Etiket: Projesi

  • Donsavar Projesi Tanıtıldı

    Çiftçilerin soğuk havalarda uğrayacağı don zararını en aza indirmek amacıyla Manisalı Mucit Osman Nuri Ses tarafından geliştirilen traktör kuyruk milinden alınacak hareket ile çalıştırılacak Donsavar (rüzgar makinesi) Manisa Valisi Erdoğan Bektaş’a tanıtıldı.

    Manisa Valiliği Brifing Salonunda yapılan tanıtım toplantısına Vali Erdoğan Bektaş, Vali Yardımcısı Mehmet Yüce, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Erbil Kalmış, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Manisa KOSGEB Müdürü Levent Arslan, Celal Bayar Üniversitesi Üniversite Sanayi İşbirliği Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yrd. Yrd. Doç. Dr. Saim Kural, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkilileri, Ons Aşı Makineleri Sahibi Osman Nuri Ses ve oğlu İsmail Ses, Erber Makine Kalıpçılık adına Ali Manav ve Melih Erber katıldı.

    Manisalı mucit ONS Aşı Makineleri sahibi Osman Nuri Ses, soğuk havalarda meydana gelen don nedeniyle tarım ürünlerinin heba olmasını büyük ölçüde önlemek üzere arazinin büyüklüğü ve çiftçinin alım gücüne göre iki kategoride traktör kuyruk milinden alınacak hareket ile çalıştırılacak Donsavar’ın seri üretimi için destek almak amacıyla proje hazırlayarak Manisa KOSGEB’e sunduklarını ifade etti.

    83 yaşındaki Manisalı mucit Osman Nuri Ses, Manisa’da don olayına sebep olan soğukların genelde 15 Mart ile 20 Nisan tarihleri arasında bir ile üç defa görüldüğünü belirterek don olayını önlemek için ısı farkının (+) olarak sağlanması, hava sirkülasyonu meydana getirilmesi, havanın zemin katmanında oluşan buz zerreciklerinin bitki üstünde oluşmadan erimesini sağlamak için sisleme duman uygulaması yapıldığını ifade etti. Don olayını önlemede bugüne kadar yapılan yağmurlama ve sisleme uygulamalarının yeteri kadar etkili olmadığının görüldüğünü kaydeden Osman Nuri Ses, “Çünkü bu uygulamaların 0-3 veya 4 derecenin altında meydana gelen soğuklarda koruyucu tesiri ortadan kalkmaktadır, bunun yanı sıra meyve bahçelerinde kullanım imkanı yoktur. Sistem elektrik enerjisiyle çalıştığı için elektriklerin kesilmesi veya sistemin çalışırken herhangi bir arıza durumunda su zerreciklerinin bitkinin üzerinde kalmasından dolayı bitkinin tamamen donarak kuruması söz konusudur. Ayrıca her yerde yeteri kadar su bulmak ve yağmurlama sistemi yapmak mümkün olmamaktadır. Çare olarak dünya genelinde gelişmiş ülkeler bu konuda 1930’lardan 1960’lara kadar süren AR-GE çalışmaları ile günümüzde kullanılmakta olan rüzgar makinelerini yapmıştır. Rüzgar makineleri 11 metreyi bulan kule yüksekliği ile o yükseklikte bulunan +3 ile +7 derece olan sıcak havayı zemine paralel kendi ekseni etrafında 360 derece dönerek her istikamete ve belli bir mesafede etkili olacak şekilde rüzgar oluşturarak yaymakta ve bitkinin soğuktan etkilenmesini önlemektedir. uygulama yüzde yüz etkilidir. 2000’li yıllara gelinceye kadar dünya üzerinde 200 bin adedi bulan rüzgar makineleri değişik noktalarda kurulmuş bulunmakta olup ülkemizde Adana’da bulunan ithalatçı firma tarafından ithal edilip kurulan makine sayısı 625 adettir. Ağırlıklı olarak Çukurova bölgesinde narenciye bahçelerinde çalışmaktadır. Dünyada üretilen rüzgar makineleri 150-200 h. p. gücünde dizel motorlarla çalıştırılmaktadır ve etki alanı 55 ile 60 dekar arasındadır. Bunların yurdumuza getirilip kurulması maliyet olarak 30-35 bin Amerikan Dolarıdır. Bizim önerimiz olan projede, bu makinelerin bir kısmı çiftçimizin sahip olduğu arazinin büyüklüğüne göre genelde imalat maliyeti düşük olsun diye traktör kuyruk milinden alınacak hareket ile çalıştırılacak rüzgar makineleri olacaktır. Üretim tamamen yerli olacak ve ithalatın önü kesilecektir” dedi.

    Traktör kuyruk milinden alınacak hareket ile çalıştırılacak donsavar icadı nedeniyle Osman Nuri Ses’i tebrik eden Vali Bektaş, destek aşamasında bir problem gözükmediğini belirterek Manisa KOSGEB Müdürü Levent Arslan’dan donsavar projesi ile ilgilenerek gerekli desteğin sağlanması konusunda yardımcı olunması istedi.

    Osman Nuri Ses, Vali Bektaş’ın böyle bir toplantı düzenleyip kendilerini dinlemesi nedeniyle teşekkür ederek, “Bize bu şekilde ilgi göstermeniz büyük bir değerdir. Bize bir güç verdiniz” dedi.

  • Nasreddin Hoca Dünya Mizah Köyü Fizibilite Etüt Projesi Çalışmaları Başladı

    Nasreddin Hoca’nın ve Akşehir’in uluslararası platformda daha iyi tanıtılabilmesi için Konya’nın Akşehir İlçe Belediyesi’nin yaptığı girişimler sonucunda Konya Ovası Projesi (KOP) tarafından Akşehir’e yapılması planlanan Nasreddin Hoca Dünya Mizah Köyü için Fizibilite Etüt Projesi çalışmaları başladı.

    Çalışmalar kapsamında Fizibilite Etüt Projesi ihalesini alan Pİ Global A.Ş. firmasının danışmanları; Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Küçükkocaoğlu, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halkbilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Özdemir ile KOP İdaresi Proje Yetkilisi Fidan Cicibıyık Akşehir’e gelerek incelemelerde bulundu. Akşehir’deki tarihi evlerin ve konakların bulunduğu sokak sağlıklaştırma projesi yapılan alanlarda Akşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yahya Yıldız ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İbrahim Öncel eşliğinde incelemelerde bulunan heyet daha sonra Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya ile bir toplantı yaptı.

    “DÜNYA MİZAH BAŞKENTİ AKŞEHİR”

    Toplantıda proje hakkında bilgi veren Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Küçükkocaoğlu, KOP kapsamında Kalkınma Bakanlığı’nın Konya boyutunda iki tane büyük projesi olduğunu belirterek, “Bunlardan bir tanesi Mevlevi Köyü diğeri ise Nasreddin Hoca Dünya Mizah Köyü. Mevlevi Köyü’nün esas amacı Mevlana Hazretleri’nin 13. yüzyıldan günümüze kadar taşıdığı felsefi yaşamı hayata geçirmek, Nasreddin Hoca Dünya Mizah Köyü’nde ise Nasreddin Hoca’mızın yine aynı yüzyıldan günümüze kadar taşıdığı Mizah anlayışını hayata geçirmektir. Bu bağlamda Dünya Mizah Köyü kapsamında ‘Dünya Mizah Başkenti Akşehir’ ve bu Akşehir içinde hazırlanmış bir projeden bahsediyoruz. Proje için şu andaki girişimlerimiz öncelikle yapılabilirlik etüdü, yani fizibilite etüdü. Fizibiliteden kastımız ise sosyal bilim uzmanlarımızın, hocalarımızın, profesyonel bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarımızın, belediyelerimizin, kaymakamlıklarımızın ortak katkısı ve ortak aklıyla Nasreddin Hoca Dünya Mizah Köyü’nü nasıl canlı bir hayat felsefesi haline geçirebiliriz. Bu bağlamda bizim paydaşlarımız, projeye yaptıkları bilimsel ve fikirsel katkılarla; bir mizah köyünün nasıl olması gerektiğini, mekan hazırlıklarının ne olması gerektiğini fikirsel olarak ortaya koyduklarında, mimarlarımız, şehir bölge planlamacılarımız da bu fikri hayata geçirebilecek bir yapılandırmayı oluşturacaklar. Bu yapılanmadan sonra ise fizibilitede mali analizle beraber bu projenin sürdürülebilirliğini nasıl ortaya koyabiliriz ve sonraki kuşaklara özellikle Nasreddin Hoca’nın öğretilerini Dünya Mizah Köyü ölçüsünde nasıl yansıtabiliriz böyle bir çalışma içerisindeyiz. Bu çalışmanın kapsamı gelecek 6 ay boyunca hocalarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, belediyelerimizle veya bu alandaki bütün aktörlerimizle ortak bir akılı yürütebilmek çabasıdır” dedi.

    “NASREDDİN HOCA MİZAH BELLEĞİ OLUŞTURULMALI”

    Bu projeyi Akşehir’in uluslararası kent markası oluşturma projesi olarak gördüğünü söyleyen Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Halkbilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Özdemir, “Akşehir’de yapımı devam eden sokak sağlıklaştırma ve başlayacak olan Arasta restorasyon projeleri içeriklendirmesinde Nasreddin Hoca belleğinin bizim için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Buralarda yapılan düzenlemeler içerisinde bazı mekanların Nasreddin Hoca mizah belleğini yaşatabilecek şekilde düzenlenebileceğini tahmin ediyorum. Öncelikle Nasreddin Hoca Dünya Mizah Başkenti olarak Akşehir’in dünyaya tanıtılmış olmasını hem Akşehir hem de Türkiye için önemli bir marka değeri olduğunu düşünüyorum. Yapılacak restorasyon ve düzenleme çalışmalarında bazı mekanlarda öncelikle Nasreddin Hoca Mizah Belleğinin oluşturulabileceğini söyleyebiliriz. Bu mizah belleği arşivinde sadece Nasreddin Hoca’nın değil onların torunlarının ve takipçilerinin yaratmış olduğu dünya mizah belleği unsurlarını da buraya yerleştirebiliriz. Sanal dünyaya girdiğiniz zaman ne zamanki mizah araştırması yapacaksınız karşınıza bu bellek çıkacak. İnteraktif bir bellek olarak bu merkeziniz hizmet verebilir. Bir başka mekanınız tamamen araştırma, uygulama, seminer çalışmaları için kullanılabilir. Buralarda birçok çalışmayla bütün yıla yayılan etkinlikler gerçekleştirilebilir. Bir başka mekan sadece tasarım için kullanılabilir. Böylelikle Nasreddin Hoca’nın yarattığı, o asırlardır yaratılan mizah belleği günümüzde kültürel objelere, nesnelere ve tasarım ürünlerine dönüşebilir. Böylelikle biz Nasreddin Hoca’yı yaşayabileceğimiz ya da gözlemleyebileceğimiz yeni ürünlerle görebiliriz. Özetle Nasreddin Hoca’nın geçmişte yarattığı belleği geleceğe taşımak açısından bu mekanları da aktif bir şekilde kullanabiliriz. Böylece kent mekanlarının içine Nasreddin Hoca’nın içerikleri yani mizah içerikleri gömülerek Akşehir’in Nasreddin Hoca kimliğini yaratmasını sağlayabiliriz. Kültürel mirasımızı da böylelikle canlı bir şekilde yaşatmamız, geleceğe taşımamız mümkün olacaktır” diye konuştu.

    “NASREDDİN HOCA’NIN MESAJLARININ İNSANLARA ULAŞMASINA İHTİYAÇ VAR”

    Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya da, projenin geçmiş yıllara dayanan önemli bir proje olduğunun altını çizerek, “Milletvekilimiz Mustafa Baloğlu’nun belediye başkanlığı döneminden bu yana bu projenin hazırlıkları devam ediyordu. Bu gün ise artık somut çalışmalar başladı. Bu projede emeği geçen ve yürüten KOP İdaresi Başkanlarımıza ve çalışanlarına teşekkür ediyorum. Nasreddin Hoca’mız sadece Akşehir’e, Türkiye’mize değil, bütün dünyaya ulaşmış bir değerimiz, bir filozofumuz, bir felsefe uzmanımız ve bir İslam alimimiz. Düşündürürken insanları incitmeden eğiten, adeta değerler eğitimi ustası olan, bunu da mizahı en güzel şekilde kullanarak aktaran bir büyüğümüz. Bu proje bizi heyecanlandırıyor. Bugün hocalarımıza bu projeden beklediklerimizi, Akşehir’imiz için nerelerde nasıl uygulanması noktasında fikirlerimizi beyan ettik. İnşallah en güzel bir şekilde bu proje sonuçlanacak. Fizibilite, arkasından projelendirilme, daha arkasından da inşallah uygulamaya dönüşecek. Nasreddin Hoca’mızın tanınmaya ihtiyacı yok, Nasreddin Hoca’mızın mesajlarının insanlara ulaşmasına ihtiyaç var. İnşallah bu proje; Nasreddin Hoca’mızın yaşadığı kent olan Akşehir’imizin tanınmasına ve Hoca’mızın mesajlarının insanlara ulaşmasına vesile olacaktır. Bu çalışmalarda Akşehir Belediyesi olarak bize ne düşüyorsa her zaman destek vereceğimizi ifade ediyorum” dedi.

  • “Duygusal Zeka İle Mutluluk Sağlamak” Projesi Geliştirildi

    Erenler Belediyesi ve SGK İl Müdürlüğü iş birliğinde ‘Duygusal Zeka ile İşte Mutluluğu Sağlamak’ isimli bir proje geliştirildi. “Hayallerden Gerçeklere” programı çerçevesinde düzenlenen proje kadın emeğinin katma değerli bir şekilde iş dünyasında yerini bularak ticarete dönüştürülmesini hedefliyor.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk, “İş hayatına yeni atılacak veya halen iş yaşamında olanları duygusal olarak yapacakları işe hazırlamak amacıyla düzenlediğimiz programın verimli olacağını düşünüyorum. SGK ile geliştirdiğimiz bu projede kadınların yaptıkları veya yapacakları işlerde motive olmasını sağlayarak ticarete katkılarını arttırmayı hedefliyoruz. Duygusal Zeka ile İşte Mutluluğu Sağlamak adlı programımız 25 Kasım – 2 Aralık Çarşamba günleri saat 10.00 ile 17.00 aralığında belediye binamızda gerçekleşecek. Kadın girişimciler Aysel Evran ve Kezban Bektaş’ın konuşmacı olacağı programımızda 20 katılımcı olacak.

  • Mavi Kartaneleri-2015 Projesi Ödül Töreni Yapıldı

    Erzurum Emniyet Müdürlüğü, Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü tarafından ÇOGEP (Çocukları ve Gençleri Destekleme Sosyal Yardım Programı) kapsamında hazırlanan Mavi Kartaneleri-2015 Projesi Ödül töreni yapıldı.

    Törene, Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hüseyin Koçan, Emniyet Müdür Kamil Karabörk, İlçe Kaymakamları, Belediye Başkanları ile projeye destek veren kurum temsilcileri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.

    ÇOGEP kapsamında hazırlanan Mavi Kartaneleri projesi ile gençlerimizde birlikte yaşama kültürünün oluşturulması, ortak tarih bilincinin geliştirilmesi, sorumluluk alma duygusunun arttırılması, grup çalışması ve çok yönlü düşünebilme yetisinin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca gençlerde birlik ve kardeşlik değerlerimizin benimsenmesi, aidiyet duygusunun geliştirilmesi ve farklı faaliyet alanlarında sürekli olarak yer almalarının sağlanması projede amaçlanan hedefler arasında yer alıyor.

    Toplam 1146 öğrencinin katıldığı projede 180 öğrenci, katıldıkları birçok etkinlikte (masa tenisi, buz pateni, geleneksel çocuk oyunları , satranç, kitap okuma, zeka oyunları, bilgi yarışmaları) elde ettikleri puanlarla dereceye girerek ödül almaya hak kazandı.

    En fazla puanı toplayarak birinci olan Birsel Kartal’a Ödülünü Vali Ahmet Altıparmak verdi.

  • Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanından Türk Akımı Projesi Açıklaması:

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan doğal gaz boru hattı olan Türk Akım Projesine AB’nin destek verdiğine yönelik çıkan haberlere açıklık getirdi. Bakan Alaboyun, “ AB’den destek yok. Biz hemen onlar falanca istiyor diye de imza atacak bir ülke değiliz”dedi.

    7’inci Atantik Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nin son gününde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Tony Blinken ile bir araya geldikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan doğal gaz boru hattı projesi olan Türk Akımı’nda AB’nin desteklediğine yönelik çıkan haberlerin doğru olmadığını açıklayan Bakan Alaboyun; “ Bizim için Türk Akımı görüşmelerine devam ediyoruz ama AB’den bu konuda bize ulaşan resmi bilgi yok. Gerçi web sitesi üzerinden acıkmalarına dair bilgiler var ama ben bakmadım ama global anlamda bu tür projelere bahsetmiş olabilirler ama biliyorsunuz Türk Akımı Kırım ve Ukrayna nedeniyle AB üyesi bazı ülkelerin ile ABD’nin güçlü rezervleri var. Fakat bizim Türk Akım’da ilgilendiğimiz en önemli özelliği hatlardan biri. Yani birinci hat. Çünkü biliyorsunuz birinci batı hattından bize gelen bir doğalgaz vardı ve 2021’den sonra artık kesilecek ve onun bir şekilde o fazında Türkiye’ye getirilmesi için bu projeye sıcak bakıyoruz. Ama şuana kadar dört boru hattı var, basında ikiye düşürüldüğüne yönelik haberler var bize o konuda bir bilgi gelmedi. Sanıyorum 7 Haziran seçimlerinden sonra hükümetin kurulamaması bununla ilgili resmi görüşmelerin zemnini oluşturamadı. Pazartesi hükümet kurulduktan sonra bu konuları ileteceğiz ve konuların üzerine gideceğiz” dedi.

    “BİRİLERİ İSTİYOR DİYE İMZA ATACAK ÜLKE DEĞİLİZ”

    Proje üzerinde detaylı görüşmelerin yapılmadığını da hatırlatan Bakan Alaboyun, “ Proje daha tam kapsamı ile tartışılmış ve görüşülmüş değil. Putin’nin haziran ayındaki ziyaretinde gündeme gelmişti. Karşılıklı görüşmeler yapıldı ama sonuç alınamadı. Bu tür görüşmeler zaman alır. Çünkü bu sadece gazın çıkışı değil. Boru hatlarının anlaşmasının da hepsinin yapılması lazım. Belki Rusya bu konuda Güney akım nedeniyle üzerinde bir baskı hissediyor olabilir ve Türk Akmı’nın da hızlı yapılmasını istiyor olabilir bunu da normal karşılarız. Ama bunun reealize olması için detayların da çok iyi görüşülmesi gerekiyor. Biz hemen onlar falanca istiyor diye imza atacak bir ülke değiliz” diye konuştu.

    GÖRÜŞMEDE ENERJİ GÜVENLİĞİ KONUŞULDU

    Bakan Alaboyun ayrıca basına kapalı olarak gerkeçkeştirilen görüşmenin içeriğine ilişkin de bilgi verdi. Görüşmenin temelinde özellikle enerji güvenliğinin ele alındığına dikkat çeken Bakan Alaboyun; “Ortadoğu ve Orta Asya uzmanı. Onunla ilgili bölgemizdeki enerji güvenliğinin arzını konuştuk. Özellikle doğalgazda doğalgazın da boru hatları ile taşınması gerektiği için de boru hatlarının çoğunun Türkiye üzerinden gideceği projeler üzerinde konuştuk. O projeler üzerinde karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Bu anlamda belki Irak doğagazının sisteme entegre edilmesi konuşuldu. Doğu Akdeniz’de yeni gaz rezervleri bulundu bunlarla ilgili ileride neler yapılabilir diye konuşuldu. Tabi görüşmenin temelinde eTürkiye başta olmak üzere Avrupa’nın enerji arz güvenliğinin sağlanmasıydı. Ekonomik gelişmelerden dolayı hem Avrupa’da hem de Türkiye’de hergeçen gün enerjiye arz var. Biz de bunu en üst düzeyde tutuyoruz” dedi.

    MALİ’DEKİ REHİNE KRİZİ DEĞERLENDİRMESİ

    Mali’de yaşanan rehine krizine ilişkin de değerlendirme yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun özellikle Müslüman ülkelere çağrıda bulundu. İslamı kanlı terör eylemlerine alet eden teröristlere karşı birlik olunması gerektiğinin altını çizen Bakan Alaboyun; “Bize gelen bilgiye göre şu ana kadar hiçbir rehinenin kalmadı ve 18 kişinin öldüğü yönünde. Biz Türkiye olarak hele hele kendisinin İslam’dan beslendiğini söyleyen terörist gruplara şiddetle karşı çıkıyoruz. Buradaki en büyük görev Müslüman ülkelerin bu konunun üzerine hızla gitmesi gerekiyor. Böylece de tüm dünyadaki Müslüman algısını değişmesine sebep oluruz” dedi.