Etiket: radyo

  • Darbeci hainlerin TRT Radyo binasının işgal etme anı kamerada

    15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında darbeci hainler TRT Radyo binasının işgal edilme anları ve sonrasında yaşananların güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı.

    15 Temmuz hain darbe girişiminde hainler tarafından Harbiye’de bulunan TRT Radyo binası işgal edilmişti. O anlara ait görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, hainlerin TRT Radyo binası önüne geliş anları görülüyor. Daha sonrada darbeci hainlerin binaya girişleri görülüyor. Binaya giren darbeci Astsubaylardan Yüzbaşı Ufuk Kenan Konuk’un bina içinde durma anı ve Darbeci Subaylardan Duran Keskin’in güvenlik güçlerine ateş etme anı görülüyor. Darbeci hainlerin bina içerisinden güvenlik güçleriyle yaptığı çatışmanın anları, vatandaşların korkusuzca TRT Radyo binası önüne yürüme anlarına ilişkili görüntüleri ve darbeci askerlerin güvenlik güçlerince gözaltına alınma anları da güvenlik kameralarına saniye saniye yansıyor.

  • Canbey: “Basılı mecralar, radyo ve televizyonlar tehdit altında”

    Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, “Bugün dijital dünya yani internet ortaya çıktığından şu anda basılı mecralar, hatta radyo ve televizyon ciddi tehdit altında” dedi.

    Basın İlan Kurumu ve İŞKUR aracılığıyla düzenlenen “Yeni Nesil Gazetecilik Eğitimi” programında başarılı olan kursiyerlere sertifika verildi. Samsun’da 17 Nisan tarihinde başlayan ve 3 hafta süren “Yeni Nesil Gazetecilik Eğitimi” programı sona erdi. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) konferans salonunda yapılan toplantıda başarılı olan kursiyerler sertifika aldı.

    Programda konuşma yapan Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, “Tüm dünyayı etkisi altına alan dijital teknolojiler, hayatın her alanına etki ettiği gibi yazılı, görsel ve işitsel medyayı da aynı hızda dönüşüme zorunlu kılmaktadır. Dünyada bilgi teknolojilerinde yaşanan değişim ve dönüşümün gerekliliği konusunda, nitelikli insan kaynağını oluşturmak, yeni nesil gazeteci yetiştirmek amacıyla bu programı başlattık. Bugün de bu programa katılarak başarılı olan genç arkadaşlarımıza sertifikalarını verdik” şeklinde konuştu.

    “2030’lu yıllarda artık basılı mecraların olmayacağı”

    Gazetecilik mesleğinin değişmeye başladığının altını çizen Canbey, “Teknoloji gelişiyor ve hayat şartları tamamen değişiyor. Eğer siz çağın gereğini ve çağın şartlarını iyi okuyamazsanız hem iyi bir gazeteci olamazsınız hem de kurumunuza katkı sunamazsınız. Bunları çok iyi anlamak gerekiyor. Önümüzdeki dönem dijitalin daha fazla yükseldiği bir dönem olacak. Gelecek bilim adamları sözlerinde 2030’lu yıllarda artık basılı mecraların olmayacağını söylüyor. Basılı mecralar bu anlamda ciddi bir tehdit altında. Bugün dijital dünya yani internet ortaya çıktığında şu anda basılı mecralar ve hatta radyo ve televizyon ciddi tehdit altında. Yurttaş gazeteciliği diye bir gazetecilik türü var bugün. Her yerden görüntü yayınlanabiliyor. Her yerden anlık görüntüler gönderiliyor. Sosyal medyadan bile canlı yayınlar yapılabiliyor. Yani gazetecilik de kendi alanında çok büyük bir değişim yaşadı. Bizim bu değişimi görmemiz ve bu değişimi yakalamamız lazım. Çağa ayak uydurmamız lazım. Eğer bunları yakalayıp anlayamazsak sıkıntı yaşarız” diye konuştu.

    Programa ayrıca OKA Genel Sekreteri Mevlüt Özen, BİK Samsun Şube Müdürü Mustafa Bayraktar, 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mahmut Erdoğan, yerel ve ulusal medya temsilcileri ile kursiyerler katıldı.

    Programın ardından gazetecilere işaret dili kursu verildi.

  • (Özel Haber) ’Radyo Tiyatrosu’nun gizli kahramanları efektörler

    Televizyonun evlere henüz girmediği, radyo tiyatrolarının, ’Arkası Yarın’ların vazgeçilmez olduğu dönemlere ait ’efektörlük’ mesleğinin son iki neferi Hamit Çelik ve Nebi Tamyüksel, mesleklerinin detaylarını paylaştı.

    İletişim teknolojilerinin kısıtlı olduğu yıllarda radyo, önemli bir yayın aracıydı. Tiyatrodan edebiyata birçok eser, uyarlamaları yapılarak özgün radyo oyunları olarak yazılıyordu. Görselliğin olmadığı radyo tiyatrolarında en önemli unsurlarından birisi ise ses efektleriydi. Bu efektler geçmişte olduğu gibi günümüzde de zahmetli bir sürecin ardından dinleyiciyle buluşuyor. Kulaklara gelen efektler bir stüdyo içerisinde birçok farklı malzeme ile oluşturularak dinleyiciye aktarılıyor. Bu eskilere dayanan formatın TRT bünyesindeki gizli kahramanları Efektör Hamit Çelik ve Nebi Tamyüksel, mesleklerinin detaylarını İHA muhabirine anlattı. Yaklaşık 30 yıldır efektörlük yaptığını kaydeden Hamit Çelik, mesleğinin kelime kökeninin efektten geldiğini söyleyerek, “Kelime anlamı olarak efekt etki demek. Etkiyi arttıran kişiye ise efektör deniliyor. Daha genişletirsek bu tanımı radyo oyunlarında, televizyonda, sinemada, tiyatroda hareketleri anlatan, o atmosferi anlatan seslere efekt diyoruz. Kısaca kulağın duyduğu her ses bir efekttir. Bunu veren kişi de efektördür” dedi.

    Çelik, öncelikle radyoda seslendirilecek oyunu okuduklarını, oyunun ne mesaj vermek istediğini kontrol ettiklerini söyledi. Sonrasındaki süreci anlatan Çelik, “Oyunlarda kriz ve yan krizler vardır. Biz hangisini öne çıkartacağımıza bakarız, yanlış yorumlar ve yan krizleri öne çıkartırsak yazarın anlatmak istediğinin dışında oyunu yönlendirmiş olursunuz. Ona dikkat ederiz” şeklinde konuştu.

    Efektör açısından oyunlarda geçen dönemin, mekanın yani oyunun nerede geçtiğinin çok önemli olduğunu söyleyen Çelik, “Oyun Rusya’da mı geçiyor, Türkiye’de mi? Hangi yıllar arasında geçiyor, hangi müzikler kullanılabilir, hangi efektler kullanılabilir? Dönem olarak dizel trenler mi yoksa buharlı tren mi kullanırsınız? Dizel treni kullanmanız bir hata olur. Yönetmenle birlikte oyunun sürecini konuşuruz. Nasıl olmalı? Hangi müzik ve efektler kullanılmalı? Buna karar verdikten sonra prova aşaması, daha sonra kayıt ve sonrasında oyunu sonlandırarak montajını yaparız” dedi.

    Çelik, “Arkası Yarın”, “Radyo Tiyatrosu” programlarında söz konusu efektlerin halen kullanıldığını, bu programlar haricinde yapımcıların talebi doğrultusunda efektlerin başka programlarda da kullanılabildiğini söyledi.

    Efektörlerin stüdyolarında neler var?

    Efektörlerin kulağın duyduğu her bir sesi oluşturabilmeleri için ayrıca bir stüdyoları bulunuyor. Bu stüdyolarda hem oyun kayıtları alınıyor hem de birçok farklı sesler oluşturulabiliyor. Stüdyoda bulunan efekt malzemelerini ise kapı, zil panosu, merdiven, daktilo, ayak seslerini çıkarmaya yarayan yürüme platformu, tabaklar, bardaklar, çatal ve kaşıklar ile çoğu zaman yaprak hışırtısı sesi çıkarmaya yarayan bant parçaları oluşturuyor. Stüdyoda bulunan malzemelerin farklı çeşit ve niteliklerde olduğuna değinen Çelik, “Gelen misafirlerimizin çoğu ‘teknoloji gelişti, bilgisayarlarda, CD’lerde kapı sesleri var. Niye siz hala bunları kullanıyorsunuz?’ diyor. Bir kere bizim görevimiz oyunun doğal ve inandırıcı olmasını sağlamak. 4 çeşit kapımız var burada, zengin kapısı ayrı, gecekondu kapısı ayrı, bir de bu kapıları biz hala oyunculara kullandırıyoruz. Bir hastaneye giriyorsanız eğer kapıyı yavaş açarsınız. Bir karı koca kavga ettiyse kapıyı sert kapatır çıkar dışarıya. Ama bilgisayar ve CD’lerde bunlar tek ses, duygu vermiyor. Duygu ve etkiyi arttırmak için biz hala bunları kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Çelik, efektör mesleğinin halk içinde bilinirliğinin fazla olmadığını kaydederek, “Genelde orta yaş grubunun üstü anlıyor. Çünkü onlar ‘Radyo Tiyatrosu’, ‘Arkası Yarın’, daha önce yayınlanan ‘Çocuk Bahçesi’ programlarını dinleyen kuşak. Onları dinleyerek büyüdükleri için efektör onlar için tanıdık, biliyorlar. Yeni nesil efekt ve efektör denilince daha çok görüntü efektini anlıyor. Filmlerde efektör yazısını gördükleri için pek ses efektini bilmiyorlar. Anlamayana da anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

    Efektörün çıkarabileceği seslerin bir sınırı olmadığını belirten Çelik, insan kulağının duyduğu bütün seslerin efekt olarak üretilebileceğini söyledi.

    “Önemini yitirmeyecektir, önemi artacaktır”

    Mesleğin geleceğini değerlendiren Çelik, şunları kaydetti:

    “Gençlerimiz için şu anda televizyon ve diziler daha ön planda, fakat o kutu onların beyinlerini sınırlıyor. Ne gösteriyorlarsa sadece onu görüyorlar. Bir hayal dünyasında canlandıramıyor, mekan sınırlı. Fakat radyonun şöyle bir avantajı var. Siz bir radyo tiyatrosu dinleyin, ben de dinleyeyim. Aynı oyun için mekanları kafamızda farklı çizeriz. Mutlaka önemini yitirmeyecektir. Önemi artacaktır. Dünyaya bakıyorum BBC şu anda geliştirerek devam ettiriyor drama çekimlerini. Biz radyo tiyatrosunu bir günde bitiriyoruz. Onlar bir haftada bitiriyor. Biz araba sesini CD’lerden, plaklardan dijital olarak veriyoruz. Onlar arabaya mikrofonlar yerleştirip, oyuncuları arabaya bindirip oyunu kaydediyorlar. Yani kaliteyi arttırma çabaları ve bunu yapıyorlar. Mutlaka bunu biz de başaracağız. İletişim Fakülteleri bu konuda bir eğitime gidecektir diye umut ediyorum. Derslerine girecektir diye umuyorum. Merak eden arkadaşlarımız varsa gelsinler biz her zaman anlatmaya ve stüdyomuzu gezdirmeye talibiz.”

    Efektler büyük bir titizlikle hazırlanıyor

    Yaklaşık 35 yıldır efektör olan Nebi Tamyüksel ise, radyo oyunlarında kullanılacak çeşitli müzik ve efektlerin büyük bir titizlikle hazırlandığını belirterek, stüdyoda kullanılan efektlerde yararlanılan malzemelere ilişkin, “Yürüme yolları, çakıllı taşlar, kapılar, daktilo, bilgisayar tuşları bulunuyor. Zil gerekli, eski zaman zili, yeni zaman zili, oyunun zaman ve mekanına göre efektler olması için bunlar gerekli” diye konuştu.

    Tamyüksel, oyunda kullanılacak efektlerin önceden hazırlandığını, bunun için detaylı bir çalışma yürüttüklerini kaydetti. Öncelikle oyun provasının yapıldığını dile getiren Tamyüksel, provadan sonra oyunun ham kaydının alındığını ve sonrasında efektlerin eklendiğini söyledi. Nebi Tamyüksel, bazı efektlerin ise oyunun içinde canlandırıldığını ifade etti. Gençlerin bu mesleği çok fazla bilmediğine vurgu yapan Tamyüksel, “Bilseler belki farklı bir düşünceye sahip olabilirler. Estetik ve duyguların ön planda olduğu zevkli bir iş. Efektörüm deyince zorluk orada başlıyor. Anlatamıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Radyo canlı yayınında akıl almaz dolandırıcılık

    Sahte savcıydı, polisti, hakimdi, askerdi derken telefon dolandırıcıları alan değiştirip radyo programlarıyla vatandaşın canını yakmaya başladı. Açtıkları korsan radyolarda yaptıkları yarışmalarda çeşitli hediye verme vaadiyle yüzlerce vatandaşı kandıran dolandırıcılar, telefon görüşmesi yapılmamasına rağmen milyonlarca liralık vurgun yapıyor.

    Telefon açılmıyor ancak sinyal sesinin ardından dakikasına 40 lira yazılıyor

    Özellikle merkezi İstanbul’da görülmesine rağmen başka illerde ve o illerin ilçelerinde yayın yapan korsan radyoların sahiplerinin kim oldukları bilinmezken internet sitesi olarak bildirdikleri adreslere de ulaşılamıyor. Bursa’da 89.0 frekansından yayın yapan bir korsan radyo tarafından nasıl dolandırıldığını anlatan F.F. yaşanan dolandırıcılık olayını ve maddi boyutunu gözler önüne seriyor. Dolandırıcıların kurduğu tuzağa iş çıkışı eve giderken otomobilinde düştüğünü anlatan F.F. “Radyo dinliyordum kanal 89.0 frekansında ayarlıydı. Canlı yarışma programı vardı. Programı sunan kişi radyo dinleyicilerine soru soruyor doğru cevap vermeleri halinde İphone 7 vereceğini söylüyordu. Soru şu şekilde geldi, ”İstanbul’da 1, İzmir’de 2, Ankara’da olmayan şey nedir? Cevap vermek için bir çok kişi aradı. Değişik şeyler söyledi. Cevabın “i” harfi olduğunu biliyordum. Canlı yayında verilen 0888 299 23 23 numaralı telefonu aradım. Her aradığımda sinyal sesi duyulduktan sonra telefon çalmaya devam ediyordu. Ancak telefona kimse cevap vermiyordu. 2 kez arasam da telefonu açan olmadı. Sonra bir kadın doğru cevabı bildi. Telefonun bu kadına verileceği ilan edildi.

    İki dakikaya 80 lira özel servis görüşme tarifesi

    Telefon açılmasa bile devreye giren sesli cevap sistemi sayesinde arayan kişinin telefonuna dakikasına 40 lira ücret yansıtılıyor. Bu paranın yarısı anlaşmalı GSM operatörüne giderken diğer yarısı ise dolandırıcıların hesabına yatıyor. Müşterinin durumuna göre hareket eden GSM operatörleri ise kendi payına düşen paradan feragat edip indirim yapabiliyor.

    Hukuki zemine oturtulmuş, ancak şeytanın bile aklına gelmeyecek bir dolandırıcılık olayına şahitlik ettiğini anlatan F.F, “Olaydan bir hafta sonra telefonuma GSM operatörü tarafından güncel faturam gönderildi. Müşteri hizmetlerini aradığımda 178 lira olan fatura tutarının 80 lirasının özel servis araması olduğu belirtildi. Müşteri hizmetlerindeki görevliye görüşme yapmadığımı söylememe rağmen sesli cevap sisteminin devreye girdiğini ve dakikası 40 liradan ücretlendirildiğini söyledi. Dolandırıldığımı polise gidip şikayetçi olacağımı aradığım numara ile ilgilisi olan kişilerin bilgilerine ulaşmak istediğimi söylemem üzerine müşteri temsilcisi, müşteri memnuniyetinin kendileri için önemli olduğunu ve yansıyan ücretin yarısı kadar indirim yaptığını söyledi. Teşekkür edip kapadım”

    Canlı yayın değil bant kaydı ile aynı tuzağı tekrarlıyorlar

    Bir hafta sonra aynı radyoda yine aynı yarışmanın olduğunu fark eden F.F. takip ettiğinde ise programın canlı değil bir önceki yarışmanın bant kaydı olduğunu ve dolandırıcıların yine aynı numarayı arayan yüzlerce kişiyi dolandırdıklarını tespit etti.

    F.F. şu şekilde konuştu: “Yine eve gidiyordum. Merak edip aynı radyo frekansını açtım. Yine yarışma programı vardı. Dikkatimi verdim. Yine ödül cep telefonu ve sorulan soru yine aynı soruydu. Daha da dikkatli dinlediğimde programa bağlanan kişilerinde aynı kişiler olduğunu fark edince canlı yayın diye yutturulan yarışma programının dolandırıcılar tarafından hazırlanan bir bant kaydı olduğunu fark ettim”.

    F.F. yetkililerin harekete geçmesini istedi.

    RTÜK savcılıkla birlikte harekete geçmeli

    Konuyla ilgili açıklama yapan Marmara Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Hasan Şirin, “Konuyla ilgili Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına daha önce müracaatta bulunduklarını BİMER ve CİMER’de yazılı başvuru yaptıklarını belirtti. Bursa ve çevresine yayın yapan yerel ve ulusal radyo ve televizyon kanallarının vericilerinin bulunduğu Gündoğdu mahallesi vericiler tepesindeki alana İstanbul merkezli dolandırıcı şebekelerinin 3. kişiler vasıtasıyla bilgisayar ve vericiler koyup boş frekanslardan bant yayın yaptıklarını belirten Şirin,”RTÜK bunları topluyor ancak yeni vericiler getirip yeniden yayın yapıyorlar. Bu olayı cihazlar kendiliğinden yapmıyor. Bu cihazları oraya getirip orada himaye eden kişiler var. Bunun önüne geçebilmek için RTÜK’ün savcılıkla beraber bu işi organize eden ve aracılık yapan kişilerle ilgili işlem yapması gerekiyor. Bu dolandırıcılar hiç bir şekilde vergi ödemiyor. RTÜK hiç bir şekilde bu kişilerden reklam beyannamesi alamıyor bu nedenle bu dolandırıcılar kayıt dışı ekonomiye sebep oluyor” diye konuştu

  • 3’üncü Radyo Akademi Ödülleri sahiplerini buldu

    3’üncü Radyo Akademi Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Birçok ünlü ismin katıldığı gecede performans sergileyen Harun Kolçak, Burcu Güneş gibi sanatçılar izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı.

    Beykoz Belediyesi ev sahipliğinde, Yunus Emre Enstitüsü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün katkılarıyla bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Radyo Akademi Ödülleri Camal Reşit Rey Konser Salonunda gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Tiyatro ve televizyonun usta isimlerinden Behzat Uygur’un sunuculuğunu üstlendiği geceye Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Ahmet Selçuk İlkan, Burcu Güneş, Harun Kolçak, Gezegen Mehmet gibi çok sayıda ünlü isim katıldı. 2016 yılının en başarılı radyoları, programcıları ve yöneticilerinin ödüllerinin verildiği gece, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan video gösterimiyle başladı. Ardından ödüllerin takdimiyle devam eden gecede performans sergileyen Harun Kolçak ve Burcu Güneş gibi isimler dinleyicilerin kulaklarının pasını sildi. Behzat Uygur’un eğlenceli sunumuyla renklenen gecede radyonun en iyileri ödüllerini alırken katılanlar da unutulmaz bir gece yaşadı.

    Ayrıca gecede ödül alan TRT Genel Müdürü Şenol Göka 15 Temmuz’da vatanı uğruna şehit olan vatandaşları rahmetle anarken darbe girişiminin püskürtülmesinde medya sektörününde mesleğin çerçevesi içinde bir kahramanlık sergilediğine belirterek yaptığı konuşmasıyla salondan büyük alkış aldı.

    “Radyo bizim kültürümüzde çok önemli”

    Radyonun geçmişten bugüne insanlar arasında etkileşime sağladığı katkının önemli olduğuna dikkat çeken Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Radyo bizim kültürümüzde çok önemli, geçmişimizden bu günümüze gelen zaman dilimi içince radyonun çok önemli bir yeri var. Yaşımız itibariyle biz radyoculuğu doya doya yaşadık. Bu günde radyoculuğun gelişmesi için yeni yeni belki de daha farklı ödüllere önemsenecek ödüllere ihtiyaç vardır diye düşünüyorum. Bu gün 3’üncüsü yapılan bu çalışmanın radyocular tarafından tutulduğunu görmen memnuniyetini yaşıyoruz” dedi.

    “Radyolar bizim için çok önemliydi”

    Radyo alanında düzenlenen ödül törenlerinin radyocular için bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Harun Kolçak, “Radyo tabi ki çok güzel bir şey ben çıktığım zaman 1991 yılıydı galiba bir tane televizyon kanalı vardı. Radyolar bizim için çok önemliydi ve büyük destek görmüştüm” diye konuştu.

    “Radyo benim hayatımın en vazgeçilmez olgusu”

    Radyoculara verilen ödüllerin yeni medyanın yaygın olduğu bir dönemde önemli olduğunu ifade eden Ahmet Selçuk İlkan, “Radyo benim hayatımın en vazgeçilmez olgusu. Okuma yazma öğrenmeden radyonun başında durup şarkıları tanıdık. Sonra şiirileri, tiyatroları tanıdık” şeklinde konuştu.

    3’üncü Radyo Akademi Ödüllerinde ödül alan isimler ise şöyle;

    Oylamalar sonucu 2016 yılının ulusal radyosu ödülünü Kral FM, yılın spor radyosu ödülünü Radyo Spor aldı. Dijital radyolar dalında ödülü karnaval.com , kültür sanat programı olarak NTV Radyo’da yayınlanan “Makam Farkı” adlı program, ödüle layık görüldü. Yılın kültür sanat programı ödülünü ise Mehmet Barlas’la program yapan Oğuz Haksever aldı. Tematik radyo kategorisinde ödül TRT Radyo 1’e giderken yılın haber radyosu A Haber Radyo seçildi. Yılın radyo haber spikeri kategorisinde ödül Radyo 7’den Mehmet Can’a giderken yılın ulusal radyo programcısı ödülünü ise Afrikalı Ali aldı. Yılın ulusal alternatif temalı radyosu dalında ödülü ise Diyanet Radyo aldı.

    Yunus Emre Enstitüsünün Türk Kültürüne Katkı Ödüllerinde ise uizun yıllar Makedonya’da Türkçe yayın yaparak dinleyicisine ulaşan Üsküp Radyosuna, Türk müziğine yaptıkları katkılardan dolayı Türk Halk Müziği Sanatçıları Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’na, Türk sinemasının yurt içi ve yurt dışında tanıtılmasına katkı sağlayan yönetmen ve senarist Derviş Zaim’e, Diriliş Ertuğrul dizisindeki başarılı rolünden dolayı oyuncu Engin Altan Düzyatan’a ve Türkiyede ve dünyada birçok ülkede yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ’a Türk kültürüne sağladıkları katkı ve gelişmesi adına faydalı çalışmalar yürüttükleri için ödül verildi.