Etiket: Peyniri

  • Korona virüs otlu peyniri de etkiledi

    Korona virüs otlu peyniri de etkiledi

    Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından coğrafi işaret tescil belgesi verilen Van’ın önemli değerlerinden olan otlu peynir sektörünü de etkiledi.

    Van’a özgü bir lezzet olarak kayıt altına alınan, koku ve tat açısından diğer peynirlerden farklı olan; koyun sütü, özel mayası ile yaylalardan toplanan ve şifalı olduğu bilinen yabani nane, kekik, sirmo (yabani sarımsak), mendo, helis, siyabo gibi otların kullanılmasıyla hazırlanan otlu peynir, korona virüs salgınından etkilendi. Geçen seneye göre fiyatı artan ve özellikle yerli ve yabancı turistlerin sayısında yaşanan düşüşten dolayı fazla alıcı bulamayan peynirci esnafı, eski günlere dönmeyi umutla bekliyor. İHA muhabirine konuşan Van Peynirciler Çarşısı esnafı Tarık Ayan, Türkiye’de tüm esnafın etkilendiği gibi Van Peynirciler Çarşısı esnafının da korona virüs salgınından etkilendiğini söyledi. Ayan, “Herkesin başına gelen bir musibet. İşlerimiz şu an yüzde 70 düşmüş durumdadır. Şu an kışlık peynir dönemidir. Kışlık peynirin kilosu 40 ile 60 TL arasında değişiyor. Satışlar düşük, peynir almaya gelen yok” dedi.

    Van Büyükşehir Belediyesinin altı aylık bir süreç için yüzde 50 kira indirimi sağladığını dile getiren Ayan, “Bu indirim desteği için de Van Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyoruz. İnşallah en kısa sürede bu salgından kurtuluruz da eski yoğunluğumuza geri döneriz” ifadelerini kullandı.

    Korona virüsün peynirciler esnafını da vurduğunu söyleyen Harun Ayan, “Pandemiden dolayı esnafımız mağdur. Peynir fiyatları ise 40 ila 60 TL arası değişiyor. Vatandaşlar da bu anlamda mağduriyet yaşıyor. Peynir alacaklar fiyatlardan dolayı alamıyor, Pandemiden dolayı ekonomi de ister istemez düştü. Korona virüs sürecinde Van Büyükşehir Belediyesinden kira desteği aldık. İnşallah en kısa sürede bu pandemiden kurtuluruz. Artık tescillenen bir otlu peynirimiz var. Biz istiyoruz ki vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla alıp tüketsin” diye konuştu.

  • Olur Kekikli Kandirif (Gandirif) Peyniri tescilleniyor

    Olur Kekikli Kandirif (Gandirif) Peyniri tescilleniyor

    Olur ilçesi Kekikli mahallesine ait peynir türü olan Gandirif için coğrafi işaret belgesi alması için ilk adımlar atıldı.

    Erzurum’un Olur İlçesi bir çok doğa güzelliğinin yanı sıra saklıda kalmış ilçe ye has bir çok yiyeceği gün yüzüne çıkarmak için Olur ilçe Kaymakamlığı kolları sıvadı

    Olur Kaymakamlığı, Olur İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Atatürk Üniversitesi Oltu Meslek Yüksekokulu ile birlikte yürütülen çalışmalar neticesinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na Kandirif peynirinin Coğrafi Tescil işlemi için başvuruda bulunuldu.

    Olur Kaymakamı İlker Eker, “Kandirif Peyniri” geçmişten günümüze geleneksel yöntemlerle üretimi yapılan ve Olur ilçesinin Kekikli Mahallesi’ne münhasır olan bu peynir kendine has tadı ve aromasıyla, ateşin karşısında kızartılarak yenerek sıra gecelerinde özel bir yere sahip olduğu gibi, kandirif peynirinin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, yerelliğin dünya ile buluşması, sosyo ekonomik yapıya katkı sağlaması ve Coğrafi Tescil almak amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuruda bulunduk. İlçemizin tanıtımı adına hayırlı olmasını temenni ederiz.” diye konuştu.

  • Erzurum’a ait Göğermiş peyniri pideyle buluştu

    Erzurum’a ait Göğermiş peyniri pideyle buluştu

    İçerik bakımından oldukça zengin bir kaynak olan ve Erzurum küflü peyniri, yeşil peyniri olarak bilinen ’Göğermiş’ peyniri, pideyle buluştu.

    Erzurun’da, 40 yıllık ortak ve aynı zamanda arkadaş olan İshak Yazıcı ve Mürteza Kabanlı’nın bulduğu yeşil peynirli pide, müşterilerden tam not alıyor. Fırın ustasının elleriyle açtığı beze halindeki hamura, yeşil peyniri yayması sonucu başlayan lezzet, kendi yaptıkları tereyağını üzerine eklemeleriyle taçlanıyor. Fırına verilen yeşil peynirli pide Erzurum lezzetinin tanıtılmasında önemli rol oynuyor.

    1983 yılından beri işlettikleri restoranlarında, pideden hiç taviz vermediklerini söyleyen İshak Yazıcı, “Göğermiş peyniri çok sevdiğimden dolayı ben bu pideyi kendim yaptırır yerdim. Özellikle tereyağıyla birleştiğinde bu peynirin tadı çok harika olur. Ben de pidede denemek istedim. Ortağımla birlikte 1-2 denedik ve müşterilere sunduk. Beğenildiğini görünce yeşil peynirli pideyi restoranımızda satışa sunduk. Pidenin tadı gerçekten de çok güzel” dedi.

    Murtaza Kabanlı ise “1970’den beri çıraklıktan yetiştim, çalıştım, öğrendim usta oldum şimdide işletme sahibiyim. Pide mantar, kavurma, kuşbaşı, sucuk, karışık, pastırma çeşitlerinden oluşuyor. Bizde Erzurum’a has yeşil peyniri yani göğermiş peyniri çok meşhur olduğu için denedik. Doğu insanı bu peynirin tadını bilir ancak dışardan gelen insanlar için biz bu pideyi icat ettik. Türk mutfağında oldukça sevilen ve tüketimi fazla olan ve Erzurum yöresine ait olan bu peyniri, pidemizde kullanıyoruz. Malzemeden kaçmadan yaptığımız pidelere müşterilerimizin ilgisi de çok yoğun. 1. sınıf malzemeyle müşteri memnuniyeti için çabalıyoruz” ifadelerinde bulundu.

    Vücut için gerekli antibiyotiğin alınmasını sağlayan yeşil peynire düşkün olan Erzurumlular, yeşil peynirli pideye büyük ilgi gösteriyor. Müşteriler en fazla tükettikleri peynirlerin başında gelen yeşil peyniri, yaz, kış evlerinden eksik etmediklerini söyleyerek, “Çok sağlıklı, bu sebeple yeşil peynirli pidenin de çok sağlıklı olduğunu düşünüyorum, ilk defa bu restoranda yeşil peynirli pideyi tadıyorum. Çok farklı ve çok güzel buldum. Burada bize bambaşka bir tat sunuyorlar” şeklinde konuştu.

    Erzurum’un meşhur civil peynirinden, yaz aylarında bidonlara basılarak kış aylarında satılan ve kendiliğinden yeşermesinden dolayı küflü peynir olarak adlandırılan yeşil peyniri çok seven Erzurumlular, yörelerine ait bir tadın pideyle buluşturulmasının çok değerli olduğunu ve herkese tavsiye ettiklerini ifade etti.

  • Türk peyniri görücüye çıkıyor

    Nisan ayında düzenlenecek Peynir Festivali ile sektör, bütün paydaşları ve uluslararası otoritelerle buluşturularak Türk peynirinin tanıtımı sağlanacak.

    Dünyadaki en zengin peynir çeşidine sahip ülkelerden olan Türkiye, bu avantajını dünyaya açıyor. Peynir Festivali ile sektör, bütün paydaşları ve uluslararası otoritelerle buluşturularak Türk peynirinin tanıtımı sağlanacak.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteği ile düzenlenecek olan İstanbul Peynir Festivali 18-21 Nisan 2019 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Festivalin her yıl düzenlenerek geleneksel hale getirilmesi planlanıyor. Düzenlenecek festivalle Türkiye’deki peynir çeşitlerinin tanıtılması sağlanırken hem iç piyasada hem de yurtdışında tanıtım ve ihracatın arttırılması hedefleniyor. Böylece hayvancılığın gelişmesine de katkı sağlanmış olacak.

    “Çeşit çok ama tanınmıyor”

    Festivalin organizasyon yetkilisi Yaser Yılmaztürk yaptığı açıklamada “Çok sayıda medeniyetin beşiği olan Türkiye, aynı zamanda bilinen 193 çeşit peynir üretimiyle adeta bir peynir cenneti. Böylesine peynir zenginliği olmasına karşın, dünyada yeterince tanınmıyor ve dünya ticaretinden hak ettiği payı alamıyor. Yaklaşık 27 milyar dolarlık peynir ticareti olan dünyada, Türkiye’nin ihracatı 160 milyon dolarla sınırlı kalıyor. Pazarı da sadece Ortadoğu ülkeleri. Türkiye çapında irili ufaklı ve yerel düzeyde yaklaşık bin tane üretici bulunuyor. Sektörde, aile işletmeleriyle birlikte yaklaşık 400 bin kişi istihdam ediliyor. Peynir üretiminde de yeterli düzeyde olmayan Türkiye’de, yıllık yaklaşık 660 bin ton üretim yapılıyor” dedi.

    Bu üretimin tanıtımla artabileceğini söyleyen Yılmaztürk, “Almanya’da 2.3 milyon ton, Hollanda’da 900 bin ton peynir üretiliyor. Geleneksel hale getireceğimiz bu festival ile Türk peynirinin uluslararası tanıtımı ve pazarlaması olacağı için hem peynir üretimi artacaktır hem de hayvancılık gelişecektir. Büyüyen sektör, tüm paydaşların iş hacminin de büyümesini sağlayacaktır” diye konuştu.

    Türkiye’de ilk kez yapılacak olan Peynir Festivali’ni, Tarım ve Orman Bakanlığı da destekliyor. Festival ile sektördeki tüm paydaşların bir araya gelmesi, iş potansiyelini arttıracağından, yan sektörlere de büyük katkı sağlaması hedefleniyor. Yaser Yılmaztürk, “Bu festivalin, gerek içerdeki, gerekse dış pazarlardaki potansiyelimizi arttıracağını düşünüyorum. Dolayısıyla bu durum, süt üretimine de, hayvancılığa da makine üreticilerine de yansıyacaktır. Amacımız bu zenginliğimizi tanıtarak, ülkemize ve insanımıza kazandırmaktır” ifadelerini kullandı.

  • KGTÜ’DE Divle Obruğu Tulum Peyniri için toplantı düzenlendi

    Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi, Karaman’ın Ayrancı ilçesinde yerin 36 metre altındaki mağarada üretilen Divle Obruğu Tulum Peyniri’nin standartizasyonu, korunması ve ticarileştirilmesi harekete geçti.

    Divle Obruğu Tulum Peyniri’nin mevcut üretim teknikleri ve üretim yöresinin korunması, geliştirilmesi, bölgede yapılabilecek çalışmalar ile bölge çiftçisinin refahının geliştirilmesi, peynir üretim standartlarının belirlenmesi ve sanayi ölçeğinde üretim imkanları üzerine yapılan toplantıda konuşan KGTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Mikdat Çakır, yapılacak çalışmaların böylesine önemli bir değerin korunması açısından önemli olduğunu kaydetti. Çakır, “Hayvancılık ayağının düşünülmediği bir tarım süreci güdük kalacaktır. Tarım ile ilgili konuşurken, ortaya konan girdi ve çıktıların hayvancılığı da kapsayan bir değer zinciri olarak tanımlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, bölgenin hayvanları, tarımı, kadim kültürü ve Divle Obruğu gibi eşsiz doğal özellikleri ile birlikte ortaya çıkan Divle Obruğu Tulum Peynirinin korunması ve geliştirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması her daim önemli olacaktır. Önceliğimiz, Divle Obruğu Tulum Peyniri ile ilgili kadim gelenekleri korumak, ancak bununla birlikte çiftçiler tarafından kurulmuş bir üniversite olarak, Divle’de sürdürülebilir bir kırsal kalkınmanın ortaya konması ve bölgedeki refah seviyesinin geliştirilmesi için gerekli çalışmaların da yürütülmesidir” dedi.

    Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cumhur Çökmüş, toplantıyı KGTÜ Kurucu Başkanı, 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’un konuya verdiği öneme binaen düzenlediklerini söyledi ve geleneksel ürünlerimizden olan Divle Obruk Tulum Peynirinin üretim koşullarının ve standardizasyonunun önemine vurgu yaptı.

    Peynir üretimi ve koyun yetiştiriciliği yapan ailelerin desteklendiğini ifade eden Ayrancı Belediye Başkanı Yüksel Büyükkarcı da KOP desteği ile Divle Obruğu Tulum Peyniri üretiminin standartlaştırılması için yürüttükleri projeden bahsetti, Divle Obruğu Tulum Peynirinin bölge çiftçisi için önemli olduğunu vurguladı.

    Karaman Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Özçalık ise Karaman Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde alınan coğrafi işaret belgesinin önemini belirtirken, Divle Obruğunda üretilen peynirin de, bu belgede tanımlandığı şekilde ve her tuluk içerisindeki peynirin aynı kaliteye sahip olması hedefi ile çalışmalarının sürdüğünü ve yine bu bağlamda bölgenin mera ve yayla şartlarının iyileştirilmesi sürecinin takip edildiğini söyledi.

    Divle Obruğu Tulum Peyniri üzerine gerçekleştirdiği araştırmalar hakkında bir sunum yapan Ankara Üniversitesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Öztürkoğlu Budak da, Divle Obruğu Tulum Peynirinin oluşmasını sağlayan bakteri, maya ve küf popülasyonu hakkında bilgi verdi. Şu ana kadar tamamlanan laboratuvar çalışmaları hakkında da bilgi veren Budak, bundan sonraki süreçte çalışmaların sanayi ölçeğine uyarlanabilmesi için yapılması gereken pilot çalışmaların önemini vurguladı.

    Toplantının sonunda yöre halkının refahının yükseltilmesi ve devamlılığının sağlanması için coğrafi işaret tescili alınmış Divle Obruğu Tulum Peynirinin ürün ve üretim süreçlerinin standartlaştırılarak hem geleneksel üretim yöntemlerinin korunmasına hem de sanayi ölçeğinde üretim yapılabilmesi amacıyla ileri araştırmaların yapılmasına karar verildi. Toplantı, katılımcıların yapılabilecek çalışmalar ile ilgili görüşleri alınarak tamamlandı.

    Toplantıya, Ayrancı Belediye Başkanı Yüksel Büyükkarcı, Karaman Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Özçalık, TKDK Karaman İl Koordinatörü Özgür Öztürk, Panagro Et-Süt Ürünleri Entegre Gıda Tesisleri Genel Müdürü Hakan Akkoyun, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mikdat Çakır, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cumhur Çökmüş, KGTÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel, Ankara Üniversitesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Öztürkoğlu Budak ile Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Danışmanı, Gıda Mühendisliği ile Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyeleri katıldı.