Etiket: Patron

  • Sendikalaşmaya kızan patron pandemi yasağına rağmen işçileri kapının önüne koydu

    Sendikalaşmaya kızan patron pandemi yasağına rağmen işçileri kapının önüne koydu

    Uşak’ta faaliyet gösteren bir iplik firmasının, sendikaya üye olmalarına kızdığı dört çalışanını pandemi yasağına rağmen sudan sebepler göstererek işten çıkardığı iddia edildi.

    Uşak’ta faaliyet gösteren iplik fabrikası çalışanları, yasaların kendilerine tanıdığı hakkı kullanarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunan Öz İplik İş Sendikası’na üye oldu. Fabrikada örgütlenme sürecinde işten atılmalar, örgütlenme önündeki engel ve baskılara rağmen önemli bir mücadele sonucunda, Öz İplik İş fabrikada yasanın aradığı çoğunluğu sağlayarak yetkili sendika oldu. Fabrika yönetimi, yetkiye itiraz ederek Öz İplik İş Sendikası ile tüm diyalog kanallarını kapattı. Bu süreçte başlayan mahkeme de iplik fabrikası sendikalaşmayı engellemek için baskılar oluşturmaya devam etti.

    Sendikaya üye olan 4 işçi işten çıkarıldı

    Pandemi dönemi içerisinde işçi çıkarmanın yasak olmasına rağmen iplik fabrikası, ’yemekten 15 dakika geç dönme’ ve ’çalışırken cep telefonu ile oynama’ gibi sebeplerle 4 kişiyi işten çıkardı. Öz İplik İş Sendikası işten çıkarılan dört işçinin tekrar işe alınması için firmanın Denizli’deki merkezi önünde “Atılan Üyelerimizi İşe Geri Almaya Davet Ediyoruz” yazılı pankart açtı. Pandemi döneminde uygulamaya geçen işten çıkarma yasağını ihlal eden işveren, işten çıkardığı işçileri tekrar işe almasını isteyen Öz İplik İş Sendikası yöneticilerinden şikayetçi oldu. Sendika yetkilileri, jandarma karakoluna giderek şikayet hakkında ifade verdi.

    “Mobbingler uygulandı, sendikayı istemediğinize dair evraklar imzalatıldı”

    Öz İplik İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yıldız, 4 işçinin işten çıkarılmasının ve sendika yöneticileri hakkında yapılan şikayetin ardından Denizli’ye gelerek açıklamalarda bulundu. Başkan Yardımcısı Yıldız, “Öz İplik İş Sendikası olarak 12 Ağustos 2020 tarihinde Kaynak İplik Uşak fabrikasında bir üyelik süreci başlattık. Bu süreç 2 ay gibi kısa sürede sonuçlandı ve yetkiye başvurduk. Tabi bu zaman zarfında bizim içeride çalışan işçilere baskılar yapıldı. Mobbingler uygulandı, sendikayı istemediğinize dair evraklar imzalatıldı zorla, kimi arkadaşların bölümleri değiştirildi. Bölümü değiştirilmek istemeyen arkadaşların işten çıkarttılar. Bu pandemi koşullarında bu zor süreçte işten çıkma yasağının olduğu bu dönemde şu ana kadar bu fabrikada 4 tane arkadaşımız işinden oldu. Sebep gerekçe hiç bir şey yok. Sadece yemekten 2 dakika geç geldi, yok telefonla oynadı gibi bahaneler üretilerek 3-5 tane yalancı şahit bulunarak arkadaşların işine son verildi. Çalışma Bakanlığına yetkiye başvurduk. Fakat işveren, bizim itirazımıza, bizim yetki başvurumuza itiraz etti. İtirazı gerekçe göstererekse burası Uşak il sınırı fakat bizim genel merkezimiz Denizli’de olduğu için gidip Denizli’de itiraz etti” ifadelerini kullandı.

    “Bizden şikayetçi oldular ve bizi karakola götürdüler”

    İşçilerin hakkını korumak için mücadeleye devam edeceklerini kaydeden Başkan Yardımcısı Yıldız, “Bizde çıkartılan arkadaşların geri işe alınması ile alakalı işveren vekillerine bununla alakalı telefonla, gerek mail ortamında bunların işe alınması ile alakalı bildiride bulunduk. Ama hiçbir şekilde cevap alamadık. Akabinde bizim görüşmelerimiz neticesinde bizim genel merkezimiz Denizli’de olduğunu, Denizli’den talimat geldiğini duyduktan sonra işten çıkartılan arkadaşlarla beraber burada Denizli’deki merkez fabrikasının önüne geldik. Bizim bu süreçte arkadaşların işten neden çıkartıldığı ve de işe geri alınmaları ile alakalıydı. Fakat bizim bugün karşılaştığımız bir diğer konuda bizim fabrikanın önüne gelmiş açmış olduğumuz pankartla alakalı bizden şikayetçi oldular ve bizi karakola götürdüler. Bizim 10 arkadaşımız bende dahil, savunmamız alındı. Bizim burada talebimiz arkadaşlarımızın bir an önce işe geri dönmeleri. 13 yıllık, 15 yıllık kıdeme sahip arkadaşlar, bir kuruş tazminat verilmeden bu pandemi koşullarında işten çıkarıldı. Yasak olmasına rağmen bu arkadaşların işinden olmasına anlam veremiyoruz. Hava şartları ağır, kış ayındayız. Bu arkadaşlar nereden iş bulacaklar. İşverenler zaten işçi almaktan değil, çıkartmaktan yana. Bizim tek derdimiz arkadaşlarımızın işe alınmasıdır” dedi.

    “Hakkımızı aramak için buraya geldik, davalı olduk”

    İşten çıkarılan işçilerden Süleyman Kırca da, “Sendikal faaliyetler gösterimde, yemekten geç geldiğimden ve kullanmaktan tutanak tutuldu. Bunun üzerine işten çıkarıldım. Pandemi döneminde işten çıkarılma yasağı olduğu halde bizi işten çıkardılar. Zaten bir salgın var herkes zor durumda. İş bulmak ayrı dert ve bunun üzerine bizi işten çıkarttılar. Hakkımızı aramak için Denizli merkez fabrikasına geldiğimizde burada bizi kışkırttılar. Bizden şikayetçi oldular ve hakkımızı aramak için buraya geldik, davalı olduk” diye konuştu.

    “Cumhurbaşkanımızın açıkladığı halde pandemi döneminde işçi çıkarmak yasak”

    Öz İplik İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Adem Güzelkaya ise, şöyle konuştu:

    “Örgütlenmeye başlarken başında ben vardım. Örgütlenme süresinde müthiş baskılar gördük. İşçi arkadaşlar içeride yemek yerken, yemek saatlerinde her türlü şikayetlerde bulundular. Takibe aldıkları işçi arkadaşlarımızı işten çıkması için türlü türlü oyun oynadılar. Daha sonra istifa etmeleri halinde performans adı altında prim vereceklerini söylediler. İstifa etmeleri içinde ekran görüntüsü istediler. E Devlet insanın kendi özelindedir ve anayasanın hakkıdır. Burada türlü türlü oyunlar ve buraya geldiğimizde arkadaşlarımızı geri almaları için kendileriyle görüşme yaptık ama olmadı. Bizi jandarmaya şikayet ettiler ama yine de biz buradayız. Pandemi sürecinde işçi çıkarmak yasak. Kış günü insanların çocukları ne yapacaklar? Onlarında kendilerine gelir düzeyi düştüğü zaman ister istemez sıkıntı yaşayacak. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı halde pandemi döneminde işçi çıkarmak yasak. İşveren bunu nereden destek olarak yapıyor buna hayret ediyoruz.”

  • GSO ve saha İstanbul işbirliğinde geleceğin patron ve yöneticilerine saha MBA programı

    GSO ve saha İstanbul işbirliğinde geleceğin patron ve yöneticilerine saha MBA programı

    Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ile SAHA İstanbul işbirliğinde Gaziantep’teki genç işadamları ve yöneticilere yönelik, Harward, Stanford gibi dünyanın en üst düzey 15 üniversitesinin MBA programlarından derlenen SAHA MBA programı düzenlenecek.

    Gaziantep sanayisinin teknolojik dönüşümü projesi kapsamında, Gaziantep Sanayi Odası ve SAHA İstanbul işbirliğiyle, Gaziantep sanayicilerine yönelik düzenlenecek programın eğitimleri TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) tarafından GSO Mesleki Eğitim Merkezi’nde verilecek.

    Dünyanın ve ülkemizin en prestijli kurumları tarafından hazırlanan programın, ikinci ve üçüncü nesil yöneticiler açısından büyük öneme sahip olduğunun altını çizen GSO Başkanı Adnan Ünverdi, “SAHA MBA sertifikası çok özel bir program ve belli bir kontenjan çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Geleceğin patronları ve beyaz yakalılara yönelik düzenleyeceğimiz program ile genç patronlarımız ve beyaz yakalı olarak tabir ettiğimiz yöneticilerimize kendi alanları ile birlikte yüksek teknoloji, dijitalleşme, endüstri 4.0 gibi alanlarda eğitimler verilecek. Bu eğitimleri de Gaziantep Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi (Model Fabrika) ile destekleyecek ve sanayimizi endüstri 5.0’a hazırlayacağız. İleri teknoloji ve yüksek katma değerli üretimlerle şehrimizin İSO 500’deki 26 olan firma sayısını inşallah hızla daha da artıracağız. Zaten belli bir eğitime sahip olan genç yöneticilerimizin aldıkları bu üst düzey eğitimlerle şehrimizin rekabet gücünü de çok daha yukarıya çıkaracaklarına yürekten inanıyorum” dedi.

    SAHA MBA’nın daha önce İstanbul Sanayi Odası ve SAHA İstanbul işbirliğinde gerçekleştirildiğini anımsatan Adnan Ünverdi, “TÜBİTAK TÜSSİDE’nin yönetim bilimleri alanındaki araştırmaları ve deneyimleri ile sanayicinin ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmış ve ilk olarak 2019 yılında İstanbul ve Ankara’da uygulanmıştır. Odamızın girişimleri sonucunda, bu yıl İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra Gaziantep’te uygulanacak SAHA MBA programı, Ekim 2020 – Nisan 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek” şeklinde konuştu.

    MBA programının Harward, Stanford gibi dünyanın üst düzey 15 üniversitesinin MBA programları, katılımcıların ihtiyaçları, firmaların amaç ve hedefleri ışığında kendi beklentilerine uygun bir yaklaşım ile hazırlandığının altını çizen Ünverdi, “Programda, Kurumsallaşma ve İş Yönetimi, Veriye Dayalı Karar Verme, Fikirden Pazara Ürün Geliştirme ve Proje Yönetimi, Finansal Yönetim, Teknoloji Trendleri ve İnovasyon temalarına yer verildiğini söyledi.

    Eğitimlerin video konferans ve yüz yüze gerçekleştirileceğini dile getiren Ünverdi, “Bu temalarda toplam 242 saatlik 23 farklı eğitim başlığı, sektörlerin ihtiyaç duyduğu yetkinlikler ve gelişen teknolojiler açısından 23 günlük yüz yüze ve 23 adet çevrimiçi (video konferans) eğitim kurgusuna uygun olarak hazırlanmıştır. SAHA MBA Programı öğretim kadrosu, ülkemizin önde gelen üniversitelerinin akademisyenleri, havacılık, sertifikasyon, dijital dönüşüm gibi konularda uzmanlıkları bulunan sektör uzmanları ve TÜBİTAK uzmanları ve yöneticileri arasından seçilmiştir” ifadelerini kullandı.

    GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi açıklamasının son bölümünde, genç işadamlarına seslenerek, “Sanayide, üretimde, ihracatta büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyoruz. Tüm dünyada gelişen teknolojiler ve dijitalleşme ile birlikte üretim prosesleri de değişiyor. Gaziantep’te bugün işletmelerimizde iyi eğitim almış, üniversiteyi bitirmiş gençlerimiz önemli görevler alıyor ve kendileriyle gurur duyuyoruz. Sanayimizi geleceğe taşıyacak, yeniliklere adapte ederek köprü görevi görecek olan da gençlerimiz. SAHA MBA programını da bu yüzden çok değerli buluyoruz. Bugün patron olan ya da yarının patronu ve yöneticileri olacak gençlerimiz, bu tür global ölçekli eğitim ve uygulama programları ile şehrimiz ve ülke sanayisine yön verecekler” diye konuştu.

  • Patron yüzde 25 indirime gitti, çırak bir aylık maaşını bağışladı

    Siirt’te bir çayhanenin işletmecisi enflasyonla mücadele kampanyasına yüzde 25 indirim yaparak destek olunca, çırağı da bir aylık maaşını patronuna destek olmak için bağışladı.

    Siirt merkez Bahçelievler Mahallesi İsa Musa Camisi yanında çayhane işleten Selahattin Çelik, 1 TL’den sattığı bir bardak çayı, enflasyonla mücadele kampanyasına destek olmak amacıyla yüzde 25 indirimle 75 kuruşa indirdi. Uygulamadan etkilenen çırak Vaadullah Çelik ise patronuna destek olmak için bir aylık maaşını kendisine bağışladı. 6 aydır çayhanede çalıştığını aktaran Vaadullah Çelik, “Patronum çaya yüzde 25 indirim uygulayarak, devletimize destek verdi. Ben de bu konuda onun yaptığını takdir ediyorum. Ve bütün milletimizi bu çağrıya davet ediyorum. Ben kendim bir çaycı olarak bir aylık maaşı almayacağım. Devletim sağ olsun. Madem patronum böyle bir şeyi uygun görmüş, ben de patronumu zor durumda bırakmamak için bir maaşımı almayacağım” dedi.

    İş yeri sahibi Selahattin Çelik ise hükümet tarafından başlatılan enflasyonla topyekun mücadele kampanyasına Siirt’te tüm imkanlarıyla katkıda bulunmaya çalıştıklarını aktardı. Çelik, “Başlatılan kampanyaya destek olmak amacıyla kendi çapımızda küçük esnaf olarak ülke menfaatleri söz konusu olunca yüzde 10 az bulduk ve yüzde 25 indirim kararı aldık. Siirt’te bir liraya satılan çayı biz 75 kuruştan satmayı taahhüt ediyoruz. Tek amacımız enflasyonla mücadele etmek. Önemli olan Türkiye’mizin, devletimizin geleceğidir” diye konuştu.

    Yapılan uygulamayı takdirle karşılayan bir müşteri ise, “Aslında bu küçük görünen ama çok büyük bir adımdır. Çünkü bu küçük esnafımızın yaptığı hareket aslında büyük esnaflarımıza örnek olması gerekiyor. Dolara endeksli yabancı yatırımlara endeksli ağabeylerimizin büyüklerimizin böyle ufak görünen şeyleri yaparak aslında ülkemize büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Böyle ağabeyleri de kutluyorum. Hem onlar sayesinde ucuz çay içiyoruz. Hem de ülkemize katkıda bulunuyoruz“ ifadelerini kullandı.

  • 300 lira için işçisini öldüren patron hakim karşısında

    Bursa’da işçisini öldüren patronun yargılanmasına başlandı.

    Olay 10 Temmuz tarihinde meydana geldi. Ailesini Azerbaycan’da bırakarak Türkiye’ye çalışmaya gelen bir çocuk babası 27 yaşındaki Ahıska Türk’ü Süleyman Nüferov, Süleyman Kabiz’in yanında bir inşaatta çalışmaya başladı. Daha sonra parasını alamayan Nüferov işten ayrıldı. Eski patronu tarafından ödenmesi gereken 300 lira bir türlü ödenmeyince Nüferov, eski patronu olan Kabiz’in çalıştığı inşaata gitti. Burada parasını isteyen Nüferov ve Kabiz arasında tartışma çıktı. kısa sürede büyüyen kavgada Kabiz Nüferov’u bıçakla yaraladı. Nüferov kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    Olaydan sonra tutuklanan ve kasten adam öldürmek suçundan müebbet hapis istemiyle hakkında dava açılan Süleyman Kabiz’in yargılanmasına başlandı. Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesine tutuklu sanık Süleyman Kabiz, tarafların yakınları ile akrabaları ve olayda tarafların yanında olan diğer inşaat işçileri katıldı. İnşaat işçileri duruşmada tanık olarak dinlendi.

    Duruşmada savunma yapan Kabiz olay günü yaşananları anlattı. Kabiz, Nüferov’un yanında çalıştığı sırada alamadığı parasını almak için inşaata geldiğini, para yüzünden tartışmaya başladıklarını, birkaç gün sonra parayı vereceğini söylemesine rağmen Nüferov’un parasını istediğini söyledi. Çıkan tartışmada Nüferov’un kendisine sandalye ile vurduğunu bunun üzerine kendini korumak için bıçak çektiğini söyleyen Kabiz, “Süleyman’a 300 lira civarında para vermem gerekiyordu. Parasını istemek için yanıma geldi. Ben ona parasını vereceğimi söyledim. Bana senden o parayı fazlasıyla alacağım diyince ben de sinirlenip ona kimse benden fazla para alamaz dedim. Bunun üzerine tartışma büyüdü. Süleyman ve diğer işçiler bana küfür etti. Ben işçilere bir tek Süleyman’ın alacağı var o konuşabilir sizin konuşma hakkınız yok dedim. Tartışma devam ederken Süleyman bana sandalye ile vurdu. Ben de kendimi korumak istedim. Bıçak çekmişim, ben Süleyman’a bıçak sapladığımı hatırlamıyorum. Bıçağı sapladıktan sonra Süleyman ve arkadaşları kaçmış. Bir inşaat işçisi bana Süleyman’ın yolda düştüğünü söyledi. Ben de bir araba bulup hastaneye götürelim dedim. Sonra hayatını kaybetti, öldürmek istememiştim” ifadelerini kullandı.

    Duruşmada dinlenen bir şahit ifadesinde, Süleyman Nüferov’un parasını istemeye geldiği sırada sanık Süleyman Kabiz’in üzerinde para olduğunu, buna rağmen Nüferov’a parasını vermediğini iddia etti. Duruşma eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.

  • İşçiydi patron oldu, 50 kişiye iş imkanı sağlıyor

    Yıllarca tekstil atölyelerinde işçi olarak çalıştıktan sonra Batman’da tekstil atölyesi kuran genç girişimci Hasan Saruhanoğulları, 50 kişiye iş imkanı sağladı.

    Batman’da 2007 yılında 2 atölye ile tekstil sektörüne başlayan Saruhanoğulları, işletmesini hızla büyüterek 150 tekstil atölyesine ulaştı. İşsizlik oranının en yüksek olduğu iller arasında bulunan Batman’da, tekstil sektörüyle işsizlik oranı da düşüyor. Batman, tekstil sektöründe devlet destekli personel istihdamı ile hızla büyürken, iş bulma umuduyla batı illerine işçi göçünün de önüne geçiliyor.

    Yıllarca İstanbul’da tekstil işçisi olarak çalışan 30 yaşındaki Hasan Saruhanoğulları isimli genç girişimci, kendi memleketinde tekstil atölyesi açtı. Genç girişimci Saruhanoğulları, tekstil atölyesinde 50 işçiye istihdam sağlıyor. En büyük hayalinin kendi memleketinde bulunan vatandaşlara iş imkanı sağlamak olduğunu belirten Saruhanoğulları, 10 makine ile kurduğu atölyesini kısa sürede büyüterek makine sayısını 50’ye çıkarttı.

    “‘Kalifiye eleman eksikliği yaşıyorum”

    Tekstil atölyesinde çalışacak kalifiye elaman bulmakta zorluk yaşadığını belirten Saruhanoğları “Çalışma hayatıma İstanbul’da 10 yıl boyunca tekstil atölyesinde başladım. Daha sonra memleketim Batman’a dönüp tekstil atölyesi açmaya karar verdim. Memleketimde çok şükür tekstil atölyemi kurdum. İlk etapta 10 kişi ile başladım, şuanda 50 kişiye iş istihdamında bulunuyorum. Şuanda yerim bana küçük geliyor. İşlerimiz çok yoğun olduğundan dolayı kalifiyeli eleman eksikliği yaşıyorum. İşlerimizi daha iyi güzel noktalara getirmek için mücadele ediyoruz. Şuan ki mevcut yerimiz bize yeterli gelmiyor yetkililerden yer konusunda destek bekliyoruz. Şuanda 50 kişi çalışıyor tekstil atölyesinde, halen işçi konusunda eksikliğimiz bulunmaktadır. Tekstil atölyemizde personel arayışındayız 100 ile 150 personel çalışmayı düşünüyorum” dedi.