Etiket: Saadet

  • Saadet Partisi çevre yolunda iftar programı düzenledi

    Saadet Partisi Van İl Başkanlığı tarafından 2014 yılında yapımına başlanan ancak yaşanan sıkıntılardan dolayı tamamlanamayan çevre yoluna dikkat çekmek için yolda iftar programı düzenlendi.

    Van-Erciş karayolunda 2009 yılında yapımına başlanan 41 kilometrelik yolun sadece 12 kilometresi tamamlanırken, Saadet Partisi Van İl Başkanlığı öncülüğünde partililer, STK temsilcileri ve vatandaşlar yola dikkat çekmek için yola kurdukları sofrada peynir, zeytin, karpuz ve hurma ile iftarlarını açtı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan, amaçlarının yarım kalan çevre yoluna dikkat çekmek olduğunu belirterek, “Saadet Partisi Van İl Başkanlığı olarak her yıl iftar programları düzenlemekteydik. Fakat bu yıl ilimizin kronik bir sorunu haline gelmiş olan çevre yolunda iftarımızı yapmaya karar verdik. Birçok kesimden olumlu tepkiler aldık. Artık Van’ın bu kronik sorununun bin an önce çözülmesini ve çevre yolunun bir an önce hizmete girmesini istiyoruz. Van Türkiye’nin en büyük 18’nci ili olmasına rağmen Türkiye’de kronik çevre yolu sorunu olan tek ildir. Bir an evvel bu kronik sorunun çözülmesini istiyoruz. Bu yol tamamlandığı taktirde ilimize ekonomik katkı da sağlayacaktır” dedi.

    “Çevre yolumuz çile yoluna dönüştü”

    Van Ticaret Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Şefik Eren ise, burada verilen iftarın ana temasının çevre yoluna dikkat çekmek olduğunu ifade ederek, “Malumunuz çevre yolu uzun zamandır Van’ın gündemindedir fakat bir türlü mesafe kaydedilmedi. Bu Van’ın ihtiyacı olan bir yoldur. 5 yıldır sürüncemede kalan bir konudur. Bu iftar yemeğiyle siyasilerin dikkatlerini buraya çekmek istedik. Çevre yolumuz maalesef çile yoluna dönüştü. Bir an önce çalışmalara başlanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Çevre yolunda verilen iftar yemeğine Van Ticaret ve Sanayi Odası temsilcileri de destek verirken, jandarma ve güvenlik korucuları ise iftarın açıldığı alanda güvenlik önlemleri aldı. İftar programı semaver çayı ikramının ardından sona erdi.

  • Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Artvin’de

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Artvin İl Teşkilatının Artvin Şelale Düğün salonunda düzenlediği 6. Olağan Genel Kongresi’nin ardından iftar programında partililere seslendi.

    Ülke gündemine ve Ortadoğu Coğrafyasında yaşanan gerilim ve savaşlara ilişkin açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini söyledi.

    Karamollaoğlu “ İşte en son olarak katar krizi çıktı. ABD Başkanın Sudi Arabistan’a yaptığı ziyaret sonra Sudi Arabistan Katar’ı düşman ilan etti. Hem kendisi hem birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere diğer 6-7 ülke Katar’la bütün münasebetlerini kestiler. Bu süreçte Türkiye’de Katar’a destek verdi. Bu doğru bir karardı. Çünkü Katar son zamanlarda Türkiye’ye en çok destek veren Türkiye’nin yanında duran gerçekleri gören sadece Türkiye için değil dünyanın çeşitli yerlerinde bunalıma girmiş farklı şekillerde itham edilen insanların ve Müslümanlarında topraklarında yaşamasına izin veren bir ülke bundan dolayı da önem taşıyor. Dünyanın diğer ucundan ABD bu bölgede menfaatleri için bu bölgeyi bir birine katmayı gerekli görüyor. Hiç utanma sıkılma duygusu yok bunlarda. Menfaatleri gereği her türlü zulmü yapmaktan, haksızlıktan vaz geçmiyorlar. Bunun için bizim gerçekleri görmekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu Mezopotamya’nın çok zengin petrol ve maden yataklarına sahip olduğunu dile getirerek “ Bu coğrafyada üzerimize oynanan oyunları idrak etmeden ülkemizin ve İslam aleminin huzura kavuşması mümkün değil. Biz sadece ülkemizde yaşayan insanları değil, çeşitli vesilelerle Türkiye’ye gelen Müslüman kesimin alimlerini yöneticilerini şu gerçekleri biraz daha iyi görmeye çalışın diye uyarmaya çalışıyoruz” dedi.

    İslam coğrafyasında ırkçılık üzerinden kavga çıkarılmak istendiğini sözlerine ekleyen Karamollaoğlu “Bizim bölgede Kürt, Türk, Arap kavgası var. Afganistan’da sen Özbeksin, sen Taciksin, sen Peşnusun ayrımı yaparak nabza göre kavga çıkartıyorlar. Mesele Kürt Türk Kavgası değil. Mesele ırkçılık fitnesi. Buda yetmiyor mezhep ayrılıklarını körüklüyorlar. Şimdi Katar’a karşı yürütülen hareketin altın şu var. Sizin İran’la aranız iyileşti. Halbuki İran bize düşman. Niye onlar Şii. Şiilik yeni çıkmadı ki 1400 yıldır bu anlayış var mı? Var. Osmanlı ile İran arasında ki sınır 400 sene önce çizilmiş. 400 senedir Osmanlı ile İran arasında bir kavga çıkmamış. Bu farklılığı kardeşçe yaşamışlar. Şimdi biz niye kavga edelim. Biz kavga edersek bu kavgadan İslam düşmanları faydalanacaklar.Bölgenin stratejik önemi, bölgedeki zengin yer altı ve yer üstü zenginlikler, İsrail’in Arz-ı Mev’ud hayali ve tüm bunlar için Müslümanlar arasına sokulan fitne bu topraklarda ki kan ve göz yaşının sebebidir. Bizde bunu bilerek kucaklaşmamız lazım. Farklılıklarımızı kavga ederek değil, konuşarak düzelteceğiz. Biz Müslümanlar olarak bir araya gelmeliyiz. Bunu biz ilk önce ülkemizde sağlamalıyız. Kutuplaşmalardan kavgalardan uzak durmalıyız. Genel başkan olarak bana Türkiye’nin en önemli sorunu ne diye sorulursa ben kutuplaşma ve kamplaşma derim. Türkiye’nin çok eksiği var ama hepsinden önemlisi kamplaşma var. Bunu çözecek olan siyasetçilerdir. Siyasetçiler kavgayı bırakacak ki vatandaş kucaklaşsın. Siyasetçiler maalesef kavgadan medet umuyor. Bu memlekete yapılacak en büyük kötülük budur. Farklı düşünüyoruz diye sürekli kavga edecek değiliz ki? Biz kavga etmeden yaşamasını öğrenmek mecburiyetindeyiz. Dünyada barış ve huzur istiyorsak biz kendi ülkemizi yaşanabilir bir ülke haline getirmeliyiz” şeklinde konuştu.

  • Okul müdürünün cinsel istismar davasında Saadet öğretmen ve izleyiciler ağladı

    İzmir’in Menderes ilçesinde 3 yıl önce ilkokulda 6 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan, 1,5 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest kalan, ardından tekrar tutuklanıp yargılanan emekli okul müdürü için 235 yıl hapis cezası istendi. Savcı mütaalasında sanığın çocuklara nasıl cinsel istismar yaptığını okurken olayı ortaya çıkaran Saadet öğretmen ve izleyiciler gözyaşı döktü.

    Davaya konu olan olay, İzmir’in Menderes ilçesi Sancaklı Mahallesi’nde bulunan Ahmetçik İlkokulu’nda 17 Mayıs 2014’te meydana gelmişti. Okulda görevli Saadet Özkan öğretmenin ’Sancaklı Mahallesi’nde bulunan okulda 22 yıldır okul müdürü olarak görev yapan evli ve iki çocuk babası Adil Ş.’nin 6 kız öğrenciye pornografik film izlettiği, cinsel taciz ve istismarda bulunduğu’ ihbarında bulunmasıyla jandarma, psikolog eşliğinde öğrencilerin ifadelerine başvurmuştu. Öğrenciler gözyaşları içerisinde verdikleri ifadelerinde, baba olarak gördükleri okul müdürünün kendilerini okuldaki odasına götürüp porno film izlettiğini anlatmıştı. İfadelerin ardından suçlamaları kabul etmeyen Adil Ş. gözaltına alınmıştı. Emekli öğretmen Adil Ş., 1,5 yıl tutuklu kalmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Bitme aşamasında olan dava, aynı okulda görev yapan öğretmen Saadet Özkan’ın BİMER’e şikayeti ile tekrar kamuoyunun gündemine gelmiş, geçen 26 Haziran’da görülen davanın duruşmasında mahkeme heyeti sanık Adil Ş.’nin oy çokluğu ile tutuklanmasına karar vermişti.

    Kalıcı olarak ruh sağlıkları bozulmuş

    İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davaya tutuklu sanık Adil Ş., sanık avukatı, mağdur çocukların alileri, müştekilerin avukatları, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve Kadın Hakları Merkezi avukatları, olayı ihbarda bulunan öğretmen Saadet Özkan ve birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Mahkeme başkanı, Adli Tıp Genel Kurulundan gelen heyet raporunda mağdur çocukların kalıcı olarak ruh sağlıklarının bozulduğunun belirtildiğini söyledi. Bunun üzerine söz alan sanık Adil Ş., “Ben bu raporları kabul etmiyorum. Ben ayrıldığımda çocuklar cıvıl cıvıldı. Psikolojik problemleri yoktu. Dolayısıyla benim psikolojik problem oluşturacak durumum yoktur. Bu nedenle suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

    Sanık avukatı ise, Adli Tıp Genel Kurulundan gelen raporun usule aykırı olduğunu iddia ederek, “Ege Üniversitesince hazırlanan raporda çocuk ve ergen psikolojisi üzerine eğitim görmüş iki tane profesör doktorun imzası vardır. Ege Üniversitesi çocuklar üzerine uzun testler yapmıştır. Bizce itibar edilmesi gereken rapor, iki tane uzman doktorun imzası olan ve gerekli incelemelerin uzun süre yapıldığı Ege Üniversitesinden alınan raporlardır” diye konuştu.

    Mağdur avukatları da, “Gelen raporlara bir diyeceğimiz yoktur” dedi.

    Savcı iyi hal indirimi istemedi

    Duruşma savcısı mütaalasını verdi. Savcı verdiği mütaalasında sanığın çocukları çikolata, para vererek kandırdığını, ders notları ile tehdit ettiğini belirtti. Sanığın çocuklara nasıl cinsel istismar yaptığını savcı mütaalasında okurken olayı ortaya çıkaran Saadet öğretmen ve izleyiciler gözyaşı döktü. Savcı, 4 mağdur çocuktan her biri için zincirleme cinsel istismar, müstehcen yayın izletme, öğretmen olmasından dolayı görevi kötüye kullanmasından dolayı 42,5 yıl, 2 mağdur çocuk için ise cinsel istismar, müstehcen yayın izletme ve öğretmen olmasından dolayı görevi kötü kullanmasından dolayı 32,5 yıl olmak üzere toplam 235 yıl ceza istedi. Savcının verdiği mütaalasında iyi hal indirimi istemediği görüldü.

    “Yuh sana”

    Sanık Adil Ş., kulağının iyi duymadığını, okunan mütaalanın çoğunu duymadığını belirterek, bu sebeple ek savunma için süre talep etti. Sanık avukatı da, müvekkilinin mütaalayı anlamaması nedeniyle savunma için ek süre talep etti. Mahkeme heyeti kısa bir ara verdikten sonra sanık ve sanık avukatının savunma yapması için ek süre verirken, karar için duruşmayı 13 Temmuz’a erteledi. Duruşma sonrası duruşmayı izlemeye gelenler karar verilmediği için mahkeme heyetini alkışlayarak, Yuh sana” diyerek protesto etti.

    “İnsan olanın duymaya tahammül edemeyeceği kötülükleri duyduk”

    Duruşma sonrası açıklama yapan öğretmen Saadet Özkan, “4 senedir çocuklar adına verdiğim mücadelede bugün savcı mütalaasını verdi, tüm mahkeme salonu gözyaşlarımızı tutamadık. Çocukların yaşadıkları korkunç durumu duymuş olmak çok zordu. Savcının mütalaasını duymadığını söyleyen fakat diğer konuşulan her şeyi gayet iyi duyan sanık ek süre istedi. O salonda insan olanın duymaya tahammül edemeyeceği kötülükleri duyduk. 13 Temmuz günü yargının kararını ve adaletin tecellisini bekliyoruz” dedi.

  • Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: “Refah için üretim şart”

    Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Refah olması için üretimin olması şart” dedi.

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde Saadet Partisi İlçe Genel Kurul toplantısında konuşan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, “Biz prensip itibariyle başkanlık sistemine hayır demiyoruz. Başkanlık sistemini benimsiyoruz” dedi. Referandumun psikolojik baskı altında yapıldığını iddia eden Karamollaoğlu, “Bütün baskılara rağmen kıl payı 48,5-51,5 arasında bir ‘evet’ çıktı. Onun üzerinde de tereddütler işmar edildi. Kararımıza göre Yüksek Seçim Kurulu biraz acele hareket etti. Oysaki biraz sabır gösterse belki de yine aynı neticeler ilan edilecek ve kamuoyunda bir tatmin doğacaktı” diye konuştu.

    Seçimlere çok uzun zaman kalmadığını söyleyen Karamollaoğlu, “En geç iki sene sonra ama büyük bir ihtimalle daha da yakın bir gelecekte seçime hazır olmamız gerekiyor. Bu konuda son atılan bir takım adımlar bizim süratle seçime hazırlanmamız gereğini ortaya koydu” dedi.

    Türkiye’nin bir numaralı meselesinin kamplaşma ve kutuplaşma olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “Toplumumuz ikiye bölündü, evet oyu verenler hayır oyu verenleri teröristlikle, hainlikle itham ediyor. Hayır oyu verenler ise evet oyu verenleri bölücülükle suçluyor. Neyi oyladığımızı bilmeden bu tarzdaki yaklaşımlar bizi birbirimize düşman haline getirir. Bu da Türkiye üzerinde hain emelleri olan ülkelerin, toplulukların işine yarar” dedi.

    Karamollaoğlu, Türkiye’nin başlıca meselelerini terör, dış politika, ekonomi, ahlaki yozlaşma, adalet sistemi başlıklarında sıraladı.

    “İktidar olsak devam eden bütün yatırımları durdururuz”

    İktidarın Saadet Partisi’ne geçmesi durumunda Türkiye’de şu anda yapılmakta olan bütün yatırımları durduracağını söyleyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

    “Biraz garip gibi geliyor. Ama başka çaremiz yok. Bir insan kangren olup hastaneye düşse, eğer mecbur kalırsa kolunu bacağını doktor keser mi, niye? Kangren olup vücudun diğer taraflarına zarar vermesin diye. Bizde şimdi aynen öyle yapıyoruz, Türkiye biraz daha güzelleşsin ama hastalığı? Hastalığıyla kimse ilgilenmiyor. Biz iktidara gelsek bütün bu yatırımları, bütün inşaatları durdururuz dedim. Bitmeye yakın bir noktaya gelmiş yatırımları bitirerek istifade edebileceğimizi kullanırız. Biz iktidar olsak kaynaklarımızın tamamını üretime dönük yatırımlara ayırırız. Yatırımlarımıza tarımda, hayvancılıkta, madencilikte ve sanayide öncülük veririz. Bunun envai çeşit örneği var. Bursa’da kimya sanayi vardı, şimdi gidiyor. Otomotiv sanayi var, tekstil sanayi var ama bunların sahibi yok. Kimse bunların derdiyle dertlenmiyor. Başını bırakmış gidiyor. Motorunu hala dışarıdan getireceğiz. Ya 50 senedir Türkiye’de otomotiv sanayi olacak, 50 senedir biz kendi motorumuzu yapmayacağız. Bunda bir kasıt olmaz mı? Ancak kasıtlı olanlar bunu yapmaz. Şimdi şunu söylüyorlar, ‘Zaten 5-10 sene sonra içten yanmalı motorların ömrü bitecek.’ Kim demiş. Niye Avrupa, Amerika hala bütün gücüyle bu yatırımları devam ettiriyor? Bizi uyutuyorlar. Devlet uyumayacak onlar uyusa bile. Onun için biz farklıyız.”

    Karamollaoğlu’nun konuşmasının ardından yapılan seçimde mevcut Saadet Partisi Gemlik İlçe Başkanı Ahmet Vakkas Yıldız ve ekibi yeniden seçildi.

  • Saadet Partililer ‘Evet’ pankartını böyle indirdi

    Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığının bulunduğu iş merkezine asılan ‘Evet’ pankartı partililerle indirildi. Pankartın indirilmesi anı ise bir cep telefonu tarafından görüntülendi.

    Zeytinburnu’nda bulunan Saadet Partisi İl Başkanlığının bulunduğu iş merkezine akşam saatlerinde vinç yardımıyla ‘Evet’ pankartı asılmak istendi. ‘Evet’ pankartının asıldığını gören Saadet Partisi üyeleri duruma müdahale ederek vinç görevlisinden pankartı indirmesini istedi. Partililerin tepkisiyle karşılan vinç görevlisi asılı olan ‘Evet’ pankartını indirmeye başladı. Pankartın indirilme anı ise bir cep telefonu tarafından saniye saniye kaydedildi.