolga K., arkadaşını aradığını; ulaşamayınca geri döndüğünü söyledi.

    “Kasaplık yaptın mı?” sorusu

    Necla Sağlam’ın avukatlığını yaptığı Merve Kır ise tutuklu sanığa hayatı boyunca kasaplık yapıp yapmadığını sordu. Tutuklu sanık; ağabeylerinin kasap olmasına rağmen kendisinin hiçbir şekilde kasaplık yapmadığını söyledi. Duruşma çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kır, “Duruşmaya katıldık, yargılama devam ediyor. Dosyada birkaç eksik var. Dinlenecek şahitler var. Kasım ayında o şahitler de dinlenirse sonraki celsede karar bekliyoruz. Sanık hiçbir şeyi kabul etmiyor. Tırnak içindeki DNA’ları da kabul etmiyor, parmak izini de kabul etmiyor. Hiçbir şey yapmamış gibi görünüyor” diye konuştu.

    Duruşma ise eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Tutuklu sanık Tolga K., cezaevi aracından taşındığı sırada gazetecilere “Doğruyu yazın, masumluğumu yazın” diye tepki gösterdi.

  • Veteriner Hekimler Odası’nda Sinan Sağlam güven tazeledi

    Bursa Veteriner Hekimler Odası’nda mevcut Başkan Sinan Sağlam güven tazeledi.

    Akademik Odalar Yerleşkesi’ndeki seçime 330’a yakın veteriner hekim katıldı. 2016-2018 Olağan seçimi için oy kullanan veteriner hekimler 5 dönemdir başkanlık yapan Veteriner Hekim Sinan Sağlam’a 2 yıl daha vize verdiler

    Başkanlık yarışında Sinan Sağlam’ın karşısında Veteriner Hekim İbrahim İsmet Türkmen vardı. Seçimde Sinan Sağlam 230 oy alırken, İbrahim İsmet Türkmen 90 oyda kaldı.

    Bursa’da hayvanların sağlığından, sofralarımıza kadar gelen etin sağlığına kadar tüm güvenlik önlemleri için çalışmalar yaptığını belirten Sağlam “Bursa Veteriner Hekimler Odası’nın 1570 üyesi var. Ama genelde seçime katılım 350-400 kişi civarı oluyor. Seçime katılan arkadaşlarımız demokratik haklarını kullanıyorlar. Çiftlikten soframıza kadar gelen hayvansal gıdaların güvenliğiyle ilgili kamu dışındaki istihdamı biz yapıyoruz. Meslektaşlarımızın yetkilerinin giderek AB standartlarının dışına doğru itildiği sürece giderken, biz de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile iyi ilişkiler geliştirerek AB ve uluslararası standartları yakalamak için çalışıyoruz. Bursa Veteriner Hekimler Odası örnek projelere imza atmıştır ve bu dönemde de örnek projelerimize devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Bakan Tüfenkci: “Ekonomimizi daha da güçlendirecek köprü reformlar için daha sağlam bir zemine sahibiz”

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 15 Temmuz sürecinin ardından ekonominin kısa sürede toparlandığını ve küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye ekonomisinin güçlendiğini ifade ederek, “Bugün geldiğimiz noktada ekonomimizi daha da güçlendirecek köprü reformlar için daha sağlam bir zemine sahibiz” dedi.

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği’nin (MÜSİAD) Malatya’da düzenlenen 94. Genel İdare Kurulu ve Gümrük ve Ticaret Çalışma Raporu Toplantısı’na katıldı. 2 gün sürecek olan toplantının ilk gününde Bakan Tüfenkci, iş adamlarından ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi yönündeki taleplerini ve önerilerini dinledi. Malatya’da bir otelde düzenlenen toplantıya Bakan Tüfenkci’nin yanı sıra Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi, Malatya Valisi Mustafa Toprak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin, çok sayıda MÜSİAD ve Genç MÜSİAD Şube Başkanı ve iş adamı katıldı.

    Toplantıda konuşan Bakan Tüfenkci, MÜSİAD’ın temsil ettiği kesimlerin sorunlarının çözülmesinde ve bunların yetkili mercilere iletilmesinde çok önemli görevler üstlenmiş bir kurum olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin dünya çapında yakaladığı ekonomik başarı, ülke çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan politikalarımızın ve sizlerle bu noktadaki samimi işbirliğimizin neticesidir. Bu nedenle sizlerle çeşitli vesilelerle bir araya gelmeye özellikle önem veriyoruz, bundan sonra da iş dünyası ile yakın işbirliği içerisinde çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Türkiye ekonomisinin son durumunu değerlendiren Bakan Tüfenkci, küresel finans krizi sonrası dünya ekonomisindeki sorunların hala devam ettiğini ifade ederek, Türkiye ekonomisinin ise tüm olumsuzluklara rağmen büyüdüğünü söyledi. Bakan Tüfenkci, “Gelişmekte olan ülke ekonomileri yavaşlarken özellikle enerji ve emtia ihracatına bağımlı ülkelerde sorunlar derinleşiyor. Parasal genişlemenin boyutlarını artırmak ne Avrupa’da ne de Japonya’da ekonomiye beklenen ivmeyi kazandırmazken, negatif faiz uygulamaları dengeleri daha da bozuyor. Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinin toparlandığı dile getirilse de bunun kalıcılığı noktasında bir mutabakat söz konusu değil. Amerika Merkez Bankası’nın faiz artırma konusundaki kararsızlığı tüm ekonomileri etkileyen piyasa daralmaları ile finansal istikrarsızlık haline gelmiş durumda. Küresel ekonomi yavaşlasa da ülkemiz kesintisiz büyümeye devam ediyor. Son 28 çeyrekte büyüyen dünyadaki ilk beş ülkeden birisi de Türkiye, belki de ikinci ve üçüncü sırada” ifadelerini kullandı.

    Tüm bu küresel dengesizlikler içerisinde Türkiye’nin bir de 15 Temmuz darbe girişimini yaşadığını kaydeden Tüfenkci, bu süreçte Türk halkının hem demokrasiye hem de ekonomiye sahip çıktığını belirtti. 15 Temmuz sürecinin ardından ekonominin kısa sürede toparlandığını dile getiren Bakan Tüfenkci, “Dövizini satan vatandaşlarımız Türk Lirası olarak ulusal ekonomisine güvenini gösterdi. Finansal piyasalar bu süreçte normal işleyişlerini sürdürdü. Ülkemiz ekonomik faaliyetlerinde hiçbir kesintiye Allah’a çok şükür uğramadı. Hain darbe girişimini üzerinden bir ay bir ay geçmeden bütün piyasa göstergeleri normale döndü ve yine Ağustos ayında Allah’a çok şükür ihracatımız rekorlar kırdı. Yine bu darbe girişiminin hemen akabinde Temmuz ve Ağustos ayı içerisinde net yurt dışı sermaye girişi de ciddi anlamda arttı. Bu yabancı yatırımcıların bütün algı operasyonlarına rağmen Türkiye’ye güvendiğini gösteriyor. Ağustos ayı itibariyle 116 milyar net yabancı girişi var. Bu çok önemli bir rakam. Bu ekonomimizin beklenmedik gelişmeler karşısında dayanıklılığını ve gücünü bir kez daha kanıtladı. Güçlenen milli birlik ve beraberliğimiz geleceğe yönelik olumlu beklentilerimizi de güçlendirdi. İddialı ekonomik hedeflere ulaşma İnancımızı arttırdı. Bugün geldiğimiz noktada ekonomimizi daha da güçlendirecek köprü reformlar için çok daha sağlam bir zemine sahibiz. Artık Türkiye ekonomisi çalkantılardan etkilenmeyen, kendi potansiyeli ile sorunların üstesinden gelebilen, koşullara uygun esnek politikalar üretebilen bir yapıya kavuşmuştur. Büyümemizi destekleyecek adımları bir bir atıyoruz. Yatırım teşviklerimizin kapsamını genişletiyor ve içeriğini de zenginleştiriyoruz. İkili ilişkilerde yeni sayfa açmak suretiyle ekonomik etki alanımızı genişletiyoruz. Birlikte hareket edersek aşamayacağımız engel, çözemeyeceğimiz sorun yoktur. İnşallah birlik ve beraberlik içerisinde ekonomik hedeflerimizi bir bir tutturacağız ve terörü yeneceğiz” ifadelerini kullandı.

    Bakan Tüfenkci, bakanlık çalışmaları hakkında da katılımcılara bilgi verdi.

    “15 Temmuz’un ardından adeta tarihin yeniden yazıldığı bir dönemden geçiyoruz”

    MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ise, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, “15 Temmuz’un ardından adeta tarihin yeniden yazıldığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi zor bir dönemle karşı karşıya kaldığımızda millet olarak neler yapabileceğimizi dünyaya gösterdik, bundan dolayı mutluyuz” dedi.

    MÜSİAD olarak 15 Temmuz sürecinden itibaren toplumun her kesimi ile kucaklaştıklarını ve meydanlarda demokrasi nöbeti tuttuklarını aktaran Olpak, “Cumhurbaşkanımızın ‘Evlerinize dönebilirsiniz’ çağrısına kadar milletimizle beraber yurdun dört bir yanında meydanlarda olduk. Bu süreçte bir yandan meydanlarda nöbet tutarken, bir yandan da üretmeye ve çarklarımızı döndürmeye devam ettik. Bunun yanında siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri temsilcileri ile birlikte de yurt dışında önemli çalışmalar yürüttük ve yürütmeye devam edeceğiz. İnşallah ülkemiz çok kısa sürede bu dönemi atlatır ve daha da güçlenerek yoluna devam eder” diye konuştu.

    Genel Başkan Olpak, konuşmasının sonunda MÜSİAD Genel İdare Kurulu Toplantısı hakkında bilgiler vererek, iş adamlarının beklentilerini dile getirdi.

    Konuşmaların ardından Gümrük ve Ticaret Bakan Bülent Tüfenkci, iş adamlarından ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi yönündeki taleplerini ve önerilerini dinledi.

  • Bakan Elvan: “Bu darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisinin son derece sağlam temeller üzerine oturtulduğu görülmüştür”

    Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Hangi açıdan bakarsanız bakın gerçekten bu darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisinin son derece sağlam temeller üzerine oturtulduğu görülmüştür” dedi.

    Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’a gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Binali Yıldırım’ın Kılıçdaroğlu’nu arayarak mitinge davetini yinelemesine ilişkin Bakan Elvan, “Pazar günkü demokrasi mitingimizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm dünyaya bir mesaj vermesi açısından oldukça önemli aslında 15 Temmuz akşamından itibaren milletimiz başta Cumhurbaşkanımız Başkomutanımız olmak üzere Başbakanımız, hükümetimiz, milletimiz ile birlikte çok önemli mesajlar verdiklerini düşünüyorum. Ama özelikle Pazar günkü Demokrasi Mitingi’nin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede de özellikle CHP, MHP liderlerinin katılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Dün biz Mersin’deydik. Hem Silifke’de hem de Erdemli’de vatandaşlarımızla buluştuk. Örneğin Silifke’de Büyükşehir Belediye Başkanı, Milliyetçi Harekat Partisi Milletvekili, CHP’den Milletvekilleri konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben vatandaşlarımıza bir konuşma yaptım bu havanın birlik ve bütünlük havası özellikle 15 Temmuz’dan sonra çok güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Türkiye’nin Türk milletinin 79 milyon insanın demokrasiye ne kadar bağlı olduğunu, demokrasinin asla vazgeçilemez bir rejim olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Tabiî ki bunu görmeyenler duymak istemeyenler var Türkiye’deki bu halkın gücünü o Kurtuluş Savaşı’ndaki ruhu yaşatan ruhu görmek istemeyenler var. Biz tüm dünyaya şunu gösterdik. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti demokrasiden asla vazgeçmez. Milli iradeden daha üstün bir şey düşünemeyiz. Miletlimiz ülkemize sahip çıkmıştır. Ülkemizi uçurumun eşiğinden döndürmüştür. Biz milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “Yenikapı’ya tüm vatandaşımızın, milletimizi davet ediyoruz” diyen Elvan şunları kaydetti:

    “Miting alalarında parti ayrımı gözetmeksin Türkiye sevdalısı olan ay yıldızlı bayrak sevdalısı olan vatan millet sevdalısı olan herkesin sokaklarda olduğunu görüyoruz. Burada vatandaşımızın söylediği şey şu ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ bunu söylediğini görüyoruz. CHP’li vatandaşlarımızın CHP’ye destek veren vatandaşlarımızın Yenikapı’ya geleceğini düşündüğümüzde CHP Genel Başkanının da Yenikapı’ya gelmesinin anlamlı olacağını düşünüyoruz.”

    “Bunların ne kadar hain bir örgüt olduğunu tüm milletimiz gördü”

    CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın ’kaset komplosu’ yorumuyla ilgili Elvan, “Şöyle ifade edeyim bu FETÖ’cü satılmış güruh başlangıçta hatırlarsanız şöyle bir 15-20 yıl geriye döndüğünüzde, hatta son 5- 6 yıl öncesine kadar sevgiden, barıştan, kardeşlikten bahsediyordu. Onların bahsettiği sevgi düşmanlıkmış onların bahsettiği kardeşlik ülkeyi işgalmiş onların bahsettiği saygı ülkede demokrasiyi kaldırmakmış bunların ne kadar hain bir örgüt olduğunu tüm milletimiz gördü. Dolayısıyla bunlardan her şey beklenir. Hele ki bu o adi birilerinin belki talimatlarıyla da hareket edebilen terörist başı sağa sola yalvarma eyleminde bulunan O köpek zihniyetli şahıs çok affedersiniz ki ama bu ne söyleseniz layık. Bunun son günlerdeki davranışlarını da görüyorsunuz bunları milletimiz hiçbir zaman itibar etmemeli Türkiye’miz çok daha güzel günler görecek. O adamların yapmayacağı pislik yoktur. Milletin üzerine silahla saldıran, milletin silahıyla, milletin tankıyla, milletin helikopteriyle saldıran bu hainlerin her şeyi yapabileceklerini düşünmek lazım dolayısıyla bu hainin her şeyi yapabileceğini düşünmek lazım. Bu konuda da tavizsiz bir biçimde askeriyenin de, polisin de kamu kurum ve kuruluşlarında temizlenmesi kökünün kazınması son derece önemli. Deniz Bey’in yaklaşımının ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama bunların yapamayacağı hiçbir şey yok dolayısıyla bunlara karşı son derece temkinli olmalıyız” açıklamasında bulundu.

    “115 civarında kişi açığa alındı. Bunlar arasında 1 müsteşar yardımcısı 2 genel müdür 10 daire başkanı uzman ve uzman yardımcısı var”

    Bakan Elvan, kamu kurum ve kuruluşlarındaki temizlemelerin ardından Kalkınma Bakanlığı’ndaki terörist yapılanmaya ilişkin yapılan çalışmalara ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:

    “115 civarında kişi açığa alındı. Bunlar arasında 1 müsteşar yardımcısı, 2 genel müdür, 10 daire başkanı uzman ve uzman yardımcısı var. Bunları aldık. Üstünde çalıştığımız isimler var devam ediyoruz. Dediğim gibi her kurumda olduğu gibi bizim bakanlığımızda da bu tür bir yapılanma maalesef olmuş ama bunları temizleyeceğiz. Son derce titiz bir çalışma yürütüyoruz. Gece sabalara kadar çalışıyoruz açıkçası vatandaşlarla olan ilişkileri konuşmaları, tutum ve davranışları hepsini dikkate alıyoruz. Temizlik harekâtı devam edecek. Bunları temizlediğimiz takdirde bizim önümüz daha da açılacak daha dinamik bir yapı olacak. Çünkü biz gerçekten liyakat sahibi işini bilen bu tür terör örgütüyle bağlantısı olmayan insanlarla işimizi yürüteceğimize inanıyorum.”

    “Eğer ön yargılı değillerse açıkçası olumsuz bir netice ben beklemiyorum”

    Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ten gelecek açıklamayla ilgili soruya Elvan,“Moody’s ile ilgili biliyorsunuz bakanlığımız görüştü. Maliye Bakanlığı’mız ve Hazine Müsteşarlığımızla da ile de görüşmelerde bulundu Moody’s. Tabi oldukça olumlu bir havada geçti bu görüşmeler. Türkiye ekonomisinin gerçekten bu süreçte ne kadar sağlam temeller üzerinde oturtulduğu aktarıldı. Yapısal reformlarımız konusundaki yaklaşımlarımız aktarıldı. Dönüşüm programlarımıza yönelik yaptıklarımız aktarıldı. Dolayısıyla eğer ön yargılı değillerse açıkçası olumsuz bir netice ben beklemiyorum” dedi.

    “S&P’nin yaklaşımıyla darbecilerin yaklaşımı arasında çok bir fark görmüyorum ben”

    S&P ile 2012 sonundan itibaren herhangi bir anlaşmanın bulunmadığını belirten Elvan, şunları kaydetti:

    “Yani biz S&P’nin Türkiye ile ilgili değerlendirmelerini hiç dikkate almadık. Bundan sonrada almayacağız. S&P’nin maalesef diğer kredi değerlendirme kuruluşları ile karşılaştırıldığında ön yargılı bir yapıda hareket ettiğini görüyoruz. Daha darbe girişimi aşamasında ellerinde hiçbir veri yokken bir açıklama yaptılar ve notumuzu düşürdüler. Notumuzu düşürürken şu ifadeyi kullandılar; Türkiye’de bir ayrışmanın söz konusu olduğunu söylediler halbuki tam tersi söz konusu oldu bilakis hain darbe girişimi sonrasında vatandaşlarımız arasında bir bütünleşeme ve kaynaşma söz konusu oldu S&P ne diyor bir ayrışmanın söz konusu olduğunu ifade ediyor. Durum tüm çıplaklığıyla ortada bunu sadece S&P’yi biz eleştirmiyoruz, batılı bazı ekonomistlerde S&P’nin ön yargılı olduğunu söylüyor. Darbenin hedefi de ayrışmaydı. Allah korudu gerçekten milletimizin dik duruşu inanılmaz bir başarıyı beraberinde getirdi. Dolayısıyla S&P’nin yaklaşımıyla darbecilerin yaklaşımı arasında çok bir fark görmüyorum ben. Herhangi bir bilimsel veriye dayalı açıklaması yok. Ama apar topar bir ayrışmadan bahsediyor. Bizden bir veri istemeden.”

    “Darbe girişimi ve sonrasındaki haftayı da içeren bir rakam Türkiye’ye sermaye girişi 1.2 milyar dolar”

    Darbe girişimi sonrasında sermaye çıkışı yaşanıp yaşanmadığına dair açıklamalarda bulunan Elvan, “Sermaye çıkışı bir miktar yaşandı. Oldukça düşük seviyede bir çıkış yaşandı. 15 Temmuz sonrası 522 milyon dolarlık bir sermaye çıkışı oldu. Ama size başka bir veri vereceğim. 1-22 Temmuz arası yani darbe girişimi ve sonrasındaki haftayı da içeren bir rakam Türkiye’ye sermaye girişi 1.2 milyar dolar. Peki Türkiye’den çıkan ne kadar 1-22 Temmuz arası 651 milyon dolarlık bir çıkış var. Neti 533 milyon dolar net girişimiz var. Bu darbe girişimine rağmen düşünün bir ülkede darbe girişimi olacak o ülkede ekonomi allak bullak olur. Hatırlayınız Ahmet Necdet Sezer zamanında rahmetli Ecevit zamanında bir kitap fırlatmayla ekonomi göstergeleri faizler yüzde 3 bin 5 binlere yükseldi. Böyle bir gerçekten vahim bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalıyoruz. Darbe girişimine rağmen işte bugün Newyork Times’da çıkan bir yazıda Türkiye ekonomisinin son derece yatırımcılar açısından cazip olduğunu ve darbe girişmene rağmen başarılı bir süreç geçirdiğini ifade etti. IMF Başkanı yine bu darbe girişimine rağmen inanılmaz bir başarı söz konusu olduğunu ifade etti. Yine buna benzer değişik ekonomistlerin açıklamaları var. Bizim ekonomizmi bu kadar ilerlerken ülkemizi darbecilerle aynı zihniyete sahip olarak Türkiye aleyhine kampanya yaptıklarını görüyoruz. Parayla makale yazdırıyorlar. Parayla insanları konuşturuyorlar. Ama biz rakamlarla konuşuruz” şeklinde konuştu.

    “Ekonomik göstergelerimize baktığımızda darbe girişimine rağmen ekonomik göstergelerin oldukça iyi olduğunu görüyoruz”

    “Ekonomik göstergelerimize baktığımızda darbe girişimine rağmen ekonomik göstergelerin oldukça iyi olduğunu görüyoruz” diyen Elvan, “Mesela Türkiye’nin riskini ortaya koyan uluslar arası piyasalarda finanslarda çok kullanılan bir gösterge var CDS dediğimiz bu nedir? 5 yıl vadeli tahminim yani borçlanmanın ödenememesi durumunda sigortalanma maliyeti. Şimdi bakınız CDS rakamı yükselirse Türkiye’nin riski artıyor demektir. CDS rakamı düşerse Türkiye’nin riski azalıyor demektir. Bir örnek vereceğim Eylül 2015 FED’in faiz artırım sinyali verdiği ay bizim o ay CDS’imiz 329’a çıktı. Ocak 2016’da Sultanahmet saldırısı sonrası bizim CDS’imiz 315’di. Bugün Türkiye’nin CDS’i 271 bugün itibariyle, darbe girişimine rağmen bizim CDS’imiz yani ülke riskimiz Eylül 2015’teki riskten Ocak 2016’daki riskten daha düşük. Gerçekten Türkiye ekonomisinin vatandaşımızın Cumhurbaşkanımıza olan güveni, hükümetimize olan güveni bu milli birlik ve beraberlik ruhu ve ekonomimizin sağlam temeller üzerine oturtulması bunda oldukça önemli diye düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Kurunda biraz daha aşağı doğru ineceğini düşünüyoruz”

    Dolar ile ilgili değerlendirmede bulunan Elvan, “Bir başka göstergeden bahsedeceğim döviz kuru, dolar dolara bakalım Eylül 2015’te yine FED’i faiz artırım sinyali verdiği dönemde 3.06. Ocak 2016’da 3,05’e çıktı. Bugünlerde 2,99, 3,00, 3,01 bandında seyrediyor. 15 Temmuz akşamından sonra 15 Temmuz ile bugünü kıyasladığımızda aşağı yukarı yüzde 4’lük bir dalgalanma olduğunu görüyoruz. Bu rakam bile 3,01 rakamı bile Eylül 2015’teki, Ocak 2016 ‘da ki rakamdan daha düşük. Geçen seneden demeyelim ama bunlar anlık gelişmeler. Fed’in faiz artırım sinyali vermesiyle birlikte yükselme oldu daha sonra düşüş eğilimine girdi. Biz orta vadeli programımızda hedef olarak doları 3 TL olarak almıştık. Biz bunu muhafaza ediyoruz. Herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Kurunda biraz daha aşağı doğru ineceğini düşünüyoruz. Beklentimiz o yönde” ifadelerini kullandı.

    “Enflasyonda yüzde 7,5 hedefimizi sürdürüyoruz”

    Faizlerde yüzde 0,6’lık bir artışın söz konusu olduğunu söyleyen Elvan, “10 yıl vadeli tahvillere baktığınızda böyle bir artış söz konusu oldu. Aşağı yukarı yüzde 6-6,5 civarında bir artış söz konusu. Buda oldukça sınırlı kalmıştır. Faiz dışında enflasyonda yüzde 7,5 hedefimizi sürdürüyoruz. Her ne kadar bu ay enflasyon rakamları yüksek geldi. Özellikle tütün ve alkollü içecekler ile işlenmemiş gıdadan kaynaklanan bir yükselme söz konusu. Biz 7,5’lik hedefimizi koruyoruz. Türkiye’nin ilk çeyreğinde 4.8’lik bir büyüme performansı gerçekleştirdik. İkinci yarıda 4 civarında bir büyüme bekliyoruz. Bu büyüme rakamları oldukça önemli. Dünyadaki bu büyüme rakamları oldukça önemli. Dünyadaki bu küresel piyasalardaki daralma, büyüme oranlarının sürekli aşağı çekilmesi ve özellikle uluslar arası kuruluşların Dünya Bankası, IMF, OECD gibi kuruluşların sürekli olarak büyüme rakamlarını aşağı yönlü revize etmesini dikkate aldığımızda gerçekten Türkiye’nin halen güçlü bir büyüme performansına sahip olduğunu görüyoruz. Bu noktada da herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. Türkiye gerçekten uluslararası yatırımcılar için son derece cazip bir ülke. Ama özellikle dışarıda bazı Türkiye aleyhine önyargılı olan darbecilerle aynı zihniyete sahip olan bazı kesimlerin Türkiye aleyhine propaganda yaptıklarını görüyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız da var” açıklamasında bulundu.

    “15 Temmuz darbe girişimi öncesi Türkiye’nin iç ve dış şoklara karşı ne kadar dayanıklı olduğu test edilmiştir”

    “Brüksel, Londra, Paris, Washington’da paralel yapıya ne zaman tam karşılık verilecek?” sorusuna Elvan, “Dün 8 bakan arkadaşımız başbakan yardımcımız başkanlığında bir toplantı gerçekleştirdik bununla ilgili olarak. Kapsamlı olarak bu konuyu ele aldık. Ekonomi Bakanlığımızın 24 ülkeye yönelik kapsamlı bir çalışması var. İş dünyasıyla, işadamlarımızla birlikte bir çalışma programı hazırladılar. Diğer taraftan ekonomiyle ilgili diğer bakanlarımızın, Kalkınma, Maliye Bakanlığımız ve diğer bakanlıklarımız da kendi üzerilerine düşeni yapma konusunda çalışma yapıyorlar. Biz de bir çalışma yapıyoruz. Uluslar arası organizasyonlara, kuruluşlara, bazı bankalara, değişik finans kesimlerine yönelik programlarımız olacak. Türkiye’deki gerçek resmi anlatacağız biz. Olmayan bir şeyi anlatmayacağız. Türkiye’de yaşanan hadise belli. Ama bu darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlam temeller üzerine oturduğunu anlatacağız. Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerine oturtulmasının en önemli göstergelerden bir tanesi, sadece kısa vadeli bakmakla değil, birazda orta vadeli bakmamız lazım. 2013 yılından itibaren bakalım, 17-25 Aralık darbe girişimini yaşadık, onun öncesinde Gezi olayları vardı, MİT operasyonu vardı, daha sonra Suriye’den gelen göçmenlerin milyonlarca insanın Türkiye’ye akın etmesi durumuyla karşı karşıya kaldık, Rusya krizini yaşadık uçak hadisesi, terör saldırıları, bu teröristlerin şehirlerimizden ilçelerimizden temizlenmesi operasyonları yine uluslar arası finans piyasasında daralma, dünyada ekonomik bir kriz halen yaşanıyor, bunların hepsini dikkate aldığımızda Türkiye’nin iç ve dış şoklara karşı ne kadar dayanıklı olduğu görülmüştür. Aslında 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Türkiye’nin iç ve dış şoklara karşı ne kadar dayanıklı olduğu test edilmiştir” yanıtını verdi.

    “Bu darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisinin son derece sağlam temeller üzerine oturtulduğu görülmüştür”

    Borsanın normalde böyle bir darbe girişimi sonrasında kapandığını belirten Elvan, şunları kaydetti:

    “Borsa kapanmadı. Böyle bir durum karşısında sermaye hareketlerine kısıtlama getirilir. Biz getirdik mi getirmedik. Sermaye hareketlerinde herhangi bir kısıtlama olmadı. Merkez Bankamız son derece akılcı bir politika izledi, başarılı süreci yönetti. Sınırsız bir likidite imkanı sundu. Bir mevduat çıkışı oldu mu? Olmadı. Ek bir kredi talebi söz konusu olmadı. Mevduat ve kredi faizlerinde bir artış söz konusu oldu mu? Olmadı. Hangi açıdan bakarsanız bakın gerçekten bu darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisinin son derece sağlam temeller üzerine oturtulduğu görülmüştür. Bankacılık sektörümüzün de güçlü bir alt yapıya sahip olduğunu görüyoruz. Sermaye yeterlilik oranımız yüzde 15.5’ti. En son açıklanan yüzde 15.9. Dolayısıyla diğer birçok ülkeye baktığımızda sermaye yeterlilik oranlarının oldukça düşük seviyelerde olduğunu görüyoruz. Hangi açıdan bakarsınız bakın gerçekten Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerine oturtulmuştur. Ama birileri Türkiye ile hesaplaşmak istiyor. Onlara karşı da bizim mücadelemiz sürecek. Gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Ülkemizin birliği, beraberliği, dayanışması için hep birlikte Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”

    “Orta vadeli programı revize etmeyi düşünmüyoruz. Mevcut hedeflerimizi koruyoruz”

    Özellikle Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımına yönelik kararından sonra risk iştihanın dünyada arttığını gördüklerini ifade eden Bakan Elvan, “Özellikle gelişmekte olan ülkelere doğru bir kayış söz konusu. Avrupa’daki bazı AB üyesi gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışı olduğunu görüyoruz. Bu Türkiye için açısından bir avantaj. Bizim beklentimiz olumlu yönde. Bu risk iştihanın artmasından dolayı Türkiye’ye bir sermaye girişi olacağını düşünüyoruz. ABD’de ikinci çeyrekte büyüme hedefi 2,5’ti, 1,2 gerçekleşti. Bu da önemli bir husus. Cari açıkta hedefimizden herhangi bir sapma söz konusu değil 3.9’luk bir cari açık hedefimiz var. Bu hedefimiz orta vadeli programdaki hedeftir, hedefimizi muhafaza ediyoruz. Bütçe açığımız 1’in biraz üzerinde olacak ki AB ortalamalarının dünya ortalamalarının oldukça altında bütçe açığına sahibiz. İhracata baktığımızda miktar olarak bir artış söz konusu. Fakat emtia fiyatlarının düşüşü nedeniyle Ocak-Haziran döneminde yüzde 2.4’lük bir düşüş söz konusu. Yüzde 11.5’lik altına ait Temmuz ayında ihracatımız söz konusuydu. Ancak onun toparlayacağını düşünüyoruz. Genel hatlarıyla ifade edecek olursam Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerine oturtulmuştur. Önümüzdeki günlerimiz çok daha iyi olacak ekonomik açıdan. Ortavadeli programı revize etmeyi düşünmüyoruz. Mevcut hedeflerimizi koruyoruz. Yatırımlar açısından da herhangi bir akmasa söz konusu değil. Yatırımlarımıza devam ediyoruz. Büyük ölçekli mega projelerimizde cumartesi pazar dahil çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Hiçbir aksama söz konusu değil. Yatırımlarımız da rayında gidiyor. Herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. 2023 hedeflerimiz bizim açımızdan son derece önemli. Biz o hedeflere odaklandık. O hedeflere ulaşabilmek için tüm çabayı gayreti sarf edeceğiz. Bu hedeflere de ulaşacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

    Darbe girişimi sonrası iş dünyası içerisinde bir miktar bir belirsizlik söz konusu olduğuna değinen Elvan, “Ama özellikle bu OHAL uygulamasının hemen devreye girmesi ve bu OHAL’in işdünyasına yönelik değil, sadece Fethullahçı Terör Örgütüne yönelik bir OHAL olduğunu açıklaması işadamlarımızı daha da rahatlatmıştır. Bundan sonraki süreçte işadamlarımızı yoğun bir şekilde yatırım yapmaya davet ediyoruz” dedi.

    “Dünyadaki uygulamalara yakın bir uygulama KHK’larla yürürlüğe girmiş bulunuyor”

    TSK ve istihbarat anlamında yeniden yapılanmayla ilgili Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilişkin Elvan, şöyle konuştu:

    “Biz OHAL’i ilan ederken, ‘bu milletimize ilan edilmiş bir OHAL değildir. Bu Fethullahçı Terör Örgütünün yok edilmesine yönelik ilan edilmiş bir OHAL’dir’ dedik. o çerçevede çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çıkarmış olduğumuz KHK’lar bir FETÖ’nün kökünün kazınması için, iki önümüzdeki oluşabilecek darbe risklerinin ortadan kaldırılması için. Silahlı kuvvetlerimizin yeniden yapılandırılması, Milli Savunma Bakanlığımızın daha da güçlendirilmesi bu anlamda önemli diye düşünüyorum. Dünya örneklerine bakın, dünya örneklerinde Milli Savunma Bakanlığı’nın yetkileri nedir. Dolayısıyla dünyadaki uygulamalara yakın bir uygulama KHK’larla yürürlüğe girmiş bulunuyor.”

    İstihbaratla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir zafiyet olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Elvan, “Bence buda üzerinde çalışılması gereken bir alan. Belki bu alanda da düzenleme yapılması söz konusu olabilecek. Ama bir zafiyetin olduğu da açık olarak ortaya çıktı. Nasıl ekonomi sağlam temeller üzerine oturtulmuş diyorsak, devletimizi de sağlam temeller üzerine oturtmak istiyoruz. Artık insanımız darbe nedir bilsin istemiyoruz. Artık insanımız demokrasi dışında, özgürlükler dışında, temel hak ve hürriyetler dışında bu tür meseleleri konuşmasını istemiyoruz. Türkiye üçüncü dünya ülkesi değil. Türkiye gibi bir ülkede bu sapıklar bu gözü dönmüş hainler bakın başımıza neler açtı. Terörist başı şimdi sağa sola yalvarmaya başladı. Mısır’a Amerika’dakilere şuna buna herkese çalışmış ama bir tek Türkiye’ye çalışmamış. Bu insan hainlerin haini, alçak. Buna da gereken yapılacaktır. Bu milletle kimse hesaplaşmaya kalkmasın, bu devletle kimse hesaplaşma kalkmasın. Bunun hesabını soracağız. Öyle veya böyle bunun hesabını Pensilvanya’daki terörist başına da soracağız ve buradaki uzantılarına da soracağız” açıklamasında bulundu.

    “Biran evvel ABD’nin Türkiye’ye bu terörist başını teslim etmesini bekliyoruz”

    Darbenin planlarından bir tanesinin Türkiye’yi Iraklaştırma ve Suriyelileştirme olduğu belirtilerek, ama bakıldığı zaman bunların öncesinde Mısırlılaştırmanın ön plana çıkmış gibi göründüğü yorumlarının ve FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in Mısır televizyonuna konuşmasının sorulması üzerine Bakan Elvan, şöyle konuştu:

    “Bu terörist başının bu alçağın bir anlamda sıkıştığını görüyoruz. Her türlü çalışmış dış mihraklara hizmet etmiş şimdi onlara köpeklik yapıyor yalvarıyor ‘ne olur bana sahip çıkın’ şeklinde bir anlayışa sahip ve bu yönde açıklamalar yapıyor. Ama şunu ifade edeyim bunun hesabını eninde sonunda biz soracağız. Her türlü delili ortada. Her şey ortada, itirafçıları ortada. Terör örgütünün üyelerinin terörist başından talimat aldığı ortada. Daha ne delili isteniyor. Biran evvel ABD’nin Türkiye’ye bu terörist başını teslim etmesini bekliyoruz. Mısır’da bir darbe girişimi söz konusu oldu. Dolayısıyla darbeci darbeciyle ancak bir arada olabilir. Bir darbecinin bir başka darbeciyi desteklemesinin ben açıkçası çok fazla zor izahının olduğunu düşünmüyorum. Bunların zihniyetleri aynı. Çünkü bunlar demokrasi istemeyen, demokrasi taraftarı olmayan, milli iradeden yana olmayan, vatan, millet, bayrak bunların hepsi onlar için teferruat. Onlar bu sapık anlayışla birilerine hizmet ediyorlar. Bu darbe girişimi bizim için şimdi bir fırsata dönüşmüş oldu. Çünkü bunların kökünün tamamıyla kazınabilmesi açısından önemli bir fırsat diye düşünüyorum. İnşallah bu OHAL çerçevesinde bu temizlik harekatı da yapılacak.”

    “O gece milletin Kurtuluş Savaşı’ndaki o ruhu 15 Temmuz akşamı bizler yaşadık ve halen yaşıyoruz”

    15 Temmuz darbe girişimi gecesini anlatan Lütfi Elvan, bir sonraki gün ayın 16’sında Başbakan Yıldırım’ın başkanlığında Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısının gerçekleştirileceğini ve 20 civarındaki yöneticiyle beraber Genelkurmay’ın karşısındaki Kalkınma Bakanlığı’nda EKK Toplantısı’nın hazırlıklarını yaptıklarını ifade ederek, “Saat 9 buçuk gibi koruma arkadaşlar toplantı salonuna geldiler dediler ki, ‘Genelkurmay’dan silah sesleri geliyor.’ Ben hemen odaya geçtim. Benim odamda Genelkurmay’ın bahçesine bakıyor. Sorun bakalım nedir ne değildir dedim. Demişler ki ‘tatbikat var.’ dedim böyle bir tatbikat olur mu? Daha sonra uçaklar alçaktan uçmaya başladılar. Aşağı yukarı 1-1,5 saat orada kaldık. Önce bir Skorsky helikopter indi. Bir kargaşa bir bağrışma olduğu ortadaydı. Bu arada arkadaşlarla görüştüm. Çankaya Köşkü’ne gidelim dediler. Ana cadde üzerinden gitmek mümkün değildi. Saldırısı başlamıştı. Arka sokaklardan Çankaya’ya gittik. Orada her birimiz 5-6 bakanımız her birisi bir şeyle uğraşıyor. Ben CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ı aradım. CHP’nin bir açıklama yapıp yapmadığıyla ilgili. ‘Hemen yapacağız’ dedi. Meclis’te mutlaka toplanmamız gerektiğini konuştuk. Ertesi gün ayın 16’sında Meclisimi mutlaka açık tutmamız gerektiğini konuştuk. Bir süre Çankaya Köşkü’ndeydim. O ara Mersin’de sıkıntı başladı. Tutuklanan Tuğamiral valiliği ele geçirme operasyona girişmiş. Uzun süre Mersin valimizle sürekli irtibat halinde valilerimize de biraz moral verdik. Dolayısıyla kesinlikle bunun etkisiz hale getirilmesi gerektiğini orada gerçekten darbe girişiminden yana olmayan Jandarma Komutanı, Sahil güvenlikteki albay darbe girişiminden yana olmayanlarla birlikte hareket etmesi gerektiği. Onları toparladı. Emniyet müdürümüz toparladı. Bunun etrafını sardılar. O süreci yaşadık. Havaalanları uçakların nereden kalktığı çok fazla bilinmiyordu. Havaalanı olan illerimizdeki valilerimizi ve bakanımız aradı. Konya valisiyle görüştük. Malatya için Gümrük ve Ticaret Bakanımız ile görüştük. Merzifon havaalanı için Çağatay Beyi aradım. Balıkesir için valiye ulaşamadım. Milletvekilimizi aradım. Yoğun bir şekilde her birimiz bir şeyler yapmaya çalıştık. Allah milletimizden razı olsun. O gece milletin Kurtuluş Savaşındaki o ruhu 15 Temmuz akşamı bizler yaşadık ve halen yaşıyoruz. Bizim milletimiz köklü bir millet. Bizim bir takım kabile devletleriyle, kabilelerle kıyaslamaya, test etmeye kalkmasınlar. Bu millet öyle güçlü bir millettir ki bağımsızlığı, özgürlüğü, demokrasi için yapamayacağı hiçbir şey yoktur. İnşallah sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde hükümetimizle başbakanımızın önderliğinde bakanlarımızla milletimizle birlikte hep beraber bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Türkiye’nin önü bundan sonra daha parlak olacak. Daha hızlı büyüyeceğiz, daha hızlı gelişeceğiz. Vatandaşımız emin olsun. Bu konuda herhangi bir kaygı içerisinde olmasın” açıklamasında bulundu.