Etiket: Ramazanda

  • Topakkaya beldesindeki dev cami Ramazanda ibadete açılacak

    Aksaray’ın Topakkaya Belde Belediyesi tarafından 2 yıl önce başlatılan Selçuklu mimarisindeki cami inşaatında sona gelindi.

    Topakkaya Belde Belediyesi tarafından 2 yıl önce Selçuklu mimarisinde başlatılan cami inşaatında çalışmalar devam ediyor.

    Belde Belediye Başkanı Yılmaz Akbulut, 100 yıl ileriye dönük olarak yaptırılan caminin Ramazan ayında ilk teravih ile caminin ibadete açılacağını söyledi. Caminin bin 100 kişilik olduğunu ve aynı zamanda çevresinde de çeşitli eğitim alanlarının oluşturularak bir külliye oluşturulacağını kaydeden Başkan Akbulut, “Projemiz 2 yıl önce başladı. 2 yıl da çok kısa ir zaman. Çünkü meşakkatli bir iş. Halkımızda bizim önderliğimizi destekledi. Şu görünen haline 2 Milyon TL harcadık. Daha peyzaj gibi eksikliklerimiz var. Yaklaşık bize 3 milyon TL’ye mal olacak. Burada aynı zamanda şöyle bir şeyimiz var. Burayı bir külliye şeklinde yapacağız. 4-6 yaş kuran kursu, eskiden kültürümüzde olan taziye evimiz olacak, morgumuz, gasil hanemiz olacak. Şadırvan ve tuvaletleriyle tamamen killiye olacak. Bunların tamamen içi ve dışı taş. Onun için maliyeti biraz yüksek” dedi.

  • TİKA, Ramazan’da da Polonyalı Müslümanların yanında

    Polonya’da bulunan Müslümanlara her türlü desteği sağlayan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), onları Ramazan’da da yalnız bırakmadı.

    Polonya’da bulunan Müslümanları yalnız bırakmayan TİKA, Ramazan ayında iftar programları düzenleyerek Müslümanları bir araya getirdi. Polonya Müftülüğü ile ortak düzenlenen iftarda Polonya’da yaşayan Müslümanlar ile gayri müslimler iftar sofrasında bir araya geldi. Polonya Tatar İslam Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftara TİKA Başkan Yardımcısı Birol Çetin, TİKA Uzmanı İbrahim Erbir, Polonya Müftüsü Tomasz Miskiewicz ve Müslüman katıldı.

    İftarın TİKA ve Polonya Müftülüğü tarafından organize edildiğinin altını çizen Polonya Müftüsü Tomasz Miskiewicz, “Bu iftar Tatar kültürünü tanıtmak amacıyla yapılıyor. Bu iftarda sadece Kırımlılar değil, Polonyalı Tatarlar dışında Müslümanlığa sonradan geçmiş Polonyalılar ve Müslüman olmayan kişiler de davet edildi. Herkese açık bir iftar” ifadelerini kullandı.

    Polonya’da yaklaşık 20 saat oruç tuttuklarını belirten Polonya Tatar İslam Kültür Merkezi’nde din görevlisi olarak bulunan Tacikistanlı Mirza Galip Recepaliyev, her gün Müslümanlarla birlikte iftar yaptıklarını kaydederek, “Her akşam Müslüman kardeşlerimiz toplanıyor, bazen gayri müslimlerde geliyor, İslam’a çok sıcak bakan bazı Polonyalı kardeşlerimiz de geliyor birlikte iftar yapıyoruz” dedi.

    Polonya devletinin İslam’a yaklaşımının sıcak olduğunun altını çizen Mirza Galip Recepaliyev, “Her ne kadar halk arasında bazı tartışmalar olsa da Polonya devleti Müslümanlık, Hristiyanlık ve Yahudiliği tanıyor. Resmi olarak devlet statüsünde bir makamımız var” diye konuştu.

    Kur’an-ı Kerim’in okunduğu iftar sofrasında okunan ezanın ardından oruçlar açıldı.

  • Ramazan’da kilo almamak için tarçınlı su

    Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Esra Kula, içine çubuk tarçın atılmış suyun, iştahı dengeleyerek Ramazan’da kilo alımını engelleyeceğini söyledi.

    Abartılan iftar sofraları ve hareketsizliğin Ramazan’da kilo alımına neden olduğunu ifade eden Diyetisyen Esra Kula, iftar ve sahur arasında tüketilmesi gereken en az 2 litre suyun içine atılan çubuk tarçının fazla yemeyi önleyeceğini belirtti. Diyetisyen Esra Kula, “İftar ile sahur arasında tükettiğiniz iki litre suya bir çubuk tarçın koyduğunuzda, tarçınlı su iştahınızı dengeleyip fazladan yemenizi engelleyecek ve kontrollü olmanızı kolaylaştıracaktır. Böylece fazla yemez ve kilo almazsınız” dedi.

    İftar sofralarında hamur işi, pilav, makarna gibi yiyeceklerden uzak durulmasını öneren Diyetisyen Esra Kula, “Üzerine bir de tatlıların yüksek miktarda olması, gün içinde hareketin azalması, ağır iftar sonrasında çöken rehavetten dolayı oluşan hareketsizlik metabolizmayı yavaşlatacaktır. Yavaş metabolizmaya yüksek oranda yiyecek aldığınızda da fazlasını yağ olarak depolayacaktır, bu da karaciğer yağlanması, abdominal yağlanma, şişmanlık, obezite ve obeziteye bağlı hastalıklara kapı açacaktır” diye konuştu.

    Ramazan’da kilo almamak için sahur yapmanın önemine işaret eden Diyetisyen Esra Kula, sözlerini şöyle tamamladı:

    “İftardan bir saat sonrasını hareketli geçirmek çok önemli. Hareketin türünü kişi kendine göre seçebilir; spor ya da yürüyüş yapabilir. Ama mutlaka hareketli olmak lazım, çünkü iftar sonrası hareket ettiğiniz zaman hem üzerinize çöken rehaveti daha kolay atarsınız hem de tatlı krizlerine karşı önlem almış olursunuz. İftar ve sahur arasında su içmeye de mutlaka dikkat etmeli.”

  • Ramazan’da böbrek sağlığına dikkat

    Üroloji Uzmanı Op. Dr. İskender Nesimioğlu, böbrek hastalarının Ramazan’da mutlaka bir hekim kontrolüne girmeleri gerektiğini belirterek, zorlanarak oruç tutmamaları gerektiğini söyledi.

    Konya Hospital Üroloji Uzmanı Op. Dr. İskender Nesimioğlu, Ramazan ayında özellikle sıvı tüketiminin çok önemli olduğunu ifade etti. Ramazan ayının yaz ayına denk geldiği için su tüketiminin daha çok önem arz ettiğini belirten Op. Dr. Nesimioğlu, “Normalde sıvı insanlar için çok önemli bir tüketim maddesidir. Bu yüzden de oruç tutarken mutlaka buna dikkat etmek gerekir. Günlerin uzun olması nedeniyle sıvı tüketimi de artacağı için sıcaklıkların etkisiyle de oruç tutan vatandaşların dikkat etmesi gereken çok önemli şeyler vardır. İftarda ve sahurda sıvı tüketmeleri ve hafif yemek yemelerini önermekteyiz. İftarla sahur arasında sıvı tüketimi mutlaka 2-2,5 litre olması gerekmektedir” dedi.

    “Susuzluğa karşı en duyarlı olan organımız böbreklerdir”

    Şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları olanların mutlaka bir hekime danışarak oruç tutmaları gerektiğini ifade eden Op. Dr. Nesimioğlu, “Çünkü bundan daha sonra telafisi imkansız, tedavisi mümkün olmayan birçok geri dönülmez hastalıklara sebep olabilmektedir. Susuzluğa karşı en duyarlı olan organımız böbreklerdir. Böbrek hastalarının mutlaka bir hekim kontrolüne girmeleri ve zorlanarak oruç tutmamaları gerekmektedir” diye konuştu.

  • Ramazan’da beslenme önerileri

    Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının ciddi bir şekilde değişmekte olduğunu belirten Diyetisyen Gülnihal Hazar, bu ayda sağlıklı beslenme sürecine ilişkin önerilerde bulundu.

    İftar ve sahur arasında ara öğün yapılmasının gerekliliğini ifade eden Hazar, bu şekilde hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzlukların engellenebileceğini hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunacağını ifade etti. Diyarbakır Özel Genesis Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Gülnihal Hazar, Ramazan ayında beslenme sürecine ilişkin önerilerde bulundu. Ramazan ayının son yıllarda yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle aç kalınan sürenin uzadığını ve sıcak havalarda vücuttan atılan sıvı miktarının da artması nedeniyle metabolizmanın yavaşlamasının söz konusu olabildiğini ifade eden Hazar, iftar ve sonrasında düzensiz beslenmenin olumsuz sonuçlara yol açabileceğini kaydetti. Hazar, iftar ve sahurda dengeli bir beslenme alışkanlığının edinilmesi gerektiğini ve ara öğün yapılması gerektiğini vurguladı.

    Ramazan ayının toplumun en özel zaman dilimlerinden biri olduğunu belirten Hazar, “Oruçlu olmanın getirdiği empati düşüncesi rutin koşuşturmalara az da olsun verilen aralar kendine özgü aktiviteleri ve sonunda gelen bayramı ile farklı bir ayı hep beraber yaşıyoruz. Ramazan ayının başlamasıyla yemek saatleri yenen yemeğin çeşidi aktivite miktarına kadar hayatımızda birçok değişiklik meydana gelir. Beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişiklerle bu dönemi sağlıkla geçirebiliriz” dedi.

    “Bir bardak su ve hurma ile başlamalı”

    Metabolizmada yaşanan yavaşlamaya dikkat çeken Hazar, “Ramazan ayının son yıllarda yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle aç kalınan süre uzadığı ve sıcak havalarda vücuttan atılan sıvı miktarı da arttığı için metabolizmanın yavaşlaması söz konusu olabiliyor. Yavaşlayan metabolizmanın vücuda verdiği etkileri en aza indirmek için beslenmede birtakım değişikler yapılmalıdır. Besin alımının az öğünler şeklinde fakat yüklü alınması tüketilen besinlerin daha çok depolanmasına, kan şekerinde dengesizliklere, uzun sürede kilo artışına neden olmaktadır. Bunun için Ramazan’a özel beslenme alışkanlıkları edinmeliyiz. İftar da hem vücudunuza ihtiyacı olan sıvıyı kazandırmak hem de yemek öncesi iştahınızı baskılamak için yemeğe bir bardak su ve hurma ile başlamayı ihmal etmeyin. Mideniz uzun saatler boyunca bir dinlenme süreceğine girdiği için iftarda yiyeceklerin porsiyonuna dikkat etmeniz önemli. Yaklaşık 16 saati aşkın bir açlığın üzerine mideye yüklenmek iftar sonrasında hazımsızlık çekilmesine neden olabilir. Bunu önlemek için iftar yemeğine hafif bir çorba ile başlanabilir. Çorba midenizde diğer yiyeceklere oranla hacim tutacağından ana yemekte porsiyon kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır. Yemeğe bir süre ara verildikten sonra fırında veya ızgara olarak hazırlanmış et, tavuk veya balık, zeytinyağlı bir sebze yemeği ve salata ile tamamlayabilirsiniz” diye konuştu.

    İftarda dikkat edilmesi gerekenler

    İftarda beslenmenin çok önemli olduğunun altını çizen Hazar, şu önerilerde bulundu:

    “İftar ile sahur arasında ise ara öğün alınmalı. Böylece hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalıdır. Ara öğünde süt yoğurt ve meyve tercih edilebilir. Haftada 1-2 gün ara öğünde şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlı veya dondurma tüketilebilir. İftar ile sahur arasında 2- 2.5 litre (10-14 bardak) su içilmeli. Kabızlığı önlemek için posa içeriği yüksek besinler tüketilmeli. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya kepek ekmeği, pirinç yerine bulgur pilavı tercih edilmeli ve bol salata tüketilmeli. Kızartmalardan, hamur işlerinden, aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılar, çok tuzlu yemekler, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünleri ve gazlı içeceklerden uzak durulmalı. Böylece oluşabilecek hazımsızlıklar, mide yanmaları, reflü ve kilo alma problemleri önlenmiş olacaktır. Ayrıca yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alışını engellemek için iftardan 1- 1.5 saat sonra yürüyüş yapılarak fiziksel aktivite artırılabilir.”

    “Besinlerden yeterli miktarda tüketilmeli”

    Uzun açlık dönemlerinde metabolik hızın azaldığını, mide asit salgısının arttığını, halsizlik ve hipoglisemi görülebileceğini kaydeden Hazar, sahur için de şu önerilerde bulundu:

    “Ramazan’da mutlaka sahura kalkarak oruç tutulmalıdır. Gece sindirim ve metabolizma yavaşladığı için tüketilen besinlerin miktarı ve çeşidi önemlidir. Yavaş sindirilen daha uzun süre tokluk sağlayan proteinli ve lifli yiyecekler tercih edilmelidir. Sahurda kahvaltı menüsü hazırlanmalı. Süt veya yoğurt, yumurta, peynir, meyve, tahıllı ekmekler, tuzsuz zeytin veya ceviz tüketilebilir. Besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmeli. Sahurda fazla yiyerek doygunluk süresini uzatamayacağınızı unutmayınız. Sahur ile iftar arasındaki açlık süresince sindirim sistemi yiyeceklerle meşgul olmadığı için vücutta hasarlı hücre onarımı ve toksinlerden arınma sağlanılıyor. Nefis terbiyesi ve arınma anlamına gelen oruç ile ilgili yapılan araştırmalar; doğru beslenme tarzı ile kan yağları üzerinde etkili olduğunu LDL ve total kolesterol düzeyinde düşüş sağladığını göstermektedir. İftar ve sonrasında dengesiz beslenme aşırı kalorili ve yağlı yiyeceklerin alınması ile orucun olumlu etkileri yerine beslenme tarzınızın olumsuz etkilerine maruz kalabilirsiniz. Bu nedenle sağlıklı olmanın ilk şartı olan yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek için Ramazan ayında da tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli olarak tüketilmeli.”