Etiket: Projesiyle

  • AB Projesiyle Çevre Kirliliği Azaltılacak

    Gaziantep İTÜ Mezunları Derneği, Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Viyana Doğa Bilimleri Üniversitesi işbirliği ile hayata geçirilen AB projesi kapsamında Gaziantep’in Rumkale bölümü ve Halfeti’de çevre kirliliğinin azaltılmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.

    AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu-IV Çevre Hibe Programı kapsamında sunularak Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB) tarafından kabul edilen ve sözleşmesi imzalanan İklim Değişikliği İçin Sivil Diyalog Projesi’nin (Civil Dialogue For Climate Change Project) ilk toplantısı tüm paydaşların katılımı ile Gaziantep’te yapıldı.

    Gaziantep İTÜ Mezunları Derneği üyeleri, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Halfeti Kaymakamı Mutlu Köksal’ın yanı sıra projede görev yapan yabancı uzmanlar ve konu ile ilgili bürokratların katıldıkları toplantının açılış konuşmasını yapan Gaziantep İTÜ Mezunları Derneği Başkanı Adnan Akyazıcı, hazırlanacak fizibilite raporu ile bölgedeki tekne ulaşımında sera gazı salımının kontrolüne yönelik farkındalığın artırılacağını söyledi.

    Başkan Akyazıcı, “Küresel iklim değişikliğinin temel nedenleri; nüfus artışı ve buna bağlı enerji tüketimi, toprak kullanımı, uluslararası ticaret ve ulaşım gibi aktivitelerdeki artış ile sanayinin gelişmesidir. İklim değişikliğinin nedeni küresel ısınma, bunun sebebi ise atmosferdeki “sera gazlarının” artmasıdır. Türkiye’nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve yürürlükten çıkan Kyoto Protokolü’nü 12’şer yıllık gecikmelerle imzalayan Türkiye’nin BM’ye sunduğu taahhüt 2030 yılı itibariyle referans senaryoya göre sera gazı salım artış miktarının yüzde 21 azaltılmasıdır. Dernek olarak bu kapsamda hazırladığımız proje ile bölgemizde bu konuda önemli çalışmalar gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda başlattığımız projeye katkı sağlayan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ise konuşmasında, “Dünyanın en önemli ve güncel problemlerinden olan çevre kirliliği ile küresel ısınmaya karşı ülkelerin yanı sıra şehirler ve hatta kurumlar da önlem almalı ve projeler geliştirmelidir. Hasan Kalyoncu Üniversitesi ile Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden olan İTÜ’nün Gaziantep’teki mezunları derneği bu kapsamda işbirliği yapmak üzere bir araya gelmiş ve hazırlanan proje AB’nden fon desteği almaya hak kazanmıştır. Bu başarıdan dolayı öğretim üyelerimizi ve proje ortağımız İTÜ Mezunları Derneği’ni kutluyor, projenin bölgemize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Projenin uygulama alanlarından Halfeti Kaymakamı Mutlu Köksal da yaptığı konuşmada projenin, önemli turizm potansiyel taşıyan Halfeti ve Rumkale bölgesindeki çevre kirliliğinin azaltılmasına katkı sağlayacağını belirtti. Kaymakam Köksal, proje kapsamındaki çalışmalara destek vereceklerini ve sonuçlarının yaygınlaştırılmasını sağlayacaklarını ifade etti.

    Toplantıda Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Şafak Tercan tarafından projenin tanıtılmasının ardından projede görev alan uzmanlardan Ivan Krofak tarafından “Avrupa Birliği’ndeki en iyi uygulamalar” ve Dr. Michael Heidenreich tarafından ise “Çevre alanındaki eğitim ve fizibilite çalışmaları” hakkındaki sunumlar yapıldı.

  • Yozgat’ta Kardeş Aile Projesiyle Sığınmacılara Daha İyi Bir Yaşam Olanağı Sağlanıyor

    Yozgat’ta, Yozgat Belediyesi, İl Müftülüğü ve sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle oluşturulan ’Kardeş Aile Projesi’ ile sığınmacılara daha iyi bir yaşam olanağı sağlanıyor.

    Yozgat Belediyesi, il müftülüğü ve sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle oluşturulan kardeş aile projesinde, kendisine kardeş aile edinen sivil toplum kuruluşu veya vatandaşlar, kardeş aile edindiği sığınmacıların, kira, elektrik, su, gıda ve giysi ihtiyaçlarını karşılıyor. Kardeş aile projesi kapsamında oluşturulan komisyon şehirde yaşayan sığınmacı aileleri tek tek ziyaret ederek kayıt altına alıp ne gibi ihtiyaçları varsa onları tespit ederek yardım etmeye çalışıyor.

    Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, son dönemde Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylarla ilgili olarak Türkiye’nin bir çok şehrinde olduğu gibi Yozgat’ta da Suriye ve Irak’tan gelen çok sayıda ailenin bulunduğunu belirtti. Başkan Arslan, “Bunların bir kısmının sıkıntıları yok ama önemli kısmının maddi anlamda sıkıntıları var. Bu noktada zaman zaman hoş olmayan durumlarla da karşılaşabiliyoruz. Baştan beri gerek yemek gerekse kuru gıda olarak biz ailelere yardımcı oluyoruz. Bu arada ilimizde bulunan sivil toplum kuruluşları da bu ailelere yardımcı olmak için bir gayret içerisindeler. Fakat zaman içerisinde biz belediye olarak gördük ki bu gayretler güzel gayretler ama organize olmadığı içinde kaynak israfına sebep oluyor. Bu noktada biz Yozgat’ta üç ay önce sivil toplum örgütlerini bir araya getirmek suretiyle Ensar- Muhacir kardeşliği platformu adı altında bir çalışma başlattık. Burada yapmak istediğimiz iki şey vardı. Birincisi, sivil toplum örgüt temsilcilerinin yapacağı yardımların koordineli bir şekilde uygun olan yerlere gitmesini sağlamaktır. Çünkü bazı ailelere gerektiğinden fazla yardım gidiyor. Bazı ailelere de hiç yardım gitmiyor. Daha çok sesini duyuran daha çok bağıranlara yardım gidiyor ama bir kenarda kalanlara gitmiyor. Bu noktada bütün bu ailelerin kayıtları ve ekonomik durumları bizce bilindiği için biz sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu yardımları belediye olarak organize ettik ve bu yardımların tam manası ile yerine ulaşmasını sağladık. Böylece yardım israfının önüne geçmiş olduk. İkincisi de bilhassa cami önlerin de dilencilik yapan aileler vardı. Bu da hoş olmayan bir görüntüydü. Bu görüntüyü de ortadan kaldırmak için sivil toplum örgütlerinin hepsine birer ikişer tane kardeş aile verdik. O sivil toplum örgütü o ailenin bütün sorunlarıyla ilgileniyor ve bütün sorunlarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda bu kişiler ve ailelerin Yozgat’a ve Türkiye’ye adaptasyonu konusunda gerek adet gerekse dil noktasında gerekse dini ihtiyaçlar noktasında yardımcı olunuyor” diye konuştu.

    Yardım komisyonunda yer alan Yozgat Müftülüğü Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Şube Müdürü Fevzi Yılmaz da, Yozgat’ta mukim olan sığınmacılara yönelik olarak bilhassa cami önlerindeki dilenmelerini azalmak maksadıyla bu projenin hazırlandığını belirterek, “Öncelikle müftülükte çalışan görevlilerimizle başlattık. İlk desteği veren Divasen verdi. Bizim bu kardeş aile projesindeki amacımız, buraya gelen sığınmacı ailelerin buradaki Yozgat’ta ki hayata intibaklarını sağlamak, onların güzel bir şekilde geçimlerini temin etmektir. Sığınmacı aileler, burada iş bulamıyoruz diye camilerde dilenmeyi sanki meslek haline getirmişler. Dolayısıyla biz bunun önüne geçip, hem bu çocukların eğitimini almalarını, hem de Suriyeli aile ve diğer sığınmacıların yardım almaları için bu projeyi başlattık. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarından ve bilhassa belediyemizden çok büyük destek görüyoruz. Hepsine teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.

    Yaklaşık 20 kişilik bir aileyi kendilerine kardeş aile olarak seçen Divasen Yozgat Şube Başkanı Osman Taşcı, “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır” hadisi şerifi gereğince genelde tüm insanlığa özelde de Müslüman kardeşlerimize yardım etmek hem Müslümanlığın özelliği hem de görevi olduğunu ifade ederek, “Müftülüğümüz bize bu teklifi yaptığında tereddütsüz kabul ettik. Haftada bir kez kardeş ailemizi ziyaret ediyoruz, eksiklerini tespit edip ertesi günü eksikleri kardeş ailemize sunuyoruz” dedi.

    Suriye’de yaşanan savaştan kaçarak Yozgat’a sığınan 35 yaşındaki Muhammet Osman, eşi ve 4 çocuğuyla birlikte savaşta eşini kaybeden kız kardeşi ve 7 çocuğuna bakmaya çalışıyor. Hazırlanan projeden dolayı teşekkür eden Muhammet Osman, “Türkiye bize sahip çıktı. Bizimle yakından ilgileniyor. Bu projede bizim için çok iyi fakat biz, bu şekilde yapılan yardımlardan çok iş verilmesini istiyoruz. Biz çalışalım ailemizi geçindirelim, bizlere yardım eden bütün kurumlara ve Yozgat halkına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    İnfak Derneği Başkanı Davut Aslan ve yönetim kurulu üyeleri de edindikleri kardeş aileye dikiş makine verip diğer eksiklerini giderdi.

  • ’Ekonomiye Kadın Gücü’ Projesiyle 150 Bin Kadın Hayallerine Kavuştu

    Turkcell, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mikrokredi Programına destek vererek “Ekonomiye Kadın Gücü” projesiyle 150 bin dar gelirli kadının, hayallerini gerçekleştirmesine destek verdi.

    Turkcell, kurulduğu günden bu yana istihdam, eğitim, girişimcilik gibi hayatın her alanında kadınların yanında olma amacıyla, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mikrokredi Programına destek vererek “Ekonomiye Kadın Gücü” projesiyle 150 bin dar gelirli kadının hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı oldu. 2003 yılından beri birçok kadının kendi ayakları üzerinde durmasına destek olan program, Turkcell’in satış ve pazarlama dahil birçok alanda projeye destek verdi. Program kapsamındaki kadınlar, 500 milyon TL kredi ile güçlenerek hayallerini gerçekleştirme imkanına sahip oldu. Turkcell, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın himayesinde Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) ile ekonomik üretime başlamak isteyen dar gelirli kadınlar için oluşturduğu “Ekonomiye Kadın Gücü” projesini sürdürüyor. Türkiye’nin her noktasında 500 liradan 15 bin liraya kadar kredi alarak ailesine bakan, kendini geliştiren, ekonomiye katılan binlerce kadın güçlenerek kendi ayakları üzerinde duruyor.

    EKONOMİYE KADIN GÜCÜ İLE KADINLARA HER ALANDA DESTEK

    Program kapsamında sürdürülebilir bir geçim modeline kavuşmasını sağlamak adına kadın girişimcilerin eğitim, pazarlama, teknoloji alanında kendilerini geliştirmelerine destek olunduğunu belirtildi. Aldıkları mikrokredi ile nakit ihtiyacını karşılayan kadın girişimciler, Turkcell’in verdiği satıştan pazarlamaya birçok farklı eğitim ile de profesyonel girişimci olma yolunda aşama kaydetti. Kadınların daha fazla kazanç sağlamaları amacıyla N11 işbirliğinde Ekonomiye Kadın Gücü sanal mağazası da açıldı. Anadolu’nun otantik, geleneksel ve el işi ürünlerinden seçilen ürün gamına sahip olam mağazada Kastamonu’dan taş baskı masa örtüleri, Konya’dan tuzdan yapılmış aksesuar malzemeleri, Mardin’den bıttım sabunu, Hakkari’den yöresel fistan takımı, Samsun’dan yün dokuma cecim kilimi ve Kütahya’dan çini takılar alıcılarla buluşturuluyor. Bugüne kadar Türkiye’nin her yerinden alıcılar tarafından ziyaret edilen mağazalarla kadın girişimcilerinin emeğini değere dönüştürmek hedefleniyor.

    69 ilde hizmet, hayvancılık, tarım, üretim ve ticaret gibi pek çok alanda işlerini program ile büyüten kadın girişimcilerin, hayalini kurduğu işlere başladıkları bildirildi. Ortalama 4 kişilik aile bütçesine katkıda bulunan girişimci kadınların, Turkcell ve TİSVA ortaklığıyla yürütülen program sayesinde hem kendi hem de ailelerinin, eğitimini sağlayabilir duruma geldikleri belirtildi.

    RAKAMLARLA “EKONOMİYE KADIN GÜCÜ”

    Ekonomiye Kadın Gücü projesinin en yaşlısı 94 yaşındaki Nuri Doğru. 1922 yılında Bismil’in Tatlıçayır köyünde dünyaya gelen Nuri Hanım 8 çocuk annesi. İlk çektiği 700 TL’lik mikrokrediyi sermaye olarak kullanıp, şu an oğluyla birlikte pazarcılık yapıyor. Projeden faydalanarak mikrokredi kullanan en genç isim Mersinli Fatma Aslan 1997 doğumlu. Çiftçilikle uğraşan 19 yaşındaki Fatma Aslan aldığı 1000 TL’lik ilk mikrokrediyi ailesinin sahibi olduğu tarlanın giderleri için kullandı.

    Ekonomiye Kadın Gücü projesi kapsamında, başarılar şu şekildedir: “26 kadın kullandıkları mikrokredi sayesinde imal ettikleri kuru biber, salça, iğne oyası, kozmetik gibi ürünleri ihraç etmeye başladılar. 10’u Şanlıurfa’dan. Mikrokredi kullanan 44 kadın sadece hayallerine kavuşarak pek çok başarıya imza attı. Yurtiçi ve yurtdışında pek çok ödüle layık görüldüler. Tıpkı Kader Özge gibi. Kader Özge, Pedra Ekolojik Temizlik Malzemeleri ile ülkeler arası satış yarışmalarında 7 kez birincilik kupası ve ödülü kazandı. Program kapsamında 4.000’e yakın kadın eşinin desteğini almadan çocuklarına kendi başına bakıyor.

    Türkiye’nin en çok mikrokredi şampiyonu olan illler: Kahramanmaraş, Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa Şubeleridir”

  • ’Trafikte Yaşama Yol Ver’ Projesiyle Çocuklar 112’yi Tanıyor

    Elazığ’da “Trafikte Yaşama Yol Ver” projesi kapsamında ilkokula giden çocuklar, ambulansları yakından inceleme fırsatı bulurken, 112 Acil Komuta Merkezi’nin çalışmaları ile ilgili bilgilendiriliyor.

    Elazığ’da, İl Sağlık Müdürlüğü Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Şubesi koordinesinde “Trafikte Yaşama Yol Ver” projesi kapsamında ilkokul öğrencileri bilgilendirilmeye başlandı. 112 Acil Komuta Merkezi ekipleri kentte bulunan okullara giderek öğrencilere ambulans servislerinin çalışmasıyla ilgili konferans verdikten sonra ambulansları tanıtıyor. Proje kapsamında bugün Abdullah Paşa Mahallesi’nde Tevfik Yaramanoğlu İlkokulu’na giden 112 Acil Komuta Merkezi’ne bağlı ekipler, yapılan hizmetlerle ve hangi durumda 112 Acil Komuta Merkezi’nin aranması gerektiği konusunda konferans verdi. Konferansta ambulans servisinde görevli personeller çocukların sorularını da yanıtladı.

    Daha sonra ambulansları inceleyen çocuklara, ambulans içerisinde bulunan sağlık ekipmanları hakkında bilgiler aktarıldı. 112 Acil hizmetlerinin Türkiye genelinde her noktaya yayılmış bir sistem olduğunu vurgulayan İl Sağlık Müdür Yardımcısı Ramazan Gürgöze, bu kapsamda ambulanslarla 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verildiğini söyledi. Ambulans servislerinde çalışan personellerin her türlü fedakarlıkla en kısa sürede ulaşarak hizmet sunmaya çalıştığını da aktaran Gürgöze, “Amacımız hastalarımızı en uygun şekilde, en uyun hastaneye zamanında ulaştırmak” dedi.

    Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde “Trafikte Yaşama Yol Ver” projesine Elazığ’da ilkokullarda başladıklarına değinen Gürgöze, şunları kaydetti:

    “Bunu toplumun tüm kesimlerine yaymak için çalışacağız. Sosyal alanlarda kurduğumuz stantlar, afişler, ambulanslar ve tüm çalışanlarımızın katılımıyla projeyi insanlarımıza anlatacağız. Burada amacımız 122’ye gelen gereksiz çağrıların önüne geçmek ve trafikte ambulanslara sağlanacak önceliğin anlatılmasını sağlamak olacak.”

  • Beden Eğitimi Öğrencileri AB Projesiyle En İyisi Olacak

    Uludağ Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinin daha nitelikli beden eğitimi öğretmeni yetiştirmeyi amaçlayan Avrupa Birliği projesinin ilk toplantısı, Bursa’da yabancı ülkelerden proje ortaklarının katılımıyla gerçekleştirildi.

    Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından hibesi sağlanan “Beden eğitimi öğretmen eğitiminde iyi uygulamaların incelenmesi, “Avrupa Yaklaşımı” başlıklı AB projesinin birinci toplantısı 17-20 Ocak 2016 tarihleri arasında Bursa’da gerçekleştirildi. Üç gün süren toplantıya proje ortaklarının temsilcisi öğretim üyeleri katıldı.

    Toplantıda, 34 Erasmus+program ülkesinden uzmanların davet edileceği ve iyi örnek ve uygulamaların paylaşılmasını amaçlayan eğitim faaliyeti ile proje sonunda basılması planlanan kitabın taslağı planlandı.

    Limerick Üniversitesinden Prof. Dr. Ann MacPhail “Farklı ülkelerden uzman belirlerken oldukça zorlandık. Bu da kendi ülkemiz dışındaki meslektaşlarımızla işbirliğimizin ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Projenin daha ilk günden özellikle beden eğitimi öğretmen eğitimi alanında çalışan uzmanlar arası işbirliğini kuvvetlendirmeye yönelik etkisini bu şekilde hissettik” dedi.

    Çok verimli bir toplantı geçirdiklerini belirten proje koordinatörü Dr. Züleyha Avşar, ortakların ilk kez bir araya geldiğini ve beklenenin üzerinde oluşan pozitif bir sinerji ile çalışıldığını daha şimdiden ortaklar arasında yeni projeler için fikirler ortaya çıktığını belirtti.

    Toplantıya, Uludağ Üniversitesinden Doç. Dr. Şenay Şahin, Doç. Dr. Erkut Tutkun, Dr. Züleyha Avşar, Okt. Özlem Şahin; Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Gıyasettin Demirhan, Dr. Yeşim Bulca, Araştırma Görevlisi Yılmaz Yüksel, Araştırma Görevlisi Emre Bilgin, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Mustafa Levent İnce, Pamukkale Üniversitesi’nden Dr. Deniz Hünük, İrlanda Limerick Üniversitesinden Prof. Dr. Ann MacPhail, Dr. Eileen McEvoy, İtalya Padua Üniversitesi’nden Prof. Dr. Attilio Carraro, Dr. Erica Gobbi; Çek Cumhuriyeti Liberec Teknik Üniversitesi’nden Dr. Petra Caplova ve Dr. Jaroslav Kupr ile Bursa Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği’ni temsilen beden eğitimi öğretmenleri Saip Aytuğ, Ferruh Argüden, Ayhan Akyüz, Ertan Dağaşan katıldı. Bir sonraki ulus ötesi toplantının İtalya’nın Padua kentinde yapılmasına karar verildi.