Etiket: Sağladık

  • AK Partili Turan: “11 bin 341 iş yerine asgari ücret desteği sağladık”

    AK Partili Turan: “11 bin 341 iş yerine asgari ücret desteği sağladık”

    AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan Covid-19 salgını sürecinde Çanakkale’de çalışma hayatına ilişkin verilen destekler hakkında açıklamalarda bulundu. Salgının başından bu yana sosyal devlet anlayışıyla hareket ettiklerini belirten Turan, “Çanakkale’mizde hemşehrilerimiz için önemli ekonomik ve sosyal destek paketlerimizi hayata geçirdik” dedi.

    2020 yılında Çanakkale’de 11 bin 341 iş yerine 2 milyon 548 bin 481 lira asgari ücret desteği sağlandığını belirten Turan, “ Yine bu süreçte aylık ortalama sigortalı 61 bin 684 kişi, aylık ortalama 13 bin 580 iş yeri için toplamda 119 milyon 559 bin 558 TL prim teşviki uygulandı. İŞKUR üzerinden salgının çalışma hayatı üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması anlamında önemli destekler verildi. Kısa Çalışma Ödeneği için ödeme şartlarını yerine getiren ortalama 17 bin 500 çalışan için bu güne kadar toplam 76 milyon 568 bin 694 lira ödeme yapıldı. 8 bin 500 kişi için toplamda 25 milyon 623 bin 378 lira Nakdi Ücret Desteği verildi. 5 bin aşkın kişiye toplamda 32 milyon 362 bin 160 lira işsizlik ödeneği verildi. Ayrıca, Toplum Yararına Program, eğitim programları, meslek kursları ve online eğitimler yapıldı. Bu süreçte 7 bini aşkın hemşehrimiz özel sektörde işe yerleştirildi. Bunların 387’si engelli kardeşimiz. Emeği geçenlere hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyoruz. Milletvekilimiz Jülide İskenderoğlu ile birlikte hemşehrilerimize hizmet etmek her zaman onurumuz. Ayrıca neredeyse her gün yeni bir yatırım müjdesi verdiğimiz Çanakkale’de Millet Bahçeleri yapılırken esnafa ve çalışana destek verilmediği gibi haksız ithamların kimseye faydası yok. Bugün Millet Bahçeleri gibi şehrimizi daha da güzelleştirecek projelerimizi hayata geçirirken diğer alanları asla ihmal etmiş değiliz” diye konuştu.

  • Zabun: “İhracatta Türkiye ortalamasına yakın büyüme sağladık”

    Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun, ihracatta Türkiye ortalamasına yakın bir büyüme sağlandığını söyledi.

    Zabun yaptığı açıklamada, TİM verilerine göre 2018’in ilk 2 ayında ihracat yüzde 12,8 artışla 25 milyar 346 milyon dolar olurken, son 12 aylık ihracat da yüzde 11,1 artarak 159 milyar 27 milyon dolara ulaştığını belirtti.

    Kahramanmaraş’ın şubat ayı ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artış göstererek 90 milyon 496 bin dolar olarak gerçekleştiğini belirten Zabun, 2018’in ilk 2 ayında ise ihracatın yüzde 12,3 artışla 179 milyon 481 bin dolar, son 12 aylık ihracat yüzde 11,1 artarak 967 milyon 660 bin dolara ulaştığını vurguladı.

    Zabun, Kahramanmaraş’ta ihracatta Türkiye ortalamasına yakın bir büyüme sağlandığını söyledi.

    2018 yılının Kahramanmaraş için ihracatta atılım yılı olacağını ifade eden Zabun şunları söyledi:

    “Türkiye ortalamasına yakın bir büyüme ile Şubat ayında 90 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirildi. Böylece son 12 ayda 968 milyon dolar ihracata yaklaştık. Yılsonunda bu rakamın 1 milyar doları geçme potansiyelini yüksek görüyorum. 2018’in ilk 2 ayında İtalya, Mısır, Almanya, Portekiz ve Bulgaristan en çok ihracat yaptığımız ülkeler oldu. İhracatımızın yarısına yakını bu ülkelere gerçekleştirildi. Tek başına İtalya’nın ihracatımızdaki payı 43 milyon dolar ile yüzde 24,1. Bu da, kalite bakımından Avrupa’nın taleplerini karşılayabildiğimizi gösteriyor.”

    “Ekonomik kalkınmanın altyapısını güçlendirmeye gayret ediyoruz”

    Türkiye ihracatının 160 milyar dolara dayandığını söyleyen Zabun, “İhracatın artmasında reel sektöre verilen destek çok önemli oldu. İhracat desteklerinin artırılması, KOBİ’lere sağlanan finansal kaynaklar üretim ve ihracata canlılık kazandırdı. Kahramanmaraş, 300 şirketiyle 120 ülkeye ihracat yapan bir büyük bir üretim merkezidir. Bu başarıyı sürdürmek ve şehrimizde rekabet gücü yüksek bir üretim yapısı oluşturmak adına tüm gücümüzle çalışıyoruz. Özel sektörün önünü açacak çalışmalarımızla, sektörel faaliyetlerimizle, yeni organize sanayi bölgeleri ve ticaret merkezi projemizle ekonomik kalkınmanın altyapısını güçlendirmeye gayret ediyoruz” dedi.

    İhracattaki artışın kent ekonomisi için çok önemli olduğuna dikkat çeken Zabun, şöyle devam etti:

    “İhracat ve sanayi üretimi ile piyasaların yükselişini sürdürmesi iş dünyası olarak beklentilerimizi ve motivasyonumuzu güçlendirdi. 2018 yılında istikrarlı büyümenin devam etmesi en büyük beklentimiz. Ülkemizde, millileşme ve yerlileşme politikasının derinleşerek tüm sektörlerde kılcal damarlara kadar işlemesi gerektiğine inanıyorum.

    Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak, şehrimizde üretim ve ihracat kabiliyetinin gelişmesine öncülük etmek birincil hedefimizdir. Sanayileşme sürecinde bugüne kadar 30 milyar lira yatırıma imza atarak Türkiye’nin en çok yatırım yapan kentlerinden birisi olan Kahramanmaraş’ta, devam eden 3 milyar liralık yatırım önümüzdeki dönemde yeni ihracat ve istihdam rekorlarının habercisidir. Umuyorum ki, Türkiye ve şehrimiz 2018’i yeni başarılara imza atarak tamamlayacak. Üretimde, ihracatta, küresel rekabette daha sağlam bir zeminde yoluna hiç durmadan devam edecektir.”

  • TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Türkiye genelinde toplamda 620 bin firmaya 230 milyar lira kaynak sağladık”

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye genelinde TOBB olarak 620 bin firmaya 230 milyar lira kaynak sağladıklarını belirterek, “Birlik ve beraberlik olunca başarı da geliyor” dedi.

    TOBB, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası ve Kastamonu Ticaret Borsası tarafından Vedat Tek Kültür Merkezi’nde “Türkiye’nin ve Kastamonu’nun Ekonomik Geleceği” konulu bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Kastamonu’nun tarihiyle, doğasıyla müstesna bir yere sahip olduğunu belirterek, “Osmanlı’nın kültür ocağı bir şehrimiz. Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri de halen Kastamonu’da. Kastamonu Lisesi Anadolu’da açılan ilk lise. İnebolu, Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’nun lojistik merkeziydi. İstiklal madalyalı tek ilçesi olan olarak da tarihe geçti. İnebolu-Kastamonu-Ankara hattı, Millî Mücadele’nin en hayati yolu haline geldi. Öyle ki, Mustafa Kemal Paşa ’Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da’ sözüyle bu durumu çok güzel ifade eder. Kastamonu, istiklal harbinde en çok şehit veren illerden de biri. ’Çanakkale içinde aynalı çarşı’ diye başlayan o meşhur türkümüz de Kastamonu’ya aittir, verdiğimiz şehitlere adanmıştır” dedi.

    “Kastamonu, doğa ve kültür açısından müthiş zengin”

    Türkiye’nin ilk milli parkı olan Küre Dağları Milli Parkı’nın Kastamonu’da olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin ilk Kent Tarihi Müzesi, dünyanın en büyük 4. mağarası Ilgarini, dünyanın en derin 2. kanyonu Valla, sayısı bini geçen tarihi konakları, Türkiye’nin tamamen ahşaptan ve hiç çivi kullanılmadan yapılmış tek camisi olan muhteşem Mahmutbey Camii ve elbette bu toplantıyı yaptığımız yer ünlü mimarımız Vedat Tek’in adını taşıyor. Kendisi Sirkeci Büyük Postane’den Ankara’da İkinci Meclis binası ve Ankara Palas’a, Kastamonu Hükümet Konağı’ndan Haydarpaşa Vapur İskelesi’ne kadar Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarının pek çok önemli yapısına imza atmıştır. Kısacası Kastamonu doğa ve kültür açısından müthiş zengin. Kıyı turizminden kış turizmine kadar yılın 12 ayı burada turizm yapılabiliyor. Ayrıca milletimizin önemli bir değerini ülkemize ve dünyaya tanıtmak için de harekete geçmişsiniz. 2019 yılını UNESCO Şeyh Şaban-ı Veli Yılı olarak ilan edilmesi için çalışıyorsunuz. Şeyh Şaban-ı Veli, Mevlana, Hacı Bektaş ve Hacı Bayram ile birlikte Anadolu’nun 4 büyük evliyasından biri kabul ediliyor. İnanç turizmi anlamında Kastamonu’ya büyük katkısı olacak” diye konuştu.

    “Kastamonu beş vakit namazla birlikte beş vakitte şükür namazı kılsın”

    KATSO Başkanı Selçuk Arslan’ın konuşmasında ‘Kastamonu’ya pozitif ayrımcılık istiyoruz’ şeklinde talebinin olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

    “KATSO Başkanımız Selçuk Arslan, ‘bizlere pozitif ayrımcılık yap’ diye talebi var. Yahu kardeşim Allah size pozitif ayrımcılık yapmış, ben size ne yapayım. Yatıp kalkıp Allah’a şükredin. Öyle bir zenginliğiniz var ki bu zenginlik başka bir memlekette yok. Kastamonu, Kayseri ile mukayese bile olmaz. Eğer Kayserililere beş vakit namaz farz ise Kastamonulular, beş vakit namazı kılacak, bir de seş vakit şükür namazı kılacak. Yoksa kurtaramazsınız bile. Yeşil ile mavinin buluştuğu şehir Kastamonu, yaz turizminden kış turizmine kadar 12 ay turizm yapılabilecek bir şehir Kastamonu. Daha ne olsun. Yine burada gördüğüm güzel bir olay daha var. Türkiye’nin ilk ve tek bölgesel fuarı olacak, Batı Karadeniz Turizm Tanıtım ve İş Birliği Fuarı, TOBB tarafından onaylandı. Kastamonu dahil buradaki 8 ili içine alacak. 2018 Haziran’ında düzenlenecek. Bölgeye ciddi kazanımlar getirecek ve yerel dinamikleri harekete geçirecek bu fuar da Kastamonu açısından bir milat olacak. Zenginleşme için önemli bir fırsat da Coğrafi İşaretler. YÖREX’te 10 ürünle katılıp, tanıtım yaptınız. Kastamonu pastırması, kestane balı, çekme helvası, siyez buğdayı, Tosya bıçkısı, susamsız simidi gibi çok özel onlarca ürününüz var. Bunlara coğrafi işaret almak için odamız-borsamız çalışıyor, valimiz ve belediye başkanımız büyük destek veriyor. Bu vesileyle camiamızın çalışmalarına hep destek veren, bugün de aramızda bulunan sayın valimize-belediye başkanımıza teşekkür ediyorum.”

    “Birlik ve beraberlik olunca başarı da geliyor”

    Kastamonu’ya geldiğinden beri Vali Yaşar Karadeniz’in ve Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ın çalışmalarının oda başkanları tarafından kendisine aktarıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Valimiz ve belediye başkanımız da aynı şekilde oda başkanlarımızın çalışmalarını geldiğimden beri bana anlatıyorlar. Birlik ve beraberlikte her zaman rahmet vardır. Kastamonu oda-borsalarının birlik ve beraberliği Türkiye’ye örnek olmalı. Birlik ve beraberlik olunca başarı da geliyor. Bu birlik ve beraberliğin sağlandığı Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta, Denizli’de, Kayseri gibi illerimizde bu başarı gelmiş durumda. Kastamonu da birlikte hareket etme kültürünü artık kazanmıştır. Çünkü bizim milletimizde ne yazık ki bu mümkün değildir. Bunu sağladığınız için sizleri tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Oda ve borsalarımız, ilin gelişmesi ve kalkınması için her zaman elini taşın altına koyuyorlar”

    Kastamonu’da odanın ve borsanın akrediteli olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

    “Akredite oda-borsa ne demek? Dünyada oda ve borsalarda hizmetlerin değerlendirildiği bir sistem. Bunu uluslararası kuruluşlar denetler. Bu kapsamda Kastamonu oda ve borsası, Londra, Berlin, Paris odaları ile aynı standartlarda hizmet veriyor. Kastamonu oda-borsa başkanlarımla Ankara’da TOBB’da da yakın çalışıyoruz, tecrübelerinden Ankara’da faydalanıyoruz. Oda Başkanımız Selçuk Arslan kardeşim, TSO konseyinde. Ticaret ve sanayiye yönelik politikaları birlikte belirliyoruz. Borsa Başkanımız Sedat İşeri kardeşim, hesapları inceleme komisyonu başkanı, her işimizin hesabını ona veriyoruz. Yani yaptığımız her işi bir Kastamonulu takip ediyor. Onlar Kastamonu’yu Ankara’da temsil ediyorlar. Allah her iki başkanımdan da razı olsun. Kastamonu’daki tüm oda-borsalarım ilin ve ilçelerinin gelişmesi ve kalkınması için her zaman elini taşın altına koyuyorlar. Kastamonu’nun her türlü sorunlarını Ankara’ya taşıyorlar ve Kastamonu’yu en iyi şekilde Ankara’da temsil ediyorlar.”

    “2016 yılında yaşadıklarımızı bir başka ülke yaşasa bir daha belini doğrultamazdı”

    Avrupa Birliği ve Kalkınma Ajansı ile projeler yaptıklarını aktaran Hisarcıklıoğlu, “Mesleki eğitimle, tek durak ofis hizmetiyle, yerel değerlere sahip çıkmalarıyla üyelerimizin önünü açıyor, işlerini kolaylaştırıyorlar. Kastamonu’nun daha çok zenginleşmesi için durmadan çalışıyorlar. Kastamonu odalarımla ve borsamla iftihar ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Oda-borsalardan, yani sizlerden gelen talepler sonrasında bakın neler yapıldı. Siz bize, biz ilettik hükümetimize ilettik. Onlar da hayata geçirdi” dedi.

    2016 yılında 15 Temmuz gecesini yaşadıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, “Allah, milletimize bir daha böyle bir şey göstermesin. Üç tane terör örgütünün içerideki faaliyetlerine maruz kaldık. Aynı zamanda tarihimizde bir ilki gerçekleştirerek bir darbe kalkışmasını engellemiş olduk. Bunlara bağlı olarak bu ülkenin bir yılda başına gelenler bir başka ülkenin başına gelmiş olsa kolay kolay bellerini doğrultamazlar. Allah razı olsunlar, bugün Türk özel sektörü olarak tekrar ülkemizi büyümeye geçirdik. Bunlar bu oda ve borsalarımızın sayesinde oldu. Hepsinden Allah razı olsun” diye konuştu.

    “Türkiye genelinde toplamda 620 bin firmaya 230 milyar lira kaynak sağladık”

    TOBB olarak Türkiye genelinde toplamda 620 bin firmaya 230 milyar lira kaynak sağladıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

    “Yüzde 9,9 faiz oranıyla nefes kredisi adı altında 27 bin firmaya 5 milyar lira kaynak sağladık. Kastamonu odaları ise 150 KOBİ’ye 15 milyon lira kredi sağlandı. Bu bitince hükümete gittik ve odalarımız bütün kaynaklarını bitirdi. Odalarımız sıfır faizli ileri tarihli ödemeli kredi istiyor dedik. Hepsinden Allah razı olsunlar, KOSGEB üzerinden sıfır faizli 50 bin liraya kadar kredi 3 yıl vadeli 1 yıl ödemesiz faizsiz kredi çıktı. Bu krediden 260 bin firmaya 7 milyar lira kaynak sağlandı. Odalar ve borsalara bağlı üyelerimizin yüzde 26’sı bu krediden faydalanmış oldu. Allah için söyleyin bu devirde baba oğula, kardeş kardeşe kefil bile olmuyor. Ama bizin odalarımız ve borsalarımız, Kredi Garanti Fonu kapsamında bankadan kredi alırken üyelerine kefil oldu. Bu sayede 250 milyar lira kullanılan krediye karşı 335 bin firmaya 217 milyar lira kefalette bulunduk. Kastamonu’da toplam üyelerimizin yarısına kefil olduk. Yani Kastamonu’da bin 700 firmaya 470 milyon liralık kefil olduk. TOBB olarak faizsiz kredi ve Kredi Kefalet Fonu kapsamında Türkiye’de genelinde toplamda 620 bin firmaya 230 milyar lira kaynak sağlamışız. Yani TOBB üyelerimizin yüzde 62’sine ya kefil olmuşuz ya faizsiz kredi sağlamışız ya da yüzde 9,9 faiz oranlı krediden imkan sağlamışız.”

    “İstihdam üzerindeki vergi yüklerinde dünya şampiyonuz”

    “İstihdam üzerindeki vergi yüklerinde dünya şampiyonuz” diyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Bin 400 lira asgari ücretli bir kişinin bize maliyeti 2 bin 200 lira. Bu talebimizi hükümetimize, Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ilettik. Bizim en büyük şikayetimiz yüksek istihdam maliyetleriydi. Bunun üzerine istihdam seferberliği adı altında tarihi bir destek aldık. İstihdam seferberliği kapsamında yeni bir kişi işe aldığınızda ilk 3 ay her şey devletten, sonra 9 ay boyunca vergi ve SGK primi yine devlet karşılıyor. Bunun karşılığında Kastamonu sözünü yerine getirdi. Kastamonu’da üye başına 1,3 kişi istihdam edildi. Yani ilave 4 bin kişi bu sayede istihdam edildi. Şuanda bu istihdam seferberliği halen geçerli. Bu yılın başında hükümetimize gittik ve nakit para kalmadı dedik. Bu yıl ülkemizin başına gelenler dünyada hiçbir ülkenin başına gelmedi dedik. Özel sektör olarak ayakta durabilmek için bize destek lazım dedik. İlk 3 ay boyunca SGK primlerini bizden almayın. Biz özel sektör olarak devlete borçlanalım ve bir yıl sonra faizsiz olarak devlete geri ödeyelim dedik. Bunu devlet kabul etti ve faizsiz bir yıl ertelemeli kredi imkanı sağlandı. Birde üyelerimiz tarafından her zaman bizden istenilen vergi affı vardı. Ama vergisini düzenli ödeyen kardeşimize bir ödül yoktu. Vergisini kim düzenli ödüyorsa 2018 yılından itibaren yüzde 5 vergi indiriminden yararlanacak” şeklinde konuştu.

    “Kare kodlu çek uygulamasıyla karşılıksız çek çıkma tutarı yüzde 27 azaldı”

    Kare kodlu çek uygulamasıyla karşılıksız çek tutarının yüzde 27 azaldığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Birde bize gelen şikayetlerde vade çeklerin vadesiz çıkmasıydı. Dünyada vadeli çek diye bir şey yok. Bu sadece bizim ülkemizde oluyor. Çek, nakit ödeme aracıdır. Bunun karşılığında kare kodlu çek çıktı. Kare kodlu çek çıktıktan sonra Kastamonu’da bu yılın ilk 8 ayında geçtiğimiz yılın 8 ayına mukayese edersek karşılıksız çek çıkma tutarı yüzde 27 azalmıştır. Yine protestolu senetleri bu yılın ilk 8 ayıyla geçtiğimiz yılın 8 ayıyla mukayese ettiğimizde Türkiye’de yüzde 9 oranında artmıştır. Kastamonu’da ise yüzde 23 azalmıştır. Kastamonu sözünün eridir. Bu yılın başında oda başkanlarımızda yaptığımız toplantıda iç ticaretin canlandırılması noktasında talepler oldu. Bizde bu taleplerimizi alarak hükümetimize gittik. 2009 yılında olduğu gibi benzer bir uygulama yapılması noktasında talepte bulunduk. Türkiye ekonomisini canlandırmak için mobilya, beyaz eşya ve konutta vergi indirimlerine gidildi. 6 ay boyunca ülkemizde beyaz eşya ve mobilya satışlarında yüzde 30, konutta ise yüzde 10 vergi indirimi yapıldı. Bu sayede iç ticarette satışlar arttı. Buna bağlı olarak üretim yapan mobilya veya beyaz eşyanın, sanayicinin üretimi arttı, yan sanayinin işi arttı, nakliyecilerin işi arttı, hatta bunları taşıyan hamalların bile işi arttı. Allah aşkına daha ne yapalım. Canımızı mı istiyorsunuz bizden. Geçtiğimiz yılların verileriyle bu yılın ilk 8 aylık dilimindeki beyaz eşya ve mobilya satışlarındaki veriler kıyaslandığında Türkiye’de yüzde 30 satışların arttığını görebiliyoruz. Bunları hep birlik ve beraberlik içerisinde yapıyoruz ve bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz” dedi.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

    “Bakın tüm bu sıkıntılarımızı birlik ve beraberlik içinde hareket ederek çözdük. Bir ve beraber olunca Allah rahmeti ve bereketi de veriyor. Allah sizlerden razı olsun. Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim. Hep birlikte el ele verdiğimizde, ülkemiz hak ettiği yere gelecek. Yani dünyasının en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız. Bu vesileyle siz değerli Oda-Borsa Başkanlarımı, yönetimlerini, meclislerini, genel sekreterleri ve çalışanlarını yürekten kutluyorum. Hepinizle ayrı ayrı iftihar ediyorum. Başarınız daim olsun. Allah üyemize daha çok hizmet etmeyi nasip etsin.”

    Konuşmasının ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na oda ve borsa tarafından çeşitli hediyeler takdim edildi.

  • Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: “Eğitimde Fırsat Eşitliğini Sağladık”

    Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Van’ın Erciş ilçesinde, Muş’un Varto ilçesinde, Ağrı’nın Diyadin, Şırnak’ın İdil ilçesinde, Tunceli’nin Çemişkezek ve Sivas’ın Kangal ilçesinde 120 sorunun 120’si de yapılmışsa demek ki fırsat eşitliğini sağladık” dedi.

    Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından düzenlenen sahur programında esnafla bir araya geldi. Kentteki bir düğün salonunda düzenlenen programa Sivas Valisi Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekilleri Hilmi Bilgin, Selim Dursun, Mehmet Habip Soluk, Belediye Başkanı Sami Aydın, Sivas Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Beşir Köksal ve çok sayıda esnaf katıldı.

    Esnaflara hitap eden Bakan Yılmaz, “Duanızla, desteğinizle birlikte Türkiye’yi daha güzel, daha iyi yapmak için çalışıyoruz. Bunu canı gönülden inanarak söylüyorum. Muhakkak ki her şeyi yapmadık, her problemi çözmedik. Türkiye zor bir dönemden de geçiyor. Ama şundan eminim ki Türkiye geçmişle kıyaslanamayacak derecede her alanda çok daha iyi, çok daha güçlü. İşte muhtemeldir ki bu güç başkalarını rahatsız ediyor da, Türkiye’yi adeta kendi problemleriyle uğraşır hale getirmek için adeta 7 düvel yerli işbirlikçileri maşalarını kullanarak bizim enerjimizi boşa harcatmak istiyorlar. Ama bu milletin birliği, beraberliği ve ferasetiyle bu zor günleri hep beraber aşacağız” dedi.

    “HER 3 ÖĞRETMENDEN 2’Sİ BİZİM DÖNEMİMİZDE ATANDI”

    Eğitimde reformlar yapıldığını belirten Bakan Yılmaz, “Eğitim ve sağlık öyle bir şey ki ne kadar yaparsanız yapın mutlaka yeni bir şeyler ister. Dolayısıyla eğitimde ve sağlıkta ’Yaptım yüzde yüz reform oldu. Bundan sonra hiçbir şey gerekmez. Tren rayında’ diyebilmek mümkün değil. Sadece biz değil. Bakın Norveç, Japonya, Finlandiya, Amerika eğitim reformunu konuşur. Dünyanın lideri olan ülkeler eğitim reformunu konuşurken Türkiye’nin eğitim reformunu konuşmaması mümkün mü? Mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye’de de eğimde yapılanlar çok fazla ama yine de yapılması gerekenler var. Beklentiler çok fazla. Allah nasip ederse önümüzdeki dönemde de bu beklentileri karşılayacağız. Bugün gördüğünüz her 3 öğretmenden 2’si bizim dönemimizde atandı. Eğitimin temel ayağı altyapı olacak, müfredat olacak, öğretmen olacak. Çünkü öğretmen olmayınca eğitim olmaz. Öğretmen olmayınca müfredata ne yazarsan yaz öğrenciye aktarımı mümkün olmaz. Dolayısıyla öğretmen atamasıyla çok büyük bir şey yapıldı.” diye konuştu.

    “OKULUMUZUN SINIFLARINI BİLGİ OTOYOLLARIYLA BAĞLADIK”

    Eğitimde fırsat eşitliğin sağlandığını, 950 bin noktada bulunan okulların sınıflarını bilgi otoyoluyla bağlandığını aktaran Bakan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Eğer öğretmenimiz ve öğrencimiz meraklı olursa, gayretli olursa, istediği bilgiye ulaşabilir. Bilgiye ulaşacak bilgi, otoyollarında? Fırsat eşitliğini sağlayabilmek için. En son bir TEOG sınavı yapıldı. Yaklaşık 980 gibi öğrenci 120 sorunun 120’sini de yaptı. Birinciler nereden çıktı. Van’ın Erciş ilçesinden çıktı. İl merkezlerini söylemiyorum. Van’ın Erciş ilçesinde, Muş’un Varto ilçesinde, Ağrı’nın Diyadin, Şırnak’ın İdil ilçesinde, Tunceli’nin Çemişkezek ve Sivas’ın Kangal ilçesinde 120 sorunun 120’si de yapılmışsa demek ki fırsat eşitliğini sağladık. Bazıları bunların istisna olduğunu söylüyor. Eğer bir tane olsaydı istisna olurdu. Muş’un Varto ilçesindeki Ezgi kızımıza bakın. Mezrada yaşıyor. Taşımalı eğitimle köyden alıp okula getiriyoruz. Ve hiçbir özel kursa da gitmemiştir. Devletin vermiş olduğu desteklerle 120 sorunun 120’sini de yaptım diyor. Fırsat eşitliğini sağladık mı? Hamdolsun sağladık. Ama istiyoruz ki bunu daha da çok artıralım. Dolayısıyla Türkiye’nin de Sivas’ın da eğitimde önü açıktır. Yarına umutla bakabiliriz. Çünkü eğitimdir bizi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkaracak, eğitimdir bizi yoksulluktan kurtaracak, eğitimdir bizi terörden kurtaracak. Dolayısıyla inşallah önümüzdeki dönem içerisinde hem Türkiye’nin eğitim problemini çözeceğiz. Hem de Sivas’ın eğitim kalitesini artıracağız. Ama bunu hep birlikte yapacağız.”

  • Ali Erdoğan; “Kamuya Yarar Sağladık, O Da Cezasız Kalmadı”

    Cumhuriyet Halk Partisi Uşak Milletvekili adayı Ali Erdoğan hakkında verilen ceza ve Uşak’taki Paralel Devlet Yapılanması operasyonuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    1 Kasım Genel Seçimleri için CHP Uşak’ta aday gösterilen Ali Erdoğan, Uşak Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde hakkında açılan bir davanın geçen hafta sonuçlanan karar mahkemesinde aldığı 5 ay ceza ile ilgili yaptığı açıklamada: “Siz ne zaman kamunun kaynaklarını korumak isterseniz, Devletin zorlayıcı gücü ve siyasi baskı neticesiyle karşılaşabilirsiniz” dedi. Kamuoyunda farklı yorumlanan mahkeme kararı ile davanın detaylarına açıklık getiren Ali Erdoğan yaşanan süreci şu şekilde anlattı; “2009 yılından Uşak Belediye Başkanlığına aday olduğumda seçim vaatlerim arasında kentteki çatı alanlarının kullanımıyla ilgili bir vaadim vardı. Belediye meclisimizle birlikte çatı alanlarının önlerini yükselterek bağımsız alanların kullanımı sağlayan bir karar aldık. Çeşitli şikayetler oluştu, yargılandık ve 9 ay ceza aldık, o da ertelendi. Daha sonra kamuoyunda sıkça gündeme gelen Kentsel Dönüşümle ilgili bir mesele yargıya taşındı. Dönüşüm alanlarındaki binaların yıkımıyla ilgili TOKİ’nin yıkım kararı vardı ve 12 milyon TL’ye yıkım yapması gerekiyordu. Yıkıma ilk başladığımızda hurdacıların demir parçalarını para karşılığı alma taleplerini gördük. Bunun üzerine talepte bulunan birçok hurdacıyla görüşüp para ödemeksizin binaları yıktırıp üzerine Uşak Belediyemize gelir elde edebileceğimizi tespit ettik. Nihayetinde devletin 12 milyon TL’sini kullanmadığımız gibi, üzerine 3 Milyon TL belediyemize peşin gelir sağladık. Bunları yaparken bir kural hatası yaptığımızı gördük. Belediyeden para çıkacağı bir yerde gelir getiren bir iş yapmış olduk. Buda daha sonraki zamanda şikayet konusu oldu. Dava İzmir ve Uşak’ta bilirkişiler tarafından incelendi. Kamu yararı sağlandığı, belediye gelir elde edildiği tespit edildi, fakat kural hatası olduğu için 5 ay gibi cezaya maruz kaldım. Bu cezada ertelendi ve cezaya da itirazda bulunduk. Kısacası burada hem Devletin 12 Milyon TL gibi bir parasını koruduk hem de üzerine 3 Milyon TL gibi bir parayı belediyemize gelir olarak sağladık. Türkiye’de şöyle bir şey var siz ne zaman kamunun kaynaklarını korumaya başlarsanız, mutlak suretle devletin zorlayıcı gücüyle ve siyasetin baskısıyla karşılaşabiliyorsunuz. Biz zaten yola çıkarken her şeyi göze alıyoruz. Buradan aldığımız 5 aylık ceza aşağı yukarı çatılardan aldığımız cezanın yarısı kadar. Nihayetinde hakkımızda verilen cezalara itirazda bulunduk. Ehemmiyeti olmayan cezalar fakat benim için temizlenmiş olmanın göstergesi olacak. Bu da son davamızdı zaten. Bununla birlikte Belediye Başkanlığım döneminde hiç davam kalmamış oldu.

    “DEVLETİ KORUYAMAYANLARA EN İYİ CEVAP SANDIKTA VERİLİR”

    Son haftalarda Uşak gündeminin önemli konusu olan “Paralel Devlet Yapılanması” operasyonu ve tutuklamalarla ilgili de açıklamalarda bulunan CHP Uşak Milletvekili adayı Ali Erdoğan, “Devlet o kadar muhalif insanla uğraşır hale geldi ki, artık Antep’ten Ankara’ya arabayla giden bombacıyı takip edecek görevlisi kalmadı.” İfadesi kullandı. Bu yaşanan gelişmelerin çok hassas konu olduğuna değinen Erdoğan; “Tanzimat dönemiyle birlikte cemaat ve cemiyetlerin sivil toplum örgütü olarak ortaya çıktığı görülmekte. Toplum içerisinde de bir takım ihtiyaçları karşıladığı da aşikardır. Aslında din daha çok ölümden sonraki hayatı tanımlar. Türk toplumunun %99 Müslümandır ve Türkiye Cumhuriyeti içersinde farklı anlamda, ruhsal anlamda yol, yöntem arayan insanların ortaya çıkardığı bir organizasyonlara rastlanmaktadır. Zaman zaman da bu dini liderlerle ve devlet arsasında güç savaşları yaşanmış ve nihayetinde bu topluluklara destek veren kişiler çok büyük sıkıntılar yaşamıştır. Hiç kimse şunu kabul etmez bende etmiyorum; Devletin içerisinde, Devletin haberi olmadan üst kadroları dinleyerek dışarıya deklare eden kim olursa olsun yargılanmalıdır. Ancak bunları bahane göstererek Ülkemizin birçok yerinde masum, yurt yapmak için, çocuk okutmak için hayır yapan insanlara da hayrınızı neden takip etmediniz diyerek ceza evlerine atılması da son derece üzücü. Anadolu insanı bağış veren insandır, hayır yapmasını seven bir çok cemaate yardım eden insandır. Bugün Cuma Namazına gidiyorsunuz, namaz çıkışı sandıklar açılıyor para atıyorsunuz içine. Peki kim takip ediyor bunu? Buradaki hayrın nereye harcandığını kim bilebilir? Anadolu’da hayır veren insanlar hayrını takip etmezler. Hayrını verirler vazifeleri bitmiş olur. Dolayısıyla toplumun duygularını istismar eden varsa Devlet hiçbir insan, cemaat, kurum ayırt etmeden tamamının hesabını sormalı. Yasalarla kurulmuş hayır organizasyonları yasalara hesap vermeli, bunu suiistimal edenler ise topluma deklare edilmeli. Yani şu kavram var toptancılık yapılmamalı. Bu güne geldiğimizde Uşak’ta göz altına alınan ve ya tutuklanan insanlara baktığımızda bu şehrin hayır sahibi, ellerinden kimseye kötülük gelmemiş tam tersi toplumun her kesimine yardım eden insanlar. Yukarıda Siyasi bir dini liderle, siyasi bir iktidar sahibinin savaşı varsa bu onların arasında olmalı. Halkı bu savaşa dahil etmemek gerek. Uşak’taki bu hayır yapan insanların çoğu masum, altında aileleri ve o kadar çalışanı var. Geldiğimiz nokta artık şunu gösteriyor; Türkiye’de kamplaşma, kutuplaşma ve suçlama o kadar toptancı hale geldi ki, Devlet o kadar muhalif insanla uğraşır hale geldi ki, artık Antep’den arabaya binen bombacıyı takip edecek insan kalmadı. Büyük Devlet aslında şudur; bu ülke topraklarında yaşayan her birey birbirinden ne üstündür ne de alçaktadır. Bunların canı, malı, namusu Devleti idare edenlerin sorumluluğu altındadır. Bunlara kastedenlere ise Devlet haddini bildirmelidir. Büyük Devlet kendi insanına eziyet eden sorgulayan değildir. Büyük Devlet kendi insanlarını koruyan, suça teşvik olmasını engelleyendir. Böyle idare edenlerin başımızın üzerinde yeri var. Böyle yapmayanlara da verilecek en güzel ceza ise sandıklardadır.