Etiket: Platformu

  • Türk gençliğinin yeni dijital eğitim platformu “Bilgi Ocakta” yayında

    Türk gençliğinin yeni dijital eğitim platformu “Bilgi Ocakta” yayında

    Ülkü Ocaklarının yeni dijital eğitim platformu “Bilgi Ocakta” yayın hayatına başladı. Platform hakkında bilgi aktaran Ülkü Ocakları Erzurum İl Başkanı Abdulkadir Gökçan gençleri eğitim seferberliğine davet etti.

    Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezi tarafından hazırlanan Bilgi Ocakta, dijital eğitim platformu vatandaşların kullanımına açıldı. Platformun Türk gençliği için hazırlanmış olduğunu ve zengin içeriğiyle gençlere katkı sunacağını ifade eden Ülkü Ocakları Erzurum İl Başkanı Abdulkadir Gökçan herkese platformu ziyaret etme çağrısında bulundu.

    Platform hakkında bilgi veren Gökçan “Bilgi Ocakta, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından hazırlanan; başta Türk gençliği olmak üzere milletimizin tüm fertlerinin kullanımına tamamen ücretsiz olarak sunulmuş bir eğitim programıdır. Bilgi Ocakta; öğretirken eğlendiren, eğlendirirken düşündüren, düşündürdükçe geliştiren içerikleriyle Türk gençliğinin kişisel ve akademik gelişimine katkıda bulunmayı hedefler.

    Okul cağındaki gençlerimizin derslerine yardımcı, her yastan bireylerin aradığını bulabileceği, bilgi yarışmasından, test çözümlerine, sıra dışı bilgilerden, tarihte ve güncel olarak her türlü bilginin kaynağı bilgi ocakta da mevcuttur.

    Tam ders çalışma platformu

    Zengin içeriğiyle ders çalışma imkânı sunan “Bilgi Ocakta” platformunun her eğitim durumuna hitap ettiğini dile getiren Gökçan, “Liseye Hazırlık, Üniversiteye Hazırlık, KPSS, ALES gibi önemli sınavlar için hazırlanmış testleri yer almaktadır. İlerleyen süreçlerde bunlara TUS ve YÖK-DİL gibi ÖSYM’nin yaptığı diğer dersler de ekleneceğini göreceğiz” diye belirtti.

    Platform zengin içerik taşıyor

    Konu hakkında bilgiler aktaran Ülkü Ocakları Erzurum İl Başkanı Abdulkadir Gökçan, “Ayrıca bilgi ocakta da her gün düzenlenen bilgi yarışmaları mevcuttur. Genel Kültür, Tarih, Coğrafya, Kültür – Sanat, Müzik, Spor, Edebiyat, Sinema kategorileri bu konulara dâhildir. Bu kategoriler içerisinde bulunan binlerce soruyla hazırlanan bilgi yarışması Türk gençliğinin genel kültürünün arttırılması; bilgi dağarcığının geliştirilmesi, ilgi alanlarının tespiti ve bu alanlarda belli düzeyde yeterliliğe ulaşılması hedeflenmektedir.

    Soru içerikleri; Türk gençliğinin milli benlik bilinci ve manevi değerleri yönünden gelişmesine katkıda bulunacak nitelikte hazırlanmıştır. Günlük, haftalık ve aylık periyotlarda hazırlanan puan tabloları ile kullanıcılar arasında rekabet ortamı sağlanması; bu sayede ilerleme kaydedilmesi hedeflenmektedir.

    Bilgi Ocakta dijital eğitim platformunda çocuklarımız için hazırladığımız eğlendirirken eğiten oyunlar, çocuklarımızın pedagojik gelişimlerine katkıda bulunacaktır. Dört işlem becerisinin geliştirilmesini hedefleyen matematik etkinlikleri, çocuklar için boyama, ülkemiz ve dünyanın içinde bulunduğu Covid-19 Salgını ve salgından korunma yolları ile ilgili bilgileri eğlendirirken öğreten “Süper Zekâ” oyunu ile çocuklarımız, boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirecektir.

    Sıra dışı bilgiler kategorisinde ise farklı ve özgün konularda hazırlanan, şaşırtırken öğreten, kullanıcıda merak duygusunu uyandıran kısa bilgiler ile Türk Gençliğinin genel kültürünün gelişmesine katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.

    Tarihte Bugün kategorisinde kullanıcıların tarihte, o gün gerçekleşmiş önemli ve ilginç olayları, yapılan buluşları ve “tarihte ilk olma” özelliği taşıyan önemli gelişmeler hakkında bilgi edinebilecekleri kısa içerikler yer almaktadır.

    Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Dergisi’nin farklı sayılarına ait yayın içerikleri de Bilgi Ocakta sisteminde yer almaktadır.

    Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından farklı tarihlerde ve özgün konularda düzenlenmiş seminerlerimizin notları da tüm milletimizin hizmetine ve bilgisine sunulmak üzere Bilgi Ocakta sisteminde yer almaktadır.

    Birçok alanda öncü olduğu gibi eğitimde de öncü olan Ülkü Ocaklarının projelerini takipte kalın ve her hafta düzenlenen ödüllü yarışmalarımızda rekabete ortak olun” dedi.

  • Kanuni Sondaj Gemisi’nin kule platformu Filyos Limanı’nda

    Kanuni Sondaj Gemisi’nin kule platformu Filyos Limanı’nda

    Türkiye’nin hidrokarbon rezervlerini sondajla çıkartmak için başlattığı çalışmalarda yer alacak olan ve Filyos Limanı’na demirleyen Kanuni Sondaj Gemisi’nin kulesine montajlanacak olan platform romörkörler ile limana getirildi.

    Türkiye’nin hidrokarbon potansiyelini açığa çıkarmak için başlatılan çalışmalarda Karadeniz’e ulaşan Kanuni Sondaj Gemisi’nin Filyos Limanı’ndaki bakım, onarım ve teknik çalışmalarına başlandı. Geminin limana demirlemesinin ardından kılavuz tekneler de liman içerisinde ve dışarısındaki çalışmalarda etkin rol oynuyor.

    Öte yandan, geminin kulesi için montajlanacak olan platform da yardımcı gemiler aracılığıyla limana getirildi. Burada yaklaşık 1-2 aylık süreç içerisinde geminin kule montajı da yapılacak. Ardından sondaj faaliyetleri için gemi Sakarya Gaz Sahası’na hareket edecek.

    227 metre uzunluğu ve 42 metre genişliğe sahip olan Kanuni Sondaj Gemisi’nin kule platformu; Çanakkale ve İstanbul Boğaz Köprülerinden geçmek için sökülmüştü.

  • Sağlık Endüstrileri Platformu basın toplantısı düzenledi

    Sağlık Endüstrileri Platformu basın toplantısı düzenledi

    Sağlık Endüstrileri Platformu, kamu hastanelerinden 16, üniversite hastanelerinden ise 36 aydan bu yana tahsilat yapamadıklarını ve tıbbi cihaz sektöründeki firmaların, bu nedenle zor durumda olduklarını belirtti.

    Sağlık alanında yaşanan bu zor dönemde insan sağlığına zarar vermemek adına azami dikkat ve özen göstermelerine rağmen artık sürdürülebilir hizmet sunmalarının mümkün olmadığını belirten Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) Başkanı Metin Demir, “Sağlık hizmetinin sürdürülebilmesi için ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık hizmeti sunucuları, sağlık çalışanları ayrılmaz bir unsur. Bunun da dördüncü ayağı finansal sürdürülebilirlik. Ancak son zamanlarda sürekli gündeme geliyor. 2003 yılında bu sektörün 14 milyon dolar olan ihracatı, bugün 650-700 milyon dolarlarda. Ürün çeşitliliğimiz çok fazla, hedef pazarlara baktığımızda birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Katma değeri bu kadar yüksek ve dünyada sağlığın öneminin daha da anlaşıldığı bu dönemde biz hala kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu bize gerçekten acı veriyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kamuya mal tedariği yapan ya da taahhüt işi yapan hiçbir sektöre reva görülmeyen bir konu 2017 yılında bizim sektörümüze teklif edildi. Biz o gün bütün STK Başkanları olarak bugüne kadar feragat ya da indirim istenmezken tıbbi cihaz sektöründen istendi. STK başkanları olarak o gün dönemin maliye müsteşarı ile görüştük ve aşağı indiğimizde ’asla ve kata yüzde 1 bile indirim kabul edilemez’ dedik. Görüşmelere 1 yıl ara verildi. 1 yılın sonunda sektörden çok ciddi bir basınç olunca çünkü sürdürülebilir değil. İki ana müşterinizin biri düşünün ki 16 ay birisi de 36 ayda size para ödüyor. Sermayeniz ve kredibiliteniz ne kadar güçlü olursa olsun matematik hesabı yapan herkes bunun sürdürülebilir olmadığını bilir. Biz bu hizmeti samimiyetle sürdürmek istiyoruz” diye konuştu.

    “Kamu hastanelerinde 16, üniversite hastanelerinde 36 aya varan vadelerde ödeme alamıyoruz”

    SEİS Başkan Vekili Levent Mete Özgürbüz, “Bugün 21 dernek, işveren sendikası ve federasyon, 20 milyar TL ticaret hacmi, 650 milyon dolar ihracatı gerçekleştiren 10 bin firma ve 250 bin çalışanımızı temsilen karşınızdayız. Toplantımızın konusu maalesef sektörü uzun zamandır olumsuz etkileyen, ama son zamanda verdiğimiz hizmeti sürdürmemizi imkansız hale taşıyan ödeme ve tahsilat konuları hakkında sizleri bilgilendirmektir. Bildiğiniz üzere tamamen yürürlükteki mevzuata uygun, herkese açık şekilde rekabet koşullarında yapılan ürün ve hizmet ödemelerini kamu hastanelerinde 16 ay, üniversite hastanelerinde 36 aya varan vadelerde tahsil edememekteyiz” ifadelerini kullandı.

    “Sağlık sektörü dünya için vazgeçilmez ve çok önemli bir sektör”

    Sağlık sektörünün Türkiye ve dünyada çok büyüdüğünü ve Covid-19 pandemisi döneminde öneminin bir kez daha anlaşıldığını belirten Özgürbüz, “Bildiğiniz gibi sektörümüz ileri teknoloji içeren, son pandemi döneminde de anlaşıldığı gibi her ürünü stratejik ve vazgeçilmez olan, Türkiye’de 2 buçuk milyar dolar, dünyada ise yarım trilyon dolarlık hızla büyüyen ve dünya için vazgeçilmez çok önemli bir sektör. Ancak burada gelişme, ihracat ve yenilik için harcayacağımız, üreticilerimizin, dağıtıcılarımızın bu kıymetli sermayesi maalesef tahsil edemediğimiz konularda kamuya verdiğimiz bu hizmeti fonlamakta kullanılıyor. Bu elbette ki üzüldüğümüz bir konu. Pek çok üreticimiz dünya da yeni ürünler üreterek yeni Pazar payları kovalayabileceği halde yerelleştirme son derece gündemde olan, bizim son derece inandığımız, arkasında koştuğumuz en büyük hayal olmasına rağmen maalesef üretici, hizmet sağlayıcı ve tedarikçilerimiz yerelleşme yerine neredeyse ülkemizde mal satmaya zorlandıkları için neredeyse yabancılaşmaya zorlanıyor bu süreçte” şeklinde konuştu.

    “Sektörümüz zor bir süreçten geçmektedir”

    Sağlık sektöründe tıbbi cihaz ve tedarik zincirini sağlayan firmaların sıkıntılarını dile getiren Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Başkanı Ayhan Öztürk, “Yüz binlerce tıbbi cihaz ve medikal sarfın üretimini, ithalatını, satışını, teknik hizmetini ve vaka desteğini veren sektörümüz kamu hastanelerinden 16 aydır, üniversite hastanelerinden 36 aydır ödeme alamamaktadır. Buna ek olarak Maliye Bakanlığı ile sürdürülen görüşmelerden bir netice alınamadığı gibi sektörümüzden yüzde 60’a varan feragat talep edilmektedir. Bu durum yüz binlerce nitelikli istihdam sağlayan ve Türkiye‘nin her yerinde 7 gün 24 saat hizmet veren sektörümüzün bugününü ve geleceğini belirsizliğe ve çıkmaza sürüklemiştir. Ülke genelinde faaliyet gösteren ve 9 bin 800 kayıtlı üyesi bulunan, 2 milyar doların üzerinde işlem hacmi olan, 650 milyon dolar ihracat rakamına erişen, 100 binin üzerinde çalışanı bulunan ve son derece stratejik bir öneme haiz olan sektörümüz zor bir süreçten geçmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Sektörümüz artık faaliyetlerini sürdüremez hale gelmiştir”

    2018 yılında ciddi bir krizin eşiğindeyken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla ödemelerin yapılmasının sağlandığını belirten Öztürk, “Nisan 2018’de kamu alacaklarının çok uzun vadelerde ödenmesi nedeniyle ciddi bir krizin eşiğindeyken Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla 2018 yılı öncesi için yasal düzenleme yapılarak alacaklardan belli bir oranda bir defaya mahsus feragat yapılması koşulu ile ödemelerin yapılması sağlanmıştır. Yine bu süreçte artık ödemelerin sözleşmelerde yazılı vadelerde yapılacağı tüm firmalara deklere edilmiştir. Buna rağmen belirtilen vadelerde ödeme yapılmadığı için bugün gelinen noktada kamu hastanelerinden 16 ay, üniversite hastanelerinden de 36 aya varan vadelerde toplam 19 milyar liralık alacağını tahsil edemeyen sektörümüz artık faaliyetlerini sürdüremez hale gelmiştir” diye konuştu.

    “Sektörümüzün üzerinde büyük bir baskı oluşmuştur”

    Döviz kurunun sektör üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade eden Öztürk, “Ödemelerimizi alamıyor olmamıza rağmen hastalara ve topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam ettik. Yine aynı süreçte, döviz kurunda, enflasyonda ve diğer tüm girdi maliyetlerindeki ciddi artışlar nedeni ile sektörümüzün üzerinde büyük bir baskı oluşmuştur. Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerince, 2018 yılı için yüzde 30, 2019 yılı için yüzde 50, 2020 yılı için yüzde 60 olmak üzere sektörümüzün yok olmasına neden olacak bu feragat talebini kabul etmemiz beklenmektedir. Bu koşularda, 2018-2020 yıllarına ait alacaklarımız için yeni bir iskonto uygulanması planlamasının adil ve hakkaniyet ölçüsünde olmadığını düşünüyoruz. Sektördeki firmalarımızın mali durumları, alacaklarını tahsil ederken olası hiçbir iskontoyu kaldıracak durumda değildir. Bu uygulama, ülkemizde mevcut istihdama zarar verir, yeni yatırımların yapılmasını imkansız kılacağı gibi sağlık hizmetinin sunumunda da aksamalara yol açacaktır” şeklinde konuştu.

    Basın toplantısına, SEİS, ARTED, TÜMDEF, SADER, FÜDER, ORDER, MASİAD, EGEDER, GASİD, DOMED olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve temsilcisi katıldı.

  • ‘Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek Platformu’ projesi hayata geçiyor

    ‘Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek Platformu’ projesi hayata geçiyor

    Anadolu Üniversitesi, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nın COVID-19 ile Mücadele ve Dayanıklılık Programı çağrısı kapsamında ‘Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek Platformu’ Projesi’ni hayata geçirdi.

    Öğretim Görevlisi Dr. Ömer Özer’in yürütücülüğünü üstlendiği projenin ekibinde ise Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programı öğretim üyeleri Prof. Dr. Aydoğan Aykut Ceyhan ve Prof. Dr. Esra Ceyhan ile birlikte Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Öğretim Görevlisi Dr. Ferhat Bayoğlu yer alıyor.

    Salgının olumsuz etkilediği bireyler için psikolojik destek

    Korona virüs (Covid-19) salgının sadece fiziksel değil ekonomik ve sosyal hayatları da etkileyen bir salgın olduğu hususundan yola çıkılarak hayata geçirilen projede, salgın sürecinde ve sonrasındaki süreçte psikolojik belirtileri artan ve psikolojik yardım alma imkânı bulamayan; tüm bunların sonucunda da günlük yaşamında zorlanma yaşayan bireyler için destek sistemi geliştirmek hedefleniyor. İnsanların depresif duygu durum, kaygı problemleri ve stresle başa çıkma becerilerini artıracak modüller üretmeyi amaçlayan projede üretilen program tamamen çevrimiçi ortamda sunulacak. Bireyler böylece psikolojik belirtilerle başa çıkmak için deneysel olarak etkililiği sınanmış yöntemleri öğrenme ve günlük yaşantılarında kullanma fırsatı bulabilecekler.

    Kişisel gelişime de katkıda bulunacak

    Geliştirilen müdahale programını tamamen ücretsiz olarak yayınlayacak olan projenin ekibi dört kişiden oluşsa da, proje içeriği psikolojik danışma ve rehberlik, psikoloji ve psikiyatri alanında uzman akademisyenler ve uygulayıcılarla birlikte geliştirilecek. Uygulama üç ay içerisinde yayına sokularak halkın hizmetine sunulacak. Bu sayede psikolojik problemi olan bireyler, problemler büyümeden destek alma fırsatı bulurken herhangi bir problem yaşamayan bireyler de kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak üzere sistemden yararlanabilecekler.

    ‘Kendi Kendine Yardım Temelli Çevrimiçi Psikososyal Destek Platformu’ aynı zamanda bu konuda yapılmış ilk uygulama olma özelliği de taşıyor. İlk etapta üç farklı problem alanına yönelik olan projenin ilerleyen dönemde birçok farklı problem alanına yönelik müdahaleleri de içeren büyük bir platform haline gelmesi hedefleniyor.

  • Denizli Sanayici, Tüccar ve İş Adamları Platformu Sözcülüğü el değiştirdi

    Denizli Sanayici, Tüccar ve İş Adamları Platformu Sözcülüğü el değiştirdi

    Denizli Ticaret Borsası (DTB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tefenlili, Denizli Sanayici, Tüccar ve İş Adamları Platformu Sözcülüğü görevini Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu’na devretti.

    DTB Yönetim Kurulu Başkanı Tefenlili, Denizli Sanayici, Tüccar ve İş Adamları Platformu Sözcülüğü görevini DENİB Yönetim Kurulu Başkanı Memişoğlu’na devretti. Platform üyeleri, dönem sözcülüğü devir teslim töreni nedeniyle bir restoranda düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Tefenlili, yürüttükleri çalışmaları özetleyip, üyeleri neler yaptıklarına dair kısaca bilgilendirdi.

    “Hepimiz şehrimiz için elimizden geldiğince bir şeyler yapıyoruz”

    Toplantıda bulunan herkesin farklı iş kollarından ve farklı bölgelerden geldiğini, bu platformun da güzelliğinin bu olduğunu belirten DENİB Yönetim Kurulu Başkanı Memişoğlu ise, “Hepimiz şehrimiz için elimizden geldiğince bir şeyler yapıyoruz. Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GESİFED) ’Ege Hikayesi’ni yapıyor, Denizli Giyim ve Sanayiciler Derneği (DETGİS) Fasion Week’i yapıyor, Denizli Genç İş İnsanları Derneği’nin (DEGİAD) başka etkinlikleri var, diğer arkadaşlarımızın başka etkinlikleri var. Öncelikle hepimiz birer birer ne yapıyoruz bunu bir döküp, ondan sonra bunların hangileri birleşebilir, beraber olunduğunda hangisi güç ve ses getirebilir buna bir bakmamız lazım diye düşünüyorum. İnşallah bu sene biraz daha katılımcı, biraz daha paylaşımcı bir yıl olur diye umuyorum” dedi.