Etiket: Piyasası

  • Samsun’da ikinci el piyasası durgun

    Samsun’da ikinci el piyasası durgun

    Samsun’da ikinci el araç satışları kış aylarının gelmesine bağlı olarak azalma yaşadı. Her hafta yoğun ilgi gören İkinci El Oto Pazarı bu kez durgunluğuyla dikkati çekti. Satış yapamayan ikinci el araç satıcıları araçlarını kendi aralarında takas etti.

    Samsun İkinci El Otomobilciler Dernek Başkanı İbrahim Kınık, “Şimdi görüntü aşağı gelir diyorlar ama ben aşağı geleceğine inanmıyorum. Çünkü sene sonunda zaten sıfır araçlara yüzde 15 zam geliyor. Ben bu araç fiyatlarının ineceğini düşünmüyorum. Son 2 haftadır işlerimiz kesildi. Ancak bu dönemlerde zaten işler sakinleşirdi. Döviz ve altının düşmesinin de biraz etkisi var. Ama piyasalar oturduğunda işlerin açılacağını düşünüyorum” dedi.

    Araçlarda fiyatın düşmesi için ikinci ele ithalat izni verilmesini isteyen Kınık, “Keşke ithal araç getirseler de piyasalar aşağı gelse. Bizim için fark etmez. Aşağıdan alır aşağıdan satarız. Olmasını isteriz. Bize de faydası olur. Biz de hoşnut değiliz fiyatların artışından. İnsanların alım gücü yükselir” diye konuştu.

    Aracını takas eden bir satıcı ise, “Bu arabayla karşıdakini takas yaptık. İş olmayınca bizim arabaları takas ediyoruz. İşler bayağı azaldı” şeklinde konuştu.

  • İkinci el araç piyasası alev alev yangın durdurulamıyor

    İkinci el araç piyasası alev alev yangın durdurulamıyor

    İkinci el araç piyasanın önlemez yükselişi sürüyor. Ankaralı Oto galericiler ise bu yükselişte kendilerinde bir suç olmadığını iddia ediyor. Son gelen ÖTV zammının ise mevcut piyasayı daha da yükseğe çekeceği ifade ediliyor.

    Pandemi süreci ile birlikte son 6 aydır ikinci el araç piyasasında sular durulmuyor. Salgın nedeniyle üretimi durduran fabrikalar yeni yeni üretime başlasa da ikinci eldeki durum el yakıyor. 1 hafta önce 100 bin liraya alınan otomobil, bir sonraki haftada 120 bin lira oluyor böylece yükseliş devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yeni ÖTV zammının da gelmesiyle cadı kazanına dönen ikinci el piyasası, daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı. Ankaralı oto galericiler ise sattıkları araçların yerine yenisini koyamadıklarından dert yanıyor. Ayrıca oto galericiler, bu yükselişin nedeninin kendilerinden kaynaklanmadığını, her meslek grubundan vatandaşın araç alım satı işi yapmasından kaynaklandığını öne sürüyor.

    “Düşme ihtimalinin olduğunu sanmıyoruz”

    Ankaralı oto galerici Ümit Işık, ikinci el araç piyasasına ilişkin, “Ankara Otonomide galerimiz var. Covid-19 salgınından dolayı sıfır araç gelmediği için fiyatlar iki katına çıktı. İşlerimiz güzel yalnız fiyatları zapt edemiyoruz. 100 bine sattığımız aracı tekrar 100 bine alamıyoruz. Üstüne belli bir para koyup anca alabiliyoruz. Etkilenen esasen esnaflar aslında. Bu şekilde giderse muhtemelen fiyatlar artacak. Bu yetki ve yeterlilik belgesinin faydası olacaktır. Pek çok insan araç alıp satıyor herkes bu işi yapmaya başladı. Tabi esnaf, esnaftan araba alıyor. Sıfırların durumu da belli değil. Fiyatların bu saatten sonra düşme ihtimalinin olduğunu sanmıyorum. Bu şekilde devam eder diye düşünüyoruz” dedi.

    “6 ay önce orta düzel Alman aracı alınabiliyordu”

    Oto galerici Cumali Çolak, “Son 6 aydır araç piyasası her geçen gün üzerine koyarak artıyor. Bunun başlıca sebeplerinden bir tanesi içinde bulunduğumuz bu salgın hastalıktır. Sıfır araçların ülkeye geç ve az sayıda girmesi de araç piyasasını artıyor. Piyasa akıl almaz şekilde artarak devam ediyor. 6 ay öncesinde orta düzel Alman marka bir aracı herkes rahatlıkla alabiliyorken, şu dönemde bunu alması bile çok güçleşti ve zorlaştı. Biz, satıcı olarak şikayetçiyiz alıcı da oldukça şikayetçi” diye konuştu.

    Üretim olması gerekiyor devletin üretimi yok

    Oto galerici Ahmet Badak ise “Şimdi bu yüksek fiyatlar galericilerin ayıbı değil. Dolar çok yükseldi. Devletimizin ÖTV’si ve vergilerin dilimi daha çoğaldı. Örneğin 350 bin liralık bir araca 75 bin lira zam geldi. Yani halkımız bizden kaynaklandığını sanıyor. Yani fırsatçı olunduğunu, galericilerin 3’e alıp 5’e ve 7’ye sattığını düşünüyor. Böyle bir şey yok. Biz de bundan çok rahatsızız. Biz aracı satıyoruz, sattığımız aracın yerine yenisini alamıyoruz. Bunun çözümü üretim olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • Yusuf Yamanlar: Pandemi sonrası döviz piyasası etkilenecek

    Yusuf Yamanlar: Pandemi sonrası döviz piyasası etkilenecek

    Yusuf Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yamanlar, günümüz ekonomisinin gidişatı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yamanlar, “Dünyada ve ülkemizde yayılmaya başlayan korona virüs salgını ile birlikte dijitalleşme çağına hızlı bir geçiş oldu” dedi.

    Yusuf Yamanlar, karantinadan sonra döviz piyasasının etkileneceğini açıkladı. Bu salgın sonrasında tüm turistik faaliyetlerin bile azaldığı şu dönemlerde insanların toplum içerisine girmekten korktuğunu söyleyen Yamanlar, turizmi kötü şekilde etkileyeceğini, bunun da ülkemize turizm bakımından gelecek döviz miktarını azaltacağını belirtiyor. Bu bakımdan ülkemizde dövizin ciddi miktarda oynamalar görüleceğini ve bu oynamaların uzun bir dönem devam edeceğini tahmin ediyor.

    Yamanlar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Dolar ve TL kurunda son 3,5 ay incelendiğinde 5.5 liradan 7,21 TL’ye fırlayan bir dolar görülüyor. Alınan birçok ekonomik önlemler ile ve ABD’deki yaşanan bir sürü olaylar ile dolar 6,60 TL’ye kadar gerilemiş bulunuyor. Bu son 1 hafta içerisinde farklı bir şekilde yoluna devam eden dolar şu önümüzdeki günlerde hafif yükselmeler dışında düşüşüne devam edeceği öngörülüyor. Tahmini olarak dolar 7,25 TL’ bantında olacak. Fakat bu yıl sonuna kadar salgının devam etmesi kapsamında ülkeye daha az döviz gireceği için doların ciddi bir seviyede olmasa da bir kademe yükseleceği de ayrı bir tahmin konusu olarak düşünülmekte. Açıkçası TL değer kazanır gibi görünse de bir yandan da değer kaybını sürdüreceği için büyük bir değer kazancı yaşıyor gibi görünse de bu yıl sonuna kadar tekrardan değer kaybedeceği düşüşü olacağı düşünülmektedir.” diye konuştu.

    Yusuf Yamanlar, ABD’nin son zamanlarda korona virüs salgınından sonra ırkçılık ve protestolarla uğraştığını ifade ederek, “Bu da ciddi bir şekilde olmasa da bir miktar doların değer kaybetmesine yol açıyor. Dolar, küresel piyasalarda birkaç gündür üst üste düşüş yaşamaya devam ediyor. Euro ve Dolar kuru incelendiğinde Euro son 24 saat içerisinde 0,02 €’ya yakın bir değer kazanmış bulunmakta. Bu değer 1 haftada 0,03 iken son 1 ay içerisinde yaklaşık olarak 0,07 € olarak karşımıza çıkıyor. Kısacası $ uzun süredir değer kaybını sürdürüyor. TL bakımından çok büyük bir etkisi olmadı çünkü Türkiye’deki yaşanan olaylar TL’nin de değer kaybetmesini ve daha az değer kazanmasını sağladı. Dolar güçlü ve en çok tercih edilen bir para birimi olduğu ve dünya ülkeleri tarafından güvenilir bir para birimi kabul edildiği için kolay kolay büyük bir değer kaybedeceği düşünülmemektedir. Bu yıl sonuna kadar doların değerinde büyük bir düşüş yaşanmayacağı, hatta tam tersi korumaya devam edeceği ve biraz yükselteceği düşünülüyor” diye ifade etti.

  • Bayram öncesi 2. el otomobil piyasası hareketlendi

    Bayram öncesi 2. el otomobil piyasası hareketlendi

    Ramazan bayramı öncesi ikinci el otomobil piyasasında da hareketlilik yaşanıyor.

    Otomobil satıcıları ikici el otomobil alırken dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda alıcıları uyarıyorlar.

    İkinci araç alan kişilerin alacakları aracın boyasına, kaportasına motor ve şase numaralarına mutlaka dikkat etmeleri gerektiği belirten satıcılar, Ekspertiz raporu almadan araçla ilgili karar vermemeleri gerektiğini dile getirdiler.

    Motor kilometresinin de ikinci araçlarda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus olacağını dile getiren uzmanlar, “Plakadan hasar kaydını sorgulayabilirler. Noter satışı olmadan imza atılmadan önce kesinlikle satıcıya para verilmesin” uyarısında bulundular.

    Piyasaların henüz istenilen hareketlilikte olmadığını dile getiren satıcılar, bayram sonrası ikinci el otomobil piyasasının daha da hareketlenmesini beklediklerini dile getirdiler.

  • Türkiye’de işgücü piyasası 31 milyon, istihdam sayısı 7,5 milyon

    İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, “İşgücü piyasası 246,5 milyon olan Avrupa Birliğinde 28 ülkenin istihdamı 7 milyon 190 bin, 160 milyon işgücü piyasası olan ABD’nin istihdamı 7 milyon 290 bin, 31 milyon işgücü piyasası Türkiye’nin de istihdamı 7,5 milyon. İnşallah daha büyük başarıları da gerçekleştireceğiz” dedi.

    Türkiye Müteahhitler Birliğinin (TMB) ev sahipliğinde “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri ve Türk İşgücü İstihdamı Paneli” düzenlendi. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder’in de katıldığı panelin açılışında konuşan İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, üç genel müdürün bir arada olmasının olaya duydukları ciddiyetin göstergesi olduğunu vurguladı. İşveren ile işçinin birbirinin rakipleri değil, refikleri olduğunu söyleyen Uzunkaya, biri olmadan diğerinin varlığından söz etmenin mümkün olmadığını belirtti. Son dönemde istihdamı artırıcı teşvikler gerçekleştirildiğini ifade eden Uzunkaya, “İŞKUR, 2002’de 24 bin 482 kişinin istihdamına aracılık yapan bir kurum. Geçen yıl 1 milyon 57 bin 249, şuanda ise 1 milyon 160 bin. Elbette yaptıklarımız kadar yapmamız gerekenler de var” dedi.

    “İşgücü piyasası 246,5 milyon olan Avrupa Birliğinde 28 ülkenin istihdamı 7 milyon 190 bin, 160 milyon işgücü piyasası olan ABD’nin istihdamı 7 milyon 290 bin, 31 milyon işgücü piyasası olan Türkiye’nin de istihdamı 7,5 milyon” diyen Uzunkaya, daha büyük başarıların gerçekleştirilmesini temenni etti.

    “Çin’den sonra ikinci sıradayız”

    Çalışma Genel Müdürü Önder ise, Türk müteahhit firmalarının dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer aldığını ifade ederek, “Göç verdiğimiz gibi işçilerimizi sadece göç ettirmiyoruz, işverenlerimiz de göç ediyor. Libya’daki müteahhitlik hizmetleriyle bu işin başladığını biliyoruz. Gittiğimiz ülkelerde ’bu havaalanını Türk müteahhitler yaptı’ denilince gururlanıyoruz. Bizim müteahhit firmalarımız Çin’den sonra ikinci sırada yer almakta. Hem vatandaş hem bakanlık olarak bunu önemsiyoruz. Müteahhitlik hizmetlerinin birçok katkısı var ama biz en çok istihdama katkısı ile ilgileniyoruz” diye konuştu.

    “Dört tane istihdam teşvikini ortaya koyduk”

    SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Savaş Alıç da, SGK olarak 1.9 milyon iş yeri ve 23 milyon sigortalı olmak üzere toplumun yaklaşık yüzde 99’unu kapsadıklarını belirtti. İşlemleri hızlandırmak için birçok çalışmalar yaptıklarını aktaran Alıç, “Son dönemde dört tane istihdam teşvikini ortaya koyduk. ’Bir Senden Bir Benden’ teşviki bunlardan birisi. Sigorta prim teşvik uygulamalarıyla ilgili geriye dönük teşviklerden yararlanma imkanı getirildi, bununla ilgili başvurular oldu, değerlendirme aşamasındayız. Diğer yandan iş yerlerinin tescillerini internet ortamına taşıdık. Son 3 yılda üç ayrı yapılandırma getirildi, sigortalılarımıza ödeme kolaylığı imkanı getirildi” dedi.

    “Türk işgücü istihdamını arttıracak önlemler hayata geçirilmeli”

    TMB Yönetim Kurulu Üyesi Kartal Usluel, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin Türkiye’ye döviz kazandırıcı bir faaliyet olduğunu dile getirdi. Bunun Türk işgücü istihdamı açısından da son derece önemli olduğunu belirten Usluel, “Türk müteahhitlik firmaları 1990’lı yıllarda yılda 2 milyar Amerikan doları tutarında yeni iş üstlendikleri dönemde yurt dışında 100 binin üzerinde Türk işçisi çalıştırmaktaydı. Fakat sonrasında son yıllarda 20-30 milyar dolarlık düzeylere yükselmesine rağmen 35 bin kişi civarında Türk işçi istihdam edilmektedir. Çok ciddi bir düşüş oldu bu dönemde. Ülkemiz istihdama en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşamaktadır. Bu nedenle Türk işgücü istihdamını arttıracak önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.