Etiket: RAKİP

  • Eski ortaklar Hande Yener ve Berksan bu yıl rakip oldu

    Bodrum’da geçen yıl ortak “beach” açan Hande Yener ile Berksan bu sezon yan yana olan iki mekanda rakip oldu.

    Ramazan bayramıyla birlikte Bodrum’daki mekanlarda ünlü isimler sahne almaya başladı. Yan yana beachleri olan Hande Yener ve Berksan sahil kenarında tatilciler verdikleri gündüz partileriyle gelen misafirlerine doyasıya bir bayram yaşatıyor. Yener, kendi mekanında sahne alırken Berksan ise Arto’yu sahneye çıkardı. Ünlü isimlerin de akın ettiği beachlerde Pascal Nouma ise objektiflere takıldı. Çilek Beach’de eğlenen Nouma yanındaki arkadaşlarıyla uzun süre eğlenerek vakit geçirdi.

  • Baklavaya ’hafif’ rakip

    Bayram sofralarında yerini almaya hazırlanan baklavanın yerine yaz sıcaklarında daha hafif tatlı yemek isteyenler Balıkesir’in meşhur höşmerim tatlısını tercih ediyor. Höşmerim üreticisi Engin Gençdemir, bayram öncesinde yoğun siparişler aldıklarını ifade ederek, höşmerimin baklavaya rakip olduğunu söyledi.

    Son yıllarda çeşitlendirilerek Antep fıstıklı, cevizli, kestaneli, çikolatalı, karışık meyveli olarak da üretilen höşmerim, Ramazan Bayramında sofraların vazgeçilmezi baklavanın alternatifi oluyor. 25 yıldır sektörde üretici olan Engin Gençdemir, Balıkesir’in yöresel tatlısı höşmerimin son zamanlarda daha fazla ilgi gördüğünü söyledi.

    İdeal höşmerimin tarifini veren Gençdemir, “Höşmerim, günlük taze sütten yapılır. Sütten önce peynir mayalanır. Daha sonra içine yumurta sarısı, şeker atar ve ocağın üzerinde karıştırırız. Sıcaklık 85 dereceyi bulduğunda içine irmik atar ve karıştırmaya devam ederiz. İstediğimiz kıvamı bulduğu an höşmerim olmuş demektir. Höşmerimin daha güzel olması için bazı püf noktaları vardır. Höşmerimin ana maddesi peynir olduğu için, günlük süte peynir mayalandıktan sonra peynir tuttuğu zaman çırpma teli ile karıştırır ve peyniri kırarız. Bu şekilde biraz bekleriz peynir dibine çöker. Üstte kalan peynir suyundan ne kadar çok alırsak höşmerim o kadar güzel olur. Höşmerimin ana maddesi peynir olduğu için peynir içinde ne kadar çok olursa o kadar güzel olur” şeklinde konuştu.

    Son yıllarda höşmerimin farklı tatlar ile zenginleştiğini kaydeden Gençdemir, Antep fıstıklı höşmerimin ilgi gördüğünü dile getirdi. Yaklaşan Ramazan Bayramı’nın işlerine olumlu yansıdığını kaydeden Gençdemir, “Önümüzde bayram var. Bayramda baklava, kemalpaşa gibi şerbetli tatlılar ikram ediliyor. Son yıllarda höşmerim de bayramda gündeme gelmeye başladı, vatandaşlarımız daha hafif olması dolayısı ile tercih ediyor. Bu bayramda da önceden siparişler almaya başladık” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Deve Kuşu ETİ, Kırmızı Ete Rakip Olacak

    Türkiye’de deve kuşu üretimi ve tüketiminin az olmasının gerek sağlık gerekse ticari açıdan büyük bir eksiklik olduğunu belirten Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ak, “Deve kuşları ülkemizdeki kırmızı et üretim açığının kapatılmasına katkıda bulunabilir. Kolesterol sorunu olanlar için de sağlıklı bir kırmızı et kaynağı olarak önem taşımaktadır” dedi.

    Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ak, üniversite bünyesindeki deve kuşu çiftliğini ve deve kuşu üretiminin önemini anlattı. Bu konuda pek çok girişimlerde bulunan, kitaplar yazan ve deve kuşu yetiştiriciliğine ilgi duyan öğrencilere ders açan Ak, Türkiye’de deve kuşu gibi önemli verime sahip bir hayvanın gerek üretimde gerekse tüketimde hak ettiği noktada olmadığını belirtti.

    Üniversitedeki çiftliği ve üretim sürecini anlatan Prof. Dr. Ak, “Deve kuşu yetiştiriciliği Türkiye’de ilk defa 1995 yılında Antalya Manavgat’da başlamış olup ikinci tesis Kırşehir Kaman’da, üçüncüsü ise üniversitemizin bünyesinde Bursa’da kurulmuştur. 1997 yılından bu yana biz burada deve kuşu üretimini sürdürüyoruz. Üniversitemizde şu an 4 deve kuşu ailesi ile üretim yapıyoruz. Bir ailede 2 dişi, 1 erkek deve kuşu bulunuyor. Deve kuşları ilkbaharda yumurtalamaya başlıyor ve sonbahara kadar yumurtlama devam ediyor. Yumurtaları günlük olarak toplayıp serin bir odada bir hafta süreyle depoluyoruz. Yumurtaları haftalık olarak kuluçka makinesine yükleyerek 42 günün sonunda civcivlerimiz elde diyoruz. Bu süreçten sonra civcivlerimiz damızlık ve kasaplık olarak ayrılıyor. Kasaplık olacak civcivlerimiz yaklaşık 1 yaşında kesime uygun hale gelirken damızlık olacak civcivler erkeklerde 3, dişilerde 2 yıl sonra üretim olgunluğuna geliyor. Bir dişi deve kuşundan bir üretim sezonunda ortalama 50 yumurta ve bu yumurtalardan da yaklaşık 20-25 civciv elde edilmekte” dedi.

    “TÜKETİCİ TALEBİNİN OLMAMASI ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

    Türkiye’de çok yağışlı olan Doğu Karadeniz bölgesi hariç diğer bölgelerinde deve kuşu üretiminin yapılabileceğini, deve kuşlarının bakım ve beslenmelerinin oldukça kolay olduğunu, fakat talep yetersizliği nedeniyle yeterli üretimin yapılamadığını belirten Ak, “Üniversitemizde geçmiş yıllarda bu konuda ciddi etkinlikler düzenledik, yetiştiricilere yönelik uygulamalı kurslar ve seminerler verdik, paneller düzenledik, deve kuşu konusunda yürüttüğümüz araştırmaları yurt içi ve yurt dışı kongrelerde sunduk, deve kuşu yetiştiriciliğine ilgi duyan öğrencilerimiz için “Deve kuşu Yetiştiriciliği” dersi açtık, hem öğrenciler hem de üreticiler için deve kuşu yetiştiriciliği konusunda kitaplar hazırladık. Ayrıca ulusal düzeydeki ilk deve kuşu kongresi de üniversitemizde gerçekleştirdik ve deve kuşu yetiştiricilerinin örgütlenmesine katkı sağlamak amacıyla deve kuşu yetiştiricileri derneğini ve deve kuşu yetiştiricileri ile deve kuşu yetiştiricileri işletme kooperatifini Bursa’da kurduk. Ancak tüm bu çabalarımıza rağmen, tüketici talebinin düşük olması nedeniyle ülkemizde deve kuşu yetiştiriciliği beklenen gelişmeyi sağlayamadı. Sağlıklı, verimli ve bakımı, üretimi kolay bir çiftlik hayvanı olmasına rağmen arz talep durumu üretim ve yatırım girişimlerini olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.

    “DEVE KUŞU, KIRMIZI ET SORUNUNA ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYABİLİR”

    Son günlerde gündemi oldukça etkileyen kırmızı et fiyatlarının yüksek olmasına deve kuşu yetiştiriciliği ile destek olunabileceğini söyleyen Ak, sözlerine şu şekilde devam etti, “Türkiye’de şu an kırmızı et sıkıntısı yaşıyoruz. Süt üretiminde talep fazlası kırmızı et üretiminde ise arz eksiğimiz var. Deve kuşları yüksek döl verimi ve sağlıklı kırmızı et üretimi ile ülkemizde kırmızı et sorunun çözümüne önemli katkı sağlayabilir. Bakım ve beslenmeleri oldukça kolay olan deve kuşları önemli bir yatırıma ihtiyaç duymaksızın, açık alanda yetiştirilebiliyor, tavuklar gibi sadece fabrika yemleri ile beslenmiyor, sığır ve koyunların beslenmesinde kullandığımız ucuz yem kaynaklarını (kaba yemler) etkin bir şekilde değerlendirebiliyor. Deve kuşu yetiştiriciliği için yağış miktarı yüksek olan Doğu Karadeniz bölgesi ve Doğu Anadolu’nun çok soğuk bölgeleri hariç ülkemizin diğer bölgeleri uygun iklim ve coğrafi koşullar nedeniyle deve kuşu yetiştiriciliğine olmasına, kırmızı et açığımıza ve yüksek et fiyatlarına rağmen deve kuşunun ülkemizde yeterli miktarda üretilip tüketilmemesi önemli bir eksikliktir.”

    “ETİ, DERİSİ, YAĞI VE YUMURTASI İLE ’SAĞLIK’ ÜRETEN VERİMLİ BİR ÇİFTLİK HAYVANI”

    Deve kuşu etinin sağlık açısından önemini anlatan Ak, yan ürünlerinin de sağlık sektöründe değerlendirildiğini belirtti. Deve kuşunun ürün çeşitliliği fazla ve ihracat değeri yüksek ürünler üreten bir çiftlik hayvanı olduğuna değinen Ak, “Deve kuşu yetiştiriciliğinin en önemli nedeni sağlıklı kırmızı et üretmeleri ve kıymetli derileridir. Deve kuşu derisi timsah ve fil derilerinden sonra en değerli derilerden birisi olarak kabul edilmektedir. Deve kuşu derisi; cüzdan, kemer, ayakkabı, bot ve şapka gibi he türlü deri eşya yapımında kullanılmakta ve yüksek fiyatlarla alıcı bulmaktadır. Yağ ve kolesterol içeriği düşük sağlıklı eti özellikle belli yaşın üzerindeki bireylere ve kalp ve damar hastalığı sorunu olanlar için tavsiye edilen bir kırmızı et. Deve kuşunun yağı özellikle romatizmal hastalıkların tedavisinde yararlanılan bir ürün. Geçmişte de Avusturya yerlilerinin deve kuşu yağını eklem ağrıları için tedavi amaçlı kullandıkları bilinmekte. Deve kuşu yağı insan derisi tarafından kolayca emilebilmekte ve cilt sağlığını olumlu etkilemekte. Bu nedenle deve kuşu yağı ilaç ve kozmetik sanayi için önemli bir hammadde, araştırma ve geliştirmeye açık bir alan diyebiliriz. Deve kuşu yumurtalarının kabukları dekoratif ürünlerin tasarımında kullanılması yanında diş tedavisinde, deve kuşu tüyleri ise elektrostatik özelliği nedeniyle mikroçiplerin temizlenmesinde kullanılmaktadır. Bu nedenle deve kuşu ihracat değeri olan bir çok değerli ürün üreten, ülkemiz koşullarında da kolayca yetiştiriciliği yapılabilen bir çiftlik hayvanıdır. Ancak, sağlık ve ticari değeri yüksek ürünler üreten ve kırsal alanda hayvansal üretime ve istihdama katkıda bulunabilecek bu verimli çiftlik hayvanından yeterince yararlandığımız söylenemez” şeklinde koruştu

  • Zafer Alkaya: “Turizmde Rakip Ülkeler, Bizim Payımızdan Pay Almaya Başladılar”

    Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, Türk turizminin son dönemde yaşanan sıkıntılara kadar büyük bir ivme yakalayarak dünya altıncılığına kadar yükseldiğini fakat bugün için bunun söylenemeyeceğini belirtti. Alkaya, “Rusya ve Almanya çok önemli pazarlar fakat son yaşanılanlardan sonra sektörün iki pazara bağlı olmasının sıkıntıları görüldü. Umudun olmadığı yerde turizm olmaz kendimizi daha iyi anlatıp yine güzel zamanlar göreceğiz” dedi.

    Cornelia De Luxe Resort Genel Müdürü Ali Şahin ve Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, Rusya ile yaşanan sıkıntılar ve bölgesel gelişmeler neticesinde en çok etkilenen Antalya turizminin genel değerlendirmesini ve otellerinin 2015 yılı değerlendirmesi 2016 ve 2017 için beklentileri ve hedefleri açıkladı.

    Toplantıda, Cornelia otellerinin 2015 yılını bölge ortalamasının yüzde 16 üzerinde kapatarak yıllık yüzde 80 doluluk oranına ulaştığı, İsrail, İran ve Çin’de önemli gelişmeler gelişmeler kaydedildiği, 2016-2017 sezonu için 54 ülkede tanıtım faaliyeti yapıldığı, 2015 yılında 45 ülkeden turist hedefin ise 50 ülke olduğu ağırladığı açıklandı.

    Cornelia De Luxe Resort Genel Müdürü Ali Şahin, iç turizmde erken rezervasyonların bu yıl yüzde 25 – 30 üzerinde seyretmesi yüzleri güldürdüğünü söyledi. 2015 yılında Avrupa pazarında paylarını arttırdıklarının altını çizen Ali Şahin; “Cornelia grubu olarak biz Avrupa pazarında bu sezon yüzde 5 oranında pazarımızı arttırdık. İngiliz ve Hollanda Pazarlarında hem bölgede hem Cornelia otellerinde artış var. Ekonomisi düzelen Çin, dünyadaki tatil destinasyonları için yeni ve büyük bir Pazar olmaya başladı. Çin, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip olmasına rağmen tatil turizmi içinde etkin bir ülke değildi. Çin’in ekonomisinin büyümeye başlaması ve Çin’lilerin refah seviyelerinin yükselmesi ile birlikte tüm dünyada tatil destinasyonlarının iştahını kabartmaya başladı. Biz de Cornelia Otelleri olarak son 4-5 yıldır Golf ve Tatil Turizmi için Çin, Japonya ve Güney Afrika gibi ülkelerde tanıtım faaliyetlerine başlamıştık. Bu yıl, bu ülkelerden tatil turizmi için de rezervasyonlar almaya başladık. Alım gücü yükselen Çin’liler de lüks tatili keşfetti.” şeklinde konuştu.

    Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya yaptığı açıklamada;

    “2015 yılında Rusya’da giderek kuvvetlenen Ekonomik Kriz nedeniyle Antalya ve Belek Bölgesi Rus Pazarında yüzde 10-20 arasında değişen kayıplar yaşadı. Avrupa Pazarında ise beklediğimiz ivmeyi 2015 yılında yakalayabildiğimizi söyleyemeyiz. Ancak bütün bunlara rağmen Cornelia Grubu ; Golf, Kongre, Spor ve Spa & Wellness Turizminde yıllardır sergilediği istikrarın karşılığı olarak 2015 yılını bölgenin yaklaşık yüzde 15 üzerinde kapatma başarısı göstermiştir. Yıllardır ısrarla varmak istediğimiz nokta turizm faaliyetlerini yılın 12 ayına yayma düşüncesidir ve bu yönde gösterdiğimiz başarı turizmi tüm yıla yayabilmenin ne denli önemli olduğunun bir göstergesidir.”

    Zafer Alkaya; 2016 yılı için uluslararası turist sayısındaki büyüme tahminlerini ise Asya ve Pasifik için yüzde 5 ile 6 arası, Afrika için yüzde 4 ile 6 arası, Avrupa ve Amerika için yüzde 3 ile 4 arası, Orta Doğu için yüzde 0 ile 5 arası bir artış olarak açıkladı.

    “TÜRKİYE’YE GELMEK İSTİYORLAR”

    Alkaya, “Ruslar’da, Avrupalılar’da, Türkiye’yi seven ve beğenen turist kesinlikle Türkiye’yi istiyor. Hizmeti ile kalitesi ile otelleri ile sahilleri ile tarih kokan köşeleri ile her anlamda Türkiye’ye sıcak bakıyorlar. Tek tereddüt, sıkıntılı bir durum yaşar mıyız düşüncesi. Bu tereddütleri ortadan kaldırmalıyız” dedi.

    Ali Şahin ise yaptığı açıklamada; “Zaman zaman turizmcilerin kontrolü dışında yaşanan sıkıntılarla karşılaşabiliyoruz. Önemli olan, her türlü kriz dönemine hazırlıklı olmak. Biz, Cornelia Otelleri olarak yıllardır Antalya turizminin Rusya’ya bağımlılığının riskli olduğunu ve alternatif pazarlara açılmanın gerekliliğini hep vurguladık. Cornelia De Luxe Resort ve Cornelia Diamond Golf Resort Spa olarak, tek pazara bağımlı olmadan özellikle son 5 yıldır 40’ın üzerinde ülkede Turizm fuarlarına katılarak, bizzat önemli acentelerini ziyaret ederek, reklam ve pazarlama çalışmaları yaparak misafir yelpazemizi geniş tuttuk. 2015 yılında 45 farklı ülkeden misafir ağırlayarak doğru bir strateji üzerinde yürüdüğümüzü ispatlamış olduk. Antalya’nın ve özellikle Belek bölgesinde yılın 12 ayı hizmet veren otellerin, lüks turizm hedefleyen yatırımların en büyük handikapı “Marka Şehir”, “Marka Tatil Bölgesi” olamamak. Sorunu biz sadece dönemsel Rusya krizi ya da güvenlik sorunu olarak değerlendirmiyoruz. Asıl sorun “Marka” olamamakta” dedi.

    Zaman zaman turizmde belli aralıklarla sıkıntılar olabileceğini söyleyen Zafer Alkaya, “Kendi hatalarımızdan kaynaklanan veyahut bizim dışımızda gelişen olumsuzluklardan dolayı sıkıntılar her zaman olur. Ama bu olumsuzlukları biraz hasarlı da olsa hep atlattık. Hatta bir sene sonrasında daha iyi tablolar ile karşı karşıya kalabiliyorduk. Bu durum hem ülkemizin genel şartları hem de turizmcilerin özel çabaları ile böyle gelişmiştir. Şartlar ne olursa olsun ülkemizi seviyoruz. Ülkemizin turizmini yükselterek daha iyi noktalara getirmek istiyoruz. Ülkemiz sevilen beğenilen ve tercih edilen bir ülke. Bunu çok iyi biliyoruz. Sıkıntıları da görmemezlikten gelemeyiz. Ülkemizin imajla ilgili bazı sıkıntıları olduğunu söylemek zorundayız. Bunu söylemezsek kendimize iyilik değil kötülük yaparız. Bunlarla yüzleşmek zorundayız. Dinamik bir turizm ordumuz var. Dünyada altıncısı olmuş bir Türk Turizmini konuşuyoruz. Kendisinden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı önü tıkanmış bir sektörden bahsediyoruz. Bu tıkanıklığın sürekli olmadığının ve açılacağının umudunu taşıyoruz. Bizler inatla Türkiye’de bu başarılı turizm hareketini sürdürmeye kararlıyız. Devletimizin desteği ile meseleyi daha farklı görerek ve bu anlamda adımlar atarak daha iyi noktalara getireceğimize inanıyoruz. Bu sıkıntılarla ilgili çok radikal kararlar almalıyız. Yoksa bu noktadan düzlüğe çıkmamız zorlaşır. Teşhis bellidir, tedaviyi ise birlikte yapmalıyız. “

    RAKİP ÜLKELER, BİZİM PAYIMIZDAN PAY ALMAYA BAŞLADILAR…

    Rakip ülkelerle önceki yıllarda rekabetin “Türkiye’ye pay kaptırmamak” şeklinde olduğu bir süreçten, rakip ülkelerin Türkiye’nin payından pay almaya başladığı bir sürece girdik diyen Ali Şahin; “Antalya ve Belek bölgesi, Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi tatil markası ülkelerden çok daha kaliteli, çok daha zengin hizmet sunan, turiste en yüksek mutlulukla tatil hizmeti veren bir bölge. Özellikle, öncülüğünü Cornelia Otellerinin yaptığı Golf Turizmi bölgede harcama oranı yüksek, kaliteli misafir sayısını arttırmıştır. Bir golf turisti, normal turistin iki katı kadar para bırakır. Geçtiğmiz yıl 550 binin üzerinde yabancı misafir Türkiye’de spor turizmi içerisinde yer aldı ve 1 Milyar dolar civarında harcama yaptı. Türkiye’nin spor turizminden aldığı pay maalesef yüzde 1,5 seviyelerinde. Bu pastadan en fazla Belek bölgesi ile gelişen golf ve futbol turizmi pay alıyor. Küresel turizmin büyümesi yüzde 4-5 seviyelerinde olurken spor turizminde bu rakam yüzde 14’lere kadar çıkıyor” şeklinde konuştu.

    Rakip ülkeler bizim payımızdan ne kadar çok pay alırlarsa bizim sıkıntılarımız o kadar derinleşir diyen Zafer Alkaya ise; “Ülkemizi yıllardır terk etmeyen, yıllardır gelen, aldıkları servis itibari ile yıllardır bizi tercih eden bir kitle var. Her yerde söylüyorum Türkiye dünyanın hizmet kalitesinde bir numarasıdır. Bunu ben söylüyorum ama yıllardır Türkiye’ye gelen misafirlerimiz de bu durumu iyi biliyor. Bu servisi, kaliteyi başka bir ülkede bulamayacaklarını özellikle bu makul fiyatlarla bulamayacaklarını biliyorlar ve söylüyorlar. ’Biz Türkiye’ye gelmek için hazırız ama daha barışçıl mesaj ve resim görmek istiyoruz’ diyorlar. Kesinlikle Türkiye’yi istiyorlar. Hizmeti ile kalitesi ile otelleri ile sahilleri ile tarih kokan köşeleri ile her anlamda Türkiye’ye sıcak bakıyorlar. Hiçbir tereddütleri yok ama tek tereddüt sıkıntılı bir durum yaşar mıyız düşüncesi. Bu tereddütleri ortadan kaldırmalıyız. Onlara şunu göstermeliyiz: Bugüne kadar Antalya’da bir turistin dahi burnu kanamamıştır. Antalyamız en iyi şartlarda en kaliteli hizmetini özellikle Almanya başta olmak üzere bütün Avrupalı dostlarımıza verdi, vermeye de devam ediyor. Ama tabi bizim dışımızda gelişen olayların sektörü bağladığı noktadan ülke olarak bir an önce sıyrılmamız gerekiyor”dedi.

    “OYUNU ÇOK İYİ OYNAYACAĞIZ VE HAKEMİ DE YENECEĞİZ”..

    Avrupa’lı acentelerin Türkiye’yi satmaktan vazgeçmediğini vurgulayan Zafer Alkaya; “Bekleme sürecindeler. En sevindirici en pozitif taraf; uçakların yönünü başka yere çevirmemeleri oldu. İnatla Türkiye’yi satmak için gayret içindeler. Bize kesinlikle sıcak bakıyorlar. O anlamda bir sıkıntı yok. Çünkü Türkiye mutlu tatiller ülkesidir” dedi.

    “Kaliteli ürün ve hizmet yağdırıyoruz adeta” “Fiyat baskısı kurmak isteyen zihniyetler mutlaka olacaktır” diye konuşan Alkaya, “İşe tamamen objektif bakmaya çalışan dostlarımız bize Türkiye’nin sorununun fiyat olmadığını Türkiye’nin sorununun güvenlik meselesi olduğunu söylüyorlar” dedi.

    Makul fiyatlarla çok önemli ve kaliteli tesisler satan bir ülke olduğumuzu söyleyen Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, “Şunu unutmamalıyız: terör dünyanın her yerinde olabilir. Bu kolay bir durum değil. Başka ülkelerde de terör sıkıntıları oluyor ama bize göre en büyük avantajları yaralarını çabuk sarıyorlar. Onlara gösterilen hoşgörü onların bu yaraları çabuk sarması açısından yardımcı oluyor. Bize aynı hoşgörü ve yaklaşım gösterilmiyor. Bu çok üzücü. Katkı verelim, yardımcı olalım tarzında bir anlayışları yok. Bizi anlamakta zorlanıyorlar. Sıkıntı da burada. Kendimizi anlatma konusunu bir adım öne götürebilirsek bunu da çözebiliriz. Yani oyunu çok iyi oynayacağız ve hakemi de yeneceğiz” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Bursalı Genç Facebook’a Rakip Sosyal Paylaşım Sitesi Geliştirdi

    Bursalı gencin geliştirdiği sosyal paylaşım sitesi Facebook’a rakip oldu.

    Küçük yaşlardan itibaren bilgisayar programları üzerinde çalışan Sertan Helvacı (18), geliştirdiği sosyal paylaşım sitesi “Events Here” sayesinde Microsoft’un dikkatini çekmeyi başardı. Helvacı’nın geliştirdiği sosyal medya sitesi yazılımı sayesinde artık faaliyet ve hareket aramak isteyenler aradıklarını bir tık ile bulabilecek. Events Here sosyal paylaşım sitesi sayesinde kişi bulunduğu alandaki 25 kilometre çapında ne tür bir sosyal faaliyet varsa görebilecek ve davet edilmeden katılabilecek.

    Türkiye’de bu tarz uygulamayı başaran ilk kişi olan Sertan Helvacı, projesini Microsoft’a sunarak destek gördü ve Microsoft’un bütün ürünlerini ücretsiz kullanma hakkına sahip oldu. Ayrıca Bahçeşehir Üniversitesin’den tam burs kazandı.

    Uygulamasının Microsoft tarafından ilgi gördüğünü ifade eden Sertan Helvacı, “Bu uygulamadan önce sanal gerçeklik sunan bir projem vardı. O projeden dolayı Microsoft ile irtibat halindeydik. Bu projemi sunduğum zaman ilgilerini çekti. Türkiye’de bu tarz bir uygulamayı yapan ilk kişiyim. Sosyal medya yazılımları yapmaya deneyen birkaç kişi olsa da, ilk defa bu kadar ilerleyen kişilerden birisiyim. Uygulama, bulunduğunuz muhitin 25 kilometre çevresindeki bütün etkinlikleri kullanıcıya listeliyor. Listelenen uygulamalardan herhangi birini seçip o faaliyete katılabiliyorsunuz. Maksadım insanların kendi ilgi alanlarına uyan insanlarla tanışması. Benim ilgi alanım teknoloji. Ben teknoloji ile ilgilenen yeni insanlarla tanışmak istediğimde Events Here’yi kullanmam çok mantıklı olacak” dedi.

    Yaptığı yazılım hakkında bilgi veren Helvacı, “Uygulamaya giriş yaptığınızda size ilgi alanlarınızı soruyor. İlgi alanlarınızı seçtiğiniz zaman sizin merak alanınıza uygun faaliyetleri vermeye başlıyor. Facebook’da etkinlik oluşturma sistemi mevcut, ama sadece davet edilen kişilerin gelmesini ve sadece arkadaş çevrelerinin toplanmasını sağlıyor. Biz bunu aşmak istiyoruz. Herkesin yakın çevresindeki insanlarla tanışmasını ve bir arada vakit geçirmesini sağlamak istiyoruz. Mesela bir insan İzmir’e gittiğinde, orada ilgilendiği herhangi bir kongre yapılacaksa, Events Here size hemen bir bildirim yollayacak. Orada yapılacak faaliyetten bahsedecek. İsterseniz siz etkinlik arayacak veya isterseniz otomatik olarak telefonunuzdaki uygulamaya gelecek. Ben herkesin yazılım geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Herkesin bir şeyler için çaba göstermesine inanıyorum. Yaşın hiçbir öneminin olmadığını biliyorum. Ben 6 sınıftan itibaren bu sektörün içindeyim. Başarılı başarısız bir çok projeye sahip oldum. Elbet bir yerde başarıyı buluyorsunuz. Microsoft’la daha önce geliştirdiğim bir proje sayesinde iletişime geçme imkanı buldum. Geliştirdiğim bu proje ile Microsoft’dan yardım istedim ve böyle bir projem olduğunu söyledim. Gerekli taslakları çıkartıp sunum yaptım. Beni çok güzel karşıladılar, güzel bir toplantı sonunda bana destek vereceklerini açıkladılar. Şu anda tüm Windos ve Microsoft ürünleri ücretsiz olarak bana veriliyor. Bu şekilde çalışmaya devam ediyorum” dedi.