Etiket: Patlıcan

  • Serası dolu nedeniyle zarar gören kadın çiftçinin tepkisi: ”Patlıcan pahalı diyenler şu halimize baksınlar”

    Serası dolu nedeniyle zarar gören kadın çiftçinin tepkisi: ”Patlıcan pahalı diyenler şu halimize baksınlar”

    Antalya’nın Kumluca ilçesinde meydana gelen aşırı yağış ve dolu nedeniyle serasındaki patlıcanları zarar gören kadın çiftçi yaşadıklarını anlatıp patlıcanın pahalı olduğunu söyleyenlere tepki gösterdi. Seranın ortasına kadar gelen doluyu gösteren kadın çiftçi, ”Patlıcan pahalı diyorlar, halimize baksınlar” dedi.

    Antalya’nın örtü altı üretim üssü Kumluca ilçesinde öğleden sonra meydana gelen aşırı yağış ve dolu nedeniyle bazı seraların plastiği çöktü ve su baskınları yaşandı. Mavikent Mahallesi İncekum mevkiinde etkili olan yağmur ve dolu nedeniyle bazı seraların içine su girerken dolu ağırlığını kaldıramayan plastik örtüler çöktü. Çöken seraların içine dolu aşırı yağmur nedeniyle oluşan sel suları seralara doldu. Dolu ve selden yaklaşık 150 – 200 dönüm seranın etkilendiği öğrenildi.

    Serasının naylon kaplaması dolu sebebiyle yırtılan ve patlıcan ekili örtü altı üretim alanı zarar gören Perihan Akıncı isimli kadın çiftçi yaşadıklarının anlatırken ağlamamak için kendini zor tuttu. Meşakkatli ve çok zor bir işle uğraştıklarını, millete sebze yedirebilmek için yaz kış çalıştıklarını söyleyen kadın patlıcan fiyatına pahalı diyenlere tepki gösterdi. Ağırlığı taşıyamadığı için yırtılan naylon kaplamanın göçmesi sebebiyle seranın içine giren doluları gösteren Akıncı, “Seranın içinde dolular doldu, ne yapacağız böyle. Patlıcan pahalı denilip duruyor çiftçinin halini görsünler sonra konuşsunlar böyle olmaz delirdik biz. Bizi bir tanısınlar baksınlar. Para kazanıyor diye konuşuluyor biz millete sebze yedireceğiz diye uğraşıyoruz, şu halimize bir baksınlar. halimizi gördükten sonra patlıcan ucuz desinler” dedi.

  • Patlıcan tarlada 50 kuruşa düştü

    Patlıcan tarlada 50 kuruşa düştü

    Kilis’te, tarlada patlıcanın kilosu 50 kuruştan alıcı buluyor. Pandemi nedeniyle yurt dışına patlıcan ihracat edilmesi nedeniyle fiyatlar düştü.

    Kilis’te bin 500 dekar alandan 7 bin 500 ton civarında patlıcan üretiminin yapıldığı kentte patlıcan tarlada 50 kuruştan alıcı buluyor.

    Kilis’in Suriye sınırındaki Yavuzlu köyünde patlıcan üretimi yapan Mehmet Şahbaz, patlıcan üretiminin zor ve zahmetli bir iş olduğunu ifade ederek, “Şubat ayında tohum olarak seraya ekiyoruz. Seralarda şitil olarak büyüdükten sonra 20-25 Nisan tarihleri arasında seralardan çekip tarlalara ekiyoruz. 2.5 ay içerisinde meyve vermeye başlıyor. Bu yıl ürünlerde bir düşüş oldu, para da etmiyor. Sıcaklar, hava değişikliği nedeniyle yeteri kadar ürün alamadık. Patlıcanın gübre, elektrik ilaç gibi giderleri çok yüksektir. Tarlada kilosu 50-60 kuruş arasında değişen fiyatla alıcı buluyor. Her mahsulde olduğu gibi üretici değil, aracılar para kazanıyor. Eskiden yurt dışına ihracat vardı, şu an yok, geçen yıl kurutmalık patlıcan çoktu, elde kaldı, bu nedenle satışlar düştü. Pandemi nedeniyle üretilen patlıcana talep yok. Yurt dışına da satılmıyor. 50 kuruşa patlıcan satarsak para kazanamıyoruz” dedi.

  • Sebze Sempozyumu’nda domates, biber, patlıcan konuşuldu

    Ordu Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı Ziraat Fakültesinin organize ettiği 11. Ulusal Sebze Sempozyumu kapanış oturumu ile son buldu. Sempozyumda en çok domates, biber ve patlıcan konuşuldu.

    11-13 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilen sempozyuma Bingöl’den Kilis’e, Tekirdağ’dan Rize’ye kadar birçok ilden akademisyen, araştırmacı ve özel sektör çalışanı katıldı. Domates, kavun, hıyar, patlıcan, karpuz, kabak, ıspanak, sarımsak, fasulye, mısır, lahana, marul, maydanoz, alabaş, turp, bamya, havuç ve mantar gibi sebzeler konusunda araştırmacılar; yetiştiricilik, biyoteknoloji, gübreleme, stres fizyolojisi, hasat sonrası, muhafaza ve depolama, fizyoloji, bitki, hastalık ve zararlıları, sulama, ekonomi, topraksız tarım, tohumculukgibi birçok alanda görüş alışverişinde bulundu. En çok konuşulan konu tuzluluk stresi olurken sözlü sunularda en çok tartışılan sebze yüzde 37 ile domates yüzde 14 ile biber ve patlıcan oldu.

    Sempozyumun kapanış değerlendirmesini yapan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Korkmaz, “Sempozyuma yaklaşık 143 araştırmacı kayıt yaptırmış. Üniversiteler, araştırma merkezleri ve özel sektörden gelen araştırmacıların oluşturdu bu sempozyum bilinmelidir en güzel şekilde yürütülmüş ve başarı ile sona ermiştir. Sempozyuma 63 poster bildirili gelmiş. Posterlere konularına göre bakıldığında ağırlıklı olarak yetiştiricilik ilk başta bulunuyor. Sözlü sunulan bildirilere baktığımızda aşılama, gübreleme, yetiştirme tekniği, bitki koruma gibi konuların eşit miktarda dağıldığı görülüyor” dedi.

    Bir sonraki sebze sempozyumunun Kayseri’de yapılacağını ifade eden Korkmaz, katılımcılara 2018 yılında İstanbul’da yapılacak olan Uluslararası Bahçe Bitkileri Kongresine bildiri ile katılmaları önerisinde bulundu.

  • Gümrük Bakanı Tüfenkci’den “Patlıcan” Açıklaması

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Rusya ile yaşanan patlıcan kriziyle ilgili olarak, “Biz nasıl domatesle, nasıl biberle, nasıl salatalıkta üreticimize veya ihracatçımıza pazarlar bulmuşsak, patlıcanda da buluruz hiç kimse merak etmesin” dedi.

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Edirne Kapıkule Sınır Kapısı’nı ziyaret etti. Kapıkule VİP salonunda yetkilerden brifingin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya ile Türkiye arasında yaşanan patlıcan ambargosunu değerlendiren Bakan Tüfenkci, “Rusya’nın ambargoları yeni değil. 24 Kasım’dan itibaren Türkiye’ye çeşitli vesilelerle, çeşitli eşyalarda, meyve ve sebzelerde ambargo uyguluyor. Biz o zamanda ifade ettik. Ambargo uygulamaları doğru bir işlem değil. Burada en büyük zararı Rus vatandaşları yaşar diye düşündük. Bugün gelinen noktada başta Putin olmak üzere Rus yetkililerde ifade ediyor. Biz ülkeler arasındaki sorunların diyalogla çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Biz ambargo başladığından yana gerilimi tırmandıran ülke olmadık. İstedik ki iki ülke arasında sorunlar diyalogla çözülsün. Rusya’nın içerisinde bulunduğu konum itibariyle 24 Kasımda uçak krizi başlamadan Rusya’yla ihracatımız her ay düzenli olarak düşmekteydi. Rusya’nın ambargo koymasıyla beraber bu düşüş daha da hızlandı. Biz nasıl domatesle, nasıl biberle, nasıl salatalıkta üreticimize veya ihracatçımıza pazarlar bulmuşsak, patlıcanda da buluruz hiç kimse merak etmesin” dedi.

    “Bu ambargoların bizi ve ülkemizi çok olumsuz etkileyeceğini ben o zaman da inanmamıştım. Şimdi de inanmıyorum” diyen Tüfenkci, “Türkiye büyük bir ülke. Türkiye eskisi gibi değil. Pazar çeşitliliği olan bir ülke. Türkiye eskisi gibi sadece bir ülkeye, iki ülkeye bağlı olarak ihracatını yapmıyor. Evet büyük bir bölümünü belli ülkelere yapıyoruz. Ama biz 37 üründe 1 Milyarın üzerinde ihracat yapan ülke konumundayız. 2002’de önce sadece 5 ilimiz 1 milyarın üzerinde ihracat yaparken bugün 16-17 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yapabilir duruma geldi. Biz bugün 200’ün üstünde ülkeye ihracat yapar durumdayız. Ürün çeşidi ve piyasa kazanımı noktasında ha bire piyasamızı genişletmeye çalışıyoruz. Gerek Cumhurbaşkanımız gerek başbakanımızın Güney Amerika ve Afrika ziyaretleriyle pazar arayışlarına destek veriyorlar” diye konuştu.

  • Domates, Biber Ve Patlıcan Sapından Milyonluk Gelir

    Akdeniz Üniversitesi’nden (AÜ) Yrd. Doç Dr. Sefai Bilgin, “Bu peletleri elektrik enerjisi için kullandığımızda 348 milyon kilowat/saat enerji üretimi yapılabilir ve 140 milyon lira gelir elde edilir. Odun peleti olarak kullanımından 45 milyon lira gelir sağlanır. Sera atıkları 71 bin ton petrol eşdeğerine sahip bu da 280 milyon liraya eşdeğer” dedi.

    AÜ Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği bölümünden Yrd. Doç Dr. Sefai Bilgin’in proje yürütücülüğünde Prof. Dr. Davut Karayel, Doç. Dr. Murad Çanakcı, Doç. Dr. Mehmet Topakcı’dan oluşan ekip TÜBİTAK destekli bir proje geliştirdi. Proje kapsamında seralarda ortaya çıkan bitki atıkları kullanılarak milyon liralık gelir elde etmek mümkün olacak.

    Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Can Ertekin, enerjinin önemli olduğuna değinerek günümüzde sürdürülebilir enerji ihtiyacının fazla olduğunu söyledi. Enerji ithalatına bağımlı olunduğunu da belirten Ertekin, enerji ihtiyacımızın yüzde 25’inin karşılanabildiğini geri kalan kısmını ise ithal edildiğini söyledi.

    Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Göçmen, özellikle Antalya’da sezon sonunda seralarda ciddi atıkların oluştuklarını belirterek, “Yenilenebilir enerji kaynakları açısından bitki atıklarının enerji amaçlı kullanımı açısından büyük bir potansiyeldir. Türkiye’de özellikle Antalya’da üretim sezonu sonunda serada ortaya çıkan atıklar bir nevi kirlilik oluşturmakta. Bunu insanlık için fayda amaçlı kullanmak lazımdı” dedi.

    Yrd. Doç Dr. Sefai Bilgin, Antalya’da sera üretim alanları açısından domates, biber ve patlıcanın söz sahibi olduğunu bu atıkların ciddi kirliliklere neden olduğunu söyledi. 2014 yılı verilerine göre Türkiye’de 270 bin dekar sera alanında domates, biber ve patlıcan üretimi yapıldığını belirten Bilgin, “Üretim yapılan bu alanlarda her yıl yaş olarak yaklaşık 1.7 milyon ton, kuru olarak ise 260 bin ton bitki artığı çıkmaktadır” dedi. Artık açısından Antalya’yı da değerlendiren Prof. Bilgin, 192 bin dekar sera alanında üretim yapıldığını ve her yıl 1.2 milyon ton yaş, 196 bin ton ise kuru atık çıkarıldığını söyledi. Bilgin, Türkiye’de seracılık faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan domates, biber ve patlıcan bitki atıklarının yüzde 75’inin Antalya’dan çıkarıldığını ifade etti.

    MİLYON LİRALIK FAYDASI

    Atıkların özelikle yakılması sonucu çıkan duman nedeniyle çevre kirliğine etkisinden de söz eden Bilgin, proje ile bu olayın tamamen ortadan kaldırılmasını hedeflediklerini söyledi. Türkiye’de yıllık 196 bin ton pelet üretilebileceğine dikkat çeken Prof. Bilgin, “Bu peletleri elektrik enerjisi için kullandığımızda 348 milyon kilowat/saat enerji üretimi yapılabilir. Elektrik enerjisi üretiminde 140 milyon lira gelir elde edilir. Odun peleti olarak kullanımından 45 milyon lira gelir sağlanır. Sera atıkları 71 bin ton petrol eşdeğerine sahip bu da 280 milyon liraya eşdeğer” diye konuştu.