Etiket: Projesine

  • Yeşil Yol Projesi’ne Ödül

    Yapımı tartışmalara ve yer yer tepkilere neden olan ’Yeşil Yol Projesi’ne Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği tarafından ‘İpekyolu Medeniyetleri Hizmet Nişanı’ ödülü verildi.

    Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının (DOKAP) Giresun’un Piraziz ilçesindeki merkez binasında düzenlenen ödül töreninde TÜRKSOY Genel Sekreteri Prof. Dr. Düsen Kaseinov tarafından DOKAP Başkanı Ekrem Yüce’ye, ’Kültür Turizm’ projeleri kategorisinde Kalkınma Bakanlığı DOKAP İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülmekte olan ’Yeşil Yol Projesi’ne ’İpekyolu Medeniyetleri Hizmet Nişanı’ özel ödülü takdim edildi.

    Konuyla ilgili DOKAP’ın Giresun’un Piraziz ilçesindeki merkezinde düzenlenen törende konuşan DOKAP Başkanı Ekrem Yüce, Yeşil Yol Projesi’nde orman katliamının söz konusu olmadığını söyledi.

    ” ’SEN NE YAPIYORSUN’ DİYE SORMADAN YAZIYORLAR”

    “Sen ne yapıyorsun diye sormadan yazıyorlar” diyen Yüce, “Çok konuşulan adeta tanımadan, görmeden yapılan faaliyetlerimizi yerinde incelemeden ve gerçekten ’sen ne yapıyorsun’ diye sormadan eline kalem alıp kendi hayallerini, kendi beynindeki düşüncelerini bu topluma çok farklı bir şekilde yansıtanların arasında yürümeye çalışıyoruz. Yeşil yol hiç de yazılan yazılarla bağlantısı olmayan bir yoldur. Yazılanlarla uzaktan ve yakından alakası yoktur. Yeşil yolda orman katliamı asla söz konusu değildir. Orman kesmek bizim işimiz değildir. Bununla ilgili yazılanlar ve yazılmak isteyenlerin gerçekten ne hedeflemek istediklerini anlamış değiliz. Ama Yeşil yol büyük bir azimle, büyük bir gayretle çalışmaya devam ediyor” dedi.

    MACARLAR ’YEŞİL YOL’ PROJESİ’Nİ İNCELİYOR

    Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genel Sekreteri Dr. İlyas Demirci ise, Macaristanlı gözlemci üyelerin katıldığı bir organizasyonda ’İpek Yolu Medeniyetleri’ dergisini incelediklerini ve DOKAP’ın Yeşil Yol Projesi’ni gördüklerini dile getirdi. Demirci, “Biz de DOKAP’ı biraz anlatma fırsatı bulduk. Yılbaşına kadar olan bir dönemde bizi Macaristan’a davet ettiler. DOKAP’ın temsilcilerinden bir tanesi ile bu projenin bir modelini görüştük. Macaristan’da uygulanıp, uygulanamayacağı yönünde fikir alışverişinde bulunmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.

    KKTC’DEN SONRA GİRESUN ADASI’NA DA SU GÖTÜRÜLECEK

    Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genel Sekreteri Dr. İlyas Demirci, Giresun Adası’nın su ve elektrik sorunlarıyla ilgili olarak ise “Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Genel Başkanımız Akif Özkaldı aynı zamanda Orman ve Su işleri Bakanlığında Müsteşar Yardımcılığı görevini yürütüyor. Kendileri bakanımızın verdiği bir görevden dolayı aramızda bulunamıyorlar ama kendileri şu müjdeyi size iletmemi istediler. Sayın Başkanımız ’Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 84 kilometre aşarak yerin 250-300 metre diplerinden Kuzey Kıbrıs’a su götürmüş bir teşkilat olarak Giresun Adası’na elbette su götürürüz’ dediler” diye konuştu.

  • Almanya’dan ‘Teknoloji OSB Projesi’ne Destek

    Almanya İstanbul Başkonsolosu Georg Birgelen, Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi Projesi’nin (TEKNOSAB) yabancı yatırımcılar için büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

    BTSO Meclis Başkanı Remzi Topuk ve Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Umutkan, Almanya Başkonsolosu Georg Birgelen’i ağırladı. Oda binasındaki ziyarette konuşan Remzi Topuk, Bursa ekonomisi ve BTSO’nun makro projeleri hakkında bilgi verdi. Bursa’dan Almanya’ya ihracat yapan bin 73 firma olduğunu söyleyen Topuk, Bursa’da ise Almanya sermayeli 137 firmanın faaliyet gösterdiğine dikkat çekti. Topuk, Bursa ve Almanya arasındaki ihracatın 2014 yılında 2 milyar dolar, ithalatın ise 1,5 milyar dolar sevyesinde olduğunu vurguladı.

    Binin üzerinde yabancı sermayeli firmanın olduğu Bursa’nın Türkiye’nin ikinci ihracatçı şehri olduğunu anlatan Remzi Topuk, BTSO’nun ortaklarıyla birlikte 100 bine yakın işvereni temsil ettiğini belirtti. Bursa’nın sektörel çeşitliliği sağlayan ender şehirlerden birisi olduğunu ifade eden Topuk, Türkiye’de alanında bir ilk olan Teknoloji OSB Projesi’ni de konuklara anlattı. Türkiye’nin ilk OSB’sinin Bursa’da kurulduğunu hatırlatan Meclis Başkanı Topuk, “Hedefimiz, birçok sektörde söz sahibi olan Bursa’nın mevcut potansiyelini en verimli şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Bu açıdan yeni sanayi alanlarına ihtiyacımız var. Bursa’da mevcut OSB’lerde yatırımlık arazi sıkıntısı yaşanıyor. Bu açıdan TEKNOSAB, hem ülkemizin hem de yakın coğrafyaya büyük avantajlar sağlayacak” diye konuştu.

    “TEKNOSAB İÇİN HER DESTEĞE HAZIRIZ”

    Almanya Başkonsolosu Georg Birgelen, Bursa ekonomisinden övgüyle bahsetti. Bursa’nın Türkiye’nin en önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu kaydeden Birgelen, Bursa’da yüksek teknoloji yatırımların her geçen gün arttığını kaydetti. BTSO’nun yüksek teknolojiye yönelik adımlarını desteklediğini belirten Birgelen, TEKNOSAB projesinin önemine işaret etti. TEKNOSAB’a her zaman destek vereceklerini kaydeden Birgelen, “Türkiye ve Bursa bizim için önemli bir stratejik ortak. Her zaman ticari ilişkilerimizi güçlü tutmalıyız. Bursalı firmalara kapımız her zaman açık. TEKNOSAB’ın Türkiye ve Bursa ekonomisine büyük avantaj sağlayacağına inanıyorum” dedi.

  • Rengarenk Kilis Projesine İlgi Giderek Artıyor

    Kilis Belediyesi “Rengarenk Kilis” Projesi kapsamında Yeni Beşevler’de bulunan parkı boyadı.

    Gazi İlkokulu 4/A Sınıfı öğrencileri ile birlikte yapılan boyama etkinliğinde çocuklar gönüllerince ve istedikleri şekilde boyama yaptı. Boyama etkinliği ile birlikte belediye personeli ve öğrenciler aynı zamanda çevre temizliği de yaptı. Önlükleri takarak eldivenleri ellerine geçiren öğrenciler öğretmenleri ile birlikte kısa sürede parkı rengarenk boyadı. Boyama Etkinliğine Kilis Belediye Başkan Yardımcısı Cuma Özdemir’de katıldı. Öğrencilerle birlikte boyama yapan Özdemir, amaçlarının çevreyi düzenlemenin yanında öğrencilere temizlik, doğa sevgisi ve çevre bilinci aşılamak olduğunu söyledi.

    Etkinliğe Kilis Belediye Başkan Yardımcısı Cuma Özdemir, Etüt ve Proje Müdürü Hüseyin Erkmen, Gazi İlkokulu Müdürü Abdülhamit Oylumlu, Gazi İlkokulu 4/A Sınıfı öğretmeni Yasemin Sürmeli ve çok sayıda veli katıldı. Öğrenciler hazırladıkları pankartlarla “Doğa ve Çevre Sevgisi” konusunda farkındalık oluşturdu.

  • Eskimeyen Şampiyonlardan Çocuk Atletizmi Projesine Destek

    Türkiye Atletizm Federasyonu tarafından organize edilen IAFF Çocuk Atletizmi Semineri, ÇOMÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda (BESYO) düzenlendi.

    Türkiye Atletizm Federasyonu IAAF Çocuk Atletizmi Semineri, ikinci gününde BESYO 100. Yıl Spor Salonu’nda devam etti. Seminerin ikinci gününde, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Rüştü Güner, dopingle mücadele konulu bir sunum yaptı. Ardından ‘eskimeyen şampiyonlarımız’ bölümünde, bugüne kadar birçok şampiyonada madalya almış, rekorlar kırmış isimlerden Mehmet Terzi, Semra Aksu, İsmail Akçay, Turgut Gür, Mehmet Tümkan, Mehmet Akgün, Mehmet Ay, Mehmet Yurdadön, üniversite öğrencileriyle söyleşi yaptı.

    Eskimeyen şampiyonlar, IAFF Çocuk Atletizmi projesine de destek verdi. 1979 yılında atletizme başlayan, 272 kez milli olan ve 24,40’la halen kırılamamış ‘200 metre 23 yaş altı salon rekorunun sahibi Semra Aksu, “Bu proje, 7-12 yaş çocuklarımızı kapsıyor. Büyük bir atılım. IAAT’ın Türkiye ayağına katkı koymasından da büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Türk atletizmin geleceği bu çocuklarda yatmaktadır. 7 ilk başlangıç yaşı bizim için çok önemlidir. Türkiye’nin geleceği bu projelerin içerisinden çıkan çocuklar olacaktır diye düşünüyorum” dedi.

    Atletizme yıllarını vermiş isimlerden birisi olan Mehmet Terzi de, “Dünyada atletizmi tüm okullarda birinci branş yapma hedefi var. Bu tabii ülkeler bazında da uygulanmaya başlandı. Pilot illerde, pilot okullarda 3 yılda 1 milyon öğrenciye ulaşıldı. Bu projeyi çok önemsiyorum. Hep düşündüğümüzde kaynağımız okullar denir ama eğitim sistemimizde ve müfredat programında maalesef istenilen noktaya ulaşılamadı. Okullardaki atletizmi veya sporu sevdirmek atletizm kültürünü, bilincini çocuklarımıza aşılamak sayesinde gerek seyirci olarak, gerekse elit sporcu olarak bunların yeteneklerini tespit edip, Olimpiyatlarda, dünyada madalya almalarını sağlamak. Sporu daha çok yayıp, spor yapanların sayısını da arttırıp en iyi yetenekleri seçmek” dedi.

    Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, “Türkiye Atletizm Federasyonu olarak bu projeye önem vermemizin sebeplerinden birisi, bugün Rusya’nın doping ile ilgili yaşamış olduğunu biz de yaşıyor olabilirdik. Bunların önüne geçebilmek için işin temelinden başlayıp, temelinden en üste doğru en iyi şekilde nasıl temiz bir spor ile başarıya ulaşılacaksa onun ruhunu oluşturmaya çalışıyoruz. Federasyon olarak da, federasyonların tamamının içerisinde alt yapıya bütçesinin yüzde 30’unu harcayan tek federasyonuz. Bu yeterli değil, yüzde 50’nin daha fazlasını altyapıya ve çocuklara harcamak istiyoruz ki buradan yukarıya bir şeyler çıkarabilelim. Bu yapmış olduğumuz proje IAAT’ın tüm dünyadaki Atletizm Federasyonlarına uygulamış olduğu bir proje. Biz de bu projenin bir parçası olarak, göreve geldikten sonra çok ciddi bir ekiple, çalışmayla ülkemizdeki önce var olan beden eğitimi öğretmenlerine ve şu an mezun olacak beden eğitimi öğretmenlerimize bu eğitimi verip çocuklarımızla birlikte, okullarımızla birlikte bir yapı ve temel oluşturmak istiyoruz. Çocuklarımızın okul öncesi eğitiminde belki ders olabilecek nitelikte bir oyun öğretimini, programını gündeme getirmeye çalışıyoruz. Bu eğitimi üniversitelerimiz ile birlikte yapıyoruz” dedi.

    Programın sonunda, seminere katılanlara sertifikaları, eskimeyen şampiyonlara da teşekkür plaketi verildi.

  • Asrın Projesine 100 Yıl Garanti

    Türkiye’den içme suyunu KKTC’ye taşıyan asrın projesi için Gaziantep’te üretilen çelik dirseklere üretici firma tarafından 90 yıl garanti verildi. Asrın Projesi’nde Alman Mühendisleri şaşırtan firma, Gaziantep ve Türkiye’nin gururu oldu. Asrın projesi olarak nitelendirilen KKTC’ye Su Temin projesi kapsamında, 9,5 ton ağırlığındaki 136 çelik dirsek Gaziantepli Çiltuğ firması tarafından imal edildi.

    DİRSEKLER GAZİANTEP’TE ÜRETİLDİ

    Alaköprü Barajı’ndan alınan suyun, deniz altından taşınması için kullanılan çelik dirsekler, Gaziantep 1. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Çiltuğ firması tarafından üretildi. Her biri 9,5 ton ağırlığındaki 136 çelik dirsek, 5 ayda tamamlandı. Türkiye’nin önde gelen ağır makine sanayi firmalarından birisi olduklarını söyleyen Çiltuğ Isı Sanayi ve Ticaret Aş. Genel Müdürü Zeki Uğur, son olarak üstlendiklerini KKTC’ye Su Temin Projesi’nde yüzlerinin akıyla çıktıklarını söyledi.

    “TÜRKİYE’DE YAPILMASI İSTENMEDİ”

    Projenin en önemli kısmı olan “Y” parçası çelik dirsek imalatını yaptıklarını belirten Uğur, “Çok hassas işçilik ve kalite gerektiren “Y” parçası başta Türkiye’de üretilmek istenmedi. Avrupa’da incelemelerde bulunduk. Yaptığımız inceleme sonrasında projenin tüm taraflarını Gaziantep’e davet ederek tesislerimizi gezdirdik. Gelen heyetlerin yaptıkları inceleme ve değerlendirmeler sonrasında bu projeye ortak olduk. Gaziantep’te daha iyisini yapabileceğimizi söylemiştik, çok şükür de yaptık. Öncelikle boru şeklinde imal edilen parça, presleme yöntemiyle dirsek haline getirildi. Her bir parçası 9,5 ton ağırlığında olan dirseklerden 136 adet imal ettik. Toplam ağırlığı 1 milyon 292 bin kilogram olan her biri 7,5 metre boyunda olan dirsekler, deniz zemine dökülen 40 tonluk betonlara monte edildi” dedi.

    “PROJENİN TAMAMLANMASI SONRASINDA HERKES TEŞEKKÜR ETTİ”

    Asrın projesinde yer almaktan büyük bir mutluluk duyduklarını belirten Uğur, “Asrın projesine Gaziantep olarak katkı sağlamamız bizim için ayrı bir sevinç ve gurur kaynağı oldu. Kıbrıs’a su götürmek Türkiye’nin bir göreviydi” dedi. Uğur, “Bununla ilgili devletin açtığı ihaleyi, bir Türk firması birde yabancı firma kazandı. Dirsek imalatı ve çelik hattı boru hattı imalatı vardı. Bunun için çok özel olan “Y” parçası, için biz yaparız diye biz ana müteahhit firmaya teklif sunduk. Ana müteahhitte bunu bağlı olduğu Devlet Su İşleri’nden (DSİ) izin alması gerekiyordu. Devlet Su İşleri ve müşavir firma bunun bizim yapamayacağımızı açıkça beyan etmediler ama, bide yerinde görelim dediler. Buraya geldiler fabrikamızı gezdiler. Fabrikayı gezdikten sonra numune olarak, Almanya da bir tane yapmışlardı, beraber gidip bakalım dediler. Bizde gittik baktık. Biz bunun en alasını yaparız dedik. Ondan sonra bir tane yapın dediler, biz de yaptık. İmalatını gördüler bunların hidrostatik testine kadar, bütün kaynakların ultrasonik kontrolleri xray filmleri hepsini kontrol ettiler baktılar. Amerika’dan gelen bir müşavir firma geldi. Bunların kalite müdürleri onayladı. Ve işi bize verdiler. Ondan sonra imalat aşamasında geldiler. İmalat aşamasında da aynı şeyleri tekrar ederek devamlı bizi kontrol ettiler. Gelen müşavir firma teşekkür ederek, ’Biz Türkiye’de bu işin bu kalitede yapılacağına inanmıyorduk’ dediler. Projenin tamamlanması sonrasında herkes teşekkür etti” dedi.

    TUZLU SUDA 90-100 YIL GARANTİ

    İçme suyu yoğunluğu ile deniz suyu yoğunluğu arasındaki hesaplamalardan sonra yola çıktıklarını belirten Uğur, “İçme suyunun yoğunluğu bir ise, deniz suyunun yoğunluğu biraz daha fazla olduğu için bunlar denizin yüzeyinde kalıyordu. Yaptığımız özel imalatlarının altına 40 tonluk beton döküldü. Denizin topografik ölçüleri çıkarıldı, o halat boyunu da ona göre ayarladılar ve gayet güzelde çalışmaya başladı. Dirsekler metalden yapıldığı için bunlarda bir korozyon olmasın diyerek bu yapılan özel imalatlarda iç ve dış anot dediğimiz statik sürtünmeden dolayı katotik korumalar yapıldı. Bu boruların ömrü de yaklaşık 90-100 yıl olduğu düşünülmektedir” diye konuştu.