Etiket: Projesinin

  • Kuşadasında “Tarihsel Doku” Projesinin İkinci Aşaması Tamamlandı

    Kuşadası Belediyesi ile Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile sürdürülen rölöve ve restorasyon projesinin ikinci aşamasında tarihi çevre değerlendirme çalışmaları tamamlandı.

    Kuşadası Belediyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı ile “Yıldız Teknik Üniversitesi Rölöve-Restorasyon Lisans Üstü Programı 2015-2016 Güz Yarıyılı” ders programı kapsamında ilçeye gelen yüksek lisans öğrencileri “Tarihi Çevre Değerlendirme 1” dersi kapsamında sürdürülen tarihi çevre değerlendirme çalışmaları tamamladı. YTÜ Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Can Binan, Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Can koordinatörlüğünde yürütülen çalışma, Doç. Dr. Aynur Çifci, Yrd. Doç. Dr. Ebru Omay Polat, Yrd. Doç. Dr. Banu Çelebioğlu, Yrd. Doç. Dr. İrem Gençer ve Arş. Gör. Elifnaz Durusoy’un katılımıyla sürdürülüyor. Alacamescit, Camiatik, Hacıfeyzullah ve Dağ mahallelerinde kent dokusunun analizi ile başlayan çalışma, nitelik ve değerlerin saptanması ile devam edecek ve tipoloji çalışmaları ile desteklenecek.

    17 Ekim Cumartesi günü yüksek lisans öğrencileri Taha Zahid Özdemir, Gülçin Güngör, Rukiye Bostan, Nefise Kansu, Serhat Sönmez, Onur Çimen, Seniha Deniz Yurttakal, Pınar Koçlardan, Mehmet Koç, Hasan Yıldız, Ceyda Bilgin, Sema Özaltın ve Serra Akgüner tarafından başlatılan tarihi çevre değerlendirme çalışmaları 22 Ekim tarihinde sona erdi. Tarihi kent dokusunun üç ana aksı olarak kabul edilen Yıldırım Caddesi, Aslanlar Caddesi ve Anıt Sokak’ta yapılacak silüet çizimleri ile değerlendirme ve öneriler aşamasına taşınarak sokak sağlıklaştırma projeleri yapılacak. Yürütülmekte olan saha çalışması ile Kuşadası’nda tarihi kent merkezi algısının oluşturulması, tarihi dokunun kimliğinin güçlendirilmesi, kültür turizmine ve kentli kimliğine katkı sağlaması, dolayısıyla korumayı sürekli kılması amaçlanıyor.

    Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, ilçenin önemli bir tarihsel mirasa ve özgün bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekerek “Daha önce de belirttiğim gibi tarihi kent dokusunun korunması amacıyla atılacak her adıma öncülük etmeye ve destek vermeye hazırız. Yıdız Teknik Üniversitesi ile yapılan bu çalışmalar, Kuşadası’nın geçmişini yansıtan sokak ve evlerin tekrar yaşayan mekanlar haline getirilebilmesi, kültür turizmine kazandırılması ve uygulanması planlanan sokak sağlıklaştırma projesine temel oluşturması açısından büyük önem taşımaktadır’ dedi.

  • “gelin Etmeyin, Okula Gönderin” Projesinin Tanıtımı Yapıldı

    Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ’Gelin Etmeyin, Okula Gönderin’ projesinin tanıtım toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in katılımıyla dün gerçekleşti.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki dün düzenlenen tanıtım toplantısında, 19 sivil toplum kuruluşu, çeşitli kamu kurumu temsilcileri, imamlar ve bazı gönüllülerin destekleriyle projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Proje kapsamında evlilikten kurtarılıp okula kazandırılan Zeynep adlı genç kızın 470 puan alarak Kilis Fen Lisesi’ne yerleştirildiğini anlatan Şahin, devlet yurtlarına yerleştirilen Zeynep’in, eğitiminin ardından hayalini kurduğu kalp cerrahı olmasını hep birlikte görmek istediklerini dile getirdi. Bir yıllık çalışmalarının neticesinde 25 genç kızın yeniden okula kazandırıldığını kaydeden Şahin, “25 kişi sayı olarak az görülebilir ama bu 25 kişinin aslında hayatı değiştirildi. O yüzden bu sayı çok önemli” dedi.

    “KADIN BU İŞİ HALLETTİĞİ SÜRECE ALLAH’IN İZNİYLE HER ŞEY HALLOLUR”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da projenin adında yer alan ’Gelin Etmeyin’ ifadesini duyduğunda ’etme, eyleme’ anlamında düşündüğünü belirterek, işin aslını öğrenince de memleketin gönül yarasıyla ilgili atılan bu adımda yer almak istediğini söyledi. Böylesi önemli projeyi hayata geçirenlere teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, birliktelik ruhu olduğu sürece kimsenin Türkiye’nin önünde duramayacağını kaydetti. Birlikteliğin her zaman içeriden halledilmesi gerektiğini, bu noktada kadınlara büyük görev düştüğünü vurgulayan Erdoğan, “Kadın bu işi hallettiği sürece, Allah’ın izniyle her şey hallolur” diye konuştu.

    Proje kapsamında okula kazandırılan ve kendisine çiçek takdim eden Filiz adındaki genç kızın artık yepyeni hayalleri olduğunu anlatan Erdoğan, “Filiz kızımız neredeyken şimdi hangi ideallerin peşinde koşuyor. İnşallah o idealine ulaşacaktır. Rabbim onu nasip etsin. İnşallah onun Kalp Cerrahı olmasını sağlar. İnşallah Rabbim onu da sağlar. 12 kardeşi var. Bu niye bize lazım biliyor musunuz? Her yerde söylüyorum. Bu milletin güçlü ailelere ihtiyacı var. Bunun için de her yerde tek millet diyorum. Bizim tek millet anlayışımızın içerisinde tek bayrak var, tek vatan var, tek devlet var. Bizim tek millet anlayışımızın içerisinde ayrımcılık yok. Bunda Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Abaza’sı, Gürcü’sü, Boşnak’ı var, hepsi var. Çünkü biz birbirimizi Yaradan’dan ötürü seviyoruz” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdogan ise hayata geçirilen bu projede emeği geçenleri kutlayarak, çok sayıda sektörün el ele vererek toplumsal sorunları ortadan kaldırmaya yönelik bu tür çabaların artmasını temenni etti. Terör olayları sonrası hayatlarını kaybeden güvenlik güçleri ve vatandaşları rahmetle andıklarını ifade eden Emine Erdoğan, teröre karşı birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, Türkiye’nin bu sıkıntıları da atlatacağına inandığını vurguladı.

    “ÇOCUKLARIN ERKEN YAŞTA EVLENDİRİLMESİ İNSAN HAKKI İHLALİDİR”

    Çocuk yaşta zorla evliliğin hiç bir şekilde kabul edilemeyeceğini anlatan Emine Erdoğan,”Bu olay insan hakkı ihlalidir ve suçtur. Kızların erken yaşta evlendirilmesi kadın haklarının da hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Küçük yaşta evlendirilen çocukların, çocuklukları da ellerinden alınmakta. Şunu hiç unutmayalım ki okul çağındaki çocuğun yeri okuldur. Eğitim, onların birinci meselesidir. Anne ve babalar, lütfen çocuklarınızı eğitim yuvalarından uzaklaştırmayın, gelin etmeyin, okula gönderin. Onları, tüm hayatlarını aydınlatacak eğitim yuvalarından koparmayın. Çocuklarınızı, kendi kendilerini ifade edemeyecekleri, sömürülecekleri 4 duvar arasına hapsetmeyin. Hiç bir gerekçe çocuk yaşta evlendirmeyi haklı çıkarmaz. Her geçen yıl azalsa da ne yazık ki ülkemizdeki kız çocuklarının erken yaşta evliliği hala ciddi bir sorun” dedi.

    Bu soruna acil önlemler almak durumunda olduklarına dikkat çeken Emine Erdoğan, “Bunu yaparken söz konusu sorunun nedenlerini de iyi tahlil etmeye çaba gösterdik. Katı geleneksel anlayışlar, yoksulluk, aile içi şiddet ve toplum baskısı gibi sebeplerin bu sorunun temelinde yer alıyor. Çocukların iş gücü olarak görülmesi ve erken yaşta cinsiyet problemi üstlenmeleri de ciddi nedenlerdendir. Beşik kertmesi ve berdel gibi irade hürriyetini yok sayan çarpık geleneksel uygulamalar, nice sorunu beraberinde getirmiştir. Nesillerimizin geleceğini ilgilendiren tüm bu sebepler üzerinde ciddiyetle düşünmeli ve ortadan kalkması için hep birlikte çalışmalıyız. Ülkemizde zorunlu eğitim süresi, önce 8 yıla sonrasında ise 12 yıla çıkarılmıştır. Bu erken yaşta evlendirmeyi engellemede önemli bir etken olmuştur”diye konuştu.

    Daha önce içerisinde kendisinin de yer aldığı “Haydi Kızlar Okula Kampanyası”yla 300 bin kızın okulla tanıştığını aktaran Emine Erdoğan, bu tanışıklığın söz konusu kızların hayallerine, evliliklerine, geleceklerine de eğitimi dahil ettiğini vurguladı.

    “KIZ ÇOCUKLARININ EVLENDİRİLMESİNE TOPLUM OLARAK DUR DEMELİYİZ”

    Erken evliliğin çoğu zaman erken hamileliği de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Erdoğan, “Erken hamilelik, bu da nice sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Genç gebeliğe bağlı olarak ölümler artıyor. Çocuk evliliğinde yasal zemin olmadığı için ne yazık ki boşanma hakkı da olmuyor. Bir ömür boyu sürecek sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Erken yaşta evlilik, yasal olarak suçtur. Gerek uluslararası, gerekse ulusal mevzuatlarda çok açık hükümler vardır. Çocuk yaşta evliliklerde yakın akraba da buna göz yumarak suça ortak olabiliyorlar. El birliğiyle bir çocuğun geleceğini ipotek altına alıyorlar. Kız çocuklarının erken evliliğine toplum olarak dur demeliyiz. Burada en büyük sorumluluk ailelere ve eğitimcilerimize düşüyor” ifadelerini kullandı.

    Çocukların eğitim hayatının son bulmaması, ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi konusunda herkese görev düştüğünü anımsatan Erdoğan, erken evliliklerinin eğitim seviyesiyle doğru orantılı olduğunu vurgulayarak, “Eğitim seviyesi arttıkça, erken evliliklerin sayısı zaten düşüyor” şeklinde konuştu. Emine Erdoğan, ’Gelin Etmeyin, Okula Gönderin’ projesi kapsamında, evlilikten kurtulup okula kazandırılan kızların ilerleyen yıllarda toplumun temel taşını oluşturacak meslek sahibi olmaları dileğinde bulundu.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan ise bazı zamanlarda toplumun inanışlarında, genel kurallara göre yanlışlıklar olabildiğini söyledi.Bu yanlış inanış ve uygulamaları değiştirmenin zorluğuna işaret eden Gürcan, “Bu inanışları değiştirmek ne yazık ki sadece yasal düzenlemelerle mümkün olmayabiliyor. Bu inanışların değişmesi için toplumun genelinde farkındalık oluşturmak gerekiyor. O yüzden bugün Gaziantep’teki projeyi çok önemli buluyorum” diye konuştu.

    Erken yaşta evliliğin, yüzde 30’lardan çok kısa bir zamanda yüzde 3’lere gerilediğine dikkati çeken Gürcan, “Özellikle küçük genç kızlarımızın erken evliliklerini önleme noktasında sivil toplum kuruluşu ve eğitim kurumlarımızın, böylesine yerel hareketlerin de katkısı yadsınamaz” dedi.

    Konuşmaların ardından projeye katkı sağlayan 19 STK’ya katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi.

  • Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var Projesinin Tanıtım Toplantısı Gerçekleşti

    Sakarya’da “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesinin tanıtım toplantısı geniş katılımla gerçekleşti.

    İHH İnsani Yardım Vakfı’nın 2013 yılında başlatmış olduğu “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesi bu eğitim yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim Bir Sen ortaklığında devam ediyor. Gerçekleşen tanıtım toplantısına İHH Sakarya İl Temsilcisi Sebahattin Aydın, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Mevlüt Kuntoğlu, İHH Sakarya Yetim Birimi Sorumlusu Abdurrahman Şafak, Sakarya İl Müftü Yardımcısı Yunus Acar, Eğitim Bir Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve STK Temsilcileri katıldı.

    Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan program İHH Sakarya İl Temsilcisi Sebahattin Aydın’ın konuşmasıyla devam etti. Aydın, “Bütün mazlum coğrafyaların bel bağladığını, ümitlerinin Türkiye olduğunu, Türkiye’den yapılacak olan çalışmaların dünyanın birçok bölgesinde hızla filizlenerek çevrelerine yayılacağını görüyorlar. Buna birçok bölgede şahit olduk. Yetim projesi Türkiye’den bir ailenin hiç tanımadığı mazlum bir aileye yardım etmeyi amaçlıyor. Bu sistem yaptığınız yardımın alenileştirilmemesi ilkesiyle de uygun. Bu çalışmamızın bu 3. Yılı. 2013 yılından itibaren İHH, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Eğitim Bir Sen yapılan protokollerle birlikte 4 paydaşa birden bürünüyor. Sakarya ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesinde Türkiye’mizde güzide illerden bir tanesidir. Sakarya’da çalışmasının milli eğitim ayağında en son sayı 301 okul, 640 yetime ulaşıldığını görüyoruz. Bu Sakarya’yı İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin vilayetleri arasında 3. Sıraya yerleşiyor. Mevcut durum sponsorluklarla yürümüyor. Bunun dışında Sakarya’mızdan bin 601 yetime adeta nefes olup, o yetimlere can verildiğini görüyoruz. Bu sayı bizi ilk 5’e koyuyor. Nüfusla orantılı olduğu zaman bu veriler gerçekten çok önemli” ifadelerini kullandı.

    Program diğer konuşmacıların konuşmaları ile devam etti.