Etiket: Poşet

  • İran uyruklu kadın kafasında poşet boğazı kesik halde bulundu

    İran uyruklu kadın kafasında poşet boğazı kesik halde bulundu

    Balıkesir’de İran uyruklu bir kadın, evinde kafasına poşet geçirilmiş boğazı kesik halde ölü bulundu.

    Olay, akşam saatlerinde Bahçelievler Mahallesi, İşletmeciler Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, işten eve dönen R.B. evine girdiği anda eşi Samira Rashidian’ı (31), kafasına poşet geçirilmiş ve boğazında kesik halde buldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri ve polis tarafından yapılan müdahalede İran Uyruklu Samira Rashidian’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yeri inceleme ekipleri evde yaptığı incelemede ayrıca, doğalgazın açık bırakıldığını da tespit etti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Plastik poşet 25 kuruştan daha pahalıya satılamayacak

    Plastik poşet 25 kuruştan daha pahalıya satılamayacak

    Ücretli plastik alışveriş poşette, AB standartlarına uyumlu yeni düzenleme ile uygulamada bazı değişikliklere gidildi. Sektörün değişiklik taleplerini 6 maddede özetlediğini belirten Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu; “Üç ayda üç düzenleme yapıldı ama en önemli iki madde aynı kaldı. Uygulamada yapılan değişiklikler anlamlı olsa da hâlen AB standartlarının çok uzağındayız, atılacak yeni adımlara ihtiyacımız var” dedi.

    Uygulanmaya başladığı ilk günden bu yana tartışmaları da beraberinde getiren ücretli plastik poşet uygulamasında üçüncü revizyon yapıldı. Plastik poşet üreticilerinin tek kat kalınlığı 15 mikronun altında olan poşetler ve 50 mikronun üstünde olan poşetlerin ücret dışı tutulması gibi iki kritik değişiklik talebi hayata geçirilmezken yapılan değişiklikle taban fiyat uygulaması kaldırıldı. Böylece plastik alışveriş poşetleri hangi kalınlıkta olursa olsun 25 kuruştan daha pahalıya satılamayacak. Yine Bakanlıkça yapılacak kontrollerde sektörün istediği yüzde 10 tolerans talebi ve poşetlerde 7 renk yerine tek renk logo kullanımına izin verilmesi de sektörün olumlu karşıladığı diğer başlıklar olarak öne çıktı.

    “İlerleme var ama halen ama AB standartlarında değil”

    Üç ayda üç kez değişikliğe gidilen uygulamada AB standartlarının yine yakalanamadığını vurgulayan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, şunları söyledi; “Ücretli poşet uygulamasını içeren mevzuat ile ilgili ilk günden bu yana bilimsel ve makul bir düzenleme talep ediyoruz. Çok şey de istemiyor, Avrupa Birliği’ndeki standart ile aynı olsun diyoruz. Üç ayda üç düzenleme yapıldı. Bir ilerleme var ama halen AB standartları yakalanabilmiş değil. Örneğin, Avrupa’da tek kat kalınlığı 15 mikrondan ince poşetler ile 50 mikronun üzerindeki kalın, dayanıklı plastik poşetler ücretsiz verilebiliyor. Bizde de benzer uygulama mutlaka hayata geçirilmelidir. Bir diğer haksızlık ise plastik poşetten alınan 25 kuruşun 10 kuruşunun marketlere gidiyor olmasıdır. Çevreyi korumak için vatandaştan alındığı açıklanan bu ücretin marketler tarafından kâra çevrilmesi doğru değil. Bunun yerine taban fiyat 15 kuruş olarak belirlenebilir ve tamamı Çevre Bakanlığına gidebilir”.

    Eski poşetlerin kullanım süresi 30 Haziran 2019’a uzatıldı

    Yine elinde stok olan üretici firma ve satış noktaları için bir geçiş süreci ve modeli kurgulanmasını talep ettiklerini belirten Eroğlu, “Perakendeciye satılmış poşetler için mevzuatta 31 Mart 2019 olan son kullanım tarihi 30 Haziran 2019’a kadar uzatıldı. Beklentimiz sürenin yılsonuna kadar uzatılmasıydı. Söz konusu değişiklikler bazı yönleri ile bizi mutlu etse de ihtiyaç duyulan değişiklikler bu kadarla sınırlı değil. Son bir düzenleme ile ücretli plastik poşet uygulamasında AB standartlarını yakalayabiliriz. PAGEV olarak yönetmelik AB standartlarına uygun hale gelinceye kadar konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “PAGEV, marketler için vatandaştan kesilen 10 kuruşun peşini bırakmayacak”

    Yavuz Eroğlu, yönetmelik AB standartlarına uygun hale gelinceye kadar mücadeleye devam mesajı vererek, “PAGEV olarak konunun takipçisiyiz. Üretici firmalarımızı İstanbul ve Ankara’da düzenlediğimiz toplantılarda buluşturduk. Talep ve önerilerini Bakanlığımız nezdinde dile getirdik. Avrupa Birliği standartlarında bir düzenleme yapılması halinde ne tüketicinin ne üreticinin bu yasadan mağdur olmayacağını tüm platformlarda vurguladık. Ne yazıkki büyük bir sektörü ilgilendiren hayati bir süreçte diğer meslek örgütleri karnından konuşarak sektörün mücadelesine destek olmadı. Sonuçta sesimizin duyulmasından ve eksikliklerine rağmen anlamlı birtakım değişikliklere gidilmesinden memnunuz ancak daha fazla bekleme lüksümüz yok. Son üç ayda onlarca işletme kapanırken binlerce çalışan işsiz kaldı. Sektör çok daha ağır darbe almadan hızlı bir biçimde eksikliklerin giderilmesi ve uygulamanın AB standardına uygun hale getirilmesi gerekiyor. Bunun için mücadelemiz sürecek. Ayrıca marketler için vatandaşlarımızdan kesilen 10 kuruşun da peşini bırakmayacağız. Çevrenin korunması adına yapılan bu iyi niyetli uygulamaya kimse gelir kapısı olarak bakmasın” diye konuştu.

    PAGEV Başkanı Eroğlu, yönetmelikte değişmesi istenen 6 temel başlıklar şöyle sıraladı:

    “Mevzuatta; meyve-sebze şarküteri reyonları ve eczanelerde verilen ince poşetler için çift kat 15 mikron kalınlığı aşmayacak denmiş. Oysa AB mevzuatında tek kat 15 çift kat yani poşetin tüm kalınlığı için 30 mikron sınırı getirilmiş. Zaten daha ince bir poşet üretilse bile kullanılması mümkün değil. Mevcut yönetmelik bu haliyle zincir marketlere göre hazırlanmıştır ve ülkemiz gerçeklerinden uzaktır. Örneğin yakın zamanda karpuz dönemi gelecek. Bizim mevzuatımızın talep ettiği gibi tek kat 7,5 mikron bir poşet ile değil karpuz, yarım kilo domates bile taşımak mümkün değildir. Ayrıca en önemli nokta poşet film halinde üretilirken teknik olarak her alanda eşit kalınlıkta olamayabilir. Bakanlık denetçilerinin poşetlerin kalınlığını nasıl ölçeceği de bu noktada önemlidir. Hali hazırda elle ölçüm yapan mikrometre ile dijital mikrometre farklı sonuçlar verebilmektedir. Bu nedenle mevzuata mikron konusunda artı-eksi yüzde 10 tolerans getirilmelidir. Hâlihazırda zincir marketlerin teknik şartnameleri de bu şekildedir. Bu haliyle mevzuatın bu maddesi AB’de olduğu gibi tek kat 15 mikron olacak şekilde değiştirilmeli, kavram karmaşası yaşamamak adına mikron hususunda bizim mevzuatımız da tek kat tanımını kullanmalıdır. Ayrıca mevzuatta kapsam dışında kalan yerlerin tarifi de detaylandırılmalıdır. 15 mikron altı poşetlere boyut sınırlaması getirilmemeli, ihtiyaçlara göre boyut ve ebatlarda üretim yapılabilmelidir.

    Çift kat 15 mikron kalınlıktaki poşet karpuzu taşımaz! Avrupa’daki gibi tek kat 15 mikron olmalı.

    Avrupa Birliği’nde tek katı 15-50 mikron arası kalınlıktaki plastik poşetler için ücret zorunluyken, 50 mikronun üzerindeki poşetler kapsam dışında tutulmaktadır. Buradaki amaç tek kullanımlık olmayan kalın çok kullanımlık poşetlerin kapsam dışı tutulması ve endüstriye zarar vermemektir. Düzenlemenin mantığı tüketimi azaltmaksa zaten 50 mikron üstü kalın poşetlerde gereksiz ve aşırı kullanım söz konusu değildir. Mağazalarda müşteriye ihtiyacı kadar poşet veriliyor. Hazır giyim, kişisel bakım, elektronik gibi sektörlerdeki zincir mağazalar müşterilerinden 25 kuruş poşet ücreti talep etmektense kağıt poşet kullanmaya yönelecek, bu da iki sektör arasında haksız rekabet oluşturacaktır.

    Haksız rekabet doğuyor, bizde de Avrupa’daki gibi 50 mikron üstü kalın ve dayanıklı poşetler ücretsiz olsun.

    Mevzuatta, biyobozunur özellikteki biyoplastiklerle ilgili herhangi bir düzenleme yapılmaması da önemli bir diğer eksiklik. AB’deki mevzuat uygulamasında doğada altı ayda kendi kendine kaybolan biyoplastikler bu kapsamın dışında tutulmuştur. Türkiye’nin ihracat pazarı ve rakibi olan Avrupa ülkeleri biyoplastik kullanımını teşvik etmektedirler. Bu sebeple söz konusu malzemelerle üretilen poşetler de ücretsiz olmalıdır. Nitekim bu poşetlerin mısır nişastası ve kenevir gibi doğal malzemelerden üretilip, doğada kendiliğinden kaybolduğu göz önüne alınmalıdır. Mevzuata eklerken biyobozunur biyoplastik tanımına da dikkat edilmelidir. EN 13432 standardını sağlayan yüzde 100 doğal malzemeden üretilmiş poşetler bu mevzuat hükümleri dışında değerlendirilmeli ve ücretsiz olmalıdır.

    Mevzuatta yüzde 100 doğal malzemeden üretilmiş biyobozunur biyoplastik poşet tanımı eklenmeli ve bu poşetler ücretsiz verilmeli.

    Toplam satış alanı 200 metrekareden daha küçük satış noktaları bu mevzuat kapsamın dışında sayılmalıdır. Hem tüketiciyi, hem üreticiyi hem de küçük esnafı korumak adına bu maddenin koyulması önemlidir. Zaten 2018’de yayınlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nden önce yürürlükte olan yönetmelikte satış noktaları bu şekilde tanımlanmıştı. Ayrıca; bu mevzuatın amacı tüketimi azaltmaktır, bu tarz 200 metrekarenin altındaki bakkal, büfe, tuhafiye, pastane vb. yerlerde ihtiyaç kadar poşet satış görevlisi tarafından verilmekte süpermarketlerde olduğu gibi ihtiyaçtan fazla alınmamaktadır. Bu maddenin koyulması denetlenemeyecek küçük yerlerde kayıt dışılığı ve ülkemizin vergi kaybını önlemek için gereklidir.

    Avrupa’da olduğu gibi 200 metrekarenin altındaki bakkal, büfe, tuhafiye, pastane vb. satış noktaları kapsam dışına çıkarılmalı.

    Elinde stok olan üretici firma ve satış noktaları için bir geçiş süreci ve modeli kurgulanmalıdır. Şu an itibariyle perakendeciye satılmış poşetler için mevzuatta son kullanım tarihi olarak 31 Mart 2019 verilmiş olup perakendeciler bu tarihe kadar stoklarını eritemeyeceklerdir. Bu sebeple ellerinde kalan poşetleri üreticiye iade edeceklerini belirtmektedirler. Yine perakendecilerin satın aldığı veya katı sipariş verdikleri sebze meyve reyonunda kullanılan ince poşetler yeni mevzuattaki çift kat 15 mikron standardını sağlayamadıklarından bu poşetlerde perakendeciler tarafından iade edilmek istenmektedir. Üretimleri ciddi oranda düşecek olan firmalara bir de hali hazırda satmış olduğu poşetin iade yükü bindirilmemeli ve çözüm olarak 31 Mart tarihli son geçiş süresi 2019 sene sonuna ertelenmelidir.

    Stoklar üreticinin elinde kaldı, geçiş süreci 2019 sonuna kadar uzatılmalı.

    Poşetlerin satışa tabi olacağı konusu 2018 yılından itibaren görüşülmeye başlansa da kalınlık ve baskı detayları 9 Ocak 2019’da yayımlanan yeni yönetmelik ile beraber üreticilerin karşısına çıkmıştır. Sıfır atık logosu şu anki haliyle 7 renklidir. Bu şekliyle alışveriş poşeti üreten firmaların baskı makinelerinin tek renge uygun olduğu mutlaka hesaba katılarak düzenleme oluşturulmalıdır. Sıfır atık logosu zeminden farklı herhangi bir tek renk olarak basılabilmeli batma durumuna gelmiş üreticilere bir de baskı makinesi maliyeti çıkarılmamalıdır. Ayrıca mevzuatta marka sahibi logolarının poşet yüzey alanının yüzde 20’sini geçmeyecek şekilde basılması zorunluluğu sektöre çok ciddi oranda klişe maliyeti getirecektir. Oysa 25 kuruşa satılan poşetin 10 kuruşu satış noktasına bırakılmadığında yüzde 20 kısıtlaması koymaya gerek kalmayacak poşet üreticileri de klişe maliyetinden kurtulacaktır. Böylece bu 10 kuruş Çevre Bakanlığına kalarak “Plastik Geri Dönüşümünü Destekleyen Projelerde” kullanılabilecektir. Ayrıca logo kullanımı sadece plastik poşetlere değil, kağıt, bez vs. tüm diğer alternatiflere getirilmelidir. Bu haliyle tüketicide diğer malzemeleri doğaya atabiliriz algısı oluşmakta çevreye ve geri dönüşme bir katkı sağlanmamaktadır. Buradaki temel görüşümüz baskılı ürün isteyen satış noktaları için sıfır atık logosunun kullanılması baskısız ürün alanlar için bu zorunluluğun kaldırılmasıdır.

    Baskılı ürün isteyen satış noktaları için Sıfır Atık logosu kullanılmalı, baskısız ürün alanlar için logo zorunluluğu kaldırılmalı”.

  • Markete eşekle geldi, poşet yerine heybesini kullandı

    Niğde’de 25 kuruşa satılan poşete para vermek istemeyen bir vatandaş, eşekle markete gelerek alışveriş yaptı.

    Niğde’de bir vatandaş, Terminal Caddesi üzerindeki bir markete eşekle gelerek alışveriş yaptı. Eşeği ile reyonları gezen vatandaşı diğer müşteriler cep telefonu ile görüntüledi. Alışverişi tamamlayan vatandaş, poşet parası vermemek için aldıkları ürünleri eşeğin heybesine koydu.

  • (ÖZEL) YAKAD’tan ücretli poşet uygulamasında yeni öneri

    Ücretli poşet uygulamasına vatandaştan tepkiler gelirken, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici ise yeni bir öneri sundu. Poşetlerin üzerinde market reklamlarının yerine kayıp çocukların fotoğraflarının ve toplumsal uyarıcı mesajların basılabileceğini dile getiren Özbilici, “Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz” dedi.

    Son günlerde gündemi en çok meşgul eden konulardan biri 2019 yılı itibariyle uygulamaya girmiş olan poşetlerin ücretli hale gelmesi. Vatandaştan uygulamaya dair olumlu ve olumsuz birçok tepki gelirken, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici ise yeni bir öneri sundu. Uygulamaya gelen tepkilerin başında para verilen poşetlerin üzerinde marketlerin reklamlarının bulunması yer alıyor. Özbilici’nin önerisi ise market reklamlarının yerine başta kendi derneklerinin de üzerinde çalışmış olduğu kayıp çocuklar ile ilgili mesajların yer alması. Özbilici ayrıca kadına şiddet ve madde bağımlılığı ile ilgili konularda da uyarıcı mesajların yazılabileceğini belirtirken, “Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz” dedi.

    YAKAD Başkanı Zafer Özbilici, önerisini alışveriş yapan vatandaşlara danışarak konu ile ilgili neler düşündüklerini sordu. Özbilici’nin, “Çocukların kaybolmasını önleyici yazılar olsa veya kayıp çocukların resimleri olsa ya da uyuşturucu ile mücadele veya kadına şiddet ile ilgili uyarıcı yazılar olsa sizce nasıl olur?” sorusunu yönelttiği Sevim Çelik, ücretli poşet uygulamasından memnun olduğunu belirterek, “İyi olur bence. Şiddetler azalır, kayıplar bulunur. Daha faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.

    Marketlerin reklamından rahatsız olmadığını söyleyen Ayhan Özgüç ise Özbilici’nin önerisi ile ilgili, “İyi olur tabii ki verdiğimiz para yerini bulur” şeklinde konuştu.

    “Marketin reklamını yapmaktansa bence böyle bir uygulama olmasını daha da doğru buluyorum”

    Bir başka vatandaş ise uygulamanın yerinde olduğunu ancak “Kayıp çocukların resimleri konulsa daha iyi olur. Boşuna marketin reklamını yapmış olmayız” ifadelerini kullanarak Özbilici’nin önerisini destekledi.

    Yanına poşet almayı unuttuğu için mecburen poşetlere para verdiğini söyleyen Eda Kapılı, uygulamanın poşet kullanımını azaltması açısından oldukça iyi olduğunu dile getirdi. Kayıp çocukların ve diğer toplumsal mesajların poşetlerin üzerinde yer alması ile ilgili ise “Şu anda ben buna para verdim ama tabii ki marketin reklamını yapmaktansa bence böyle bir uygulama olmasını daha da doğru buluyorum” şeklinde konuşarak öneriyi destekledi.

    “Kimsenin reklamını taşımak istemiyorum”

    Kayıp çocukların resimlerinin ve diğer uyarıcı mesaj içeren yazıların ücretli poşetler üzerinde bulunmasına dair esnafın da görüşü oldukça olumlu. Fırıncı olan Kenan Yüksekoğlu öneriyi değerlendirerek, “Çok iyi olur. Yani en azından yararlı olur. Kimsenin reklamını taşımak istemiyorum şahsen. Güzel bir fikir bence” şeklinde konuşarak kağıda sardığı ekmeği üzerinde kayıp çocukların resimlerinin bulunduğu örnek tasarımlı poşete koydu.

    “Bu tarz şeyleri de böyle poşetlere vursak bence daha da güzel olur”

    Masterchef yarışmasından Mehmet Sur da ücretli poşet uygulamasından memnun olduğunu dile getirirken, YAKAD Başkanı Özbilici’nin önerisinin çok yararlı olabileceğini vurguladı. Bu tarz toplumsal mesajların verilmesinin önemini vurgulayan Sur, “Çocuklara şiddete dur demeli. Kötü alışkanlıklara, uyuşturucuya vurulan bir darbe ile ilgili bir amblem vurulmalı. O kadar pırıl pırıl gençlerimiz var ki sokaklarda ziyan oluyorlar. Bu gençlerimizi her zaman bir spora, tiyatroya ve böyle güzel etkinliklere yönlendirsek daha güzel olur. Bu tarz şeyleri de böyle poşetlere vursak bence daha da güzel olur” şeklinde konuşarak öneriye destek oldu.

    Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, önerisinin detaylarını anlatırken, “Poşetler bugün artık marketlerde ücretle satılıyor. Çevreye duyarlıyız biz aslında toplum olarak ve çok da güzel bir çalışma. Çevremiz açısından çok olumlu buluyoruz fakat parayla aldığımız poşetlerin üzerinde logo görmek istemiyoruz diyor insanlar. Biz de öneriyoruz ve diyoruz ki o zaman market poşetlerinin üzerinde eğer ücret veriyorsak kayıp çocuklarla ilgili bilgilerin yer aldığı poşetler yapılabilir. Bununla ilgili bir kanun geliştirilebilir. Üzerinde uyarıcı yazılar olabilir. Çocuklarımızı kaybetmemiz için uymamız gereken kurallar sıralanabilir. Kayıp çocukların resimleri yer alabilir. Bu poşetler çok kıymetli artık elden ele gezecek. Biz eskiden bunu çöpe atıyorduk içine çöp doldurup. Şimdi bunu cebimizde taşıyoruz” dedi.

    “Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz”

    Poşetlerin üzerine basılacak mesajlar ve fotoğraflar sayesinde kayıp çocukların da bulunabileceğini belirten Özbilici, poşetlerin üzerinde başka mesajların da yer alabileceğini söyleyerek, “Uyuşturucu ile mücadele olsun. Kadına şiddet ile ilgili uyarıcı yazılar olsun. Bunun bir suç olduğunu anlatan poşetler basılsın. Silahlanma ile ilgili bir takım yazılar yazılabilir. Sivil toplum kuruluşları ile çalışılabilir. Böyle çok konu var. Hayvan severler bu konuya destek verir, kayıp yakınları verir, hepsi bu konuya destek verir. Yeter ki bu kanun haline gelsin. Gerekirse biz mecliste ben grup başkan vekillerini aramayı düşünüyorum. Bütün partilerimizin grup başkan vekillerini arayarak rica edeceğim. Bu zorunlu hale getirilsin. Sosyal sorumluluk projesi altında poşetlerin üzerine basılabilir. Dünyaya da örnek oluruz. Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz, zaten çok duyarlı bir insan. Bize 1996 yılında Umut Otobüsü projesinde çok büyük destekler vermişti İstanbul Belediye Başkanı iken. Poşet kampanyasında da öncülük yapacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

  • (ÖZEL) YAKAD’tan ücretli poşet uygulamasında yeni öneri

    Ücretli poşet uygulamasına vatandaştan tepkiler gelirken, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici ise yeni bir öneri sundu. Poşetlerin üzerinde market reklamlarının yerine kayıp çocukların fotoğraflarının ve toplumsal uyarıcı mesajların basılabileceğini dile getiren Özbilici, “Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz” dedi.

    Son günlerde gündemi en çok meşgul eden konulardan biri 2019 yılı itibariyle uygulamaya girmiş olan poşetlerin ücretli hale gelmesi. Vatandaştan uygulamaya dair olumlu ve olumsuz birçok tepki gelirken, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici ise yeni bir öneri sundu. Uygulamaya gelen tepkilerin başında para verilen poşetlerin üzerinde marketlerin reklamlarının bulunması yer alıyor. Özbilici’nin önerisi ise market reklamlarının yerine başta kendi derneklerinin de üzerinde çalışmış olduğu kayıp çocuklar ile ilgili mesajların yer alması. Özbilici ayrıca kadına şiddet ve madde bağımlılığı ile ilgili konularda da uyarıcı mesajların yazılabileceğini belirtirken, “Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz” dedi.

    YAKAD Başkanı Zafer Özbilici, önerisini alışveriş yapan vatandaşlara danışarak konu ile ilgili neler düşündüklerini sordu. Özbilici’nin, “Çocukların kaybolmasını önleyici yazılar olsa veya kayıp çocukların resimleri olsa ya da uyuşturucu ile mücadele veya kadına şiddet ile ilgili uyarıcı yazılar olsa sizce nasıl olur?” sorusunu yönelttiği Sevim Çelik, ücretli poşet uygulamasından memnun olduğunu belirterek, “İyi olur bence. Şiddetler azalır, kayıplar bulunur. Daha faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.

    Marketlerin reklamından rahatsız olmadığını söyleyen Ayhan Özgüç ise Özbilici’nin önerisi ile ilgili, “İyi olur tabii ki verdiğimiz para yerini bulur” şeklinde konuştu.

    “Marketin reklamını yapmaktansa bence böyle bir uygulama olmasını daha da doğru buluyorum”

    Bir başka vatandaş ise uygulamanın yerinde olduğunu ancak “Kayıp çocukların resimleri konulsa daha iyi olur. Boşuna marketin reklamını yapmış olmayız” ifadelerini kullanarak Özbilici’nin önerisini destekledi.

    Yanına poşet almayı unuttuğu için mecburen poşetlere para verdiğini söyleyen Eda Kapılı, uygulamanın poşet kullanımını azaltması açısından oldukça iyi olduğunu dile getirdi. Kayıp çocukların ve diğer toplumsal mesajların poşetlerin üzerinde yer alması ile ilgili ise “Şu anda ben buna para verdim ama tabii ki marketin reklamını yapmaktansa bence böyle bir uygulama olmasını daha da doğru buluyorum” şeklinde konuşarak öneriyi destekledi.

    “Kimsenin reklamını taşımak istemiyorum”

    Kayıp çocukların resimlerinin ve diğer uyarıcı mesaj içeren yazıların ücretli poşetler üzerinde bulunmasına dair esnafın da görüşü oldukça olumlu. Fırıncı olan Kenan Yüksekoğlu öneriyi değerlendirerek, “Çok iyi olur. Yani en azından yararlı olur. Kimsenin reklamını taşımak istemiyorum şahsen. Güzel bir fikir bence” şeklinde konuşarak kağıda sardığı ekmeği üzerinde kayıp çocukların resimlerinin bulunduğu örnek tasarımlı poşete koydu.

    “Bu tarz şeyleri de böyle poşetlere vursak bence daha da güzel olur”

    Masterchef yarışmasından Mehmet Sur da ücretli poşet uygulamasından memnun olduğunu dile getirirken, YAKAD Başkanı Özbilici’nin önerisinin çok yararlı olabileceğini vurguladı. Bu tarz toplumsal mesajların verilmesinin önemini vurgulayan Sur, “Çocuklara şiddete dur demeli. Kötü alışkanlıklara, uyuşturucuya vurulan bir darbe ile ilgili bir amblem vurulmalı. O kadar pırıl pırıl gençlerimiz var ki sokaklarda ziyan oluyorlar. Bu gençlerimizi her zaman bir spora, tiyatroya ve böyle güzel etkinliklere yönlendirsek daha güzel olur. Bu tarz şeyleri de böyle poşetlere vursak bence daha da güzel olur” şeklinde konuşarak öneriye destek oldu.

    Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, önerisinin detaylarını anlatırken, “Poşetler bugün artık marketlerde ücretle satılıyor. Çevreye duyarlıyız biz aslında toplum olarak ve çok da güzel bir çalışma. Çevremiz açısından çok olumlu buluyoruz fakat parayla aldığımız poşetlerin üzerinde logo görmek istemiyoruz diyor insanlar. Biz de öneriyoruz ve diyoruz ki o zaman market poşetlerinin üzerinde eğer ücret veriyorsak kayıp çocuklarla ilgili bilgilerin yer aldığı poşetler yapılabilir. Bununla ilgili bir kanun geliştirilebilir. Üzerinde uyarıcı yazılar olabilir. Çocuklarımızı kaybetmemiz için uymamız gereken kurallar sıralanabilir. Kayıp çocukların resimleri yer alabilir. Bu poşetler çok kıymetli artık elden ele gezecek. Biz eskiden bunu çöpe atıyorduk içine çöp doldurup. Şimdi bunu cebimizde taşıyoruz” dedi.

    “Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz”

    Poşetlerin üzerine basılacak mesajlar ve fotoğraflar sayesinde kayıp çocukların da bulunabileceğini belirten Özbilici, poşetlerin üzerinde başka mesajların da yer alabileceğini söyleyerek, “Uyuşturucu ile mücadele olsun. Kadına şiddet ile ilgili uyarıcı yazılar olsun. Bunun bir suç olduğunu anlatan poşetler basılsın. Silahlanma ile ilgili bir takım yazılar yazılabilir. Sivil toplum kuruluşları ile çalışılabilir. Böyle çok konu var. Hayvan severler bu konuya destek verir, kayıp yakınları verir, hepsi bu konuya destek verir. Yeter ki bu kanun haline gelsin. Gerekirse biz mecliste ben grup başkan vekillerini aramayı düşünüyorum. Bütün partilerimizin grup başkan vekillerini arayarak rica edeceğim. Bu zorunlu hale getirilsin. Sosyal sorumluluk projesi altında poşetlerin üzerine basılabilir. Dünyaya da örnek oluruz. Çevreyi korurken toplumsal bir dayanışma sağlayabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz, zaten çok duyarlı bir insan. Bize 1996 yılında Umut Otobüsü projesinde çok büyük destekler vermişti İstanbul Belediye Başkanı iken. Poşet kampanyasında da öncülük yapacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.