Etiket: ’Sadakat’

  • Evvel Temmuz Festivali’nde Yüksek Sadakat rüzgarı

    Hatay’ın Samandağ ilçesinde düzenlenen Evvel Temmuz Festivali’nin ikinci gününde Yüksek Sadakat konser verdi.

    Türkiye’nin sevilen rock gruplarından biri olan Yüksek Sadakat festivalin ikinci gününde sevenlerine eğlence dolu gece yaşattı.

    Konserde gördükleri yoğun ilgiye teşekkür eden Yüksek Sadakat Grubu üyeleri, Samandağ’da olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.

    Samandağ Belediyesi’ne ve festivalde emeği geçenlere teşekkür eden Yüksek Sadakat Grubu, sevilen şarkılarını çalarak hayranlarına unutulmaz gece yaşattı.

  • Çebi, “Vakit sadakat vaktidir”

    Saadet Partisi Karabük Milletvekili Adayı Muhsin Çebi , parti binasında basın açıklamalarında bulundu.

    Çebi, ülkede bir modern köle düzeni kurulduğunu belirterek, Ülke büyük bir çıkmaza düşmüştür. İşsizlik iktidarın açıkladığı rakamların çok üzerinde seyretmekte. Her iki üniversiteli gençten birisi işsiz durumdadır. İstihdam olanlar ise meslekleri dışında, hizmet sektörlerinde hizmetli olarak çalıştırılmaktadırlar. Makine mühendisi diploması olan genç AVM’de hamburger satmakta, ziraat mühendisi manav reyonunda tezgahtarlık yapmakta, işletme mezunu markette kasiyer olarak çalışmakta, bir kısım mezunlarda güvenlik görevlisi ya da temizlik işçisi olarak çalışmakta. Yani gençlerimizin yarısı işsizken , diğer yarısı da hizmet sektöründe mezun oldukları meslek alanının dışında çalıştırılmakta” dedi.

    Saadet Partisi’nin seçmeni üzerinde algı operasyonu yapıldığını, bu algının işe yaramadığını kaydeden Çebi, “Saadet Partisi’nin yükselişini görüp bu yükselişi engellemek amacıyla senaryolar üretilmektedir” ifadesini kullandı. Saadet Partisi’nin oylarının başka bir partiye gitmediğini kaydeden Çebi, “Saadet Partisi ne kadar çok oy alırsa ,o oranda milletvekili çıkaracaktır. Bu sebeple tüm Milli Görüşçü kardeşlerimi ,Milli Görüş’ün tek temsilcisi olan Saadet Partisine oy vermelerini ve verdirmelerini rica ediyorum. Unutmayın Rahmetli Erbakan Hocamız’ın bizlere bıraktığı en Kadim miras Milli Görüştür ve Saadet Partisidir. Şimdi vakit sadakat vaktidir” diye konuştu.

  • “2018 yılı sadakat programlarının yılı olacak”

    Tutkal Bilişim Yönetici Ortağı Ahmet Göker, sadakat programlarının değişen tüketici davranışlarını ölçme ve müşteri bağlılığını oluşturmada firmalara önemli bir rekabet avantajı sağladığını belirterek 2018’in sadakat programlarının yılı olacağı şeklinde görüş bildirdi.

    Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen ve dünyanın en önemli 50 konferansı arasında gösterilen Sürdürülebilir Markalar Konferansı, İstanbul’da gerçekleşti. Bu yıl ‘Redefining the Good Life’ (İyi Yaşamı Yeniden Tanımlamak) sloganıyla düzenlenen konferansta ulusal ve uluslararası alandan sektör liderleri ve fikir önderleri görüşlerini ve çalışmalarını davetlilerle paylaştı.

    Konferansın sosyal medya sponsoru Markakod ile sektörlerinde öncü ulusal ve uluslararası pek çok firma için sadakat projeleri gerçekleştiren Tutkal Bilişim’in Yönetici Ortağı Ahmet Göker, ‘Dijital Çağda Marka Bağlılığı’ başlıklı panele iş ortaklarından Kalekim Proje Yönetim Ofisi Yöneticisi İlker Emiroğlu ile konuşmacı olarak katıldı.

    “Değişen tüketici davranışlarını analiz etmede büyük veri önem taşıyor”

    Günümüzün değişen toplumsal ihtiyaçları karşısında markalar için müşteri sadakati oluşturmanın öneminden ve müşteri sadakatinin marka sürdürülebilirliğine katkısından söz eden Göker, dijitalleşme ile tüketicilerin artık istedikleri ürün ve hizmete kolaylıkla ulaşabildiğini, inceleyebildiğini ve kıyaslayabildiğini, bunun da tüketici davranışlarında önemli bir değişikliğe sebep olduğunu dile getirdi. Göker, “Değişen tüketici davranışlarını anlama ve sadık müşteriler oluşturma noktasında veri analizi büyük önem taşıyor” dedi.

    Datayı anlamanın, anlamlandırmanın ve birbiriyle ilişkilendirmenin müşteriyi yönetme ve bağlama adına işletmelere paha biçilemez yönlendirmeler sağladığını ifade eden Göker, sadakat programlarının değişen tüketici davranışlarını ölçme ve müşteri bağlılığını oluşturmada firmalara önemli bir rekabet avantajı sağladığını, bu sebeple de 2018’in sadakat programlarının yılı olacağını söyledi.

    İş ortaklarının müşterileri ile etkileşimlerini ve müşteri sadakatlerinin sürdürülebilirliğini artırmayı hedeflediklerini belirten Göker, data analizinde yapay zeka altyapısını kullanmak için TÜBİTAK’la bir çalışma içerisinde olduklarını da dile getirdi.

    Ustaları ve nihai tüketiciyi bir araya getiren uygulama

    2001 yılında kurulan Kalekim Usta Kulübü’nün sadakat programlarını 2013’ten bu yana yönettiklerini ifade eden Göker, online-offline ve mobil platformlar için tasarladıkları çalışmalarla Kalekim’in ulaştığı müşteri bazını sadakat programlarıyla perçinlediklerini dile getirdi. “Kalekim’in ustalar ve tüketicileri bir araya getirmek fikrinden hareketle, yaptığımız analizler sonucunda ustaların ve nihai tüketicilerin ihtiyaç duyduğu platformlar olduğunu tespit ettik” diyen Göker, yakın zamanda Kalekim’in geniş usta ve tüketici ağının B2B ve B2C’yi kapsayan, içerisinde e-ticaretten mobil uygulamaya kadar pek çok ayağı olan büyük bir ekosistem haline geleceğini söyledi.

    Aynı oturumda söz alan Kalekim Proje Yönetim Ofisi Yöneticisi İlker Emiroğlu ise 2001’de kurulan ve şu an 55 bin üyesi bulunan Usta Kulübü’nü zamanın koşullarına uyumlu hale getirmek için sürekli bir çalışma içerisinde olduklarını ifade eden Emiroğlu, kuruluşundan itibaren Kalekim Usta Kulübü’nü dijitalleştirme aşamalarından bahsetti.

    Bu uygulamaları zenginleştirmek adına 2016’dan itibaren yeni bir çalışmayı hayata geçirdiklerini ifade eden Emiroğlu, tüm müşteri yolculuklarını analiz ederek ‘Dijital Dönüşüm Projesi’ni başlattıklarını ve en uçtaki müşterilerine dahi ulaşmayı hedeflediklerini dile getirdi.

    “Önümüzdeki günlerde iki yeni dijital projemizin tanıtımını yapacağız. Bu projelerimizde hem usta ve nihai müşterilerimizi daha yakın hale getireceğiz hem de son kullanıcılarının tasarım dışında satın alma sürecine de maksimum düzeyde katılabildiği bir platform oluşturmuş olacağız” diyen Emiroğlu, amaçlarının ustalar ve tüketicilerle birlikte sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak olduğunu söyledi.

  • SANKO UNIFEST 4’te yüksek sadakat coşkusu yaşandı

    SANKO Üniversitesi’nde yoğun ve başarılı bir akademik yılın ardından, öğrenciler bahar şenliği coşkusu yaşadı.

    SANKO Üniversitesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “SANKO UNİFEST4” yoğun bir katılımla gerçekleşti. Abdulkadir Konukoğlu Spor ve Kültür Merkezinde gerçekleşen festival, günler öncesinden turnuvalarla başladı. Dostça rekabetlerin yaşandığı turnuvalarla öğrenciler yılın yorgunluğu ve stresini de atma fırsatı yakaladı. Festivalde ayrıca mozaik ve ebru atölye çalışmaları gerçekleştirdi. Yoğun ilgi gören stantlar gün boyunca ziyaretçi akınına uğradı. SANKO Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, yaptığı konuşmada bu yıl Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin, iki yıl sonra Tıp Fakültesinin ilk mezunlarını vereceğini belirterek, “Üniversiteyi kurarken, ilimizdeki ve bölgemizdeki sağlık hizmeti çıtasını yükseltmeyi hedefledik. Sizlerden, iyi çalışarak, işinizi iyi öğrenerek, hastalarınıza anneniz, babanızmış gibi bakmanızı bekliyoruz” dedi. Sunuculuğunu Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü 2’inci sınıf öğrencisi Nurcan Bağatur’un yaptığı festivalde konuşan Rektör Prof. Dr. Güner Dağlı ise SANKO Üniversitesi’ni kökleri Gaziantep’te olan, dallarıyla Türkiye’yi kuşatan ve meyvelerini tüm dünyaya dağıtmaya hazır bir ağaca benzeterek başladı. “Bu yıl ilk mezunlarımızı veriyoruz. İlk meyvelerimizi 1,5 ay sonra dağıtacağız” diyen Prof. Dr. Dağlı, şöyle devam etti:

    “Halil Cibran, ‘Her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır. Her gecenin peçesinin ardında tebessümle bekleyen bir şafak vardır’ diyor. Her gecenizin aydınlık, her kış başınızın bahar gibi olmasını diliyorum. Mezuniyetten sonra gittiğiniz yerlere baharın kokusunu, baharın coşkusunu sizler götürün.”

    Festivalde, turnuvalarda dereceye giren öğrencilerdüzenlenen madalya töreniyle hem madalyalarını hem de armağanlarını aldı. SANKO Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Müzik Kulübü performanslarını sergilerken, halk oyunları gösterisi sonrası konuklar Bipolar Project’i de dinleme fırsatı buldu.

    Yüksek Sadakat Grubu’nun birbirinden güzel şarkılarıyla zenginlik kattığı festival, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bayram’ın gruba armağan takdimi ile sona erdi.

  • AK Parti Genel Sekreteri Gül: “Kılıçdaroğlu Yenikapı ruhuna sadakat göstermedi”

    AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, Kılıçdaroğlu’nun ‘kontrollü darbe’ sözünü eleştirerek, CHP Lideri’nin Yenikapı ruhuna sadakat göstermediğini ifade etti.

    AK Parti Gaziantep Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül Güneydoğu’da en çok dinlenen radyolardan biri olan Şirinnar’ın konuğu oldu. Gündemi değerlendiren Gül, referandum için ciddi çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, “2011 yapılan anayasa uzlaşma komisyonunda çalışmalarda söz konusu. Anayasa yürürlüğe girdiği günden itibaren tartışılan konular esasen Türkiye’nin yabancı olmadığı hep tartıştığı ama çözüm bulamadığı hususlar ile ilgili bir 16 Nisan’da milletimiz nihaiyi kararı vermiş olacak. Hem sahada hem Ankara’da mecliste yoğun çalışmalarımız oldu. Özellikle CHP’nin kavga gürültülü bir takım çalışmaları oldu. Anayasanın aykırı olması demelerine rağmen götürmediler. Ama hem Ankara boyutuyla hem Gaziantep boyutuyla çok yoğun bir çalışma kampanyası geçiriyoruz” dedi.

    “Meclis bu süreçte istenmeyen çirkin görüntüler olmuştu”

    Anayasa taslağının Meclis’ten geçtiği süreçte istemeyen görüntüler yaşandığını hatırlatan Gül, “Bu konuda gerçekten çok üzücü hadiseleri maalesef gördük. Ama bu konuda milletvekillerimizin herhangi bir kabahati de yoktur. O konuda hem uzlaşma sürekli barış kardeşlik içerisinde siyasi tavır gösterildi. Elbette bu tavırlar ve görüntüler siyasette mecliste tasvip edilmiyor. Tabii bir arkadaşımızın ayağı ısırıldı. Bir başka arkadaşımızın burnu kırıldı. Gerçekten çok büyük bir kavga gürültü olmuştu” şeklinde konuştu.

    Gül, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin son süreçte ülke içinde ve dışında bir tavır içerisinde bulunduklarını vurgulayarak, terörle mücadele konusunda süren mücadelede, en önemli adımın ise 16 Nisan’da ‘evet’ diyerek milletin atacağını ifade etti. Gül, “Türkiye’de tamamıyla yönetimden boşluk olmasına halinde terör azmış yönetimden boşluk çift başlılık olmasına rağmen darbe girişimleri denenmiş darbeler yapılmış bunların hepsi mevcut sistemde kaynaklanan sorunlar. Bu sorunların ortadan kaldırmak için en uygun zaman 15 Temmuz’da FETÖ terör örgütü bir darbe girişiminde bulundu. Bu topraklar için hayatını kaybeden 248 şehidimiz ve gazilerimiz var. Onlar peki niçin şehit oldular. Bu ülkede birlik beraberlik bozulmasın bu ülkenin vatanı milleti bölünmesin diye şehit oldular. 15 Temmuzda vatanımız milletimiz birliğimiz demokrasimiz korundu. Şimdi demokrasimizi Cumhuriyetimizi geleceğimizi güçlendirmenin adı 16 Nisan’da evet demektir. Çünkü devletin daha kalıcı istikrarını sağlayacak. Devletin bekasını garanti altına alacak bir sistemin adıdır bir cumhurbaşkanlığı sistemi o yüzden evet verecektir milletimiz” açıklamasında bulundu.

    “FETÖ ile irtibatlı olanları partiden uzaklaştırdık”

    FETÖ oluşumunda hükümetin ve devletin belli kanallarına sızanların olduğunu söyleyen Gül, devlete ve partiye sızanların uzaklaştırıldığını ifade etti. Gül, ”AK Parti bunları gördü. Emniyette gördü, poliste de gördü, askeriye’de gördü. Kamu kurumların da gördü. Siyaseten, hükümet olarak yapılabilecek şeyler yapılıyor. Ali tutuklandı, Hüseyin gözaltına alındı, bunların hepsi bağımsız yargı tarafından yapılıyor. Yargıya kimse talimat veremez. Bizim birçok milletvekilliğimizi yapmış, belediye başkanlığımızı yapmış kişilerden FETÖ ile irtibatta diye tutuklu olan birçok kişi var. AK Parti 17-25 Aralık olayları olduktan sonra teşkilattaki bütün kadroları FETÖ ile irtibatlı olup olmamasına göre ayırdık. FETÖ ile irtibatlı olanları da partiden uzaklaştırdık” dedi.

    “Kılıçdaroğlu Yenikapı ruhuna sadakat göstermedi”

    Kılıçdaroğlu’nun ‘kontrollü darbe’ sözünü de eleştiren Gül, CHP Lideri’nin Yenikapı ruhuna sadakat göstermediğini ifade ederek, “15 Temmuz darbe gecesinde önceden Kılıçdaroğlu darbe olsun ilk ben tanka çıkarıp diyordu. Şimdi ise kontrollü darbe diyor. Bugün kontrollü darbeyse o kadar insan niye şehit oldu. Eğer bu konuda bilgin varsa açık açık çık söyle. Tanka üstüne çıkmayı bırakın, tankın yanından geçerek darbeye bir ses bile çıkarmadı. Yenikapı ruhu daha önce bitti ama Kılıçdaroğlu bu ruha sadakat göstermedi. Milletin tek hakim olmasına yönelik demokrasinin güçlü olmasına yönelik irade devam ediyor. Bu her zamanda var olacak” şeklinde konuştu.

    “Bahçeli devlet adamı sorumluluğunu ifa etmiştir”

    MHP’nin cumhurbaşkanlığı sisteminde desteklerinden dolayı memnun olduklarını belirten Gül, Devlet Bahçeli’nin devlet adamı sorumluluğunu ifa ettiğini kaydetti. Gül, “Hükümet sistemindeki çarpıklık çözülmesi hususunda bir uzlaşı iklimi oluşmuştur. Bahçeli burada bir devlet adamı sorumluluğu ifa etmiştir. Mesele burada AK Parti, MHP değil. Bu partilerin meselesi değildir. Mesele milletin geleceği çocuklarımızın torunlarımızın güçlü özgür bağımsız bir ülkede yaşayıp yaşamaması sorunudur. Türkiye’de mevcut sisteme evet demek mevcut sistem devam etsin demek ve Kenan Evren’in 12 Eylül darbesinden sonra girdiği bir darbeci anayasasının devam etmesi demektir. Hani tüm partiler bu anayasa değişsin diyor. İşte bütün olarak olmasa bile bir parçasının değişme fırsatı. Hükümet rejim sistemiyle ilgili aksayan yönlerin değiştirilmesi için bir adım atılıyor. En azından iki parti bir araya gelmiş siviller bir teklif ortaya koyuyor. Kenan Evren’in darbe paşaların yaptığı anayasa metni daha mı iyi. Hayır demek bunun devamı demektir” diye konuştur.