Etiket: Platformu

  • Milli İrade Platformu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan beklentilerini açıkladı

    Kastamonu’da 48 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşturulan Milli İrade Platformu, Cumartesi günü Kastamonu’ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentilerini sıraladı.

    Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Milli İrade Platformu Başkanı Fatih Köse, “Kastamonu’ya doğalgazın gelmesi, havalimanının yapılması, 15 Temmuz Tüneli ile Ankara ile yol bağlantımızın yüksek standartlı hale gelmesi ve nihayet İnebolu Yolunun da yapımına başlanması ilimiz adına son derece müteşekkir olduğumuz yatırımlardır. Hızla gelişen Türkiye’mizde bu yatırımlar ile birlikte Kastamonu’muzda nasibini almıştır” dedi.

    Bu yatırımların yanı sıra Kastamonu’nun başka konularda da beklentilerinin olduğunu söyleyen Köse, “STK temsilcileri ile yapmış olduğumuz istişarelerde Kastamonu’da çözüm bekleyen belli başlı önemli konular şu şekilde tespit edilmiştir. Yeni Devlet Hastanesinin devreye girmesine rağmen branşlarda uzman doktor ve sağlık personeli eksikliği ve ilçelerimizde de pratisyen doktor eksikliği vardır. Yazın nüfus artışı oluyor, mevcut personelle yeterli sağlık hizmeti verilemiyor. Uğurlu Hastanesi konusunda devletin, hükümetin bütün iyi niyetli gayretlerine rağmen henüz çözüm bulunamamıştır. 17 yıldır çözülemeyen Tıp Fakültesi meselesinin artık çözülmesi gerekmektedir. İlimizin gelişmesinde öncü bir rol üstlenecek BAKAP Projesi hakkında henüz olumlu bir gelişme kaydedilememiştir. Köy Yolları ve Altyapısı konusunda Türkiye’nin diğer illeri ile kıyaslandığımız zaman eksikliklerimiz gözükmektedir. Bu konuda sistemli ve sonuç alan bir çalışmaya olan ihtiyaç yıllardır sürmektedir. Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Kastamonu’da Havalimanımızda gümrük olmadığı için misafirlerimiz doğrudan Kastamonu’ya inemeyecektir. Bu konunun geçici gümrükle değil bizzat gümrüğün gelmesi ile en kısa zamanda çözülmelidir. İstanbul’da kentsel dönüşüm sebebi ile fabrikalarını taşımak durumunda olan bir çok Kastamonulu sanayici var. Bu sanayicilerin Kastamonu’ya gelmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. İlçe Bağlantı Yollarımızın standardının yükselmesi gerekmektedir. En kısa zamanda çözülmesi gerektiğine inandığımız bu sorunların çözümü konusunda Sayın Valimizin, Milletvekillerimizin mesai harcadığını, çalıştıklarını ve konulara hakim olduklarını ve takip ettiklerini biliyoruz. Yöneticilerimizin verdikleri emeklerin meyvelerini artık görmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti ile de bu konuların çözülmesini beklediğimizi beyan ediyoruz” diye konuştu.

    Kastamonu’nun bundan sonra gündeminde alması gereken vizyon projelerinin başında İnebolu Limanı ile entegre Demiryolu’nun geldiğini aktaran Köse, “Karadeniz’e sınırı olan ülkelerdeki 300 milyon insana ulaşmak, 2,5 trilyon dolarlık ticaret hacmi pastasından pay almak demektir. Akdeniz’in Karadeniz üzerinden Kuzey ülkelerine ulaşım, kuzey ülkelerinin de sıcak denizlere ulaşmasına köprü olmak demektir. İstanbul Boğazından yılda geçen 60 bin geminin ve 300 bin ton yük için zaman ve maliyet açısından değerlendirildiğinde alternatif yeni bir güzergâh demektir. İnebolu Limanı ile entegre olacak bir demiryolu hattı yeni bir cazibe merkezi demektir. Yeni kültürel bağların kurulması ve sürdürülmesi demektir. Kardeş ve akraba topluluklarla ilişkileri güçlendirmek, onlarla gönül bağının yanında maddi bağlar da kurmak demektir. Sayın Valimiz ve Milletvekillerimizin gayretleri ile Ulaştırma Bakanlığına eğer olmazsa en azından KUZKA imkanları ile bağımsız kuruluşlara muhtemel demiryolu bağlantısının tespiti için fizibilite raporu yaptırılarak sürecin başlatılmasını umut ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • Murat Dağı Platformu; “Suyumuza ve toprağımıza sahip çıkıyoruz”

    Uşak’ta, Murat Dağı Yok Olmasın Platformu üyeleri düzenlenen toplantıda bugüne kadar yapılan işleri görüştü ve ileriye dönük neler yapılması gerektiğini tartıştı.

    Murat Dağı’nda altın aranmasına yönelik çalışmaların durdurulması ile ilgili hukuki sürecin görüşüldüğü toplantıda, Platform, ÇEDAY ve Avgan Banaz Çayı Koruma Derneği öncülüğünde 17 Aralık 2017 Pazar günü saat 14.00’te Uşak Belediyesi önünde düzenlenecek “Suyumuza Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz” mitingine tam destek sağlama kararı aldı.

    Atapark Çayzade de düzenlenen toplantıya katılan üyeler; Murat Dağı Yok olmasın Platformu Sözcücü Funda Öz Akcura tarafından bilgilendirildi.

    Öz Akcura, “Murat Dağı Yok Olmasın Platformu, Murat Dağında değerli maden arama çalışmalarının duyulması üzerine, yaklaşık iki ay süren STK, dernek, oda ve parti ziyaretlerinin ardından, 30 Eylül 2017’de bir araya gelen 140 çevre dostuyla kuruldu. Platform, adını yine bu toplantıda çoğunluk kararı ile aldı. 7 Ekim 2017’de 30 kurucu üye ile Yürütme Kurulu oluşturuldu. Platform, ’Murat Dağında maden faaliyetini duyurmak, maden faaliyetinin susuzluk, kuraklık, ölüm demek olduğuna dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak’ amacıyla faaliyetlerine 23 Ekim 2017’de basın açıklaması yaparak duyurduğu Tiritoğlu Park’taki imza standını açarak başladı. Amaca ulaşıldı ve kısıtlı sürede 5 bin imza toplandı, 3 bin bildiri dağıtıldı. Bugün, bugüne kadar yapılanları değerlendirmek, bundan sonraki yol haritasını ortaklaşa çizmek için bir araya gelen Murat Dağı Yok Olmasın Platformunun bugüne kadarki faaliyetleri şunlardır: 28 Ekim 2017’de Dağcılık kulüplerinin organizasyonu ile iki otobüs ’Suyun Kaynağına Yolculuk’ adıyla Murat Dağına gidildi. Su kaynakları ve maden açılırsa ilk elde zarar görecek yerler ziyaret edildi. 12 Ekim’de Platform bileşenlerinden ÇEDAY, Karahallı’da ’Ulubey derelerinin kirlenmesi ve maden faaliyetlerinin tehlikelerini’ anlatan toplantı düzenledi. 25 Ekim 2017’de, Mimarlar Odası Uşak şubesinin davetiyle, TMMOB bünyesindeki mühendis ve mimarlar odası başkan ve yönetim kurullarına ’Murat Dağında maden faaliyetinin tehlikeleri hakkında’ bilgilendirme yapıldı. 4 Kasım 2017’de TBMM’ye gidilerek Murat Dağı hakkında bilgilendirme yapıldı; Çevre Komisyonuna Murat Dağı raporu sunuldu. İstanbul Vodofon Arena’da oynanan Beşiktaş – Monoco maçına giden Beşiktaşlı platform üyeleri tribünlerde ’Murat Dağı Yok olmasın’ yazılı yeleklerle tanıtmamızı yaptı” dedi.

    Öz Akcura açıklmalarına şu sözlerle devam etti: “Yine bu süreçte ÇEDAY ve Avgan Banaz Çayı Koruma Derneği 16 Kasım 2017’de, Avgan’da, “Banaz Çayı can çekişiyor; derelerimizi kirletmeyin” konulu panel düzenledi. Konuşmacı olarak bir önceki Aydın Tabip Odası Başkanı ve Aydın Çevre Mücadelesi Sözcüsü Dr. Metin Aydın ve Yüksek Orman mühendisi Doç. Dr. Yücel Çağlar’ın katıldığı panel, Uşak’ın da dâhil olduğu Menderes havzasındaki kirliliğin, çevresel koşullara bağlı ölümlerin ve madencilik faaliyetinin sonuçlarının görülmesi açısından çok önemliydi. 27 Kasım’da yürütme Kurulu Uşak Valisini ziyaret etti. Valiyle görüşmeden, Vali Bey’in de ifade ettiği gibi, Murat Dağı’nda ancak topyekûn halk mücadelesiyle kazanım elde edileceği fikri pekişerek çıktı. 7 Aralık 2017’de bu kez TEMA’nın hazırladığı geniş kapsamlı Murat Dağı raporu ile Uşak Belediye Başkanı ziyaret edildi. Bu ziyaretin de kazanımı; Murat Dağı’nda olası maden faaliyetinin tüm Ege Bölgesinin sorunu olduğu, ölümün kimseyi ayırt etmeden hepimizi gelip bulacağı, ortak mücadelenin yaratılması için tüm olanakların kullanılmasında mutabık kalınması oldu. Platform, ÇEDAY ve Avgan Banaz Çayı Koruma Derneği öncülüğünde 17 Aralık 2017 Pazar günü saat 14.00’te Uşak Belediyesi önünde ’Suyumuza Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz’ mitingi düzenleyecektir”

  • Litvanya-Türkiye İş Birliği Platformu

    Litvanya-Türkiye İş Birliği Platformuna katılan Litvanya ve Türkiyeli iş adamları görüş alışverişlerinde bulunuldu.

    Bir otelde gerçekleşen yemeğe Litvanya Cumhuriyeti Büyükelçisi Mr. Audrius Brüzga, Litvanya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Zafer Türker ve Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş’ın yanı sıra çok sayıda sanayici katıldı. Bir Baltık ülkesi olan Litvanya ile karşılıklı yatırımların konuşulduğu yemekte, Türkiye ile olan ilişkileri en iyi seviyeye getirilmesi gerektiği de vurgulandı. İki ülke arasındaki en büyük benzerliği jeopolitik konumlarının olması sebebiyle, ulaşım alanlarında önde olunması amaçlanıyor.

    İş adamlarının katıldığı platformda bir konuşma yapan Litvanya Türkiye Fahri Konsolosu Zafer Türker, en büyük amaçlarının ikili ilişkileri geliştirmek olduğunu belirterek, “Litvanya Türkiye Fahri Konsolusu olarak bugün açılışını gerçekleştirmiş olduğumuz, akşam ve yarınki devam edecek olan Liturko 2017 işbirliği gününü sürdürülebilir hale kılmayı, bu sene Türkiye’de ve Eskişehir’imiz de gerçekleştireceğimiz bu etkinlikle beraber, önümüzdeki yıl Litvanya ve Türkiye’de olacak şekilde ikili ilişkileri geliştirmek buradaki en büyük amacımız” dedi.

    “Büyüyen bir sanayi kenti de kazandıracak”

    ESO Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş ise çok değerli bir çalışma olduğunu, Türkiye’nin ve Eskişehir’in de ihracatla büyümesi gerektiğini söyledi. Kesikbaş, “Çok değerli bir çalışma. İhracatta Türkiye’nin büyümesi gerekiyor. Özellikle de Eskişehir’in sanayisinin ihracatla büyümesi gerekiyor. Biz hep bu vizyonu koyuyoruz. Önümüzdeki 4 yılı programlarken hep ihracatla büyüyen bir sanayiden bahsediyoruz. Sanayisi büyüyen bir kentten bahsediyoruz. Eskişehir bu işler için öncelikli aday bir kent. Bu işbirlikleri Litvanya ile birlikte başladı. Buradan tüm sanayici arkadaşlara sesleniyorum. Önümüzdeki ay iş adamlarıyla Üsküp, Kosova, Sırbistan yapacağız. Ondan bir ay sonrada Moskova yapacağız. Yani bizim derdimiz bir araya gelelim, beraber olalım, birlikte biz kazanalım, birbirimizi büyütelim, bu iş birliklerini giderek artıralım. Eskişehir’in buna çok ihtiyacı var. Bu kentin sanayisinin vizyonunun değişmesi gerekiyor. Bu çok değerli ve önemli bir şey. Büyüyen bir sanayi kenti de kazandıracak” diye konuştu.

    “Bugün milli maçız”

    Vizyon olarak 3 önemli madde koyduklarını ve konunun aslında bir milli maç olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Kesikbaş, “3 şey koyuyoruz vizyon. Donanımlı, meslek sahibi gençler yetiştireceğiz. Ar-Ge, tasarım, inovasyon yapan şirketler oluşturacağız. Eskişehir’i Ar-Ge ve tasarım merkezi haline getireceğiz ve Eskişehir ihraç eden, ihraçla büyüyen, sattığı 6-7 dolar kilogram başına ürünlerle büyük bir kent olacak. Hak ettiği yere gelecek. Tek amacımız bu. O yüzden bugün bu işin siyasetini yapmak istemiyorum sanayi odası seçimleri öncesinde. Çünkü bugün bir milli maçımız var. Konu ne Fenerbahçeli, ne Galatasaraylı, ne Eskişehirsporlu. Bugün milli maçız. Hep şunu söylüyoruz. Beraber, birlikte biz kazanacağız. Allah yolumuzu açık etsin. Eskişehir’i hak ettiği yere getireceğiz. Litvanya 1 numarası, başlangıcı” şeklinde konuştu.

    “Bu güzel şehirde olmak çok büyük bir onur”

    Son olarak Litvanya Cumhuriyeti Büyükelçisi Mr. Audrius Brüzga da Eskişehir’de olmaktan onur duyduğunu belirterek, “Gerçekten burada çok sayıda sanayici ve iş adamı bulunuyor. Daha önce hiç bu kadar yüksek sayıda iş adamını bir arada görmemiştim. Sizler Eskişehir’i değiştiren ve şekil veren kişilersiniz, bu işi yapan beyinlersiniz, bu şehrin kasklarısınız. Bütün enerjiyi taşıyan kişilersiniz. Dolayısıyla bugün bu akşam sizlerle birlikte olmak, Litvanya’dan gelmiş Litvayalı dostlarımızla birlikte bizim için çok büyük bir onur. Bu güzel şehirde olmak da çok büyük bir onur” ifadelerin kullandı.

    Öte yandan iş adamlarının katıldığı gecenin sonunda Litvanya Cumhuriyeti Büyükelçisi’ne ESO Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş tarafından plaket takdim edildi.

  • ’İşaret Dilim Uygulaması’ ile dünyadaki ilk işitme engelli platformu hayata geçiyor

    Turkcell, Dünya Engelliler Farkındalık Gününde dünyanın ilk işitme engelli platformunu hayata geçirdi.

    Turkcell, Dünya Engelliler Farkındalık Günü’nde yeni bir uygulama olan ’işaret dilim’i işitme engellilerin hizmetine sundu. Yapılan açıklamada, 23 yıldır engelli ve yakınları dahil 5 milyon bireyin hayatına dokunan Turkcell, Engelsiz Eğitim’den Engelsiz Akademi’ye, Turkcell Diyalog Müzesi’nden Engelli Sporu’na, Hayal Ortağım’dan istihdam imkanlarına kadar hayatın hemen her alanında sürdürdüğü çalışmalarla engel tanımayan bireyleri daha engelsiz bir yaşama sahip olabilmeleri için destekliyor.

    İsmail Bütün: “Çeyrek asırdır sosyal bariyerleri kaldırıyoruz”

    Engelli olmayı fiziksel eksiklik değil, sosyal bariyerlerden kaynaklanan bir farklılık olarak gördüklerini söyleyen Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün, “Turkcell ailesi olarak ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimi için toplumun her kesiminin fırsat eşitliğine sahip olmasını önemsiyor ve bunu gerçekleştirmek için somut adımlar atıyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak ve sosyal hayata eşit ve aktif katılımlarına destek olmak için ’Engel Tanımayanlar’ çatısı altında birçok farklı alanda çözümler sunuyoruz. Biz kurulduğumuz ilk günden beri engelli tanımını oluşturan temel etkenin sosyal bariyerler olduğuna inandık. Bu bariyerleri teknolojimizi kullanarak kaldırmaya çalıştık, çalışıyoruz. TÜİK verilerine göre; Türkiye’de görme, işitme, ortopedik ve zihinsel engellilerden oluşan 5 milyon birey yaşıyor. İşte biz bu 5 milyona odaklanıyoruz. Onların sosyal hayata eşit katılımları için teknolojimizi seferber ediyoruz. Bugüne kadar teknolojimizle ve sosyal sorumluluk projelerimizle bu 5 milyon engellinin 1 milyonuna ulaşmayı başardık. Yalnızca onlara değil çevrelerinde temas halinde oldukları tüm kişilere dokunduk. Bu sayı yeni çözümlerimiz ve sosyal sorumluluk projelerimizle gün geçtikçe artıyor. Bir gün Türkiye’deki 80 milyon ile elele verip tüm engelli bireylerimizin önündeki engelleri yıkmayı hayal ediyoruz. Turkcell olarak atılan her adımın değişimi başlatmak için önemli olduğuna inanıyoruz. Engelliler için oluşturduğumuz çözümleri artırmak ve bu alanda her zaman olduğu gibi Türkiye’deki tüm kurumlara ilham vermek en büyük hedefimiz” dedi.

    Her şey erişilebilir olmak için

    Yapılan bilgilendirmede, engelli bireyleri dinleyerek karşılaştıkları sorunlar konusunda onlarla el ele veren Turkcell, erişilebilir olmaya önce kendi bünyesinde başladı. Yıllar içinde yüzlerce engelli ile görüşen, araştırmalar yapan şirket; tüm ürün, hizmet ve çözümlerini engelli bireyler için erişilebilir hale getirdi, halen de getirmeye devam ediyor. Türkiye’de bir ilk olan Görüntülü Çağrı Merkezi ile 2009’dan bu yana ayda yaklaşık bin 500 işitme engelli aboneye hizmet veren Turkcell, web sitesini de engellilerin kullanımına uygun halde sunuyor. Ayrıca BiP, Akademi, Upcall, Hesabım uygulamalarının tümü engelliler için erişilebilir olarak kullanılabiliyor. Tüm bunların yanında, 600’den fazla mağazasını fiziksel olarak erişilebilir hale getiren Turkcell, mağazalarında 100’e yakın işaret dili bilen personel çalıştırıyor.

    Engellilere sordu, her alana çözüm üretti

    Turkcell’in erişilebilirlik dışında ana odağına aldığı diğer iki konu ise eğitim ve sosyal hayata eşit katılım ve farkındalık oldu. Turkcell özel eğitime ihtiyacı olan engelli öğrencilerin yetkinliklerini artırmak ve toplumsal yaşama katılımlarını sağlamak amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde hayata geçirdiği ’Engelsiz Eğitim Programı’ ile onların eğitim ve istihdama yönelik gelişimlerine destek oluyor. Bu programla 2 yıl içinde 45 ilde 84 okulda 10 binden fazla öğrenciye ve ailesine ulaşıldı. Özel Eğitim Merkezlerinde kurulan meslek atölyelerinde hafif zihinsel engelli öğrenciler okul sonrası iş hayatına hazırlanıyor. Görme engelli okullarının tamamına kurulan özel teknoloji ve yazılımlarla donatılmış teknoloji sınıfları ile öğrencilerin istihdama yönelik gelişimlerinin sağlanıyor. İşitme engelli okullarında ise gençlerin grafik tasarım, bilgisayar teknolojileri ve benzeri alanlarda istihdama hazır hale gelmesi için teknoloji sınıfları kuruluyor. Turkcell eğitimin yanında Türkiye Engelliler Spor ve Yardım Vakfı ile ortopedik, işitme ve görme engelli yüzlerce öğrenciye burs imkanı sağlıyor. Turkcell Akademi online platformu altında yer alan Engelsiz Akademi bünyesinde, işitme engelliler için teknolojiden kişisel gelişime, iş dünyasından liderliğe birçok eğitim, işaret dili seçeneği ile kullanıcıyla buluşuyor.

    200 bin kullanıcısı bulunan dünyanın en büyük görme engelli platformu olan ve YGA (Young Guru Academy) işbirliğinde sürdürülen Hayal Ortağım, binlerce sesli kitap, eğitim, dergi, haber ve köşe yazılarıyla çalışmalara devam ediyor. Uygulama ile 9 ilde 23 alışveriş merkezinde verilen navigasyon hizmetinin yanı sıra Sesli Betimleme Derneği’nin destekleriyle Türkiye’deki tüm sinema salonlarında vizyon filmlerinde sesli betimleme teknolojisi sunuluyor. Şimdiye kadar 1,3 milyon metrekare alanı, yaklaşık 200 futbol sahasını uygulama ile tek başına gezebilen görme engelliler, sesli betimlemesi yapılan 60 filmi 70 bin kere izledi. Turkcell’in Görme Engelli Spor Federasyonu işbirlikleri ile başladığı engelli sporu sponsorlukları futbol branşında devam ediyor. Sponsor olduğu Ampute Futbol Milli Takımı Avrupa şampiyonu oldu. Turkcell, İşitme Engelli, Bedensel Engelli, Özel Sporcular Federasyonuna desteğini sürdürüyor. 3 yıl önce kurulan, farkındalığın bir adım ötesine geçerek empati kurmayı sağlayan Türkiye’nin ilk ve tek deneyim müzesi ’Turkcell Diyalog Müzesi’, 150 bin ziyaretçi sayısına ulaştı. Görme ve işitme engelli bireylerin günlük hayatta yaşadıklarını deneyimleten müzede ziyaretçilere 40’a yakın görme ve işitme engelli rehber eşlik ediyor. Turkcell onların istihdamına da katkı sağlıyor. Ziyaretçiler müzede yer alan ’Karanlıkta Diyalog Sergisi’ ile görme engellilerin İstanbulu’nu deneyimlerken, ’Sessizlikte Diyalog Sergisi’ ile de işitme engellilerin dünyasına adım atıyorlar.

    Turkcell, Dünya Engelliler Farkındalık Günü dolayısıyla Türkiye’deki 1 milyon işitme engellinin iletişimlerine destek oldu. Dünyada bir ilk olduğu belirtilen ’İşaret Dilim’ uygulaması sayesinde işitme engelliler ile işaret dili bilmeyen milyonlarca kişi arasında köprü kuruluyor. İşaret Dilim, dünyanın en büyük işitme engelli platformu olma özelliği taşıyor. Tamamen ücretsiz, tüm operatör müşterileri tarafından kullanılabilen uygulama, Türkiye’nin ilk teknolojik işaret dili tercümanına sahip. İşitme engelliler gündemi kendi dillerinde takip edebilsinler diye her gün onlarca güncel haber işaret dilinde sunuluyor. Aileler de işitme engelli çocuk yetiştirmek konusunda uzmanlardan eğitim alabiliyor. İşitme kaybı tanısı konulmasından sosyal ve bilişsel gelişimlerine, rehabilitasyon hizmetlerinden akademik hayatlarına kadar pek çok önemli konuda bilgi veriliyor. Ayrıca, işitme engelli çocuğu olan ebeveynlerin tavsiyelerine ulaşılabiliyor. Uygulama, işaret dili öğrenmek isteyen herkes için de işaret dili sözlüğü ve işaret dili eğitimleri sunuyor.

  • İmam Hatip Okulları Platformu Kasım ayı toplantısı yapıldı

    Bayburt İmam Hatip Okulları Platformu Kasım ayı toplantısı Bayburt Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi.

    Toplantıya Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Eski Valisi Yusuf Odabaş, Vali Yardımcısı Mutlu Almalı, Belediye Başkan Yardımcısı ve Bayburt İmam Okulları Platformu Başkanı Nesimuttin Selçuk, İmam Hatip Okulları Platformu Genel Koordinatörü Zeynel Önal ve platform üyeleri katıldı.

    Neslin Muhafazası İçin Üzerimize Düşeni Yapmalıyız

    Burada bir konuşma yapan Belediye Başkanı Mete Memiş ‘’İmam hatip okullarının 1924’ten bugüne kadar kurulmasında, faaliyet sürdürmesinde, yaşatılmasında emeği geçen herkesi saygıyla selamlıyorum. Ahirete irtihal etmiş olanları da rahmetle anıyorum. Bize bir şey düşüyor. Ecdattan kalan mirası kötü miras yediler gibi hor kullanmamak gerekir. Biz buna alıştık. Ecdadın bize bıraktığı çok çaba, emek, gayret sarf etmeden elde ettiğimiz birçok nimeti çarçur ettik. Aynı şekliyle de imam hatiplilik konusunda benim yaşımda olanlarda, biraz daha genç olanlarda 28 Şubat sürecini biliyoruz. İmam hatiplilik adı altında aslında Türkiye’deki dindarların sistemin dışına itilmeleri noktasında belli bir zihniyetin ne kadar gayret sarf ettiğini biliyoruz. Bu anlamda imam hatiplilik adı altında bir neslin muhafazası için bize düşen ne varsa onu yapmalıyız.’’

    Dindar Nesil İfadesinin Altını Çok İyi Doldurmalıyız

    ‘’Şunu açık yüreklilikle ifade edeyim. Sayın Cumhurbaşkanımızın dindar nesil ifadesinin altını çok iyi doldurmamız gerekiyor. Dindar nesil aslında sadece imam hatiplilik özelinde olacak bir şey değildir. İnsanın bütününe aittir. Bizim nitelikli, düşünebilen, okuyan, anlayan, eleştiren belki uzay elbiseleri içerisin de bir Kur’an neslinin yetiştirilmesi ibaresidir. Yoksa nicelik olarak bir takım dini vecibelerini yerine getiriyorken muhteva olarak ondan yoksun, bugünkü ilmin gerçekleriyle mücehhez olmamış bir neslin çok da faydası olmayacak. Diğeriyle de yanlış, sadece modern ilmin nimetlerini sahiplenmiş, modern bilgiyle mücehhez ama dinden yoksun, dini değerlerden mahrum bir nesille de bu işlerin olması mümkün değil dedi.’’

    Okuyan Bir Gençlik Bizim İçin Önemli

    Okuyan bir gençliğin önemine vurgu yapan Başkan Memiş ‘’Bir defa gençlerimizin okuyor olması, okuyan bir gençlik olması bizim için son derece önemlidir. İsmiyle, yaşantısıyla, sahip olduğu değerlerle Müslüman bir gençliğin yetişmesi arzu ediliyor. Eğer biz değerli başkanımın tavsiyelerinde anlatılan o asgari şartları yerine getirebilirsek bunu başarmamak mümkün değil. Bizim hükümetimizin desteği de, gücü de bu almamda yeter. Yeter ki birliğimiz, beraberliğimiz ve istişarelerimiz makul zeminde olsun diye konuştu.’’

    Başarıyı Sadece Akademik Başarı Olarak Yorumlamayalım

    Başarıyı sadece akademik başarı olarak yorumlamamak gerektiğinde değinen Belediye Başkanı Memiş ‘’Hepimizin çok konuştuğu okullardaki başarı. Bir eğitimci olarak diyorum. Başarıyı sadece akademik başarı olarak yorumlarsak yanılırız. Bu ülkeyi yönetenler, bu ülkenin en iyileri, siyasi olarak, ticari olarak, sanayi olarak bakıldığı zaman Türkiye’nin en iyi okullarının mezunları değildir. Türkiye’de en çok puan alan öğrenciler değildir. Bu başka bir tarafı en çok puanı da alalım ama en çok puanı alamayanların başarısız addedilip gözden uzak bir yerlere konulması bence büyük bir yanılgıdır.

    ‘’Gerektiği zaman çocuklarımızı spordaki başarılarıyla, edebiyat alanındaki okumalarıyla, yazmalarıyla, resim çizmeleriyle, müzikteki başarılarıyla seçmemiz lazım. Müslüman bu anlamda da sahada olmalı onun için okul müdürü arkadaşlarımızın ve milli eğitim müdürlerimizin bu konuya bakıyorken başarının sadece akademik başarı olarak görülmemesi gerektiği kanaatini taşıyorum ifadelerini kullandı.’’

    Okullara Kitap Yardımı ve Kültür Gezileri

    Kitap okunması noktasında Bayburt’taki bütün liselere, ilçelerdeki liselerde dâhil 2016 yılında her liseye Türkiye’de en çok okunan kitaplardan 500’er adet kitabı belediye olarak takdim ederek kütüphanelerine kazandırdıklarını söyleyen Memiş şöyle devam etti:’’ Bunu burada da tekrar ifade ediyorum. Okuma noktasında hangi okulumuzun hangi kitaplara ihtiyacı varsa bunu Bayburt Belediyesi olarak karşılayacağız. Kültür gezileri noktasında bütün kurumlarımıza, özellikle okullarımıza, siyasi partilerimizin gençlik kollarına, kadın kollarına hatta kendilerine de Çanakkale gezisi düzenliyoruz. Çanakkale’deki yeniden varoluşu, Bilecik Söğüt’teki dirilişi bizzat müşahede etmek lazım. Bunların görülmesi adına Bayburt Belediyesi olarak bunun sözünü vermiştik.’’

    Niyetimiz Hayır

    Belediye Başkan Yardımcısı ve Bayburt İmam Okulları Platformu Başkanı Nesimuttin Selçuk ise konuşmasında ‘’Dünya kurulalı beri her şey zıddı ile kaimdir. Kötülük olmayınca iyilik, çirkinlik olmayınca güzellik anlaşılamaz. Biz buraya güzel bir şeyler düşünmek, faydalı işler üretmek için toplanmış bulunuyoruz. Niyetimiz hayır inşallah akıbetimizde hayır olur. Rabbim bu toplantımızın bereketini artırsın. Sonuçlarını hayırlara vesile kılsın inşallah. İmam hatip okullarımızın kuruluşundan bugüne kadar başta ömrü boyunca ilim irfan peşinde koşarak imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele eden Mahmut Celalettin Öktem hocamızdan bugüne kadar bu okullarımızın ayakta kalması için çaba sarf edenlerden ahrete irtihal edenlere Allah’tan rahmet kalanlara sağlıklı bir ömür diliyorum ifadelerini kullandı.

    Amacımız Ahlaklı ve Faziletli Toplum Bireyleri Yetiştirmek

    İmam Hatip Okulları Platformu’nun temel amacının özelinde imam hatip okulları ama genelinde bütün okullarımızda vatanına, bayrağına sahip çıkan, iyi insan ahlaklı ve faziletli toplum bireylerinin yetişmesi için gayret sarf eden projeler üretmek olduğunu dile getiren Selçuk

    ‘’ Bin bir türlü zahmet ve meşakkatle milletimiz tarafından kurulan imam hatip okullarımızda eğitimin kalitesinin artırılması için devlet millet işbirliği içerisinde geleceğimizin umudu gençlerimizi hayata hazırlamaya katkı sunmak arzusundayız. ‘’

    Bu Güzel Ülkeyi Hepimiz Çok Seviyoruz

    ‘’Bu platformu oluşturan sivil toplum kuruluşlarımız adına şunu ifade etmek istiyorum. Bizler geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın milli ve manevi değerler doğrultusunda yetiştirilmesi için bütün imkânlarımızı paylaşmaya hazırız. Bize emanet bırakılan bu mübarek vatan topraklarının hatıratının değerini bilerek koruyacak nesilleri yetiştirmeliyiz. Bu topraklar tarih boyunca mağdurların sığınağı olmuştur. Ümmetimizin umudu olmuştur. Bu güzel ülkeyi hepimiz çok seviyoruz. Rabbim her türlü şer ittifakına karşı ülkemizi korusun. Şehitler, gaziler ve mazlumlara yapılan iyilikler hürmetine bizlere birlik ve dirlik versin inşallah.’’

    Böylesine İhanetleri Artık Yaşamak İstemiyoruz.

    ‘’15 Temmuzda acı bir tecrübe edindik. Yıllar boyunca pirincin içindeki beyaz taşlar gibi bizden görünen, ihanet şebekeleri oklarını milletimizin kalbine saplamaya kalkışmıştı. Böylesine ihanetleri artık yaşamak istemiyoruz. Milli ve manevi eğitim sayesinde hainleri gözlerinden tanıyan ve sözlerini çarçabuk kavrayacak olan ferasetli gençlerin yetiştirilmesi ülkemiz için büyük önem arz etmektedir. Bu gençlerin yetiştirilmesi hepimizin en büyük amacı ve gayesi olmalıdır ve bu uğurda hepimiz seferber olmalıyız” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından İmam Hatip Okulları Platformu Genel Koordinatörü Zeynel Önal’ın platform çalışmalarıyla ilgili yaptığı sunumla devam eden toplantı platform üyelerinin dilek ve temennilerinin dinlenmesiyle sona erdi.