Etiket: Saffet

  • Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, mühendislerle yemekte buluştu

    Afyonkarahisar’ın Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, 5 Aralık Dünya Mühendisler Günü sebebiyle ilçede bulunan mühendislerle yemekte buluştu.

    Dinar Belediyesi Suçıkan Park Tesislerinde gerçekleşen yemek programında bir konuşma yapan Belediye Başkanı Saffet Acar, “Mühendis olmak kolay değil, mühendis bir şehrin, bir beldenin ve bir ilçenin yüzü, gözü dolayısıyla görüntüsüdür. Dinar deprem bölgesi olduğu için geldiğimiz noktada en fazla iş inşaat mühendislerine iş düşüyor. Mutlaka iyi işler yapılıyor. Kimya mühendislerimiz iyi şeyler yapıyor. Gıda mühendislerimiz iyi şeyler yapıyor. Endüstri mühendislerimiz iyi şeyler yapıyor. Dinar’da ben bu kadar mühendisin olduğunu bilmiyordum. Dinar’da mühendis zenginliği var. Cenabı Allah nice sağlıklı, sıhhatli mühendisler gününe diyorum” dedi.

    Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, programa katılan mühendislere teşekkür ederek günlerini kutladı.

  • Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar’ın 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü mesajı

    Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Seçme ve Seçilme günü dolayısı ile bir mesaj yayımladı.

    Başkan Acar, yayımladığı mesajında; “Yaşamın her alanında yok sayılan kadın, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte önemli siyasi ve sosyal haklar elde etmiş, toplumsal alanda varlığını ortaya koymuştur. Atatürk tarafından birçok batı ülkesinden önce Türk kadınına tanınan bu haklar, Ata’nın kadının toplumdaki yerine verdiği önemin somut göstergesidir. 4 Nisan 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun ile de erkeğin üstünlüğüne dayanan düzene son verilmiştir. Bu kanun sayesinde evlilikte çok eşlilik yasaklanmış, Evlenme ve Miras Hukuku’nda kadın, erkekle eşit hale getirilmiş, boşanma hakkı kadına da tanınmış ve imam nikâhı yerine medenî nikâh şart koşulmuş, evlilik esnasında da sonrasında da kadının ekonomik ve hukuksal güvencesi sağlanmıştır. Böylece Türk aile yapısı ve işleyişi çağdaş, demokratik kurallara dayandırılmıştır. Türk kadınına Seçme ve Seçilme hakkının verilişinin 84. yılında, tüm Türk kadınlarımızın 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününü kutlarım” dedi.

  • Saffet Sancaklı: “Osmanlı dedemiz, Türkiye Cumhuriyeti babamız”

    Samsun’da düzenlenen “12. Balkan Tarihi Kongresi”nde konuşan MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Türkiye’de son zamanlarda Osmanlı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin çatıştırılmaya çalışıldığını söyleyerek, “Osmanlı bizim dedemiz, Türkiye Cumhuriyeti babamız” dedi.

    Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumunun desteğiyle düzenlenen “12. Balkan Tarihi Kongresi” Samsun’da başladı. Şehit Ömer Halisdemir Salonunda gerçekleşen kongrede, özellikle son iki yüzyılda önemli siyasi ve sosyal olaylara sahne olan Balkanların tarihi çok yönlü olarak ele alınacak. Yurt içinden ve yurt dışından kongreye katılan yaklaşık 50 bilim insanı, bölgede yaşanan milliyetçilik hareketleri, mübadele ve göç olayları, diğer ülkelerin bölgeye yönelik dış politikaları gibi konularda değerlendirmelerde bulunacak. Çeşitli isyan, savaş, göç olayları sonucunda önemli siyasi ve sosyal dönüşümler geçiren bölgedeki Osmanlı mirası da kongrede ele alınacak konular arasında bulunuyor.

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun Büyükşehir Belediyesi, İlkadım Belediyesi, Karadeniz Rumeli Dernekleri Federasyonu ve Samsun Mübadele Derneğinin de katkı sağladığı kongrede 2 gün boyunca 8 oturum düzenlenecek. Açılıştan önce; Kongre Başkanı Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu, Samsun Mübadele Derneği Başkanı Olcay Yanık, Karadeniz Rumeli Dernekler Federasyonu(KARDEF) Başkanı Kemalettin Altınsoy, Yunanistan DEB Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Osmanlı Akıncı Beyi Gazi Evrenos’un 17. kuşak torunu Bozok Evrenosoğlu, Gagavuzya’dan Serghehi Kopuscu, Alaçam Belediye Başkanı Hadi Uyar, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın ve 25. Dönem MHP Samsun Milletvekili Hüseyin Edis selamlama konuşması yaptı.

    Kongrede bir konuşma yapan İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, “Daha bir asır öncesinde bizim için Bursa neyse Üsküp oydu; Bağdat, Musul, Selanik, Kırcaali neyse İstanbul, Edirne, Balıkesir, Samsun oydu. İşte bu sebeple diyoruz ki Türkiye Türkiye’den çok daha büyüktür. Bizim medeniyet coğrafyamızın, gönül coğrafyamızın sınırları; Balkanlardan Kafkaslara, Orta Asya’ya ve yedi kıtaya yayılır. Bizim milletimiz bu coğrafyadaki bin yıllık varlığı boyunca vatanın her karışını kanı ile yoğurarak bayrağımız dalgalandıran ve buraları bize vatan kılmıştır” şeklinde konuştu.

    Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti üzerinden karışıklık çıkarmaya çalışanların olduğunu vurgulayan MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı ise gündeme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Sancaklı şunları söyledi: “Bugünlerde Osmanlı ile Türkiye Cumhuriyeti’ni çatıştırmaya çalışıyorlar. Birileri Osmanlıcılık yapıyor birileri Türkiye Cumhuriyetçiliği yapıyor. Bunlar çok tehlikeli işler. Çok net. Osmanlı bizim dedemiz, Türkiye Cumhuriyeti babamız. Bunun dışında bütün söylenenler, yapılan propagandalar Türkiye Cumhuriyeti’nin sonunu getirmek için yapılan hareketlerdir. Son dönemlerde yeni bir şey daha başladı. Atatürk’ü sevmeyenler, aşırı derecede Atatürkçülük yaptığını söyleyenler. Türkiye Cumhuriyeti’ni bu mavi gözlü yakışıklı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları kurmuştur. Şu an Türkiye’de Atatürk düşmanları var, özellikle provokasyonlar yaptırılıyor. Bir de Atatürk’ün ismini kullanarak başka türlü provokasyon yapanlar var. Bunlara karşı çok dikkatli olmamız lazım. Atatürk’e kim düşmanlık yapıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır. Ama Atatürk üzerinden de provokasyon yapmak isteyenler var. Bunlara da çok dikkat etmemiz lazım.”

    “Haç ve hilal savaşı hala devam ediyor”

    Türkiye’nin üzerine oyunlar oynandığını belirten Sancaklı, “Yüzyıllardır haç ve hilal savaşı var. Hala daha devam ediyor. Şu an ülkemize yapılan saldırıların ana temelinde bu vardır. Bu savaşta haç hilali yenmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti kim? Dünyadaki bütün Müslüman ve Türklerin ana merkezi, ana üssü. Eğer biz Türkiye’yi parçalarsak bölersek, Suriye’ye çevirirsek, Müslümanlığı ve Türklüğü bitiririz hesapları yapılıyor. Onun için dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Konuşmacılarına İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok tarafından hediyeler takdim edildi. Kongreye, MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin de katıldı.

  • Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar’ın 10 Kasım Mesajı

    Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

    Başkan Acar, Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 80. yılında saygıyla yad ettiklerini ifade etti. Başkan Acar yayımladığı mesajında; “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 80. Yıl dönümünde ona olan sevgimizin ve saygımızın en derin duygularındayız. Yüce önder Atatürk, yaşamının her anında Türk milletine örnek olmuştur. En güvendiği gençlere Cumhuriyeti teslim ederken onlara olan inancını en yüce şekilde anlatmıştır. Büyük önderin ölümüyle andığım bu günde; Türk milletine ve Dinarlı hemşerilerime başsağlığı diliyor, Büyük atanın gösterdiği yoldan emin adımlarla hep birlikte yürüyelim” dedi.

  • Süper teşvikten yararlanan İşadamı Saffet Arslan: “Devletimiz harç veriyorsa biz de tuğla koyacağız”

    Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nden yararlanacak 19 firma arasında yer alan İpek Mobilya (ÇİNKOM AŞ)Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan, “1997’lerde bir iş kurarken bile hesaba çekiliyorduk. Aradan 20 yıl geçti, devletimiz, hadi iş yapın diyor. Devletimiz harç veriyorsa, biz de tuğla koyacağız” dedi.

    Bir dönemin en büyük sanayi kuruluşlarından olan Çinkur’u, zarar eder hale geldikten ve icralık olduktan sonra satın alarak 2005 yılında tekrar faaliyete açan Saffet Arslan, şimdi de Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nden yararlanan 19 firmadan biri olarak; 5 bin kişiye istihdam ve cari açığa yaklaşık 400 milyon Dolarlık katkı sunacak biçimde, çinko madenini yerin altından çıkarıp üretmeye hazırlanıyor.

    “2023’ten önce üretime geçmeyi hedefliyoruz”

    Halihazırda çizilen projeyle Türkiye’de çinko ithaline son vermeyi amaçladıklarını söyleyen Arslan, proje kapsamında 2023’te üretime geçmeyi taahhüt etmelerine rağmen, 2021’de faaliyete başlamayı hedeflediklerini dile getirdi. Arslan, “Şu aşamada projemiz çiziliyor. Projemiz bitince bir rötuş pazarlık da yapacağız. Bu yılın sonuna kazmayı vurmayı planlıyoruz. 2023’e üretime geçeriz diye geniş zamanlı bir taahhütte bulunduk, fakat daha kısa sürede üretime geçmek için de 2021’de bitirmeyi hedefliyoruz. İnşallah 2023’ kalmadan üretime geçmiş olacağız” dedi.

    Kayseri ve çevresinde 5 bin kişiye istihdam sağlanacak

    Üretim miktarının bugünkü borsa fiyatıyla 400 milyon Dolar civarında olacağını belirten Arslan, projeyle Kahramanmaraş, Kayseri, Niğde, Adana, hatta Sivas’a kadar olan bölgelerde yaşayanları da kapsamak üzere yaklaşık 5 bin kişiye iş kapısı sağlanacağını ifade etti. Arslan, “Üretim miktarı bugünkü borsa fiyatıyla 390 milyon Dolar olacak. Yani 400 milyon Dolarlık bir cari açık katkısı verecek projemiz. Bin 20 kişi doğrudan çalışanımız olacak, fakat bu 120 bin ton üretimi sağlayabilmek için de, yer altından 1 milyon tondan fazla hammadde çıkarılacak. Bu miktardaki hammaddeyi çıkarmak için ne kadar işgücüne ihtiyaç var diye baktığımızda da; burası Kahramanmaraş, Kayseri, Niğde, Adana, hatta Sivas’a kadar olan bölgelerde yaşayan insanlarımıza iş kapısı olacak. Bu sayının da 4 bin civarında olacağını tahmin ediyoruz. Yani dolaylı ve doğrudan burası yaklaşık 5 bin kişiye ekmek kapısı olacak. 45 milyar Doları civarında bir cari açığımız var. Biz buna 400 milyon Doların üzerinde katkıda bulunacağız. Ancak 20 bin ton da ilave kurşun üretimimiz olacak. Bizimle birlikte teşvik alan diğer projeleri topladığımızda paketin tamamı 19 milyar Dolar cari açık katkısı veriyor. Yani, bu şekilde iki tane daha paket yapılsa ve hayata geçirilebilse, cari açık sorunumuz ortadan kalkmış oluyor. İnşallah da öyle olur” diye konuştu.

    Firmalara vergi, enerji ve arsa desteği

    Teşvik kapsamında devletin firmalara, vergi, enerji ve arsa desteğinde bulunduğunu kaydeden Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devlet hiç para vermiyor ama alacağı vergileri almıyor, elektriği yarı fiyatına veriyor, arsayı geçici veriyor ama istihdam garantisi yaparsanız, 49 yıl sonra tapusunu veririm diyor. Alt yapı yaparım, işler hızlı yürüsün diye kanunlar yaparım diyor. Bu saydığım teşvikler de çok güzel teşvikler. Zaten bize para vermesi gerekmiyor. Para isteyen sanayici, gerçek bir müteşebbis de sayılmaz. Vergi almamak, enerjiyi yarı fiyatına vermek büyük bir ikramdır. 10 yıl bittikten sonra da o müessese hem ülkesine devamlı üretim yapacak hem de dolu dolu vergisini ödeyecek. Yani bu, kazan-kazan sistemi. Devletimiz harç veriyorsa biz de tuğlayı koyacağız, sanayimiz inşallah gelişecek.”

    “97’lerde iş kurarken bile hesaba çekiliyorduk”

    28 Şubat sürecinde, bir grup işadamıyla birlikte kurdukları Dost Sigorta’dan dolayı soruşturma geçirdiğini hatırlatan Arslan, aradan geçen 21 yılda devletin iş yapana destek verir hale geldiğini dile getirdi. Arslan, “97’lerde bir iş kurarken bile hesaba çekiliyorduk. Örneğin, Kayseri’deki bir grup işadamıyla beraber, Dost Sigorta adında bir ulusal sigorta şirketi kurmuştuk. 28 Şubat Sürecinde, ki Batı Çalışma Grubu’nun etkisiyle olduğunu biliyoruz, Nuh Mete Yüksel adında bir özel yetkili savcının emriyle hepimizi toplayıp götürdüler. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde sorguya çektiler. ‘Siz, bir iş yerini neden açıyorsunuz, açamazsınız, kim açtırıyor size, yeşil sermayesiniz siz’ Sermayenin yeşili, mavisi mi olur; muhafazakar olmam bana bir anlam yüklemeni mi gerektirir Ben Türkiye için sevdalı, yaptığı işin Türkiye için ne anlama geldiğini düşünen insanlardan biriyim. Benim o gün, Dost Sigorta’yı kuran ortaklarımın hepsi de öyle. Öyle bir dönem yaşadık. Sonra işi yapmayacağımızı söyleyince davaları düşürdüler. Aradan 20 yıl geçmiş; hadi sanayi yapın lütfen, siz bir tuğla koyun biz de harcını koyalım diyen bir devlet var. Güven veriyor, yön veriyor, hedef veriyor ve nerede projeniz tıkanırsa devlet olarak biz o zorlukları aşalım ülkemize, insanımıza iş olsun, cari açık bitsin diyor” ifadelerini kullandı.

    “Vatan için kim hangi mesleği yapıyorsa en iyi şekilde yapmalı”

    Genç işadamlarına, mesleklerini en iyi şekilde icra etmeleri tavsiyesinde bulunan Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Türkiye bizim, Türkiye’nin devleti de bizim en büyük kurumumuz. Bu devletin sağlıklı ve sağlam olması lazım. Zaman zaman devleti yönetenler hata yapabilirler, zaman zaman bir savunucusu baskı yapıyor olabilir. Biz 28 Şubat’ta bu zulmü gördük. Gerek Meclis Araştırma Komisyonunun bizden aldığı ifadeler ve sonunda şikayetçi misiniz, davacı mısınız diye sorduklarında, ‘Hayır’ dedim. Zaman zaman da, sıfır suç ile yargılanmamamıza rağmen Avrupa Mahkemelerine neden şikayet etmediğimizi sorduklarında, ‘Türkiye’ye hiçbir mahkemenin mahkumiyet vermemesi lazım, ceza yazmaması lazım’ diye yanıt verdim. İcra ederken zulüm görmüş olabilir, o insanlar bugün yok. Niye şikayet edeyim, devlet güçlü kalmalı. Yanlış yapanlar gidiyor, yerine sağlıklı yönetimler geliyor. Genç kardeşlerimize de şunu söylüyorum; bu vatanı kendimiz için seveceğiz, örfümüz-adetimiz için seveceğiz, inancımız için seveceğiz. Çocuklarımıza, torunlarımıza iyi ve güçlü bir ülke bırakmak için, kim hangi mesleği yapıyorsa onu en iyi şekilde yapması lazım, tavsiyem budur.”