ErzurumFlaş

Etiket: Saadet

  • Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Duran Soyuğur:

    Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Duran Soyuğur, bazı şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin, “Şeker fabrikaları özelleştirilmemeli aksine kapasitesi artırılmalıdır” dedi.

    Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Duran Soyuğur, parti binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili konuşan Soyuğur, şeker pancarının sadece şeker elde edilebilen bir ürün değil, çok iyi bir münavebe bitkisi olduğunu kaydetti.

    Soyuğur, “Kars, Ağrı, Muş, Erciş ve Orta Anadolu’daki şeker fabrikaları yapılırken harekat noktası sadece ekonomik değildi. Sosyal kriterlerinde dikkate alınarak, çiftçi arpa, buğday, gibi ürünlere mahkûm olmasın, hayvancılığın ve besiciliğin önünü açsın, ürün çeşitliliği artsın, Geçimini kolay sağlasın, baba ocağı tütsün topraklar terk edilmesin yerinde doysun istenmiş. Şeker pancarı sadece şeker elde edilen bir ürün değil çok iyi bir münavebe bitkisi, toprağı nadasa bırakmadan buğday ekebiliyorsun. Bundan dolayı orta Anadolu’da verimli olmayan topraklarda, pancar imdada yetişiyor” dedi.

    Şeker fabrikalarının özelleştirilmemesi gerektiğini, aksine kapasitelerinin artırılması gerektiğinin altını çizen Duran Soyuğur, “Ülke tarımı ve hayvancılığı için büyük öneme sahip olan şeker pancarı kişilerin inisiyatifine bırakılamaz. Çünkü Anadolu’da iki sanayi ürününden biri olan tütünü öldürdük. Şimdide bu özelleştirmelerle pancarı öldüreceğiz. Bu işsizliğin artması üretimin azalması göçün artması anlamına gelir.

    Türkiye de pancarla geçinen 110 bin ailenin azalması demek. Satış listesindeki Ilgın Şeker fabrikası geçtiğimiz yıl 33 milyon lira kar etmiş. Kar eden şeker fabrikasının satılması değil aksine kapasitesi artırılmalı.

    Şeker fabrikasının satılması Türkiye’deki nişasta bazlı şeker üreticilerinin önünü açar. Pazar alanı genişler, bu ise bilim adamlarına göre sağlığımızı riske sokar” ifadelerini kullandı.

  • Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: “Biz Kudüs’ten vazgeçemeyiz”

    Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, “Kudüs ilk kıblemizdir, üç önemli İslam şehrinden biridir. Biz Kudüs’ten vazgeçemeyiz” dedi.

    Saadet Partisi Bursa İnegöl İlçe Teşkilatının 7. Olağan Genel Kuruluna katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ABD’nin Kudüs kararıyla ilgili yaptığı konuşmada, “Bu gibi hadiseleri değerlendirebilmek için 120 sene geriye gitmemiz yeterli olur. Neden 120 sene? Çünkü 1897 yılında İsviçre’de 22 Siyonist toplandı. O kongrede Filistin’de bir Yahudi devleti kurulma kararı alındı. Destekler istendi. Destek bulunamayınca Osmanlı’nın yıkılmasına, Filistin’e Yahudilerin yerleşmesi için 100 sene içinde İslam’ın ortadan kaldırılmasına karar verildi. 1917’de Osmanlı Devleti harpteyken bir deklarasyon yayınlandı. Biz bunları dile getirdiğimizde insanlar bize aklınızı Siyonizm ile bozmuşsunuz, komplo teorileriyle vaktinizi geçiriyorsunuz diyorlardı. Bunları tekrar etmek mecburiyetindeyiz ki boş laf etmeyelim. Etmiyoruz, etmeyeceğiz de ama söylediğimiz her husus gerçeğin ta kendisi. 1897 de gerçek 1917 de gerçek. Gerçekleri çok sonra görüyorlar. Böyle bir hadisede nasıl gaflet içerisinde kaldıklarını çok geç fark ediyorlar” dedi.

    “Kudüs İlk Kıblemizdir”

    “Biz Kudüs’ü Milli Görüş olarak her zaman gündemimizin baş meselesi yaptık” diyen Karamollaoğlu, “Kudüs ilk kıblemizdir, üç önemli İslam şehrinden biridir. Biz Kudüs’ten vazgeçemeyiz. Kim ne yaparsa yapsın eninde sonunda Kudüs Müslümanlara teslim edilecektir. Buna inanıyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından yapılan seçimle Saadet Partisi İnegöl ilce Başkanlığına Hasan Eroğlu getirilirken, Eroğlu başkanlığında oluşan yönetim kurulunda Fikret Bayram, Fatih Mücahid Berber, Fahrettin Bayraktar, Nezih Adaş, Esat Ayaz, Kenan Alemdar, Özgür Öztürk, Bahri Urgun, Ahmet Ceyhan, Ali Karaca, Ramazan Akdağ, Ömer Hira, Mehmet Hanefi Demir, İsmail Çamlıdere, Mehmet Furan, Zeki Yeten, Emre Salih, Celal Hacılar, Ertuğrul Meydan, İsmail Ugurtay, Şentürk Aktan, Ahmet Zeki Şen, Mustafa Hira ve Suat Savaş yer aldı.

  • Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: “Biz yatırımları delilerle yapacağız”

    Saadet Parti Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Her yere gideceğiz burada deli var mı diyeceğiz. Bize işinin delisi olan adam lazım” dedi.

    Saadet Partisi Trabzon İl Başkanlığı 7. Olağan Kongresi gerçekleşti. 19 Mayıs Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen kongreye, Saadet Parti Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katıldı. Burada partililere bir konuşma yapan Karamollaoğlu, ekonomide çok ciddi bir problemin olduğunu belirterek, “Bizi güçlendirecek yatırıma ihtiyacımız var. Türkiye’nin rakamlarla büyümesi güçlenmesi manasına gelmez” şeklinde konuştu.

    Trabzon’un İstanbul’dan daha kötü beton yığınına döndüğünü dile getiren Karamollaoğlu, “Bir ülkeyi yönetenler Trabzon’un ekonomik yönden ayağa nasıl kalkacağını planlamak mecburiyetindedir. Ben şahsen Trabzon’un büyük sanayi tesislerinin kurulduğu bir il olmasını istemem. Niye bu tabii varlıklar burada yaşayan insanlara emanettir. Bunun korunmasını gerekir. Ama gördüğümüz manzara Allah işlerini güçlerini rast getirsin ama hakikaten 15 yılda Trabzon bu kadar mı mahvedilir. İstanbul’dan daha kötü bir beton yığınına dönmüş. Sahile gidiyorsunuz 15-20 katlı binalar var buna nasıl izin veriyorsunuz. İstanbul’da ihanet edenler itiraf ettiler biz yaptık diye Trabzon’da kim yaptı bunu” ifadelerini kullandı.

    “Besicilikte et fiyatlarını bir türlü düşüremiyoruz”

    Besicilikte et fiyatlarının bir türlü düşmediğini kaydeden Karamollaoğlu, “Bütün ülkelerin bir numaralı meselesi önce tarım ve hayvancılığı hayata geçirmektir. Gıda sanayini kurmaktır. Besicilikte et fiyatlarını bir türlü düşüremiyoruz. Hükümet et fiyatlarını düşürebilmek için yurtiçinde ne yaparım diye kafa yormuyor. Üreticiye destek vermeyi düşünmüyor. Bundan dolayı da sanki onlar çok kar ediyormuş gibi gidiyor Avrupa’dan et ithal ediyor. Bu besici elindeki hayvanı da satar bu sefer sen Türkiye’nin bütün et ihtiyacını dışarıdan ithal ederek karşılamak mecburiyetinde kalırsın” diye konuştu.

    “Bize işinin delisi olan adam lazım”

    Saadet Parti Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bazen, ‘Siz geleceksiniz de bu yatırımları kimlerle yapacaksınız’ diye soruyorlar. Bende biz o yatırımları delilerle yapacağız diyorum. Her yere gideceğiz burada deli var mı diyeceğiz. Bize işinin delisi olan adam lazım. Kimseyi dinlemeyecek bir işe karar verdiği zaman onu sonuna kadar takip edecek. Engel tanımayacak.”

  • Saadet Partisi Giresun’da fındık çıkartması yaptı

    Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na, Giresun’da Fındık Borsası ve Fındık Araştırma Enstitüsü’nün varlığı hakkında bilgi verilmeyince konuşmasında bunların olması gerektiğine değinerek ”Giresun’da Fındık Enstitüsü olsa daha güzel olmaz mı? Giresun’a bir fındık borsası kurulmalı” ifadesini kullandı.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Giresun’da ‘Fındık Çıkartması’ adı altında düzenlediği açık hava toplantısında partililere ve vatandaşlara hitap etti. Konuşmasına Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu belirterek başlayan SP Lideri Karamollaoğlu, “Biz tarım ülkesiyiz, ziraat ülkesiyiz fındıkta aslında bu konuda bizim zirveye çıkmamız gereken konu. Ama ne yazık ki bir şaşkınlık var. Fındık konusunu işleyen, inceleyen, fındığın kalitesini yeri geldiğinde biraz daha arttırmak en azından muhafaza etmek, üretimini geliştirmek, pazarlamada daha etkili olmasını sağlayabilmek için yapılmış bir çalışmaya ne yazık ki rastlamıyoruz. Giresun’da üniversitemiz var. Bazıları diyor ki, en azından bir fındık enstitüsü olsa, fındığın üretiminden pazarlamasına kadar her konuyu alsa incelese ve bizim bu etkinliğimizin gelişmesi, gelirimizin artması, fındık üreticisinin daha zengin hale gelmesi için bize yollar gösterse, önerilerde bulunsa daha güzel olmaz mı? Ama bu düşünme gerektirir. Bizim şu anda hükümet olarak da maalesef ülke olarak da çektiğimiz en büyük sıkıntı konulara düşünerek yanaşmamamız. Genelde bir kişi karar veriyor hepimiz onun peşinden, ‘ ya hu bu iş nasıl çözülecek’ diye çare aramaya kalkıyoruz. Bu yanlış bir yaklaşım, bu doğru bir gidişat değil” dedi.

    Üç bakanın katılımıyla 20 gün önce Giresun’da açılan Fındık Borsası’nın kendisine haber verilmemesi ile konuşmasına devam eden Genel Başkan Karamollaoğlu hükümete seslenerek, “Bu dünya piyasasında fındığın fiyatını Türkiye belirler, bu konuda karar vermeli, gerekli tedbirleri almalı adımları atmalıyız. Bununda başında söylediğim gibi üreticinin desteklenmesi gelir. Biz fındık fiyatını Türkiye olarak benimsemek istiyorsak, belirlemek istiyorsak burada bir uluslararası borsanın teşekkülünün sağlanması gerekir. Hamburg’da belirleniyormuş. Öğreniyoruz ki Hamburg’da borsa yok. Hamburg alış verişin yapıldığı yer, bir liman orası sadece. Fındık borsasını tüccarlar belirliyor, çikolatacılar belirliyor. Türkiye’de ise şuanda maalesef yabancı firmalar belirliyor. Fındığı alan işleyen kendi çikolata tesislerinde değerlendirenler belirliyor. Biz neden onların eline bakacağız? Neden onların eline bırakacağız? Onun için burada bir fındık borsası kurulmalı. Bu kurulduğu zaman mesel a dünya çapında bir bütün olarak ele alınır. Elbette biz olmayacak rakamlarla ortaya çıkamayız ama borsa burada olduğu zaman biz kontrol ederiz. Ne kadar çıkacak, ne kadar yükselecek biz karar veririz yani Giresunlular karar verir” şeklinde konuştu.

    Konuşmanın ardından SP Genel Başkanı Karamollaoğlu ve beraberindekiler ile düzenlenecek konferans için alandan ayrıldı.

  • Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın:

    Saadet Partisi (SP) İl Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programında konuşan Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, “Kabe’nin etrafında bir araya geldiğimiz gibi Aksa’nın etrafında da bir araya gelebilirsek, işte o zaman ne Arakan’da ne Gazze de ve dünyanın hiçbir yerinde kan akmayacaktır” dedi.

    SP İl Teşkilatı tarafından Bürüngüz Cami yanında düzenlenen bayramlaşma programında konuşan İl Başkanı Mahmut Arıkan, “Bugünler kırgınlıkların ve küskünlüklerin unutulduğu, küs olan insaların barıştığı, manevi duyguların hat sayfaya ulaştığı günlerdir. Bugünlerin kıymetini bilmeyi Allah bize nasip etsin” dedi. Duaların Müslümanlar coğrafyasında akan kanların son bulduğu bayramlar için olduğunu dile getiren Arıkan, “En yakın zamanda Arakan’da yaşanan hadise katledilen Müslümanlar için içimiz üzgün oluyor. Duamız akan kanın ve akan gözyaşının son olduğu bayramlar içindir. Dünyada oynanan oyun çok büyük bir oyundur. Bu oyun Müslüman ile Müslüman’ın savaştırılması oyunudur. Öldürenin de ‘Allah-u Ekber’ dediği, ölenin de ‘Allah-u Ekber’ dediği bir dünya inşa ediliyor. Bu tuzağa düşmemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Bayramlaşma programına katılan SP Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, Arakan’daki şiddete yönelik Türkiye’ye düşen görevin süreli uyarı vermek gerektiğini vurguladı. Aydın, “Bir bayramı yaşıyoruz. Allah daha nice bayramlara bizleri ulaştırsın. Bu bayramları buruk bir şekilde yaşıyoruz. Ülkemizde terör ile mücadele ediyoruz. Askerlerimizi şehit veriyoruz. Ülkemiz dışında İslam coğrafyasında her gün kan akıyor. Büyük bir zulüm var ve bu zulmü yapanlar da yine düşmanların silahlarıyla Müslümanlar Müslümanları öldürüyor. Kurban Bayramı bizlere eğer dünyada ve ahirette gerçek bayramlara ulaşmak istiyorsak öncelikli olarak bir olmaya, beraber olmaya, kardeş olmaya, ümmet olmaya mecburuz. Bu kurban bayramında milyonlarca insan Kabe’de onun etrafında bir araya geldiler. Mezhep farkı olmaksızın, renk ayrımı olmaksızın bir araya geldiler, birlik oldular. Kabe’nin etrafında bir araya geldiğimiz gibi Aksa’nın etrafında da bir araya gelebilirsek, işte o zaman ne Arakan’da ne Gazze de ve dünyanın hiçbir yerinde kan akmayacaktır. Şuanda Türkiye’ye düşen İslam İş Birliği Teşkilatının başkanı olarak bütün İslam ülkelerini bir araya getirmek suretiyle öncelikle zulüm yapan ülkelere süreli uyarı vermesidir. ‘Şu süreye kadar zulümleri durdurunuz’ demesidir. O süreye kadar zulümleri durdurmazlar ise nasıl biz Katar’a asker göndermiş isek işte o zaman aynı şekliyle Mescid-i Aksaya da asker göndermeliyiz. Biz geçmişte bunları yaptık şimdi de yapmaya muktediriz” dedi.

    Program, Kuranı Kerim’in okunması ve bayramlaşmanın ardından sona erdi.