Etiket: Paris’teki

  • G20 Zirvesi’nde Erdoğan Liderleri Paris’teki Terör Saldırısı İçin Saygı Duruşuna Çağırdı

    G20 Liderler Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için liderleri 1 dakikalık saygı duruşuna çağırdı.

    Türkiye’nin dönem başkanlığını yaptığı G20 Liderler Zirvesi çerçevesinde kalkınma ve iklim değişikliği çalışma yemeği düzenlendi. Yemekte konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’da yaşanan terör saldırılarını şiddetle kınadığını belirterek, “Aramızda bulunamayan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a, kayıpları için Fransa’ya taziyelerini iletiyorum. Kayıpları için samimi üzüntümü, taziyelerimi iletiyorum. Bu vesile ile tüm terör saldırılarında hayatlarını kaybedenler için sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum” diye konuştu.

    Erdoğan, “Bu acı hadise bize gösterdi ki ekonomi ile güvenlik arasındaki ilişkiyi görmezden gelemeyiz. G20’nin asıl ilgi alanın olan ekonomi, siyasi, sosyal, kültürel sorunlarda bağımsız değildir. Hele insan hayatından hiç bağımsız değildir. Türkiye’nin son 4 aydır yaşadığı terör saldırıları gibi Paris’teki eylemler gibi, Suriye meselesi bunlar en açık ispatıdır. Bu gelişmeler göstermektedir ki terörizm hepimizin barış ve güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. Türkiye olarak terörle mücadeleye ilişkin işbirliğinin geliştirilmesi noktasındaki kararlılığımızı daha güçlü şekilde ifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İnsani sorunlar bakımından son derece ciddi sorunları olan mülteci krizi konusunda uluslararası dayanışma ve işbirliği gittikçe büyük önem kazanıyor” şeklinde konuştu.

    “ULUSLARARASI TOPLUM İYİ SINAV VEREMİYOR”

    Uluslararası toplumun bu konuda çok iyi bir sınav vermediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası sistemde her alanda kapsayıcılık adalet temelinde çok acil bir güncellemeye ihtiyaç var. Bu akşamki çalışma yemeğinde bu iki konuyu etraflıca ele alma fırsatı bulacağız. G20 Antalya Zirvesi’nin tarihi bir dönüm noktası olmasını temenni ediyorum” dedi.

    “G20 KRİZ ZAMANLARINDA HATIRLANMAMALI”

    Avustralya’da geçen yıl düzenlenen G20 Zirvesi hakkında bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O zirvede küresel ekonomide güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi temin etmek için önemli kararlar aldık. Kadınların istihdamı, alt yapıdan enerjiye küresel ticarete kadar pek çok önemli mesele üzerinde durduk. Küresel istikrarın temini bakımından hayati işleve sahip olan G20 sadece kriz zamanlarında hatırlanacak bir platform değildir. Dünyanın bizde çok daha farklı beklentileri olduğuna inanıyorum. Bu anlayışla dönem başkanlığı önceliklerimizi, kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar olarak belirledik. Bizim kültür ve medeniyetimizde çok önemli yeri olan adalet kavramının G20 çalışmalarında karşılığının olduğunu düşündüğüm kapsayıcılığa özel önem veriyoruz. İkinci önceliğimizi uygulama olarak tespit ettik. Verdiğimiz taahhütleri uygulamaya geçirmek zorundayız. Üçüncü önceliğimiz ise yatırımlardır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tümünde alt yapı ihtiyacı bulunuyor. Bu çerçevede üyelerimiz ülke önceliklerini de göz önüne alarak, somut ve ayrıntıları yatırım stratejileri hazırladılar” şeklinde konuştu.

    G20 DE İLKLER

    Türkiye’nin dönem başkanlığında G20’de önemli ilkler gerçekleştirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk defa enerji bakanları bir araya geldi. Küresel bir mesele olan enerjiye erişim konusunda bir eylem planı üzerinde mutabık kaldılar. 2011’den bu yana ilk kez tarım bakanları bir araya geldi. Gıda kayıpları ve israf G20’nin gündemine girmiş oldu. Bu sene G20 açılım grupları arasında Kadın 20’yi ekleyerek, kadınların ekonomik hayattaki rollerinin güçlendirilmesi için kararlılığımızı ifade ettik. Aynı şekilde eğitim ve istihdamda yer almayan gençlerimizin oranını 2025 yılına kadar yüzde 15 azaltmayı taahhüt ettik. Böylece uzun süreden beri gündemimizde yer alan konuda somut adım attık” ifadelerine yer verdi.

    Cumhurbaşkanının ilk 10 dakikalık konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.

  • SAÜ Öğretim Üyesi Kardaş Paristeki Saldırıyı Yorumladı

    Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Kardaş, Paris’te yaşanan terör saldırılarını yorumladı.

    IŞID’in son günlerde yeni bir strateji denediğine dikkat çeken Doç. Dr. Kardaş, bu son saldırıların küresel ölçekte mücadeleye başlamış bir IŞID’e işaret ettiğini dile getirdi. IŞID’in normalde savaş stratejisinin yakın düşman ve uzak düşman ayrımına dayandığını belirten Kardaş, yakın düşmanın çevre ülkelerdeki düşmanı, uzak düşmanın da ABD, AB ve Batının içinde yer aldığı bir kategorileştirme olduğunu belirtti. IŞID’in normalde yakın düşmana odaklandığını, çevresindeki ülkelere ve insanlara saldırdığını belirten Kardaş “Bu son saldırı, IŞID’ın küresel ölçekte mücadeleye başlamış olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

    IŞID’ın böylesi bir strateji değişikliğine gitmesinin birçok nedenleri olduğuna değinen Kardaş, “Sebeblerden bir tanesi yabancı savaşçı akımının eskisine nazaran azalması. IŞID, bu sansasyonel saldırıları ile Müslümanlardan kendi safına katılacak eleman sayısının artmasını hedefliyor, düşünüyor” diye konuştu. IŞID’ın kıyametvari bir son savaş ideali olduğunun altını çizen Kardaş, örgütün yaptığı hareketlerin önemli bir sebebinin buna dayandığını, bu son kıyamet savaşına hazırlanma anlamı taşıdığını kaydetti. Bir Müslüman-Hiristiyan savaşı başlatmanın, Paris’teki saldırıların en önemli hedeflerinden biri olduğuna dikkat çeken Kardaş sözlerinin devamında, “IŞID’ın anlatımında kutsal bir mekan olarak düşündüğü Halep yakınlarındaki Dabık’da, son bir kıyamet savaşının yapılacağı, yapılması gerektiği ön kabulu var. Bu, dini terminolojide Mehdinin tekrar yönetimi ele geçirmeden önce yapılması beklenen son savaş. Bu son savaşla, işte hilafet devleti rüştünü ispatlayacak. Bu apokaliptik düşünce IŞID’de hakim bir düşünce. Bu düşünce doğrultusunda, IŞID, Batıyı, Fransa’yı, ABD’yi savaşa çekmek istiyor. Bu saldırı ile Müslümanlarla Hiristiyanlar arasınraki büyük bir savaşın ilk işaret fişeğini attığını,düşünüyor, bunu istiyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir, IŞID, Batılı Hiristiyan devletleri sahada görmek istiyor ancak bunları kendisinin başa çıkabileceği şekilde istiyor. Yoksa kendisini yok edecek şekilde büyük miktarlarda bir saldırı olmasını da istemiyor. Bu saldırılar sonrasında Fransızlar ve Amerikalılar IŞID’e kara saldırısı yapmaya başlarsa, IŞID’in bunu Müslüman-Hiristiyan çatışmasına döndürme isteği bu şekilde gerçekleşmiş olacak” dedi.

    IŞID’ın son haftalarda alanının daraltığını belirten Kardaş, “IŞID, özellikle son 10 gün içinde stratejik olarak önemli gördüğü noktalarda geri adım atmak zorunda kaldı. Kontrol ettiği saha daraldı. Rusya’nın devreye girmesi, ağır zayiatlar vermesine yol açtı. Bu anlamda bu son Paris saldırısıyla IŞID, ben güç kaybetmedim, hala güçlüyüm mesajını kendisine katılmak isteyen ancak bu konuda kafası karışan insanlara vermeye çalışıyor” diye konuştu.

    IŞID’in konvansiyonel ve terör yöntemlerini içeren, birçok savaş stratejisini içinde barındıran hibrit savaş denilen bir savaş stratejisi uygulayan bir yapı haline geldiğini kaydeden Doç. Dr. Kardaş, “Avrupa’da kendi ideolojisine taraftar bulmakta hiç zorlanmıyor. Bunu birtakım sosyolojik sebeplerinin olduğunun altını çizelim. Charlie Hebdo saldırısını gerçekleştiren Kouachi kardeşler 2,5 yıl gibi çok kısa sürede radikalleştiler. Fransız toplumunda ikinci sınıf vatandaş olarak görülmeleri, hayallerini gerçekleştirememeleri onları böylesi bir radikalleşmeye sevketmiş olabilir. Birçok makro ve mikro sosyolojik süreçler işin içine giriyor. Çok uzun yıllara yayılan geniş bir ideolojik dönüşüm geçirmiyor bu insanlar. Daha kısa sürede, daha hızlı radikalleşme sürecinden geçiyorlar. Çözümü zorlaştıran da bu.Çünkü tespit etmek kontrol altına almak çok zor” şeklinde konuştu. IŞID’in son saldırılarla çok geniş bir mesaj verdiğini dile getiren Doç. Dr. Kardaş, “Yani öyle bir mesaj verdi ki, hiç kimse hiçbir şekilde güvnede değil hissini Fransa’ya hissettirdi. Yani bizim 3 katmanlı korku siyaseti dediğimiz; her an, her yerden ve herhangi birinden gelen saldırı ihtimali insanlarda çok büyük korkular oluşturdu” ifadelerini kullandı.

    Avrupa’nın bu saldırılara nasıl tepki vereceğinin önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tuncay Kardaş, “IŞID’in ne yapmak istediğinden çok şu anda Avrupa’nın ne yapacağı, nasıl bir tepki vereceği bence önem kazanıyor. Şu ana kadar soğukkanlılığını gerçekten başarıyla sürdüren Avrupa’nın bunu koruyup koruyamacağı henüz belli değil. Fransa’nın üçüncü bir Paris saldırısını kaldırabilir mi? Geleneksel siyasete ve siyasetçilere güveenini yitirebilir mi? Aşırı sağa kayabilir mi, çünkü önümüzdeki haftalarda yerel seçimleri var. Bütün bunlar, sadece Fransa’yı değil bütün Avrupa’yı ilgilendiren sorular. Çünkü maalesef Avrupa’da aşırı sağ yükselişte” diye konuştu.

  • Paris’teki Saldırıda Ölen Türk Genci Elif Doğan’ın Baba Ocağında Yas Var

    Fransa’nın başkenti Paris’teki terör saldırılarında hayatını kaybeden Türk genci Elif Doğan’ın ailesinin yaşadığı İzmir’in Urla ilçesindeki baba evinde yas var. Baba Kemal Doğan, kızı Elif ile en son olaydan önceki gün konuştuğunu söyledi.

    Paris’teki terör saldırısında hayatını kaybeden Belçika doğumlu 28 yaşındaki Elif Doğan’ın babası Kemal Doğan, İzmir’in Urla ilçesinde İhlas Haber Ajansının sorularını yanıtladı. Doğan, kızı Elif ile en son olaydan önceki gün sosyal mesajlaşma platformu WhatsApp üzerinden konuştuğunu ifade etti. Kızı Elif’in okulunu bitirdiğini aktaran Doğan, “Elif, Türkiye’deki karşılığı işçi bulma kurumu gibi bir kurumda elmaları iş yerlerine yerleştiriyordu. Saldırıdan sonra saat altı gibi içimize bir kurt düştü ama teyit edemedik” derken, ulaşabildikleri bir merci olmadığını ifade etti. İlk başlarda isimlerin açıklanmadığını vurgulayan baba Doğan “Bugün altı gibi Belçika İçişleri Bakanlığı isimleri açıklayınca zaten iki Belçikalı ölmüş. Bizde Belçikalı Türk durumundayız, tabi Türkiye bilgi verdi. Paris Büyükelçiliği açıklama yaptı. Ölen ve yaralanan Türk yok diye belirtti. Ama kızımızın üzerinde Belçika kimliği pasaportu olduğu için herhalde yanıldılar” diye düşündük. Doğan, kızlarının öldüğünü Belçika İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklamayla öğrendiklerini aktardı.

    Saldırılarda ölen kızı Elif’in hangi noktada öldüğünü henüz belirleyemediklerini söyleyen Kamil Doğan, “Büyük bir ihtimalle ya restoran ya da tiyatroda olabileceğini düşünüyorum. Futbol veya rock konseri ilgisi olduğunu pek düşünmüyorum” dedi.

    Kızının Belçika ya da Türkiye’ye defnedileceği konusunda henüz bir karar alamadıklarını aktaran Doğan, “Kızım Belçika’da doğup büyüdü. Tüm çevresi ve aile çevremizin büyük bir bölümü Belçika’da. Urla’da İzmir bölgesinde pek çevremiz yok. Dolayısıyla Belçika’da defnedilmesi büyük olasılık dahilinde ama daha kararlaştıramadık, düşünüyoruz” diye konuştu.

  • Paris’teki Saldırılarda Ölü Sayısı 129 Oldu

    Fransa’nın başkenti Paris’i kana bulayan terör saldırıları hakkında konuşan Paris Savcısı François Molins, ölü sayısının 129 olduğunu ve teröristlerin 3 farklı ekip halinde koordineli şekilde saldırılarını gerçekleştirdiğini açıkladı.

    Paris’te dün akşam saatlerinde konser salonu, stadyum, restoran ve barlara yönelik koordineli şekilde düzenlenen terör saldırılarında ölü sayısının 129 olduğu açıklandı. Paris Savcısı François Molins düzenlediği basın toplantısında hayatını kaybedenlerin sayısının 129 olduğunu ve 99’u ağır olmak üzere 352 kişinin de yaralandığını söyledi. Katliamın bilançosunun artabileceğini ifade eden Savcı Molins, ağır silahlı ve üzerilerinde patlayıcılar bulunan 7 teröristin de etkisiz hale getirildiğini söyledi.

    SALDIRGANLARDAN BİRİSİ FRANSIZ VATANDAŞI

    Katliamın detayları hakkında bilgi veren Savcı Molins, saldırganlardan birinin daha önce adli sicil kaydı bulunan ancak cezaevinde hiç yatmamış ve Paris’in 25 kilometre güneyindeki Courcouronnes bölgesinden 30 yaşında bir Fransız olduğunu ifade etti. Molins, İsmi açıklanmayan bu Fransız vatandaşının daha önce güvenlik güçleri tarafından radikalleştiğine dair rapor edildiği ancak terörle mücadele kapsamında soruşturulmadığını belirtti. Bir canlı bombanın yanında ise Suriye pasaportunun bulunduğunu kaydeden Molins, 25 yaşındaki bu teröristin Fransız güvenlik kuvvetleri tarafından tanınmadığına dikkat çekti. Yunan makamları tarafından yapılan açıklamada ise Suriye pasaportu taşıyan saldırganın Leros Adası’ndan 3 Ekim’de Yunanistan’a girdiğini ve buradan Fransa’ya gittiği belirtildi.

    SALDIRIDA KULLANILAN SİYAH RENKLİ ARAÇLAR

    Savcı Molins ayrıca polisin saldırıda kullanılan iki siyah renkli araca odaklandığını ifade etti. Siyah renkli araçlardan birinin Seat marka olduğunu ve iki farklı noktadaki silahlı saldırılarda kullanıldığını söyleyen Molins, bu aracın hala bulunamadığını ifade etti. Diğer siyah renkli aracın Bataclan konser salonu saldırısında kullanılan Volkswagen Polo marka olduğunu söyleyen Molins, Belçika plakalı bu aracın Belçika’da yaşayan bir Fransız vatandaşı tarafından kiralandığını ifade etti.

  • Başbakan Davutoğlu, Paris’teki Terör Saldırısını Kınadı

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, Fransa’nın başkenti Paris’te çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısını kınayarak, “Terör bir insanlık suçudur. Hangi gerekçeyle neden yapılmış olursa bütün bir insanlığın ortak bir bilinçle karşı durması gereken bir insanlık suçudur” dedi.

    Başbakan Ahmet Davutoğlu Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile Conrad Otel’de düzenlenen Türk Japon İş Forumu’na katıldı. Davutoğlu Fransa’nın başkenti Paris’te çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısını kınadı.

    Başbakan Davutoğlu, “Beyrut’ta ve Paris’te meydana gelen terör saldırılarında hayatını kaybedenlere rahmet diliyor, ailelerine taziyede buluyorum. Terör bir insanlık suçudur. Hangi gerekçeyle neden yapılmış olursa bütün bir insanlığın ortak bir bilinçle karşı durması gereken bir insanlık suçudur. Lübnan ve Fransa’yla teröre karşı mücadelede onuz omuza olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. G-20 zirvesinden önce gerçekleşen bu terör saldırıları Uluslar arası dayanışmamıza ne kadar çok ihtiyaç hissettiğimizi bir kez daha ortaya koymuştur” dedi.