Her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip 2 bin rakımlı Çambaşı Yaylası, kış ayında da ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
Çambaşı Yaylası’nın hemen altında bulunan İkidere Obası’nda kar yağışının ardından doyumsuz manzaralar oluştu. Yaylada karla kaplı dereler, ladin ağaçları ve yayla evleri görenlere adeta terapi etkisi yapıyor. Yayla, manzaranın keyfini çıkarmak isteyen ziyaretçilerle dolup taşıyor.
Karadeniz yaylalarının doyumsuz güzelliği havadan görüntülendi.
Türkiye’de en yüksek rakımlı rüzgar santrallerinden birisi olan Tokat RES’de 16 rüzgar türbini sayısı yaklaşık 54 milyon dolarlık yatırımla 36 türbine çıkarıldı.
Türkiye’nin 11’inci büyük Rüzgar Enerji Santrali (RES) olan Killik RES’de bin 650 rakım yükseklikte 34 adet Nordex rüzgar türbini elektrik üretiyor. Kış ayında beyaz örtü ile birlikte dağlık alanda eşsiz manzaralar oluşturan 90 metre yüksekliğe sahip tribünlerde enerji üretimi 94 megawatt’a çıktı. Her bir kanat ağırlığı 11 ton ağırlığında, 57 metre uzunluğundaki 3’er kanatlı türbinler zorlu kış şartlarında da üretime devam ediyor.
Eksim Yatırım Holding Tokat Enerji İşletme Müdürü Salih Odabaş, 18 RES santralinin devreye girmesi ile birlikte 73 bin kişinin günlük ihtiyaç duyduğu tüm elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabildiğini söyledi. 2011 yılında 16 türbine yaklaşık 40 milyon dolarlık yatırımla faaliyete geçen tesisin büyümeye devam ettiğini ifade eden Odabaş, “2011 yılında 31 bin kişinin günlük enerji ihtiyacını karşılayacak kapasitedeydik. 2017 yılında yapılan yatırımla 16 türbine 34 türbine çıktı. 40 megavatlık kapasite 94 megavata çıkarıldı. Şuanda 73 bin kişinin günlük elektrik ihtiyacını karşılayabiliyoruz. RES daha çevreci olması dolayısı ile daha avantajlı” dedi.
Tokat’ta toplam 94 milyon dolarlık bir yatırım yapıldığına dikkat çeken Odabaş, “Tokat’a 4 megavatlık 30 tribün daha yapılması düşünülüyor. 120 milyon dolarlık bir yatırım daha planlanmakta. Rüzgar santrali olarak Türkiye’de 11’inci sıradayız, yapılacak olan yatırımla hedefimiz 5’inci sıraya çıkmak” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Gürcistan sınırında yer alan 1800 rakımlı Papart Yaylası’nda şenlik düzenlendi.
Artvin’in Şavşat ilçesinde bozulmamış orman örtüsü ve meralarıyla görülmeye değer olan Papart Vadisi’nin zirve noktasında yer alan Papart Yaylası’nın eteklerinde düzenlenen şenliklerle bölgede yayla kültürü yaşatılmaya çalışıyor. Geçmişi yaklaşık 2 asrı bulan yayla şenliklerini yaşatmak amacıyla gurbetten gelen vatandaşların da katılımıyla yapılan şenliklerde imece usulü yöreye özgü yiyecekler pişirilerek misafirlere ikram ediliyor. Daha önce yaylanın 1800 metre rakıma sahip kısmında yapılan şenlikler, iki yıldır yaşlıların yürümekte zorlanmasından dolayı araçların gidebildiği son nokta olan 1600 rakımlı Şvamtoba mevkiinde gerçekleştiriliyor.
Şenliklerde vatandaşlara bir araya gelen AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bölgede devam eden Yeşil Yol’un Meydancık ile Macahel bölgelerini birbirine bağlayan bir yol olacağını ifade ederek, “Bu çalışmalarla bu bölgeler turizm açısından biraz daha canlanacaktır” dedi. Artvin’in festivaller şehri olduğunu kaydeden Kışla, Artvin’de bahar ve yaz aylarında neredeyse her hafta sonu farklı bir ilçede farklı bir bölgede festivaller, şenlikler yapıldığını, Artvin’de yıl boyunca değişik tarihlerde 59 festival yapıldığını söyledi. Kışla, “Artvin’in her ilçesinin kendine özgü müstesna bir güzelliği var. Artvin yeşili, ağacı, el değmemiş doğası ve havası ile eşsiz bir güzelliğe sahip. Yaz aylarında da gurbette olan hemşehrilerimiz köylerine dönüyor. Bu festivaller de insanlara bir araya gelme, hasret giderme imkanı veriyor. Yörenin kültürüyle birlikte tanıtılmasına vesile oluyor” dedi.
Kışla, Karadeniz’i Kafkaslar’a ve İran’a bağlayan Artvin’deki Cankurtaran Geçidi’ne alternatif olarak yapılan Cankurtaran Tüneli’nin 2018’e sarkmadan trafiğe açılacağını dile getirerek, “Cankurtaran Tüneli tamamen bitmiş vaziyette. Havalandırmaları, ışıklandırmaları yapıldı. Zaman zaman acil durumlarda tünelden geçiş yapabiliyoruz. Bağlantı yollarının çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Kasım ayı içeresinde açılmasına kesin bakıyoruz. Bu kış artık Cankurtaran Tünelleri’nden geçilecek” ifadelerini kullandı.
Hava ulaşımının en zor olduğu illerden birisinin Artvin olduğunu ifade eden Kışla, “Temeli atılan Rize-Artvin Havaalanı bizim için çok önemli. Bizim şundaki mevcut havaalanına ulaşımımız bu Rize- Artvin Havaalanı yapıldığında yüzde 50 kısalacak. Cankurtaran Tüneli’nin açılmasıyla mesafe iyice kısalacak. Hopa’ya kadar duble yol olacak. Borçka ile tünel girişine kadar olan yolu da dübel yol yaptığımızda havaalanına ulaşımımız bir saatin altına düşecek. Bu Artvin’in turizmde çağ atlaması demek. Artvin’de son yıllarda çok ciddi turist artışı var. Bu sayı daha da artacak. Bir taraftan da Sahara Tüneli’nin ihalesinin bu yıl içinde yapılmasını bekliyoruz. 13 kilometre gidiş, 13 kilometre geliş 26 kilometre uzunluğunda bir tünel olacak. Kars’tan da Şavşat’a ulaşım bu tünelle kolaylıkla sağlanırsa her şey daha güzel olacak. Şavşat doğasıyla gerçekten eşsiz bir yer. Bu bölgede ulaşım ve alt yapıdaki yatırımlarla turizmi canlandıracağız” dedi.
Kışla, turizm noktasında Artvin’de bir çalıştay düzenleyip ilin dinamiklerini harekete geçirmek için adımlar atacaklarını ifade ederek, Artvin’i turizmde atılacak adımlarla işsizliğin olmadığı bir şehir yapma arzusunda olduklarını belirtti.
Festival yöresel sanatçıların çaldığı müzikler eşliğinde oynanan horonlarla sona erdi.
Ağrı’nın Taşlıçay ilçesine bağlı 2 bin metre rakımlı Derecek Yaylasında yaşayan kadın ve erkek göçebeler derede bulunan taşların üzerine bıraktıkları yünleri sopalarla döverek kirlerini çıkarıyorlar.
Taşlıçay ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve 2 bin metre rakımlı olan Derecek Yaylası’nda farklı il ve ilçelerden gelen göçebeler koyun kırpma döneminin ardından biriktirdikleri yünleri yaylada bulunan dere kenarına getiriyorlar. Yünleri birbirinden ayıran kadın ve erkek göçebeler daha sonra derede bulunan taşların üzerine bıraktıktan sonra yünlerin üstüne kovalarla su dökerek yumuşamalarını sağlıyorlar. Saatlerce buz gibi suda sopalarla yün döven göçebeler, kızlarının çeyizleri için yünün kirini çıkarmaya çalışıyorlar. Göçebeler yünlerin daha sağlıklı ve temiz olması için yanlarında getirdikleri leğenlere deterjan ve yumuşatıcı bırakıyorlar. Yumuşayan yünleri tekrardan taşların üstüne koyan göçerler, yünleri sopalarla döverek kirini çıkarıyorlar.
Artvin’in Borçka ilçesinde Gürcistan’a sınırına yakın olan 2 bin 540 rakımlı Lekoban Yaylası’nda demokrasi şöleni düzenlendi.
Artvin’in Borçka ilçesinin Camili (Macahel) bölgesindeki 2 bin 540 rakımlı Lekoban Yaylası’nda vatandaşlar tarafından demokrasi şöleni düzenlendi. Festival havasında geçen demokrasi şöleninde dualar okundu. Sis bulutlarının altında gerçekleştirilen şölende geniş halka eşliğinde horon oynandı, açılan dev bayrakla “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları atıldı.
Şölende bir konuşma yapan Camili Yatılı Bölge Ortaokulu Okul Müdürü Büşra Hilal Yücel, 15 Temmuz’da kabus ve ihanet gecesi yaşandığını belirterek, “Bizler Kurtuluş Savaşında ve Çanakkale’dekilerin torunları olarak milli irade bilincini hiçbir zaman unutmamış ve bu zaman kadar aynı aşkla ve şevkle yaşamış bir Türk Milletiyiz. Bu güzel ülkemizi hainlere vermemek adına verdiğimiz birçok şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz’ dedi.
Şölene katılan İsrafil Yavuz isimli vatandaş ise “Yaz ortasında soğuk yaşıyoruz Sisli ve soğuk havada sıcak ortamı bulduk. İşte bizde demokrasi şölenimizi dağlarda ve yaylalarda gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.