Etiket: Propolis

  • Türkiye’nin ilk yerli propolis markasına ödül

    Türkiye’nin ilk ve tek yerli propolis üreticisi BEE’O Propolis, inovasyon konusundaki başarılı çalışmalarıyla “İstanbul Altın Değerler” ödülünün sahibi oldu.

    İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin katma değer oluşturan markaları ödüllendirdiği İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni’nde, Türkiye’nin ilk ve tek inovasyon ödüllü yerli propolis üreticisi BEE’O Propolis’i, inovasyon konusundaki üstün başarılarından dolayı “İstanbul Altın Değerler” ödülüne değer görüldü.

    “Küresel krizden çıkışın yol haritasını belirlemek” temasıyla gerçekleşen “İstanbul Ekonomi Zirvesi ve İstanbul Altın Değerler Ödül Töreni”, gerçekleştirildi. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirvede, katma değer oluşturan yenilikçi 37 kişi ve kuruma çalışmalarından dolayı ödül verildi. Zirve’ye, Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de katılım gösterdi.

    BEE’O Propolis Genel Müdürü Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, ödülünü Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Yönetim Kurulu Üyesi Emine Kamışlı Sabancı’nın elinden aldı.

    Kadın girişimci olmanın zor olduğunu dile getiren Samancı, “Kadın girişimci olmak ve sektörde tutunabilmek bir hayli zor bir yolculuk ancak bu yolculukta aldığımız destekler bizi cesaretlendiriyor. Yaptığımız her araştırma ve bu doğrultuda ürettiğimiz her ürün, öncelikle ülkemize değer katma amacını taşıyor. Ne mutlu bize ki kurulduğumuz günden bu yana geçirdiğimiz 5 yılı, 24 farklı ödülle taçlandırdık. Bunların birçoğunu ulusal ve uluslararası arenalarda aldığımız inovasyon ödülleri oluşturuyor. İstanbul Altın Değerler ödülü ile bu inovasyon ödüllerine bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

    2019 hedefleri hakkında da bilgi veren Samancı, Ar-Ge çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini ve pazara yeni ürünler sunacaklarını kaydetti.

    “İhracatta artış sağlıyoruz”

    TİKAD’tan aldıkları yatırımı, yeni inovatif katma değerli ürünleri üretmek amacıyla kullanacaklarının altını çizen Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Anadolu propolisini bir dünya markası yapmak adına çıktığımız bu yolda, Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi, yine Türkiye’de ilk kez geliştirdiğimiz “Sözleşmeli Arıcılık Modeli” ile üretiyoruz. Bu üretim sürecinde geliştirdiğimiz proses yöntemimiz ile propolisi, insan tüketimine uygun hale getirdik. Her geçen gün büyümeye ve ülkemizin adını yurtdışında temsil etmeye devam ediyoruz. Bugün, ayrıca BEE&YOU markamızla Amerika, Kore, Almanya, Hollanda, İsveç, İngiltere, Avusturya, Kıbrıs, Suudi Arabistan ve Pakistan’a ürünlerimizi ihraç ediyoruz. 2019’da da hız kesmeden ihracat yaptığımız ülkelerin sayısını arttırmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • BEE’O Propolis, ‘İnovatif Girişimcilik Ödülü’ne layık görüldü

    BEE’O Propolis, KOSGEB’in bu yıl beşincisini düzenlediği KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri’nin ‘İnovatif Girişimcilik’ kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu.

    Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığ’nın (KOSGEB) bu yıl beşincisini düzenlediği KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri sonuçlandı. Türkiye’de ilk kez yerli propolis üretimini başlatan BEE’O Propolis, geliştirdiği inovatif ürün BEE’O Suda Çözünür Propolis Damla ile inovasyon ödülüne layık görüldü.

    KOBİ’lerin rekabet güçlerini geliştirmeye ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmaya yönelik hizmet ve destekler sunan KOSGEB’in ödül töreni, Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla Ankara KOSGEB Başkanlık Binası’nda gerçekleşti.

    Ödül töreninde konuşma yapan BEE’O Propolis Genel Müdürü Gıda Yüksel Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, firmalarını 2013 yılında kurduktan sonra ilk desteği KOSGEB Ar-Ge projesi ile aldıklarını belirterek, “Dolayısıyla bu ödül bizim için çok anlamlı ve çok değerli. Bu ödülü almaktan büyük bir gurur ve mutluluk duydum. Anadolu propolisini bir dünya markası yapma yolunda her gün daha büyük bir inançla ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.

    Oğlunun bağışıklık sorununu propolis ile aşan Samancı, “Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisin ilk kez ’Sözleşmeli Arıcılık’ modeliyle yerli üretimini başlatmak ve proses yöntemini geliştirerek insan tüketimine uygun hale getirmek için Taylan Samancı ve Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile birlikte, 2013 yılında KOSGEB destekli propolis projesi ile firmasını İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te kurdu. Şu anda yurt içinde BEE’O yurt dışında BEE&YOU markasıyla propolis, arı sütü, bal, polen içeren ürünlerini kovandan sofraya prensibiyle, besin içeriği ve biyolojik aktivitesini koruyarak tüketicilerine sunmaya devam ediyor. Kore, Almanya, Hollanda, Suudi Arabistan ve Pakistan’a ürünlerini ihraç ederek, Türkiye’de yerli üretimini başlattıkları Anadolu propolisini dünyaya tanıtma yolunda emin adımlarla ilerliyor” ifadelerine yer verdi.

    Samancı, Kadınlar Günü paneline katılıyor

    Öte yandan, 6 Mart’ta yapılacak olan Being an Efficient and High Impact Woman konulu panel, bu yıl BEE’O’nun kurucusu Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı’yı ağırlıyor.

    İsviçre Ticaret Odası Derneği ve İsviçre Başkonsolosluğu, bu yıl buluşlarıyla adından söz ettiren bilimin dahi kadınlarını bir araya getiriyor. Türkiye’nin güçlü kadınlarını bir araya getiren panel, bu yıl BEE’O Propolis’in genel müdürünü de ağırlayacak. Türkiye’de ilk kez yerli propolis üretimini başlatan Aslı Elif Tanuğur Samancı, konuşmacı olarak katılacağı Being an Efficient and High Impact Woman konulu panelde girişimcilik hikayesinden bahsedecek. 6 Mart günü Pera Palace Oteli’nde gerçekleşecek olan Kadınlar Günü paneli, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü anmak ve anlamlandırmak üzere organize ediliyor.

    İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te gerçekleştirdiği Ar-Ge projesiyle propolisi insan tüketimine uygun hale getiren BEE’O, uzman gıda ve ziraat mühendisleri kontrolünde üretiliyor. Türkiye’nin ilk ve tek sözleşmeli arıcılık modeliyle üretilen BEE’O, Amerika’da online olarak www.bee-and-you.com web sitesi üzerinden ve ayrıca distribütörler aracılığıyla New York, Boston, Florida ve New Jersey gibi bölgelerde dağıtım gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra, Kore, Almanya, Hollanda, Suudi Arabistan ve Pakistan’a ürünlerini ihraç eden BEE’O, Türkiye’de yerli üretimini başlattıkları Anadolu propolisini dünyaya tanıtma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

  • Propolis Ekonomiye Kazandırılacak

    Giresun ve yöresinde arıcıların kovanlarını temizlerken çöpe attıkları propolisler ekonomiye kazandırılacak.

    Giresun Arıcılar Birliği Başkanı Kubilay Elevli, Giresun ve yöresinde arıcılığın her geçen gün daha da gelişme kaydettiğini belirterek, yörede profesyonel olarak 2 bin ailenin arıcılıkla geçimlerini sağladıklarını ifade etti.

    Birlik olarak arı yetiştiricileri tarafından çöplere atılan propolisleri ekonomiye kazandırmak için proje gerçekleştirdiklerini vurgulayan Elevli, “Bu konuda DOKAP ile bir proje ürettik. 8 ilde propolis, arı sütü ve polen nasıl alınır, hangi ekipmanların kullanılması gerekir gibi konularda eğitimler verildi. Giresun’da da Şebinkarahisar, Çanakçı, Bulancak ve Piraziz ilçelerinde 307 arıcı üyemize eğitim verdik. Bu senede devam edecek eğitimlerde, propolis’in alınabilecek ortamının seçilmesi, kovanlar arasına yerleştirilen tuzakların kullanılması ve toplamasını öğretiyoruz” dedi.

    “TIP DÜNYASI İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR HAM MADDE”

    Propolis’in tıp dünyası ile sanayi alanlarında önemli bir ham madde olduğunu vurgulayan Elevli, “Arıların bahar döneminde başlayıp Sonbahar dönemine kadar kovan içi dezenfeksiyonunda ve kovan içindeki çeşitli açıklıkların kapanması amacıyla genç meyve, bitki ve ağaç genç sürgünlerinden elde edilen bir maddedir. Keşfi M.Ö. 3 binli yıllara dayanmaktadır. Mumyaların sırrı, bozulmadan günümüze gelişinin en büyük sebebi propolisle kaplı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu madde üzerinde özellikle Avrupa’da, Japonya’da, Almanya’da, Kanada’da deneysel çalışmalar yıllardır yapılmaktadır. Özellikle son 10 yıl içerisinde arı ürünleri ile tedavi üzerinde çalışmalar başlamıştır. Bilim insanları tarafından yapılan deneylerde Propolis’in kanser hücrelerini öldürdüğü, gerilettiği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıkmıştır. Bu amaçla özellikle AB ülkelerinde reçetelere girmiştir. Propolis bağışıklık sistemini güçlendirici ürün ve boğaz pastilleri gibi ilaçlarda etkin olarak kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “POLEN VE ARI SÜTÜ İLE EK GELİR OLUŞTURACAK”

    Dünya’da ve Türkiye’de Propolis konusunda kodeks çalışmaları çok yeni olduğunu aktaran Elevli, “Herkes propolis tuzağı alıyor ve üretiyor. Her gün bize propolis örnekleri geliyor. Kimi organik diyor, kimi saf diyor. Genel merkezimiz aracılığıyla hatta fiyatı bizim belirleyerek satmamız konusunda Çin’den talep geldi. Bunun kriterini Türkiye’de oluşturamadığımız için toplamaya cesaret edemedik. Bu konuda Tarım Bakanlığı tarafından kodeksinin oluşturulmasıyla arıcılarımızın polen ve arı sütü ile birlikte ek gelirini oluşturacak” diye konuştu.

  • Arıların Doğal Antibiyotiği Propolis

    AksuVital Kimya Yüksek Mühendisi Fatma Ebru Koç, propolisin eskiden beri yaraların iyileştirilmesinde, dokuların yenilenmesinde faydalı olduğu, yanıkların tedavisinde, kullanıldığı söyledi. Koç, arıların propolisi kovanlarının çatlak ve hasarlarının tamirinde, çevreden izole edilmesinde, kovanın içine giren mikroorganizmaların ve böceklerin mumyalanarak etkisiz hale getirilmesinde kullandıklarını belirtti.

    Propolisin, çeşitli bitkilerin yaprak, gövde ve tomurcuklarından işçi arılar tarafından toplanan kovanda biriktirilen, keskin kokulu, suda çözünmeyen, acımsı tatta, balmumu ve bitki öz suyundan oluşan bir madde olduğunu belirten AksuVital Kimya Yüksek Mühendisi Fatma Ebru Koç, “Yunanca pro (müdafaa) ve polis (şehir) kelimelerinden türetilmiştir. Bunun bal arısı için anlamı ise, kovanın muhafazası demektir. Arılar propolisi kovanlarının çatlak ve hasarlarının tamirinde, çevreden izole edilmesinde, kovan giriş deliklerinin daraltılmasında, kovanın içine giren mikroorganizmaların ve böceklerin mumyalanarak etkisiz hale getirilmesinde kullanırlar” dedi.

    Propolisin, bağışıklık sistemi uyararak hastalıklara karşı vücudun doğal direncinin artmasına ve vücudun kuvvetlenmesine destek sağladığını bildiren Fatma Ebru Koç, “Başlıca faydaları arasında antiseptik (mikroptan arındırıcı), antimikotik (mantarlara karşı), bakteriyostatik (bakteri üremesini durdurucu), astringent (lokal olarak damarları daraltan faktör), spazmolitik (kas gevşetici), antienflamatuar (iltihap giderici), anestetik (sinir hassasiyetini azaltıcı) ve antioksidant (oksitlenmeyi veya moleküllerdeki bozulmayı engelleyici) özellikleri sayılabilir. Propolisin eskiden beri yaraların iyileştirilmesinde, dokuların yenilenmesinde faydalı olduğu, yanıkların tedavisinde, kullanıldığı bilinmektedir. Ağız ve diş etlerinin tedavisinde de kullanıldığına dair kayıtlar mevcuttur. Tarihsel olarak M.Ö. 300 yıllarından beri kullanıldığı; Mısırlılar’ın ölülerini mumyalamak için, Yunanlılar’ın ve Romalılar’ın yara tedavisi için; Anadolu da ise daha çok ayak yaralarında ve çıban tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.Avrupa’da 12. yy’da ağız ve diş sağlığı için kullanıldığına dair kayıtlara rastlanmaktadır.Son yıllarda ise özellikle göz hastalıklarının tedavisinde kullanımına yönelik yoğun çalışmalar mevcuttur” ifadelerini kullandı.

    Kimya Yüksek Mühendisi Fatma Ebru Koç, oldukça karmaşık bir kimyasal yapıya sahip olan propolisin en çok etanolik ekstraktı kullanıldığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Zira, reçinemsi yapışkan bir yapıya sahip olan propolisin saf olarak kullanımı zordur. Etanolik ekstraktı yüzde 50’den fazla oranda fenolik bileşikler (flavonoidler: flavonlar, flavononlar ve flavonoller) içermektedir. Propolis yapısında ayrıca, glukoz, fruktoz, sukroz gibi şekerleri, aminoasitleri, B1, B2, C ve E vitamini ile bakır, çinko, demir, magnezyum, kalsiyum gibi elementleri de bulundurur. Bu kadar faydasını sıraladığımız propolis, bir çok hastalığın tedavisi için yeni ufuklar açılabilecek bir potansiyele sahiptir”.

  • Arılardan Gelen Doğal Antibiyotik ’Propolis’

    Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Sevil Gülsoy, propolisin, arıların çeşitli bitki ve ağaç kabuklarını çiğneyerek oluşturdukları macuna bazı enzimlerini eklemesiyle oluştuğunu ve yaraların tedavisinde ve ağız enfeksiyonunda bir antiseptik olarak da kullanıldığını söyledi.

    Çok eski çağlarda keşfedilerek, doğal bir antibiyotik olarak kullanılan propolisin mikroorganizmalara karşı olan etkisi temel karakteri olduğunu, ilaç özellikleri nedeniyle eski çağlardan beri insanlar tarafından kullanıldığını belirten Aksuvital Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Sevil Gülsoy, “Propolis Yunanca bir kelime olup ’pro’ ’savunma’ anlamına ve ’polis’ ’şehir’ anlamına gelmektedir ve arıların çeşitli bitki ve ağaç kabuklarını çiğneyerek oluşturdukları macuna bazı enzimlerini eklemesiyle oluşur” dedi.

    Propolisin, yaraların tedavisinde ve ağız enfeksiyonunda bir antiseptik olarak da kullanıldığını açıklayan Gülsoy, ürünün 17’inci yüzyılda Londra’da resmi ilaç olarak listelendiğini ve aynı yıllarda antibakteriyel aktivitelerinden dolayı Avrupa’da önem kazandığını kaydetti.

    Günümüzde gelişen ilaç sektörü ile beraber insanlar hastalıkları için propolis yerine zamanla antibiyotiklere başvurma alışkanlığı kazandığını ve bağışıklık sistemlerinin de bu antibiyotiklere bağımlı hale geldiğini bildiren Sevil Gülsoy, “Sağlık bakanlığının gerçekleştirdiği araştırmaya göre Türkiye antibiyotik kullanımı 40 Avrupa ülkesi arasında birinci sırada. Türkiye’de kullanım alışkanlığı haline gelmiş olan antibiyotiklerin yoğun kullanımı sonucunda bakterilerin bağışıklık kazanarak daha güçlü hale geldiği ve bir süre sonra en küçük rahatsızlıklarla bile vücudumuzun savaşamayacak hale geleceği öngörülüyor” ifadelerini kullandı.

    Aksuvital Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Sevil Gülsoy, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye gündeminde ’Antibiyotik Kıyameti’ olarak duyulan ve dünyaca bir çok uzmanın açıklamış olduğu ortak görüş şu şekilde; Son çare olarak başvurulan güçlü antibiyotiklerden Colistin’e direnç gösteren bakteriler sonucunda sık görülen enfeksiyonlar can alırken, antibiyotiklere bağlı ameliyat ve kanser tedavileri tehdit altına girebileceği öngörülüyor. Oysa 1950’lerden sonra, gelişen teknoloji yardımıyla, bilim adamları propolisin önemli bileşiklerini izole etmeye başlamışlar ve insanlığa birçok yarar sağladığını saptamışlardır. Doğal antibiyotik olarak kullanılan ve bağışıklık sistemini de güçlendirici desteği olan propolis; yüzde 50 reçine, yüzde 30 mum, yüzde 5 polen, yüzde 5, mineralden, yüzde 10 yağ asitlerinden oluşmuştur. Aslında propolisi değerli kılan bu yüzde 10‘luk yağ asidi içeren kısımdır. Bu kısımda yağ asitleri ve vücudumuzun üretemediği dışarıdan almak zorunda olduğumuz esansiyel yağlar mevcuttur. Propolis örneklerinde bitkisel kaynağa bağlı olarak 150-200 bileşik veya kimyasal madde saptanmıştır”.

    Propolisin rolünün aslında arıları hastalıklara karşı korumak olduğunu belirten Gülsoy, “Kovan sıcak ve nemli olduğu için mikroorganizmaların üremesine uygun bir ortam sağlar. Arılar da kovanların özellikle iç kısmını propolisle kaplayarak bakteri ve fungustan korunurken, genç arıları da hastalıklardan korumuş olur. Dışarıdan gelen taşıyamayacağı büyüklükteki zararlıları da propolisle kaplayarak hem kokusunu engellemiş hem de mikroorganizmaların üremesini engeller. Ayrıca dışarıdan gelen arılar da propolisle fırçalanarak kovana alınır. Böylece enfeksiyonun girişi engellenerek steril bir ortam sağlanır” diye konuştu.

    Çeşitli medyatörler üzerinde denenen propolisin kimisinin üzerinde baskılayıcı kimisinin üzerinde uyarıcı etkisiyle bağışıklığı düzenlediğini belirten Sevil Gülsoy, “Antibiyotiklerin etkisini giderek kaybettiği günümüzde mikroorganizmaların savunma kalkanını kırarak hücre içine girmesini sağlamaktadır. Antibiyotik olmadığı halde yüksek antibiyotik özellikler gösteren propolis son yıllarda özellikle kanser tedavilerine olumlu etkileriyle biliniyor. Bu yüzden bir çok üniversitede araştırma konusu olmuştur. Kanser tedavisinde, kemoterapi ve radyoterapide meydana gelebilecek organ hasarını engellemeye yardımcı olur” ifadelerini kullandı.

    Yapılan araştırmalar sonucunda propolisin kullanım alanlarını da arttırdığını belirten Gülsoy, Aksuvital bünyesinde ve birçok kanalda çeşitli sıvı ,hap saf olarak bulunabilinen propolisin, kozmetik ürünlerinde, mobilya sanayinde ve diş temizleme iplerinde, bozulmayı önlemek amacıyla gıda sanayinde kullanıldığını söyledi.