Etiket: Piyasalar

  • Piyasalar, ABD başkanlık seçimini bekliyor

    Küresel ve yurtiçi piyasalar ABD seçimine odaklandı. Analistler, yarın ABD’nin 58’inci başkanını belirleyecek seçimin galibi olarak, Demokrat Parti Adayı Clinton’ı öngörüyor. Seçim sonrası doların fiyatı ise en çok merak edilen konular arasında bulunuyor. Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör, seçim sonrası yaşanabilecek durumları açıkladı.

    ABD’de yapılacak 58’inci başkanlık yarışında son viraja gelindi. Yarın yapılacak seçimlerde hem ülkenin yeni lideri hem de yeni kongre üyelerini belirleyecek ve seçilecek isim piyasaların yönünü belirleyecek önemli gelişme olacak. Piyasalarda geçtiğimiz hafta risk iştahındaki azalmayla birlikte borsa endekslerinden çıkış görülürken, gelişmekte olan ülke piyasaları baskı altında kaldı ve dolara karşı değer kayıpları derinleşti. Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör, geçen hafta Demokrat Parti Adayı Clinton’ın yeniden gündeme FBI soruşturmasıyla gelmesi sonrası Cumhuriyet Parti Adayı Trump anketlerde öne geçtiğini belirtirken, FBI’ın hafta sonu Clinton’ın suçsuz olduğunu açıklaması sonrası Hillary Clinton’ın başkanlığa en yakın isim olduğunu ifade edebileceğini açıkladı.

    “Trump’un seçilmesi FED’in para politikasını etkileyecek”

    Küresel ve yurtiçi piyasalar başkanlık seçimini özelikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimleri seçim sonucundan etkileneceğinin altını çizen Gözgör, “Cumhuriyet Parti Adayı Donald Trump’un ekonomiyle ilgili uygulayacağı politikalara baktığımızda daha çok ticari dengelerini değiştirecek nitelikte olduğunu görüyoruz. Başta, Meksika Çin gibi gelişmekte olan ülkelere yaptırım uygulayacağını söyleyen Trump, düşük faiz oranlarına da karşı olduğunu dile getiriyor. Trump’ın başkan olduğunu görürsek muhtemelen para politikasında değişiklikler yaşanacak. Bu değişikliklerin başında daha yüksek faiz oranları ve Amerika Merkez Bankası’nın (FED) içinde yapılacak düzenlemeler geliyor. FED’in daha hızlı faiz yükseltmesi kısa vadeli portföy akışının ABD’ye yönelmesi anlamına taşıyor. Bu da Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Ancak, böyle bir senaryo da dünya da yaşanan politik risk ve jeopolitik risk sürecini fiyatlayan altın fiyatları ön plana çıkmasını bekleyebiliriz. Altın fiyatlarının yanı sıra güvenli varlık özelliğine sahip olan İsviçre frankı, Japon yeni gibi ürünlerinde hızlı değer kazandığını görebiliriz” dedi.

    “Piyasalar Clinton’a daha sıcak bakıyor”

    Piyasaların daha çok ılımlı politikalarıyla dikkat çeken Hillary Clinton’ın başkan olmasını beklediğini kaydeden Kutay Gözgör, “Clinton’ın başkan seçilmesi halinde küresel ticaret ortamında ciddi değişiklikler beklenmezken FED de mevcut para politikasının sürdürecektir. FED’in yönetim kurulu üyelerine baktığımızda demokrat görüşe sahip kişiler çoğunlukta yer alıyor. Clinton ise ekonomi alanında teşviklerin devam edeceğine yönelik mesajları FED’in daha hızlı faiz yükseltmeyeceğini gösteriyor. FED’in yavaş faiz artışı gerçekleştirmesi gelişmekte olan ülke para birimleri için olumlu olabilecektir. Ancak, böyle bir senaryo da ABD’de politik risk süreci yaşanmayacağı için küresel olarak doların güçlü görüntüsüne devam etmesini bekleyebiliriz. Aynı zamanda Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimleri kendi ekonomilerin görüntüsüne göre şekillenmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.

    Altın ve dolar ne olacak?

    Küresel anlamda Clinton’ın seçilmesi halinde endekslerin değer kazanacağı öngörüsünde bulunan Gözgör, özellikle ABD borsalarında yukarı yönlü yeni ralliler yaşanabileceğini söyledi. Analist Kutay Gözgör’e göre seçimler sonrası Trump’ın başkan olması halinde ons altın fiyatlarında orta vadede 1340-1370 bölgesi gündeme gelebilir. Dolar TL paritesi için ise 3.1050 ve psikolojik seviye olan 3.20 bant aralığı takip edilebilir. 3.1050 desteğinin kırılması halinde geri çekilmelerin devamını bekleyebilir.

    Gözgör, Clinton’ın seçilmesi halinde de ons altın fiyatlarında 1240 -1210 destek bölgeleri ön plana çıkabileceğini belirterek, dolar/TL paritesi 3.1050 desteği ön plana çıkabileceğini kaydetti.

  • Başbakan Yardımcısı Şimşek: “Şoktan sonra piyasalar normalleşiyor”

    Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yaşanan şoktan sonra piyasaların hızlı bir normalleşmeye doğru gittiğini söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Şimşek, Gaziantep’teki bir otelde, kentteki sanayici ve işadamlarıyla bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından, açıklamalarda bulunan Şimşek, Türkiye’nin hızlı şekilde normalleşme süreci yaşadığını belirtti.

    Siyasi istikrarın pekiştiğini vurgulayan Şimşek, ” İş, aş, istihdam ve yatırımın her zaman gündemimizdedir. Kentimizi ve ülkemizi nasıl daha ileriye taşırız. Demokrasimizi nasıl daha güçlendiririz gibi düşüncelerimiz var. Çok şükür siyasi istikrar pekişti” dedi.

    Türkiye’nin ekonomisinin ne kadar sağlam olduğunun görüldüğünü belirten Şimşek, “Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam, Türkiye ekonomisi, güçlü bir şekilde şoklara karşı direniyor. Büyük bir badire atlattık. Türkiye’nin demokrasisi daha güçlü, geleceği daha parlak, siyasi istikrarı daha pekişmiş durumda. Temellerimiz zaten sağlam. Reformlarla ülkemizi daha ileriye taşıyacağız. Bu kadar büyük bir şoka rağmen görüyorsunuz piyasalarda hızlı bir normalleşme, kaybedilen zemin yeniden kazanılıyor. Dolayısıyla Türkiye önüne bakacak, Türkiye milletiyle birlikte daha müreffeh, istikrarlı ve huzurlu bir ülke. İnşallah küresel anlamda ülkemiz daha büyük bir aktör olarak yoluna devam edecek” dedi.

  • Kenan Kalı: “2016’Da Talep Canlanacak, Piyasalar Açılacak”

    Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, 2015 yılının durgun bir yıl olduğunu, 2016 yılında ekonominin yeniden canlanacağını söyledi.

    Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, geride bıraktığımız 2015 yılında inşaat ve sağlık sektöründe yaptıklarını değerlendirerek, Türkiye ekonomisini önümüzdeki yıl içinde nelerin beklediğine ilişkin açıklamalarda bulundu. 2014 yılı için “dört dörtlük bir yıl oldu” dediğini hatırlatan Kalı,”4 yeni hastane açmış, 4 yeni projemizi inşa etmiş ve 4 projemiz için arsa üretmiştik. 2015 yılı ise bizim açımızdan çok temiz bir yıl oldu. 2015’i yalınlaşma yılı ilan ettik” diye konuştu.

    Bünyelerindeki hastanelerin açıldıkları şehirlerde çok iyi sağlık hizmeti verir duruma getirdiklerinin altını çizen Op. Dr. Kenan Kalı, “Hastanelerimizi alanlarında başarılı doktor ve sağlık çalışanlarıyla donattık. Ciroyu yükselttik. Son açılan hastanemizle birlikte cirolarımız iki katına çıktı. Hem eski hastanelerimizin rehabilitasyonu, hem de yeni hastanelerimizin sektöre hızlı girişiyle Gözde Hastaneleri açısından oldukça başarılı bir yılı geride bıraktık” diye konuştu.

    “SEKTÖRDE BÜYÜYORUZ”

    Yapı sektöründe 2014 yılında inşa ettikleri projelerde artık oturulmaya başlandığına dikkat çeken Op. Dr. Kenan Kalı, 2015 yılı içinde müşterilerinin problemlerini ortadan kaldırarak projelerin oturanlar tarafından çok benimsendiğini söyledi.

    “Bir inşaat bittiğinde aynı yeni doğmuş bir bebek gibidir” ifadesini kullanan Kalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projeler de büyürken bir bebek gibi belli sıkıntılarla karşılaşır. Biz geçen bir yıl içinde bu sıkıntıları toparlayarak ortadan kaldırdık. Müşteri memnuniyetini sağlamak ve müşterilerimizin satın aldıktan sonra karşılaştıkları sorunları gidermek birinci önceliğimiz oldu ve bunu başardık. Ayrıca yapı tarafında da yalınlaşarak kendi imalat grubumuzu oluşturduk. 2015 yılı sonu ile 2016 yılındaki inşaat projelerimizi kendi bünyemizde yapma konusunda irade ortaya koyduk. Önceden gerekli işleri dışarıda yaptırırken deneyimlerimiz sonucunda bu malzemeleri kendi bünyemizde daha iyi üretebileceğimiz de karar kıldık. 2015 yılında yine dört büyük projemizin imarla, projeyle ve ruhsatla ilgili olan süreçlerini tamamladık. Bu dört projemizi satışa sunmaya başladık.”

    YAPI SEKTÖRÜNDE ‘MYWAY’ İMZASI

    Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, “MyWay” markasıyla, a plus ve prestij projelerine imza atmaya devam edeceklerini söyledi. Kalı, Gözde Yapı İnşaat (GYİ) ve MyVia’nın ardından tescilledikleri “MyWay” markasıyla, Gözde Grubu’na inşaat ayağında yeni bir markayı eklediklerini kaydetti.

    Özellikle gençler ve öğrencilere yönelik projeler sunan MyVia’nın yanında, bundan sonra üst segmente yönelik olarak MyWay markasıyla lansmanları sürdüreceklerini hatırlatan Op. Dr. Kenan Kalı, Çiğli, Bayraklı, Bornova ve Alsancak’ta iş dünyası ve yatırımcılar için vip projeler sunduklarını dile getirdi. MyWay konseptiyle tüketicilere sunulacak konutlarda oturanların yine MyVia Rent ve MyVia Club hizmetlerinden yararlanabileceklerini hatırlatan Kalı sözlerine şöyle devam etti: “Gözde Yapı İnşaat (GYİ) ve MyVia’nın ardından 3’üncü markamızı da “MyWay” olarak belirledik. MyWay markamız ile daha prestijli bir algı yaratmak istedik. Marka konumlandırmamızı da bu yönde şekillendirdik. Bu ay içinde lansmana çıkan MyWay Fest, MyWay Wins, MyWay Yıldız ve MyWay Terrace ile, farklı müşteri ve yatırımcı portföyüne uygun projelerimiz ilgi görüyor.”

    “2016 İNŞAAT YILI OLACAK”

    Ülke ekonomisini değerlendiren Kalı, sözlerini şöyle tamamladı: “2015 ekonomik açıdan sıkışmış bir yıl oldu. Seçim yılıydı. 2016’da piyasalar açılacak ve talepler daha fazla karşılanır olacak. Ben 2016 yılının iyi bir yıl olmasını temenni ediyorum. 2015 yılı içerisinde seçimle kaybedilmiş güven duygusunun bu yıl tazeleneceğini, 2016 yılında komşumuzda süren yangının sönmesiyle birlikte Türkiye, tutulamaz güzel bir ülke olacaktır. Bunlar ışığında ben 2016’nın inşaat yılı olacağını düşünüyorum.”

  • Keskin: “Piyasalar Normale Dönüyor”

    Ordu, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Adnan Hayati Keskin, geçen hafta Rus jetinin düşürülmesinin ardından piyasaların yükseldiğini, aradan geçen süre sonrasında savaş endişelerinin ortadan kalkması ile piyasaların normale dönmeye başladığını söyledi.

    24 Kasım Salı günü sınır ihlali yaptığı gerekçesi ile Türkiye tarafından düşürülen Rus jeti piyasaları olumsuz etkiledi. Yaşanan bu durum karşısında olumsuz etkilenenler arasında kuyumcular da yer aldı. Aradan geçen süre içerisinde piyasalarda yaşanan durumu değerlendiren Ordu, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Adnan Hayati Keskin, “Rus jetinin düşürülmesinden sonra altın fiyatlarının anormal derecede arttığını gördük. İç piyasada dolar, dış piyasada savaş olur nedeni ile altının onsu bir nebze arttı. Bu hafta içerisinde 97 TL olan altın fiyatlarının 101 TL’ye çıktığını gözlemledik. Aradan geçen süre içerisinde ise her şeyin normale döndüğünü gördük. Bu durumu yaşamamızın en önemli nedeni bir savaş çıkar mı endişesinden kaynaklanıyordu ki o korkular atlatıldı, ancak ülkeler bir birlerine ekonomik yönden kafa tuttuğu bir dönemin içine girdik. Fiyatların düşmesinden en büyük sebeplerden bir tanesi de Amerika Merkez Bankası’nın faiz kararları ile ilgili açıklamaları oldu. Yılbaşında faiz artacak değerlendirmesinden sonra altın ve değerli madenlerde fiyat düşecek beklentisi bu düşüşte etkili olmaya başladı” dedi.

    “FINDIKTA YAŞANAN DÜŞÜŞE ANLAM VEREMİYORUZ”

    Fındık fiyatlarında yaşanan düşüşe değinen Keskin, dövizin artmasına rağmen fındık fiyatının düşmesine anlam veremediklerini belirtti. Yılbaşı sonrası fındığın hak ettiği değeri bulacağını aktaran Keskin, “Biz de ekonomi çok değişken her an her şeyin olabileceği bir ülke de yaşıyoruz. Uzun vadeli ekonomi hesabı tutturmamız çok zor. Fındık fiyatlarının düşmesine biz kuyumcular olarak bir anlam veremiyoruz. Geçen hafta döviz fiyatlarının artmasına rağmen 13-14 TL olan fındığın kilosu neden 11 TL’ye geriledi. Madem fındığı döviz üzerinden satıyoruz. Döviz arttığında neden artmıyor da, daha da düşüyor. Vatandaşlarımıza şunu söyleyebiliriz. Avrupa şuandan itibaren Noel tatiline giriyor. Fındık taleplerinin olmayacağını biraz azalacağını, Noel tatilinin bitimine kadar da fiyatların istenilen seviyede olmayacağını düşünüyoruz. Üreticilerimiz Noel tatili bitiminde yani yılbaşından sonra fındığının daha değerli olacağını düşünerek işlem yapsınlar” diye konuştu.

    “FINDIK FİYATLARININ DÜŞMESİ HEPİMİZE ZARAR VERİYOR”

    Fındık fiyatının düşmesi ile kuyumcuların da mağdur olduğunun altını çizen Ordu, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Adnan Hayati Keskin şöyle konuştu: “Kuyumcular, fındıkta yaşanan düşüşten olumsuz etkileniyor. Vatandaşta bir beklenti var, borcu olan üreticimiz gelip diyor ki ’fındığın fiyatı biraz artsın da öyle keselim’, biz de ’yok kardeşim bekleyemeyiz, sen de borcunu öde’ diyemiyoruz. Çünkü o müşteri her zaman bize lazım. Bizde onları idare ediyoruz. Ancak bu durum, hepimize zarar veriyor. Gelecek günlerin güzel ve bereketli geçmesini istiyoruz.”

  • SPK Başkanı Ertaş: “Seçim Sonucu Piyasalar Olumlu Tepki Verdi”

    Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, seçim sonuçlarının uzun vadede bugünkünden daha olumlu olacağını ifade ederek, “Özellikle de dar ve orta gelirli kesimin gelirlerini arttırmaya yönelik politikalar uygulamaya geçtikçe ekonomideki büyüme oranının da yüzde 3’lerden 4’e, hatta 5’e çıkmasını bekliyoruz” dedi.

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından “3. Örgütsel Davranış Kongresi” düzenlendi. Kongrede açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Mahmut Paksoy moderatörlüğünde yapılan “Örgütsel Davranış: Teori ve Uygulama” başlığındaki panele Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, iş adamı Hüseyin Özdilek, Hacettepe Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azize Ergeneli konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Türkiye’nin krizlere karşı niye bu kadar dayanıklı olduğuna değinerek, “2002 yılında kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 74 iken, bu sene 6. ay sonu itibariyle yüzde 33.5’a düşürmüşüz. Şu tablo daha iyi açıklıyor bizim nerede olduğumuzu. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 87, Yunanistan batma ve iflas aşamasında olan yüzde 177, bizde yüzde 33.5. Dolayısıyla borcunuz artsa akşamları rahat uyuyorsunuz. Bu hem devlet için, hem şirketler için hem de bireyler için böyledir” diye konuştu.

    SPK Başkanı Ertaş, kongre sonrası basın mensuplarının “Seçimlerin sonucu piyasaya nasıl yansıdı?” şeklindeki sorusuna da cevap verdi. Seçimlerin sonucunda piyasaların olumlu tepki verdiğini ifade eden Ertaş, “Önümüzdeki dönemde özellikle ilk günden itibaren faiz oranlarında ciddi bir düşme, borsa endeksinde yükseliş ve arkasından döviz kurlarında düşüş, inşallah önümüzdeki dönemlerde bu trend artarak devam edecek. Önümüzdeki dönem için söyleyeceklerimiz bu kurlarda da ve faizlerde bu sürecin devam edeceği yönünde. Özellikle yabancı yatırımcılar daha fazla Türkiye ile ilgilenmeye başladılar. Dolayısıyla hem işlem hacimlerinde hem de gevşemeyi kurlar faiz tarafından kuvvetle muhtemel bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “SEÇİM SONUÇLARI UZUN VADEDE DAHA OLUMLU OLACAK”

    Seçim sonuçlarının uzun vadede ise bugünkünden daha olumlu olacağını ifade eden Ertaş, “Çünkü seçim sonuçları piyasanın istikrarın devam edeceği yönde. Dolayısıyla 2019’a kadar bir seçim süreci yaşanmayacak. Bundan sonra inşallah ekonomideki istikrarın devamı yönünde önemli süreci hep birlikte yaşayacağız. Özellikle de dar ve orta gelirli kesimin gelirlerini arttırmaya yönelik politikalar uygulamaya geçtikçe ekonomideki büyüme oranının da yüzde 3’lerden 4’e, hatta 5’e çıkmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    Kongrede konuşan iş adamı Hüseyin Özdilek ise, çocukluk çağlarında bir kiremit fabrikasında başladığı iş hayatında iş dünyasının önemli isimleri arasına nasıl girdiğini anlattı. Özdilek, çalışabilecek, sağlık durumu yerinde olan kişilere yeşil kart verilmemesi gerektiğini dile getirerek, insanların çalışarak devletine, ailesine katkı sağlaması gerektiğini söyledi.

    Kongreye Tokat Valisi Cevdet Can, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, GOÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ile davetliler katıldı.