Etiket: Reklam

  • “Yeni Nesil Reklam Yöntemi, Viral Reklam”

    Kobimedya A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Alev Akgöl, firmaların son dönemde viral reklam çalışmalarına ağırlık verdiklerini açıkladı.

    Türkiye’de mobil reklam pazarı 2010 yılından itibaren önemli oranlarda ve sürekli bir büyüme süreci yaşadığını belirten, internet odaklı reklamcılık şirketi Kobimedya A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Alev Akgöl, firmaların interaktif marka konumlandırma çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirtti. Yeni nesil reklam yöntemlerinin başında gelen viral reklamların, kullanıcılar tarafından oldukça ilgi gördüğünü açıklayan Akgöl, “Viral reklam artık herkesin adını daha sık duyacağı, gönderi paylaşımları ile reklamı potansiyel müşterilerin hafızalarına kazıyan etkin bir reklam çeşididir. Bir viral reklam daha çok video ve yazılı metinler ile internette ağızdan ağıza yöntemi ile kısa sürede yayılır. Gönüllü kullanıcı dediğimiz grup, oldukça samimidir. Kullandıkları bir ürün ile ilgili görüşlerini paylaşır, okuması ilgi çeken metinler veya kendi çektikleri ilgi çekici videolar ile reklamın yayılmasını sağlarlar” dedi.

    Firmaların son dönemde sıklıkla kendilerine profesyonel viral reklam çalışmaları ve çekimleri için başvurduğunu anlatan Akgöl, “Sektör çok hızlı bir büyüme süreci yaşıyor. İnteraktif reklamcılığı piyasaya büyük oranda yön veriyor. Türkiye’de interaktif reklamcılığın yeni bir mecra olduğunu düşünen, tüketici tercihlerindeki değişimin farkında olmayan, eski reklam yöntemlerinin hala çok geçerli olduğuna inanan büyük bir işletme ordusu bulunuyor. Teknolojik gelişmeleri firmalarına uygulayamayan ve yeni rekabet düzenine uyum sağlayamayan işletmelerin tüketici tercihlerinde sonlarda kalacak” ifadelerini kullandı.

    Baudrillard’ın “İnsanlar markaları tüketirken, kimliklerini inşa ederler” sözünü hatırlatan Alev Akgöl, “Marka yönetmek müşterilerle kalıcı bağ kurmaktır; yeni rekabet düzeninde kendi kimliklerini oluşturarak bu bağı kuran ve bunu hedef müşteri kitlesine kazıyan firmalar bir değil on adım önde olacaklardır” dedi.

  • Hasan Paşa Hanındaki Reklam Tabelaları Kaldırıldı

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, Fatih’teki Hasan Paşa Hanının dış cephesine izinsiz olarak konulan reklam tanıtım uygulamalarını kaldırarak tarihi yapıyı temiz bir görünüme kavuşturdu.

    Kent içinde reklam, ilan, tanıtım uygulamaları ve benzerlerini düzenlemek, bu uygulamaların yol açabileceği görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak amacıyla çalışmalarını yürüten İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Reklam-İlan Denetim Zabıta Amirliği ekipleri, Fatih’teki Hasan Paşa Hanının dış cephesine izinsiz olarak konulan reklam tanıtım panolarını kaldırdı. Tarihi tescilli yapıdaki reklam tanıtım panolarının kaldırılması için ilgili kişilere önce tebligat yapan İBB zabıta ekipleri, tüm uyarılara rağmen izinsiz konulan reklam tanıtım uygulamalarını kaldırarak tarihi hanı projesine uygun hale getirdi. 1608 Sayılı Kanun gereğince, izinsiz reklam uygulamalarının kaldırılmasından doğan masrafın yüzde 20 fazlasıyla ilgililerinden tahsisinin yapılacağı belirtildi.

  • İlahiyatçı, Sosyolog Erdoğan: “Camilerdeki Reklam Unsurları Kaldırılmalı”

    İlahiyatçı ve Sosyolog Erol Erdoğan, huşu ve estetik için cami içleri ve bahçelerin reklam alanı olmaktan kurtarılması gerektiğini söyledi.

    Erol Erdoğan, CF dergisindeki yazısında, büyük şehirlerdeki selâtin camilerinden köy camilerine hatta yollardaki mola mescitlerine kadar irili ufaklı her ibadet mekânının reklam alanı olarak kullanılmasının üzücü olduğunu belirterek, “Camilerdeki en masum reklam aracı saat ve takvimler. Minber ve mihrabın yanına veya dış cemaat yerine asılan saat ve takvimler estetik olmadığı gibi kasap dükkânından AVM’ye, otobüs firmasından kuyumcu esnafına kadar çeşit çeşit reklamlar içeriyor. Bazen küçücük bir camide 2-3 takvim yan yana asıldığı oluyor. Camilerdeki reklam araçları takvim, imsakiye, saatle sınırlı değil. Mesela namaz vakitlerini gösteren çizelgeler var. Bakıyorsun altında bir bilgisayar firması reklamı var. Bir köşede 32 farz tablosu var; altında bir manav veya elektrikçi reklamı. 54 farz kâğıdının altında da bir yayınevi logosu. Başka bir yerde bir hilye tablosu var. Onun da altında bir çiğköfteci ya da esnaf lokantası adresi” dedi.

    Camilerde klimanın cemaati rahatlattığını belirten Erdoğan, “Fakat altındaki ‘Bu klimayı filan bağışladı’ ibaresi olmasa daha güzel olacak. Başka bir duvarda, altında bir tur şirketinin adresi olan Kâbe fotoğrafı. Peygamber aleyhisselam “Dünyaya veda eden kişinin namazı gibi namaz kıl” buyurmuş. Biz ise bazı dünyalıkların namaz mekânına ‘bir şekilde’ iliştirilmesi ile karşı karşıyayız. Bir de her yerde ‘görünür’ olmayı prensip edinmiş belediyelerimizin camileri reklam alanı gibi kullanma alışkanlıkları var. Mesela tarihi camiler. Belki Mimar Sinan’ın, belki Sedefkâr Mehmet Ağa’nın ya da Atik Sinan’ın eseri bir cami düşünün. Yaptıranı bir padişah veya ona eş bir tarihi şahsiyet. Her birine emek verilmiş kocaman kocaman eserler. Her biri sanat eseri, her biri asırlardır koruna koruna bugüne kadar gelmiş. Bazısı iki minareli, bazısı dört minareli. Milyonlarca insan asırlardır o camilerde saf tutmuş, namaz kılmış. Bu camilerin çoğunda mimarının veya yaptıranının kim olduğuna dair avuç içi kadar bile tabela yer almazken, caminin avlusuna kondurulmuş tente güneşliğin üzerine büyük harflerle “filan belediye” yazılmış. Hem de tentenin her yerine; sağına, soluna, direğine, cıvatasına” dedi.

  • Faruk Çelik, Reklam Filmleriyle Dikkat Çekiyor

    Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa bölgesindeki seçim çalışmaları kapsamında Türkiye geneline hitap eden reklam filmleriyle dikkat çekiyor.

    AK Parti Şanlıurfa milletvekili adayı Faruk Çelik, seçim bölgesi olan Şanlıurfa’da çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Çelik, bölgenin en önemli sorunu olan terör konulu reklam filminin ikincisini yaptırdı. Terörün günlük yaşamda suçsuz, günahsız, kendi halinde yaşayan, işinde gücünde insanları tehdidini anlatan film hazırlandı. 1 dakika 23 saniye süren filmde terör bir kurşunla somutlaştırılıyor. Filmde, terörün yaşamın her anında bir tehdit unsuru olarak insanların arasında dolaştığı tasvir ediliyor. Sonunda da insanların bu büyük sorun karşısında dik durarak teröre boyun eğilmeyeceği, el ele verilip kenetlenerek sorunun bertaraf edilebileceği mesajının verildiği filmde, huzur ve barış dolu günlerin geleceğine vurgu yapılıyor. Bu topraklar üzerinde ilelebet kardeşçe yaşamaya, birlik, beraberliğe çağrı yapılan filmde, İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtası Kürtçe, Zazaca, Arapça ve Türkçe olarak okunuyor.

    Çekimleri Urfa’da gerçekleştirilen, senaryosu, castı ve mekanları ile sinema şeklindeki reklam filmi, sosyal medyada ise #KorkmaAllahBizimleBeraber hashtagı ile yayınlanıyor. Arkasında İstanbul’dan gelen güçlü, profesyonel senaryo ve yapım ekibinin bulunduğu reklam filminin ana yapımcıları ise Hüseyin Büyükfırat ve Ali Koyuncu.

    Seçim çalışmalarını sadece yerel bazlı düşünmeyen Çelik, Türkiye’nin en büyük sorunlarından olan terörü gündeme taşıyor. Şanlıurfa bölgesinde ve Türkiye genelindeki ekonomik, sosyal, siyasi ve toplumsal sorunların en büyük nedenin terör olduğuna dikkat çekiyor. Faruk Çelik, “Film çok kısa sürede Urfa’da çekildi. Hazırladığımız bu reklam filmleri ile 40 yıldır ülkemizin başına bela olan, son dönemlerde yine olanca şiddetiyle kendini gösteren terörün asıl yüzünü, kimlere hizmet ettiğini, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi yine kendimizin sağlayabileceğini vurgulamaya çalıştık. Kendi seçim bölgemiz olan Şanlıurfa’dan başlamak üzere ülkemiz genelinde, özellikle gençlerimizin terörün gerçek yüzünü görmelerinin ne denli önemli olduğuna vurgu yaptık. Gayretlerimizin meyve vereceğini umuyorum. Birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin öneminin, kurgulanan ve ortaya konulan oyunun ve her birimizin bu oyunun birer figürü yapılmak istendiğinin farkına varmalıyız. Kürdü, Türkü, Arabı, Zazası ile bu topraklar üzerinde bir bütün olarak, kardeşçe yaşadığımız sürece, ancak birbirimize kenetlenerek varlığımızı devam ettirebiliriz” diye konuştu.

  • MEB’den özel okullara ‘reklam’ uyarısı

    Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin özel okula dönüşümüyle ilgili yayımladığı genelgede, özel okulların reklam ve ilanlarında kesinlikle öğrenci resimlerinin ve isimlerinin kullanılamayacağını bildirdi.

     

    Milli Eğitim Bakanı Avcı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesi sürecinde kurum açma izni ile işyeri ve çalışma ruhsatı verilmiş olan özel okullara ilişkin Bakanlığa ulaştırılan bazı eksikliklerin tespit edilmesi nedeniyle işlem yapılamaması üzerine bir genelge yayımladı. Genelgede özel okulların öğrenci ve velileri yanıltıcı gerçeğe aykırı “üniversiteye hazırlık koleji”, “sınavlara hazırlık lisesi” ve “hem dershane hem okul” gibi reklam ve ilanlara izin verilmeyeceği bildirildi. Genelgeye göre özel okullar, valiliklerden aldıkları izinler doğrultusunda burs verecek, öğrenci ve kursiyer tespitine yönelik ocak, şubat ve mart aylarında sınav yapabilecek. Ancak bu sınavlarla ilgili reklam ve ilan veremeyecek. Her okul, kendi internet sayfasında bu sınavların duyurusunu yapabilecek. Valilik izni doğrultusunda resmi yazı ile diğer okullara bu sınavla ilgili bilgi verebilecek.

    Özel okullar, kurumlarını tanıtıcı mahiyette reklam ve ilan verebilecek. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesi ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde devletin istismara karşı çocukların korunması, kişilik ve sosyal gelişimlerine yönelik her türlü tedbiri alacağının hüküm altına alındığı uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve yasalarla hüküm altına alındığı ifade edilerek, “Hükümler doğrultusunda özel okulların reklam ve ilanlarında kesinlikle öğrenci resimleri ile isimleri kullanılmayacaktır” denildi.