Aile Çift ve Evlilik Terapisti Psikoterapist Uzman Psikolog Naciye Tokaç, ebeveynlerin bayramı çocuklarıyla birlikte geçirmesi önerisinde bulunarak, bayramların karşılık beklemeden sevgi, saygı, hatırlamak, hatırlanmak gibi manevi duyguları doyuran ve dolayısıyla ruhsal durumumuzu iyi hissetmemizi artıran günler olduğunu söyledi.
Tokaç, “Yüzyıllardır toplumumuzda bayramlar hak ettiği değer verilerek kutlanmıştır. Bayramların en güzel şekilde değerlendirilmesi için bayramların anlamını kavramak önemlidir. Ancak o zaman en iyi şekilde içimize dokunabilir” dedi.
Bayramların en güzel yanının birlik ve beraberliğimizin vurgulaması olduğunu dile getiren Uzman Psikolog Naciye Tokaç, şunları kaydetti: “Özellikle ruhsal olarak yalnızlık kaygılarının yüksek oluşu ve bireyselliğin giderek arttığı bir toplum olmaya başladığımız şu yıllarda. Bireyselleşmenin benimsenmesi öz güven kazanılması açısından faydalı olabilirken; aile kavramının da giderek zayıfladığını ve insanların giderek yalnızlaştığını görmekteyiz. Bayramlar sayesinde ailemiz ile vakit geçirmek, bayramlaşma, el öpme geleneklerini, aile-akraba ziyaretlerini gerçekleştirmek aile bireylerinin birbirine yakınlaşmasını sağlayacaktır.
Bayramların en önemli yanlarından birisi de; hiç tanımadığınız kişilere bile yardım ederek, ruhumuzun ferahlamasına vesile olmasıdır. Herkesin eşit haklara sahip olamadığı toplumumuzda diğerleri ile yardımlaşarak hem insanların mutluluğuna katkı sağlayabilir hem de ruhsal huzur bulmanız kaçınılmazdır.”
Hayatın telaşı içerisinde zaman zaman insanların birbirine kırılması, incinmesi, kalp kırıklıklarının olmasının muhtemel olduğunu anlatan Tokaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayramlar kırgınlıkların giderilmesi, küslerin barışması için bir fırsattır. İşte tam da bu günlerde içinizdeki duyguları söyleyebilir ve çevrenizdekilere kırgınlıklarınızı gidermek için bir fırsat tanıyabilirsiniz. Bilerek veya bilmeden kırdığınız, incittiğiniz, hayal kırıklığına uğrattığınız kişiler olabilir. Sizde kırılmış, incinmiş veya hayal kırıklığına uğramış olabilirsiniz. Bu duyguların haklı veya haksız tarafı olmaz, üzmek de üzülmek de mutsuzluk yaratır. Bayramlar bu duygularınızı ifade etmek için fırsatlardır.” Psikolojik sağlığımızın iç huzurumuzdan geçtiğini anlatan Tokaç, şunları söyledi: “Bayramlarda yapılmasının yine insanları ferahlatan bir yanı da her nesli bir arada görme ve konuşma fırsatları sunmasıdır. Çocuklar geçmişinizi görme şansı sağlayıp yılların ne kadar hızlı geçebildiğini yaşlı kişiler ise geçen yılların ne kadar kıymetli olduğunu size gösterebilir. Hayatta hiçbir dert yoktur ki; geçmesin, hiçbir acı yoktur ki; bitmesin.”
Çocukların dünyadaki en masum en doğal varlıklar olduğunu anlatan Tokaç, sözlerini şöyle tamamladı: “Çocuklarla vakit geçirmeye ve onları mutlu edebilecek küçük hediyeler vermek mutluluğunuzu kat kat artıracaktır. Hediye alan kadar hediye vermek de mutluluk vericidir. Bayramları kendi ruhsal dinginliğimize erişebilmek için birer fırsat olarak görebilir, içimizdeki saygı ve sevgiyi serbestçe kullanabiliriz.”
Ankara Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Bölümü Uzmanı Dr. Nalan Kara, “Mevsim değişikliği ruhsal hastalıkları tetikleyebilir ve eğer kişi belirgin şekilde uykusuzluk ya da aşırı uyuma, yeme isteğinde azalma ya da artma, enerji düşüklüğü, odaklanma güçlüğü yaşıyorsa psikiyatri doktoruna görünmesi gerekir” dedi.
Bilgisayar başında her gün saatlerce zaman geçirerek sosyal yaşamdan uzaklaşan çocukların, özellikle ergenlik döneminde öfke patlamaları yaşadığı, bu dönemde ailelerin, çocuklarına yanında olduklarını hissettirmelerinin hayati önem taşıdığı bildirildi.
Psikiyatrist Psikoterapist Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, baş edilemeyen stresin sonucunda, ruhsal durumun bozulabileceğini belirterek, “Panik bozukluk, depresyon, endişe bozukluğu, öfke kontrolünde bozukluklar gibi birçok psikiyatrik sorun yaşanabilir” dedi.