Etiket: Prp

  • Diz ağrısında ’PRP’ tedavisi

    Diz ağrılarının erken dönemde kolay bir şekilde tedavi edilebildiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ayşegül Başar, PRP (Trombositten zengin plazma) tedavisinin diz kireçlenmesi tedavisinde geleneksel yöntemlere güçlü bir alternatif olduğunu söyledi.

    VM Medical Park Samsun Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinden Uzm. Dr. Ayşegül Başar diz ağrısında PRP tedavisi hakkında bilgi verdi. Dr. Başar yaptığı açıklamada, “Diz eklemi vücutta en hareketli ve en fazla yük taşıyan eklemdir. Merdiven inip çıkma, oturup kalkma, yürüme veya koşma sırasında dizin hareketi dize binen yükü arttırır ve sürekli yük binen eklemde harabiyete yol açar. Yaş ile birlikte eklem kayganlığının ve kıkırdak yapımının azalması, kemik yapıdaki bozulmalar da diz eklemlerinde ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açar. Diz ağrıları erken dönemde kolay şekilde tedavi edilebilir. Dizdeki problem ilerlediğinde yükün artması, en hareketli eklem olması ve menüsküs, bağ gibi dokulardaki bozulmaların da eklenmesiyle tedavi güçleşir ve çoğu zaman da cerrahi işlemler veya protez gerektirebilir. Dizlerde çömelme veya ayağa kalkmada sorun var ise, dizlerde bazı hareketlerle tutulma kilitlenme oluyor ise diz ekleminde yürüme, merdiven inme ve çıkmayla artan ağrılar varsa dizleri kıvırarak oturmakta sorun yaşanıyorsa zaman zaman dizlerde şişlik oluyorsa osteoartritten şüphelenilebilir” dedi.

    “Menapoza bağlı durumlar atlanmamalıdır”

    Özellikle kadınlarda menopoza bağlı durumların atlanmaması gerektiğini belirten Başar, “Menopoz sonrası kalça bağlarındaki zayıamalar ve kıkırdak yapısının yumuşamasıyla birlikte diz eklemi yükü artar. Dizlerdeki açılanmayla birlikte dizlerin iç kısmına daha fazla yük biner. Bu da eklem yüzlerinin aşınma, eklemde kıkırdakların yumuşaması ve kemikteki deformasyonların gelişmesiyle sonuçlanır. Hasarlanmış eklemin aşırı kullanılmasından sakınılmalıdır. Kireçlenmeye bağlı şikayetlerin azalması için kilo verilmesi ve ağrılı dönemlerde istirahat önerilir. Diz osteoartritinde kullanılan nonsteroid antiinamatuvar ilaçların ağrı kesici olup, kireçlenmeyi tedavi etmez, sadece dizde ısı artışı ve şişlik olan akut dönemde inamasyonu baskılamak için kullanılırlar. Diz eklemi osteoartritinde egzersiz kişiye özgü verilmelidir. Aşırı aktivite ağrının artmasına neden olabileceği için egzersizin dozu iyi ayarlanmalıdır. Teknolojik gelişmelerle birlikte, eskiden doku ısıtma amaçlı yapılan zik tedavilerin yerini doku iyileştirme amaçlı zik tedaviler almıştır. Diz eklemindeki hem kemik hem yumuşak dokulara yönelik etkili zik tedavi cihazlarıyla dokulardaki hasarlanmalar erken dönemde tedavi edilebilir. Diz eklemine binen yükü azaltmak ve mukavemeti arttırmak için kalça ve uyluk kaslarının güçlendirilmesinde de zik tedavi cihazları etkin şekilde kullanılır. Son yıllarda doğal tedavi yöntemlerinin etkisinin, kimyasal ilaçlardan daha üstün olduğunun saptanması ile vücudun kendi kendini tamir mekanizmaları da önem kazandı” diye konuştu.

    Tedavide PRP

    PRP tedadisi ile ilgili açıklamada bulunan Başar şunları söyledi: “PRP tedavisi, yaş ortalaması yükselen toplum ile birlikte artan diz kireçlenmesi tedavisinde geleneksel yöntemlere güçlü bir alternatiftir. Bilimsel olarak kas-iskelet sistemi hastalıklarında dokuların tamirine olanak sağladığı tespit edilmiş bir yöntem. PRP’nin ağrı kesici tedavisi olmayıp, hastalığı tedavi etmeye yönelik bir uygulama olduğunun da altı çizilmeli. Hastanın kendi kanından hazırlandığı için doğal bir tedavi yöntemi olarak kabul ediliyor. Hastadan damar yolu ile yaklaşık 8-10 ml kan bu iş için özel olarak hazırlanmış tüplere alınır. Bu tüplerin değişik çeşitleri arasında, önemli olan tüpün içindeki maddelerin kan hücre yapısının bozulmamasını ve ayrıştırmanın sağlıklı olmasını temin edebilmesidir. Alınan kan tüp ile özel santrifüj işleminden geçirilir. Bu işlem yaklaşık 15 dakika sürer. Santrifüj işleminden sonra kanın trombosit dışındaki hücreleri tüpün dibine çöker. Üzerinde trombositten zengin sarı renkli bir plazma sıvısı kalır. Üstte kalan bu sıvının dip kısmında trombositlerin daha da yoğun olduğu yaklaşık 2 cc’lik bir bölüm vardır. Bu bölüm özel sistem sayesinde her milimetre küpünde yaklaşık 12 milyon trombosit hücresi olan plazma, enjeksiyonun uygulanacağı enjektöre çekilir. PRP artık hazırdır ve bu aşamadan sonra bekletilmeden uygun teknikle istenilen bölgeye uygulanır. Bilindiği gibi trombosit temelde kanın pıhtılaşmayı sağlayan elemanı olup içerisinde büyüme faktörü (Growth Factor) ve bazı doğal koruyucu maddeler içerir. PRP yöntemi ile trombositten zengin plazma elde edilir ve eklenen ilaçla trombositler aktive edilir. Böylece trombositlerin içerdikleri büyüme faktörlerinin açığa çıkması sağlanır. Trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısı doğal bir ilaç gibi etki gösterir. Hasarlanmanın olduğu kemik, kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. PRP’nin özellikle diz kireçlenmelerinde görülen kıkırdak zedelenmeleri ve aşınmaları üzerine iyileştirici etkisi de gösterilmiştir. Diz kireçlenmelerinde, diz eklemi içine , birer ay arayla üç kez uygulanır. Enjeksiyonu takiben birkaç hafta içinde iyileşme başlar ve iyileşme süreci, dokudaki harabiyete göre 12-24 ay arası sürer. PRP enjeksiyonları sonrası, kortizon enjeksiyonlarında olduğu gibi hızlı bir ağrı azalması olmaz. PRP’de ağrı yavaş yavaş azalır ve aylar içinde geçer. PRP’den sonra kortizon uygulamalarında olduğu gibi şikayetlerin tekrarlanması gözlenmez.”

  • PRP ile cildinizi gençleştirin

    Dr. Emrah Çinik, PRP tedavi ile cildin gençleştirilebileceğini belirtti.

    PRP etkiliğinin (Platelet Rich Plazma) içinde faktörlere bağlı olduğunu söyleyen Dr. Emrah Çinik, “Bu faktörler dokuların geliştirilmesi ve yaraların iyileştirilmesini hızlandırmak içindir. Kök hücrelerin iyileşmesini tetikler” dedi.

    PRP nedir, nasıl elde edilir?

    Dr. Emrah Çinik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Parmağınızda bir yara oluştuğunda vücut onu iyileştirmek için yapıcı ve belli oranlarda kanda bulunan büyüme faktörlerini yaralanmış alanda en hızlı şekilde harakete geçirir. PRP uygulamasının temel amacı, kendi kanından daha kapsamlı ve saf form faktörleri elde etmek ve dışarıdan bölgeye uygulamaktır. Böylece, doku iyileşmesi hedefi erken ve güçlü bir şekilde başlamış olacak ve daha hızlı yol açacaktır. Bu uygulama için, sizden yaklaşık 10 cc kan alınacak ve laboratuvarda uyarıcı, büyüme faktörleri tam saf serum plazmada işlenecektir. Bu sizden elde edilen yüzde 100 doğal bir üründür ve uygulamadan sonra hiç bir yan etkisi yoktur.”

    PRP uygulamasında amaç nedir?

    “PRP tedavisinde amaç hayati önemi olan rekonstrüktif ve uyarıcı büyüme faktörleri elde etmektir. PRP yöntemiyle elde edilen faktörler yeni kolajen oluşumunu tetikler ve hücreler arasında maddeleri artırır ve deriyi yeniler. PRP tedavisinde amaç hayati önemi olan rekonstrüktif ve uyarıcı büyüme faktörleri elde etmektir. PRP yöntemiyle elde edilen faktörler yeni kolajen oluşumunu tetikler ve hücreler arasında maddeleri artırır, deriyi yeniler.”

    Hangi amaçla PRP tedavisi kullanılır?

    “Saç kaybını azaltmak ve saç köklerini gençleştirmek için bir tedavi yöntemidir. PRP uygulaması hasarlı, zayıf saçların köklerini uyararak saç dökülmesini durdurur. Bu cilt gençleştirme için kullanılır. Zaman- zaman ciltte bazı dokuların kaybedilmesi ve kollajen azalması nedeniyle kırşıklıklar, kıvrımla ve sarkma meydana gelir. PRP yapılan bölgede salgılanan büyüme faktörleri vasıtası ile iyileşme ve optimizasyon meydana gelir. Deride kollajenin yenilenmesi ve üretiminde artış nedeniyle esneklik artar. Cilt lekelerinde kullanılır. PRP ile trombositler tarafından salgılanan büyüme faktörleri ciltteki renk üretimini sağlayan melanin hücrelerinin çalışma sistemini tutarak cilt lekelerini iyileştirir. Bu sivilce yara izi ve yarık tedavisinde kullanılır. Deride akne, yara izlerinin, lezyonlardakı yarıkların etrafında olan trombositler büyüme faktörleri tarafından görünüşde azalma sağlar ve iyileşmeni hızlandırır. Doku yaralanmalarında : Örneğin, futbolcuların diz yaralanmalarında, yaralı dokunun normalden iki kez daha hızlı iyileşmiş olduğu görülmektedir.”

    PRP nasıl uygulanır?

    “Dönemlerle uygulanır. Üç ay Boyunca ayda Bir Kez. 10 cc kan sizden alınır işlenir ettik. Filtre edilir. Daha sonra, saf madde olarak mikroenjeksiyon ile cildin üst tabaka içine enjekte edilir. Bu uygulama acısızdır. Uygulama 40 dakika sürer. Morarmayı önlemek amacıyla uygulamadan önce hiç bir bitkisel çay, içki, aspirin gibi ilaçların tüketimi uygun değildir. Uygulamadan sonra hasta 13 saat makyaj yapmamalı, güneşe çıkmamalı ve güneşten korunmak için krem kullanmalıdır.”

    PRP tedavisinin etkisi kalıcı mıdır?

    “PRP tedavisi ince çizgileri azaltır, cilti sıkılaştırır ve yağlanmanı geciktirir. Cilt üzerinde 2 yıl olumlu etkisi vardır. Ama kontrolu ve destek tedavisi yılda bir defa yapılmazsa etkisi uzun sürmeyecektir. Araştırmalar sonucunda, PRP tedavisinin diğer özellikleri saç, yüz, boyun ve dekolte bölgelerine uygulanabilmesidir. Hastalara uygulamak güvenli ve kolaydır. Neticeleri uzun yıllar sürer. Yenileyici ve yapıcı etkileri vardır. Cildin bütün hayati fonksiyonlarının desteklemesinin yanı sıra kollan oluşumunu da destekler.”

  • Saç ekiminde PRP fark oluşturuyor

    Dr.Emrah Çinik, PRP’nin saç ekiminde fark oluşturduğunu söyledi.

    Saç Ekimi ve PRP uygulamasının son yıllarda FUE ile yapılan işlemlerde tek seansta yüksek sayıda saç kökü nakli memnuniyet verici sonuçlar sağladığını ve kısa sürede saç ekimi yoğun talep edilen bir uygulama haline geldiğini belirten Dr.Emrah Çinik, “PRP(Platelet Rich Plazma) doku iyileşmesindeki rolüyle bir çok tıp dalında tedavilerdeki yerini almıştır. Özellikle doku yaralanmalarında örneğin futbolcuların diz sakatlıklarında dokuyu normalden 2 kat hızla iyileştirmesi dikkat çekmiştir. PRP içerisindeki faktörler, uygulandığı hasarlı dokudaki kök hücrelerini uyarır ve canlandırır. Bu uyarı sayesinde vücut kendi yenilenme mekanizmalarını harekete geçirir” diye konuştu.

    Dr.Emrah Çinik, PRP’nin saç ekimi işleminde, 4 önemli alanda avantaj sağladığını ifade ederek şunları söyledi; “Alınan Saç köklerinin ekilmesine kadar geçen sürede (2-3 saat), en doğal ortamda daha canlı kalması ve zarar görmemesi; Saç alınan bölgelerin daha hızlı iyileşmesi; Bölgedeki ince ve cansız tüy şeklindeki saç köklerini uyararak canlandırması. Yeni ekilen saç köklerinin, ekildikleri dokuya daha hızlı uyum sağlaması

    Saç ekiminde uzun yıllardır çözülemeyen en önemli problem ekilmek üzere çıkarılan saç köklerinin canlılığını yitirmeden ve zedelenmeden tekrar ekilmesidir. Uzun süre dışarıda bekletilen saç kökleri doğala en uygun ortamda bekletilirse canlılığını korur.

    PRP kullanımının en önemli avantajı ekilmek üzere toplanan saç köklerinin en doğal ortamda bekletilmesidir. Böylelikle saç kökleri uzun süre nemli kalır,oksijenlenir ve vücudun doğal asit alkali dengesinde saklanmış olur.

    PRP içerdiği 7 ana kök hücre uyarıcı büyüme faktörü ile hem dış ortamda saç kökünün sağlam kalmasını sağlamakta hem de ekildiği yerde içerdiği yeni mikrodamar oluşturucu büyüme hormonuyla kısa sürede saç köklerinin oksijen ve besin alımını sağlamaktadır.

    PRP ayrıca ekim yapılan bölgede seyrek ve cansız tüy şeklinde saçlar mevcutsa bu saçların da canlanmasına ve uzamasına yardım etmektedir.

    Bunun yanı sıra PRP sizin kendi kanınızdan elde edildiği için herhangi bir yan etkisi yoktur ve allerji yada herhangi bir reaksiyona neden olmaz. Bu nedenle yüksek güvenlikle ve rahatlıkla herkeste kullanılabilmektedir.

    Merkezi Amerika’da bulunan Uluslararası Saç Cerrahları Birliği(www.ishrs.org) yayınladığı bilimsel çalışma ile saç ekim işlemi esnasında PRP’nin kullanılmasını tavsiye etmektedir. Ülkemizde de bir çok estetik uygulama ve saç problemlerinde PRP kullanılmaktadır.”

  • Kelliğe Prp Ve Mezoterapili Umut

    Saç dökülmesi üzerine son yıllarda geliştirilen kişinin kendi kanından alınan hücrelerle gerçekleştirilen PRP ve mezoterapi seansları, saç köklerini güçlendirerek dökülmeyi önlerken, canlı kökleri uyararak saçların yeniden çıkmasını sağlıyor.

    Tarih boyunca erkeklerin en önemli sorunlarının başında gelen saç dökülmesi sorununa, teknolojinin ilerlemesi ile çözüm üretilmeye devam ediliyor. Saç dökülmesinin önlenmesi ve canlı köklerin uyarılarak saçların yeniden çıkmasını sağlayan PRP ve mezoterapi uygulaması da en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinin başında geliyor.

    PRP ve mezoterapi uygulaması ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Memorial Diyarbakır Hastanesi’nde görevli Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Veysel Murat İnaç, saç dökülmesinin hem erkeklerde hem kadınlarda kozmetik açıdan hastayı rahatsız eden ve uzun yıllardan beri mevcut problemlerden biri olduğunu söyledi. Erkeklerde en sık görünen dökülmenin genetik olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. İnaç, “Bunun dışında fizyolojik saç dökülmesi de görebiliyoruz. Aynı şekilde, kadınlarda da erkeklerde de hem heterojen kayıpları fizyolojik dökülmeleri hem genetik dökülmeyi kadınlarda da görebiliyoruz. Bunun dışında çeşitli cilt hastalıkları, saç derisini tutan çeşitli cilt hastalıklarından dolayı da saç dökülmesi olabiliyor. İlaç kullanımları bazı kemoterapi tedavileri sonucu yine saç dökülmeleri olabiliyor. Kansızlık, vitamin eksiklikleri guatr hastalıkları gibi hastalıklar ve şikayetlerde de yine saç dökülmesi ile karşılaşabiliyoruz” dedi.

    KİŞİNİN KENDİ KANINDAN CANLI SAÇLARA

    Son dönemlerde saç dökülmeleri ile ilgili yeni tedavilerin revaçta olduğunu belirten Uzm. Dr. İnaç, şöyle konuştu:

    “Bunların en başında PRP ve mezoterapi geliyor. PRP, kanda yara iyileşmesinden kan pıhtılaşmasından sorumlu hücrelerin yoğunlaştırılıp saç derisine enjeksiyonu şeklinde yapılır. Bunda hastanın kendi kanı alınır. Herhangi bir yabancı madde hastaya verilmez. Sadece kendi kanı kullanılır. İşlemden geçtikten sonra platelet dediğimiz hücrelerin zenginleştirilmiş hali hastanın saç derisine enjeksiyon yolu ile noktasal enjeksiyonlar yapılarak hastanın saç derisine enjekte edilir. Burada büyüme faktörlerinin saç köklerini besleyip büyütmesi temeline dayanır bu mantıkla yapılır. Genelde ayda bir 20 günde bir seanslar halinde 6 seansa kadar yapılabiliyor. Hastaların birçoğunda fayda gösterdiğini gözlemledik. Bunun için özellikle kıl kökünün zarar görmemesi, ölmemiş olması gerekir. Bunu hem genetik dökülmelerde fizyolojik dökülmelerde uygulayabiliyoruz. Mezoterapi de yine benzer mantıkla saç derisine enjeksiyon şeklinde yapılan bir yöntem. Ama bunda dışarıdan bazı vitamin protein mineral keratin gibi destek elementler saç derisinde aynı mantıkla enjekte ediliyor. İkisi beraber kombine edilebilir. Ayrı ayrı da yapılabilir. Bu şekilde devam eden seanslar halinde saçları kuvvetlendirip canlanmasına yönelik tedavi yöntemleri revaçta şu an. Bunun dışında PRP mezoterapiden fayda görmeyen veya kıl köklerini kaybetmiş hastalarda ise artık saç ekimi öneriliyor.”

  • Omuz Tendon Yırtılmalarında Prp Tedavisi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, omuz tendon yırtılmalarında PRP tedavisinin başarılı sonuçlar ortaya koyduğunu söyledi.

    Omuz eklemi hastalıklarının orta ve ileri yaş grubunda en çok karşılaşılan kas iskelet sorunlarından biri olduğunu anlatan Prof. Dr. Bahadır, “Omuzda en sık tendon sıkışma sendromu ve buna bağlı tendon yırtılmaları, tendon romatizmaları (tendinit), bursitler, donuk omuz ve özellikle ileri yaşlarda kireçlenme ile karşılaşmaktayız. Bu hastalıkların tedavisinde ilaç, fizik tedavi, kortizon enjeksiyonları ve cerrahi müdahale sıkça kullanılmaktadır” dedi.

    PRP NASIL ELDE EDİLİR ?

    PRP’nin hastadan damar yolu ile yaklaşık 20 cc kadar kanının bu iş için özel olarak hazırlanmış pıhtılaşma önleyici ilaç ihtiva eden tüplere alındığını anlatan Prof. Dr. Bahadır, “Alınan kan tüp ile özel bir döndürme (santrifüj) işleminden geçirilir. Bu işlemden sonra kanın diğer hücreleri tüpün dibine çöker ve üzerinde trombositten zengin plazma sıvısı kalır. Özel sistem sayesinde bu plazma enjeksiyonun uygulanacağı enjektöre çekilir. Son olarak bu plazmaya trombositleri aktive edecek ilaç eklenerek PRP enjeksiyona hazır hale getirilir.

    PRP tedavisi hastalığın semptomlarını bir süreliğine geçirmek yerine hastalığın kendisini tedavi etmeye yönelik bir tedavi olup diğer bir çok ilaçtan farklı olarak geçici değil kalıcı bir tedavi vaat etmektedir. Trombosit temelde kanın pıhtılaşmayı sağlayan elemanı olup içerisinde büyüme faktörü (Growth Factor) ve çok sayıda doğal koruyucu, iyileştirici maddeler içerir. Trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısı yani PRP doğal bir ilaç gibi etki gösterir. PRP omuzda yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu tendon kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. PRP özellikle omuz tendon yırtılmalarında yırtığın büyümesini engellemekte ve vücut tarafından tamirine yardımcı olmaktadır. Bu gibi durumlarda PRP yavaş ortaya çıkan ama daha uzun soluklu bir tedavi sağlayabilmektedir” diye konuştu.

    PRP tedavisinin, tendon yırtıkları, tendinitler (tendon romatizmaları), sıkışma sendromu, omuz eklemi kireçlenmelerinde uygulanabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Bahadır, “Tedavi edilecek bölgeye göre 2-3 ml kadar PRP birer ay arayla toplam 2 kez uygulanır. Tendon yırtıklarında ve tendinitlerde tendonun çevresine, omuz eklem kireçlenmelerinde eklem içine yapılır. Uygulama direkt olarak yapılabilir. Ama bu durumda tam olarak istenen bölgeye yapılamayabilir. Bu nedenle ultrason görüntüleme rehberliğinde hedeflenen bölgeye yapmak daha sağlıklıdır. Enjeksiyondan sonra birkaç hafta içinde tedricen başlar ve iyileşme süreci 3 ay ile 12 ay arasında devam eder. Bu nedenle PRP enjeksiyonları sonrası kortizon enjeksiyonlarında olduğu gibi hızlı bir ağrı azalması olmaz. Şikayetler yavaş yavaş azalır ve aylar içinde geçer” ifadelerini kaydetti.

    PRP enjeksiyonunun omuz hastalıklarının tedavisinde fizik tedavi, egzersiz, ilaç tedavilerinin uygulanmasında sakınca olmadığını kaydeden Prof. Dr. Bahadır, “Bazen kombine tedaviler daha iyi de olabilir. Omuz hastalıklarında sıkça yapılan kortizon enjeksiyonu ile PRP, beraber veya yakın ara ile aynı bölgeye uygulanmaz. PRP yönteminin yan etkisi yoktur. Yalnızca yapıldığı bölgede geçicihafif bir ağrı yapabilir. Bu etki 1-2 gün içinde kendiliğinden geçer ve herhangi bir zararı yoktur. Bu durumda buz uygulama ve basit ağrı kesiciler kullanılabilir. PRP tedavisinin omuz eklemi rahatsızlıklarında olumlu sonuçlarına dair yapılan araştırmaların sayısı giderek artmakta olup sonuçlar umut vaat etmektedir. Biz de kendi kliniğimizde omuz hastalarında, özellikle tendon yırtılmalarında PRP tedavisi ile yüz güldürücü sonuçlar almaktayız. Bu sonuçlar PRP tedavisinin çok sık karşılaştığımız omuz eklemi rahatsızlıklarında cerrahi ve diğer konservatif tedavilere iyi bir alterantif olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.