Etiket: referandum

  • (Özel haber) Referandum sonrası bölgeye güven arttı

    Referandum sonrasında oluşan olumlu hava ile yatırımcıların Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine olan güveninin arttığı belirtildi.

    Başbakan Binali Yıldırım tarafından 23 Eylül 2016’da açıklanan ’Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi’ çerçevesinde yatırımcıların bölgeye büyük ilgi gösterdiğini ifade eden Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt ile Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası eski başkanı Feridun Irak, TRB-2 bölgesinde 341 proje başvurusu, 5,5 milyar TL’lik yatırım ve 40 bin civarında istihdam hedefi olduğunu ifade etti.

    Van OSB Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt, sadece Van’da 156 proje başvurusu olduğunu belirterek, “Bölgede referandum sonrası oluşan olumlu atmosferle yatırımcılarımızın artık bu projelerini hayata geçirmeleri için gerekli adımları atmalarını bekliyoruz. Bu noktada çalışmaların olduğunu biliyoruz, ancak özellikle bölgede oluşan bu olumlu atmosferin değerlendirilmesi gerekir. İlimizde 156 proje başvurusu söz konusudur. Bu da 2 milyar TL’den fazla yatırım ve yaklaşık 15 bin istihdam öngörüsü demektir. Bu da özelde ilimiz genelde ise bölgemiz için büyük bir kalkınma ve bölgeler arası kalkınmışlık seviyesinin de kısmen dengelenmesi anlamına gelmektedir” dedi.

    “Yatırımlarla ilgili somut adımlar atılmaya başlandı”

    Van ile ilgili yatırımlarda somut adımların atılmaya başlandığını ifade eden Bozkurt, “Biliyorsunuz bu süreçte Wılco ve Aıda grouplar, 50 milyon Euro’luk bir MDF fabrikası kurulumu için bir başvuruda bulunmuşlardı. Bunların çalışmaları devam ediyor. Yine Alman Atlas Firması Van’da yatırım yapmak istiyor. Mersin OSB ve İki Telli OSB’de Kaptanoğlu Plastik Van’da enjeksiyon kalıpları üretimi yapmak istiyor. Bunlar somutlaşmaya başlayan yatırımlardır. Bunlarla beraber irili ufaklı 156 civarında firmamız başvuruda bulundu. Bu süreç bundan sonra çok hızlı bir şekilde değerlendirilmeli ve en kısa süre içerisinde de bu destekler verilmeye başlanacak” diye konuştu.

    “STK olarak takipçisi olacağız”

    Referandum sonrası olumlu havayı hisseden yatırımcıların kendine daha fazla güvenmeye başladığını aktaran Bozkurt, şunları söyledi:

    “Bu olgu Van’da da gözle görülebilir şekilde fark ediliyor. Önümüzdeki süreçte lojistik merkezinin, Kapıköy Sınır Kapısı çalışmalarının tamamlanması ile ilimize ve bölgemize olan güven daha da artacak ve yatırımlar da inşallah ardı ardına gerçekleşmeye başlayacaktır. Bizlerde kentteki STK’lar olarak bunların takipçisi olacağız. İnşallah Van bu projesine de sahip çıkacak ve bunu hayata geçirecektir.”

    “Doğru yerde doğru yatırım ilkesi”

    Van Ticaret ve Sanayi Odası ve Van Ticaret Borsası eski başkanı Feridun Irak ise bölgede hayata geçirilecek olan yatırımlarda ‘doğru yerde doğru yatırım’ ilkesine bağlı hareket edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bölgemizin kalkınması anlamında verilen bu teşvikler, cumhuriyet tarihinin en önemli teşvikleridir. Buradaki beklentilere gerçek anlamda karşılık verilmesi için atılması gereken adımlar söz konudur. Bunlardan bir tanesi OSB’ler bünyesinde yeteri kadar arsa stokunun bulunmamasından dolayı tahsis edilecek olan hazine arazilerine de alt yapı desteği verilmelidir. İkincisi de belirlenen yatırım miktarı oldukça büyüktür. Cazibe merkezlerine çok büyük bir talep olduğunu biliyoruz. Ancak ayrılacak kaynak sınırlıdır. Dolayısıyla bölge açısından olaya bakıldığında, bu kaynağın dağılımı da son derece önemlidir. Bu noktada şöyle bir öneride bulunmak istiyorum. Ayrılacak olan kaynak; illerin nüfus ve büyüklüğüne göre tahsis edilmelidir” dedi.

    “Özel sektör de unutulmamalı”

    Türkiye genelinde olduğu gibi bölgede de referandum öncesi bir belirsizlik havası oluştuğunu aktaran Irak, şöyle devam etti:

    “Türkiye genelinde olduğu gibi bölgemizde de bir referandum beklentisi söz konusuydu. Referandum sonuçlanıp halkın iradesi gün yüzüne çıktıktan sonra özellikle bölgemiz için artık çalışma, yani yatırım zamanı denilmeli ve bir an önce çalışmalara başlanmalıdır. Bu da gerçekleşirken, özel sektörün de desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.”

  • Karamanlı emlakçı referandum adağını yerine getirdi

    Karaman’da bir esnaf referandum için sözünü verdiği adağı yerine getirerek etli pilav döktürüp vatandaşlara dağıttı.

    Gazipaşa Bedesten Çarşısında emlakçı dükkanı bulunan 80 yaşındaki Ahmet Gülseven, 16 Nisan’da yapılan referandumda ’Evet’ çıkması halinde verdiği adak sözünü yerine getirdi. Gülseven, satın aldığı 5 koyunu kestirdikten sonra etiyle etli pilav döktürerek vatandaşlara dağıttı.

    Verdiği adak yemeğinde konuşan Ahmet Gülseven, “Referandumdan önce bir söz verdim. Eğer referandumdan ’Evet’ çıkarsa 5 koyun keseceğim diye bir adakta bulundum. Bugün verdiğim bu adak sözünü yerine getiriyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın yurdumuza, vatanımıza en iyi şekilde hizmet edebilmesi için bu yemeği veriyorum. Allah Cumhurbaşkanımızı kazadan beladan korusun” dedi.

    Esnafın verdiği adak yemeğine katılan Karaman Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan ise, “Karamanımızın Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı, sevgisi ve hoşgörüsü çok yüksektir. Cumhurbaşkanımızın ülkemizin başından eksik etmesin, daha güzel hizmetler, hem şehrimize hem de ülkemize, dünya da Türkiye’nin hak ettiği yeri alabilmesi için canla başla çalışmasından dolayı, bir esnafımız bir kurban kesme söz vermiş. Bugün bu sözünü yerine getirdi ve biz de katıldık. Gerçekten mutluluk verici bir durum. Şöyle baktığım zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı olan sevgiyi, coşkuyu görmek bizleri mutlu ediyor. Dünyanın birçok yerinde Cumhurbaşkanımıza nasıl gönülden bağlılarsa Karamanımız da Cumhurbaşkanımıza gönülden bağlıdır” diye konuştu.

  • Batuhan Yaşar: “Referandum gecesi dar alanda kısa paslaşmalar”

    İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesindeki köşe yazısında ,” Referandum gecesi sokak tezgahını kim kurdu”, “FETÖ sokağı hareketlendirmek için ne yaptı.. kimler kimlerle paslaştı”,”Aşiretlere hayır oyu karşılığında ne teklif edildi”,”AGİT’in Türkiye’ye gönderdiği gözlemci neden 4 yıl hapis yattı”,”Adil Öksüz pasifize mi edilecek”,”Soros Türkiye’de mi” sorularına cevap aradı

    Batuhan Yaşar’ın “Referandum gecesi dar alanda kısa paslaşmalar” başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

    “Pazar gecesi yaşanan referandum için bütün Türkiye alarmdaydı..

    Güvenlik ve istihbarat birimleri istim üzerindeydi..

    Yurt içi ve yurt dışında bütün yaşananları not ettiler..

    Özellikle Türkiye ile ABD ve Almanya arasındaki trafik had safhadaydı.

    Her türlü sonuca göre plan yapılmıştı.

    Bu arada FETÖ Doğu’daki aşiretlerle temasa geçmiş, “Hayır” oyu karşılığı para teklif edilmişti..

    Neler mi oldu?

    Gelin hep birlikte bakalım..

    Zaten pazar gecesi hepimiz televizyon başındaydık..

    Her şey gözlerimizin önünde cereyan etti..

    Referandum sonuçları netleşmeye başlayınca daha doğrusu “evet” çıkacağı kesinleşince plan yürürlüğe konuldu.

    -Plan nasıl işledi..

    Önce Sosyal Medya’dan “mühürlü zarf mühürsüz zarf”, “oylarda sahtecilik yapıldı”, “kanun değiştirildi, kimsenin haberi yok” tartışmaları başlatıldı.

    Ardından Ümit Özdağ, TV’lere çıkarak YSK’nın kimsenin haberi olmadan kanunu değiştirdiği yalanını söyledi. (YSK’nin kanun değiştirme gibi bir yetkisi yok ve hiçbir zaman olmadı)

    Daha sonra YSK’dan hiç yapılmamış bir açıklama yapılmış gibi gösterilerek olay köpürtüldü.

    Ertuğrul Özkök, “Böyle şey mi olur.. Maç oynanırken kural değiştirilmez” sözünü tekrarlamaya başladı.

    Dar alanda kısa paslaşmalar hızla devam ederken sonunda top CHP lideri Kılıçdaroğlu’na geldi. Kameraların karşısında geçti ve “YSK bu seçimi tartışmalı hâle getirdi” açıklaması yaptı.

    Kemal Bey hem bu açıklaması ile pası, daha doğrusu mesajı birkaç yere göndermiş oldu. AGİT’in PKK’lı aktivistleri, aslında hiçbirimizi şaşırtmayan o açıklamayı yaptı:

    “Halk oylaması uluslararası standartların altında kaldı”

    Neye göre kaldı?

    Nasıl kaldı?

    Bize somut örnekler ver..

    Örnek yok, kanıt yok, ispat yok..

    Sen nasıl AGİT gözlemcisisin peki kardeşim?

    AGİT gözlemcilerinin daha sonra PKK ile ne kadar içli dışlı oldukları, hatta içlerinden birinin (Litvanyalı gözlemci Ricardas Ramoska) ülkesinde rüşvet almaktan hüküm giydiği ortaya çıkıyordu..

    Daha sonra Avrupa Birliği liderlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etmek yerine, “saygılı diyalog” gibi saçma sapan açıklamaları geliyordu..

    “Manipülasyon topu” bu şekilde çevrilmeye devam ederken ABD Başkanı Trump’ın net ifadelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etmesi aslında oyunu bozuyordu.

    Biz o geceye geri dönelim isterseniz.

    Bir defa önceden hazırlanan ve sahnelenen senaryo ile ilgili YSK inceleme başlattı.

    Sandık Başkanları niye mühürsüz zarfla oy kullanılmasına izin verdi.

    Tek tek bunlara bakılıyor.

    İlginç sonuçlar çıkabilir..

    Bunları yine buradan paylaşacağız.

    -FETÖ’den eylem yapın çağrısı..

    O gece referandum sonuçlarının şaibeli olduğuna yönelik tartışma kıvama ulaştıktan sonra FETÖ gaza bastı.

    İstihbarat birimlerine ulaşan bilgilere göre;

    -Birçok şehirde “hayır daha bitmedi” eylemleri,

    -Tencereli tavalı yürüyüşler,

    organize edilmeye başlandı.

    Özellikle de Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya üzerinde bu çağrıların iki gündür yoğunlaştığı tespit edildi.

    -Sokak hareketleri istiyor..

    FETÖ, Gezi’yi yeniden hortlatmaya çalışıyor. Sokak hareketleri istiyor. PKK’dan bombalı ve silahlı eylemler bekliyor.

    Beklemesine bekliyor ama PKK’nın FETÖ’ye olumlu cevap verebilecek gücü kalmadı..

    Referandumla ilgili çarpıtma planlarını daha oylar sayılmaya başlamadan uygulamaya koymuştu.

    AGİT ve AB’den gelen açıklamalar zaten bu iddiaların satın alındığını hepimize bir kez daha gösterdi.

    -FETÖ tabanı nasıl tutacak?

    Şöyle olacak böyle olacak, yok bahar gelecek, çiçekler açacak gibi söylemlerle tabanını diri tutmaya çalışan FETÖ, güzel günler söylemini şimdi de “mayısı ve haziranı bekleyin”e kaydırdı.

    Bu arada, Soros’un referandumdan sonra Türkiye’ye geldiği iddia edilmişti. Edindiğimiz bilgilere göre Soros, Türkiye’ye gelmedi. Bunu da paylaşmak istedik..

    -Adil Öksüz pasifize edilecek..

    Önemli bir bilgiyi daha paylaşalım..

    Örgüt içinde, kanlı darbeyi organize eden Adil Öksüz ve ona bağlı ekibin pasifize edilmesi ciddi ciddi konuşulmaya başladı.

    Emin olun güzel günler, güneşli günler FETÖ’yü değil Türkiye’yi bekliyor..”

  • Referandum sonuçları Yunan medyasında

    Paskalya Bayramının ardından bugün yayınlanan Yunan gazeteleri referandum sonucunu okuyucularına duyurdu.

    Paskalya Bayramı sebebi ile Pazartesi günü yayınlanmayan Yunan gazeteleri bugünkü manşetlerinde Türkiye’deki referandum sonucunu ele aldılar. Etnos gazetesi “Bölünmenin Sultanı” , “Erdoğan’ın yeni Türkiye’si sallantıda” başlığını kullandı. “Tayyip Erdoğan. Bir Sultan ve iki farklı Türkiye” başlığını kullanan Ta Nea gazetesi, referandumda Türkiye Cumhurbaşkanının beklediğinden daha az oy aldığını belirtti.

    Efimerida Ton Sıntakton gazetesi ise, “Seçim zaferi, siyasi yenilgi” başlığını kullanarak, referandum sonrası Türkiye’nin siyasi seçim anlamında bölündüğünü iddia etti.

  • STK temsilcilerinden referandum değerlendirmesi

    Diyarbakır’da faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Kürt oylarının referandum sonucu üzerinde etkili olduğunu belirterek, bunun bölgeye olumlu yansımalarının olacağını düşündüklerini kaydetti.

    Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, referandum sonuçlarına ilişkin İhlas Haber Ajansı’na (İHA) değerlendirmelerde bulundu. Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil, Kürt oylarının sonuç üzerinde etkili olduğunu ve sürecin yeninden başlatılmasını istedikleri kaydetti. Yeşil, sonuçların Türkiye ve bölge için hayırlı olmasını dilediklerini anlatarak, “Yüzde 51,5 gibi bir oyla ‘evet’ çıktı. Bu da beklenen bir sonuçtu. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde oy artışı oldu. Bundan dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızdan tekrar sürecin başlatılmasını istiyoruz. Özellikle Kürt oylarındaki artış ile bu sonuca varıldı. İnşallah bölge ve ülke için hayırlı olur. Ekonomik açıdan şuanda Cazibe Merkezileri ile ilgili Diyarbakır’a daha fazla katkı sağlamasını bekliyoruz” dedi.

    “Kalkınma hamleleri göreceğiz”

    Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Şube Başkanı Aydın Altaç, referandum sürecinin önemli bir viraj olduğunu belirtti. Türkiye’nin yaklaşık 100 yıllık yönetim sisteminin referandum ile değiştiğini anlatan Altaç, “Bu ülke açısından çok önemli bir virajdı. Çünkü bundan sonraki süreçte koalisyonlardan, hükümetlerin istikrarsızlığından kaynaklı süreçler yaşanmış olsaydı Türkiye’nin 2023 ve 2053 hedeflerini yakalaması mümkün değildi. Türkiye’nin yalnız olduğu bir dünya yok. Hem siyaseten hem ekonomi anlamında bütün dünya ülkeleriyle biz irtibatlıyız. Son dönemde özellikle Ortadoğu’daki savaşlar ve gelişmeler, istikrarlı bir Türkiye’nin dünya barışı ve huzuru için önemli olduğunu gösterdi. İstikrarsız bir ülkede yatırım yapmak, ticaret yapmak istemezsiniz. Paranızı riske etmek istemezsiniz. Hükümetlerin kararlı durmadığı, duramadığı ya da yılda bir, iki yılda bir, bir buçuk yılda bir hükümetlerin değiştiği ülkelerde siz yatırım yapmak istemezsiniz. Türkiye 2002 öncesi böyle bir görüntüde olan ülkeydi. Bundan sonraki süreçte ve önümüzdeki yıllarda ben inanıyorum ki çok ciddi bir ekonomi ve sıcak para girişi, ekonomik kalkınma hamlelerini göreceğiz. Bu Türkiye’deki yatırımların önünü açacaktır ve bununla birlikte Türkiye’nin dışa açılımını kolaylaştıracak, yeni pazarlar bulma, yeni sermaye akışının önünün açacağını düşünüyorum” diye konuştu.

    “80 milyonun kazandığı bir referandum”

    Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, sonuçların bölgeye olumlu bir yansımasının olacağını düşündüklerini kaydetti. Ensarioğlu, “Milletimizin ülkenin büyümesi noktasında göstermiş olduğu bir irade var. Kaybedenin olmadığı, 80 milyonun kazandığı bir referandum. İnşallah bu irade ile beraber ülkemiz daha iyi yerlerde en iyi şekilde temsil edilir ve birliğimize, kardeşliğimize, huzurumuza yönelik en iyi şekilde temsil edileceğini düşünüyorum. Kürt oylarının da sonucu baya etkilediğini, referandumda söz sahibi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Temennimiz o dur ki, yapılan referandum sonucu bölgemize olumlu bir şekilde yansıyacağını düşünüyorum. Bölgemizin de bu kalkınma noktasında referandum sonrasındaki duruşları net olur inşallah” dedi.

    “Sonuçların içerisinde birçok mesaj var”

    Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Reyhan Aktar, sonuçların, içerisinde birçok mesajı barındırdığını kaydetti. Sonuçları olumlu bulduklarını vurgulayan Aktar, şunları kaydetti:

    “Cumhurbaşkanlığı sisteminin hem ülkemize hem de bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Tabi ilginç bir referandum oldu. Meclis’ten çıkışının MHP ile sandıktan çıkışının ise Kürtlerle olduğunu düşünüyorum. Bunun da bölge açısından birçok mesajı içerisinde barındırdığını düşünüyorum ve bunların ilerleyen günlerde cevap bulacağını tahmin ediyorum. Bundan sonraki süreçte bu zaman dilimi içerisinde alınmış kararların özellikle bölgeyle ilgili Cazibe Merkezi başvurularının bitmiş olması ve değerlendirmelerinin ve en sonda da bunların hayat bulması aşamasına geçtiğimiz için bunları da önemli ve değerli buluyorum.”

    Türkiye’nin 15 Temmuz sonrası puslu bir havadan geçtiğine dikkat çeken Aktar, “Artık bu süreçte biraz daha ileri demokrasi için ciddi adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz. Reformlar için tam da zamanı olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir zamanda hem devletin kendi içerisindeki derin yapılanmalarından temizlenmesinin biraz daha ciddi ve biraz daha hafif boyutta ilerleyeceğinin düşünüyoruz. Çünkü ciddi anlamda bir temizliğin yapıldığını hissediyorum. Ama esas olan bundan sonraki süreçte bu ülkede ciddi bir insan kaynağı yetiştirilmesi gerekiyor. Çünkü şuana kadar gelinen süreçte insan kaynağı üzerinde de ciddi zedelenmenin olduğunu görüyoruz. Bunlar uzun vadeli işler ama bununla ilgili de bu süreçte ciddi adımlar atılmalı. Özellikle demokratik anlamda daha ileri demokrasiyi temsil edecek adımların atılması çok önemli. Reformlar çok önemli. Son dönemde Avrupa Birliği ile olan ilişkilerde ciddi bir kırılma yaşandı. Hem bizde yaşanan seçim süreci hem de onlardaki seçim atmosferinin burada etkili olduğunu düşünüyorum. Bu ilerleyen zaman dilimi içerisinde bunun daha iyiye gideceğini düşünüyorum ve öyle umuyoruz” ifadelerinde bulundu.

    “Referandumun kazananı halk oldu”

    Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, sonuçların kazananının halk olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

    “Referandum sonucu, ülkemize, milletimize, tüm insanlığa, İslam alemine hayırlı, uğurlu olsun. Bir ülkenin şahlanması, vatandaşının korunması, milletin iktidarı yönetmesi, hızlı mekanizmanın, bürokratik engellerin ortadan kalkması için hızlı mekanizmanın devreye girmesi, tarafsız olmayan bağımsız yargı adı altında insanların her türlü cezai işlem uygulamaların ortadan kalkacağı ve ekonomik kalkınmanın bundan sonra da daha hızlı bir şekilde milletin cebine paranın gireceği, milli gelirin artacağı, şahlanan bir Türkiye’nin oluşumuyla ilgili referandumda evet çıktı. Bu da hemen piyasalarda ve ülkelerde gördüğümüz kadarıyla çok olumlu bir hava oluşturdu. Dolayısıyla bu seçimin gerçekten kaybedeni yoktur. Halk kazanmış oldu. Dolayısıyla halkın kazanımlarına dönük hızlı bir şekilde bizim de siyasi partilerden halkın kazanımlarına yönelik Cumhurbaşkanlığının yeni sitemiyle ilgili yürürlüğe girmesi ve Türkiye’nin önündeki darbelerin, vesayet sistemlerinin artık bir daha yaşanmaması, bunların ortadan kalkması için çalışmalar bekliyoruz.”