Etiket: Pyd

  • Öso, Hem IŞİD Hem Pyd İle Çatışıyor

    Suriye’nin Azez ilçesi ile kırsalında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), hem IŞİD hem de PYD ile çatışıyor.

    Bugün sabah saatlerinden ÖSO ile Azez ilçesine bağlı Cekke, Dabij, Mırgel, İzzetiye ve Nahsaniye köylerindeki IŞİD militanları arasında aralıklarla çatışmalar sürüyor. Azez-Afrın arasındaki karayolunda ise ÖSO ile PYD arasında sabah saatlerinde çatışma çıktı. Çatışma ve patlama sesleriyle yükselen dumanlar Kilis’in sınır köylerinden görülüyor. Çatışmalar aralıklarla sürüyor. IŞİD militanları da sınırda çıplak gözle görülüyor. Türk bayraklı tanklar ve zırhlı araçlar ise, sınır hattında devriye geziyor.

  • CHP’li Akif Ekici: “Hakkında ‘Kayıp’ Başvurusu Yapılmış, Pyd Ve IŞİD’e Katılan Kaç Kişi Var?’’

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, terör örgütlerine katıldıklarından şüphelenilen ve ailelerinin bu konuda başvuruda bulunduğu kişiler hakkındaki resmi verilerin açıklanması talebiyle önerge verdi.

    CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun cevaplaması istemiyle verdiği önergesinde, din, etnisite, maddiyat gibi çeşitli motivasyonlarla binlerce gencin kandırılarak IŞİD-PYD gibi terör örgütlerine katıldığını kaydederek, çocuklarının evden kaçarak IŞİD ve PYD’ye katıldığına dair emniyete başvuruda bulunan pek çok aile bulunduğunun da altını çizdi. Ankara, Suruç ve İstanbul’daki hain saldırıları gerçekleştiren teröristlerin, aileleri tarafından önceden emniyete ‘kayıp’ olarak bildirildiğini anımsatan Ekici, bu durumun ‘kayıp’ başvurularında gerekli ciddiyetin gösterilmediğinin bir kanıtı olduğunu savundu.

    Ekici, önergesinde şu sorulara cevap verilmesini istedi:

    “Nisan 2011’den bu yana aileleri tarafından kayıp ihbarında bulunulan 15 yaş ve üstündeki kişi sayısı nedir? Bu kişilerin yıllar ve şehirler bazındaki detayları nelerdir? Bu başvurulardan kaçı bulunmuştur? Nisan 2011’den beri çocuklarının IŞİD’e katılmak üzere evden kaçtığına dair yapılan başvuruların sayısı nedir? Bunların yıllar ve şehirler bazındaki detayları nelerdir? Nisan 2011’den beri çocuklarının PYD’ye katılmak üzere evden ayrıldığına dair yapılan başvuruların sayısı nedir? Bunların yıllar ve şehirler bazındaki detayları nelerdir? Nisan 2011’den bu yana IŞİD ve PYD saflarına katılmak üzere Irak ve Suriye’ye geçen kaç T.C. vatandaşı vardır? Bunlardan ölen ve geri dönenlerin sayısı nedir? Nisan 2011’den bu yana, Türkiye’de IŞİD ve PYD’ye militan sağlamak üzere kurulan dernek ve örgütlerin yıllar itibarıyla sayısı nedir? Bu dernek ve örgütlerle ilgili nasıl bir işlem yapılmaktadır? Kaçı kapatılmıştır? Bu kapsamda gözaltına alınan, tutuklanan kişi sayısı nedir? Aileleri tarafından IŞİD, PYD gibi örgütlere katılmak üzere evden ayrılan ve kayıp başvurusu yapılan kişilerle ilgili nasıl bir işlem yapılmaktadır?”

  • Erdoğan: “Bizim Medeniyetimizin Olduğu Hiçbir Yerde Daiş, Boko Haram, Pyd, PKK, YPG Olamaz”

    Türkiye Diyanet Vakfı’nın Uluslararası İyilik Ödülleri törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde DAİŞ, Boko Haram, PYD, PKK, YPG olamaz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından “Dünyayı İyilik Değiştirecek” başlığı ile gerçekleştirilen Uluslararası İyilik Ödülleri törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, Uluslararası İyilik Ödülleri’ne layık görülen isimleri anons ederek tek tek teşekkür etti. Erdoğan’ın yaralı bir polise siper olan kahraman Mehmetçik İsmail Ertem’i anons etmesi salonda büyük alkış aldı.

    Türkiye Diyanet Vakfı’nın yaptığı çalışmalarla takdiri hak ettiğini söyleyen Erdoğan, “Özellikle yurt dışından vakfımız tarafından ülkemize getirilip ilahiyat eğitimi alması sağlanan kardeşlerimize bu verilen hizmeti önemli görüyorum. Suriye’den ülkemize gelen muhacir kardeşlerimizin çocukları için hayata geçirilen ‘farkındayım, yanındayım’ kampanyası ve bu çerçevede eğitim imkanı sunulan 13 bin öğrenci için ayrıca teşekkür ediyorum. Bugüne kadar 61 imam hatip lisesi binasını tamamlayarak Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim eden vakfımızın desteklediği hafızlığa yönelik Kur’an kursları da hayırlı hizmetler olarak devam ediyor. Türkiye Diyanet Vakfı son 5 yılda yaptığı 316 milyon lira yardımla ülkemizin önde gelen sivil toplum kuruluşları arasında yer alıyor” diye konuştu.

    “TERÖR ÖRGÜTLERİNİN PUSUDA BEKLEDİĞİ BU DÖNEMDE ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ”

    Günümüzde kadınları, gençleri ve çocukları ihmal etmemek gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Öğrencilerimizin ahlaklı, vatana bağlı bireyler olarak yetiştirilmesi hususunda vakıflara ciddi görevler düşüyor. Terör örgütlerinin pusuda beklediği bu dönemde çocuklarımıza, gençlerimize, genç kızlarımıza daha fazla sahip çıkmalıyız. Paralel yapıların, hizmet ve adanma kılıfları altında nesillerimizi kendi kirli emellerine alet etmesine seyirci kalamayız. Ümmeti parçalayan, ümmeti birbirine düşürenlerin bu gayretlerine seyirci kalamayız. Anneyi evladına, evladı annesine babasına düşman kılan bu anlayışa seyirci kalamayız. Yeni nesilleri maddi manevi beslerken, bu şer odaklarına karşı azami dereceden dikkatli olmalıyız” şeklinde konuştu.

    Konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in yaşadığı bir olayı anlatarak örnek veren Erdoğan, “Bir toplantı için Kamerun’dan gelen Müslüman liderler Diyanet İşleri Başkanlığı’na 16 maddelik bir talep listesi veriyorlar. Başkanımız diyor ki ‘bunların hepsini yapamam, bir tanesini söyleyin onu gerçekleştirmeye çalışayım’ Bunun üzerine muhatabı listenin en son sırasındaki talebi işaret ediyor. Bu talep Diyanet İşleri Başkanımızın cübbesi ve sarığı ile ülkelerini ziyaret etmesi, oradaki Müslümanlarla kucaklaşması isteği. Biz yılarca kendi ülkemizde cübbesi ile sarığı ile dolaşan Diyanet İşleri Başkanı göremedik. Başkanımız ‘niye ziyaret sizin için önemli’ diye soruyor. Cevap şaşırtıcı: ‘Siz muhatabı Müslüman olarak azınlıkta yaşamanın ne zor şey olduğunu bilemezsiniz. Siz bu şekilde ülkemize geldiğinizde bizim sahipsiz olmadığımız görülecek.’ Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanımız ilk fırsatta hemen Kamerun’a gidiyor. Oradaki büyükelçimizle Cuma namazını kıldırmak üzere camiye giderken, çevresindekilere ‘Gittiğimiz yerde kaç yüz kişi vardır’ diye soruyor. Yanındaki diyor ki ‘hocam 30 bin kişi sizi bekliyor.’ Gerçekten camiye vardıklarında sahraya doğru saf tutmuş on binlerce insanın kendilerini beklediğini görüyorlar. Namazdan sonra 90 yaşında bir ihtiyar geliyor ve başkanımıza diyor ki ‘elhamdülillah sefer tamamlandı. Sizin atalarınız yakınlara kadar geldiler ama bu topraklara geçemediler. Biz bunun acısını 400 yıldır çekiyoruz’ diyor” ifadelerini kullandı.

    İslam medeniyetinin bir vakıf medeniyeti olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bugün nereye giderseniz gidin karşınıza köprü olarak, han olarak, hamam olarak mutlaka bir Osmanlı eseri çıkar. Bugün batılıların sömürmek için, petrolünü yağmalamak için gittiği Ortadoğu’ya biz demiryollarımızla gittik, su kanallarımızla gittik, hanlarımızla, çarşılarımızla gittik. En önemlisi birlikte yaşama kültürümüzle gittik. Geçen Afrika’nın 4 ülkesine gittik. Hepsi ‘Batı bize elmaslarımız, altınlarımızı yağmalamak için geldi. Ama Osmanlı bize öyle gelmedi’ dedi. Biz dedik ki ‘Biz bunun için varız, mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz sizinle bir dayanışma için buradayız. Ama bizi ne olur çabuk anlayın yoksa yine kaybetmeye devam edeceksiniz.’ Burada bir sıkıntı var anlayamıyorlar” dedi.

    Erdoğan kardeş toplumların günümüzde yönünü Türkiye’ye çevirdiğini vurgulayarak, “Umutla çıkış yolu arıyorlar, rehber olarak da bizleri görüyorlar. Bu büyük medeniyetin varisi olarak gördükleri Türkiye’nin kendilerine rehberlik etmesini bekliyorlar. Ne kendi evlatlarımız ne de bu inşaları hayal kırıklığına uğratma hakkımız yoktur. Biz sınırlarımıza dayanan Suriye’deki o mazlumlara, Irak’taki o mazlumlara kapılarımızı açtıysak iyilik medeniyetinin mensupları olduğumuz için açtık. ‘Kaç kişi gelecek’ diye sormadık. Batı ne yapıyor. ‘Biz 300 kişi alırız’ Sonra ne yaptılar dikenli telleri koydular. ‘Hayır almayız.’ ‘Türkiye burada bize rakam versin.’ Ne rakamı? Şu anda 3 milyon insan var burada. Bundan sonra da yine biz açık kapı politikasıyla o bombalardan kaçan insanlar ne olursa olsun onları almaya mecburuz çünkü bu medeniyetin evlatları bunu yapmakla yükümlüdür. Yaşanan olaylar dünyanın kalanı nezdinde tüm Müslümanları töhmet altında bırakmaya, tüm Müslümanları terörist gibi göstermeye çalışanlara fırsat veriyor ama biz o fırsatı vermeyeceğiz. Bu bir proje olabilir. Birileri yaşananları istismar etmek istiyor olabilir. Bize düşen buna karşı kendi medeniyetimizin değerleri ile mukabele etmektir” şeklinde konuştu.

    “BİZİM MEDENİYETİMİZİN OLDUĞU HİÇBİR YERDE DAİŞ, BOKO HARAM, PYD, PKK, YPG OLAMAZ”

    Konuşmasında Hz. Muhammed’in hadislerinden de örnekler veren Erdoğan, şunları söyledi:

    “Ne diyor bizim peygamberimiz; ‘Müslüman elinden ve dilinden insanların selamette olduğu kişidir.’ Bu kadar. Bir başka hadiste ‘Mümin ise insanların canları ve malları konusunda emin oldukları kişidir.’ Çerçevede çizilmiş zaten. Bu emri alan hiçbir Müslüman hiçbir mümin masumlara kötü söz söyleyemez, masumlara el kaldıramaz, masumların gırtlağını kesemez.”

    Erdoğan, “Bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde DAİŞ olamaz, Boko Haram olamaz. Bizim medeniyetimiz olduğu yerde PKK olamaz, PYD olamaz, YPG olamaz. Aynı şekilde bizim medeniyetimiz olduğu hiçbir yerde Holokost da olamaz. Bugün İslam dünyası mezhepçilik fitnesinin, sosyal çalkantıların sancısında kıvranıyorsa önce kendimizi sorgulayacağız. Demek ki yeteri kadar sesimizi duyuramıyoruz. Fertten başlayarak kurumlarımıza kadar hep birlikte bu muhasebeyi yapmalı, medeniyetimizin bize yüklediği sorumluluğa dört elle sarılmalıyız. Kaybettiğimiz her an iyilik karşısında kötülüğün mesafe kat edişini izlemek zorunda kalırız” diyerek sözlerini tamamladı.

  • ABD’de Yaşayan Türklerden Obama’ya “Pyd” Uyarısı

    Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yaşayan Türkler Türkiye’deki terör olaylarını protesto ettiler. New York’taki Union Square Meydanı’nda Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu ve New York Giresunlar Derneği ile Amerika Türk Toplulukları Birliği’nin destek verdiği terörü protesto mitingine ABD’nin çeşitli eyaletlerinde yaşayan vatandaşlar katıldı.

    Mitinge katılanlar, ellerinde Türk bayraklarıyla saldırılarda hayatını kaybeden şehitler için dua ederek saygı duruşunda bulundu. New York’taki mitinge katılan Türkler adına konuşma yapan Türk Amerikan Demokratlar Birliği Başkanı ve aynı zamanda New York Giresunlular Derneği Başkanı Savaş Şahin, “Bugün burada ülkemizde yapılan hain saldırıları kınamak için toplanmış bulunuyoruz. Müttefikimiz olan Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan bazı siyasetçilerin PKK’nın uzantısı olan YPG’yi terör örgütü olarak görmemesini şiddetle kınıyoruz” dedi.

    O siyasetçilerin terör örgütü olarak görmediği katillerin önceki hafta Ankara’da bombalı bir saldırı düzenleyerek masum insanları şehit ettiğini hatırlatan Başkan Şahin, “Terör örgütlerinin iyisi kötüsü olmaz, hepsi birdir. Terör örgütünün milletvekili sıfatına bürünmüş militanlarını da şiddetle kınıyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bölücü örgüte yardım ve yataklık yapan bazı belediye başkanlarının da bir an önce görevden el çektirilmesini bekliyoruz. PKK’nın yan kuruluşu olan PYD sabırları zorlamaya devam ediyor ve ülkemizin müttefiki olan ABD Başkanına New York’tan diyoruz ki, ’Ey Obama artık PYD’yi terör örgütü olarak kabul et’. O canilerin terör örgütü olduğunu kabul etmen için daha kaç bombalı saldırı olacak ve daha kaç can gidecek? Artık neyi bekliyorsun?” ifadelerini kullandı.

    “PYD’de tıpkı PKK gibi bir terör örgütüdür” diyen Şahin, “Bizler nasıl ABD’denin ulusal güvenliğini tehlikeye düşüren örgütleri kabul edip onlara ’Kanlı ellerini ABD’den çek’ diyorsak sen de bizim ülkemizin ulusal güvenliğini tehlikeye düşüren terör örgütlerini kabul et ve uyar. Türkiye’de her gün bir yerlerde şehit veriyoruz, bunlar sizin kabul etmediğiniz terör örgütlerinin cani militanlarınca gerçekleştiriliyor. Çok uzak değil daha geçenlerde bir ülkenin nabzının attığı başkentinde onlarca insanı katlettiler ve sen bunu gördün senin gibi tüm dünyada gördü ve artık bu gördüğün gerçeği inkar etme çık de ki; ’PYD, terör örgütüdür’ ” şeklinde konuştu.

    Konuşmanın ardından gurup ellerinde Türk bayraklarıyla New York caddelerinde dolaştılar.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Pyd Ve YPG Açıklaması

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “PKK terör örgütünü bu şekilde kabul edenler şunu bilmelidir ki PYD de YPG de, ki YPG, PYD’nin silahlı bir gücüdür ve bunlar birer terör örgütüdür. Kimse bunu farklı yere çekmeye kalkmasın” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyareti gerçekleştiren Yemen Cumhurbaşkanı Mansur Hadi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Baş başa görüşen iki lider daha sonra düzenledikleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Yemen Cumhurbaşkanı Hadi’yi Türkiye’de misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “İnşallah bu ziyaretin iki ülke arasındaki kadim dostluğun, muhabbetin ve dayanışmanın daha da güçlenmesine vesile olmasını diliyorum. Yemen’in bizim ve milletimizin gönlünde özel bir yeri var. Yemen’le türkülerimize, atasözlerimize kadar sirayet etmiş yüzyıllara sari bir kardeşliği, ortak bir tarihi paylaşıyoruz” dedi.

    “YEMEN SON DÖNEMDE MAALESEF ZOR VE SIKINTILI GÜNLER YAŞIYOR”

    Türkiye hiçbir zaman Yemen’in, Yemenli kardeşlerinin acısına, sıkıntısına bigane kalmadığını belirten Erdoğan, “Bu tarihte nasıl böyleyse bugün de aynıdır. Yemen son dönemde maalesef zor ve sıkıntılı günler yaşıyor. Bölgenin birçok ülkesinde olduğu gibi Yemenli kardeşlerimizin demokrasi, özgürlük, hak ve adalet talebi boğulmaya çalışılıyor. Mezhebi ayrımlar körüklenerek ülke büyük bir yıkımın eşiğine getirildi” ifadelerini kullandı.

    Yemen’in tıpkı Türkiye gibi farklı mezheplerin, farklı yapıların yüzyıllardır bir arada, barış içinde yaşadığı bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, “Farklı mezhepler bizler için tehlike ve tehdit değil tam tersine bir zenginlik olmuştur. Biz Yemen’in inşallah bu sıkıntılı süreci de atlatacağına, barış, huzur ve istikrarı yeniden yakalayacağına inanıyoruz. Tersi tüm çabalara rağmen Yemenli kardeşlerimizin hoşgörü ve bir arada yaşama noktasında gösterdiği hassasiyet ümitvar olmamız için yeterlidir. Türkiye bu sıkıntılı günlerinde Yemen’in yanındadır, yanında olmaya da devam edecektir. İnşallah bundan sonra da hiçbir ayrım yapmadan tüm Yemenli kardeşlerimizi kucaklamaya, onlara destek olmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “YEMEN’DE MEŞRU DEVLET OTORİTESİNİN YENİDEN TESİSİNİ ARZU EDİYORUZ”

    Yemenli mevkidaşı Hadi ile baş başa ve heyetler arası görüşmeleri gerçekleştirdiklerini, Yemen ve bölgedeki son gelişmeleri ele aldıklarını belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanı, değerli kardeşim Hadi önderliğinde Yemen’de meşru devlet otoritesinin yeniden tesisini arzu ediyoruz” dedi.

    Erdoğan, Yemen’deki soruna siyasi çözüm bulmaya yönelik çabaların sürdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Sorunlara kalıcı çözüm bulunması ancak siyasi diyalog ve meşru devlet makamlarına saygı temelinde bir mutabakatla mümkündür. Bu çerçevede 2216 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının tüm taraflarca uygulanması çok önemlidir. Birleşmiş Milletler himayesinde Aralık 2015’te İsviçre’de gerçekleştirilen görüşmeleri bu anlamda değerli bir adım olarak görüyoruz. İnkıtaa uğrayan bu görüşmelerin devam etmesini temenni ediyoruz. Bölge ülkelerine güvenlik hissi aşılayan Yemenli tüm tarafları tatmin edecek kapsayıcı bir çözüme ihtiyaç var. Bu amaçla inşallah biz de gayretlerimizi, desteklerimizi, çabalarımızı sürdüreceğiz.”

    TÜRKİYE’DEN YEMEN’E 6 BİN TONLUK İNSANİ YARDIM MALZEMESİ

    Yaşanan son olayların Yemen’de insani krize neden olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ülkede insani durumun kötüleşmesinin ardından Türkiye’nin gerek Yemen’e gerekse Yemenli mültecilerin bulunduğu Cibuti’ye insani yardımlar gönderdiğini belirtti.

    3 gün önce de 6 bin tonluk insani yardım malzemesi taşıyan bir Türk gemisinin Mersin Limanı’ndan hareket ettiğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

    “İnşallah 21’inde Aden’de olacak. Sivil toplum kuruluşlarımız da buralardaki yardım faaliyetleriyle Yemenli ihtiyaç sahiplerinin yaralarına derman olmaya çalışıyor. Ben bu vesileyle tüm uluslararası kuruluşlara yaşanan drama sessiz kalmaları konusunda çağrıda bulunmak istiyoruz. Duamız ve temennimiz kardeş Yemen’in hak ettiği barış, huzur ve istikrara en kısa sürede kavuşmasıdır. Yemen’e bundan sonra da her alanda desteğimizin süreceğini ifade ediyorum. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez Ülkelerine verdikleri destek sebebiyle onlara da şükranlarımı ifade etmek istiyorum.”

    PYD VE YPG’YE YÖNELİK TOP ATIŞLARI

    Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PYD ve YPG’ye yönelik operasyonlarda hedeflenen amaca ulaşıldı mı? Bundan sonraki süreçte de bunların devamı söz konusu olacak mı?” sorusu üzerine, “Şuanda Rusya’nın Suriye’de rejimle birlikte acımasızca sivil halkı öldürmeye yönelik operasyonları devam ediyor. Burada yedinden yetmişse sivil halka acımasızca yapılan bu saldırıların hedefi PYD’ye yönelik orada bir kuşak oluşturmaktır ve burada işin kara boyutunu da YPG ile yürütmektedir. Buradan özellikle Batılı dostlarımıza tekrar sesleniyorum, PYD ve YPG birer terör örgütüdür ve bu terör örgütlerinin bu tür bir yapılanmaya gitmelerine vesile olanları tarih affetmeyecektir. PKK terör örgütünü bu şekilde kabul edenler şunu bilmelidir ki PYD de YPG de, ki YPG, PYD’nin silahlı bir gücüdür ve bunlar birer terör örgütüdür. Kimse bunu farklı yere çekmeye kalkmasın. Zaman içerisinde biz bunlara zaten bütün belgelerini bunların verdik. Belgeleri vermemize rağmen bunlar hala Suriye ve Irak’ta ne yazık ki aynı oyunu oynuyorlar” karşılığını verdi.

    “NEREDEYDİ BU ADAMLAR, BATI NEREDEYDİ?”

    “DAİŞ bizim için nasıl bir terör örgütüyse PYD de YPG de öyle bir terör örgütüdür, aynı şekilde DHKP-C’si de öyle bir terör örgütüdür” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

    “Bunlara karşı biz koalisyon güçleriyle bir hareketin içerisindeyiz ama ne yazık ki koalisyon güçleri şuanda attıkları bazı adımlarla örneğin telefon açıp bizim ülkemize yönelik saldırılar karşısında, Silahlı Kuvvetlerimizin top atışlarını ki bu angajman kurallarının uygulanmasıdır, işletilmesidir, bunu kalkıp ’Suriye’deki Kürtlerin vurulması’ diye ifade edenler, önce dürüst davransınlar, onları ben dürüstlüğe davet ediyorum. Dürüst davranmıyorlar. Suriye’nin kuzeyinden kaçıp gelenler, Suriye’de rejimin daha düne kadar orada yaşayan Kürtlere pasaport dahi vermediğin, kimlik dahi vermediğini kime anlatacaklar. 5 yıl öncesine kadar Esed’e ’Bunlar senin vatandaşın değil mi bunlara niçin bunlara kimlik kartını, pasaport vermiyorsun’ diyen benim, bizzat kendisine söyleyen kişiyim. Neredeydi bu adamlar, bu Batı neredeydi? Biz bunları yaşamış birisiyiz, bunları biliyoruz. Dolayısıyla şuanda PYD olarak bu yapılanma rejimin orada ortaya çıkardığı bir yapılanmadır. YPG aynı şekilde rejimin ortaya çıkardığı bir yapılanmadır, DAİŞ aynı şekilde. Bunlar müşterek çalışıyorlar, ortak çalışıyorlar ve bu ortak çalışmanın neticesinde ne yazık ki Suriye’de 400 bine yakın insan öldürüldü. Şimdi de Suriye’de rejim ne yazık ki Rusya ile elele vermek suretiyle orada Müslümanları insanları öldürmeye devam ediyor. Bunların yanında yer alanlara da tabi ’Herhalde siz de buradan nasibinizi alırsınız’ diye, onlara da buradan sesleniyor.”

    “BU TABİİ Kİ YENİ DÖNEMİN BİR FATİHASIDIR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yemenli bir gazetecinin Türkiye’nin şuanda Aden Limanı’na doğru giden bir insani yardım gemisini hatırlatarak, “Acaba bu Türkiye’nin Yemen halkına desteğinin yeni döneminin bir Fatihası mıdır?” sorusuna ise “Bu tabii ki yeni dönemin bir Fatihasıdır. Bunun arkasından AFAD teşkilatımız, tüm diğer teşkilatlarla el ele vermek suretiyle diğer ikinci, üçüncü gemileri göndermeye devam edecektir. Bir de 16 bin kadar yaralının olduğunu söyledi Sayın Cumhurbaşkanı, buna yönelik de ilk etapta Aden’de -Sağlık Bakanımıza da söyledik- bir sahra hastanesi kurmak suretiyle inşallah buradan doktorlarımızı da göndererek yaralı tedavisini yerinde yapalım istiyoruz. Eğer Tais sulhu süküna kavuşursa ikinci bir sahra hastanesini de Taiz kurmak suretiyle orada da yine aynı şekilde tedavileri yaygınlaştıralım istiyoruz. Bunun için Sağlık Bakanlığımız da gerekli notlarını aldı, onlar da çalışmalarını sürdürecekler” yanıtını verdi.