Etiket: Planlaması

  • Kariyer Planlaması Yapan Kadınlara Müjde

    Sağlık Bakanlığı’nın, 2014 yılında çıkardığı yönetmelikle bekar kadınların da yumurtalarını dondurabilme şansı, kariyer planlaması yapan kadınların umudu oldu. Kadınlar, yumurtalıklarını dondurmaları halinde 50 yaşına kadar çocuk sahibi olabilecek.

    Sağlık Bakanlığı tarafından 2014 yılında çıkarılan yönetmelik, en çok kariyer planlaması yapan kadınların umudu oldu. Bakanlık, evlilik şartı aranmaksızın kadınların yumurtalıklarını bekarlık döneminde de dondurarak ileriki yaşlarda çocuk sahibi olmanın önünü açtı. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle yumurtalık kapasitesi azalmaya başlamış kadınların, kendi istekleriyle yumurtalarının dondurulmasına imkan tanındığını söyledi.

    KARİYER Mİ ANNELİK Mİ TARTIŞMASI SONA EREBİLİR

    İleri yaşta doğal yollarla ya da tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olma olasılığının azaldığına dikkat çeken Doç. Dr. Çoksüer, bu olumsuzluğu gidermenin en önemli yolunun yumurtaları dondurmak olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Çoksüer, kanser tedavisi görenlerin, erken menopoz riski olanların, yumurtalık rezervi az olanların, yumurtalıklarının alınmasını gerektirecek ameliyat olacakların, ailesinde erken menopoz olanların yumurtalarını dondurmak için tüp bebek merkezlerine başvurmalarını önerdiğini ifade etti. Doç. Dr. Çoksüer, şöyle devam etti:

    “Adet döngüsü içinde olan anne adayının yumurtalıkları ilaçlarla ile uyarılır. Yumurtalar istenilen boyuta ve olgunluğa eriştiğinde genel anestezi eşliğinde yumurtalar toplanır. Yumurta toplama işlemine başvurulur. Yumurta toplama işlemi 10 dakikada tamamlanabilen oldukça kolay bir işlemdir. İşlemden sonra hasta birkaç saat merkezde istirahat eder ve ardından evine gidebilir. Ardından ise eksi 196 derecede sıvı azot tanklarda dondurulur. Dondurma yöntemi ile dondurulan yumurtalar çözülme aşamasına kadar güvenle saklanır. Dondurma teknolojilerinde şok dondurmayla embriyoda yüzde 90’ın üzerinde bir canlılık sağlıyoruz. Yumurta da yüzde 80-90 yani yine bu yakın bir canlılık sağlıyoruz. Burada güzel taraf bekar, ağır hastalık geçiren, kanser hastaları gibi bir sürü hastalıkta ve kemoterapi alacak bekar hanımlarda bir umut kaynağı tanınmış oluyor. Çift ne zaman çocuk sahibi olmak istiyorsa, o zaman merkeze gider ve yumurtalarını çözdürülebilir. Yumurtalık dondurma işlemini son yıllarda başarı oranı artan bir yöntemdir.”

    “BİR KADININ EN BÜYÜK KARİYERİ ANNELİK OLMALIDIR”

    Daha çok ileride evlenmeyi düşünenlerin, evli olup kariyer planı olanların ve o anda doğurma imkanı olmayan kadınların bu tedaviden yararlanmak istediklerini belirten Doç. Dr. Çoksüer, şöyle dedi:

    “Bu yöntem evli olmayan kadınlar için de önerilebilecek bir yöntemdir. Bazı kadınlar kariyerimi tamamlayıp ondan sonra doğururum, gebe kalamazsam tüp bebek yöntemine başvururum gibi bir inanışa sahiptir, fakat bu doğru değildir. Tedavinin başarılı olabilmesi için, sağlıklı yumurtaya sahip olması gerekir. Onun için bir kadın için en büyük kariyer annelik olmalıdır. Kariyer için çocuk sahibi olmayı ertelemek doğru bir yaklaşım değildir. Kanser tedavisinde uygulanan kemoterapi ve radyoterapi sonrasında görülen kısırlık, tedavi öncesinde yapılan yumurta dondurma işlemiyle ortadan kalkıyor. Özellikle kanser tedavisi alan genç hastalar kısırlığa yönelik endişeler taşıyor. Bu hastanın motivasyonunu ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Onun için kanser tedavisi için kemoterapi veya radyoterapi görecek hastalarda tedaviye başlamadan önce gonad dokusu dondurmak için tüp bebek merkezine başvurmalıdır. Kemoterapi gören hastaların yumurtalık fonksiyonları olumsuz etkileniyor, çoğu zaman erken menopoz ortaya çıkıyor. Hastalık nedeniyle tedavi görecek kadınlara yumurtalarının dondurulmasını öneriyoruz. İleride, anne olmak istediklerinde gebelik şanslarını kaybetmemiş oluyorlar. Şehirli kadının yumurta dondurma işlemine ilgi göstermesinin nedenleri arasında yaş algısının ve yaşam kalitesinin değişmesinin de etkisi mevcut. Böylece kadınların ilerleyen yaşlarda çocuk sahibi olabilmek adına öz güvenleri daha da arttı. Konuyla ilgili teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor ve tüp bebek gibi yöntemleri keşfederek 40’lı yaşlarında da çocuk sahibi olabileceklerini biliyorlar.”

    Kadınların yumurtalıklarını dondurarak kariyer planlarını ertelemediklerini kaydeden Doç. Dr. Çoksüer, “Sağlık Bakanlığı’nın bu yönetmeliği 2014 yılında çıktı. 2014 yılından önce yumurta rezervi az olan kadınlar ya da erken menopoz riski olan kadınlar yumurtalarını donduramıyordu çünkü buna el vermiyordu. Fakat sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu bu özverili çalışma ile kariyer planlarını yapan kadınlar bile yumurta rezervi az ise bunları dondurma şansına kavuşuyorlar. Ya da erken menopoz riski varsa artık bunları dondurabiliyorlar. Böylece daha ileri ki dönemlerde kariyer planları da ertelenmemiş olur. İleri ki dönemde anne olma şansı tanınmış olur. Bu anne ve baba olmak için önemli katkı sağlıyor” dedi.

  • Öğrencilere ‘Gelecek Ve Kariyer Planlaması’ Konulu Seminer

    Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURT-KUR) Gediz Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan yükseköğrenim öğrencilerine ‘Gelecek ve Kariyer Planlaması’ konulu seminer verildi.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı Akademisi YURT-KUR Eğitim Seminerleri çerçevesinde Gediz Kız Öğrenci Yurdu’nda Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Kütahya Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Elif Tuba Beydilli tarafından verilen ‘Gelecek ve Kariyer Planlaması’ konulu seminerde, öğrencilerin hayattan beklentisi ve iş dünyasının beklentileri nedir?, Hedeflerini gerçekleştiren kişilerle başarısız kişiler arasındaki fark nedir?, Hedeflerimiz ne düzeyde, Gerçekçi mi, Ulaşılabilir mi?, Rekabet ve değerlerimiz neler?, Davranışlarımız ne kadar ahlaki, Amacımız yolunda her şey mübah mı? Hırs, kıskançlık, iş ahlakı kavramları, bugünü ve geleceği bugünden inşa etmek için ne yapmalı? gibi konular üzerinde duruldu.

    YURT-KUR Gediz Kız Öğrenci Yurdu Müdürü Songül Korkmaz, “Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında barınan öğrencilerin, serbest zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmek, bedensel, ruhsal, zihinsel, sosyal ve kültürel yönden gelişimlerini sağlamak, aralarında birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmek, dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek, her türlü kötü alışkanlıklardan ve olumsuz davranışlardan korumak amacıyla her öğretim yılı eğitim faaliyetleri düzenlenmektedir.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı Akademisi YURT-KUR Eğitim Seminerleri çerçevesinde Gediz Yurt Müdürlüğümüz tarafından ‘Liderlik Semineri’ düzenlenmiştir. Yrd. Doç. Dr. Elif Tuba Beydilli tarafından “Gelecek ve Kariyer Planlaması” konu başlığı altında verilen seminere öğrencilerimiz büyük ilgi göstermiştir. Ayrıca öğrencilerimiz, konu hakkında farklı sorular sorarak bilgi eksikliklerini tamamlamaya çalışmışlardır. Yrd. Doç. Dr. Elif Tuba Beydilli’yi katkılarından dolayı teşekkür ederim” dedi.(MA-EFE)

  • SAÜ’de Hayat Planlaması Konferansı

    Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi tarafından ’’Kariyer Değil, Hayat Planlaması’’ konulu konferans düzenlendi.

    SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansa İGDAŞ Bakım Onarım ve Ölçüm Müdürü Dr. Cevat Özarpa konuşmacı olarak katıldı. Değişimin kaçınılmaz olduğundan söz eden Özarpa, ’’O yüzden karar vereceğiz. Ne olacağız? Onun için adımlar atmalıyız. Bunun içinde takım çalışması yapmalıyız. Katkı yapmalı, bilgilerimizi paylaşmalıyız. Bencil olan insanlar takım çalışması yapamaz. Eğer bilgilerinizi paylaşmaz, vermezseniz istenmeyen insan konumuna girersiniz’’ diyerek, öğrencilerin şimdiden gelecekleri konusunda karar vermelerinin öneminden bahsetti.

    Büyük resmi görebilmemiz için tavsiyeler veren Özarpa, “Bizden istenen uçaksa, uçağa ulaşmak için çaba göstermemiz gerekiyor. Hayatımızı planlarken başarmamız gerekenlere yoğunlaşmalıyız, yoksa bu uçak uçmaz. Önemli olan para değil, diploma değil, huzurdur” diye konuştu.

    Farkındalık yaratmak ve farklı olmaktan bahseden Özarpa, “Farkındalık, kendimiz hakkındaki gerçeği bilmek. Kendi yaratıcı yeteneğimizi, sınırsız potansiyelimizi ve kendi yarattığımız engelleri görebilmek, hissedebilmek, anlayabilmektir” dedi.

    Eğer imkanlarınız yetmiyorsa, yeni imkanlar yaratın diyen Özarpa, “Hepimizin hayatta bazı istekleri vardır. Kiminin olmasına imkan vardır, kimi isteklerimizde imkansızdır. Fakat imkansız oldukları halde biz olmasını isteriz ve kendi kendimize imkan yaratmalıyız” ifadelerini kullandı.