Etiket: Reklam

  • “Yeni reklam filmimiz ortak özelliklerimize ayna tutuyor”

    “Yeni reklam filmimiz ortak özelliklerimize ayna tutuyor”

    Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan Boyner’in yeni reklam filmine ilişkin “Yeni reklam filmimiz ortak özelliklerimize ayna tutuyor” dedi.

    Boyner, Türkiye’nin kendine özgü, renkli ve kapsayıcı değerler panoramasından ilham alan çarpıcı bir iletişim kampanyasına imza attı. 39 yıldır hizmet veren ve halen 37 ilde milyonlarca ziyaretçi ağırlayan Boyner reklam filminde, Türkiye’nin her köşesinde tanıklık ettiği çeşitliliği, renkliliği, insanımızın beğenilerini, ilgilerini, farklı ve bizi biz yapan özelliklerini, çağdaş moda ve yaşam tarzı ile birleştiriyor. Kampanyada vurgulanan “Bizim tarzımız güzel” söylemi, “tarz” kavramını bir moda ifadesi olmanın ötesine taşıyarak, milletçe sahip olduğumuz ve gurur duyduğumuz özgün renkleri ve bizi biz yapan değerlerimizi anlatmak amacıyla kullanılıyor.

    Türkiye’nin tarzını güzel kılan nedenler bir arada

    Boyner’in “Bizim Tarzımız Güzel” başlığını taşıyan reklam filminde, Türkiye’nin özgün yaşam tarzı ve zengin insan profil mozaiği modern bir yorum ve çarpıcı bir dille ifade ediliyor. Bizim insanımız en “cool” haliyle dursa bile bayramlarda büyüklerini ziyaret eder, ellerini öper. Yolda kalan bir araba gördü mü koşuya çıkanlar da takım elbiseliler de el verir, gerekirse kan ter içinde kalarak arabayı iter. Dünyanın pandemi döneminde keşfettiği kolonyayı, yüzyıllardır misafirine kapıdan gelince ikram eder. En havalı ve asi algılanan “cool” genç delikanlı bile mahallede büyüklerinin halini hatırını sorar, askere giderken Türk bayrakları ile havalara fırlatılır. Evlenmeden hamamda eğlencesini de yapar, kınasını da yakar, moda dergisinden fırlamış hali ile gittiği düğünde eğlenen gelin damat ile birlikte ceketi beline bağlayıp göbek atar, stilettoları ile halay çeker. Türkiyemizin tarzı işte bu yüzden çok özgün, çok kapsayıcı ve çok güzel. Farklılıklara açık, ilham verici ve renkli. Çünkü biz tarzımızı sadece giydiklerimizle değil, değerlerimiz, tavrımız ile ifade eden bir toplumuz. Bizi tüm dünyada, sanatımız ile yemeğimiz ile müziğimiz ile dansımız ile modamız ile özgün kılan da bizi eşsiz, benzersiz yapan da bu renkli tarzımız. Boyner, Türkiye’nin bu renkli ve iyi insanlarına içinde iyiliği de barındıran bize özgün tarzımızı koruyarak, kültürel zenginliğimizi ve çeşitliliğimizi de kucaklayarak tam 39 yıldır hizmet veriyor.

    “Yeni reklam filmimiz ortak özelliklerimize ayna tutuyor.”

    Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan yeni reklam filminin hikayesi ile ilgili şunları söyledi:

    “37 ilde 110 mağaza ile Türkiye’nin her bölgesinden insanlara dokunuyoruz. Milyonlarca insanın mutlaka Boyner’le bir hikâyesi ve deneyimi var. Biz de yeni kampanyamızda tüm Türkiye’yi ve değerlerimizi, ortak özelliklerimizi kucaklamak istedik. Sahip olduğumuz bu değerlere, renkliliğe, çeşitliliğe ve iyilikseverliğe ayna tuttuk. İnsanımızın ortak duygularını ve özelliklerini güncel bir bakış açısıyla yorumladık, moda ile iddialı bir şekilde harmanladık. Çok etkileyici ve cesur bir iletişim kampanyası hazırladık. Kampanyamızın hikayesi, stili, müziği ve kreatif detayları ile çok dikkat çekeceğine inanıyorum. Bu film ayrıca, Boyner’in yeni hikayesinin ilk adımı. Bundan sonraki süreçte, müşterilerimiz çok daha dinamik ve heyecan verici, kıpır kıpır bir Boyner’le karşılaşacak. Yaşatacağımız yenilikçi müşteri deneyimi ve projelerle, müşterilerimizin hayatına değer katmaya, onları şaşırtmaya, ‘Boyner’de geçirdiğim zaman bana iyi geliyor’ dedirtmeye devam edeceğiz. İyilik, iyiliği yaymak ise her zaman olduğu gibi vazgeçilmezimiz olacak. Müşterilerimizi de bu iyilik hareketine daha fazla dahil edecek ve iyiliği hep birlikte çoğaltacağız. Moda sektörüne nefes kesen, özgün, kıpır kıpır yeni bir duruş, yeni bir bakış açısı getireceğiz.”

    Reklam, TV, dijital, outdoor, radyo, dergi, gazeteler ve Türkiye’nin farklı köşelerinde görebileceğiniz kampanya 18 Temmuz tarihinde yayına giriyor.

  • Düzce’de Zabıta ekipleri reklam bayraklarını topladı

    Düzce’de Zabıta ekipleri reklam bayraklarını topladı

    DÜZCE(İHA) – Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, kaldırımlarda yayaların daha rahat ulaşım sağlaması amacı ile reklam bayraklarına yönelik çalışma başlattı. Ekipler reklam bayraklarını tek tek toplamaya başladı.

    Yayaların kaldırımlarda daha rahat ulaşım sağlayabilmesi için Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri reklam bayraklarına yönelik çalışma başlattı. İl merkezinde kaldırımlarda esnaflar tarafından kaldırımlara reklam bayrakları yerleştiriliyordu. Zabıta ekipleri yayaların daha rahat ulaşım sağlayabilmesi için esnafların koyduğu bayrakları tek tek topladı. Denetimlerin önümüzdeki haftalarda sıklıkla devam edeceği öğrenildi.

  • Korona virüs salgın krizini reklam ajansları nasıl yönetmeli?

    Korona virüs salgın krizini reklam ajansları nasıl yönetmeli?

    Sosyal Medya Uzmanı Haluk Arslantaş, korona virüs salgın krizini reklam ajanslarının nasıl yönetmesi gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.

    Geçtiğimiz yıl Aralık ayı sonlarında Çin’de meydana gelen yeni tip koronavirüs salgını Dünya’da yankılanmaya başladığı andan itibaren bu kriz sürecine en önce hazırlanması gereken sektörler arasında olduğunu anlatan Haluk Arslantaş, “Reklam sektörü her sektör ile işbirliği içerisinde olduğu için birden fazla cephede bu mücadeleye giriyor. Öncelikle ajans içerisinde ne gibi önlemler alınacağı hususuna değinecek olursak. Bizler henüz salgın ülkemize gelmemişken bile durumun ciddiyetini kavrayarak ofis içerisinde bir dizi önlemler almaya başladık” dedi.

    Haluk Arslantaş, önlemleri şu şekilde sıraladı; “Ofis ortamında sterilizasyon çalışmalarını azami seviyelere çıkarttık. Çalışanlarımızın tamamına sürece hızlı adapte olmaları adına dezenfektan jeller ve mendiller hediye ettik. Sosyal mesafeyi koruyarak ofis içinde ve dışındaki işleyişimizde özenli davrandık. Toplantılarımızın büyük bir çoğunluğunu dijital platformlar üzerinden gerçekleştirmeye başladık. Kalabalık kitleler arasına karışmamayı bütün ekibimize tembihledik ve salgının ülkemize geldiği ilk günde sürece her şeyimiz ile hazırlıklı girdik. Ve ülkece koronavirüs salgını ile tanıştığımızda ekibimizin iletişimini koruyacak şekilde sistemimizi dizayn ederek evlerden çalışmaya başladık.

    İş planınızı ve markaları bu sürece nasıl hazırladınız derseniz eğer; Dijital ve geleneksel çalışmalarımızın tamamında markalar ile dirsek temasında kalarak kriz planımızı birlikte hazırladık. Süreç içerisinde her marka için öncelik listesi hazırladık ve iş planımızı buna göre dizayn ettik. Kriz planı içerisinde öncelikli olarak kalabalığın yoğunlaştığı prodüksiyon çalışmalarımızı erteledik yada stüdyo içerisinde basite indirgedik. Dijital mecraya yaptığımız işlerimizi hız kesmeyecek şekilde kurguladık. Çizgi altı işlerimizde örneğin; matbaa ile işbirliğinde olacağımız için her sektörün şartlarını göz önünde bulundurarak markaların bu vb. işlerini ertelemesini veya askıya almasını talep ettik.

    Dünya üzerinde böyle bir salgın hastalık etkiliyken elbette hiçbir şey insan sağlığından daha önemli değil. Bu bağlamda bizler Ajans başkanları olarak ticari işlerliğimizi korumak adına çaba sarf ederken çalışanlarımızı da göz ardı etmemeliyiz. Bunun yanı sıra portföyümüz de yer alan irili ufaklı her marka için aynı özeni bu süreç içerisinde de göstereceğimizi beyan etmeli ve rahatlatmalıyız. Fakat performans kaybı yaşayacağımız alanlarda ise bizlere tevazu göstermelerini talep etmeliyiz. Çünkü olağanüstü bir haldeyiz. Sektörümüzde işler her duruma hazırlıklı bir plan ve kriz yönetimi ile hareket ettikten sonra her şekilde yürür, önemli olan sağlığımız.”

  • Reklam panosundan başına parça düşen şahıs öldü

    Reklam panosundan başına parça düşen şahıs öldü

    Şişli’de kaldırımda yürüdüğü esnada başına reklam panosundan parça düşen bir kişi kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Reklam panosunun devrilmemesi için iki vinçle sabitlendiği görüldü.

    Olay, dün saat 19.00’da Şişli ilçesi Zincirlikuyu Büyükdere Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Zincirlikuyu Metrobüs Durağı’na yürüyen Hasan Aydın isimli kişinin başına reklam panosundan parça düştü. Reklam panosunun düşmesinden dolayı başından ağır yaralanan Hasan Aydın, ambulans yardımıyla özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastaneye kaldırılan Hasan Aydın yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Daha sonra inşaat önünde bulunan reklam panosunun devrilmemesi için iki adet vinçle sabitlendiği görüldü.

  • Sosyal medya reklam stratejilerine dikkat

    Sosyal medya reklam stratejilerine dikkat

    Sosyal Medya Uzmanı Haluk Arslantaş, sosyal medyada reklam stratejilerine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

    Sosyal Medya Uzmanı Haluk Arslantaş, “Geleneksel reklamcılık mecralarında strateji geliştirdiğimiz müşterilerimiz genellikle marka, kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri vb. statüde oluyor. Fakat bu demek değildir ki bu müşteri skalası dijital mecrayı kullanmıyor. Günümüzde reklam kampanyası oluşturmak isteyen herkes artık her iki mecrada da var olmak istiyor. Dijital kanalda ise diğer müşterilerin yanı sıra bireylerle de çalışabiliyoruz, biliyorsunuz artık hayatımızda influencerlar var. Bu alanda kendini ispatlamış kişileri de bu alanda var olmak isteyen yeni girişimcileri de müşteri portföyümüze alabiliyoruz. Influencerlar veya influencer adayları öncelikle sosyal medyanın gücüne inanmış öyle veya böyle bu mecralarda bir kitle edinmiş kişiler. Profesyonelleşmeden önce bireysel ve amatör bir şekilde başladıkları bu işte ajansa ihtiyaç duydukları an şöyle oluyor; Bir süre sonra içerik üretiminde kısırlaşabiliyorlar , üretmek istedikleri içerikler için teknik anlamda yetersiz kalıyorlar veya profesyonel bir ekip ile daha hızlı büyüyebileceklerini fark ediyorlar. Buda onları ajanslarla çalışmaya yöneltiyor. Bizler influencerlar ile daha çok içerik üretimi, kitle analizi, strateji geliştirme, prodüksiyon ve marka iş birlikleri üzerine çalışıyoruz” dedi.

    Reklam verenlerin talebinin bu işin doğası gereği ezelden beri aynı bir ürünü, bir hizmeti, bir markayı vb. hedefledikleri kitle ile tanıtmak, buluşturmak ve parlatmak olduğunu ifade eden Arslantaş, “Bizlerde stratejimizi oluştururken süreci hedeflenen kitleye göre planlıyoruz. Dinamik bir kampanya ile verilmek istenen mesajı en yalın hali ile kitleye ulaştırabileceğimiz mecraları kendi potasında değerlendirip Sosyal Medya’nın her mecrasına değil bizi kitleye ulaştıracak mecralara yöneliyoruz. Kuşkusuz Sosyal Medya dediğimiz anda akıllara ilk gelen mecra Instagram. Uzunca bir sürede böyle olacağa benziyor. Çünkü kendi köşesinde bir fotoğraf paylaşım platformu olarak kalmayı hiç kabul etmiyor, agresif stratejisi ile her geçen gün kendini güncelliyor pazara dahil olan her girişimi domine edip ya bünyesine katıyor yada rekabet şansı vermiyor. Bu yüzden sosyal medyanın geleceği Instagram vb. uygulamalar ekseninde şekilleniyor. Bir diğer yandan da YouTube aynı strateji ile video içerik platformu olarak kalmıyor kendi içinde her geçen gün yeni yüzler kazandırıyor kullanıcılarına. Baktığınız zaman günümüzde 3 – 7 yaş arası çocukların bütün aramalarını arama motorları üzerinden değilde YouTube üzerinden yapması bizlere gelecekle ilgili tüyo veriyordur sanırım. Bizler Arslantaş Creative olarak 2012 yılından bu yana Sosyal Medya ile her zaman iç içe olduk. Influencerlar, markalar, kurumlar vb. herkes ile çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Sosyal Medya’da var olmak isteyen markalara önerimiz şu şekilde; Çark sürekli dönüyor ve her geçen gün yeni rekabet alanları doğuyor. Bizler bu mecraların bir kaçında değil tamamında doğru hedef kitle ve doğru strateji ile var olmalarını tavsiye ediyoruz. Influencer olmak isteyenler için ise genel önyargı şu şekilde “Ben çok geç kaldım bu saatten sonra farklı ne yapabilirim ki?” Hiç bir şey için geç kalmadıklarını bilmelerini istiyoruz. Öncelikle kendilerine inanmalı ve içeriklerine güvenmeliler. Çünkü sosyal medyada fark oluşturacak en önemli şey özgüven. Kendinize güvenin” açıklamalarında bulundu.