Etiket: Programını

  • Spor programını polis üniformasıyla sundular

    Sivas’ta uydu üzerinden yerel yayın yapan televizyon kanallarının spor programcıları, İstanbul Beşiktaş’taki terör saldırısına tepki vermek ve polise destek olmak amacıyla izleyicilerinin karşısına çevik kuvvet polislerinin üniformasıyla çıktı.

    Kentte yayın yapan Sivas Radyo Televizyonu (SRT) ve Vizyon 58 televizyonlarının spor programı sunucuları Beşiktaş ile Bursaspor arasında oynanan maçın ardından PKK tarafından düzenlenen bombalı terör saldırısında tepki gösterdi. Yayına çevik kuvvet polislerinin üniformasıyla çıkan program sunucuları ve konuklar, bombalı saldırıyı kınayarak şehitlere Allah’tan rahmet yaralılara ise acil şifalar diledi. SRT’de yayınlanan Spor Günlüğü programının sunucusu Ali Yavuz, “Bu programda futbol konuşmak, golleri anlatmak pek de hoş olmayacak. Çünkü Beşiktaş-Bursa maçının ardından gönüllerimiz yandı. Tüm Türkiye’nin başı sağolsun. Bu olaya karışan terörist grupları Allah kahretsin. Söylenecek çok ağır kelimeler var ama, bu kelimeleri sarf etmemek için kendimi zor tutuyorum. Ama metaneti elden bırakmadan, bu ülkeyi birkaç çapulcuya bırakmayacağımızın da bilinmesini istiyorum” dedi.

    Futbol analiz programının sunucusu Abdullah Yiğit ise, “2 gün önce yaşanan saldırının anısına bugün şanlı polisimizin üniformasıyla karşınızdayız. Burada mesajımız çok açık, biz polisimizin yanındayız, devletimizin yanındayız, biz ay yıldızlı bayrağımızın yanındayız. Biz polisimize, askerimize dünden daha çok bağlıyız.” şeklinde konuştu.

  • İgiad, Geleneksel İftar Programını Gerçekleştirdi

    İGİAD’ın geleneksel olarak düzenlediği iftar programında iş, akademi ve basın dünyasından çok sayıda davetli bir araya geldi.

    Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği’nin (İGİAD)geleneksel olarak düzenlediği iftar programında iş, akademi ve basın dünyasından çok sayıda davetli bir araya geldi. İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan konuşmasında, Ramazan ayının güzelliklerine ve gündeme ilişkin birçok konuya temas etti. Karahan, şunları söyledi: “Geriye dönüp baktığımızda iftarlarımızda İslam Coğrafyasında yaşanan sıkıntılardan bahsediyoruz; üzüntülerimizi paylaşıyoruz, bu yılda değişen bir şey yok, sıkıntılarımız durmadan katlanıyor; kayıplarımız bir çığ gibi büyüyor. Türkiye’yi son 35 yıldır meşgul etmek, kaynaklarını kurutmak, küçültmek için kullanılan terör; son 1 yıl içinde iktidar boşluğundan da istifade edilerek harekete geçirildi. Ramazan-ı Şerif ayının ilk günlerinde dahi bomba yüklü araçla saldırı düzenleyen terör örgütü, bir kez daha çirkin, acımasız, vahşi yüzünü göstermiştir. Ülkemizin istikbalini, istiklalini, bütünlüğünü hedef alan bu tür terör saldırıları milletimizin sarsılmaz iman dolu göğsünde asla gedik açamayacaktır. Milletimizi asla korkutamayacak, yılgınlığa düşüremeyecek, boyun eğdiremeyecek, diz çöktüremeyecektir. Milletimizin bağrından çıkan güvenlik güçlerimiz gövdesini siper ederek durduracaktır bu hayasızca terör saldırılarını ve bir daha bu alçakları yurdumuza uğratmayacaktır” dedi.

    Türkiye’de gelişen konulara dikkat çeken Karahan, “Türkiye’de iş ahlakında hassasiyet açısından son 5 yılda zafiyet görülmektedir. İGİAD’ın 2008 ve 2013 yıllarında yaptırdığı İş Ahlakı Raporu’nda işletmelerde iş ahlakının oluşmasında önemli görülen kaynaklarda dini inanç 6’ıncı sıradan 10’uncu sıraya; işletmelerde iş ahlakının oluşmasında etkili faktörlerde dini inanç 8’inci sıradan 12’inci sıraya gerilemiştir. Muhafazakar iktidar döneminde işletmelerde iş ahlakının oluşmasında dini inancın etkisini azaltmasının nedenleri üzerinde durulmalıdır. İş ahlakı bakımından günümüzde helal-haram hassasiyeti zayıflamıştır. Oysaki helal peşinde koşmak farz üstüne farzdır. Günümüzde kazancın niteliğinden çok miktarının esas alındığı bir zamanda yaşıyoruz. Helal kazanç esas olmakla birlikte sarfı da helal yolda olmalıdır. Türkiye’de günümüzde dindarlar yaşam tarzı itibariyle sekülerleşiyor, dünya ve ahiret ayrımı yapıyor; gerekçesini de kendi anlayışına göre uyarlıyor. Türkiye’de endişe edilen dindarlık artmıyor aksine dindarlar dünyevileşiyor. Türkiye’de dindarlar dünyevileşmeyi yeni bir yaşam biçimi ve din anlayışı olarak değerlendiriyor, bu din anlayışını kendine meşru görüyor. Bizi bekleyen en büyük tehlike dünyevileşmedir. Bize düşen piyasaya göre davranmak değil piyasayı kendi ilkelerimize göre dönüştürmektir. Türkiye’de dindarlar; yeni nesli din üzerine yetiştirirken içini ahlakla dolduramazsa dindar nesil yetiştirmiş olmaz. Dinin içinde ahlak; ahlakın içinde din yoksa ikisi de tek başına kalıcı olmayacaktı” diye konuştu.

    “Dini üç kelimeyle tarif edin dendiğinde diyeceğimiz; samimiyet, doğruluk ve iyilik. Bir kişide bulunması gereken iş ahlakı vasıflarının başında samimiyet, doğruluk, iyilik gelir” diyen Karahan, “Bir insanın gece teheccüd namazı kılması, nafile oruç tutmasından ziyade o kişinin yalan söylememesi, sözünde durması, dürüstlüğü bizi ilgilendirmelidir. Bizim için ahlaki olmayan bir iş meşru değildir. Bir işin ahlaki olup olmadığının cevabı öncelikle kişinin kendi vicdanıdır. Çok zengin olmak için değil insanlara daha faydalı olmak için çalışmalıyız. “insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Helal yoldan elde etmiş olduğumuz kazancımızın sarfını salih amele dönüştürmeliyiz. Kurtuluşumuz imanda, salih amelde ve hakkı tavsiye etmektedir. Kişinin ister işveren ister işgören olsun işinin hakkını vererek yapması işinin emeğinin hayrıdır. Bir ürünün elde edilmesinde o ürüne emek verenlerin hakkının ödenmiş olması ürünün organik, sağlığa uygun ve garanti sertifikalarına sahip olması kadar önemlidir. İş ahlakı bakımından ister işveren ister işgören açısından olsun iş;işveren-işgören ilişkisi ahireti kazanma bakımından birbirlerinin imtihanıdır. Birbirleriyle olan ilişki düzeni ahireti kazanma veya kaybetmede belirleyici olacaktır.İşveren işgörenin hakkını ’helal kazancın adil paylaşımı’ çerçevesinde verecek, işgörene emanet olarak davranacak; iş görende işinin hakkını verecek, işini emanet olarak görecektir” şeklinde konuştu.

  • Vali Kaymak, 2016 Yılı Yatırım Programını Değerlendirdi

    Tunceli Valisi Osman Kaymak, Vali Yardımcısı Serdar Arslantaş ve İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü Önder Yurdakul ile birlikte Fırat Kalkınma Ajansı Tunceli Yatırım Destek Ofisini ziyaret etti.

    Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Şafak Taysi tarafından karşılanan Vali Kaymak ve beraberindekiler, kurumda incelemelerde bulunduktan sonra, 2016 yılında devam etmekte ve planlanmakta olan çalışmalara ilişkin brifing aldı. İncelemelerinin ardından bir açıklama yapan Vali Kaymak, “Ajansımız 8 Ocak 2016 tarihi itibariyle kamu kesimine yönelik Yaşam Kalitesi ve Sanayi Altyapıları Mali Destek Programı, özel sektöre yönelik ise İmalat Sanayinin Geliştirilmesi Mali Destek Programını ilan etmiştir. Bugün, yürütülen programlar kapsamında Ajansa sunulması gündemde olan projeler hakkında bilgi edindik ve paydaşlarımızın daha fazla proje üretmesi hususunda gerekli eylem ve tedbirleri değerlendirdik. Özel sektöre yönelik programımız için son başvuru tarihi 4 Mart 2016, kamu kesimine yönelik programımız için son başvuru tarihi ise 11 Mart 2016’dır. Nitelikli projeler aracılığı ile bu tür kıymetli kaynakların ilimize kullandırılması noktasında gayretlerimizi sürdüreceğiz. Bu vesileyle yıl boyu başvuruya açık olan Ajansımızın diğer iki destek programını da vurgulamak isterim. Bunlar, bölgesel kalkınma bakımından acil ve stratejik nitelikli faaliyetlerin hızlı biçimde uygulanmasını amaçlamakta olan Doğrudan Faaliyet Desteği ve ilimizdeki kurum ve kuruluşların, kalkınma için önem arz eden çalışmalarında eksikliğini duydukları teknik alanlara yönelik uzman ve eğitim desteği sağlamayı amaçlayan Teknik Destek programıdır. Kar amacı gütmeyen tüm kurum ve kuruluşlarımız bu projelerden istifade etmek noktasında Ajansımız Tunceli Ofisini ziyaret edip uzman arkadaşlardan bilgi edinebilirler” dedi.

  • Kudaka, 2016 Yılı Mali Destek Programı’nı ETSO’da Açıkladı

    Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUDAKA), 2016 Yılı Mali Destek Programı, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO) düzenlenen toplantıda açıklandı.

    ETSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Tarım İl Müdürü Osman Akar, ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın, Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Hasan Akal ve Şevket Demir, Genel Sekreter Av. Harun Delibaş, KUDAKA Genel Sekreter Vekili Dr. Mehmet Ali Çakal ile il merkezi ve ilçelerden ajans destekleriyle ilgilenen yaklaşık 700 müteşebbis katıldı.

    Toplantının açış konuşmasını yapan KUDAKA Genel Sekreter Vekili Dr. Mehmet Ali Çakal, KUDAKA’nın, bölgenin sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak üzere, sosyal sermayeyi ve inovasyonu geliştirmek suretiyle yerel potansiyeli harekete geçirmeyi hedeflediğini belirterek, 2023 yılına kadar geçerli olacak “Bölge Planı”nda, ulusal stratejileri bölge ölçeğinde tamamlayıcı, bölgesel ölçekte sosyal ve ekonomik kalkınmaya eşit önem veren ve sürdürülebilirliği temel alan kriterleri dikkate aldıklarını ifade etti.

    2016 mali destek programının temelinin, üretimin artırılmasına dayandığını kaydeden Genel Sekreter Vekili Dr. Çakal şunları söyledi; “Mali destek programı özellikle bölgenin önemli gelişme ekseni olarak görülen tarımsal altyapının iyileştirilmesi ve üretilen hammaddenin katma değerli ürün haline getirilmesine odaklandı. 10 milyon olan teklif çağrısı bütçesinin 3,5 milyon TL’si, ‘Tarımsal Üretim Altyapısının Geliştirilmesi’ Mali Destek Programı başlığı altında, canlı hayvan pazarlarının ve/veya hayvan kesimhanelerinin kurulması, doğal, yerel ve organik ürün pazarlarının, halk pazarlarının kurulması öncelikleri ile kar amacı gütmeyen kurum kuruluşlara yönelik olacaktır. Geriye kalan 6,5 milyon TL ise ‘Üretimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı’ başlığı altında küçük ve mikro işletmeler gibi kar amacı güden kuruluşların hizmetine sunulacaktır.”

    Ajansın Mali Destek Programları kapsamında; toplamda Bin 483 projenin, 399’una mali destek sağlandığını belirten Çakal şöyle devam etti; “Toplamda yaklaşık 69 milyon TL’lik karşılıksız devlet desteği, 59 milyon TL Cazibe merkezi kapsamında (hibe) verilmiş ve eş finansmanla toplamda 177 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleştirilmiştir. Ajans Teknik Destek Programları kapsamında; toplamda 306 projenin, 199’una teknik destek sağlamıştır. Toplamda yaklaşık 1 milyon 400 milyon TL’lik karşılıksız devlet desteği (hibe) verilmiştir. Ajans Güdümlü Proje Destek Programları kapsamında; başvuruya konu toplamda 4 projenin, 3’üne malî destek sağlamıştır. Toplamda 10 milyon 500 bin TL’lik karşılıksız devlet desteği (hibe) verilmiştir.”

    Toplantıda daha sonra Vali Dr. Ahmet Altıparmak konuştu. Toplantının yapıldığı salonun tamamen dolmasından memnuniyeti dile getiren Vali Dr. Altıparmak, Erzurum’un konumu itibariyle ve pozitif bir algıyla gelecekte çok daha iyi bir noktaya geleceğine inandığını belirterek, “Bu konudaki inancımızı, itimadımızı kaybetmeden bunu gayrete dönüştürerek, üretime dönüştürerek bu inancımızı göstermemiz lazım. Geldiğimden beri bu şehrin etkilemiş olduğu alan itibariyle nüfusunun 800 bin değil, 4, 4 buçuk milyon olduğunu söylüyorum. Bu jeopolitik konumu, bu potansiyeli Erzurum’a ayrı bir değer katıyor. Ama bu merkezi konumda olduğumuz için etrafımızdaki şehirleri kucaklayacak şekilde bir politika üretmemiz, hareket etmemiz ve zihin dünyamızı ona göre şekillendirmemiz lazım.” diye konuştu.

    KUDAKA’nın, başarılı projeleri desteklemeye büyük özen gösterdiğinin altını çizen Vali Dr. Altıparmak, ajansa gelen proje sayısının her dönem arttığını, bunun da sevindirici olduğunu ifade ederek, her projenin objektif kriterlerle değerlendirildiğini ve yapılan puanlamayla aralarından en başarılılarının seçildiğini söyledi.

    Toplantıda Vali Altıparmak’ın ardından KUDAKA Program Yönetim Birimi Uzmanı Güvenç Gürbüz, 2016 Yılı Mali Destek Programı’nın detaylarının yer aldığı bir sunum yaptı.

    Toplantı sonunda ise, KUDAKA Program Yönetim Birimi Başkanı Fatih Yılmaz ve İzleme-Değerlendirme Birimi Başkanı Emir Olcay Sayın katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

  • TKDK Erzurum İl Koordinatörlüğü, Ipard Iı Programını Erzurum İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü Yöneticileriyle Paylaştı

    TKDK Erzurum İl Koordinatörü Dr. Atilla ÖZLÜ, 18 Aralık 2015 tarihinde ilk çağrısına çıkılan IPARD II programını tanıtmak üzere Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün gerçekleştirmiş olduğu yıllık koordinasyon toplantısına katıldı.

    İl Müdürü Osman Akar ile birlikte müdür yardımcıları, şube müdürleri ve 20 ilçe müdürünün yer aldığı toplantıda söz alan İl Koordinatörü Özlü; yatırımcıların TKDK hibe desteklemelerden faydalanma noktasında yardımlarını esirgemeyen değerli yöneticiler nezdinde tüm kurum çalışanlarına teşekkür ettikten sonra PARD II hibe programı kapsamı ve hibe oranlarında gerçekleşen değişiklikler hakkında bilgi verdi.

    IPARD II programında Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar içerisinde yer alan süt üretimi, et üretimi (Kırmızı ve Kanatlı) ve yumurta üretimine yönelik yapılacak yatırımlara hibe destek oranları 40 yaşı altındaki genç yatırımcılar için 5 puan ilaveyle %70, Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme kapsamında bitkisel üretimin çeşitlendirilmesi ve bitkisel ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması, zanaatkarlık ve yerel ürün işletmeleri, arıcılık ve arı ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması, su ürünleri yetiştiriciliği, makine parkları ve yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında (genç çiftçi ayrımı olmaksızın) %65, Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması ile İlgili Fiziki Varlıklara Yönelik Yatırımlar kapsamında et (kırmızı ve kanatlı) ve süt işlemeye, su ürünlerinin işlenmesi meyve sebze paketleme ve soğuk hava depolarının yapımına yönelik yatırımlarda ise hibe destek oranın %50 olduğunu belirten Özlü, sözlerine şöyle devam etti; hibe desteklerinin KDV ve Gelir Vergisinden muaf olduğunu dolayısıyla reelde hibe oranlarının belirtilen destek oranların daha da üstünde gerçekleştiğini söyledi.

    Ardından il yöneticileri ve ilçe müdürlerinin sorularını cevaplandırdıktan sonra il müdürlüğü Koordinasyon toplantısına devam edildi.